man - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

man

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Sens de "man" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 106 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
man n. insan
man n. adam
man n. erkek
General
man n. merdüm
man n. mide
man n. taş
man n. kul
man n. er kişi
man n. beşer
man n. lan
man n. birader
man n. yönetim
man n. koca
man n. adam
man n. dama taşı
man n. insanoğlu
man n. oyun taşı
man n. kimse
man n. taş (santranç/dama)
man n. satranç taşı
man n. işçi
man n. erkek
man n. erkek işçi
man n. er
man n. uşak
man n. şahıs
man n. biri
man n. kişi
man n. beyaz adam
man n. (satranç) taş
man n. amele
man n. insan ırkı
man n. insan türü
man n. ademoğlu
man n. amele
man n. cesaret
man n. erkeklik
man n. tebaa
man n. zevç
man n. üye
man n. mensup
man n. erkek aşık
man n. erkek sevgili
man n. yoğun duyguyu ifade eden sözcük
man n. cesaret veya güç gibi özelliklere sahip yetişkin erkek
man n. konuşmacı ve dinleyici arasındaki teklifsiz ilişkiyi gösteren ve parantez içinde kullanılan bir ifade
man n. maund (hint ağırlık birimi)
man n. istekli kimse
man n. fanatik
man n. dinine çok bağlı kimse
man n. hayran
man n. takım oyuncusu
man v. belirli bir iş için yeterince insan olmak
man v. adam yerleştirmek
man v. adam vermek
man v. adam atamak
man v. adamla donatmak
man v. görev yapmak
man v. görevli olmak
man v. göğüs germek
man v. insan gücü sağlamak
man v. takviye etmek
man v. (bir sıkıntıya) hazır olmak
man v. hazır bulunmak
man v. asker yerleştirmek
man v. (şahin veya doğanı) insanlara alıştırmak
man v. birinin yerini almak
man v. güç veya direnç sağlamak
man v. kuvvetlendirmek
man v. sağlamlaştırmak
man v. desteklemek
man v. cesaretlendirmek
man v. (şahin veya doğanı) insanların dokunmasına alıştırmak
Colloquial
man n. polis
man n. aynasız
man interj. abicim
man interj. arkadaş
man interj. adamım
man interj. vay arkadaş
man interj. hadi ya
man exclam. vay be
man exclam. vay
man exclam. vay canına
man exclam. hayret
Industry
man n. alman ticari araç üreticisi
Technical
man n. kent çapında ağ
Marine
man n. gemi
Botanic
man n. mahun
man n. maun
man n. maun ağacı
Social Sciences
man n. genellikle güney ve güneybatı çin'de yaşayan kabilelerden meydana gelen aborijin nüfus
man n. güney ve güneybatı çin'de yaşayan yao ve miao gibi aborijin kabilelerden veya halklardan biri
man n. vietnam'ın dağlarında yaşayan kabilelere verilen ad
Religious
man n. (hristiyan bilim akımında) ebedi ruh düşüncesi
man n. tanrının sureti
man n. aklın temsili
Geography
man n. batı virginia eyaletinde yerleşim yeri
Slang
man n. torbacı
man n. uyuşturucu satıcısı
man n. polis
man n. polis memuru
man n. teşkilat
man n. şube
man n. cinsiyeti erkek olan arkadaş
man n. uyuşturucu satıcısı
man n. torbacı

Sens de "man" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 3 résultat(s)

Turc Anglais
General
man inductive adj.
man manx adj.
Slang
man jughead n.

Sens de "man" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 500 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
young man n. delikanlı
garbage man n. çöpçü
straw man n. korkuluk
General
old man n. ihtiyar
military man n. ordu mensubu
spider man n. örümcek adam
fellow man n. adam
a hulk of man n. çam yarması
inner man n. ruh
common man n. sokaktaki adam
the inner man n. vicdan
leading man n. başroldeki erkek
betting man n. bahisçi
brave man n. yiğit
poor man n. adamcağız
holdup man n. soyguncu
common man n. sıradan insan
old man n. ihtiyar adam
man of science n. bilim adamı
the height of a man n. adam boyu
old man n. babalık
publicity man n. reklamcı
strapping man n. adam azmanı
finger man n. muhbir
man who repairs car hoods n. kaportacı
man made fiber n. insan yapısı lif
young man n. genç
liege man n. vasal
a man in my position n. benim durumumda olan bir adam
ape man n. maymun adam
old man n.
the man in the street n. sıradan kimse
man vc control setting n. manuel vc kontrol ayarı
cavalry man n. süvari
old man n. baba
the man in the street n. sokaktaki insan
man of letters n. edebiyatçı
a man of the world n. görmüş geçirmiş kimse
girlie man n. kız gibi erkek
eight stages of man n. insanlık gelişminin sekiz aşaması
man of letters n. yazıncı
maintenance man n. bakım elemanı
man influence on nature n. doğaya insan etkisi
society man n. sosyete
self made man n. kendi kendini yetiştirmiş adam
inner man n. vicdan
rewrite man n. yeniden yazıcı
front man n. paravan kişi
an upright man n. adam gibi adam
man child n. erkek çocuk
qualified man power n. yetişmiş insan gücü
working man n. işçi
contact man n. bağlantı
plainclothes man n. sivil giyimli dedektif
man of letters n. yazar
brave man n. aslan
brave man n. er
man of letters n. bilim adamı
man in the street n. herhangi bir adam
finger man n. ispiyoncu
literary man n. edip
property man n. aksesuarcı
brave man n. dadaş
fall of man n. hz adem ve havva'nın işlediği günah ve sonuçları
conjure man n. sihirbaz
cave man n. mağara adamı
family man n. aile babası
man friday n. köle gibi sadık uşak
man of substance n. zengin adam
man about town n. tiyatro ve gece kulübüne sıkça giden adam
hit man n. kiralık katil
man of the people n. halk adamı
learned man n. bilgin
brave man n. erkek adam
straw man n. saman adam
good man n. iyi adam
man of the world n. görmüş geçirmiş adam
family man n. ev bark sahibi
a man of means n. han hamam sahibi
salvage man n. cankurtaran
the old man n. baba
superior man n. üstünlüklü insan
inner man n. iştah
mechanical man n. robot
government man n. devlet adamı
old man n. koca
single man n. bekar adam/erkek
young man n. yiğit
modern man n. çağdaş insan
young man n. jön
man in the iron mask n. demir maskeli adam
learned man n. allame
old man n. patron
white man n. beyaz adam
man friday n. köle
fancy man n. sevgili
huge man n. zebella
old man n. yaşlı
man of learning n. bilim adamı
a man of the world n. görmüş geçirmiş adam
sandwich man n. sırtında reklamla dolaşan adam
bogy man n. öcü
man made fibre n. sentetik lif
man eater n. yamyam
man and wife n. karı koca
a man of few words n. az konuşan adam
peking man n. pekinli
married man n. evli adam
primitive man n. ilk insan
a man of a few words n. az konuşan adam
commercial man n. tüccar
the isle of man n. man adası
the inner man n. ruh
economic man n. ekonomi insanı
feral man n. yabani
medicine man n. sihirbaz hekim
stunt man n. dublör
the outer man n. dış görünüş
best man n. sağdıç
a familiar address to an older man n. amca
party man n. parti adamı
divorced man n. boşanmış adam
session man n. sesi kaydedilen bir şarkıcıya eşlik eden kayıt stüdyosunda görevli çalgıcı
yes man n. dalkavuk
fellow man n. ahbap
hired man n. adam
assembly man n. meclis üyesi
man of war n. savaş gemisi
man of the world n. çok tecrübeli
rich man n. zengin adam
economic man n. iktisadi adam
man about town n. boşgezen
leading man n. başrol oyuncusu erkek
swag man n. serseri
wise man n. bilge
little man n. adamcık
mountain man n. dağ adamı
man of letters n. edip
end man n. komedyen
preacher man n. vaiz
man of the world n. engin tecrübeli
man of straw n. erkek müsveddesi
fancy man n. acayip adam
a marked man n. mimlenmiş adam
railway man n. demiryolu işçisi
confidence man n. dolandırıcı
leading man n. esas oğlan
man who acts slowly n. ağır adam
con man n. hilekar
a man of few wants n. pek az isteği olan bir adam
red man n. kızılderili
unmarried man n. evlenmemiş adam
medicine man n. büyücü doktor
fancy man n. aşık
man made noise n. suni gürültü
g man n. fbi memuru
the man in the street n. sokaktaki adam
key man n. üstün adam
a marked man n. mimli adam
man space n. insan taşıma hacmi
man movable n. çekilerek götürülen malzeme
man movable n. itilerek taşınan malzeme
seafaring man n. denizci
seafaring man n. gemici
key man n. kilit adam
man island n. man adası
strong man n. güçlü adam
gingerbread man n. zencefilli kurabiye adam
man of love n. aşk adamı
little man n. küçük adam
man of romance n. gönül adamı
small man n. küçük adam
dead man n. ölü adam
invisible man n. görünmez adam
a man of middle height n. orta boylarda adam
a man of middle height n. orta boylu adam
ladies' man n. zampara
ladies' man n. flörtçü
ladies' man n. çapkın erkek
ladies' man n. kadın peşinden koşan erkek
mature man n. olgun erkek
a man of property n. mal mülk sahibi
unwanted man n. istenmeyen adam
empty headed man n. boş adam
ugly man n. çirkin adam
weather man n. hava durumu sunucusu
a man in the limelight n. günün adamı
man of wide interests n. birçok şeye ilgi duyan adam
day man labourer n. gündelikçi işçi
small man syndrome n. boy kompleksi
wise old man n. ak sakallı dede
man about town n. gösteriş düşkünü
man of straw n. bostan korkuluğu
emergency man n. yedek oyuncu
gas man n. havagazı memuru
general duties man n. genel hizmet işçisi
man-woman relationships n. erkek-kadın ilişkileri
man-system integration n. insan sistem bütünleşmesi
half-man n. yarım adam
man-in-the-street n. vatandaş
fallacy of the straw-man n. iddiayı zayıflatma safsatası
man-to-man defense n. adam adama defans
man-at-arms n. asker
hang-man n. adamasmaca
man-at-arms n. silahşor
man-made fibres n. suni elyaflar
g-man n. federal ajan
man-child n. erkek çocuk
rag-and-bone man n. eskici
taxi-man n. taksi şoförü
one-man show n. tek kişilik sergi
right-hand man n. sağ kol
right-hand man n. en çok güvenilen kimse
odd-job man n. ufak tefek işlerde becerikli olan kimse
taxi-man n. taksici
red-blooded man n. taş fırın erkeği
mic-man n. mikrofoncu
serious-minded man n. ağır adam
yes-man n. şakşakçı
yes-man n. evetefendimci
yes-man n. emir kulu
yes-man n. evet efendimci
yes-man n. patron yalakası
man of business n. vekilharç
man of weight n. nüfuzlu kişi
reliable man n. güvenilir adam
man of honour n. namuslu adam
waiting man n. uşak
moneyed man n. paralı adam
yes-man n. liderinin her dediğini yapan kişi yalaka
yes-man n. dalkavuk
man-hour n. adam-saat
man of weight n. nüfuzlu adamlar
well-to-do man n. zengin adam
waiting man n. hizmetçi
garbage man n. çöp toplayıcı
garbage man n. temizlik işçisi
sugar man n. şeker pişirici
backup man n. dublör
backup man n. yedek
systems man n. organizatör
stunt man n. (tehlikeli sahnelerde oynayan) dublör
lucky man n. şanslı adam
armed man n. silahlı adam
lookout man n. nöbetçi
self made man n. kendi kendini yetiştirmiş insan
best man n. nikah şahidi
country man n. çiftçi
old clothes-man n. eski elbiseler satan kimse
old clothes-man n. eskici
man-trap n. tuzak
man of letter n. entelektüel
man hater n. erkek düşmanı
the killed man n. öldürülen adam
the man who saved the world n. dünyayı kurtaran adam
right hand man n. en güvenilir adam
a man with style n. tarz sahibi adam
a man for all seasons n. her devrin adamı
brave man n. mert adam
milk livered man n. ciğeri beş para etmez
one man n. adamın biri
a man of culture n. kültür insanı
real man n. erkek adam
make-up man n. erkek güzellik uzmanı
make-up man n. erkek makyöz
man-handling n. kaba kuvvete başvurma
man-handling n. kaba kuvvetle itip kakma
man-handling n. kol gücü ile yapma
man-handling n. kaba kuvvetle (birşeyi) taşıma
man-handling n. tartaklama
man of high attainments n. üstün yetenekleri olan
tuxedo man n. smokinli adam
man in tuxedo n. smokinli adam
nameless man n. isimsiz adam
muslim man n. müslüman adam
man/male slippers n. erkek terliği
muscle man n. kaslı adam
stick man n. çöp adam
stick man n. çubuk adam
man-made structures n. insan yapımı yapılar
angry man n. kızgın adam
a man of honour n. şerefli adam
a man of honour n. onurlu adam
hired man n. çiftlik işçisi
hired man n. rençper
hired man n. ırgat
the man of system n. sistem adamı
a rich man n. zengin bir adam
race of man n. insan ırkı
man-eater n. yamyam
man with white hair n. beyaz saçlı adam
old man with white beard n. ak sakallı yaşlı adam
a sixtyish man n. altmış yaşlarında adam
the man in the street n. sokaktaki sade vatandaş
man-eater n. insan eti yiyen
the man in my dream n. hayalimdeki erkek
the man in my dreams n. hayallerimdeki erkek
strong man n. güçlü erkek
a man with an ankle holster n. ayak bileğinde silah kılıfı olan adam
man in the suit n. takım elbiseli adam
a man of high moral standing n. yüksek ahlak değerleri olan bir adam
honest man n. dürüst adam
man in the red jacket n. kırmızı ceketli adam
wealthy man n. varlıklı/zengin adam
rich man n. varlıklı/zengin adam
man of means n. varlıklı/zengin adam
a proper man n. düzgün bir adam
fetish man n. fetiş adamı
maintenance man n. tamirci
service man n. tamirci
the man in charge n. görevli
man fashion n. erkek modası
man of heart n. gönül adamı
sand man n. kum adam
a young black man n. genç bir siyah adam
a man dressed as father christmas n. noel baba kılığında bir adam
propane delivery man n. tüpçü
gas-bottle delivery man n. tüpçü
a man with a murderous obsession n. cinayet saplantısı olan bir adam
a man of god n. papaz
one-man show n. tek kişilik gösteri
family man n. aile adamı
popeye the sailor man n. temel reis
the dice man n. zar adam
miracle man n. mucize yaratan
lookout man n. gözcü
a married man n. evli bir adam
macho man n. maço erkek
one man army n. tek kişilik ordu
a man in a suit n. takım elbiseli bir adam
grumpy old man n. huysuz ihtiyar
the wounded man n. yaralı adam
woman seeking a man n. erkek arayan kadın
the thinking man sculpture n. düşünen adam heykeli
man bag n. bel çantası
man-hour n. bir kişinin bir saatte yapabildiği iş miktarı
man-day n. bir kişinin bir günde yapabildiği iş miktarı
wise man n. bilge adam
man of wisdom n. bilge adam
confidence man n. üçkağıtçı
short man syndrome n. boy kompleksi
little man syndrome n. boy kompleksi
man with long mustache n. uzun bıyıklı adam
career man n. kariyer yapan kimse
man in a bathrobe n. bornozlu adam
career man n. kariyer adamı
the most hated man in the world n. dünyanın en nefret edilen adamı
button man n. düğme adam
drowning man n. boğulan adam
the man in the street n. sokaktaki vatandaş
man of action n. girişimci adam
man of action n. girişken kimse
machete-wielding man n. elinde pala olan adam
dustbin man (uk) n. çöp toplama görevlisi
dustbin man (uk) n. çöpçü
dustbin man (uk) n. çöp toplama işçisi
rubbish man (uk) n. çöp toplama görevlisi
bin man (uk) n. çöp toplama işçisi
bin man (uk) n. çöp toplama görevlisi
bin man (uk) n. çöpçü
sanman (sanitation man) (us) n. çöp toplama işçisi
rubbish man (uk) n. çöpçü
sanman (sanitation man) (us) n. çöpçü
rubbish man (uk) n. çöp toplama işçisi
sanman (sanitation man) (us) n. çöp toplama görevlisi
man lift n. insan asansörü
fat man n. şişman adam
the man in the wheelchair n. tekerlekli sandalyedeki adam
made man n. esas adam
made man n. asil üye/aza
made man n. (mafyaya) tam/asli üye yapılmış kişi
made man n. (mafyada) tam üye
made man n. italyan menşeli organize suç örgütü mensubu
made man n. abd'de italyan kökenli/asli mafya üyesi
a defenseless old man n. savunmasız yaşlı bir adam
civilized man n. uygar adam
holy man n. kutsal adam
holy man n. kutsal insan
leading man n. baş aktör
cannon man n. sirklerde gülle ile havaya fırlatılan sihirbaz adam
clean-cut man n. efendi adam
clean-cut man n. efendi (adam)
enlisted man n. deniz veya kara kuvvetlerinde rütbesiz asker
straw man fallacy n. korkuluk mantık hatası
fallacy of the straw-man n. korkuluk mantık hatası
man of nights n. gecelerin adamı
the man in charge n. kontrolün onda olduğu kişi
the man in charge n. yetkili
the man in charge n. yetkili kişi
figures of flying man n. uçan adam figürleri
common man n. sıradan insan/kişi
common man n. sıradan kişi
common man n. alelade insan
common man n. sıradan kimse
diamond man n. elmas adam
target man n. hedef adam
white masked man n. beyaz maskeli adam
man with white mask n. beyaz maskeli adam
man in white mask n. beyaz maskeli adam
man wearing white mask n. beyaz maskeli adam
man-made factors n. insan kaynaklı faktörler
show man n. gösteri adamı
typical turkish man n. tipik türk erkeği
an interesing man n. ilginç bir adam
a man with a cause n. dava adamı
sick man n. hasta adam
man voice n. erkek sesi
wobbly man n. hacıyatmaz
infantry man n. yaya er
man child n. ruhen olgunlaşmamış yetişkin erkek
mechanical man n. android
mechanical man n. insana benzeyen bir otomaton
wise man n. arif adam
wise man n. arif insan
man of influence n. sözü geçen kimse
man of influence n. nüfuzlu kimse
man of influence n. nüfuz sahibi kimse
abraham-man n. delirmiş dilenci
abraham-man n. sadaka almak için deli numarası yapan dilenci
taurus man n. boğa burcu erkeği
taurus man n. boğa erkeği
main man n. asıl adam (baş karakter)
age of man n. kuaterner çağ
age of man n. dördüncü çağ
age of man n. bugüne kadarki son iki milyon yıl
reading man n. çok okuyan kimse
reading man n. çalışkan kimse
man bun n. erkek topuzu
reel man n. (eskiden avustralya ve yeni zelanda'da) sahil kurtarma ekibinde cankurtaranın yüzerken bağlı olduğu kemerin makarasını çalıştıran görevli
reel man n. makaracı
lady's man n. kadın düşkünü erkek
lady's man n. çapkın erkek
lady's man n. zampara
lady's man n. kadınlarla gönül eğlendiren erkek
lady's man n. kadın düşkünü erkek
lady's man n. çapkın erkek
lady's man n. zampara
lady's man n. kadınlarla gönül eğlendiren erkek
night man n. gece çalışan tuvalet temizlikçisi
night man n. gece görevlisi
new man n. doğasındaki özenli tarafı ortaya çıkararak, çocuk bakımı ve ev işlerinde eşit sorumluluk alan modern erkek
the next man n. önüne çıkan ilk kişi
remittance man n. evden gönderilen parayla yaşayan sürgündeki kimse
trans man n. trans erkek
trencher-man n. asalak
trencher-man n. beleşçi
trencher-man n. aşçı
black man n. siyahi adam
two-man tent n. iki kişilik çadır
a greegree man n. afrikalı muskacı
a greegree man n. afrikalı büyücü
a man of mark n. dikkat çeken, ünlü kişi
dark man n. karanlık adam
ape-man n. kaba adam
ape-man n. vahşi adam
elevator man n. asansörcü adam
elevator man n. asansör operatörü adam
end man n. sıranın sonundaki kimse
end man n. kuyruğun sonundaki kimse
barrow-man n. seyyar meyve sebze satıcısı
elevator man n. asansörcü
belt man [australia] n. (eskiden) belinde iple yüzen cankurtaran
every man n. her erkek
every man n. tüm erkekler
main man n. bir kimsenin en öncelikli erkek sevgilisi
main man n. patron
main man n. lider
main man n. kişiliği veya işi en beğenilen adam
man-of-war n. ölümcül şekilde sokan deniz anasına benzer bir deniz canlısı
portuguese man-of-war n. ölümcül şekilde sokan deniz anasına benzer bir deniz canlısı
man [obsolete] n. insan olarak kişileştirilen doğa üstü yaratık
man [obsolete] n. muhafız
man [obsolete] n. koruma
man [obsolete] n. maiyet
man in the moon n. ayın yüzeyindeki karanlık ve parlak alanların benzetildiği hayali erkek figürü veya erkek yüzü
man milliner n. kadın şapkası yapan kimse
man milliner n. kadın şapkası satan kimse
man of deeds n. çabucak harekete geçen kimse
man of deeds n. düşünmeden harekete geçmeye meyilli kimse
man of straw n. tartışma ve münazaralarda kullanılan, karşı tarafın gerçek önermesini daha zayıf bir sav ile değiştirip çürüterek üstün gelindiği yanılsamasını yaratan bir taktik
man–of–war n. saygın bir donanmadaki mücadeleci savaş gemisi
married man n. evli erkek
black man [dialect] [obsolete] n. kötü ruh
black man [dialect] [obsolete] n. şeytan
black man [dialect] [obsolete] n. öcü
man-at-arms n. ağır silahla donanmış asker
man-at-arms n. ağır silahla donanmış orta çağ süvarisi
man-bag n. bel çantası
man-bag n. genellikle omuz askılı, kişisel eşyaları taşımak için tasarlanmış küçük erkek çantası
man-child n. ruhen olgunlaşmamış yetişkin erkek
man-child n. çocuk ruhlu erkek
man-hater n. insanları sevmeyen kimse
man-hater n. mizantrop
man-hater n. erkek toplumundan kaçınan kimse
man-hater n. erkek düşmanı
man-trap n. dikkatsizlik sonucu yaralanmaya veya ölüme yol açabilecek şey
man-trap n. potansiyel tehlike kaynağı
man-trap n. potansiyel sorun kaynağı
marrying man n. evlenmeye istekli erkek
repair man n. tamirci