|
Kategori |
İngilizce |
Türkçe |
|
Common Usage |
|
1 |
Yaygın Kullanım |
balance i.
|
bakiye |
|
There are no objections, as long as this fund still has a healthy balance at the end of 2002.
Bu fon 2002 yılı sonunda hala sağlıklı bir bakiyeye sahip olduğu sürece hiçbir itirazımız yoktur.
More Sentences
|
2 |
Yaygın Kullanım |
balance i.
|
denge |
|
So, it makes good economic sense to get the balance right now.
Bu nedenle dengeyi şimdi sağlamak ekonomik açıdan mantıklıdır.
More Sentences
|
3 |
Yaygın Kullanım |
balance f.
|
dengede tutmak |
|
This sea lion can balance a ball on its nose.
Bu deniz aslanı bir topu burnunun üzerinde dengede tutabiliyor.
More Sentences
|
4 |
Yaygın Kullanım |
balance f.
|
dengelemek |
|
Health and pensions must not be used to balance States' budgets.
Sağlık ve emeklilik maaşları Devletlerin bütçelerini dengelemek için kullanılmamalıdır.
More Sentences
|
General |
|
5 |
Genel |
balance i.
|
uyum |
|
The music is in balance with the structure of the movie.
Müzik, filmin yapısıyla uyum içinde.
More Sentences
|
6 |
Genel |
balance i.
|
denklik |
|
We are talking in this case about a budget of balances, an enormous budget and surplus.
Bu durumda bir denklik bütçesinden, muazzam bir bütçe ve fazladan bahsediyoruz.
More Sentences
|
7 |
Genel |
balance i.
|
terazi |
|
That has to be weighed in the balance.
Bunun bir terazide tartılması gerekiyor.
More Sentences
|
8 |
Genel |
balance i.
|
denge |
|
I have voted against, because the compromise resolution demonstrates a serious lack of balance.
Ben karşı oy kullandım, çünkü uzlaşı kararı ciddi bir denge eksikliği göstermektedir.
More Sentences
|
9 |
Genel |
balance f.
|
dengelenmek |
|
Everything should therefore balance out in the end.
Bu nedenle sonunda her şey dengelenmelidir.
More Sentences
|
10 |
Genel |
balance f.
|
dengeli olmak |
|
Any reform of European Union treaties must be fair and balanced.
Avrupa Birliği anlaşmalarında yapılacak herhangi bir reform adil ve dengeli olmalıdır.
More Sentences
|
11 |
Genel |
balance f.
|
dengeyi sağlamak |
|
Thirdly, achieving better balance between the economic, political, social and cultural elements in our strategy.
Üçüncü olarak, stratejimizdeki ekonomik, siyasi, sosyal ve kültürel unsurlar arasında daha iyi bir denge sağlamak.
More Sentences
|
12 |
Genel |
balance f.
|
dengeyi kurmak |
|
The Commission thinks that the new rules currently proposed strike a good balance.
Komisyon şu anda önerilen yeni kuralların iyi bir denge kurduğunu düşünmektedir.
More Sentences
|
13 |
Genel |
balance f.
|
denge kurmak |
|
Tom wants to achieve a better work–life balance.
Tom daha iyi bir iş-yaşam dengesi kurmak istiyor.
More Sentences
|
14 |
Genel |
balance f.
|
dengede durmak |
|
Our credibility, the credibility of the European Union, hangs in the balance.
Bizim güvenilirliğimiz, Avrupa Birliği'nin güvenilirliği, dengede durmaktadır.
More Sentences
|
15 |
Genel |
balance f.
|
denge sağlamak |
|
Achieving and maintaining an actuarial balance is clearly a somewhat different issue.
Aktüeryal dengenin sağlanması ve sürdürülmesi açıkça biraz farklı bir konudur.
More Sentences
|
16 |
Genel |
balance f.
|
denge sağlamak |
|
It is very important to ensure a balance between social, economic and environmental elements.
Sosyal, ekonomik ve çevresel unsurlar arasında bir denge sağlanması çok önemlidir.
More Sentences
|
Trade/Economic |
|
17 |
Ticaret/Ekonomi |
balance i.
|
bakiye |
|
This leaves us with a balance of some EUR 4 million.
Bu da bize yaklaşık 4 milyon Avro'luk bir bakiye bırakmaktadır.
More Sentences
|
18 |
Ticaret/Ekonomi |
balance i.
|
denge |
|
We can continue to pursue that balance between flexibility and security.
Esneklik ve güvenlik arasındaki dengeyi gözetmeye devam edebiliriz.
More Sentences
|
19 |
Ticaret/Ekonomi |
balance i.
|
hesap bakiyesi |
|
I'd like to find out my bank balance.
Banka hesap bakiyemi öğrenmek istiyorum.
More Sentences
|
Law |
|
20 |
Hukuk |
balance i.
|
bakiye |
|
This is evident from the extent of the balances over the past budget years which were repaid to the Member States.
Bu durum, geçmiş bütçe yıllarında Üye Devletlere geri ödenen bakiyelerin boyutundan da anlaşılmaktadır.
More Sentences
|
|
Politics |
|
21 |
Siyasal |
balance i.
|
bakiye |
|
What's my bank balance this month?
Bu ayki banka bakiyem ne kadar?
More Sentences
|
Insurance |
|
22 |
Sigortacılık |
balance i.
|
bakiye |
|
Tom double-checked his bank balance before writing the check.
Tom çeki yazmadan önce banka bakiyesini iki kez kontrol etti.
More Sentences
|
Technical |
|
23 |
Teknik |
balance i.
|
terazi |
|
This needs to be weighed in the balance if we wish to succeed.
Eğer başarılı olmak istiyorsak bunun bir terazide tartılması gerekiyor.
More Sentences
|
24 |
Teknik |
balance f.
|
dengelemek |
|
The rights balance each other out.
Haklar birbirini dengelemektedir.
More Sentences
|
Psychology |
|
25 |
Psikoloji |
balance i.
|
denge duyusu |
|
Tom has a really good sense of balance.
Tom'un çok iyi bir denge duyusu var.
More Sentences
|
Sport |
|
26 |
Spor |
balance i.
|
denge |
|
But we have to ensure that we get the balance right.
Ancak dengeyi doğru kurduğumuzdan emin olmalıyız.
More Sentences
|
General |
|
27 |
Genel |
balance i.
|
ruhsal denge |
|
28 |
Genel |
balance i.
|
denklem |
|
29 |
Genel |
balance i.
|
muvazene |
|
30 |
Genel |
balance i.
|
balans |
|
31 |
Genel |
balance i.
|
tartı |
|
32 |
Genel |
balance i.
|
dengelilik |
|
33 |
Genel |
balance i.
|
dengeleme |
|
34 |
Genel |
balance i.
|
kalan tutar |
|
35 |
Genel |
balance i.
|
kalıntı |
|
36 |
Genel |
balance i.
|
kuvvet |
|
37 |
Genel |
balance i.
|
uyum |
|
38 |
Genel |
balance i.
|
ahenk |
|
39 |
Genel |
balance i.
|
arta kalan şey |
|
40 |
Genel |
balance i.
|
bir tarafın diğer tarafa göre üstünlüğü |
|
|
41 |
Genel |
balance i.
|
tutar |
|
42 |
Genel |
balance f.
|
tartmak |
|
43 |
Genel |
balance f.
|
eşitlenmek |
|
44 |
Genel |
balance f.
|
düşünmek |
|
45 |
Genel |
balance f.
|
denk olmak |
|
46 |
Genel |
balance f.
|
karşılaştırmak |
|
47 |
Genel |
balance f.
|
denkleştirmek |
|
48 |
Genel |
balance f.
|
dalgalanmak |
|
49 |
Genel |
balance f.
|
inip çıkmak |
|
50 |
Genel |
balance f.
|
salınmak |
|
51 |
Genel |
balance f.
|
denklemek |
|
52 |
Genel |
balance f.
|
denk gelmek |
|
53 |
Genel |
balance f.
|
ölçüp biçmek |
|
54 |
Genel |
balance f.
|
takdir etmek |
|
55 |
Genel |
balance f.
|
göz önüne almak |
|
56 |
Genel |
balance f.
|
ağır basmak |
|
57 |
Genel |
balance f.
|
dengede tutmak |
|
58 |
Genel |
balance f.
|
eşit olmak |
|
59 |
Genel |
balance f.
|
eşit gelmek |
|
60 |
Genel |
balance f.
|
(dansta) eşine ayak uymak |
|
61 |
Genel |
balance f.
|
(dansta) eşi ile uyumlu hareket etmek |
|
62 |
Genel |
balance f.
|
tereddüt etmek |
|
63 |
Genel |
balance f.
|
karar verememek |
|
64 |
Genel |
balance f.
|
telafi etmek |
|
65 |
Genel |
balance f.
|
dar veya sağlam olmayan bir yüzeye koymak |
|
66 |
Genel |
balance f.
|
dar veya sağlam olmayan bir yüzeye yerleştirilmek |
|
67 |
Genel |
balance f.
|
dans ederken dengesini korumak |
|
Trade/Economic |
|
68 |
Ticaret/Ekonomi |
balance i.
|
artık |
|
69 |
Ticaret/Ekonomi |
balance i.
|
bilanço |
|
70 |
Ticaret/Ekonomi |
balance i.
|
denklem |
|
71 |
Ticaret/Ekonomi |
balance i.
|
eşitlik |
|
72 |
Ticaret/Ekonomi |
balance i.
|
hesap |
|
73 |
Ticaret/Ekonomi |
balance i.
|
kalıntı |
|
74 |
Ticaret/Ekonomi |
balance i.
|
kalan |
|
75 |
Ticaret/Ekonomi |
balance i.
|
muvazene |
|
76 |
Ticaret/Ekonomi |
balance i.
|
mizan |
|
77 |
Ticaret/Ekonomi |
balance i.
|
müsavat |
|
78 |
Ticaret/Ekonomi |
balance i.
|
muadele |
|
79 |
Ticaret/Ekonomi |
balance f.
|
borç alacağı eşitlemek |
|
80 |
Ticaret/Ekonomi |
balance f.
|
muvazene etmek |
|
|
81 |
Ticaret/Ekonomi |
balance f.
|
tartmak |
|
82 |
Ticaret/Ekonomi |
balance f.
|
borcunu ödeyerek hesabı kapatmak |
|
Law |
|
83 |
Hukuk |
balance i.
|
muvazene |
|
Technical |
|
84 |
Teknik |
balance i.
|
ağırlık merkezi |
|
85 |
Teknik |
balance i.
|
denge tartı |
|
86 |
Teknik |
balance i.
|
denge çarkı |
|
87 |
Teknik |
balance i.
|
karşılaştırma yapma |
|
88 |
Teknik |
balance i.
|
denge çarkı |
|
89 |
Teknik |
balance i.
|
(stereofonik ses sisteminde) iki hoparlörün karşılıklı ses yüksekliği |
|
90 |
Teknik |
balance f.
|
eşit hale getirmek |
|
Computer |
|
91 |
Bilgisayar |
balance i.
|
kalan |
|
92 |
Bilgisayar |
balance i.
|
kalıntı |
|
93 |
Bilgisayar |
balance expr.
|
dengele |
|
Automotive |
|
94 |
Otomotiv |
balance i.
|
balans |
|
Aeronautic |
|
95 |
Havacılık |
balance i.
|
terazileme |
|
Psychology |
|
96 |
Psikoloji |
balance i.
|
duygusal denge |
|
97 |
Psikoloji |
balance i.
|
kafa rahatlığı |
|
98 |
Psikoloji |
balance i.
|
sağduyu |
|
99 |
Psikoloji |
balance i.
|
aklıselimlik |
|
100 |
Psikoloji |
balance i.
|
ölçülülük |
|
Food Engineering |
|
101 |
Gıda |
balance i.
|
bilanço |
|
102 |
Gıda |
balance i.
|
denklik |
|
103 |
Gıda |
balance i.
|
terazi |
|
Math |
|
104 |
Matematik |
balance i.
|
şeklin veya ilişkinin bir özelliği |
|
105 |
Matematik |
balance i.
|
şeklin bölme çizgisinin karşı tarafındaki bire bir yansıması |
|
Physics |
|
106 |
Fizik |
balance i.
|
(kısaca) yaylı terazi |
|
Chemistry |
|
107 |
Kimya |
balance i.
|
kimyasal denge |
|
Marine Biology |
|
108 |
Deniz Biyolojisi |
balance i.
|
tartaç |
|
109 |
Deniz Biyolojisi |
balance i.
|
tartım aracı |
|
Astronomy |
|
110 |
Gökbilim |
balance i.
|
terazi |
|
Astrology |
|
111 |
Astroloji |
balance i.
|
terazi burcundan kimse |
|
Literature |
|
112 |
Edebiyat |
balance i.
|
tenasüp |
|
Card |
|
113 |
İskambil |
balance f.
|
briçte rakip ellerinin zayıf olması nedeniyle partnerinin elinin güçlü olduğunu varsayarak deklarasyon yapmak |
|
Art |
|
114 |
Sanat |
balance i.
|
sanatsal çalışmadaki bileşenlerin uyumla bir araya gelmesi |
|
115 |
Sanat |
balance f.
|
dans partnerine doğru ileri ve geri hareket etmek |
|
Archaic |
|
116 |
Eski Kullanım |
balance i.
|
karar verme gücü |
|
|
Kategori |
İngilizce |
Türkçe |
|
General |
|
1 |
Genel |
electronic balance i.
|
elektronik terazi |
|
The authorities fined the shop because of a disorder in the electronic balance.
Elektronik terazideki bir arıza nedeniyle yetkililer işyerine para cezası verdi.
More Sentences
|
2 |
Genel |
trade balance i.
|
ticaret dengesi |
|
The nation's trade balance improved last year as exports were strong, while imports remained steady.
Ülkenin ticaret dengesi geçen yıl ihracatın güçlü olması, ithalatın ise sabit kalması nedeniyle iyileşti.
More Sentences
|
3 |
Genel |
natural balance i.
|
doğal denge |
|
Let the market itself then decide the natural balance for transport modes.
Bırakalım da ulaşım türleri arasındaki doğal dengeyi piyasa kendisi belirlesin.
More Sentences
|
4 |
Genel |
balance of power i.
|
gücün dengesi |
|
We should simplify it while respecting the existing balances of power.
Mevcut güç dengelerine saygı göstererek bunu basitleştirmeliyiz.
More Sentences
|
5 |
Genel |
balance sheets i.
|
bilanço |
|
To be perfectly honest, the balance sheet is not a healthy one.
Dürüst olmak gerekirse, bilanço sağlıklı bir bilanço değil.
More Sentences
|
6 |
Genel |
economic balance i.
|
ekonomik denge |
|
However, they also play a role in providing a social and economic balance in our society.
Bununla birlikte, toplumumuzda sosyal ve ekonomik dengenin sağlanmasında da rol oynamaktadırlar.
More Sentences
|
7 |
Genel |
balance of nature i.
|
doğanın dengesi |
|
The balance of nature is very vulnerable.
Doğanın dengesi çok hassas.
More Sentences
|
8 |
Genel |
balance-sheet i.
|
bilanço |
|
Many people have placed Kyoto on the positive side of the balance-sheet of this summit.
Pek çok kişi Kyoto'yu bu zirvenin bilançosunun olumlu tarafına yerleştirmiştir.
More Sentences
|
9 |
Genel |
precarious balance i.
|
istikrarsız denge |
|
Most members of the Liberal Group can tolerate this precarious balance.
Liberal Grubun çoğu üyesi bu istikrarsız dengeyi tolere edebilir.
More Sentences
|
10 |
Genel |
balance between f.
|
denge kurmak |
|
For the rest, I believe that he has struck the right balance between the different conflicting interests.
Geri kalanı için, çatışan farklı çıkarlar arasında doğru dengeyi kurduğuna inanıyorum.
More Sentences
|
11 |
Genel |
maintain the balance f.
|
dengeyi korumak |
|
I believe we have maintained the balance within the framework of our competences and the existing options.
Yetkilerimiz ve mevcut seçenekler çerçevesinde dengeyi koruduğumuza inanıyorum.
More Sentences
|
12 |
Genel |
keep the balance f.
|
dengeyi korumak |
|
To keep the balance, we cannot support it.
Dengeyi korumak için bunu destekleyemeyiz.
More Sentences
|
Trade/Economic |
|
13 |
Ticaret/Ekonomi |
balance sheets i.
|
bilanço |
|
Time must be found to draw up a clear balance sheet on the Uruguay Round.
Uruguay Turu'na ilişkin net bir bilanço çıkarmak için zaman bulunmalıdır.
More Sentences
|
14 |
Ticaret/Ekonomi |
economic balance i.
|
ekonomik denge |
|
Measures to achieve economic balance have been inadequate.
Ekonomik dengeyi sağlamaya yönelik tedbirler yetersiz kalmıştır.
More Sentences
|
15 |
Ticaret/Ekonomi |
overall balance i.
|
genel denge |
|
Clearly, the budget for external actions has yet to find a reasonable overall balance.
Açıkça görüldüğü üzere, dış faaliyetler bütçesi henüz makul bir genel dengeye kavuşmamıştır.
More Sentences
|
Common Usage |
|
16 |
Yaygın Kullanım |
out of balance s.
|
dengesiz |
|
General |
|
17 |
Genel |
arm of balance i.
|
terazi kolu |
|
18 |
Genel |
temporary balance sheet i.
|
geçici bilanço |
|
19 |
Genel |
balance arm i.
|
terazi kolu |
|
20 |
Genel |
wheel balance i.
|
balans ayarı |
|
21 |
Genel |
earth pressure balance shield i.
|
zemin basıncını dengeleme kalkanı |
|
22 |
Genel |
scale of a balance i.
|
kefe |
|
23 |
Genel |
libra the balance i.
|
terazi dengesi |
|
24 |
Genel |
shell momentum balance i.
|
kabuk kütle itkisi denkliği |
|
25 |
Genel |
mass balance i.
|
kütle dengesi |
|
26 |
Genel |
balance of power i.
|
uluslararası ilişkilerde kuvvetler dengesi |
|
27 |
Genel |
cash balance i.
|
kasa mevcudu |
|
28 |
Genel |
balance of trade i.
|
ithalat ve ihracat arasındaki değer farkı |
|
29 |
Genel |
ecological balance i.
|
ekolojik denge |
|
30 |
Genel |
psychological balance i.
|
ruhsal denge |
|
31 |
Genel |
remaining balance i.
|
bakiye |
|
32 |
Genel |
balance of trade i.
|
dış ticaret dengesi |
|
33 |
Genel |
sense of balance i.
|
denge anlayışı |
|
34 |
Genel |
mass balance i.
|
kütle balansı |
|
35 |
Genel |
colour balance i.
|
renk dengesi |
|
36 |
Genel |
platform balance i.
|
baskül |
|
37 |
Genel |
balance of power i.
|
güçler dengesi |
|
38 |
Genel |
cash balance sheet i.
|
kasa bilançosu |
|
39 |
Genel |
mental balance i.
|
akli denge |
|
40 |
Genel |
balance of a debt i.
|
borç bakiyesi |
|
41 |
Genel |
hydric balance i.
|
su dengesi |
|
42 |
Genel |
cash balance i.
|
ankes |
|
43 |
Genel |
counter balance i.
|
karşılık |
|
44 |
Genel |
balance due i.
|
bakiye |
|
45 |
Genel |
balance of power i.
|
güç dengesi |
|
46 |
Genel |
hormone balance i.
|
hormon dengesi |
|
47 |
Genel |
balance of forces i.
|
güçler dengesi |
|
48 |
Genel |
sense of balance i.
|
denge hissi |
|
49 |
Genel |
assay balance i.
|
hassas terazi |
|
50 |
Genel |
total balance available i.
|
kullanılabilir toplam bakiye |
|
51 |
Genel |
dynamic balance programs i.
|
dinamik denge programları |
|
52 |
Genel |
bid-redemption balance i.
|
ihale-itfa farkı |
|
53 |
Genel |
balance sheet basis i.
|
bilanço esası |
|
54 |
Genel |
balance board i.
|
denge tahtası |
|
55 |
Genel |
body balance i.
|
vücut dengesi |
|
56 |
Genel |
balance of the system i.
|
sistemin dengesi |
|
57 |
Genel |
weighing balance i.
|
ölçüm/ağırlık terazisi |
|
58 |
Genel |
work life balance i.
|
iş yaşam dengesi |
|
59 |
Genel |
work-life balance i.
|
iş yaşam dengesi |
|
60 |
Genel |
material and energy balance i.
|
madde/malzeme ve enerji dengesi |
|
61 |
Genel |
payable balance i.
|
ödenecek bakiye |
|
62 |
Genel |
balance amount i.
|
bakiye tutarı |
|
63 |
Genel |
a delicate balance i.
|
hassas denge |
|
64 |
Genel |
state of balance i.
|
denge durumu |
|
65 |
Genel |
current account balance i.
|
cari hesap bakiyesi |
|
66 |
Genel |
state of balance i.
|
denge durumu |
|
67 |
Genel |
balance routine i.
|
jimnastik denge rutini |
|
68 |
Genel |
balance staff i.
|
(saat) denge çarkında bulunan döner mil |
|
69 |
Genel |
throw someone off balance f.
|
birinin dengesini kaybetmesine sebep olmak |
|
70 |
Genel |
hang in the balance f.
|
tehlikede olmak |
|
71 |
Genel |
tilt the balance f.
|
bir şey başka bir şeyin sonucunu etkilemek |
|
72 |
Genel |
strike a balance f.
|
uzlaşmak |
|
73 |
Genel |
balance a tire f.
|
lastiğin balans ayarını yapmak |
|
74 |
Genel |
keep one's balance f.
|
dengesini kaybetmemek |
|
75 |
Genel |
lose one's balance f.
|
dengesini kaybetmek |
|
76 |
Genel |
keep one's balance f.
|
dengesini korumak |
|
77 |
Genel |
lose mental balance f.
|
şirazeden çıkmak |
|
78 |
Genel |
lose mental balance f.
|
akıl dengesini kaybetmek |
|
79 |
Genel |
hang in the balance f.
|
karara bağlanmamış olmak |
|
80 |
Genel |
keep one's balance f.
|
kendine hakim olmak |
|
81 |
Genel |
hang in the balance f.
|
nazik bir durumda olmak |
|
82 |
Genel |
make up a balance sheet f.
|
bilanço düzenlemek |
|
83 |
Genel |
throw someone off balance f.
|
birini şaşırtmak |
|
84 |
Genel |
hang in the balance f.
|
muallakta olmak |
|
85 |
Genel |
swing the balance f.
|
dengeyi döndürmek |
|
86 |
Genel |
strike a balance f.
|
anlaşmaya varmak |
|
87 |
Genel |
lose the balance f.
|
dengeyi kaybetmek |
|
88 |
Genel |
lose the balance f.
|
dengeyi yitirmek |
|
89 |
Genel |
stand in balance f.
|
dengede durmak |
|
90 |
Genel |
bring into balance f.
|
dengeyi sağlamak |
|
91 |
Genel |
pay off the balance f.
|
bakiyeyi kapatmak |
|
92 |
Genel |
find the balance f.
|
denge bulmak |
|
93 |
Genel |
find the balance f.
|
dengeyi bulmak |
|
94 |
Genel |
show in the balance sheet f.
|
bilançoda göstermek |
|
95 |
Genel |
upset the nature's balance f.
|
doğanın dengesini bozmak |
|
96 |
Genel |
disturb natural balance f.
|
doğal dengeyi bozmak |
|
97 |
Genel |
upset the balance of the nature f.
|
doğanın dengesini bozmak |
|
98 |
Genel |
upset the natural balance f.
|
doğal dengeyi bozmak |
|
99 |
Genel |
disturb the balance of the nature f.
|
doğanın dengesini bozmak |
|
100 |
Genel |
create balance f.
|
denge yaratmak |
|
101 |
Genel |
keep one's balance f.
|
dengesini bulmak |
|
102 |
Genel |
lose one's balance f.
|
dengesini yitirmek |
|
103 |
Genel |
lose one's balance and fall f.
|
dengesini kaybedip düşmek |
|
104 |
Genel |
balance the flow of energy f.
|
enerji akışını dengelemek |
|
105 |
Genel |
achieve the balance f.
|
dengeyi yakalamak |
|
106 |
Genel |
destroy the balance of nature f.
|
doğanın dengesini bozmak |
|
107 |
Genel |
protect/pursue the balance between f.
|
arasındaki dengeyi gözetmek |
|
108 |
Genel |
balance between f.
|
dengeyi kurmak |
|
109 |
Genel |
stay in balance f.
|
dengede durmak |
|
110 |
Genel |
redress the balance f.
|
denge sağlamak |
|
111 |
Genel |
redress the balance f.
|
denge kurmak |
|
112 |
Genel |
strike the necessary balance f.
|
gerekli dengeyi bulmak |
|
113 |
Genel |
balance your weight f.
|
kiloyu korumak |
|
114 |
Genel |
balance your weight f.
|
kiloyu dengede tutmak |
|
115 |
Genel |
disrupt the world's balance f.
|
dünyanın dengesini bozmak |
|
116 |
Genel |
disrupt the balance of the world f.
|
dünyanın dengesini bozmak |
|
117 |
Genel |
lay in balance f.
|
rehin olarak bırakmak |
|
118 |
Genel |
strike a balance f.
|
hesaptaki gelir ve gider durumunu karşılaştırmak |
|
119 |
Genel |
lay in balance f.
|
ipotek etmek |
|
120 |
Genel |
out of balance s.
|
dengesiz |
|
121 |
Genel |
out of balance s.
|
balanssız |
|
122 |
Genel |
in the balance s.
|
karara bağlanmamış |
|
123 |
Genel |
off balance s.
|
sabit olmayan |
|
124 |
Genel |
off balance s.
|
dengede olmayan |
|
125 |
Genel |
off-balance s.
|
dengesiz |
|
126 |
Genel |
out-of-balance s.
|
düzensiz |
|
127 |
Genel |
off-balance s.
|
dengede olmayan |
|
128 |
Genel |
off-balance s.
|
sabit olmayan |
|
129 |
Genel |
out-of-balance s.
|
dengesiz |
|
130 |
Genel |
out of balance s.
|
denksiz |
|
131 |
Genel |
in balance s.
|
kaderi yazılmak üzere olan |
|
132 |
Genel |
off-balance s.
|
üzgün |
|
133 |
Genel |
off-balance s.
|
kafası karışık |
|
134 |
Genel |
off-balance s.
|
üzücü |
|
135 |
Genel |
off-balance s.
|
şaşkın |
|
136 |
Genel |
off-balance s.
|
şaşırmış |
|
137 |
Genel |
on a balance of probabilities zf.
|
muhtemelen |
|
138 |
Genel |
on a balance of probabilities zf.
|
olasılıklar ışığında |
|
Phrasals |
|
139 |
Öbek Fiiller |
balance (something) with (something else) f.
|
(bir şeyi başka bir şeyle) dengelemek/eşitlemek/nötrlemek |
|
140 |
Öbek Fiiller |
balance (something) with (something else) f.
|
(bir şeyi başka bir şeyle) telafi etmek |
|
141 |
Öbek Fiiller |
balance (something) with (something else) f.
|
(bir şeyi başka bir şeyle) karşılamak |
|
142 |
Öbek Fiiller |
balance (something) against (something else) f.
|
(olumlu ve olumsuz özelliği) karşılaştırmak |
|
143 |
Öbek Fiiller |
balance (something) against (something else) f.
|
olumlu ve olumsuz yanını/yanlarını tartmak |
|
144 |
Öbek Fiiller |
balance against f.
|
ile değerini karşılaştırmak |
|
145 |
Öbek Fiiller |
balance against f.
|
ile karşılıklı değerini tartmak |
|
146 |
Öbek Fiiller |
balance with f.
|
ile dengelemek |
|
147 |
Öbek Fiiller |
balance with f.
|
ile eşitlemek |
|
148 |
Öbek Fiiller |
balance with f.
|
ile nötrlemek |
|
Colloquial |
|
149 |
Konuşma Dili |
perfect balance i.
|
kusursuz denge |
|
Idioms |
|
150 |
Deyim |
turn the balance f.
|
bir olayın sonucunu etkilemek |
|
151 |
Deyim |
tip the balance f.
|
bir olayın sonucunu etkilemek |
|
152 |
Deyim |
catch someone off balance f.
|
birini hazırlıksız yakalamak |
|
153 |
Deyim |
balance the accounts f.
|
defterini dürmek |
|
154 |
Deyim |
throw off one's balance f.
|
dengesini bozmak |
|
155 |
Deyim |
throw off one's balance f.
|
dengesini sarsmak |
|
156 |
Deyim |
strike the right balance f.
|
dengeyi bulmak |
|
157 |
Deyim |
catch someone off balance f.
|
gafil avlamak |
|
158 |
Deyim |
balance the accounts f.
|
hesapları tutturmak |
|
159 |
Deyim |
balance the accounts f.
|
hakkından gelmek |
|
160 |
Deyim |
balance the books f.
|
hesapları tutturmak |
|
161 |
Deyim |
balance the accounts f.
|
hesapları dengelemek |
|
162 |
Deyim |
balance the books f.
|
hesapları dengelemek |
|
163 |
Deyim |
be in the balance f.
|
muallakta olmak |
|
164 |
Deyim |
strike a balance f.
|
ortak nokta bulmak |
|
165 |
Deyim |
strike a balance between f.
|
ortasını bulmak |
|
166 |
Deyim |
strike a balance f.
|
ortak taban bulmak |
|
167 |
Deyim |
hang in the balance f.
|
muallakta olmak |
|
168 |
Deyim |
strike a balance f.
|
ortak noktada buluşmak |
|
169 |
Deyim |
tip the balance f.
|
sonucu belirlemek |
|
170 |
Deyim |
be in the balance f.
|
sürüncemede kalmak |
|
171 |
Deyim |
hang in the balance f.
|
sürüncemede kalmak |
|
172 |
Deyim |
swing the balance f.
|
sonucu belirlemek |
|
173 |
Deyim |
tip the balance f.
|
sonucunu değiştirmek |
|
174 |
Deyim |
turn the balance f.
|
sonucunu değiştirmek |
|
175 |
Deyim |
strike a balance f.
|
uzlaşmak |
|
176 |
Deyim |
swing the balance f.
|
(sonuç üzerinde) belirleyici olmak |
|
177 |
Deyim |
tip the balance f.
|
(sonuç üzerinde) belirleyici olmak |
|
178 |
Deyim |
be thrown off balance f.
|
dengesi bozulmak |
|
179 |
Deyim |
be thrown off balance f.
|
dengesini kaybetmek |
|
180 |
Deyim |
be thrown off balance f.
|
şaşırmak |
|
181 |
Deyim |
be thrown off balance f.
|
hazırlıksız yakalanmak |
|
182 |
Deyim |
weigh (something) in the balance f.
|
artılarını eksilerini değerlendirmek |
|
183 |
Deyim |
weigh (something) in the balance f.
|
avantaj dezavantajlarını tartmak |
|
184 |
Deyim |
weigh (something) in the balance f.
|
durumu iyice incelemek |
|
185 |
Deyim |
turn the balance f.
|
ağırlığı kaydetmek |
|
186 |
Deyim |
be thrown off balance f.
|
afallamak |
|
187 |
Deyim |
be thrown off balance f.
|
kafası karışmak |
|
188 |
Deyim |
be thrown off balance f.
|
allak bullak olmak |
|
189 |
Deyim |
catch (one) off balance f.
|
(birini) gafil avlamak |
|
190 |
Deyim |
catch (one) off balance f.
|
(birini) hazırlıksız yakalamak |
|
191 |
Deyim |
catch (one) off balance f.
|
(birini) boş bir anında yakalamak |
|
192 |
Deyim |
catch (one) off balance f.
|
(birini) savunmasız yakalamak |
|
193 |
Deyim |
throw off balance f.
|
şaşırtmak |
|
194 |
Deyim |
throw off balance f.
|
dengesini kaybetmesine sebep olmak |
|
195 |
Deyim |
throw off balance f.
|
dengesini bozmak |
|
196 |
Deyim |
throw off balance f.
|
dengesini sarsmak |
|
197 |
Deyim |
in balance zf.
|
her şey düşünüldüğünde |
|
198 |
Deyim |
in balance zf.
|
sonuç olarak |
|
199 |
Deyim |
on balance expr.
|
her şeyi göz önünde tutarak |
|
200 |
Deyim |
on balance expr.
|
her şeyi düşünme |
|
201 |
Deyim |
on balance expr.
|
her şeyi hesaba katma |
|
202 |
Deyim |
off balance expr.
|
hazırlıksız (yakalanmış) |
|
203 |
Deyim |
weighed (in the balance) and found wanting expr.
|
test edildi ve onaylanmadı |
|
204 |
Deyim |
weighed (in the balance) and found wanting expr.
|
test edildi ve kusurlu/hatalı bulundu |
|
205 |
Deyim |
weighed (in the balance) and found wanting expr.
|
test edildi ve eksik bulundu |
|
Speaking |
|
206 |
Konuşma |
maintain your balance expr.
|
dengeni koru |
|
Trade/Economic |
|
207 |
Ticaret/Ekonomi |
tb (trial balance) i.
|
muvakkat mizan |
|
208 |
Ticaret/Ekonomi |
tb (trial balance) i.
|
geçici bilanço |
|
209 |
Ticaret/Ekonomi |
balance sheet channel i.
|
bilanço kanalı |
|
210 |
Ticaret/Ekonomi |
visible balance i.
|
ithalat ve ihracat arasındaki değer farkı |
|
211 |
Ticaret/Ekonomi |
opening balance i.
|
açılış bakiyesi |
|
212 |
Ticaret/Ekonomi |
credit .balance i.
|
alacak bakiyesi |
|
213 |
Ticaret/Ekonomi |
supply-demand balance i.
|
arz-talep dengesi |
|
214 |
Ticaret/Ekonomi |
dormant balance i.
|
atıl hesap bakiyesi |
|
215 |
Ticaret/Ekonomi |
diminishing balance method i.
|
azalan bakiyeler yöntemi |
|
216 |
Ticaret/Ekonomi |
starting balance i.
|
açılış bakiyesi |
|
217 |
Ticaret/Ekonomi |
opening balance i.
|
açılış kalanı |
|
218 |
Ticaret/Ekonomi |
credit balance i.
|
alacak bakiyesi |
|
219 |
Ticaret/Ekonomi |
declining-balance depreciation method i.
|
azalan bakiyeye dayalı amortisman yöntemi |
|
220 |
Ticaret/Ekonomi |
reducing balance method i.
|
azalan bakiyeler yöntemi |
|
221 |
Ticaret/Ekonomi |
unfavourable balance of trade i.
|
açık veren dış ticaret dengesi |
|
222 |
Ticaret/Ekonomi |
opening balance i.
|
açılış tutarı |
|
223 |
Ticaret/Ekonomi |
credit balance i.
|
alacak tutarı |
|
224 |
Ticaret/Ekonomi |
main account balance i.
|
ana hesap bakiyesi |
|
225 |
Ticaret/Ekonomi |
opening balance i.
|
açılış bilançosu |
|
226 |
Ticaret/Ekonomi |
opening balance sheet i.
|
açılış bilançosu |
|
227 |
Ticaret/Ekonomi |
active balance i.
|
aktif bakiye |
|
228 |
Ticaret/Ekonomi |
active trade balance i.
|
aktif dış ticaret bilançosu |
|
229 |
Ticaret/Ekonomi |
favourable balance of trade i.
|
aktif dış ticaret bilançosu |
|
230 |
Ticaret/Ekonomi |
export trade balance i.
|
aktif dış ticaret bilançosu |
|
231 |
Ticaret/Ekonomi |
favorable trade balance i.
|
aktif dış ticaret bilançosu |
|
232 |
Ticaret/Ekonomi |
balance receivable i.
|
alacak bakiye |
|
233 |
Ticaret/Ekonomi |
positive balance i.
|
alacaklı bakiye |
|
234 |
Ticaret/Ekonomi |
credit balance i.
|
alacaklı bakiye |
|
235 |
Ticaret/Ekonomi |
analytical balance sheet i.
|
analitik bilanço |
|
236 |
Ticaret/Ekonomi |
zero-balance account i.
|
anlaşmaya bağlı olarak karşılığı olmayan hesaba çek keşide etme |
|
237 |
Ticaret/Ekonomi |
interim balance i.
|
ara bilanço |
|
238 |
Ticaret/Ekonomi |
interim balance sheet i.
|
ara bilanço |
|
239 |
Ticaret/Ekonomi |
interim balance sheet i.
|
ara bilanço |
|
240 |
Ticaret/Ekonomi |
interim balance sheet i.
|
ara bilançosu |
|
241 |
Ticaret/Ekonomi |
idle balance i.
|
atıl bakiye |
|
242 |
Ticaret/Ekonomi |
assay balance i.
|
ayar terazisi |
|
243 |
Ticaret/Ekonomi |
adjusted trial balance i.
|
ayarlamalar sonrası mizan |
|
244 |
Ticaret/Ekonomi |
detailed balance sheet i.
|
ayrıntılı bilanço |
|
245 |
Ticaret/Ekonomi |
reducing balance i.
|
azalan bakiye |
|
246 |
Ticaret/Ekonomi |
declining balance i.
|
azalan bakiye |
|
247 |
Ticaret/Ekonomi |
declining balance method i.
|
azalan bakiyeler methodu |
|
248 |
Ticaret/Ekonomi |
declining balance method i.
|
azalan bakiyeler metodu |
|
249 |
Ticaret/Ekonomi |
declining balance depreciation method i.
|
azalan bakiyeler usulüyle amortisman |
|
250 |
Ticaret/Ekonomi |
declining balance depreciation i.
|
azalan bakiyelerle amortisman |
|
251 |
Ticaret/Ekonomi |
depreciation on reducing balance i.
|
azalan bakiyeye göre amortisman |
|
252 |
Ticaret/Ekonomi |
opening balance i.
|
başlangıç bakiyesi |
|
253 |
Ticaret/Ekonomi |
price balance i.
|
bakiye değeri |
|
254 |
Ticaret/Ekonomi |
anticipated balance i.
|
banka bakiyesi |
|
255 |
Ticaret/Ekonomi |
bank-statement balance i.
|
banka dengesi |
|
256 |
Ticaret/Ekonomi |
balance inquiry i.
|
bakiye sorgulama |
|
257 |
Ticaret/Ekonomi |
starting balance i.
|
başlangıç bakiyesi |
|
258 |
Ticaret/Ekonomi |
bank-statement balance i.
|
banka durumu |
|
259 |
Ticaret/Ekonomi |
bank balance i.
|
banka hesap bakiyesi |
|
260 |
Ticaret/Ekonomi |
outstanding balance i.
|
bakiye |
|
261 |
Ticaret/Ekonomi |
balance receivable i.
|
bakiye alacağı |
|
262 |
Ticaret/Ekonomi |
balance of an account i.
|
bakiye |
|
263 |
Ticaret/Ekonomi |
balance at the bank i.
|
banka hesap bakiyesi |
|
264 |
Ticaret/Ekonomi |
balance payment i.
|
bakiye ödeme |
|
265 |
Ticaret/Ekonomi |
balance due i.
|
bakiye borç |
|
266 |
Ticaret/Ekonomi |
earmarked balance at bank i.
|
bankada bloke bakiye |
|
267 |
Ticaret/Ekonomi |
balance settlement i.
|
bakiye ödemesi |
|
268 |
Ticaret/Ekonomi |
balance on the capital account i.
|
bir yıl içinde dış dünyadan ülkeye giren veya ülkeden dış dünyaya giden kısa ve uzun vadeli tüm sermaye akımları arasındaki fark |
|
269 |
Ticaret/Ekonomi |
balance sheet equation i.
|
bilanço eşitliği |
|
270 |
Ticaret/Ekonomi |
debit balance i.
|
borç bakiyesi |
|
271 |
Ticaret/Ekonomi |
events after the balance sheet date i.
|
bilanço tarihinden sonraki olaylar |
|
272 |
Ticaret/Ekonomi |
adverse balance i.
|
bilançoda açık |
|
273 |
Ticaret/Ekonomi |
off-balance sheet finance i.
|
bilanço dışı finans |
|
274 |
Ticaret/Ekonomi |
balance sheet audit i.
|
bilanço kontrolü |
|
275 |
Ticaret/Ekonomi |
balance sheet liability method i.
|
bilanço yükümlülük metodu |
|
276 |
Ticaret/Ekonomi |
balance sheet i.
|
bir ticari işletmenin belli bir andaki mevcutlarını, alacaklarını, borçlarını ve sermayesini gösteren tablo |
|
277 |
Ticaret/Ekonomi |
balance sheet audit i.
|
bilanço teftişi |
|
278 |
Ticaret/Ekonomi |
off-balance sheet items i.
|
bilanço dışı kalemler |
|
279 |
Ticaret/Ekonomi |
liquidation analysis on balance sheet i.
|
bilançoda likidite analizi |
|
280 |
Ticaret/Ekonomi |
balance sheet i.
|
bilanço tablosu |
|
281 |
Ticaret/Ekonomi |
balance sheet account i.
|
bilanço hesabı |
|
282 |
Ticaret/Ekonomi |
adverse balance i.
|
bilanço açığı |
|
283 |
Ticaret/Ekonomi |
balance sheet liquidity i.
|
bilanço likiditesi |
|
284 |
Ticaret/Ekonomi |
balance sheet constraint i.
|
bilanço kısıtlaması |
|
285 |
Ticaret/Ekonomi |
summary of balance sheet changes i.
|
bilanço değişiklikleri özeti |
|
286 |
Ticaret/Ekonomi |
balance sheet audit i.
|
bilanço muhasebesi |
|
287 |
Ticaret/Ekonomi |
off-balance-sheet financing i.
|
bilanço dışı kredi |
|
288 |
Ticaret/Ekonomi |
off-balance sheet accounts i.
|
bilanço dışı hesaplar |
|
289 |
Ticaret/Ekonomi |
post-balance sheet events i.
|
bilanço tarihinden sonraki olaylar |
|
290 |
Ticaret/Ekonomi |
credit balance i.
|
bir hesabın alacak bakiyesi |
|
291 |
Ticaret/Ekonomi |
balance sheet value i.
|
bilanço değeri |
|
292 |
Ticaret/Ekonomi |
balance sheet footnotes i.
|
bilanço dipnotları |
|
293 |
Ticaret/Ekonomi |
consolidated balance sheet i.
|
birleşik hesap bilançosu |
|
294 |
Ticaret/Ekonomi |
debt balance i.
|
borç bakiyesi |
|
295 |
Ticaret/Ekonomi |
compensating balance i.
|
bloke mevduat |
|
296 |
Ticaret/Ekonomi |
balance sheet ration i.
|
bilanço rasyonu |
|
297 |
Ticaret/Ekonomi |
balance sheet i.
|
bilanço |
|
298 |
Ticaret/Ekonomi |
balance sheet audit i.
|
bilanço denetimi |
|
299 |
Ticaret/Ekonomi |
adjusting event after the balance sheet date i.
|
bilanço tarihinden sonra ortaya çıkan ve düzeltme gerektiren olaylar |
|
300 |
Ticaret/Ekonomi |
approval date of balance sheet i.
|
bilançonun onaylanarak kesinleştiği tarih |
|
301 |
Ticaret/Ekonomi |
negative balance i.
|
borçlu bakiye |
|
302 |
Ticaret/Ekonomi |
balance sheet items i.
|
bilanço kalemleri |
|
303 |
Ticaret/Ekonomi |
balance sheet item i.
|
bilanço kalemi |
|
304 |
Ticaret/Ekonomi |
off-balance sheet liabilities i.
|
bilanço dışı borçlar |
|
305 |
Ticaret/Ekonomi |
annex to the balance sheet i.
|
bilanço eki |
|
306 |
Ticaret/Ekonomi |
combined balance sheet i.
|
birleşik hesap bilançosu |
|
307 |
Ticaret/Ekonomi |
events occurring after the balance sheet date i.
|
bilanço tarihinden sonra ortaya çıkan olaylar |
|
308 |
Ticaret/Ekonomi |
balance sheet substantiation i.
|
bilanço hesaplarının teyid edilmesi/belgelenmesi |
|
309 |
Ticaret/Ekonomi |
rough balance i.
|
bilanço tasarısı |
|
310 |
Ticaret/Ekonomi |
balance sheet size i.
|
bilanço büyüklüğü |
|
311 |
Ticaret/Ekonomi |
non-adjusting event after the balance sheet date i.
|
bilanço tarihinden sonra düzeltme gerektirmeyen olay |
|
312 |
Ticaret/Ekonomi |
adjusting events after the balance sheet date i.
|
bilanço tarihinden sonra ortaya çıkan ve düzeltme gerektiren olaylar |
|
313 |
Ticaret/Ekonomi |
balance sheet revenue ratio i.
|
bilanço gelir oranı |
|
314 |
Ticaret/Ekonomi |
post balance sheet events i.
|
bilanço sonrası hususlar |
|
315 |
Ticaret/Ekonomi |
balance of trade i.
|
bir ülkenin mal ihracatı ile mal ithalatı arasındaki fark |
|
316 |
Ticaret/Ekonomi |
striking of the balance i.
|
bilanço tanzimi |
|
317 |
Ticaret/Ekonomi |
balance sheet and income statement i.
|
bilanço ve gelir tablosu |
|
318 |
Ticaret/Ekonomi |
primary budget balance i.
|
birincil bütçe dengesi |
|
319 |
Ticaret/Ekonomi |
trial balance i.
|
büyük defterdeki borç ve alacakların birbirini tutup tutmadığını denetleme |
|
320 |
Ticaret/Ekonomi |
rights and commitments not reflected in the balance sheet i.
|
bilançoya yansıtılmayan haklar ve taahhütler |
|
321 |
Ticaret/Ekonomi |
balance transfer i.
|
bilançonun transferi |
|
322 |
Ticaret/Ekonomi |
evaluation of balance sheet i.
|
bilanço değerlemesi |
|
323 |
Ticaret/Ekonomi |
balance due i.
|
borç bakiyesi |
|
324 |
Ticaret/Ekonomi |
balance sheet management i.
|
bilanço yönetimi |
|
325 |
Ticaret/Ekonomi |
budget balance i.
|
bütçe dengesi |
|
326 |
Ticaret/Ekonomi |
balance sheet audit i.
|
bilanço denetlemesi |
|
327 |
Ticaret/Ekonomi |
balance of international payments i.
|
bir yıl içinde ülkenin dış dünya ile yaptığı tüm ekonomik işlemlerin sistematik bir biçimde tutulan kaydı |
|
328 |
Ticaret/Ekonomi |
balance sheet date i.
|
bilanço günü |
|
329 |
Ticaret/Ekonomi |
balance book i.
|
bilanço defteri |
|
330 |
Ticaret/Ekonomi |
consolidated balance sheet i.
|
birleştirilmiş bilanço |
|
331 |
Ticaret/Ekonomi |
balance item i.
|
bilanço kalemi |
|
332 |
Ticaret/Ekonomi |
balance of indebtedness i.
|
borçluluk dengesi |
|
333 |
Ticaret/Ekonomi |
balance sheet analysis i.
|
bilanço analizi |
|
334 |
Ticaret/Ekonomi |
budget balance i.
|
bütçe dengesi |
|
335 |
Ticaret/Ekonomi |
narrative form of balance sheet i.
|
bilançonun rapor şekli |
|
336 |
Ticaret/Ekonomi |
balance-sheet cdo i.
|
bilanço tbs |
|
337 |
Ticaret/Ekonomi |
off-balance sheet transactions i.
|
bilanço dışı işlemler |
|
338 |
Ticaret/Ekonomi |
debit side of a balance sheet i.
|
bilançonun borç tarafı |
|
339 |
Ticaret/Ekonomi |
balance sheet date i.
|
bilanço tarihi |
|
340 |
Ticaret/Ekonomi |
balance sheet window dressing i.
|
bilanço makyajı |
|
341 |
Ticaret/Ekonomi |
off-balance sheet liabilities i.
|
bilanço dışı yükümlülükler |
|
342 |
Ticaret/Ekonomi |
trial balance i.
|
büyük mizan |
|
343 |
Ticaret/Ekonomi |
balance sheet figures i.
|
bilanço rakamları |
|
344 |
Ticaret/Ekonomi |
current account balance i.
|
cari işlemler dengesi |
|
345 |
Ticaret/Ekonomi |
current account balance i.
|
cari hesap bakiyesi |
|
346 |
Ticaret/Ekonomi |
current account credit balance i.
|
cari hesap alacak bakiyesi |
|
347 |
Ticaret/Ekonomi |
current account debit balance i.
|
cari hesap borç bakiyesi |
|
348 |
Ticaret/Ekonomi |
balance on current account i.
|
cari işlemler bilançosu |
|
349 |
Ticaret/Ekonomi |
the balance of advance or loan granted at the end of the period i.
|
cari dönem sonundaki avans veya borcun bakiyesi |
|
350 |
Ticaret/Ekonomi |
cash balance i.
|
cari hesap dengesi |
|
351 |
Ticaret/Ekonomi |
current account balance i.
|
cari denge |
|
352 |
Ticaret/Ekonomi |
current period balance sheet i.
|
cari dönem bilançosu |
|
353 |
Ticaret/Ekonomi |
working balance i.
|
çalışılabilir bakiye |
|
354 |
Ticaret/Ekonomi |
current balance i.
|
cari işlemler dengesi |
|
355 |
Ticaret/Ekonomi |
current account balance i.
|
cari işlemler dengesi |
|
356 |
Ticaret/Ekonomi |
balance of current account i.
|
cari işlemler bilançosu |
|
357 |
Ticaret/Ekonomi |
check-book balance i.
|
çek defteri dengesi |
|
358 |
Ticaret/Ekonomi |
balance on current account i.
|
cari işlemlerdeki bakiye |
|
359 |
Ticaret/Ekonomi |
current account balance i.
|
cari işlemler bilançosu |
|
360 |
Ticaret/Ekonomi |
balance budget multiplier i.
|
denge bütçe çarpanı |
|
361 |
Ticaret/Ekonomi |
unaudited interim pro forma transaction balance sheet i.
|
denetlenmemiş ara proforma işlem bilançosu |
|
362 |
Ticaret/Ekonomi |
account balance i.
|
dengeleyen hesap |
|
363 |
Ticaret/Ekonomi |
passive trade balance i.
|
dış ticaret bilançosunun açık vermesi |
|
364 |
Ticaret/Ekonomi |
transfer balance sheet i.
|
devir bilançosu |
|
365 |
Ticaret/Ekonomi |
balance of payments adjustment i.
|
dış ödemeler dengesinde denkleştirme |
|
366 |
Ticaret/Ekonomi |
balance of payment i.
|
dış ödemeler dengesi |
|
367 |
Ticaret/Ekonomi |
balance of international payments i.
|
dış ödemeler bilançosu |
|
368 |
Ticaret/Ekonomi |
balance of international payments i.
|
dış tediye bilançosu |
|
369 |
Ticaret/Ekonomi |
balance of payments disequilibrium i.
|
dış ödemeler dengesinde dengesizlik |
|
370 |
Ticaret/Ekonomi |
trade balance i.
|
dış ticaret bilançosu |
|
371 |
Ticaret/Ekonomi |
account in balance i.
|
dengeli hesap |
|
372 |
Ticaret/Ekonomi |
carry-over balance i.
|
devreden borç |
|
373 |
Ticaret/Ekonomi |
balance of payments deficit i.
|
dış açık |
|
374 |
Ticaret/Ekonomi |
on balance volume i.
|
denge işlem hacmi |
|
375 |
Ticaret/Ekonomi |
variance balance sheets i.
|
değişim bilançoları |
|
376 |
Ticaret/Ekonomi |
balance of international trade i.
|
dış ticaret dengesi |
|
377 |
Ticaret/Ekonomi |
balance of payments disequilibrium i.
|
dış dengesizlik |
|
378 |
Ticaret/Ekonomi |
balance of payments equilibrium i.
|
dış denge |
|
379 |
Ticaret/Ekonomi |
schematic balance of payments i.
|
dış ödemeler bilançosunun şeması |
|
380 |
Ticaret/Ekonomi |
balance of payments i.
|
dış ödemeler dengesi |
|
381 |
Ticaret/Ekonomi |
external balance i.
|
dış denge |
|
382 |
Ticaret/Ekonomi |
balance brought forward i.
|
devreden toplam |
|
383 |
Ticaret/Ekonomi |
outstanding balance (from previous period) i.
|
devir bakiye |
|
384 |
Ticaret/Ekonomi |
revolving balance i.
|
devir bakiyesi |
|
385 |
Ticaret/Ekonomi |
trade balance i.
|
dış ticaret dengesi |
|
386 |
Ticaret/Ekonomi |
balance of trade i.
|
dış ticaret dengesi |
|
387 |
Ticaret/Ekonomi |
merchandise trade balance i.
|
dış ticaret bilançosu |
|
388 |
Ticaret/Ekonomi |
outstanding balance i.
|
devreden bakiye |
|
389 |
Ticaret/Ekonomi |
balance on current account i.
|
dışarıya mal ve hizmet ihracı ile dışarıdan ithal edilen toplam mal ve hizmetler arasındaki denge |
|
390 |
Ticaret/Ekonomi |
balance of foreign trade i.
|
dış ticaret dengesi |
|
391 |
Ticaret/Ekonomi |
working trial balance i.
|
devre sonu envanter kayıtlarının ayrı bir sütunda gösterildiği mizan tablosu |
|
392 |
Ticaret/Ekonomi |
balance of payments equilibrium i.
|
dış ödemeler dengesinde denge durumu |
|
393 |
Ticaret/Ekonomi |
balance sheet i.
|
denge tablosu |
|
394 |
Ticaret/Ekonomi |
balance of payments surplus i.
|
dış fazla |
|
395 |
Ticaret/Ekonomi |
balance of international payments i.
|
dış ödeme dengesi |
|
396 |
Ticaret/Ekonomi |
opening balance i.
|
devre başı bakiyesi |
|
397 |
Ticaret/Ekonomi |
balance of foreign trade i.
|
dış ticaret bilançosu |
|
398 |
Ticaret/Ekonomi |
external economic balance i.
|
dış ekonomik denge |
|
399 |
Ticaret/Ekonomi |
balance business scorecard i.
|
dengeli sonuç kartı |
|
400 |
Ticaret/Ekonomi |
balance of trade i.
|
dış ticaret bilançosu |
|
401 |
Ticaret/Ekonomi |
ending balance i.
|
devreden bakiye |
|
402 |
Ticaret/Ekonomi |
external balance i.
|
dış denge |
|
403 |
Ticaret/Ekonomi |
unfavorable balance of trade i.
|
dış ticaret açığı |
|
404 |
Ticaret/Ekonomi |
foreign trade balance i.
|
dış ticaret dengesi |
|
405 |
Ticaret/Ekonomi |
check and balance i.
|
denge ve fren |
|
406 |
Ticaret/Ekonomi |
balance of international payments i.
|
dış tediye muvazenesi |
|
407 |
Ticaret/Ekonomi |
balance of the books i.
|
defterler dengesi |
|
408 |
Ticaret/Ekonomi |
stock of dollar balance i.
|
dolar bakiyesi stoku |
|
409 |
Ticaret/Ekonomi |
cyclically adjusted fiscal balance i.
|
döngüsel olarak düzeltilmiş mali denge |
|
410 |
Ticaret/Ekonomi |
dynamic balance sheet i.
|
dinamik bilanço |
|
411 |
Ticaret/Ekonomi |
balance at end of year i.
|
dönem sonu bakiyesi |
|
412 |
Ticaret/Ekonomi |
period-end balance i.
|
dönem sonu bakiye |
|
413 |
Ticaret/Ekonomi |
opening balance i.
|
dönem başı bakiyesi |
|
414 |
Ticaret/Ekonomi |
interim balance i.
|
dönem arası bilanço |
|
415 |
Ticaret/Ekonomi |
vertical percentage balance sheet i.
|
dikey yüzde bilançosu |
|
416 |
Ticaret/Ekonomi |
balance at beginning of year i.
|
dönembaşı bakiyesi |
|
417 |
Ticaret/Ekonomi |
post-closing balance sheet i.
|
dönem sonu bilançosu |
|
418 |
Ticaret/Ekonomi |
classified trial balance i.
|
düzenlenmiş muvakkat mizan |
|
419 |
Ticaret/Ekonomi |
cyclically adjusted fiscal balance i.
|
döngüsel duruma göre düzeltilmiş mali denge |
|
420 |
Ticaret/Ekonomi |
year-end balance sheet i.
|
dönem sonu bilançosu |
|
421 |
Ticaret/Ekonomi |
unclassified balance sheet i.
|
düzenlenmemiş bilanço |
|
422 |
Ticaret/Ekonomi |
opening balance i.
|
dönem başı (açılış) bakiyesi |
|
423 |
Ticaret/Ekonomi |
counter balance i.
|
eş ağırlık |
|
424 |
Ticaret/Ekonomi |
inventory balance i.
|
envanter bakiyesi |
|
425 |
Ticaret/Ekonomi |
inventory balance sheet i.
|
envanter bilanço |
|
426 |
Ticaret/Ekonomi |
outstanding balance i.
|
ekstre borcu |
|
427 |
Ticaret/Ekonomi |
old balance i.
|
eski bakiye |
|
428 |
Ticaret/Ekonomi |
financing balance i.
|
finansman dengesi |
|
429 |
Ticaret/Ekonomi |
fund balance sheet i.
|
fon bilançosu |
|
430 |
Ticaret/Ekonomi |
temporary balance sheet i.
|
geçici bilanço |
|
431 |
Ticaret/Ekonomi |
balance of income and expenses i.
|
gelir gider dengesi |
|
432 |
Ticaret/Ekonomi |
outstanding balance from the previous year i.
|
geçen seneden kalan bakiye |
|
433 |
Ticaret/Ekonomi |
preclosing trial balance i.
|
geçici mizan |
|
434 |
Ticaret/Ekonomi |
interim balance of payments i.
|
geçici ödemeler bilançosu |
|
435 |
Ticaret/Ekonomi |
provisional draft balance sheet i.
|
geçici bilanço taslağı |
|
436 |
Ticaret/Ekonomi |
provisional balance sheet i.
|
geçici bilanço |
|
437 |
Ticaret/Ekonomi |
trial balance of trials i.
|
geçici bakiyeler mizanı |
|
438 |
Ticaret/Ekonomi |
trial balance i.
|
geçici mizan |
|
439 |
Ticaret/Ekonomi |
primary balance i.
|
faiz dışı bütçe dengesi |
|
440 |
Ticaret/Ekonomi |
primary balance i.
|
faiz dışı denge |
|
441 |
Ticaret/Ekonomi |
tentative balance sheet i.
|
geçici bilanço |
|
442 |
Ticaret/Ekonomi |
financial balance i.
|
finansal denge |
|
443 |
Ticaret/Ekonomi |
free balance i.
|
faizsiz bakiye |
|
444 |
Ticaret/Ekonomi |
balance of income and expenditures i.
|
gelir gider dengesi |
|
445 |
Ticaret/Ekonomi |
compensating balance i.
|
faiz getirmeyen mevduat |
|
446 |
Ticaret/Ekonomi |
preliminary balance sheet i.
|
geçici bilanço |
|
447 |
Ticaret/Ekonomi |
trial balance of totals i.
|
geçici toplamlar mizanı |
|
448 |
Ticaret/Ekonomi |
primary balance i.
|
faiz dışı bütçe dengesi |
|
449 |
Ticaret/Ekonomi |
pro forma balance sheet i.
|
geçici bilanço |
|
450 |
Ticaret/Ekonomi |
trial balance i.
|
geçici bilanço |
|
451 |
Ticaret/Ekonomi |
proforma balance sheet i.
|
geçici bilanço |
|
452 |
Ticaret/Ekonomi |
overall balance i.
|
genel bilanço |
|
453 |
Ticaret/Ekonomi |
general ledger trial balance i.
|
genel geçici mizan |
|
454 |
Ticaret/Ekonomi |
general ledger trial balance i.
|
genel hesaplar mizanı |
|
455 |
Ticaret/Ekonomi |
balance on invisibles i.
|
görünmez işlemler bilançosu |
|
456 |
Ticaret/Ekonomi |
general balance sheet i.
|
genel bilanço |
|
457 |
Ticaret/Ekonomi |
current balance i.
|
güncel bakiye |
|
458 |
Ticaret/Ekonomi |
visible trade balance i.
|
görünen mal ticareti dengesi |
|
459 |
Ticaret/Ekonomi |
general ledger post closing trial balance i.
|
genel kesin mizan |
|
460 |
Ticaret/Ekonomi |
opening balance i.
|
giriş bilançosu |
|
461 |
Ticaret/Ekonomi |
general trial balance i.
|
genel mizan |
|
462 |
Ticaret/Ekonomi |
general government balance i.
|
genel hükümet dengesi |
|
463 |
Ticaret/Ekonomi |
general trial balance i.
|
genel geçici mizan |
|
464 |
Ticaret/Ekonomi |
active balance i.
|
hesap alacağı |
|
465 |
Ticaret/Ekonomi |
balance on invisibles i.
|
hizmetler bilançosu |
|
466 |
Ticaret/Ekonomi |
balance enquiry i.
|
hesap durumu incelemesi |
|
467 |
Ticaret/Ekonomi |
balance of accounts i.
|
hesap kesimi |
|
468 |
Ticaret/Ekonomi |
balance of account i.
|
hesap bakiyesi |
|
469 |
Ticaret/Ekonomi |
unexpended balance i.
|
harcanmamış bakiye |
|
470 |
Ticaret/Ekonomi |
account balance i.
|
hesap bakiyesi |
|
471 |
Ticaret/Ekonomi |
balance of an account i.
|
hesap bakiyesi |
|
472 |
Ticaret/Ekonomi |
balance of account i.
|
hesap bakiyesi |
|
473 |
Ticaret/Ekonomi |
credit balance i.
|
hesabın alacak bakiyesi |
|
474 |
Ticaret/Ekonomi |
account balance i.
|
hesap durumu |
|
475 |
Ticaret/Ekonomi |
unencumbered balance i.
|
harcanmamış bakiye |
|
476 |
Ticaret/Ekonomi |
balance sheet audit i.
|
hesapların denetimi |
|
477 |
Ticaret/Ekonomi |
obligated balance i.
|
henüz yerine getirilmemiş taahhütler |
|
478 |
Ticaret/Ekonomi |
confirmation of balance i.
|
hesap onama belgesi |
|
479 |
Ticaret/Ekonomi |
striking a balance i.
|
hesabı dengeleme |
|
480 |
Ticaret/Ekonomi |
internal balance i.
|
iç denge |
|
481 |
Ticaret/Ekonomi |
original balance i.
|
ilk bakiye |
|
482 |
Ticaret/Ekonomi |
internal economic balance i.
|
iç ekonomik denge |
|
483 |
Ticaret/Ekonomi |
transaction balance i.
|
işletme sermayesi |
|
484 |
Ticaret/Ekonomi |
unencumbered balance i.
|
ipoteksiz bakiye |
|
485 |
Ticaret/Ekonomi |
internal balance i.
|
iç ekonomik denge |
|
486 |
Ticaret/Ekonomi |
balance bonus i.
|
ikramiye bakiyesi |
|
487 |
Ticaret/Ekonomi |
postclosing balance sheet i.
|
kapanış bilançosu |
|
488 |
Ticaret/Ekonomi |
balance book i.
|
muvazene defteri |
|
489 |
Ticaret/Ekonomi |
post-closing trial balance i.
|
kapanış sonrası kesin mizan |
|
490 |
Ticaret/Ekonomi |
available balance i.
|
kalan bakiye |
|
491 |
Ticaret/Ekonomi |
the balance i.
|
kalan ödeme |
|
492 |
Ticaret/Ekonomi |
post closing trial balance i.
|
kapanış sonrası kesin mizan |
|
493 |
Ticaret/Ekonomi |
post closing trial balance i.
|
kapanış sonrası mizanı |
|
494 |
Ticaret/Ekonomi |
balance on hand i.
|
kasa mevcudu |
|
495 |
Ticaret/Ekonomi |
after classing trial balance i.
|
kapanıştan sonraki mizan |
|
496 |
Ticaret/Ekonomi |
comparative balance sheet i.
|
karşılaştırmalı kar ve zarar cetveli |
|
497 |
Ticaret/Ekonomi |
after closing trial balance i.
|
kapanış mizanı |
|
498 |
Ticaret/Ekonomi |
closing balance i.
|
kapanış bakiyesi |
|
499 |
Ticaret/Ekonomi |
closing trial balance i.
|
kapanış maddesi |
|
500 |
Ticaret/Ekonomi |
counter balance i.
|
karsı denge |
|