stab - Turco Inglés Diccionario
Historia

stab

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Significados de "stab" en diccionario turco inglés : 55 resultado(s)

Inglés Turco
Common Usage
stab v. saplamak
stab v. bıçaklamak
General
stab n. bıçaklama
stab n. bıçak yarası
stab n. saplanma
stab n. süngüleme
stab n. bıçak gibi saplanma
stab n. saplama
stab n. sivri uçlu silah saplama
stab n. sivri uçlu silah saldırısı
stab n. (sopa, çekiç ile) rastgele vuruş
stab n. (sopa, çekiç ile) acemi vuruş
stab n. (kasti) hücum
stab n. (maksatlı) saldırı
stab n. teşebbüs
stab n. deneme
stab n. girişim
stab n. ani batma hissi
stab n. anlık batma hissi
stab n. spazm
stab n. ani sancı
stab n. ani gelişen yoğun duygu
stab n. birden etkisi altına alan yoğun duygu
stab n. aniden saran duygu
stab n. sınırlı parlak renk gösterimi
stab n. kısıtlı canlı renk gösterimi
stab n. sınırlı parlak renk/ışık görünümü
stab n. kazık
stab n. sırık
stab n. direk
stab v. batırmak
stab v. şişlemek
stab v. hançerlemek
stab v. bıçaklamak
stab v. zımbalamak
stab v. hacamat etmek
stab v. denemek
stab v. delmek
stab v. sançmak
stab v. batma hissetmek
stab v. spazm geçirmek
stab v. ani ağrı saplanmak
Technical
stab n. yatay kuyruk
Construction
stab v. (tuğla duvar yüzeyini sivri bir cisim ile) pürüzlendirmek
Biology
stab n. (tüpün üst köşesinde katılaşan) kültür ortamı
stab n. saplama kültür
stab n. aşılama yolu ile üretilen kültür
Hunting
stab v. (av köpeği/bir kuşun) kokusunu almak
stab v. (av köpeği/bir kuşu) işaret etmek
Sport
stab n. (bilardoda hedef topun yerinde kalması için yapılan) sert vuruş
stab n. (bilardoda) sert top vuruşu
stab v. (golf topuna) düzensiz vuruş yapmak
stab v. (golf topuna) gelişigüzel vurmak
Boxing
stab n. (boksta) düz sert yumruk
stab v. (boksta rakibe) düz ve sert yumruk atmak

Significados de "stab" con otros términos en diccionario inglés turco: 110 resultado(s)

Inglés Turco
General
stab wounds n. bıçak yaralamaları
stab wound n. bıçak yarası
stab wound n. kesici ve delici alet yarası
stab vest n. (özellikle bıçaklı saldırılar için kullanılan) koruyucu yelek
stab proof vest n. (özellikle bıçaklı saldırılar için kullanılan) koruyucu yelek
stab [uk] n. (basımevinden alınan) düzenli gelir
stab [uk] n. düzenli iş
have a stab at v. denemek
have a stab at v. kalkışmak
stab in the back v. kalleşlik etmek
stab somebody in the back v. kalleşlik etmek
stab somebody to death v. bıçaklayarak öldürmek
stab someone in the back v. kalleşlik yapmak
stab someone in the neck v. birini boynundan bıçaklamak
accidentally stab oneself v. kazara kendini bıçaklamak
stab (stabilize) abrev. sabitlemek
stab (stabilizer) abrev. stabilizör
stab (stabilizer) abrev. stabilizatör
stab (stable) abrev. stabil
Phrasals
stab at v. bıçaklamakla tehdit etmek
stab at v. bıçaklamak
stab someone in something v. birini bir yerinden bıçaklamak
stab at someone v. birini bıçaklamak
stab at v. saplamak
stab (someone or something) in (something) v. (birini/bir hayvanı bir yerinden) bıçaklamak
stab at (someone or something) v. (birine/bir şeye) keskin bir şey sokmak
stab at (someone or something) v. (birine/bir şeye) saplamak
stab at (someone or something) v. (birini/bir şeyi) bıçaklamak
stab in v. -den vurmak
stab in v. -e saplamak
stab in v. -den bıçaklamak
Colloquial
a stab in the dark n. kafadan atma
a stab in the dark n. tahmin etme
a stab in the dark n. yuvarlak tahmin
Idioms
a stab in the dark n. kafadan atma
a stab in the dark n. karanlığa kurşun sıkma
a stab in the dark n. körü körüne bir deneme
a stab in the dark n. kaba bir tahmin
a stab in the dark n. öylesine bir tahminde bulunma
a stab in the dark n. kafadan sallama
a stab in the dark n. yuvarlak tahmin
a stab in the dark n. rastgele tahminde bulunma
a stab at (something) n. (bir şeye) bir şans
a stab at (something) n. (bir şeyi) deneme
a stab at (something) n. (bir şeyi) yapmak için bir girişimde bulunma
a stab at (someone) n. (birini) yenme denemesi/girişimi/şansı
a stab at (someone) n. (birini) alt etme denemesi/girişimi/şansı
a stab at (someone) n. (birinin) hakkından gelme denemesi/şansı
a stab at (someone) n. (birine) saldırma girişimi/şansı
a stab in the back n. kalleşlik
a stab in the back n. sırtından vurma/bıçaklama
a stab in the back n. arkadan vurma/bıçaklama
a stab in the back n. hainlik
a stab in the back n. ihanet
a stab in the back n. hıyanet
stab a knife in someone's back v. arkadan vurmak
stab in the back v. arkadan vurmak
stab someone in the back v. birine ihanet etmek
take a stab at something v. bir şeyi denemek
stab someone in the back v. birini sırtından bıçaklamak
take a stab at something v. bir denemek
make a stab at something v. denemek
have a stab at something v. denemek
have a stab at something v. girişimde bulunmak
stab in the back v. hainlik etmek
make a stab at something v. girişimde bulunmak
make a stab at v. ilk kez denemek
have a stab at v. ilk kez denemek
stab in the back v. kalleşlik etmek
stab in the back v. şaşırtmak
stab in the back v. sırtından vurmak
take a wild stab in the dark v. rastgele tahminde bulunmak
stab in the back v. sırtından bıçaklamak
stab in the back v. yaralamak
stab in the back v. üzmek
make a stab at something v. yeni veya farklı bir şey denemek
have a stab at something v. yeni veya farklı bir şey denemek
(take/have a) stab at someone v. (birini) konuşturmaya çalışmak
(take/have a) stab at someone v. (birine bir şey) yapmayı öğretmeye çalışmak
(take/have a) stab at someone v. (birine bir şey) yaptırmayı bir denemek
(take/have a) stab at someone v. (birine bir şey) yaptırmada şansını denemek
(take/have a) stab at something v. (bir şey) yapmayı denemek
(take/have a) stab at something v. (bir şey) yapmayı bir denemek
(take/have a) stab at something v. (bir şeyde) şansını denemek
have a stab at (doing something) v. (bir şey yapmayı) denemek
have a stab at (doing something) v. (bir şey yapma) girişiminde bulunmak
have a stab at (doing something) v. (bir şey yapmayı) ilk kez denemek
have a stab at (doing something) v. (bir şey yapmada) şansını denemek
have a stab at (doing something) v. (bir şey yapmayı) bir denemek
have a stab at something/at doing something v. bir şeyi/bir şey yapmayı denemek
have a stab at something/at doing something v. bir şey/bir şey yapma girişiminde bulunmak
have a stab at something/at doing something v. bir şeyi/bir şey yapmayı ilk kez denemek
have a stab at something/at doing something v. bir şeyde/bir şey yapmada şansını denemek
have a stab at something/at doing something v. bir şeyi/bir şey yapmayı bir denemek
Medical
foot-stab use n. ayağa batırarak uygulama
stab vaccinator n. batırarak aşı uygulayıcı
wing-web-stab use n. kanat zarına batırarak uygulama
penetrating stab wounds to the abdomen n. karına penetre kesici delici alet yaralanmaları
penetrating stab wounds n. kesici delici alet yaralanmaları
stab incision n. bıçak yarası
stab incision n. bıçak kesiği
stab incision n. bıçak ile yapılan küçük cerrahi kesi
stab wound n. bıçak kesiği
stab wound n. bıçak ile yapılan küçük cerrahi kesi
Food Engineering
stab culture n. saplama kültür
Biology
stab culture n. aşılama yolu ile üretilen kültür
Military
stab detonators n. iğneli detonatörler
stab alloy n. istikrarlı alaşım
Football
stab kick n. (avustralya futbolunda) hızlı pas
stab pass n. (avustralya futbolunda) hızlı pas