kaplı - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

kaplı



Sens de "kaplı" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 17 résultat(s)

Turc Anglais
General
kaplı clad adj.
kaplı covered adj.
kaplı overlaid adj.
kaplı sheathed adj.
kaplı wreathed adj.
kaplı mantled adj.
kaplı coated adj.
kaplı gratin adj.
kaplı topped adj.
kaplı backed adj.
kaplı cladded adj.
kaplı slipcased adj.
kaplı over adv.
Technical
kaplı plated n.
Electric
kaplı plated adj.
Food Engineering
kaplı coated adj.
Botanic
kaplı vaginate adj.

Sens de "kaplı" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 500 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
şekerle kaplı candied adj.
General
ceviz vb'yle kaplı dondurma sundae n.
çimlerle kaplı alan lawn n.
küçük, gevşek taşlar ve kayalarla kaplı dağ eteği scree n.
yosun kaplı yaşlı kaplumbağa mossback n.
şeker kaplı meyve sugarplum n.
kaplı tel cable n.
asfaltla kaplı yüzey paved surface n.
yosun kaplı balık mossback n.
çimen ve çiçek kaplı arazi meadow n.
zar ile kaplı olma durumu filminess n.
evlere bitişik parke taş kaplı alan patio n.
çiçeklerle kaplı olma floweriness n.
çimle kaplı banket verge n.
ince bir tabaka ile kaplı olma niteliği filminess n.
sibirya'da çok geniş alana yayılan iğne yapraklı ağaçla kaplı bölge taiga n.
otlarla kaplı geniş düzlük prairie n.
tahta kaplı boarding n.
çalılık veya bodur ağaçlarla kaplı alan scrubland n.
buzullarla kaplı dağ doruğu nunatak n.
bitkilerle kaplı çatı green roof n.
bitkilerle kaplı çatı ecoroof n.
çikolata kaplı dondurma choc-ice n.
çikolata kaplı dondurma choc-bar n.
karla kaplı dağ zirvesi snow-cap n.
kar kaplı yerler snow-covered areas n.
asfaltla kaplı yüzey skidpan n.
karla kaplı alan snow covered area n.
rulo kaplı metal coil-coated metal n.
çikolata kaplı pirinç patlağı chocolate crackles n.
çikolata kaplı dondurma choc ice n.
bez kaplı kayık coracle n.
mısır unu kaplı sosis corndog n.
mısır unu kaplı sosis corn dog n.
kumaş kaplı saç lastiği/bandı scrunchie n.
kumaş kaplı saç lastiği/bandı scrunchy n.
yeşilliklerle kaplı duvar grass wall n.
yeşilliklerle kaplı duvar green wall n.
karla kaplı dağlar snow-capped mountains n.
dikenlerle kaplı olma thorniness n.
uzun ağaçlar veya çalılarla kaplı yol allée n.
üzeri taze meyve kaplı bir pasta a cake topped off with fresh fruit n.
(belirli bir sıvıyla) kaplı olma bath n.
beneklerle kaplı olma bespottedness n.
lekeyle kaplı olma bespottedness n.
avustralya'ya özgü çeşitli bodur okaliptüs ağaçları ile kaplı ağaçlık mallee n.
avustralya'ya özgü çeşitli bodur okaliptüs ağaçları ve çalıları ile kaplı alan mallee n.
katran kaplı deriden yapılan geniş bir bira bardağı blackjack n.
metal kaplı lif metallic n.
dikenli çalılarla veya küçük ağaçlarla kaplı ekilmeyen arazi monte [southwest] n.
otlarla kaplı geniş bir düzlükte bulunan çalılık mot n.
yapraklarla kaplı barınak levesel [obsolete] n.
çalı ve otla kaplı bakımsız arazi bush n.
(malezya'daki uçurtmalarla oynanan bir oyunda) tutkal ve öğütülmüş camdan oluşan aşındırıcı tabaka ile kaplı uçurtma ipi glass string n.
kamu yoluyla kaplı arazi right of way n.
yollarla kaplı arazi right of way n.
tanelerle kaplı görünümü veren yüzeysel pürüzlülük grain n.
çim kaplı olma grassiness n.
otlarla kaplı ova green n.
otlarla kaplı arazi green n.
dışı renkli şekerle kaplı top şeklinde çiklet gum ball n.
yaprakları ve dalları iğnemsi tüylerle kaplı bir avustralya eğrelti ağacı gympie n.
yağ ile kaplı olma oiliness n.
elmasla kaplı şey diamond n.
altınla kaplı olma inauration n.
kılıfla kaplı olma incasement n.
metalik folyo kaplı kağıt metallic paper n.
metalik folyo kaplı kağıt foil paper n.
(abd'de) genellikle taşlarla kaplı, üstü kapalı depolama çukuru cist n.
çalılarla kaplı olma dumosity n.
üstü samanla kaplı şekilde kuyuda saklanan patates yığını pie [dialect] [uk] n.
çikolata kaplı bir şekerleme markası pinky bar® [new zealand] n.
metalik folyo kaplı kağıt foil n.
jelatinle kaplı kapsül şekilde tablet gelcap n.
deniz kabukları ile kaplı olma shelliness n.
gümüşle kaplı tabak çanak silver plate n.
levhalarla kaplı olma slabbiness n.
üstü yağ tabakası ile kaplı su sleek n.
karla kaplı bölge snow n.
karla kaplı alan snowland n.
pullarla kaplı olma squamosity n.
suyla kaplı olmak be awash v.
ile kaplı olmak be encased in v.
ile kaplı olmak (kalınca bir tabaka) be encrusted with v.
ile kaplı olmak be thick with v.
toz ile kaplı olmak be covered with dust v.
tozla kaplı olmak be covered in dust v.
tozla kaplı olmak be covered with dust v.
toz ile kaplı olmak be covered in dust v.
yüzeyi patlatmak için toprakla kaplı patlayıcı yükü uygulamak poultice v.
külle kaplı ashy adj.
şeker kaplı sugar coated adj.
ince tüylerle kaplı fuzzy adj.
buzla kaplı frosted adj.
üstü köpükçüklerle kaplı frothy adj.
kırağı kaplı frosted adj.
şekerle kaplı glace adj.
buzlarla kaplı icebound adj.
bulutlarla kaplı (dağ tepesi) cloud capped adj.
çim kaplı turfy adj.
kadife kaplı velvet adj.
kurşun kaplı leaded adj.
buz kaplı icy adj.
çalıyla kaplı bushy adj.
çiçeklerle kaplı flowery adj.
otlarla kaplı weedy adj.
goblenle kaplı tapestried adj.
tahta şeritler ile kaplı olan lathed adj.
söğütlerle kaplı sallowy adj.
pullarla kaplı scaly adj.
altın kaplı gold plated adj.
ormanla kaplı sylvan adj.
uzun tüylü yünle kaplı fleecy adj.
folyo kaplı foil backed adj.
çimlerle kaplı lawny adj.
köpükle kaplı frothy adj.
tozla kaplı pulverulent adj.
üstü şeker kaplı candied adj.
çalı kaplı bushy adj.
çiyle kaplı dewy adj.
pullarla kaplı lepidote adj.
ağaçlarla kaplı wooded adj.
karla kaplı snowcapped adj.
kürkle kaplı furry adj.
sümükle kaplı slimy adj.
zar ile kaplı filmy adj.
izleriyle kaplı seamed with adj.
kar kaplı covered with snow adj.
kırağı kaplı frosty adj.
camla kaplı glazed adj.
tutkal ile kaplı gummy adj.
asfaltla kaplı paved adj.
sulu kar ile kaplı sleeted adj.
üzeri kaplı mantled adj.
tenteyle kaplı awninged adj.
nikel kaplı nickelous adj.
nikel kaplı nickelic adj.
suyla kaplı flooded adj.
suyla kaplı covered with water adj.
suyla kaplı inundated with water adj.
duman kaplı fuming adj.
sazlıklarla kaplı sedgy adj.
kamışlarla kaplı sedgy adj.
çam ağaçlarıyla kaplı piny adj.
çamur kaplı slimed adj.
çam ağaçlarıyla kaplı piney adj.
sis kaplı misted adj.
krom kaplı chrome coated adj.
plazma kaplı plasma coated adj.
halı kaplı carpeted adj.
teflon kaplı teflon coated adj.
çalılarla kaplı bushy adj.
üzeri ince tabakayla kaplı filmy adj.
kürk kaplı furry adj.
bakır kaplı copper-clad adj.
sarmaşıklarla kaplı ivy-mantled adj.
sarmaşık kaplı ivy-mantled adj.
bulutlarla kaplı (dağ tepesi) cloud-capped adj.
halı kaplı carpet-covered adj.
duman kaplı smoke-filled adj.
kauçuk kaplı rubber-covered adj.
kar kaplı (dağ/tepe) snow-capped adj.
karla kaplı snow-clad adj.
karla kaplı snow-covered adj.
yosun kaplı moss-covered adj.
çimenlerle kaplı grassy adj.
çevresi buzla kaplı icebound adj.
kanla kaplı bloody adj.
salya ile kaplı olan slobbered adj.
zarla kaplı filmy adj.
suyla kaplı waterlogged adj.
urlarla kaplı tuberous adj.
ile kaplı foiled with adj.
karlarla kaplı covered in snow adj.
karlarla kaplı snowed under adj.
karla kaplı covered in snow adj.
karla kaplı snowed under adj.
buzla kaplı ice-covered adj.
çim kaplı grassy adj.
içi/üstü fresklerle kaplı frescoed adj.
karla kaplı (dağ) snow-capped adj.
tahta ile kaplı boarded adj.
pano ile kaplı boarded adj.
zırh kaplı armor plated adj.
zırh kaplı armour plated adj.
çam ağaçlarıyla kaplı pine-fringed adj.
çim kaplı swarded adj.
yüzeyi çukurlarla kaplı potholed adj.
yüzeyi çukurlarla kaplı pocked adj.
yüzeyi çukurlarla kaplı pockmarked adj.
yapraklarla kaplı leafy adj.
yapraklarla kaplı leafed adj.
yapraklarla kaplı leaved adj.
zırh kaplı armor-plated adj.
zırh kaplı armour-clad adj.
zırh kaplı armour-plated adj.
zırh kaplı armor-clad adj.
ağaçlarla kaplı bosky adj.
çalılarla kaplı bosky adj.
çalılarla kaplı brushy adj.
çalı kaplı thicketed adj.
sis kaplı fogbound adj.
yağ kaplı oil-coated adj.
yağ ile kaplı oil-coated adj.
petrol ile kaplı oil-coated adj.
zırh kaplı mailclad adj.
meşe palamuduyla kaplı acorned adj.
….-ile kaplı -caked adj.
taş yığınıyla kaplı cairny adj.
katran kaplı tarry adj.
gözyaşıyla kaplı olan teary adj.
samanla kaplı chafflike adj.
samanla kaplı chaffy adj.
yumrularla kaplı nubbed adj.
çadırlarla kaplı tented adj.
çadırla kaplı tented adj.
beyaz kaplı white coated adj.
şarapla kaplı vinomadefied adj.
ağaçlarla kaplı treed adj.
çimle kaplı turfen adj.
hasır işi ile kaplı twiggen adj.
ince dallarla kaplı twigsome adj.
zemin bitkileriyle kaplı undergrown adj.
külle kaplı ashy adj.
… ile kaplı awash adj.
kanla kaplı olmayan ungored adj.
(toprak, kar) ile kaplı banked adj.
kabukla kaplı barnacled adj.
yapışkan deniz kabuklarıyla kaplı barnacled adj.
kaya midyesiyle kaplı barnacled adj.
reçelle kaplı jammy adj.
(sıvıyla) kaplı bathed adj.
asma ağaçları ile kaplı vine-clad adj.
sarmaşıklarla kaplı vine-clad adj.
sarmaşıklarla kaplı vined adj.
asmalarla kaplı vined adj.
yosun kaplı lichenous adj.
çakıl veya kumla kaplı beachy adj.
bitki ve ağaçlarla kaplı vegetated adj.
zambaklarla kaplı lilied adj.
etrafı siyah nesnelerle kaplı black adj.
siyah kaplı black-coated adj.
sık dallarla kaplı matted adj.
orman kaplı jungled adj.
bitki kaplı jungled adj.
yaralarla kaplı lazarlike adj.
mermerle kaplı marmorate adj.
baklava şekilli pullarla kaplı mascled adj.
(armacılıkta) ortası baklava şeklinde çıkarılmış simgelerle kaplı masculy adj.
(armacılıkta) ortası baklava şeklinde çıkarılmış simgelerle kaplı masculee adj.
kabarcıklarla kaplı whelked adj.
karaçalı ile kaplı whinny adj.
dikenli katırtırnağı ile kaplı whinny adj.
üzeri karla kaplı white adj.
kan kaplı bloodied adj.
tozumsu bir tabakayla kaplı bloomy adj.
unla veya ince taneciklerle kaplı mealy adj.
dışı melaminle kaplı melamine-coated adj.
sık ve uzun saçlarla/tüylerle kaplı woolly adj.
sık bir şekilde keçeleşmiş veya kıvırcık kıllarla kaplı woolly-haired adj.
sık bir şekilde keçeleşmiş veya kıvırcık kıllarla kaplı wooly-haired adj.
sık ve uzun saçlarla/tüylerle kaplı wooly adj.
(hayvan) kemik kaplı bone-covered adj.
kemikli plakalarla kaplı bony-plated adj.
ot öbeğiyle kaplı hassocky adj.
otlarla kaplı herbid [obsolete] adj.
sargıyla kaplı bound adj.
kutu ile kaplı boxed adj.
kutu ile kaplı boxed-in adj.
(insan) kirle kaplı brocked [scotland] adj.
kurumla kaplı brookie [scotland] adj.
çalıyla kaplı brushed adj.
balla kaplı honied adj.
at kılı kaplı horsehair adj.
tümseklerle kaplı humpy adj.
sis bulutları ile kaplı mistful adj.
sisle kaplı mistful adj.
makosenle kaplı moccasined adj.
küfle kaplı moldery adj.
sivrisineklerle kaplı mosquitoey adj.
tozla kaplı motty [scotland] adj.
çöple kaplı littery adj.
çamurla kaplı muddy adj.
çalı kaplı bushed adj.
çalılarla kaplı bushed [australia/new zealand] adj.
ağaçlarla kaplı busky [obsolete] adj.
çalılarla kaplı busky [obsolete] adj.
sırla kaplı glacé adj.
şekerle kaplı glacé adj.
sırla kaplı glacéed adj.
şekerle kaplı glacéed adj.
buz kaplı glacious adj.
yumurta akı ile kaplı glaireous adj.
yumurta akıyla kaplı glairy adj.
yumurta akıyla kaplı gibi görünen glairy adj.
camla kaplı glazen adj.
camla kaplı glazy adj.
yarıklarla kaplı rimose adj.
yarıklarla kaplı rimous adj.
sivrisinek kaplı gnatty adj.
parlak lekelerle kaplı olan dabbled adj.
parlak beneklerle kaplı olan dabbled adj.
parlak lekelerle kaplı olan spattered adj.
parlak beneklerle kaplı olan spattered adj.
parlak lekelerle kaplı olan splattered adj.
parlak beneklerle kaplı olan splattered adj.
kepekle kaplı dandruffy adj.
gösterişli ancak değersiz ıvır zıvırlarla kaplı gewgawed adj.
çimenle kaplı grass-covered adj.
yeşil bitki örtüsü ile kaplı green adj.
... ile kaplı -grown adj.
bitki örtüsüyle kaplı grown adj.
bitki örtüsüyle kaplı grown over adj.
zamkla kaplı gummy adj.
(hanedan armaları) çapraz bölünmüş dörtte birlik alanın alt kısmından oluşan işaretle kaplı veya bu işarete bölünmüş gyronny adj.
funda kaplı heathclad adj.
süpürge otuyla kaplı heathered adj.
beşten daha fazla ince levha ile kaplı bir iç yüzü olan (kemer) multifoil adj.
yağlı bileşik ile kaplı oiled adj.
yünle kaplı olmayan open [obsolete] adj.
saçla kaplı olmayan open [obsolete] adj.
hasır ila kaplı rushed adj.
saz ile kaplı rushed adj.
yüzeyi kuru ve kalın bir tabakayla kaplı olan caked adj.
kılıfla kaplı incased adj.
plajla kaplı beachy adj.
damlalarla kaplı beaded adj.
hareketi engelleyen bir şeyle kaplı clogged adj.
(hayvanın yüzü) tüyle kaplı closed adj.
yoncayla kaplı clovered adj.
yoncayla kaplı clovery adj.
örümcek ağlarıyla kaplı cobwebby adj.
kabukla kaplı olan corticate adj.
korteksle kaplı olan corticate adj.
zarla kaplı olan corticate adj.
(madde) ile kaplı anlamı veren bir kombinasyon -covered adj.
böcekle kaplı gibi üstü başı gıdıklanan crawly adj.
kumaş katmanlarıyla kaplı draped adj.
kumaşla kaplı draperied adj.
kumaşlarla kaplı draperied adj.
gübreyle kaplı dungy adj.
tozla kaplı dust-covered adj.
demirle kaplı iron-cased adj.
demir kaplı ironshod adj.
çelik kaplı ironshod adj.
tüyle kaplı piled adj.
tüyle kaplı piligerous adj.
çam iğneleriyle kaplı pine-clad adj.
kulübelerle kaplı cottaged adj.
pullarla kaplı crocodilian adj.
tüylerle kaplı feather adj.
tüyler ile kaplı featheriness adj.
tüyler ile kaplı featherweight adj.
keçeyle kaplı felted adj.
hercai menekşelerle kaplı pansied adj.
doğal olmayan plastik tabakasıyla kaplı plasticated adj.
çiçeklerle kaplı posied adj.
tozla kaplı powdered adj.
lifle kaplı fiber-faced adj.
parıltı ile kaplı filmy adj.
film ile kaplı filmy adj.
kir ile kaplı filthy adj.
sabun bezi ile kaplı flanneled adj.
pire kaplı flea-bitten adj.
tüyler ile kaplı fledge [obsolete] adj.
tüyler ile kaplı fledgy adj.
tüyler ile kaplı flidge adj.
un ile kaplı floury adj.
yapraklarla kaplı foliaged adj.
sepetçi söğüdüyle kaplı osier adj.
söğütlerle kaplı osiered adj.
çiyle kaplı roric adj.
çiyle kaplı rorid adj.
çiy ile kaplı rorulent adj.
çiy ile kaplı rory [obsolete] adj.
güllerle kaplı rose adj.
üst üste gelecek şekilde döşenmiş kiremitlerle kaplı scaled adj.
sazlarla kaplı seavy [dialect] [uk] adj.
ince ipeksi tüyler ile kaplı serricated adj.
dışkı ile kaplı sharny adj.
deniz kabuklarıyla kaplı shelled adj.
çalılar ile kaplı shrubby adj.
gümüş kaplı silver adj.
gövdesi tümüyle veya kısmen gümüşi pullarla kaplı olan silver-scaled adj.
kabuk ile kaplı crustated adj.
… ile kaplı anlamına gelen son ek -crusted adj.
şeker kaplı crystallized adj.
kristal kaplı crystallized adj.
şeker kaplı crystallised adj.
kristal kaplı crystallised adj.
salya ile kaplı slabbery adj.
levha ile kaplı slabbery adj.
levhalarla kaplı slabby adj.
salyangozlar ile kaplı snaily adj.
çimler ile kaplı soddy adj.
tezek kaplı soddy adj.
kunduz derisiyle kaplı beavered adj.
çukurlar ile kaplı pockarred adj.
çukurlar ile kaplı pock-arred [dialect] [uk] adj.
çukurlar ile kaplı pock-fretten adj.
çukurlar ile kaplı pock-pitted adj.
kurum ile kaplı sootish adj.
is ile kaplı sootish adj.
pullarla kaplı spangly adj.
güherselerle kaplı spherulate adj.
dikenlerle kaplı spiculate adj.
dikenlerle kaplı spiculated adj.
köpük kaplı spumeous adj.
köpük kaplı spumid adj.
pullar ile kaplı squamaceous adj.
pullarla kaplı squamellate adj.
küçük pullar ile kaplı squamellate adj.
pulcuklar ile kaplı squamellate adj.
pullar ile kaplı squamoid adj.
pullar ile kaplı squamose adj.
pul ile kaplı squamose adj.
küçük pullarla kaplı squamulate adj.
pulcuklarla kaplı squamulate adj.
sarkıtlar ile kaplı stalactic adj.
damla taşlar ile kaplı stalactic adj.
sarkıtlar ile kaplı stalactical adj.
damla taşlar ile kaplı stalactical adj.
sarkıtlar ile kaplı stalactital adj.
damla taşlar ile kaplı stalactital adj.
sarkıtlar ile kaplı stalactitic adj.
damla taşlar ile kaplı stalactitic adj.
sarkıtlar ile kaplı stalactitical adj.
damla taşlar ile kaplı stalactitical adj.
samanlar ile kaplı strawed adj.
hasır ile kaplı strawed adj.
orman ile kaplı sylvatic adj.
orman ile kaplı sylvestrian adj.
… kaplı -stained adj.
çalıyla kaplı bir şekilde bushily adv.
ince bir tabaka ile kaplı şekilde filmily adv.
çiçeklerle kaplı bir şekilde flowerily adv.
çiy ile kaplı dewy adv.
yeşil bitki örtüsü ile kaplı bir şekilde greenly adv.
… ile kaplı below prep.
ile kaplı beneath prep.
Phrasals
kaplı olmak lie deep in v.
suyla kaplı/su dolu bir yere yürümek wade in v.
suyla kaplı/su dolu bir yere yürümek wade into v.
ile kaplı olmak buzz with v.
bir şeyle kaplı olmak buzz with something v.
Phrases
tüyle kaplı (yavru kuş) in the down adj.
Colloquial
londra (şehir 19. yy ve 20. yy'ın ilk yarısında kömür dumanıyla kaplı olmasıyla ünlüdür) the old smoke n.
karla kaplı dumped on adj.
elmaslarla kaplı iced out adj.
elmas kaplı iced out adj.
kara kaplı kitaba göre according to the book expr.
kara kaplı kitaba göre by the book expr.
Idioms
tamamen alevle kaplı yer blazing inferno n.
karla kaplı noel a white christmas n.
heykellerle kaplı avlu, bahçe marble city n.
heykellerle kaplı avlu, bahçe marble orchard n.
bir şeyle kaplı olmak be a mass of something v.
her yanı bir şeyle sarılmış/kaplı olmak be a mass of something v.
kumaş kaplı (kitap) in cloth adj.
bez kaplı (kitap) in cloth adj.
(insanlarla/bir şeylerle) kaplı alive with (people or things) adj.
(insanlarla/bir şeylerle) kaplı alive with (people or things) adj.
tohumla kaplı in seed expr.
Politics
(ingiltere'de) devlet bakanlarının resmi belgelerini taşımak için kullanılan kırmızı deriyle kaplı kutu red box n.
Industry
piroksilinle kaplı bezden yapılan su geçirmez bir kumaş markası fabrikoid® n.
tesviye ve perdahlama için kullanılan, toz cam gibi aşındırıcı bir malzeme ile kaplı sert kağıt glasspaper n.
Technical
kalay kaplı çok ince demir veya çelik sac taggers n.
kuruması sırasında koruma amacıyla çin kilinin üzerine serilen kamış kaplı çerçeve reeder n.
alevlenebilirliği tanımlanmış bakır kaplı örülmüş cam kumaş modifiyeli epoksi tabaka modified woven glass fabric copper-clad laminated sheet of defined flammability n.
aleve dayanıklılığı tanımlanmış cam elyafı örgülü bakır kaplı poliimid tabaka polyimide woven glass fabric copper-clad laminated sheet of defined flammability n.
aleve dayanıklılığı tanımlanmış bakır kaplı epoksi cam elyaf bulunan tabakalar epoxide glass copper-clad laminated sheet of defined flammability n.
aleve dayanıklılığı tanımlanmış bakır kaplı fenolik selüloz kağıt tabakalar phenolic cellulose paper copper-clad laminated sheet of defined flammability n.
altın kaplı tel gold covered wire n.
alüminyum kaplı çelik şerit feran n.
alüminyum kaplı ekran aluminized screen n.
alüminyum kaplı metal alclad metal n.
alüminyum kaplı sac alclad sheet n.
amid-imid emay kaplı yuvarlak kesitli bakır tel amid-imide enamelled round copper wire n.
aromatik poliimid emay kaplı yuvarlak kesitli bakır tel aromatic polyimide-enamelled round copper wire n.
bakır kaplı fenolik selüloz kağıt tabaka phenolic cellulose paper copper-clad laminated sheet n.
basınçlı ve aktarma kaplı pres intermitting press and pull press n.
bakır kaplı temel malzeme metal-clad base material n.
bakır kaplı tel coppered wire n.
bakır kaplı polimid film copper-clad polyimide film n.
bakır kaplı epoksi örülmüş cam kumaş tabaka epoxide-woven glass fabric copper- clad laminated sheet n.
bakır kaplı esnek poliester film flexible copper-clad polyester film n.
bakır kaplı yüzey copper plated surface n.
bakır kaplı çelik tel copper-covered steel wire n.
basitleştirilmiş kaplı konektör simplified receptacle connector n.
bakır kaplı epoksi örülmüş cam kumaş tabaka epoxide woven glass fabric copper-clad laminated sheet n.
bakır kaplı esnek polyester film flexible copper-clad polyester film n.
bakır kaplı sac copper plated sheet n.
bir merminin metal kaplı kısmı jacket n.
çinko kaplı bakır sac zinc-coated copper sheet n.
çinko kaplı sac zinc coated sheet n.
çinko kaplı çelik sac zinc coated steel sheet n.
cam kaplı çelik glass coated steel n.
çinko kaplı sac galvanized steel n.
çinko kaplı çelik tel zinc-coated steel wire n.
cam kaplı çelik glassed steel n.