oluk oluk - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

oluk oluk



Sens de "oluk oluk" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 1 résultat(s)

Turc Anglais
General
oluk oluk in streams adv.

Sens de "oluk oluk" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 354 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
oluk gutter n.
oluk groove n.
General
oluk riffle n.
oluk waterspout n.
oluk rut n.
oluk gain n.
oluk trough n.
oluk vein n.
oluk runnel n.
oluk gully drain n.
oluk chase n.
oluk gully n.
oluk ağzı spout n.
oluk açma grooving n.
oluk sulcate n.
oluk açış grooving n.
oluk drainpipe n.
oluk gangway n.
oluk kapağı sluice n.
oluk conduit n.
oluk spline n.
oluk gouge n.
oluk coulisse n.
oluk sluice n.
oluk (kaldırım kenarındaki) gutter n.
oluk scotia n.
kaya üzerinde yukarı doğru yükselen dar ve derin oluk chimbly n.
içinden su akıtmak için açılan oluk ditch n.
oluk guide n.
oluk rabbet n.
oluk (çatı/dam kenarındaki) gutter n.
(çatı/dam kenarındaki) oluk gutter n.
(kaldırım kenarındaki) oluk gutter n.
oluk furrow n.
oluk channel n.
oluk chamfer n.
oluk launder n.
oluk drain n.
oluk duct n.
oluk rendesi fillister n.
oluk flute n.
oluk flume n.
oluk hollow n.
oluk overflow n.
oluk sulcus n.
oluk seçici tuner n.
oluk chute n.
oluk couloir n.
oluk (silahta/kılıçta) fuller n.
mazgallı yapıda yer alan oluk veya oyuk castellation n.
küçük oluk chamfret n.
oluk açma channelization n.
oluk açma channelisation n.
tatar yayında okun durduğu oluk chase [obsolete] n.
oluk trow [dialect] n.
oluk leader n.
uzun devirli bir taş plakta yer alan dar oluk microgroove n.
oluk ağzına kazınmış grotesk şekil gargoyle n.
oluk açıcı rifler n.
oluk rigol [dialect] n.
oluk rill n.
fıçı kenarındaki oluk chimb n.
fıçı kenarındaki oluk chime n.
fıçı kenarındaki oluk chine n.
oluk delf n.
oluk delve n.
oluk goter [obsolete] n.
kusur olarak değerlendirilen derin oluk veya delik gouge n.
küçük oluk grindlet n.
oluk grip [dialect] [uk] n.
oluk gripe [dialect] [uk] n.
ciltlemede kullanılan parçanın hareket ettiği oluk guide n.
terebentini bardağa akıtmaya yarayan v şeklinde oluk gutter n.
oluk malzemesi guttering n.
oluk kesiti guttering n.
oluk parçası guttering n.
oluk guttering n.
oluk yapma guttering n.
buzul oluk dorr n.
namlu başlığının yerleştirildiği fıçı tahtalarının iki ucundan birindeki oluk croze n.
gemi pompasından çıkan tüp veya oluk dale n.
oluk gaw [scotland] n.
oluk shoot n.
oluk içinde kaydırılabilen tahta slipboard n.
oluk sloping trough n.
(fıçıda oluk açarken) yatay fıçı tutuş şekli squaw n.
(oluk açarken ve uçları pahlarken kullanılan) bir fıçı tutma yöntemi squaw n.
oluk strand [dialect] [uk/scotland] n.
oluk sulcation n.
oluk sulcus n.
oluk sulk n.
oluk açmak groove v.
oluk açmak rabbet v.
oluk açmak gutter v.
oluk gibi akmak flow in abundance v.
oluk açmak chamfer v.
oluk açmak chase v.
oluk açmak flute v.
oluk açmak channelize v.
oluk açmak channelise v.
etrafına bir oluk yaparak çapını azaltmak neck v.
(madeni para) kenarında oluk açmak mill v.
(dikiş, oluk veya eklemde) katlanmak, bükülmek veya ayrılmak break v.
oluk açıp dışarı çıkmak gut out v.
fıçı tahtasında oluk açmak croze v.
oluk açmak ingroove v.
(suyu) oluk aracılığıyla başka yöne kanalize etmek flume v.
oluk açmak screw v.
Colloquial
bowling kulvarının yan tarafında bulunan oluk ditch n.
Idioms
oluk gibi akmak roll in v.
oluk gibi kanamak bleed like a pig v.
Industry
oluk açma işçisi groover n.
Technical
oluk abreuvoir n.
oluk check n.
oluk rendesi tonguing and grooving plane n.
asma oluk caves gutter n.
bakışımlı oluk symmetrical channel n.
boş oluk blank groove n.
çift yönlü oluk duplex channel n.
çatallı oluk bifurcated launder n.
döner oluk distribution chute n.
elektronik oluk seçme electronic program selecting n.
geniş dikdörtgen oluk box gutter n.
gizli oluk concealed gutter n.
geriye oluk backward channel n.
götürücü oluk conveying trough n.
helezon oluk spiral chute n.
helezon makaralı konveyör oluk spiral roller conveyor chute n.
içten oluk açma internal broaching n.
ileriye oluk forward channel n.
kırlangıç kuyruğu şekilli oluk dovetail slot n.
konik oluk cone chute n.
oluk rendesi fluting plane n.
oluk açma takımları broaching tools n.
oluk planyası matching machine n.
oluk yükü gutter load n.
oluk geçiş ağzı letter box n.
oluk rebate n.
oluk chute n.
oluk sıklığı channel frequency n.
oluk veya zıvana ile birleştirme gain n.
oluk taşı gutter stone n.
oluk seçme düğmesi program selector button n.
oluk conduit n.
oluk açma fluting n.
oluk açma makinesi broaching machine n.
oluk yüksekliği depth of corrugations n.
oluk seçici channel selector switch n.
oluk ağzı trough lip n.
oluk açma cannelure n.
oluk karışması co-channel interference n.
oluk rendesi fillister n.
oluk numune alma channel sampling n.
oluk sıcaklığı slot temperature n.
oluk rendesi plough plane n.
oluk astarı chute liner n.
oluk tuğlası runner brick n.
oluk delikleri limber holes n.
oluk gutter n.
oluk flute n.
oluk grooving n.
oluk biçimi synclinal n.
oluk slot n.
oluk rendesi grooving plane n.
oluk chamfer n.
oluk açma grooving n.
oluk uyarlayıcısı channel adapter n.
oluk derz recessed joint n.
oluk rabbet n.
oluk komut sözcüğü channel command word n.
oluk fillister n.
oluk eğesi riffler n.
oluk eğesi cotter file n.
oluk hunisi gutter outlet n.
oluk türü yolluk breakout repeater n.
oluk seçme channel tuning n.
oluk yüksekliği ducting height n.
oluk rendesi rabbet plane n.
oluk kapağı chute door n.
oluk yakası counterflashing n.
oluk kalınlığı ducting thickness n.
oluk freze bıçağı rabbet miller n.
oluk karışması channel interference n.
oluk gorge n.
oluk genişliği channel width n.
oluk sürgüsü chute trap n.
oluk seçici program selector n.
oluk groove n.
oluk açma aleti grooving tool n.
oluk rendesi match plane n.
oluk corrugation n.
oluk biçimli parçalar channel-shape parts n.
oluk channel n.
oluk keskisi cope chisel n.
oluk rendesi router plane n.
oluk çatlaması groove cracking n.
oluk joint n.
oluk kepçesi gutter hanger n.
oluk açısı chamfer angle n.
oluk deliği limber hole n.
oluk haline gelme troughability n.
oluk kaynağı groove weld n.
pahlı oluk chamfered groove n.
sarmal oluk helical chute n.
sallanan oluk swinging launder n.
sarsak oluk oscillating conveyor n.
sallantılı oluk oscillating conveyor n.
seçici oluk selector channel n.
sürme pencerenin hareket ettiği oluk coulisse n.
tek yönlü oluk simplex channel n.
titreşimli besleyici oluk vibrating feeder chute n.
tek yollu oluk one-way channel n.
oluk kesip tel ve şerit yerleştirmek için kullanılan plaka banding plane n.
benzer şekilli bir tahtaya sıkı sıkı oturması için bir kenarında oluk, diğer kenarında ise dil bulunan bir tahta matched board n.
baş oluk headrace n.
(metal işçiliğinde) iki rulo arasındaki kapalı oluk box groove n.
(uçak yüzeyi veya gemi gövdesine uygulanan) mikroskopik oluk dizisi riblet n.
(demircilikte) flaşın dış kısmında oluşturulan oluk gutter n.
disk yapımında kesme kaleminin aşırı kaymasının bir sonucu olarak meydana gelen oluk hatası overcutting n.
oluk routing n.
aralarında silindirik oluk bulunan iki çerçeveyi içeren bağlantı bead and butt n.
kavanoz yüzeyindeki silindirik oluk bead n.
oluk açıcı corrugator n.
oluk açma işçisi corrugator n.
oluk açma makinesi corrugator n.
çapraz oluk cross furrow n.
oluk açma aleti fluter n.
erimiş metalin kalıba döküldüğü kanal, oluk ağzı veya delik geat n.
cevher kırma değirmenindeki eğimli oluk shoe n.
yeniden oluk açmak regroove v.
oluk açmak chase v.
oluk yapmak groove v.
oluk açmak gouge v.
oluk açmak chamfer v.
oluk veya zıvana ile bağlamak gain v.
oluk açmak rabbet v.
oluk açılmamış unfluted adj.
Computer
ayrılmış oluk dedicated channel n.
bakışımlı oluk symmetrical channel n.
çok düzeyli oluk multiplexer channel n.
çift yönlü oluk duplex channel n.
geriye oluk backward channel n.
ileriye oluk forward channel n.
oluk komut sözcüğü channel command word n.
oluk hopper n.
oluk uyarlayıcısı channel adapter n.
oluk eşzamanalıyıcısı channel synchronizer n.
Informatics
oluk kalınlığı ducting thickness n.
oluk yüksekliği ducting height n.
Electric
elektrik kablosunda oluk veya kanallarını tutan porselen destek cleat n.
Mechanic
kör oluk blind riser n.
oluk recess n.
oluk eğesi slitting file n.
oluk riser n.
oluk cavity n.
Television
elektronik oluk seçme electronic program selecting n.
oluk genişliği channel width n.
oluk seçme channel tuning n.
oluk seçici program selector n.
oluk seçme düğmesi programselector button n.
oluk seçme düğmesi program selector button n.
oluk seçici channel selector switch n.
oluk seçici programselector n.
oluk karışması channel interference n.
Architecture
kiriş üzerinde suyun duvara geri akmasını önleyen oluk throat n.
dikdörtgen şeklinde oluk trough gutter n.
v şeklinde oluk trough gutter n.
dik oluk glyph n.
oluk eaves n.
oluk killesse [obsolete] n.
dor düzeninde dikdörtgen parçalı frizin kenarındaki oluk hemiglyph n.
oluk cullis n.
Construction
oluk yapımında kullanılan malzeme troughing n.
gizli oluk concealed gutter n.
oluk makarası throughing idler n.
oluk hunisi rainwater head n.
oluk keskisi paring chisel n.
oluk açma makinesi grooving machine n.
v-oluk arris gutter n.
suyu taşıması için harpuştanın altında yer alan küçük oluk gorge n.
oluk açmak rebate v.
Woodworking
oluk planyalamak için kullanılan yuvarlak tabanlı marangoz planyası gutter plane n.
oluk rendesi router n.
oluk tezgahı router n.
terebentin ağacında oluk açan kimse slicer n.
Automotive
oluk flute n.
oluk açma grooving n.
oluk eğesi slitting file n.
oluk kaynağı groove weld n.
oluk groove n.
oluk tread groove n.
Railway
hareket halindeki buharlı lokomotifin su alabilmesi için raylar arasına yerleştirilmiş uzun ve sığ oluk track pan n.
Aeronautic
oluk kesme elemanı corrugated shear web n.
oluk yama channel patch n.
Marine
gemilerin ambarlarında biriken suların akmasını sağlayan oluk veya yol limbers n.
oluk swallaw n.
küreklerin oturduğu oluk yer rowport n.
Petrol
(sondaj sıvısı çıkarılan) oluk ditch n.
Mining
kömür gibi materyallerin alt seviyeye kaydırıldığı eğimli oluk veya benzer ekipman telegraph n.
helisel oluk açma helical broaching n.
altın içeren toprağı yıkamaya yarayan oluk tom n.
altın içeren toprağı yıkamaya yarayan oluk long tom n.
tahliye görevi gören ahşap oluk trogue [brit] n.
değerli cevheri değersizlerden ayırmakta kullanılan oluk tye [brit] n.
oluk örnek alma channel sampling n.
oluk numune alma channel sampling n.
kuyudan akan suyu tutan metal oluk garland n.
28 inç uzunluğunda, 6 inç genişliğinde ve 4 inç derinliğindeki oluk dish [dialect] [uk] n.
kömür arınında dikey oluk açma shearing n.
(kömür madenciliğinde) cevher çıkarılan yüzeyde dikey bir oluk açmak shear v.
Medical
kalkarin oluk calcarine fissure n.
kalkarin oluk calcarine sulcus n.
kaudotalamik çentik/oluk caudothalamic groove n.
oksipital lobun içyan yüzü üzerindeki, cuneus'u gyrus lingualis'den ayıran y biçimindeki oluk calcarine fissure n.
oksipital lobun içyan yüzü üzerindeki, cuneus'u gyrus lingualis'den ayıran y biçimindeki oluk calcarine sulcus n.
oluk trough n.
oluk şeklini andıran sulciform adj.
Anatomy
omurgalı embriyosunda sinirsel kıvrımların oluşmasından sonra medüller katman tarafından embriyonun orta-arka kısmında meydana getirilen dikey bir oluk medullary groove n.
omurgalı embriyosunda sinirsel kıvrımların oluşmasından sonra medüller katman tarafından embriyonun orta-arka kısmında meydana getirilen dikey bir oluk medullary furrow n.
vücut bölümleri arasındaki oluk gutter n.
merkezi oluk fissure of rolando n.
Dentistry
gelişimsel oluk developmental groove n.
Printing
kağıt yapma makinesinde filigran silindiriyle üzerine oluk desen basılmış kağıt wove paper n.
Biology
(böcek antenlerinin tabanında olduğu gibi) küçük oluk scrobe n.
Biochemistry
oluk canal n.
Marine Biology
oluk akaç canal n.
Zoology
sinirsel oluk neural groove n.
kordalı hayvanların gırtlağındaki oluk veya kıvrım endostyle n.
kordalıların yutağının ventral duvarında bulunan ve besin partiküllerini toplamak için muköz salgılayan kirpikli oluk endostyle n.
Agriculture
geleneksel sabana kıyasla daha derin oluk açmakta kullanılan pulluk trench plow n.
oluk race n.
bazı mibzerlerde ve ekim makinelerinde kullanılan takoz şeklinde bir oluk açıcı shoe n.
(farklı oluk ve çıkıntıları) bellemek ridge v.
(farklı oluk ve çıkıntı) kazmak ridge v.
oluk açılmamış (toprak) unfurrowed adj.
Breeding
ahırda sığır dışkılarının toplandığı oluk gutter n.
ahırlarda hayvan dışkısının toplandığı geniş oluk gutter n.
Linguistics
oluk channel n.
Geography
oluk runnel n.
oluk gulley n.
dalganın kıyıda kırıldıktan sonra geri dönerken oluşturduğu geçici oluk rill n.
oluk draw n.
oluk sike [dialect] n.
Meteorology
oluk yıkayıcı gully washer n.
oluk trough n.
Geology
ambulakral oluk ambulacral groove n.
bir yanardağ ağzından eteklerine kadar inen derin ve geniş oluk-benzeri yarık barranca n.
oluk aşınımı rill erosion n.
oluk yapısı trough n.
Hunting
dar oluk gutter n.
Archaic
oluk trench n.
British Slang
oluk gibi kanamak bleed like a stuck pig v.
Archeology
sırt ve oluk ridge and furrow n.
Star Wars
oluk the chute n.