provision - Turco Inglés Diccionario
Historia

provision

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Significados de "provision" en diccionario turco inglés : 45 resultado(s)

Inglés Turco
Common Usage
provision n. karşılık
provision n. tedarik
provision n. koşul
provision n. hüküm
General
provision n. yargı
provision n. temin
provision n. erzak
provision n. kanun hükmü
provision n. hazırlama
provision n. şart
provision n. levazım
provision n. sağlama
provision n. yiyecek içecek
provision n. hüküm
provision n. husus
provision n. kayıt
provision n. edinme
provision n. sağlayış
provision n. imkan
provision n. erzak stoğu
provision n. (ruhban sınıfı) rütbece yüksek birinin verdiği terfi
provision n. halihazırda boş olmayan bir makama yapılan atama
provision n. (13. ve 14. yüzyıllarda) ingiliz piskopos ve soylu meclislerince çıkarılan kanun
provision n. tedarik
provision v. karşılamak
provision v. yiyecek veya gerekli şeyleri sağlamak
provision v. hazırlık yapmak
provision v. gerekli önlemleri almak
provision v. erzak
Trade/Economic
provision n. fon
provision n. hüküm
provision n. hazırlık
provision n. karşılık
provision n. kanuni hüküm
provision n. kuvertür
provision n. kumanya
provision n. önlem
provision n. provizyon
provision n. şart
provision n. tedarik
provision n. yasal şart
Law
provision n. kanuni hüküm
Politics
provision n. edinme sağlama
provision n. hüküm
Marine
provision n. kumanya

Significados de "provision" con otros términos en diccionario inglés turco: 184 resultado(s)

Inglés Turco
General
legal provision n. yasal hüküm
legal provision n. hukuki dayanak
penal provision n. cezai nitelikte yasa hükmü
warranty provision n. garanti hükmü
legal provision n. kanuni hüküm
provision against n. -e karşı tedbir
provision for n. -e karşı tedbir
provision to the contrary n. aksine bir hüküm
energy provision n. enerji temini
energy provision n. enerji sağlama
void provision n. geçersiz hüküm
provision of supplies and equipment n. erzak ve ekipman temini/tedariki
valid provision n. geçerli koşul
provision of article n. madde hükmü
make provision against v. önlem almak
make provision v. önlem almak
make provision for v. önlem almak
make a provision v. madde hazırlamak (sözleşmede)
Phrases
notwithstanding any provision to the contrary expr. aksine herhangi bir hüküm bulunsa bile
without provision expr. karşılıksız
Idioms
make provision for v. hazırlıklar yapmak
Trade/Economic
diminishing provision method n. azalan amortisman yöntemi
provision for contingency reserve n. adi ihtiyat akçesi
descriptive provision n. açıklayıcı hüküm
provision for receivables n. alacaklar karşılığı
provision for depreciation n. amortisman karşılığı
binding provision n. bağlayıcı hüküm
provision for depreciation n. birikmiş amortismanlar
provision on suppliers accounts in debit n. borçlu tedarikçi hesapları karşılığı
provision for children n. çocuk ödeneği
provision for unearned premiums n. cari rizikolar karşılığı
provision for other liabilities and expenses n. diğer borç ve gider karşılıkları
provision for losses n. değer düşüklüğü karşılığı
provision for other current assets n. diğer dönen varlıklar karşılığı
provision for other payables and expenses n. diğer borç ve gider karşılıkları
provision for other doubtful receivables n. diğer şüpheli alacaklar karşılığı
provision for other current assets n. diğer çeşitli dönen varlıklar karşılığı
provision for corporation income tax and other legal responsibilities on income of the period n. dönem karı vergi ve diğ yas yüküm
period income tax provision n. dönem karı vergi ve diğer yasal yükümlülükler karşılıkları
provision for period income tax n. dönem karı vergi karşılıkları
provision expenses of current year n. dönemin karşılık giderleri
provision for deferred taxation n. ertelenmiş vergilendirme karşılığı
provision for future expenses n. gelecek aylara ait giderler
provision for future revenues n. gelecek yıllara ait gelirler
provision for outstanding claims for life n. hayat muallak tazminat karşılığı
mathematical provision n. hayat matematik karşılığı
antidilution provision n. hisse senetlerinin sulandırılmasına karşı ayrılan güvence fonu
notwithstanding any other provision in this agreement n. işbu sözleşmenin diğer hükümlerine bakılmaksızın
forward looking provision n. ileriye dönük karşılık ayırma
provision for capital investments n. iştirakler sermaye payları ddk
provision for discounts n. iskonto işlemleri ihtiyatı
transfer of a provision n. ihtiyatın temliki
provision for discounts n. indirimler karşılığı
increase of the provision n. ihtiyatın çoğalması
provision for discounts n. indirimli işlemler ihtiyatı
transfer of a provision n. ihtiyatın devri
provision for discounts n. iskontolar karşılığı
provision for doubtful receivables from affiliates n. ilişkili taraflardan şüpheli alacaklar karşılığı
provision expenses n. karşılık giderleri
pre-provision n. karşılıklar öncesi
addition to a provision n. karşılığa ilave
provision of rent n. kira karşılığı
provision for severance pay n. kıdem tazminatı karşılığı
provision for termination indemnities n. kıdem tazminatı provizyonu
provision for severance payments n. kıdem tazminatı karşılığı
loan loss provision n. kayıp kredi önlemi
end of service remuneration provision n. kıdem tazminatı karşılığı
provision for employee termination benefits n. kıdem tazminatı karşılığı
provision no longer required n. konusu kalmayan karşılıklar
provision for loan loss n. kredi riski karşılığı
loan loss provision n. kredi kayıp karşılığı
material provision n. malzeme tedariki
provision for expenses relating to costing n. maliyet giderleri karşılığı
financial provision n. mali koşul
provision for expense accruals n. maliyet giderleri karşılığı
provision for contingencies n. muhtemel zararlar karşılığı
provision for decrease in value of marketable securities n. menkul kıymetler değer düşüklüğü karşılığı
provision for marketable securities n. menkul kıymetler değer düşüklüğü
provision for securities impairment n. menkul değerler değer azalma provizyonu
provision for outstanding losses n. muallak hasarlar karşılığı
provision for decrease in value of marketable securities n. menkul kıymet değer düşüklüğü karşılığı
provision on doubtful costumers n. müşterilerden şüpheli alacaklar karşılıkları
provision for contingencies n. olası zararlar karşılığı
pre-provision n. ön provizyon
provision of autonomy n. özerklik şartı
provision for inventory obsolescence n. stok ddk
provision for premiums receivable n. prim alacak karşılıkarı
performance provision n. performans hükmü
provision expense n. provizyon masrafı
provision for contingencies n. risk provizyonu
provision for contingencies n. risk karşılığı
provision for contingencies n. riskler karşılığı
provision for obselete stocks n. stok ddk
provision for doubtful receivables n. şüpheli alacaklar karşılığı
provision for doubtful receivables n. şüpheli ticari alacaklar karşılığı
provision for other doubtful receivables n. şüpheli diğer alacaklar karşılığı
provision for doubtful trade rec. n. şüpheli ticari alacaklar karşılığı
provision for doubtful rec. n. şüpheli alacaklar karşılığı
provision for doubtful trade receivables n. şüpheli diğer alacaklar karşılığı
provision for doubtful accounts n. şüpheli alacaklar karşılığı
provision for doubtful trade receivables n. şüpheli ticari alacaklar karşılığı
provision for inventories n. stok değer düşüklüğü karşılığı
provision for inventories n. stok karşılığı
procedure for the provision of information in the field of technical standards and regulations n. teknik mevzuatın ve standartların türkiye ile avrupa birliği arasında bildirimi
provision for non-performing loans n. takipteki alacaklar karşılığı
key provision n. temel hüküm
key provision n. temel/vazgeçilemez şart
call provision n. tahvili çıkaran tarafından gelecekte saptanacak bir malın satış sözleşmesi
third party provision n. üçüncü şahısların hakları
provision for taxes n. vergi provizyonu
provision for taxes n. vergi karşılıkları
provision for taxes n. vergi karşılığı
renewal provision n. varlıkların yenilenmesi için ayrılan karşılık
asset renewal provision n. varlıkların yenilenmesi için ayrılan karşılık
provision for taxation n. vergi karşılıkları
provision of undue raw material n. usülsüz hammadde sağlama
provision for replacement n. yenileme karşılığı
restructing provision n. yeniden yapılandırma karşılığı
provision for replacement n. yenileme fonu
statutory provision n. yasa hükmü
contractor safety provision n. yüklenici güvenlik provizyonu
provision for loss n. zarar karşılığı
porcupine provision n. istenmeyen devralma girişimlerine karşı alınan kısıtlayıcı önlem
make provision v. karşılık ayırmak
Law
mandatory provision n. amir hüküm
sunset provision n. belirli bir süre sonra otomatikman yürürlükten kalkan hüküm
framework provision n. çerçeve hüküm
penalty provision n. cezai hüküm
penal provision n. cezai hüküm
penal provision n. cezai nitelikte kanun hükmü
lawsuit provision n. dava karşılığı
regulatory provision n. düzenleyici hüküm
imperative provision n. emredici hüküm
due diligence provision n. gereken özeni gösterme hükmü
fulfillment of provision n. hükmün yerine getirilmesi
administrative provision n. idari hüküm
hotchpot provision n. iade kaydı
violated provision n. İhlal edilmiş hüküm
provision of law n. kanun hükmü
sunset provision n. kesin dampinge karşı vergi ve fiyat taahhütleri uygulamaya konuldukları tarihten itibaren söz konusu vergi için bir gözden geçirme prosedürü başlatılmadığı takdirde belli bir süre sonra yürürlükten kaldırılacağını ifade eden hüküm
abolished provision n. mülga hükmü
concluding provision n. nihai hüküm
special provision n. özel karşılık
special provision n. özel hüküm
sunset provision n. sigorta poliçesinde sorumluluğun düzenleme tarihinden sonraki yıllara sarkmasını engellemek için konulan kloz
provision for election n. seçme hükmü
sunset provision n. sona erme hükmü
permissive provision n. uyulması zorunlu olmayan hüküm
administrative provision n. yönetsel hüküm
concrete provision n. somut hüküm
provision [scotland] n. normalde mirasçı olamayacak birine vasiyet veya senet yoluyla verilen hediye
insert a provision into a law v. yasaya hüküm koymak
in the absence of a contrary provision expr. hilafına hüküm bulunmadığında
Politics
explicit provision n. açık hüküm
open network provision n. açık şebeke hükmü
mandatory provision n. amir hüküm
discriminatory provision n. ayrımcı hüküm
amendment of a provision n. bir hükümde değişiklik
transitional provision n. geçici hüküm
amendment of a provision n. hükmün tadili
opt out provision n. istisnadan yararlanma hükmü
equalization provision n. masraf dengeleme karşılığı
joint provision n. müşterek hüküm
final provision n. nihai hükümler
provision of land n. topraklandırma
technical implementation provision n. teknik uygulama koşulu
mandatory provision n. uyulması zorunlu hüküm
data provision n. veri sağlanması
Institutes
open network provision n. açık şebeke tedariki
Industry
insolvency provision [uk] n. batan firmanın çalışanlarının kendilerine borçlu olunan parayı alma hakkı
Insurance
bonus provision for life n. hayat kar payı karşılığı
provision for claims outstanding n. muallak hasar ihtiyatı
provision for claims outstanding n. muallak hasar rezervi
provision for claims outstanding n. sürüncemedeki hasar rezervi
Technical
etb provision n. kıdem tazminatı karşılığı
service provision n. servis boyutlandırması
service provision n. servis tanımlanması
provision of cargo transport services n. yük taşıma hizmetlerinin tedariki
Telecom
open network provision n. açık şebeke şartı
amendment of a provision n. bir hükümde değişiklik
implementation of a provision n. bir hükmün uygulanması
penal provision n. cezai hüküm
Marine
certificate for the provision crane n. kumanya kreyni sertifikası
Social Sciences
social provision scale n. sosyal provizyon ölçeği