tur - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

tur



Sens de "tur" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 26 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
tur tour n.
General
tur walk n.
tur outing n.
tur round n.
tur rounder n.
tur touring n.
tur spin n.
tur drive n.
tur stroll n.
tur trip n.
tur excursion n.
tur itineration n.
tur rev n.
tur ride n.
tur cycle n.
tur lap n.
tur periegesis n.
tur turn [obsolete] n.
tur invasion n.
tur trail n.
Tourism
tur tour n.
Technical
tur circuit n.
Automotive
tur lap n.
Sport
tur lap n.
tur head n.
tur heat n.

Sens de "tur" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 185 résultat(s)

Turc Anglais
General
caddede arabayla tur atıp fahişe arayan adam swinger n.
vidanın bir tur dönüşü screw n.
meksika tur operatörleri birliği amatur n.
tur (seçimde/yarışmada) round n.
birinci tur first round n.
ilk tur first round n.
ikinci tur seçmeler callback n.
kişisel tur personalized tour n.
tur havuzu lap pool n.
ikinci tur seçmeler call-back n.
(soru/cevap) hızlı tur speed round n.
tur/gezi bisikleti cruiser bicycles n.
tur/gezi bisikleti beach cruisers n.
tur masası tour desk n.
tur zamanlayıcı lap timer n.
yarım tur yüzük half eternity ring n.
idam ipine sekiz ya da dokuz tur dolayarak atılan düğüm tow [dialect] n.
idam ipine sekiz ya da dokuz tur dolayarak atılan düğüm hangman's halter n.
idam ipine sekiz ya da dokuz tur dolayarak atılan düğüm hangman's knot n.
tur yapan kimse tourer n.
bir ipin silindir etrafında tam tur dönüşü lap n.
hareketli ve hızlı tur merry-go-round n.
tur personeli roadshow n.
tur ekipmanı roadshow n.
bir tur içki servisi round of drinks n.
daire içinde tur yapma circuit n.
turistik yerlerin kısa ve üstünkörü gezildiği tur cook's tour n.
gök cismi etrafında bir tam tur dönüşü tamamlamak için geçen süre orbit period n.
kürek çekerek atılan tur pull n.
ikinci tur yemek yardımı seconds n.
tur atma run n.
tur atmak take a stroll v.
tur yapmak make a tour v.
tur yapmak tour v.
tur atlamak get through to v.
tur yapmak lap v.
tur düzenlemek organize a tour v.
tur atmak circuit v.
tur atmak tour around v.
tur düzenlemek arrange a tour v.
tur tertip etmek organize a tour v.
tur tertip etmek arrange a tour v.
tur atmak make a circuit v.
tam bir tur atmak swing round the circle v.
tam bir tur attırmak swing round the circle v.
tur atmak girdle v.
sakince tur atmak potter v.
tur yapmış lapped adj.
tur ile ilgili periegetic adj.
tur yaklaşık saat ...'da başlıyor the tour starts at about ... expr.
Phrasals
kendi etrafında dönmek/tur atmak spin around v.
kendi etrafında döndürmek/tur attırmak spin around v.
tur atmak spin around v.
hızla/şöyle bir gezdirmek/tur attırmak whisk (one) around v.
hızla/şöyle bir gezdirmek/tur attırmak whisk someone around v.
üzerinde uçmak/tur atmak hover between (something) and (something else) v.
üzerinde uçmak/tur atmak hover between something (and something else) v.
hızla/şöyle bir gezdirmek/tur attırmak whisk around v.
Idioms
çok heyecanlı bir tur (lunapark oyuncakları için) e-ticket ride n.
üstünkörü/şöylesine bir tur nickel tour n.
kısa bir tur/gezinti nickel tour n.
tur bindirmek show somebody a clean pair of heels v.
herkese bir tur içki ısmarlamak buy a round (of drinks) v.
herkese bir tur içki ısmarlamak buy the round (of drinks) v.
birine/bir şeye tur bindirmek show someone or something a clean pair of heels v.
herkese bir tur içki ısmarlamak stand a round [uk] v.
Speaking
ben sizin tur rehberinizim I am your tour guide expr.
Trade/Economic
paket tur package tour n.
tur komisyoncusu tour broker n.
Politics
ikinci tur seçimi second ballot n.
paket tur package tour n.
yeni tur görüşmeler new round of talks n.
(seçim kampanyası çalışması olarak) tüm ara istasyonlarda durarak tur yapmak whistle-stop v.
Tourism
bir yerin etrafında yapılan manzaralı tur tiki tour [nz] n.
abtac'ın tur operarörü eşdeğeri abtop n.
az sayıda ve kısa süreli molası olan çok hızlı tur veya gezi whistle stop n.
bileşik tur combined tour n.
gezginci tur circuit tour n.
geniş pencereli tur otobüsü motorcoach n.
gizemli tur mystery tour n.
götürü tur inclusive tour n.
halka satmak üzere kapsamlı tur oluşturan organizasyon tour operator n.
kapsamlı tur all inclusive package n.
kapsamlı tur ücreti inclusive tour basing fare n.
kapsamlı bireysel tur individual inclusive tour n.
kongre öncesi tur preconvention tour n.
kongre sonrası tur post-convention tour n.
kokartlı tur rehberi licensed tourist guide n.
mavi tur blue voyage n.
mavi tur blue cruise n.
paket tur package tour n.
ring tur circular tour n.
rehberli tur conducted tour n.
rehberli tur guided tour n.
rehber eşliği olmadan kendi kendinize yaptığınız tur self-guided tour n.
tur lideri tour leader n.
tur operatörlüğü uygulaması belgesi cotop n.
tur güzergahı tour route n.
tur bilgi formu tour information sheet n.
tur otobüsü sightseeing bus n.
tur acentası tour agent n.
tur pazarlaması tour marketing n.
tur lideri tour conductor n.
tur dosyası tour shell n.
tur kuponu tour coupon n.
tur refakatçisi escort n.
tur paketi tour package n.
tur otobüsü tour bus n.
talih oyunları amacıyla düzenlenen paket tur junket n.
tur düzenleme tour organization n.
tur rehberi tour conductor n.
tur şirketi tour company n.
tur toptancısı tour wholesaler n.
tur rehberliği tourist guiding n.
tur yöneticisi tour manager n.
tur broşürü tour brochure n.
tur simsarı tour broker n.
tur operatörü tour operator n.
tur rehberliği tour guiding n.
tur rehberi tour guide n.
tur operatörleri tour operators n.
tur operatörlüğü temsilciliği belgesi cotor n.
tur kataloğu tour catalogue n.
tur pazarlama tour marketing n.
uzman tur operatörü specialist tour operator n.
yabancı bağımsız tur foreign independent tour n.
yerel tur operatörü local tour operator n.
yurt içi tur domestic tour n.
tur rehberi barker n.
tur rehberi spieler n.
eskiden ingiliz aristokratlarının yaptıkları uzun avrupa turuna benzeyen bir tur grand tour n.
niş tur grand tour n.
tur paketi packaged tour n.
her şey dahil tur packaged tour n.
her şey dahil tur package tour n.
bir yerin etrafında manzaralı tur atmak tiki [nz] v.
tur yapmak tourist v.
tur yaparken (bir yeri) ziyaret etmek tourist v.
Technical
yarım tur çeviri ile sıkılabilen bağlantı elemanı dzus fasteners n.
yörüngede atılan bir tur orbit n.
Mechanic
tam yörüngesel tur revolution n.
tam eksenel tur revolution n.
rotasyon esnasında nesnenin attığı tam tur revolution n.
Automotive
direksiyon tur sayısı lock n.
direksiyon tur sayısı turns lock-to-lock n.
direksiyon tur sayısı steering lock n.
hızlı tur flyer n.
tur bindirme lapping n.
tam tur full lock n.
tur zamanı lap time n.
bir tur döndürmek round v.
tur atmak turn v.
tur bindirmek lap v.
Aeronautic
tur operatörlerinin uçağın tamamını kiralamaktansa belli koltukları kiraladığı düzenleme part charter n.
Marine
(bocurgat) yeni bir tur dönüş yapmak weatherbit v.
Medical
tur-p ameliyatı transurethral resection of prostate n.
Sport
açık tur open frame n.
bisiklet pedalının bir dakikada attığı tur sayısı cadence n.
son tur last lap n.
tur bisikleti touring bicycle n.
tur bisikleti touring bike n.
tur kayağı touring ski n.
mesafeyi ilk tamamlayanın veya bir süre içinde en çok tur atanın kazandığı yarış endurance racing n.
ipte kayma sporundaki halatta yapılan bir tur zip n.
(kaykayda) kaykaycının zıplarken kaykayın arka kısmına baskı uygulayıp iniş yapmadan önce tam tur döndürmesi kickflip n.
yarışta son tur bell lap n.
(araba yarışında) her bir arabanın ne kadar tur yaptığını ve parkurun neresinde olduğunu gösteren şema lap-chart n.
tur bindirilmiş yarışçı lapper n.
krokette ek tur bisk n.
her bir tur için farklı bir yüzme stilinin kullanıldığı yüzme yarışı medley n.
(beyzbol) tam tur koşarak alınan sayı run n.
(yarışta) bir tur önde olmak lap v.
tur bindirmek lap v.
(kaykayda) zıplarken kaykayın arka kısmına baskı uygulayıp iniş yapmadan önce kaykayı tam tur döndürmek kickflip v.
her bir tur için farklı bir yüzme stilinin kullanıldığı yüzme yarışına ait medley adj.
her bir tur için farklı bir yüzme stilinin kullanıldığı yüzme yarışı ile ilişkili medley adj.
(omuz etrafında tam tur atan) kol ile yapılan round-arm adj.
(omuz etrafında tam tur atan) kol ile round-arm adv.
Football
ilk tur first round n.
Theatre
ucuz ve genellikle melodramatik tiyatro eğlencesi sunan tiyatro ya da tur şirketi ten-twenty-thirty n.
Archaic
tur dönme circuition n.
Slang
caddede arabayla tur atıp fahişe arayan adam a curb-crawler (us) n.
caddede arabayla tur atıp fahişe arayan adam a kerb-crawler (brit) n.
arabayla tur atıp fahişe arayan kimse curb-crawler n.
British Slang
tanımak amacıyla şöyle bir tur atmak go off for a gander v.