oluşturulan - Turc Anglais Dictionnaire

oluşturulan

Sens de "oluşturulan" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 1 résultat(s)

Turc Anglais
Computer
oluşturulan creating adj.

Sens de "oluşturulan" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 267 résultat(s)

Turc Anglais
General
ağaç gövdelerinin bataklık vb riskli zeminlere yanyana yatırılmasıyla oluşturulan yol corduroy road n.
köy (iskan edilerek oluşturulan) settlement n.
birkaç bestecinin yapıtlarından oluşturulan beste pastiche n.
çamaşır makineleri ve lavabolar tarafından oluşturulan atık su sullage n.
çamaşır makineleri ve lavabolar tarafından oluşturulan atık su greywater n.
çamaşır makineleri ve lavabolar tarafından oluşturulan atık su grey water n.
çamaşır makineleri ve lavabolar tarafından oluşturulan atık su gray water n.
çamaşır makineleri ve lavabolar tarafından oluşturulan atık su graywater n.
elden ele kovayla su veya toprak taşımak için oluşturulan insan zinciri bucket brigade n.
bakterilerle oluşturulan kimyasal ayrışma bacteriolysis n.
bir dilin alfabesindeki tüm harflerin kullanılmasıyla oluşturulan cümle, mısra v.b. pangram n.
bir dilin alfabesindeki tüm harflerin kullanılmasıyla oluşturulan cümle holoalphabetic sentence n.
doğal afetlerde hayvanların korunması için oluşturulan plan animal disaster plan n.
dudakları büzüp hafif ileri çıkararak oluşturulan yüz ifadesi duckface n.
yardım kuruluşunun kayıtlarını tutmak amacıyla oluşturulan kurulun üyeleri charity commissioners n.
yaşanılan mekanda, temel önlemler alarak, dışarıdan gelen tehditlere karşı oluşturulan güvenli bir alan shelter in place n.
ağız veya burundan nefes vererek oluşturulan sesler egressive n.
zombie'nin ilk ve hobo'nun son hecesinin birleşiminden oluşturulan bir sözcük zobo n.
cemaat üyelerince oluşturulan yerel yönetim vestryism n.
tuğla çöpü, cüruf, moloz gibi malzemelerle oluşturulan taban hardcore [uk] n.
tuğla çöpü, cüruf, moloz gibi malzemelerle oluşturulan taban hard-core n.
üzerinde ışık ve gölge oyunuyla dekoratif etki oluşturulan dar kontürlü yüzey molding n.
belli belirsiz değişiklikle yeniden oluşturulan şey retread n.
fark yaratmadan oluşturulan şey retread n.
okul gezisinde oluşturulan sıra crocodile n.
(yapraklarla oluşturulan) bir dizi eşmerkezli daireden oluşan yuvarlak şekil curlicue n.
(birbirine yapıştırılmış deri kırpıntılarından oluşturulan) fabrika üretimi deri pancake n.
kağıdın katlanması ile oluşturulan kitap sayfaları veya yaprakları fold n.
gazeteyi ikiye katlayarak oluşturulan kat yeri fold n.
bitki veya hayvan çalışması yapmak için orman, mera, tarla gibi arazilerde oluşturulan dikdörtgen şeklindeki küçük alan plot n.
sıkıştırılarak oluşturulan parça crunch n.
el hareketleri ve yüz mimikleri kullanılarak oluşturulan görsel dilde konuşmak speak in sign language v.
oyma ile oluşturulan carven adj.
mozaikle oluşturulan mosaical adj.
mum ışığında oluşturulan lucubratory adj.
ismi genellikle birkaç yunan harfinden oluşturulan bir kardeşlik birliğine ait veya ilgili greek-letter adj.
çalkalanarak oluşturulan churned-up adj.
yaprak biçimine sokularak oluşturulan foliated adj.
prizmayla oluşturulan prismatic adj.
taslaktan önce oluşturulan predraft adj.
kendisi tarafından oluşturulan self-constituted adj.
kendisi tarafından oluşturulan self-established adj.
Phrasals
(bir şey için) oluşturulan bir fona (bir miktar) katkı sağlamak chip in with (something) for (something) v.
patent hukukunda sonraki bir icatta oluşturulan bir kombinasyonu geçersiz kılmak için eleştirmek/kötülemek/kösteklemek teach away v.
Colloquial
rahatsız edici kişileri engellemek için e-posta hesabında oluşturulan bir filtre bozo filter n.
gizli dinleme yapmak veya kişisel bilgilere ulaşmak/kişisel bilgileri değiştirmek için kişinin internete bağlandığı cihaz ile interneti yayan modem arasında oluşturulan gizli bir erişim noktası evil twin n.
Trade/Economic
bayi stoklarını finanse etmek veya tüketiciye kredi kullandırmak için üretici firma tarafından oluşturulan finans şirketi captive finance company n.
şirket varlıklarının değerinde değişiklik yapmak için kar karşılığı borçla oluşturulan ihtiyat akçesi allowance account n.
şirket varlıklarının değerinde değişiklik yapmak için kar karşılığı borçla oluşturulan ihtiyat akçesi valuation account n.
şirket varlıklarının değerinde değişiklik yapmak için kar karşılığı borçla oluşturulan ihtiyat akçesi allowance n.
şirket varlıklarının değerinde değişiklik yapmak için kar karşılığı borçla oluşturulan ihtiyat akçesi valuation reserve n.
açık alanda kullanılan teçhizat tarafından oluşturulan çevredeki gürültü emisyonu noise emission in the environment by equipment for use outdoors n.
boş hipotezde ifade edilenden farklı bir açıdan hareket edilerek oluşturulan hipotez alternative hypothesis n.
giderleri karşılamak için oluşturulan nakit hesabı imprest cash n.
işçi-işveren anlaşmazlığında gerçeği araştırmak ve kamuoyuna açıklamalarda bulunmak için tarafsız kişilerden oluşturulan bir grup fact finding board n.
işverence prim ödenerek oluşturulan tazminat planları defined benefit plans n.
ortaklarca oluşturulan sermaye contributed capital n.
oluşturulan krediler ve alacaklar originated loans and receivables n.
stagflasyon (stagnation'un ilk ve inflation'un son hecelerinin birleştirilmesiyle oluşturulan bir kavram) stagflation n.
madeni para üzerinde damgalama veya delme ile oluşturulan yazı, desen veya delik incuse n.
financial times tarafından oluşturulan ve avrupa kıtasından yüz farklı firma faaliyetini kapsayan bir hisse senedi endeksi financial times stock exchange eurotrack 100 index n.
Law
yeterli gerekçe olmadan oluşturulan vexatious adj.
Politics
açık alanda kullanılan teçhizat tarafından oluşturulan çevredeki gürültü emisyonuyla ilgili üye devlet kanunlarının yakınlaştırılması komitesi committee for the approximation of the laws of the member states relating to noise emission in the environment by equipment for use outdoors n.
kuzey kore'de uygulanan resmi devlet ideolojisi ve ona dayalı olarak oluşturulan politik sistem juche sasang n.
kuzey kore'de uygulanan resmi devlet ideolojisi ve ona dayalı olarak oluşturulan politik sistem joo-cheh n.
kuzey kore'de uygulanan resmi devlet ideolojisi ve ona dayalı olarak oluşturulan politik sistem juche idea n.
kuzey kore'de uygulanan resmi devlet ideolojisi ve ona dayalı olarak oluşturulan politik sistem chuch'e n.
yönetimdeki birçok unsurun karşılıklı etkileşimlerine dayalı olarak oluşturulan ortak mutabakatlara dayalı kuvvet alanı heterarchy n.
yönetimdeki birçok unsurun karşılıklı etkileşimlerine dayalı olarak oluşturulan ortak mutabakatlara dayalı kuvvet alanı hetaerarchy n.
1961'de sağcı muhafazakarlar tarafından oluşturulan bir kulüp monday club [uk] n.
(abd'de) dış istihbarat gözetim yetkisi talep eden prosedürleri oluşturmak ve dış istihbarat gözetim mahkemesini kurmak için oluşturulan yasa foreign intelligence surveillance act n.
Institutes
ingiltere'de doğa rezervlerini yönetmek ve doğanın korunması hakkında bilgi sağlamak üzere yasayla oluşturulan bir kurul nature conservancy council n.
hükümet tarafından oluşturulan sivil toplum örgütü government organized non-governmental organization n.
yeni düzen'in bir parçası olarak ev kredilerini yeniden ipotek ettirmek için oluşturulan devlet destekli bir şirket holc (home owners loan corporation) [us] abrev.
Industry
iş bulma kurumu tarafından oluşturulan, işsiz kimselere iş bulma tavsiyelerinin verildiği bir topluluk jobclub n.
Insurance
tüm içeriği poliçe hazırlanırken oluşturulan ve daha sonra değiştirilemeyen bir hayat sigortası biçimi non-participating life insurance n.
Technical
paralel sargı tarafından oluşturulan alan shunt field n.
parallel sargı tarafından oluşturulan alan akımı shunt field current n.
yeniden oluşturulan sinyal reconstructed signal n.
(borular arasında) boru bileziği ile oluşturulan bağlantı union joint n.
(metal işçiliğinde) üzerinde maça oluşturulan delikli bir varil lantern n.
alçıdan veya benzer bir malzeme ile kum, mürdesenk ve bezir yağı karışımından yapılan, bir şablonu desteklemek için oluşturulan şekil match n.
değirmeni çalıştıracak su yükünü üretmek için dereye baraj yapılarak oluşturulan gölet mill pond n.
kristalleşme yoluyla tuz oluşturulan deniz tuzu çukuru veya kap brine pan n.
anahtarı bilmeyen biri için anlamına ilişkin ipucu vermeyecek şekilde oluşturulan parola holocryptic cipher n.
yekpare ahşabın bükülerek at nalı şekline getirilmesi ile oluşturulan sandalye sırtı loop back n.
sahada çitin köşe panelleriyle oluşturulan üçgen alan lock n.
(demircilikte) flaşın dış kısmında oluşturulan oluk gutter n.
büyülü fenerler ile oluşturulan bir resim değiştirme efekti dissolving view n.
boyalı yüzey üzerinde aletle oluşturulan ahşap ya da mermer benzeri desen comb n.
yuvarlanan daire içindeki bir nokta ile oluşturulan bir daire curate cycloid n.
iki yatay kol arasından sarkan şakul ile oluşturulan bir düzenek pendulum level n.
koşum takımına metal toka takılarak oluşturulan ilmek conway loop n.
aynı sinyalin iki ayrı kaynaktan küçük fakat değişken gecikmelerle verilmesi sonucu oluşturulan ses efekti flanging n.
vücudun bir bölgesinin ultrason ve radyografi kullanılarak farklı açı ve bölgelerden alınmış verilerin birleştirilmesiyle oluşturulan görüntü scan n.
radikal elemanlarının tekrarlaması ile oluşturulan reduplicate adj.
infrasonik ses dalgaları tarafından oluşturulan infrasonic adj.
çelik gravür sanatı ile oluşturulan siderographic adj.
Computer
oluşturulan nesne created object n.
yeniden oluşturulan sinyal reconstructed signal n.
wordle uygulaması ile oluşturulan bir kelime grubu wordle n.
renk ve gölge ile üç boyutlu hale getirilerek oluşturulan görüntü render n.
(demoscene kültüründe) grup için oluşturulan kısa demo intro n.
bilgisayar tarafından otomatik olarak oluşturulan gerçek zamanlı animasyon procedural animation n.
bilgisayar tarafından otomatik olarak oluşturulan gerçek zamanlı animasyon procedural animation n.
Informatics
weblogdan oluşturulan basılı kitap blook n.
Telecom
yeniden oluşturulan geri besleme regenerative feedback n.
Electric
iki endüksiyon motorunun birbirine ve güç kaynağına seri bağlanmasıyla oluşturulan elektrik çekiş sistemi cascade system n.
iki endüksiyon motorunun birbirine ve güç kaynağına seri bağlanmasıyla oluşturulan elektrik çekiş sistemi tandem system n.
iki endüksiyon motorunun birbirine ve güç kaynağına seri bağlanmasıyla oluşturulan elektrik çekiş sistemi concatenated system n.
elektrik elemanlarını seri bağlayarak oluşturulan kapalı yapı mesh n.
üç fazlı sistemde üç elektrik bobininin veya devrenin uç uca bağlanması ile oluşturulan kapalı bir bağlantı delta n.
hidrolik güç ile oluşturulan elektrik ile ilgili hydroelectric adj.
hidrolik güç ile oluşturulan elektriği kullanan hydroelectric adj.
Television
etkinliğin en önemli ve heyecanlı bölümlerinden oluşturulan seçki highlights n.
televizyonun en çok izlendiği saatler için oluşturulan primetime adj.
Textile
tekstil işleme için oluşturulan bir dizi seri veya paralel iplik örgü chain n.
tuz yataklarında çözme suretiyle oluşturulan boşluklarda gaz depolama gas storage in solution-mined salt cavities n.
iki kıvrımlı kenarı ortaya doğru birleştirerek oluşturulan pli box pleat n.
liflerin hafifçe bükülmesi ve yuvarlanmasıyla oluşturulan tekstil lifi roll n.
tek parça kumaştan yapılıp yanlış kenarı boyunca katlanarak oluşturulan yalancı ek yeri seam n.
örgü kumaşta ters örgü sırası veya desen dikişleri ile oluşturulan yalancı ek yeri seam n.
(iki farklı iplikten oluşan kumaş) ipliğin kimyasallar tarafından bozulmasıyla oluşturulan desenlere sahip burnt-out adj.
Architecture
geç roma dönemi'ne ait iyon volütlerinin korint başlıklarına yerleştirilmesiyle oluşturulan klasik sütun composite order n.
asıl projenin inşasını kolaylaştırmak için oluşturulan temel yapılar false works n.
taş üzerinde oluşturulan yaprak şeklindeki süs plate tracery n.
Construction
hafriyatta konveyörün geçeceği kadar genişlikte oluşturulan açma gullet n.
Woodworking
(kereste veya kaplama tahtasında) testere ile öz ışınlardan keserek oluşturulan şekil flake n.
Dyeing
(bir arada istenen rengi veren) farklı renkte noktalarla oluşturulan renk dithered color [us] n.
(bir arada istenen rengi veren) farklı renkte noktalarla oluşturulan renk dithered colour [uk] n.
Furniture
taneleme ile oluşturulan yüzey graining n.
Marine
dalga tarafından oluşturulan set wave-built terrace n.
küçük dalgacıklar tarafından oluşturulan deniz tabanı formu ripples n.
(halat ucunda oluşturulan) kasa flemish eye n.
Mining
(maden çalışma alanlarını genişletirken oluşturulan) matkap delik grubu round n.
Medical
hastanın iltihaplı akıntıları kullanılarak oluşturulan bir homeopatik tedavi nosode n.
termograf vasıtasıyla oluşturulan grafik kayıt thermogram n.
termograf vasıtasıyla oluşturulan grafik kayıt thermograph n.
narkotik ilaçla oluşturulan his kaybı narcoanesthesia n.
oleik asit ile oluşturulan akut respiratuar distres sendromu oleic-acid mediated acute respiratory distress syndrome n.
sodyum nitroprussid ile oluşturulan kontrollü hipotansiyon sodium-nitroprusside induced controlled hypotension n.
vücut sıvılarının akışını yönlendirmek için cerrahi olarak oluşturulan alternatif geçiş bypass n.
cerrahi aletle oluşturulan pencere açıklık fenestra n.
Anatomy
serçe parmağının altındaki üç kas tarafından oluşturulan avuç içinin ulnar kısmı hypothenar n.
kuyruksokumu kemiğinin ön yüzü ile oluşturulan presacral adj.
Psychology
sevilen birinin çocuklukta oluşturulan idealize hali imago n.
görsel veya işitsel duyulardan çok bedensel hareketin ürettiği hislerle oluşturulan (zihinsel imgeleme) motile adj.
Dentistry
hasta tarafından dişetinde oluşturulan yaralanmalar self-inflicted gingival injuries n.
Physiology
alerjene karşı oluşturulan ve doku hücrelerine bağlanan antikor türü reagin n.
Optics
ışık kırılması ile oluşturulan dioptric adj.
Printing
cilalı metal levha ve elektrolizle birleştirilmiş metal tabaka üzerine çizim yaparak oluşturulan klişe electrotint n.
kromotiple oluşturulan fotoğraf chromotype n.
fotostat makine ile oluşturulan kopya photostat n.
litotiple oluşturulan lithotypic adj.
Gastronomy
rendelenmiş bayır turpunun sirke veya benzer bir madde ile ıslatılması sonucu oluşturulan baharat horse-radish n.
Math
gerçel sayılar kümesine sonsuz sayıların ve sonsuzküçük sayıların eklenmesiyle oluşturulan sayı kümeleri hyperreal number n.
kombinasyonla oluşturulan grup combination n.
birinci ve ikincinin toplamı ikinciyle, üçüncü ve dördüncünün toplamı ise dördüncüyle orantılı olacak şekilde oluşturulan bileşim composition of proportion n.
(düzlemde kutupsal koordinatlarca oluşturulan) koordinat sistemine ait veya ilgili cylindrical adj.
şeklin bir eksen etrafında 180 derece döndürülmesiyle oluşturulan (simetri işlemi) digonal adj.
Geometry
belirli bir dış noktada bir nesne tarafından oluşturulan açı subtended angle n.
bir dairenin çemberi üzerindeki bir nokta tarafından, diğer bir dairenin dış çevresi etrafında dönmesiyle oluşturulan eğri epicycloid n.
uzun bir doğru parçasını ikiye bölerek oluşturulan doğru parçası apotome n.
dik dairesel koni tabanını kesen düzlem tarafından oluşturulan açık eğri hyperbola n.
aynı karelerin kenarlarda birleştirilmesi ile oluşturulan çokgen polyomino n.
düz çizgilerle oluşturulan right-lined adj.
Logic
belirli bir teoremdeki hipotez ve sonucun değiş tokuşuyla oluşturulan yeni teorem converse n.
Statistics
endüstride sıklıkla kullanılan ve üzerine üç seri çizilerek oluşturulan bir grafik z chart n.
Chemistry
sıradan borik asit ısıtılarak oluşturulan ve özellikle tuz formunda ortaya çıkan bir dibazik asit tetraboric acid n.
etil ile oluşturulan ikili bileşiklere verilen ad ethide n.
amonyağın bazı aldehitler üzerindeki etkisiyle oluşturulan kristalin hydramide n.
iki tuzdan oluşan çözeltinin kristalleştirilmesiyle oluşturulan katı madde double salt n.
Biology
schwann hücresi tarafından oluşturulan kılıf neurilemma n.
yosun ve mantarlardan tarafından oluşturulan kalın duvarlı bitkisel hücre grubu arthrospore n.
bakteri gibi organizmaların kültivasyonu için oluşturulan ve çoğunlukla kompleks organik ve inorganik maddeleri içeren yapay besin sistemi medium n.
bakteri gibi organizmaların kültivasyonu için oluşturulan ve çoğunlukla kompleks organik ve inorganik maddeleri içeren yapay besin sistemi nutrient medium n.
takip eden nesiller boyunca genetik olarak birbirinin aynı bireylerden oluşturulan (suş) inbred adj.
Botanic
bilimsel amaçlı oluşturulan çiçek bahçesi floretum n.
Breeding
(özellikle kulağın üst kısmı kare şeklinde kesilerek oluşturulan) hayvan kulak işareti crop n.
Forestry
bir bitki örtüsü alanında yaklaşan büyük bir yangını engellemek için oluşturulan yangın şeridi escape fire n.
Social Sciences
(toplumda, dil grubunda) oluşturulan yeni kol filiation n.
Education
sınav sonucuna göre oluşturulan sınıf degree n.
Literature
ana karakterin tercihlerini okuyucunun gözünde daha anlaşılır kılmak için oluşturulan yan karakter foil character n.
düz yazı etkisi yaratmak için birden fazla ölçü ile oluşturulan dize logaoedic n.
dörtlü ölçüde oluşturulan bir kıta long meter n.
dörtlü ölçüde oluşturulan bir kıta long metre n.
dört heceli ölçü ile oluşturulan choriambic adj.
Linguistics
koşaç cümleden atılarak oluşturulan kısaltılmış yapı zero copula n.
farklı dillerden alınan parçaların birleştirilmesiyle oluşturulan kelime loanblend n.
farklı dillerden alınan parçaların birleştirilmesiyle oluşturulan kelime loan-blend n.
farklı dillerden alınan parçaların birleştirilmesiyle oluşturulan kelime hybrid n.
gövde veya sözcüğe ön ve son ek eklenmesi ile oluşturulan sözcük biçimi parasynthesis n.
bir ifade veya bileşik sözcüğe son ek eklenmesi ile oluşturulan sözcük biçimi parasynthesis n.
gövde veya sözcüğe ön ve son ek eklenmesi ile oluşturulan sözcük parasyntheton n.
bir ifade veya bileşik sözcüğe son ek eklenmesi ile oluşturulan sözcük parasyntheton n.
runik yazı ile oluşturulan runic adj.
bir tümcenin diğerine bağlı olmasıyla oluşturulan (cümle) complex adj.
gövde veya sözcüğe ön ve son ek eklenmesi ile oluşturulan parasynthetic adj.
gövde veya sözcüğe ön ve son ek eklenmesi ile oluşturulan sözcük biçimi kaynaklı parasynthetic adj.
ifade veya bileşik sözcüğe son ek eklenmesi ile oluşturulan parasynthetic adj.
bir ifade veya bileşik sözcüğe son ek eklenmesi ile oluşturulan sözcük biçimi kaynaklı parasynthetic adj.
History
ii. charles döneminde ortak ideoloji ve çıkarlara sahip bazı diplomatlar tarafından oluşturulan grup cabal n.
grek alfabesindeki chi (x) ve rho (p) harflerinin iç içe geçmesiyle oluşturulan ve erken dönem hristiyanlığın sembollerinden biri labarum n.
john wycliffe öğretileri çerçevesinde oluşturulan bir ingiliz reform fırkası lollards n.
ingilizler tarafından kütüğün işlenmesi ile oluşturulan eski bir takvim runic staff n.
(eski ingiltere'de halk dilinde) yontulmamış kaba taşlardan oluşturulan çember druidical circles n.
Archaeology
açmalarda oluşturulan basamak bench n.
çakmak taşının kırık yüzeyine açılı şekilde vurarak oluşturulan koni biçimli çıkıntı conchoid n.
çakmak taşının kırık yüzeyine açılı şekilde vurarak oluşturulan koni biçimli çıkıntı bulb of percussion n.
Religious
şabat'ta yasaklanan şeylerin yapılması için oluşturulan musevi alanı eruv n.
ibrani metinlerin doğru yorumlanmasına dair oluşturulan yahudi gelenekleri bütünü masora n.
ibrani metinlerin doğru yorumlanmasına dair oluşturulan yahudi gelenekleri bütünü masorah n.
ibrani metinlerin doğru yorumlanmasına dair oluşturulan yahudi gelenekleri bütünü massora n.
ibrani metinlerin doğru yorumlanmasına dair oluşturulan yahudi gelenekleri bütünü massorah n.
hristiyan ideallerinin yayılması amacıyla oluşturulan kiliseler arası dini bir hareket christian action n.
kuzey afrika'da oluşturulan hristiyan mezhebi üyesi donatism n.
tevrat’ın bilinen en eski yunanca tercümesine dayanarak oluşturulan kronoloji septuagint chronology n.
Environment
açık alanda kullanılan teçhizat tarafından oluşturulan çevredeki gürültü emisyonu noise emission in the environment by equipment for use outdoors n.
toprak ve su ortamındaki çevre kirliliğine yol açan maddeleri yok etmek için doğal yollarla oluşan ya da yapay olarak oluşturulan mikroorganizmaların kullanılması bioremediation n.
Geography
buzul tarfından oluşturulan erozyon izi glacial scar n.
zion kanyonu çevresinde oluşturulan koruma alanı zion national park n.
tarihöncesi dönemlerde veya orta çağ'da yamaçlardaki toprakların sürülmesi ile oluşturulan seki veya düz alan lynchet n.
volga nehrine baraj kurulması ile oluşturulan rezervuar rybinsk reservoir n.
Military
bir komutanın yönetiminde, operasyonun idari ve taktik işleri için iki ya da daha fazla uçak filosundan oluşturulan grup carrier air wing n.
geri çekilen orduyu korumak amaçlı oluşturulan müfreze rearguard action n.
abd donanmasının kıyı deniz kontrolü, liman savunması ve liman güvenliği için oluşturulan bir bileşeni naval coastal warfare n.
birlik ile ilgili olmayan kargo ve personel için oluşturulan zaman safhalı kuvvet ve dağıtım veri dosyası girişi non-unit record n.
birlik ile ilgili olmayan kargo ve personel için oluşturulan zaman safhalı kuvvet ve dağıtım veri dosyası girişi non-unit-related cargo n.
ışıkların söndürülmesi ile oluşturulan karanlık dimout n.
yer gösterici birimlerin olduğu bölgede servis destek elemanlarından oluşturulan merkez logistic and movement control center (lmcc) n.
kıyı veya hava başı takviyesiyle oluşturulan ana operasyon üssü lodgment area n.
piyade kalkanlarının birbirine kenetlenmesi ile oluşturulan savunma duvarı shieldwall n.
Sport
(ragbide) gol çizgisinden beş metre mesafede oluşturulan baraj five meters scrum n.
Basketball
okulda en iyi oyunculardan oluşturulan takım varsity n.
Baseball
sahanın doğal koşullarına göre oluşturulan özel kural ground rule n.
Chess
az sayıda taşla oluşturulan problem miniature n.
Card
kart ekleyerek oluşturulan oyun kartı kombinasyonu build n.
Art
taş, toprak, kum gibi doğal malzemelerle oluşturulan sanat eserleri earthwork n.
taş, toprak, kum gibi doğal malzemelerle oluşturulan sanat eserleri earthworks n.
resimli bir arka planın önünde gerçekçi bir doğa ortamı yaratılarak oluşturulan sahnenin ortasına yerleştirilen, gerçek boyutlu bir vahşi yaşam modeli veya sahnesi diorama n.
16 ve 17. yüzyılda kontrapuntal tarzda oluşturulan enstrümantal beste fantasy n.
Music
aryanın son bölümü veya hızlı aynı ritimlerce oluşturulan düet cabaletta n.
enstrümantal bir kayıt ile başka bir kayıttaki vokalin dijital olarak üst üste bindirilmesi ile oluşturulan bir müzik parçası mash-up n.
bir notanın kendisinden bir derece düşük nota ile hızlıca değiştirilmesiyle oluşturulan melodik ses lower mordent n.
yavaş tempolu ve aşırı kontrpuntal imitasyon kullanımı ile oluşturulan çok sesli kompozisyon ricercare n.
yavaş tempolu ve aşırı kontrpuntal imitasyon kullanımı ile oluşturulan çok sesli kompozisyon ricercar n.
16 ve 17. yüzyılda kontrapuntal tarzda oluşturulan enstrümantal beste fantasia n.
16 ve 17. yüzyılda kontrapuntal tarzda oluşturulan enstrümantal beste fantasia n.
tekrar eden nota ve sus biçimleri ile oluşturulan üslup figuration n.
(pop müzikte) aynı sinyalin iki ayrı kaynaktan küçük fakat değişken gecikmelerle verilmesi sonucu oluşturulan ses efekti flanging n.
(kare meydan dansına başlamadan önce oluşturulan) kare düzen square n.
durdurulmamış tel veya delikle oluşturulan open adj.
Theatre
(ana karakterin tercihlerini okuyucunun gözünde daha anlaşılır kılmak için oluşturulan) ana karakterin tercihlerinin tam tersini yansıtan ya da onun tercihlerini engelleyen karakter foil character n.
ara gösterilerin derlenmesiyle oluşturulan bir tür komedi interlude n.
Cinema
filmlerdeki bilgisayar ortamında oluşturulan setler virtual set n.
Photography
geçici destek üzerine oluşturulan görüntüyü kalıcı desteğe aktararak üretilmiş resim transfer n.
ışık gibi aktinik radyasyona maruz kalmamış fotoğrafik materyalin banyo etme ile oluşturulan gölge derecesi fog level n.
low key tekniği ile oluşturulan low-key adj.
istenen nesnenin aydınlatılarak öne çıkarıldığı teknik ile oluşturulan low-key adj.
low key tekniği ile oluşturulan low-keyed adj.
istenen nesnenin aydınlatılarak öne çıkarıldığı teknik ile oluşturulan low-keyed adj.
Bookbindery
kitabın sayfaları tutan arka kısmında dikiş ipi veya karton şeritle oluşturulan çizgi hub n.
Engineering
harita koordinatlarının belirlenmesi için kullanılan yaygın harita ölçeklerinde oluşturulan gridler roamer n.
Slang
barack obama ile joe biden arasındaki yakın arkadaşlık için sözcük kaynaşması yoluyla oluşturulan ve şaka yollu kullanılan bir söz brotus n.
brother sözcüğündeki "bro" ile "president of the united states" ifadesinin baş harflerinin (potus) birleştirilmesiyle oluşturulan bir portmanto sözcük brotus n.
gerçek kimlik gizli tutularak oluşturulan sosyal medya hesabı sock puppet n.
dudakları büzüp hafif ileri çıkararak oluşturulan yüz ifadesi duck face n.