dispatch - Turc Anglais Dictionnaire

dispatch

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Sens de "dispatch" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 58 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
dispatch v. göndermek
The closest and most appropriate service providers tend to be dispatched.
En yakın ve en uygun servis sağlayıcılar gönderilme eğilimindedir.

More Sentences
dispatch n. sevk
dispatch v. sevk etmek
dispatch v. yollamak
General
dispatch n. mesaj
A dispatch was sent to warn the front-line soldiers.
Cephedeki askerleri ikaz etmek amacıyla bir mesaj gönderildi.

More Sentences
dispatch n. rapor
We’ve just received a dispatch from Tokyo regarding the negotiations.
Az önce Tokyo'dan müzakerelerle ilgili bir rapor aldık.

More Sentences
dispatch v. öldürmek
He dispatched the deer with a single shot.
Geyiği tek bir atışla öldürdü.

More Sentences
dispatch v. gönderilmek
I was dispatched to Haiti for my first assignment.
İlk görevim için Haiti'ye gönderildim.

More Sentences
dispatch v. yenmek
He dispatched the professional player with ease.
Profesyonel oyuncuyu kolayca yendi.

More Sentences
Law
dispatch v. göndermek
Thoroughly testing everything that is dispatched is an important skill of any WordPress developer.
Gönderilen her şeyi iyice test etmek, herhangi bir WordPress geliştiricisinin önemli bir becerisidir.

More Sentences
Telecom
dispatch v. göndermek
A doctor dispatched from Mihara City treated her.
Mihara Şehrinden gönderilen bir doktor onu tedavi etti.

More Sentences
General
dispatch n. acele
dispatch n. gönderi
dispatch n. idam etme
dispatch n. yazışma
dispatch n. öldürme
dispatch n. idam
dispatch n. mektup
dispatch n. sevketme
dispatch n. telgraf
dispatch n. telgraf çekme
dispatch n. çekme (telgraf/faks)
dispatch n. hız
dispatch n. yollama
dispatch n. dağıtma
dispatch n. telyazı
dispatch n. gönderme
dispatch n. yükleme
dispatch n. irsal
dispatch n. harekat raporu
dispatch n. merkez
dispatch n. sevkiyat
dispatch v. çekmek (telgraf/faks)
dispatch v. nakliye yapmak
dispatch v. yalayıp yutmak
dispatch v. hızla bitirmek
dispatch v. idam etmek
dispatch v. göndermek (kurye/mektup)
dispatch v. silip süpürmek
dispatch v. halletmek
dispatch v. dağıtmak
dispatch v. bitirivermek
dispatch v. (görev) dağıtmak
dispatch v. sevkiyat yapmak
Trade/Economic
dispatch n. dispeç
dispatch n. dispeç
dispatch n. irsal
dispatch n. irsalat
dispatch n. mal sevk bürosu
dispatch v. irsal etmek
dispatch v. sevk etmek
Law
dispatch v. sevkıyat yapmak
Technical
dispatch n. sevk etme
Computer
dispatch n. dağıtım
dispatch n. gönderme
dispatch v. görev dağıtmak
Informatics
dispatch n. görev iletimi
dispatch n. görev dağıtımı

Sens de "dispatch" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 127 résultat(s)

Anglais Turc
Phrasals
dispatch (someone or something) to (someone, something, or some place) v. (birini/bir şeyi birine/bir şeye/bir yere) sevk etmek
Crews have been dispatched to the station.
Ekipler istasyona sevk edildi.

More Sentences
General
dispatch boat n. avizo
dispatch note n. irsaliye
dispatch note n. gönderme belgesi
dispatch box n. evrak çantası
dispatch money n. dispek ücreti
dispatch clerk n. telgraf memuru
dispatch list n. irsaliye
dispatch rider n. ulak
date of dispatch n. gönderme tarihi
dispatch-rider n. ulak
dispatch case n. evrak çantası
dispatch box n. evrak sandığı
dispatch rider n. haberci
dispatch [us] n. katletme
dispatch [us] [obsolete] n. kovma
dispatch [us] n. çabucak halletme
dispatch [us] [obsolete] n. resmi olarak işine son verme
dispatch [us] n. hızlıca ortadan kaldırma
dispatch [us] n. hızlıca def etme
dispatch [us] [obsolete] n. işten çıkarma
dispatch [us] n. çabucak rahatlama
dispatch [us] n. acil gönderilen mesaj
dispatch [us] [obsolete] n. yol verme
dispatch [us] n. (muhabir tarafından ajansa süratle gönderilen) haber
dispatch [us] n. hızlı karar
dispatch [us] n. infaz etme
dispatch [us] n. devletin diplomasi veya askeri yetkilisi tarafından genellikle şifreli olarak gönderilen önemli mesaj
dispatch [us] n. hatasızlık ve etkinlik
dispatch [us] n. dakiklik ve verimlilik
dispatch case [uk] n. avam kamarası'na hitap eden yetkililerin konuştuğu kürsü
dispatch case [uk] n. metal gibi sert malzemeden yapılmış kasa
dispatch rider n. mektup veya mesaj taşıyan motosiklet sürücüsü
dispatch box n. diplomat valizi
dispatch box [uk] n. metal gibi sert malzemeden yapılmış kasa
dispatch rider n. mektup veya mesaj taşıyan atlı
dispatch box [uk] n. avam kamarası'na hitap eden yetkililerin konuştuğu kürsü
dispatch goods v. mal irsal etmek
dispatch goods v. mal göndermek
dispatch a squad car v. bir devriye arabası göndermek
dispatch [us] v. kovmak
dispatch [obsolete] [us] v. (hayatı) sona erdirmek
dispatch [us] v. hızlıca yapmak
dispatch [us] v. infazı gerçekleştirmek
dispatch [us] v. azletmek
dispatch [us] v. karşısında zafer kazanmak
dispatch [us] v. açgözlü şekilde yemek
dispatch [obsolete] [us] v. (bir şeyden) kendini kurtarmak
dispatch [obsolete] [us] v. (bir şeyden) kurtulmak
dispatch [obsolete] [us] v. mahrum etmek
dispatch [us] v. etkili biçimde halletmek
dispatch [us] v. yenmek
dispatch [us] v. hızlıca elden çıkarmak
dispatch [us] v. hareket memurluğu yapmak
dispatch [us] v. katletmek
dispatch [us] v. tahliye etmek
dispatch [us] v. (göndererek) kurtulmak
dispatch [obsolete] [us] v. (hayatı) yok etmek
dispatch [us] v. infaz etmek
Phrasals
dispatch someone from (some place) v. birini/bir şeyi (bir yerden) göndermek
dispatch someone from (some place) v. birini/bir şeyi bir yerden bir yere göndermek
dispatch someone or something to someone or something v. birini/bir şeyi birine/bir şeye sevk etmek
dispatch (someone or something) to (someone, something, or some place) v. (birini/bir şeyi birine/bir şeye/bir yere) yollamak
dispatch someone or something to someone or something v. birini/bir şeyi birine/bir şeye yollamak
dispatch (someone or something) to (someone, something, or some place) v. (birini/bir şeyi birine/bir şeye/bir yere) göndermek
dispatch someone or something to someone or something v. birini/bir şeyi birine/bir şeye göndermek
dispatch to v. -e göndermek
dispatch (someone or something) from (some place) v. (bir yerden birini/bir şey) yollamak
dispatch from v. -den göndermek
dispatch from v. -den yollamak
dispatch to v. -e sevk etmek
dispatch (someone or something) from (some place) v. (bir yerden birini/bir şey) sevk etmek
dispatch (someone or something) from (some place) v. (bir yerden birini/bir şey) göndermek
dispatch from v. -den sevk etmek
dispatch to v. -e yollamak
Phrases
with all possible dispatch expr. en son hızla
Trade/Economic
dispatch money n. gemiyi vaktinden önce boşaltan ya da yükleyene ödenen para
dispatch earning n. navlun kazancı
budget dispatch and control director n. bütçe sevk ve kontrol müdürü
dispatch money n. hızlı yükleme primi
dispatch boat n. kurye botu
dispatch earning n. irsalat karı
dispatch note n. irsaliye
dispatch money n. dispeç parası
dispatch earning n. irsalat kazancı
advise of dispatch n. irsal haberi
advise of dispatch n. gönderme haberi
advise of dispatch n. irsal bildirimi
advise of dispatch n. gönderme bildirimi
advise of dispatch n. yükleme haberi
dispatch schedule n. dağıtım/sevk takvimi
ready to dispatch adj. sevke hazır
with all dispatch expr. mutat çabuklukla
Politics
dispatch box (uk) n. (ingiliz parlamentosu) avam kamarası kürsüsü
Institutes
turkish industrial dispatch and management institute n. türkiye sanayi sevk ve idare enstitüsü
Technical
load dispatch center n. yük tevzi merkezi
pneumatic dispatch n. pnömatik sevk sistemi
pneumatic dispatch n. gönderilerin hava basıncı aracılığıyla gönderildiği boru sistemi
Informatics
dynamic dispatch n. kamyonlaştırma
dynamic dispatch n. dinamik bağlama
Telecom
computer-aided dispatch n. bilgisayar destekli dağıtım
direct dispatch n. direkt posta
Transportation
dispatch report n. sevkiyat raporu
Traffic
dispatch route n. tam denetim uygulanan taşıt yolu
Railway
dispatch list n. irsaliye
dispatch list n. ayrıntılı gönderi listesi
Marine
dispatch money n. geminin yükleme veya boşaltmayı zamanından önce yapması durumunda ödenecek ek ücret
dispatch boat n. avizo
dispatch days n. dispeç günleri
dispatch days n. yükleme boşaltma günleri
dispatch note n. irsalat bordrosu
dispatch note n. yük senedi
dispatch note n. sevk kağıdı
dispatch note n. gönderme belgesi
dispatch note n. irsal emri
customary dispatch n. alışılmış çabukluk
customary dispatch n. her zamanki hızlılık
Military
flight dispatch n. uçuşa gönderme
motor dispatch service n. motorlu haberci hizmeti
dispatch-rider n. posta
highway dispatch n. kara yolu sevkiyatı
dispatch patrols v. devriyeleri göndermek
dispatch an enemy v. düşmanı bertaraf etmek
Archaic
dispatch [us] v. acele ettirmek
dispatch [us] v. hızlandırmak
dispatch [us] v. acele etmek
dispatch [us] v. çabuk olmak