the ultimate

"the ultimate" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 34 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	ultimate s.	nihai
The ultimate objective of the project will be carbon neutrality. Projenin nihai hedefi karbon nötrlüğü olacaktır. More Sentences
2	Yaygın Kullanım	ultimate s.	son
He made the ultimate decision. Son kararı verdi. More Sentences
General
3	Genel	ultimate s.	en yüksek
Tom paid the ultimate price. Tom en yüksek fiyatı ödedi. More Sentences
4	Genel	ultimate s.	en üst
The ultimate authority over security rests with restaurant management. Güvenlik konusunda en üst yetkiler restoran yönetimine aittir. More Sentences
5	Genel	ultimate s.	en iyi
Monopoly is the ultimate board game. Monopoly en iyi masa oyunudur. More Sentences
Technical
6	Teknik	ultimate	en büyük
It's the ultimate test. Bu en büyük sınav. More Sentences
7	Teknik	ultimate	son
What is your ultimate summer song? Son yaz şarkın ne? More Sentences
General
8	Genel	ultimate i.	sonuç
9	Genel	ultimate i.	netice
10	Genel	ultimate i.	akıbet
11	Genel	ultimate i.	son durum
12	Genel	ultimate i.	ana ilke
13	Genel	ultimate i.	temek prensip
14	Genel	ultimate i.	temel gerçek
15	Genel	ultimate i.	ana gerçek
16	Genel	ultimate s.	aşırı
17	Genel	ultimate s.	esas
18	Genel	ultimate s.	doruk
19	Genel	ultimate s.	müfrit
20	Genel	ultimate s.	temel
21	Genel	ultimate s.	en üst düzey
22	Genel	ultimate s.	en uzak
23	Genel	ultimate s.	en son
24	Genel	ultimate s.	kesin
25	Genel	ultimate s.	en yüce
26	Genel	ultimate s.	en ulu
27	Genel	ultimate s.	tüm
28	Genel	ultimate s.	bütün
29	Genel	ultimate s.	toplam
30	Genel	ultimate s.	en uzakta
Technical
31	Teknik	ultimate	en son
32	Teknik	ultimate	en yüksek
Medical
33	Medikal	ultimate	ultimat
Biochemistry
34	Biyokimya	ultimate	uç

"the ultimate" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 12 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	the ultimate good i.	en büyük iyilik
2	Genel	pay the ultimate price f.	en yüksek bedeli ödemek
3	Genel	pay the ultimate price f.	yüksek bir fiyat ödemek
Phrases
4	İfadeler	simplicity is the ultimate sophistication expr.	basitlik, karmaşıklığın son noktasıdır
Idioms
5	Deyim	the ultimate in i.	son nokta
6	Deyim	the ultimate in i.	en iyisi
7	Deyim	pay the ultimate price f.	(kutsal bir amaç uğruna) hayatını kaybetmek
8	Deyim	pay the ultimate price f.	(kutsal bir amaç uğruna) ölmek
Food Engineering
9	Gıda	indication of alcoholic strength by volume in the labelling of alcoholic beverages for sale to the ultimate consumer i.	nihai tüketiciye satılacak olan alkollü içeceklerin etiketlerine alkol derecesinin yazılması
10	Gıda	labelling, presentation and advertising of foodstuffs for sale to the ultimate consumer i.	nihai alıcıya satılacak olan gıda maddelerinin etiketlenmesi, sunulması ve reklamı
Environment
11	Çevre	evaluation in an aqueous medium of the ultimate aerobic biodegradability of organic compounds i.	organik bileşiklerin sulu ortamda nihai aerobik biyoparçalanabilirliğinin değerlendirilmesi
12	Çevre	evaluation in an aqueous medium of the ultimate aerobic biodegradability of organic compounds i.	organik bileşiklerin sulu ortamında nihai aerobik biyolojik parçalanabilirliğinin değerlendirilmesi