kesilmek - Turc Anglais Dictionnaire

kesilmek

Sens de "kesilmek" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 51 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
kesilmek be cut v.
The bread is cutting badly because it's very soft.
Ekmek çok yumuşak olduğu için zor kesiliyor.

More Sentences
General
kesilmek be interrupted v.
Tom was interrupted.
Tom'un sözü kesildi.

More Sentences
kesilmek fall v.
Equally, the bill for enlargement must not fall to the richest.
Aynı şekilde, genişlemenin faturası da en zenginlere kesilmemelidir.

More Sentences
kesilmek die away v.
The wind died away.
Rüzgar kesildi.

More Sentences
kesilmek go off v.
I was reading a book when the electricity went off.
Elektrikler kesildiğinde kitap okuyordum.

More Sentences
kesilmek turn v.
Layla turned white.
Layla bembeyaz kesildi.

More Sentences
kesilmek die down v.
The wind has died down.
Rüzgar kesildi.

More Sentences
kesilmek cease v.
The cheering ceased.
Tezahürat kesildi.

More Sentences
kesilmek stop v.
After about ten minutes, the sounds of gunfire completely stopped.
Yaklaşık 10 dakika sonra silah sesleri tamamen kesildi.

More Sentences
kesilmek clot v.
The milk will clot as you boil it.
Süt kaynatıldıkça kesilecektir.

More Sentences
kesilmek go out v.
Animals suffer as a result, and the call must now go out for animals to be slaughtered at the nearest abattoir.
Sonuç olarak hayvanlar acı çekmektedir ve artık hayvanların en yakın mezbahada kesilmesi için çağrı yapılmalıdır.

More Sentences
kesilmek drop v.
Some network settings and behaviors might cause the wireless connection to drop.
Bazı ağ ayarları ve davranışları kablosuz bağlantının kesilmesine neden olabilir.

More Sentences
kesilmek trail v.
His voice trailed off and he remained silent.
Sesi kesildi ve sessiz kaldı.

More Sentences
kesilmek break v.
The Commission tabled this proposal when talks between the social partners broke down in May 2001.
Komisyon, sosyal ortaklar arasındaki görüşmelerin Mayıs 2001'de kesilmesi üzerine bu teklifi sunmuştur.

More Sentences
kesilmek cut v.
The film ends as the camera cuts away to the sunset.
Film, görüntünün gün batımına doğru kesilmesiyle sona eriyor.

More Sentences
Technical
kesilmek cut v.
At the next production stage, the plates are cut into blocks.
Bir sonraki üretim aşamasında plakalar bloklar halinde kesilir.

More Sentences
General
kesilmek go v.
kesilmek be clipped v.
kesilmek be sheared v.
kesilmek turn sour v.
kesilmek curdle v.
kesilmek close down v.
kesilmek quit v.
kesilmek become v.
kesilmek let up v.
kesilmek pretend to be v.
kesilmek fall for somebody v.
kesilmek turn into v.
kesilmek dry up v.
kesilmek sour v.
kesilmek be exhausted v.
kesilmek go sour v.
kesilmek be at a standstill v.
kesilmek intermit v.
kesilmek present oneself as v.
kesilmek go down v.
kesilmek surcease v.
kesilmek yearn [scottish] v.
kesilmek lin [dialect] v.
kesilmek dampen v.
kesilmek shred v.
kesilmek stay v.
Phrasals
kesilmek let up v.
Colloquial
kesilmek fall for in a big way v.
Idioms
kesilmek head south v.
Law
kesilmek quit v.
Technical
kesilmek surcease v.
kesilmek sever v.
Slang
kesilmek dub (in) v.
kesilmek dub (up) v.
kesilmek dub (out) v.

Sens de "kesilmek" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 342 résultat(s)

Turc Anglais
General
nefesi kesilmek gasp v.
The man gasped in pain and said call an ambulance.
Adamın acıyla nefesi kesildi ve ambulans çağırmalarını söyledi.

More Sentences
sapsarı kesilmek turn pale v.
He turned pale when he heard that news.
Haberi duyduğunda sapsarı kesildi.

More Sentences
kaskatı kesilmek stiffen v.
I saw that Jane stiffened when the man entered the bar.
Jane'in adam bara girince kaskatı kesildiğini gördüm.

More Sentences
kulak kesilmek be all ears v.
We were all ears.
Hepimiz kulak kesildik.

More Sentences
taş kesilmek be petrified v.
I was petrified.
Taş kesilmiştim.

More Sentences
(telefon hattı) kesilmek go dead v.
The line went dead.
Hat kesildi.

More Sentences
kafası kesilmek be decapitated v.
Many of the prisoners were decapitated.
Mahkumların çoğunun kafası kesilmişti.

More Sentences
kafası kesilmek be beheaded v.
They were beheaded.
Kafaları kesildi.

More Sentences
nefesi kesilmek choke v.
She was choking with rage but didn't do anything.
Öfkeden nefesi kesiliyordu ama hiçbir şey yapmadı.

More Sentences
(rüzgâr) kesilmek still v.
The wind stilled, and the sun came out.
Rüzgar kesildi ve güneş çıktı.

More Sentences
kaskatı kesilmek numb v.
The mother was numbed by fear because of her son's injury.
Anne, oğlunun yaralanması nedeniyle korkudan kaskatı kesilmişti.

More Sentences
Idioms
kulak kesilmek be all ears v.
They are all ears.
Hepsi kulak kesilmiş.

More Sentences
General
kesilmek bilmeyen iştahın varsayımsal kaynağı maw n.
nefesi kesilmek flag v.
arkası kesilmek cease v.
kulak kesilmek be on the watch v.
sütü kesilmek dry v.
iştahı kesilmek lose one's appetite v.
kalıp kesilmek be petrified v.
aslan kesilmek be as strong as a lion v.
buz kesilmek stand aghast v.
sinir kesilmek become all nerves v.
takati kesilmek languish v.
nefesi kesilmek be winded v.
nefesi kesilmek gasp for breath v.
abanoz kesilmek become like ebony v.
abanoz kesilmek harden extremely v.
süt kesilmek clot v.
iflahı kesilmek be exhausted v.
düşman kesilmek behave like an enemy v.
taş kesilmek petrify v.
kuzu kesilmek become as gentle as a lamb v.
nefesi kesilmek be out of breath v.
kazık kesilmek become very rigid v.
put kesilmek be petrified v.
buz kesilmek be frozen v.
mosmor kesilmek turn red in the face v.
süt kesilmek sour v.
barut kesilmek fly into a rage v.
eli ayağı buz kesilmek freeze v.
gürültü yavaş yavaş kesilmek die away v.
dikkat kesilmek be all ears v.
buz kesilmek be stunned v.
arkası kesilmek discontinue v.
elden ayaktan kesilmek be limp and helpless v.
kuvveti kesilmek flag v.
soluğu kesilmek be out of breath v.
ilişiği kesilmek be discharged v.
buz kesilmek freeze v.
ilişiği kesilmek be dismissed v.
kuvveti kesilmek bate v.
aslan kesilmek throw one's weight about v.
barut kesilmek hit the roof v.
arkası kesilmek run out v.
hızı kesilmek stall v.
kuvveti kesilmek fail v.
kesilmek (yağmur) let up v.
dikkat kesilmek pore v.
kesilmek (süt) set v.
canavar kesilmek become brutal v.
kulak kesilmek prick up one's ears v.
eli ayağı buz kesilmek be very cold v.
arkası kesilmek surcease v.
bembeyaz kesilmek be extremely scared v.
bembeyaz kesilmek be extremely shocked v.
canavar kesilmek become merciless and fierce v.
taş kesilmek be dumbfounded v.
soluğu kesilmek outbreathe v.
sevinçten ayakları yerden kesilmek walk on air v.
(elektrik) kesilmek (electricity) be cut off v.
soluğu kesilmek gasp v.
(elektrik) kesilmek (electricity) be cut out v.
(elektrik) kesilmek (electricity) be cut v.
soluğu kesilmek gasp for breath v.
buz kesilmek congeal v.
süt kesilmek curdle v.
sütten kesilmek dry v.
dikkat kesilmek pay attention to v.
irtibatı kesilmek lose contact v.
irtibatı kesilmek be disconnected v.
irtibat kesilmek be disconnected v.
irtibat kesilmek lose contact v.
bülbül kesilmek sing out v.
bülbül kesilmek outspeak v.
nefesi kesilmek be short of breath v.
pür dikkat kesilmek pay utmost attention v.
ışıklar kesilmek (for lights) to go dead v.
(elektrikler) kesilmek (for lights) to go dead v.
elektrikler kesilmek black out v.
ışıklar kesilmek (for lights) to go out v.
ışıklar kesilmek black out v.
(elektrikler) kesilmek (for lights) to go out v.
elektrik kesilmek black out v.
yemeden içmeden kesilmek stop eating v.
(elektrik) kesilmek (power) go out v.
pürdikkat kesilmek become all attention v.
taş kesilmek lithify v.
sesi kesilmek go silent v.
dikkat kesilmek turn v.
dikkat kesilmek hang v.
bağlantısı kesilmek unplug v.
dikkat kesilmek key v.
takati kesilmek langure v.
(süt) kesilmek lapper [scotland] v.
sütü kesilmek quail v.
güçten kesilmek bonk v.
(fırtına, kötü hava koşulları) kesilmek break v.
(deniz feneri ışığı) düzenli aralıklarla kesilmek occult v.
sütü kesilmek run [dialect] v.
testereyle kesilmek saw v.
bülbül kesilmek outsing v.
dikkat kesilmek prick v.
(bir şeye) önceden dikkat kesilmek prefocus v.
dikkat kesilmek sink v.
(süt) kesilmek crud [dialect] v.
(süt) kesilmek cruddle [dialect] v.
soluğu kesilmek smother v.
bıçak gibi kesilmek prop [australia/new zealand] v.
Phrasals
sütü kesilmek go dry v.
şiddeti kesilmek go down v.
sütten kesilmek go dry v.
bembeyaz kesilmek blanch with something v.
(bir şey karşısında) sapsarı kesilmek pale at something v.
dikkat kesilmek zero in on something v.
sus pus kesilmek cringe before someone or something v.
birden bire kesilmek cut off v.
bağlantısı kopmak/kesilmek drop out v.
(bir şeyle karşılaşınca) yüzü kül/kireç kesilmek blanch at (something) v.
(birine/bir şeye) dikkat kesilmek rivet (something) to (someone or something) v.
'-e dikkat kesilmek keep on v.
ile/-den bembeyaz kesilmek blanch with v.
(bir duyguyla/duygudan) bembeyaz kesilmek blanch with (an emotion) v.
(bir duygudan) kıpkırmızı kesilmek blush with (an emotion) v.
bir şeyden kıpkırmızı kesilmek blush with something v.
-den kıpkırmızı kesilmek blush with v.
sesi kesilmek break up v.
ordudan ilişiği kesilmek chapter out v.
karşısında sus pus kesilmek cringe before v.
(birine/bir şeye) kulak kesilmek listen out for (someone or something) [uk] v.
(birine/bir şeye) dikkat kesilmek listen out for (someone or something) [uk] v.
(birine/bir şeye) kulak kesilmek listen for (someone or something) v.
(birine/bir şeye) dikkat kesilmek listen for (someone or something) v.
sapsarı kesilmek pale at v.
(birine/bir şeye) dikkat kesilmek rivet on (someone or something) v.
elektrik kesilmek/gitmek surge out v.
dikkat kesilmek snap to v.
(ses, hat) kesilmek cut off v.
irtibatı kesilmek cut off v.
Colloquial
ayakları yerden kesilmek tread on air v.
soluğu kesilmek have no breath left v.
taş kesilmek shut up like a clam v.
gücü kuvveti kesilmek do (one's) dash v.
ses bağlantısı kesilmek cut out v.
aniden kesilmek cut out v.
pat diye kesilmek cut out v.
beklenmedik bir şekilde kesilmek cut out v.
bir anda kesilmek cut out v.
bağlantısı kesilmek/kopmak be out v.
nefesi kesilmek puff and blow v.
nefesi kesilmek puff and pant v.
iştahı kesilmek be off (one's) feed v.
yemeden içmeden kesilmek be off (one's) feed v.
iştahtan kesilmek be off your food v.
yemeden içmeden kesilmek be off feed v.
yemeden içmeden kesilmek be off your food v.
iştahtan kesilmek be off (one's) feed v.
iştahı kesilmek be off your food v.
iştahı kesilmek be off feed v.
Idioms
yemeden içmeden kesilmek be off one's oats v.
barut kesilmek be hot under the collar v.
barut kesilmek get one's back up v.
kulak kesilmek keep one's ear to the ground v.
dikkat kesilmek sit up and take notice v.
put kesilmek become as still as a statue v.
kulak kesilmek hang on someone's lips v.
ifrit kesilmek fly into a fury v.
hayretten taş kesilmek be struck dumb v.
barut kesilmek burn with a low blue flame v.
(mutluluktan) ayakları yerden kesilmek walk on air v.
(ilişki) kesilmek break off v.
kulak kesilmek cock an ear v.
dikkat kesilmek keep one's wits about one v.
dikkat kesilmek have one's wits about one v.
(birden) dikkat kesilmek spring to attention v.
takımdan kesilmek take an early bath v.
dermanı kesilmek be all done in v.
dermanı kesilmek be done in v.
dikkat kesilmek keep one's eye on the ball v.
nefesi kesilmek get out of wind v.
nefesi kesilmek be out of wind v.
nefesi kesilmek be out of breath v.
nefesi kesilmek get out of breath v.
put kesilmek shut up like a clam v.
kemik gözükünceye kadar kesilmek be cut to the bone v.
ciddi/büyük oranda kesilmek be cut to the bone v.
dikkat kesilmek all eyes and ears v.
dikkat kesilmek keep one's ear to the ground v.
dikkat kesilmek keep one's weather eye open v.
dikkat kesilmek snap to attention v.
dikkat kesilmek have one's ear to the ground v.
dikkat kesilmek keep one's eyes peeled/skinned v.
dikkat kesilmek keep one's eyes peeled for v.
dikkat kesilmek keep one's eyes open for v.
kulak kesilmek have one's ear to the ground v.
dikkat kesilmek keep an ear to the ground v.
kulak kesilmek have an ear to the ground v.
dikkat kesilmek have an ear to the ground v.
kulak kesilmek keep an ear to the ground v.
bembeyaz kesilmek go as white as a sheet v.
dikkat kesilmek prick up one's ears v.
dikkat kesilmek prick up its ears v.
kıpkırmızı kesilmek go beet red v.
kıpkırmızı kesilmek go as red as a beetroot v.
kıpkırmızı kesilmek go as red as a beet v.
kıpkırmızı kesilmek go beetroot red v.
kıpkırmızı kesilmek blush/flush to the roots of your hair v.
başı kesilmek lose one's head v.
göz kesilmek (one's) eyes are out on stalks v.
ilişiği kesilmek be given the hook v.
kül/kireç kesilmek look as if (one) has seen a ghost v.
(dışsal bir nedenle) planları yarıda kesilmek be blown off course v.
korkudan kaskatı kesilmek be scared stiff to death v.
korkudan kaskatı kesilmek be scared silly to death v.
satışların/işin önü kesilmek be put out of business v.
bembeyaz kesilmek a chill runs/goes down somebody’s spine v.
bembeyaz kesilmek a chill runs/goes down (one's) spine v.
ilişiği kesilmek clear (one's) desk v.
adetten kesilmek go through the change v.
yarıda kesilmek cut (one) down in (one's) prime v.
kulak kesilmek pin back (one's) ears v.
kulak kesilmek perk up (one's) ears v.
dikkat kesilmek perk up (one's) ears v.
kulak kesilmek pin back your ears [old-fashioned] [uk] v.
dikkat kesilmek pin back your ears [old-fashioned] [uk] v.
(bir şeye) dikkat kesilmek have (one's) eyes glued to (something) v.
dikkat kesilmek cock an eye at somebody/something v.
(birisi/bir şey) için dikkat kesilmek have (one's) eye out for (someone or something) v.
kulak kesilmek cock an ear at somebody/something v.
dikkat kesilmek cock an ear at somebody/something v.
(birisi/bir şey) için dikkat kesilmek have an eye out for (someone or something) v.
ilişiği kesilmek give someone the hook [us] v.
(bir şeyin) fikriyle bile kül/kireç kesilmek pale at the thought of (something) v.
(bir şeyin) fikriyle bile kül/kireç kesilmek pale at the notion of (something) v.
(birinin) eli ayağı buz kesilmek put (one) back on (one's) heels v.
ayağı yerden kesilmek be higher than a kite v.
birbirine düşman kesilmek be little love lost between (two people) v.
(birinin) iştahı kesilmek be off (one's) food v.
(biri) yemeden içmeden kesilmek be off (one's) food v.
dikkat kesilmek have one's eyes glued to (something) v.
nefesi kesilmek hold your breath v.
heyecandan nefesi kesilmek hold one's breath v.
(biriyle) iletişimi zamanla kesilmek lose trace of (someone) v.
barut kesilmek set (one's) back up v.
kulak kesilmek bend an ear v.
ayağı yerden kesilmek walk on sunshine v.
(birine/bir şeye) dikkat kesilmek cock an eye at (someone or something) v.
dikkat kesilmek have an ear close to the ground v.
kulak kesilmek have an ear close to the ground v.
kulak kesilmek have one's ear close to the ground v.
dikkat kesilmek have one's ear close to the ground v.
dikkat kesilmek be all ears v.
kulak kesilmek be all ears v.
dikkat kesilmek be all ears v.
kulak kesilmek be all ears v.
bembeyaz kesilmek be (as) white as snow v.
bembeyaz kesilmek/olmak be as white as a sheet v.
hayalet gibi bembeyaz kesilmek be as white as a sheet v.
(iki kişi) birbirine düşman kesilmek be no love lost between (two people) v.
mosmor olmak/kesilmek be red in the face v.
ayakları yerden kesilmek be swept off (one's) feet v.
(bir şeyden) taş kesilmek be struck dumb (with something) v.
nefesi/soluğu kesilmek catch (one's) breath v.
(birine/bir şeye) kulak kesilmek cock an ear at (someone or something) v.
kulak kesilmek cock your ear v.
(birine/bir şeye) dikkat kesilmek cock an ear at (someone or something) v.
(birine/bir şeye) dikkat kesilmek cock an eye at (someone or something) v.
biriyle/bir şeyle irtibatı kesilmek lose contact with someone or something v.
biriyle/bir şeyle irtibatı kesilmek lose touch with someone or something v.
bıçak gibi kesilmek die the death [uk] v.
bıçak gibi kesilmek die a death [uk] v.
gücü kuvveti kesilmek do your dash v.
sevinçten ayakları yerden kesilmek float/walk on air v.
aniden kesilmek get the axe v.
bıçak gibi kesilmek get the axe v.
bıçak gibi kesilmek get the ax v.
bıçak gibi kesilmek get the chop v.
aniden kesilmek get the chop v.
aniden kesilmek get the ax v.
(biri/bir şey) için dikkat kesilmek have an eye out for (someone or something) v.
(biri/bir şey) için dikkat kesilmek have (one's) eye out for (someone or something) v.
dikkat kesilmek have your wits about you v.
kulak kesilmek keep an ear close to the ground v.
kulak kesilmek keep one's ear close to the ground v.
(birine/bir şeye) kulak kesilmek keep an ear out (for someone or something) v.
dikkat kesilmek keep eyes open v.
dikkat kesilmek keep one's weather eye open v.
dikkat kesilmek keep an ear close to the ground v.
dikkat kesilmek keep a weather eye open v.
dikkat kesilmek keep one's ear close to the ground v.
dikkat kesilmek keep eye on the ball v.
dikkat etmek/kesilmek keep eye out v.
(birine/bir şeye) dikkat kesilmek keep a weather eye on (someone or something) [uk/australia] v.
dikkat kesilmek keep eyes peeled v.
dikkat kesilmek have an ear close to the ground v.
dikkat kesilmek keep/have your ear close to the ground v.
dikkat kesilmek have an ear to the ground v.
dikkat kesilmek keep wits about v.
kulak kesilmek keep/have your ear close to the ground v.
dikkat kesilmek keep/have your ear to the ground v.
kulak kesilmek have an ear close to the ground v.
kulak kesilmek keep/have your ear to the ground v.
dikkat kesilmek keep an ear to the ground v.
dikkat kesilmek keep weather eye open v.
kulak kesilmek keep an ear to the ground v.
kulak kesilmek have an ear to the ground v.
kül/kireç kesilmek look as if you have seen a ghost v.
kül/kireç kesilmek look like (one) has seen a ghost v.
(biriyle) irtibatı kesilmek lose contact (with one) v.
(biriyle) irtibatı kesilmek lose touch (with one) v.
irtibatı kesilmek lose touch v.
iştahı kesilmek lose appetite v.
bir şeyle/biriyle irtibatı kesilmek lose track of something/someone v.
(biriyle) irtibatı kesilmek lose track of (someone) v.
-e dikkat kesilmek rivet gaze on v.
(birine/bir şeye) dikkat kesilmek rivet (one's) eyes on (someone or something) v.
(birine/bir şeye) dikkat kesilmek rivet (one's) attention (on someone or something) v.
Trade/Economic
bir tarafı kesilmek suretiyle iptal edilmiş çek mutilated check n.
Politics
dikkat kesilmek head attention v.
Industry
süpürgeleri istenen uzunlukta kesilmek üzere makineye yerleştiren işçi clipper n.
Technical
bir süre kesilmek intermit v.
bağlantısı kesilmek disengage v.
Computer
(bilgisayar) internet bağlantısı kesilmek go down v.
Marine
(pompanın) suyu kesilmek lose the fang v.
Medical
(ilaç) azaltılarak kesilmek taper v.
Gastronomy
(süt) kesilmek curdle v.
(süt) kesilmek sheal [dialect] v.
Geography
yeryüzüyle teması kesilmek occlude v.
Sport
yüksek hızda motor sürerken yerle teması kesilmek yump v.
Archaic
dikkat kesilmek distinguish v.
taş kesilmek stone v.
British Slang
bembeyaz kesilmek throw a whitey v.
bembeyaz kesilmek pull a whitey v.