| Anglais | Turc | |||
|---|---|---|---|---|
| Common Usage | ||||
| Common Usage | patch n. | yama | ||
|
The new patch removed the glitch from the software. Yeni yama yazılımdaki hatayı ortadan kaldırdı. More Sentences |
||||
| General | ||||
| General | patch n. | leke | ||
|
Or you may have white patches on only one side of your body. Veya vücudunuzun yalnızca bir tarafında beyaz lekeler olabilir. More Sentences |
||||
| General | patch n. | parça | ||
|
He was lying down on a patch of grass in the park. Parkta bir çim parçasının üzerine uzanmıştı. More Sentences |
||||
| General | patch n. | bahçe | ||
|
Nowadays, people are renting fruit and vegetable patches as a hobby. Günümüzde insanlar hobi olarak meyve ve sebze bahçeleri kiralıyor. More Sentences |
||||
| General | patch n. | bant | ||
|
It is believed that most of the pirates wore eye patches. Korsanların çoğunun göz bandı taktığına inanılıyor. More Sentences |
||||
| General | patch n. | amblem | ||
|
She sewed a patch of her favourite group on her jacket. Ceketinin üzerine en sevdiği grubun bir amblemini dikti. More Sentences |
||||
| General | patch v. | yama yapmak | ||
|
My mother had to patch my pants. Annem pantolonuma yama yapmak zorunda kaldı. More Sentences |
||||
| General | patch v. | yamamak | ||
|
We patched the hole in the floor. Yerdeki deliği yamadık. More Sentences |
||||
| Computer | ||||
| Computer | patch n. | yama | ||
|
A homeless man wearing trousers with patches asked for some food. Yamalı pantolon giyen evsiz bir adam biraz yiyecek istedi. More Sentences |
||||
| Computer | patch v. | yamamak | ||
|
My mother had to patch my pants. Annem pantolonumu yamamak zorunda kaldı. More Sentences |
||||
| Telecom | ||||
| Telecom | patch n. | yama | ||
|
These patches are usually several centimeters or less. Bu yamalar genellikle birkaç santimetre veya daha azdır. More Sentences |
||||
| Automotive | ||||
| Automotive | patch n. | yama | ||
|
These patches are often several centimeters or less. Bu yamalar genellikle birkaç santimetre veya daha azdır. More Sentences |
||||
| Statistics | ||||
| Statistics | patch n. | parça | ||
|
There were only a few patches of vegetation near the river. Nehir kenarında sadece birkaç parça bitki örtüsü vardı. More Sentences |
||||
| Military | ||||
| Military | patch n. | yama | ||
|
These patches are generally several centimeters or less. Bu yamalar genellikle birkaç santimetre veya daha azdır. More Sentences |
||||
| General | ||||
| General | patch n. | benek | ||
| General | patch n. | arazi parçası | ||
| General | patch n. | plaster | ||
| General | patch n. | toprak parçası | ||
| General | patch n. | arsa | ||
| General | patch n. | ek | ||
| General | patch n. | herhangi bir malzemeden küçük bir parça | ||
| General | patch n. | onarma | ||
| General | patch n. | soytarı | ||
| General | patch n. | dekoratif makyaj bandı | ||
| General | patch n. | küçük toprak parçası | ||
| General | patch n. | kıyafetlere dikilen kurum amblemi | ||
| General | patch n. | maskara | ||
| General | patch n. | takma ben | ||
| General | patch n. | toprak mahsulü | ||
| General | patch n. | dalkavuk | ||
| General | patch n. | yara bandı | ||
| General | patch n. | yetkilinin/kuruluşun sorumluluğundaki bölge | ||
| General | patch n. | palyaço | ||
| General | patch n. | cilt üzerinden emilen madde içeren disk | ||
| General | patch n. | mıntıka | ||
| General | patch n. | ahmak kimse | ||
| General | patch n. | göz bandı | ||
| General | patch n. | sersem kimse | ||
| General | patch n. | göz yaması | ||
| General | patch n. | budala kimse | ||
| General | patch n. | yaralı göz üzerine takılan koruyucu | ||
| General | patch n. | budala kimse | ||
| General | patch n. | yaralı göz üzerine takılan koruyucu | ||
| General | patch n. | görünümü bütünden farklı olan küçük toprak parçası | ||
| General | patch n. | genelden farklı görünen küçük zemin | ||
| General | patch n. | elbise yaması | ||
| General | patch n. | elbiseye dikilen süs | ||
| General | patch n. | elbiseye dikilen rozet | ||
| General | patch n. | askeri üniformaya takılan amblem | ||
| General | patch n. | askeri üniformaya takılan apolet | ||
| General | patch n. | yüzen düzensiz küçük buz kütlesi | ||
| General | patch n. | fok sürüsü | ||
| General | patch n. | (tüfek mermisi tıkacı olarak kullanılan) yağlı veya nemli kumaş parçası | ||
| General | patch n. | mermi çekirdeği üzerindeki sert metal kaplama | ||
| General | patch n. | rengi veya yapısı diğer normal dokulardan ayrılan sınırlı vücut bölümü | ||
| General | patch n. | baskı levhası bölümünün değiştirilmesi | ||
| General | patch n. | eşit kimse | ||
| General | patch n. | birbirine denk şey | ||
| General | patch n. | karşılaştırılabilir bileşen | ||
| General | patch n. | iletişim sistemindeki geçici bağlantı | ||
| General | patch n. | bilgisayar sistemindeki geçici küçük düzeltme | ||
| General | patch n. | bilgisayar sistemindeki geçici küçük değişiklik | ||
| General | patch n. | avukat | ||
| General | patch n. | gezen avukat | ||
| General | patch n. | mermi yaması | ||
| General | patch v. | yamalamak | ||
| General | patch v. | yama vurmak | ||
| General | patch v. | eğreti bir şekilde tamir etmek | ||
| General | patch v. | yama yaparak birleştirmek | ||
| General | patch v. | kırk yama modeli yapmak | ||
| Technical | ||||
| Technical | patch n. | herhangi bir malzemeden küçük bir parça | ||
| Technical | patch v. | (bilgisayar programına) yama yapmak | ||
| Technical | patch v. | geçici olarak bağlanmak | ||
| Technical | patch v. | (mermiyi) yama ile kapatmak | ||
| Technical | patch v. | (devre) yama kablosu ile bağlamak | ||
| Technical | patch v. | geçici olarak bir iletişim sistemine bağlamak | ||
| Automotive | ||||
| Automotive | patch n. | lastik temas alanı | ||
| Medical | ||||
| Medical | patch v. | eklemek | ||
| Hunting | ||||
| Hunting | patch n. | namlu temizleme bezi | ||