adam - Turc Anglais Dictionnaire

adam

Sens de "adam" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 4 résultat(s)

Anglais Turc
General
adam n. adem
She then shared the fruit with Adam.
Daha sonra meyveyi Adem'le paylaştı.

More Sentences
adam n. adem baba
adam n. 18 yy'da adams kardeşlerce yaratılmış bir mimari ve dekorasyon tarzı
Anatomy
adam n. ademelması

Sens de "adam" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 82 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
adam guy n.
Jimmy is a nice guy when you get to know him.
Jimmy'yi tanıdığınızda iyi bir adam olduğunu anlarsınız.

More Sentences
adam man n.
He sent his man to take us from the hotel.
Bizi otelden alması için adamını gönderdi.

More Sentences
General
adam feller n.
The feller next door is always ready to lend a hand.
Yanda oturan adam her zaman yardıma hazır.

More Sentences
adam chap n.
James is an excellent, trustworthy chap.
James mükemmel ve güvenilir bir adam.

More Sentences
adam man n.
A man approached and I asked him whether it was his bag.
Bir adam yaklaştı ve ona bunun kendi çantası olup olmadığını sordum.

More Sentences
adam one n.
Who's the one who pays all the bills?
Bütün faturaları ödeyen adam kim?

More Sentences
adam fellow n.
The fellow standing over there is my friend.
Orada duran adam benim arkadaşım.

More Sentences
adam person n.
You're a very perceptive person.
Sen çok anlayışlı bir adamsın.

More Sentences
adam adamite n.
That doesn’t mean Adam is not a good performer.
Bu Adam'ın iyi bir oyuncu olmadığı anlamına gelmez.

More Sentences
adam him n.
There's someone with him.
Adamın yanında biri var.

More Sentences
adam geezer n.
The geezer was an outsider.
Adam dışarıdan gelen biriydi.

More Sentences
Colloquial
adam fella n.
A young fella owns the pub.
Meyhanenin sahibi genç bir adam.

More Sentences
British Slang
adam bloke n.
James is a polite bloke.
James kibar bir adamdır.

More Sentences
General
adam hired hand n.
adam employee n.
adam dick n.
adam fellow man n.
adam human being n.
adam cookie n.
adam jack n.
adam cuss n.
adam manpower n.
adam cooky n.
adam buster n.
adam dog n.
adam bird n.
adam hombre n.
adam joker n.
adam bozo n.
adam bimbo n.
adam hired man n.
adam worker n.
adam bean n.
adam hand n.
adam homo n.
adam chal [dialect] n.
adam amadoda [south african] n.
adam beezer [obsolete] [uk] n.
adam birkie [scotland] n.
adam brother n.
adam herr n.
adam mon [uk] n.
adam lug n.
adam heh n.
adam mun [dialect] n.
adam churl [obsolete] n.
adam devil n.
adam gome n.
adam cove [uk] n.
adam feen [ireland] n.
adam ge n.
adam gee n.
adam geezah n.
adam scout n.
adam shaver n.
adam swain [obsolete] n.
Colloquial
adam cookie n.
adam cooky n.
adam boykie [south africa] n.
adam oke [south africa] n.
Archaic
adam groom n.
adam peat n.
Slang
adam bod n.
adam digger (au) n.
adam cat n.
adam joe n.
adam ball n.
adam bleeder n.
adam mother fucker n.
adam motherfucker n.
adam gink n.
adam onion n.
adam gee [us] n.
adam geez [uk] n.
adam cuffin n.
adam ou [south africa] n.
British Slang
adam bod n.
adam gadgie n.
adam gadgy n.
adam gadge n.
adam old cock n.
adam old cocker n.

Sens de "adam" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 500 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
adam kaçırma abduction n.
Abduction have been on the rise countrywide.
Adam kaçırma ülke çapında yükselişte.

More Sentences
(öykü/film vb'de) kötü adam villain n.
My favourite villain is Joker, Batman's rival.
En sevdiğim kötü adam Joker, Batman'in rakibi.

More Sentences
(adam/çocuk) kaçırmak kidnap v.
It was a miracle the man couldn't escape after he kidnapped his son.
Adamın oğlunu kaçırdıktan sonra kaçamaması bir mucizeydi.

More Sentences
adam öldürme homicide n.
gaddar adam monster n.
düşünen adam heykeli le penseur n.
düşünen adam heykeli the thinker n.
sirkte gösteri yapan iri yarı adam strongman n.
General
zengin adam rich man n.
Do you know who the richest man in the world is?
Dünyanın en zengin adamının kim olduğunu biliyor musun?

More Sentences
örümcek adam spider man n.
Spider man, Beek King and Bruce Lee are fighting against each other!
Örümcek adam, Beek King ve Bruce Lee birbirlerine karşı savaşıyor!

More Sentences
ihtiyar adam old man n.
Who is that old man?
Kim bu ihtiyar adam?

More Sentences
zavallı adam poor fellow n.
The poor fellow watched for seven days.
Zavallı adam yedi gün boyunca izledi.

More Sentences
kurt adam werewolf n.
A werewolf only comes out when the moon is full.
Kurt adam sadece dolunayda ortaya çıkar.

More Sentences
kurbağa adam frogman n.
The frogman jumped into the canal.
Kurbağa adam kanala atladı.

More Sentences
adam kaçırma kidnapping n.
He is accused of kidnapping.
Adam kaçırmakla suçlanıyor.

More Sentences
silahlı adam gunman n.
Along a dusty road on her fourth day, she was abducted by a group of masked gunmen.
Dördüncü gününde tozlu bir yolda bir grup maskeli silahlı adam tarafından kaçırıldı.

More Sentences
iyi adam good man n.
The good man is in continuous conflict.
İyi adam sürekli çatışma halindedir.

More Sentences
bekar adam/erkek single man n.
Layla hoped to work for a wealthy single man.
Leyla zengin bir bekar adam için çalışmayı umuyordu.

More Sentences
kardan adam snowman n.
What is the difference between snowmen and snow-women?
Kardan adam ve kardan kadın arasındaki fark nedir?

More Sentences
beyaz adam white man n.
What white man has ever seen me drunk?
Hangi beyaz adam beni sarhoş gördü?

More Sentences
adam öldürme manslaughter n.
Tom is serving a ten-year sentence for manslaughter.
Tom adam öldürmekten on yıl hapis yatıyor.

More Sentences
pısırık adam worm n.
Don't listen to worms like him.
Onun gibi pısırık adamları dinlemeyin.

More Sentences
evli adam married man n.
The married men that Layla robbed were reluctant to report her because of the embarrassment.
Leyla'nın soyduğu evli adamlar, utançlarından onu ihbar etmekten çekiniyorlardı.

More Sentences
adam öldürme murder n.
It wasn't until long after they got married that Tom found out that Mary was wanted for murder.
Evlenmelerinin üzerinden çok geçmeden Tom, Mary'nin adam öldürmekten arandığını öğrendi.

More Sentences
adam kayırma nepotism n.
She was accused for nepotism.
Adam kayırmakla suçlandı.

More Sentences
vahşi adam brute n.
His colleagues didn't like the country brute.
İş arkadaşları bu taşralı kaba adamdan hoşlanmamıştı.

More Sentences
iyi adam good guy n.
There are no longer any good guys.
Artık iyi adamlar yok.

More Sentences
güçlü adam strong man n.
They were all strong men.
Onların hepsi güçlü adamlardı.

More Sentences
küçük adam little man n.
I am very deeply afraid of you, Little Man.
Senden çok korkuyorum, Küçük Adam.

More Sentences
küçük adam little guy n.
That way, the little guys, the smaller countries, and the lesser-used languages lose out.
Bu şekilde, küçük adamlar, küçük ülkeler ve daha az kullanılan diller kaybeder.

More Sentences
kasten adam öldürme voluntary manslaughter n.
Sami pled guilty to voluntary manslaughter.
Sami kasten adam öldürmekten suçlu bulundu.

More Sentences
ölü adam dead man n.
Dead men can accomplish nothing.
Ölü adamlar hiçbir şey başaramaz.

More Sentences
görünmez adam invisible man n.
Tom said that he saw the invisible man today.
Tom dün görünmez adamı gördüğünü söyledi.

More Sentences
çirkin adam ugly man n.
That ugly man has a beautiful wife.
O çirkin adamın güzel bir karısı var.

More Sentences
şanslı adam lucky man n.
Tom felt like the luckiest man on earth.
Tom kendini dünyanın en şanslı adamı gibi hissetti.

More Sentences
silahlı adam armed man n.
Our house was attacked by armed men a few months ago.
Birkaç ay önce evimize silahlı adamlar saldırdı.

More Sentences
çöp adam stickman n.
The Running Stickman will try to save the tiny friend the pirates have missed.
Koşan Çöp Adam, korsanların kaçırdığı minik arkadaşını kurtarmaya çalışacak.

More Sentences
kızgın adam angry man n.
He tried to soothe the angry man.
Kızgın adamı yatıştırmaya çalıştı.

More Sentences
zengin bir adam a rich man n.
My father was not a rich man.
Babam zengin bir adam değildi.

More Sentences
evli bir adam a married man n.
Kim Hee Ae will portray a woman who is having an affair with a married man.
Kim Hee Ae evli bir adamla ilişkisi olan bir kadını canlandıracak.

More Sentences
bilge adam wise man n.
The wisest man is the silent one.
En bilge adam sessiz olandır.

More Sentences
kar adam abominable snowman n.
I heard that footprints of an abominable snowman have been discovered in the Himalayas.
Himalayalar'da korkunç bir kar adamının ayak izlerinin bulunduğunu duydum.

More Sentences
boğulan adam drowning man n.
The drowning man shouted for help.
Boğulan adam bağırarak yardım istedi.

More Sentences
şişman adam fat man n.
Who's that fat man?
Kim bu şişman adam?

More Sentences
hasta adam sick man n.
The Ottoman Empire was the sick man of Europe.
Osmanlı İmparatorluğu Avrupa'nın hasta adamıydı.

More Sentences
asıl adam (baş karakter) main man n.
He is the main man and knows me very well.
O asıl adam ve beni çok iyi tanıyor.

More Sentences
mızmız adam malcontent n.
The malcontent always found something to complain about.
Mızmız adam, her zaman şikayet edecek bir şey bulurdu.

More Sentences
(sirkte gösteri yapan) iri yarı adam strongman n.
The circus featured a strongman who lifted heavy weights with ease.
Sirkte kolaylıkla ağır sıklet kaldırabilen iri yarı bir adam vardı.

More Sentences
ihtiyar adam greybeard n.
nükteci adam humorist n.
genç adam younker n.
iyi adam trump n.
iktisadi adam economic man n.
dul adam grass widower n.
balık adam diver n.
asil adam grandee n.
asılacak adam gallows bird n.
yaşlı adam oldster n.
kaba adam boor n.
adam sarrafı a good judge of character n.
adam kayırma favoritism n.
adam kıtlığı manpower shortage n.
yaşlı adam gaffer n.
çapkın adam gay dog n.
müşterileri atmakla görevli adam bouncer n.
sokaktaki adam common man n.
adam gibi adam a gentleman n.
garip adam crank n.
kaba adam bounder n.
çok eşli adam polygynist n.
dazlak kafalı adam baldpate n.
dönek adam turncoat n.
büyük adam magnate n.
adam boyu the height of a man n.
adam kaçıran kidnapper n.
seks düşkünü adam lecher n.
adam atama manning n.
adam yerine koymama slight n.
kazara adam öldürme manslaughter n.
adam azmanı strapping man n.
ahmak adam jackass n.
tuhaf adam odd fish n.
genç adam youngster n.
benim durumumda olan bir adam a man in my position n.
maymun adam ape man n.
genç adam stripling n.
baba adam trump n.
kibar adam toff n.
kaba adam cad n.
ormanlık dağlarda yaşayan adam hillbilly n.
herhangi bir adam man in the street n.
kaba adam churl n.
aslan yürekli adam lion n.
sinsi adam hangdog n.
kur yapan adam philanderer n.
adam öldürme assassination n.
uçan adam flyman n.
işe yaramaz adam wastrel n.
önceden tasarlamadan adam öldürme manslaughter n.
kurt adam lycanthrope n.
adam karalama safsatası ad hominem n.
caddede arabayla tur atıp fahişe arayan adam swinger n.
görmüş geçirmiş adam man of the world n.
adam yokluğu manpower shortage n.
adam karalama safsatası argumentum ad hominem n.
yaşlı adam uncle n.
adam öldürtmek için ödenen para blood money n.
zengin adam man of substance n.
tiyatro ve gece kulübüne sıkça giden adam man about town n.
adam sendecilik insusceptibility n.
saman adam straw man n.
erkek adam brave man n.
tembel adam drone n.
güvenilmez adam rotter n.
beş para etmez adam trash n.
şehvete düşkün adam satyr n.
ihtiyar adam grandsire n.
adam öldürme soruşturması homicide investigation n.
vahşi adam savage n.
zavallı adam wretch n.
demir maskeli adam man in the iron mask n.
adam sendecilik impassivity n.
aşağılık adam hound n.
feminen adam jessie n.
salak adam oaf n.
yaşlı adam old timer n.
hür adam freeman n.
kaba adam backwoodsman n.
ihtiyar adam graybeard n.
ücretli adam hireling n.
zengin adam dives n.
adam kayırma favouritism n.
antika adam codger n.
terbiyesiz ve kaba adam cad n.
az konuşan adam a man of few words n.
az konuşan adam a man of a few words n.
böcek adam flyman n.
görmüş geçirmiş adam a man of the world n.
adam öldürme homicide n.
sırtında reklamla dolaşan adam sandwich man n.
iyi adam topper n.
adam öldürme killing n.
filan adam veya şey so and so n.
çamaşırcı adam laundryman n.
züppe adam cockscomb n.
çapkın adam rake n.
iştahlı adam trencherman n.
para ile tutulmuş adam hireling n.
adam taşıma kuyusu manway shaft n.
boşanmış adam divorced man n.
önemli adam mogul n.
tembel adam lazybones n.
adam öldürmeye teşebbüs attempted murder n.
küçük adam peanut n.
adam kaçırma ravishment n.
tecavüz eden adam rapist n.
kavruk adam runt n.
kurt adam wolfman n.
sokaktaki adam the man in the street n.
adam yolu manway n.
zamane adam timeserver n.
iğfal eden adam seducer n.
kendi kendini yetiştirmiş adam self made man n.
adam gibi adam an upright man n.
sokaktaki adam everyman n.
kaba adam lout n.
küçük adam pipsqueak n.
yaşlı ve saygıdeğer adam patriarch n.
filan filan adam veya şey so and so n.
mızraklı adam spear n.
aptal adam galoot n.
özgür adam freeman n.
acayip adam fancy man n.
sakallı adam beaver n.
mimlenmiş adam a marked man n.
büyük adam dignitary n.
ağır adam man who acts slowly n.
adam yerine koymama durumu disrespectfulness n.
pek az isteği olan bir adam a man of few wants n.
zalim adam fiend n.
kazara adam öldüren kimse manslayer n.
adam kaçıran kimse kidnaper n.
kasten adam öldürme murder in the first degree n.
evlenmemiş adam unmarried man n.
en yüksek sınıftan adam patrician n.
kilit adam linchpin n.
adam yerleştirme manning n.
kilit adam lynchpin n.
tıknaz ve güçlü adam chunk n.
aile reisi sayılan adam patriarch n.
şakacı adam joker n.
boşanmış veya karısından ayrı yaşayan adam grass widower n.
saman adam strawman n.
adam kaçıran kimse kidnapper n.
karısı geçici olarak bir yere gitmiş olan adam grass widower n.
tuhaf adam codger n.
becerikli adam ball of fire n.
üstün adam key man n.
adam öldüren murderer n.
adam sendecilik stolidity n.
adam şeklinde bira bardağı toby n.
(thuglar tarafından gerçekleştirilen) adam öldürme thuggee n.
mimli adam a marked man n.
beyaz adam man n.
kilit adam kingpin n.
işe yaramaz adam louse n.
genç (adam) youth n.
kilit adam key man n.
zencefilli kurabiye adam gingerbread man n.
kötü adam baddie n.
adam öldürme trucidation n.
küçük adam manling n.
küçük adam small man n.
orta boylu adam a man of middle height n.
orta boylarda adam a man of middle height n.
cins adam object n.
istenmeyen adam unwanted man n.
boş adam airhead n.
boş adam loser n.
boş adam empty headed man n.
adam gücü hand n.
genç adam muchacho n.
sıradan adam everyman n.
kötü adam villain n.
birçok şeye ilgi duyan adam man of wide interests n.
aşağılık adam cur n.
büyük adam big-timer n.
yarım adam half-man n.
adam adama defans man-to-man defense n.
adam-zaman person-time n.
ağır adam serious-minded man n.
adam evladı well-mannered person n.
kısa boylu adam chunk n.
toy adam colt n.
kötü adam demon n.
güvenilir adam reliable man n.
paralı adam moneyed man n.
namuslu adam man of honour n.
kurnaz adam fox n.
(kasıtsız) adam öldürme manslaughter n.
adam-saat man-hour n.
adam-gün person-day n.
zengin adam well-to-do man n.
kötü adam scoundrel n.
sıradan adam an honest joe n.
(filmdeki) kötü adam villain n.
adam öldürmeye duyulan istek olarak görünen bir akıl hastalığı homicidal insanity n.
(bir kavga sırasında) kazara adam öldürme accidental killing of a person in a fight n.
adam öldürme blood n.
dünyayı kurtaran adam the man who saved the world n.
öldürülen adam the killed man n.
en güvenilir adam right hand man n.
tarz sahibi adam a man with style n.
mert adam brave man n.
adam öldüren slayer n.
kaba, sert ve kıllı adam gorilla n.
erkek adam real man n.
smokinli adam man in tuxedo n.
smokinli adam tuxedo man n.
isimsiz adam nameless man n.
müslüman adam muslim man n.
adam-sendecilik nonchalance n.
kaslı adam muscle man n.
çöp adam stick man n.
çubuk adam stick man n.
şerefli adam a man of honour n.
onurlu adam a man of honour n.
şeker adam candyman n.
beyaz saçlı adam man with white hair n.
ak sakallı yaşlı adam old man with white beard n.
altmış yaşlarında adam a sixtyish man n.
ayak bileğinde silah kılıfı olan adam a man with an ankle holster n.
takım elbiseli adam man in the suit n.
peşine adam takma bumper-locking n.
yüksek ahlak değerleri olan bir adam a man of high moral standing n.
kasıtlı adam öldürme premeditated murder n.
dürüst adam honest man n.
kırmızı ceketli adam man in the red jacket n.
varlıklı/zengin adam wealthy man n.
varlıklı/zengin adam rich man n.
varlıklı/zengin adam man of means n.
düzgün bir adam a proper man n.
adam kaçıranlar the kidnappers n.
kum adam sand man n.
genç bir siyah adam a young black man n.
on iki kızgın adam twelve angry men n.
noel baba kılığında bir adam a man dressed as father christmas n.
cinayet saplantısı olan bir adam a man with a murderous obsession n.
zar adam the dice man n.
sıradan tip/adam a plain kind of guy n.
genç adam chappie n.
takım elbiseli bir adam a man in a suit n.
köpeklere fısıldayan adam dog whisperer n.
zombi domuz adam zombie pigman n.
yaralı adam the wounded man n.
düşünen adam heykeli the thinking man sculpture n.
bilge adam man of wisdom n.
münzevi hayat yaşayan adam anchorite n.
yalnızlığı seven adam anchorite n.
kötü adam baddy n.
yarasa adam batman n.
kaba adam bear n.
sütü bozuk adam bounder n.
kaba ve güçlü adam bruiser n.
kaba adam caveman n.
hoyrat adam caveman n.
kaba adam clown n.
uzun bıyıklı adam man with long mustache n.
bornozlu adam guy in a bathrobe n.
bornozlu adam man in a bathrobe n.
adam kaçırma kidnaping n.
adam kaçıran kidnaper n.
düğme adam button man n.
balık adam aquanaut n.
girişimci adam man of action n.
elinde pala olan adam machete-wielding man n.
tekerlekli sandalyedeki adam the man in the wheelchair n.
esas adam made man n.
savunmasız yaşlı bir adam a defenseless old man n.
kötü adam bad guy n.
uygar adam civilized man n.
kutsal adam holy man n.
sirklerde gülle ile havaya fırlatılan sihirbaz adam cannon man n.
efendi (adam) clean-cut man n.
efendi adam clean-cut guy n.
efendi (adam) clean-cut guy n.
efendi adam clean-cut man n.
leopard adam werejaguar n.
uçan adam figürleri figures of flying man n.
elmas adam diamond man n.
boşanmış adam grass widower n.
hedef adam target man n.
zencefilli kurabiye adam gingerbread boy n.
zencefilli kurabiye adam gingerbread runner n.
beyaz maskeli adam white masked man n.
beyaz maskeli adam man with white mask n.
beyaz maskeli adam man in white mask n.
beyaz maskeli adam man wearing white mask n.
bir kamyon adam a truck-load of men n.
bir kamyon dolusu adam a truck-load of men n.
ilginç bir adam an interesing man n.
siyah örümcek adam black spiderman n.
siyahi adam black man n.
karanlık adam dark man n.
kurt adam lycan n.
kurt adam lycanthrope n.
yarasa adam atlayışı wingsuit flying n.
yarasa adam atlayışı wingsuiting n.
arif adam wise man n.
çim adam grass head n.
sirklerde güç gösterileri yapan adam strongman n.
motosiklet süren, orta yaşlı adam bambi (born-again middle-aged biker) n.
yakışıklı adam adonis n.
yakışıklı genç adam adonis n.
kaba adam oafo n.
çöp adam stick figure n.
kaba adam tyke [scottish] n.
kaba adam tike [scottish] n.
izbandut gibi adam animal n.
kaba adam ape-man n.
vahşi adam ape-man n.
yakışıklı genç adam apollo n.
bir araba adam army n.
asansör operatörü adam elevator man n.
asansör operatörü adam elevator boy n.
asansörcü adam elevator boy n.
asansörcü adam elevator man n.
ikinci adam underman n.
mevki ve kıdemce aşağı olan adam underman n.
yardımcı adam underman n.
uğursuzluk getirdiği düşünülen adam jonah n.
flamayı takip eden bir grup adam veya ordu banner n.
aşağılık adam jackslave n.
uyduruk adam jack-a-lent n.
saygısız adam jack sauce n.
köpek yetiştirilen yerde çalışan adam kennelman n.
mülk sahibi adam younker n.
zeki adam bel-esprit n.
adam başına vergi chiefage n.
genç adam chiel [scotland] n.
(oliver twist romanında) erkek çocuklara hırsızlık yaptıran kötü yaşlı adam fagin n.
genç adam jong [south africa] n.
kişiliği veya işi en beğenilen adam main man n.
jokey kıyafeti giymiş tek elinde metal bir halka bulunan ve aslen ön bahçede bağlama kazığı olarak kullanılan küçük (siyahi) adam heykeli lawn jockey n.
annesine aşırı derecede bağımlı erkek çocuğu veya adam mamas boy n.
genç adam wag [obsolete] n.
iri yarı, güçlü adam bruiser n.
ak sakallı yaşlı adam whitebeard n.
kısa boylu adam mannikin n.
zorla adam kaçıran veya alıkoyan kimse manstealer n.
yaşlı adam hag [obsolete] n.
falanca adam what's-his-name n.
işte o adam what's-his-name n.
abartılı bıyıkları olan adam whiskerando n.
üçkağıtçılık yaparak geçinen adam wide boy [uk] n.
büyük adam wig n.
ormanda yaşayan saçı sakalına karışmış yabani adam woodwose n.
birden fazla eşi olan adam bluebeard n.
iskoç adam bluecap n.
aptal ve sakar adam blunderhead n.
yaşlı ve kaba adam bodach [scotland] [ireland] n.
çocuksu özellikler taşıyan adam men-children n.
çocuk gibi adam men-children n.
para ile tutulmuş adam mercenary n.
idamlık adam hempy [scotland] n.
asılacak adam hempy [scotland] n.
küçük adam minim n.
güçlü adam buck n.
enerjik genç adam buck n.
şanssız adam booger [uk] n.
şanslı adam booger [uk] n.
dar kafalı yaşlı adam buffer n.
alman adam herr n.
kapüşonlu adam hoodman n.
at gibi adam horse n.
sirkte gösteri yapan iri yarı adam hulk n.
harika işler başaran adam miracle-man n.
adam akıllı gözlemleyememe misobservance n.
yaşlı adam gadgie [geordie] n.
mütevazı adam gadling n.
alçak adam gadling n.
yüce bir amaç için kendini feda eden adam galahad n.
idamlık adam gallows n.
avlanma yerindeki tazıları yönlendiren adam huntsman n.
nüfuz sahibi adam leviathan n.
zengin adam leviathan n.
iri ve beceriksiz adam looby n.
kaba adam loot [scotland] n.
üç kuruşluk adam losel n.
işe yaramaz adam lorel n.
aşağılık adam lown [obsolete] n.
aptal adam bull calf n.
suçluya vuran iki sıra adam gantlet n.
çam yarması gibi adam muscleman n.
atları ve besi hayvanlarını satan mezatçıya yardımcı olan adam ringman n.
kadının kazancıyla geçinen adam gigolo n.
buruş buruş, zayıf ve yaşlı adam gnome n.
yabani kuşları kafesleyen adam decoy-man n.
katı bir adam grimsir [obsolete] n.
silahlı adam gunslinger n.
yakışıklı adam heart-throb n.
o adam heh n.
geçici işler için görevlendirilen adam hired man n.
kaba saba adam hob [dialect] [uk] n.
buz üzerinde yürüyebilen adam iceman n.
aşırı sayıda adam tedariki overmanning n.
ahmak adam omadhaun [ireland] n.
aptal adam omadhaun [ireland] n.
kaba ve kavgacı adam clubfist n.
üç kuruşluk adam cockalorum n.
zavallı adam donder n.
hain adam drole n.
kötü adam drole n.
yaşlı ve işe yaramaz adam duffer n.
adam olmaz kimse incorrigible n.
(diğer ulaşım imkanları bulunmadığı sırada) gezginler için eşya ve bagaj taşıyan adam packer n.
gazete satan adam paperboy n.
iyi adam pillicock [obsolete] n.
şişman adam pompion [obsolete] n.
şişko ve salak adam pompion [obsolete] n.
uzun ve ince bir adam a tall and thin man n.
önde gelen adam father n.
saygıdeğer adam father n.
evlat edinen adam father n.
çocuk yetiştiren adam father n.
kıymetli adam father n.
yaşlı ve muhterem adam father n.
minstrel gösterilerine liderlik eden adam interlocutor n.
birliğin etrafında döndüğü adam(lar) pivot n.
adam kaçıran plagiary [obsolete] n.
meteliksiz adam deadbeat [australia] n.
sefil görünüşlü adam disciple [ireland] n.
mesleğinde öne çıkan adam first gentleman n.
en önemli adam first gentleman n.
öncü adam foreman [obsolete] n.
önden giden adam foreman [obsolete] n.
tarla süren adam plower n.
rezil adam scut n.
hapiste adam bıçaklamak için sivriltilmiş el yapımı alet shank n.
geç adam shaveling n.
ileri yaştaki adam sire [obsolete] n.
önemli adam man of consequence n.
genç adam snap n.
bilge adam solomon n.
adam kayırma favouritising n.
sakallı adam beardy n.
sakallı adam görünce bağırmaca beaver n.
bilge adam solomon n.
son derece akıllı olan adam solomon n.
bilge adam sophi [obsolete] n.
kurnaz kötü adam spider n.
şık adam spiff [dated] n.
genç adam springal n.
genç adam springald n.
amerikan yerlisi ile evli beyaz adam squawman n.
amerikan yerlisi ile evli beyaz adam squaw man n.
boş beleş adam squib n.
kötü namı olan adam man of bad repute n.
beyaz adam pakeha [australia/new zealand] n.
dikkat çeken ve fazlasıyla şık giyimli adam howler n.