|
Kategori |
İngilizce |
Türkçe |
|
Common Usage |
|
1 |
Yaygın Kullanım |
dump i.
|
çöplük |
|
It's hard to believe a guy like him lives in a dump like this.
Onun gibi bir adamın böyle bir çöplükte yaşadığına inanmak zor.
More Sentences
|
General |
|
2 |
Genel |
dump i.
|
cephanelik |
|
A fire wrecked an ammunition dump just outside the city.
Şehrin hemen dışındaki bir cephanelik yangında mahvoldu.
More Sentences
|
3 |
Genel |
dump i.
|
kopyalama |
|
He rebooted the computer after the memory dump.
Bellektekileri kopyaladıktan sonra bilgisayarı yeniden başlatmış.
More Sentences
|
4 |
Genel |
dump f.
|
boşaltmak |
|
If we must dump it in Denmark, as the current rules state, it will cost a very, very great deal.
Eğer mevcut kurallara göre Danimarka'ya boşaltmamız gerekiyorsa, bu çok ama çok pahalıya mal olacaktır.
More Sentences
|
5 |
Genel |
dump f.
|
çöp dökmek |
|
It wasn't Tom who dumped garbage in your front yard.
Ön bahçenize çöp döken Tom değildi.
More Sentences
|
6 |
Genel |
dump f.
|
atmak |
|
Kristen always dumps her purse and jacket on the floor.
Kristen her zaman çantasını ve ceketini yere atıyor.
More Sentences
|
7 |
Genel |
dump f.
|
terk etmek (sevgiliyi) |
|
Have you heard that Jill dumped Henry?
Duydunuz mu, Jill Henry'yi terk etmiş?
More Sentences
|
8 |
Genel |
dump f.
|
çöpe atmak |
|
I'm on a diet, so I dumped all the junk food in the house.
Diyet yapıyorum, bu yüzden evdeki tüm abur cuburları çöpe attım.
More Sentences
|
9 |
Genel |
dump f.
|
(istenmeyen bir şeyi) itelemek |
|
The company dumped surplus goods on Middle East countries.
Şirket ihtiyaç fazlası malları Orta Doğu ülkelerine itelemiş.
More Sentences
|
10 |
Genel |
dump f.
|
aktarmak |
|
I dumped my camera's memory card on a portable hard drive.
Fotoğraf makinemin hafıza kartını taşınabilir bir sabit diske aktardım.
More Sentences
|
Colloquial |
|
11 |
Konuşma Dili |
dump i.
|
çöplük |
|
This site used to be a nuclear waste dump.
Bu alan eskiden nükleer atık çöplüğüydü.
More Sentences
|
12 |
Konuşma Dili |
dump f.
|
boşaltmak |
|
Before going to bed, he usually takes all the coins from his pockets and dumps them on the table.
Yatmadan önce genelde ceplerindeki tüm bozuk paraları çıkartıp masaya boşaltır.
More Sentences
|
Computer |
|
13 |
Bilgisayar |
dump i.
|
döküm |
|
The cooperation includes exchange of information and mapping of munitions dump sites.
Bu işbirliği bilgi alışverişini ve mühimmat döküm alanlarının haritalanmasını da içermektedir.
More Sentences
|
14 |
Bilgisayar |
dump f.
|
dökmek |
|
They dumped truckloads of waste here.
Buraya kamyonlar dolusu atık dökmüşler.
More Sentences
|
General |
|
15 |
Genel |
dump i.
|
ucuzluk |
|
16 |
Genel |
dump i.
|
çöp yığını |
|
17 |
Genel |
dump i.
|
tenzilat |
|
18 |
Genel |
dump i.
|
çöp toplama bölgesi |
|
19 |
Genel |
dump i.
|
atık alanı |
|
20 |
Genel |
dump i.
|
çöp toplama alanı |
|
|
21 |
Genel |
dump i.
|
mezbele |
|
22 |
Genel |
dump i.
|
mezbelelik |
|
23 |
Genel |
dump i.
|
düşük mod |
|
24 |
Genel |
dump i.
|
moral bozukluğu |
|
25 |
Genel |
dump i.
|
neşesizlik |
|
26 |
Genel |
dump i.
|
keyifsizlik |
|
27 |
Genel |
dump i.
|
çöp kamyonu |
|
28 |
Genel |
dump f.
|
indirmek |
|
29 |
Genel |
dump f.
|
yığmak |
|
30 |
Genel |
dump f.
|
düşmek |
|
31 |
Genel |
dump f.
|
döküm almak |
|
32 |
Genel |
dump f.
|
damping yapmak |
|
33 |
Genel |
dump f.
|
fiyat kırmak |
|
Colloquial |
|
34 |
Konuşma Dili |
dump i.
|
kaka yapma |
|
35 |
Konuşma Dili |
dump i.
|
sıçma |
|
36 |
Konuşma Dili |
dump i.
|
boşaltma |
|
37 |
Konuşma Dili |
dump i.
|
batakhane |
|
38 |
Konuşma Dili |
dump i.
|
ucuz/düşüp profilli işletme |
|
39 |
Konuşma Dili |
dump f.
|
kusmak |
|
40 |
Konuşma Dili |
dump f.
|
içi dışına çıkmak |
|
|
41 |
Konuşma Dili |
dump f.
|
midesinde ne var ne yok boşaltmak |
|
42 |
Konuşma Dili |
dump f.
|
kaka yapmak |
|
43 |
Konuşma Dili |
dump f.
|
sıçmak |
|
44 |
Konuşma Dili |
dump f.
|
şikayet etmek |
|
45 |
Konuşma Dili |
dump f.
|
sızlanmak |
|
46 |
Konuşma Dili |
dump f.
|
eleştirmek |
|
Trade/Economic |
|
47 |
Ticaret/Ekonomi |
dump f.
|
boşaltmak |
|
48 |
Ticaret/Ekonomi |
dump f.
|
damping yapmak |
|
49 |
Ticaret/Ekonomi |
dump f.
|
toptan ucuza satmak |
|
Technical |
|
50 |
Teknik |
dump i.
|
atık yığını |
|
51 |
Teknik |
dump i.
|
küçük ve çok kalın sikke |
|
52 |
Teknik |
dump i.
|
eskiden abd kolonisi new south wales'te kullanılan ve üzerinde on beş peni yazan küçük bir gümüş para |
|
53 |
Teknik |
dump f.
|
(dizgi maddesini) dizgi teknesine veya basıma hazırlık masasına aktarmak |
|
54 |
Teknik |
dump f.
|
(kullanılmış materyali) dağıtım için kenara ayırmak |
|
Automotive |
|
55 |
Otomotiv |
dump i.
|
damper |
|
56 |
Otomotiv |
dump f.
|
önü alçaltmak |
|
Mining |
|
57 |
Maden |
dump i.
|
düşük kaliteli cevher ve kayaların atıldığı set |
|
58 |
Maden |
dump i.
|
atık olarak ayrılan düşük kaliteli malzeme |
|
Geology |
|
59 |
Jeoloji |
dump i.
|
atık |
|
60 |
Jeoloji |
dump i.
|
yığın |
|
Military |
|
61 |
Askeri |
dump i.
|
dağıtılmak üzere belirli bir noktada toplanan mühimmat |
|
62 |
Askeri |
dump i.
|
cephane |
|
Sport |
|
63 |
Spor |
dump f.
|
(oyunu, maçı) bilerek kaybetmek |
|
64 |
Spor |
dump f.
|
(oyunu, maçı) bırakmak |
|
65 |
Spor |
dump f.
|
buz hokeyinde pakı rakibin bölgesinin dibine doğru vurmak |
|
Football |
|
66 |
Futbol |
dump i.
|
topu kaleden uzaklaştırma |
|
Volleyball |
|
67 |
Voleybol |
dump i.
|
pasör plasesi |
|
Music |
|
68 |
Müzik |
dump i.
|
16. yüzyılda ve 17. yüzyılın başlarında çalınmış bir tür org veya lavta eseri |
|
Librarianship |
|
69 |
Kütüphanecilik |
dump i.
|
kitap sergileme rafı |
|
Archaic |
|
70 |
Eski Kullanım |
dump i.
|
kısa ve tıknaz kimse |
|
Slang |
|
71 |
Argo |
dump f.
|
(sevgili vb.) terk etmek |
|
72 |
Argo |
dump f.
|
sertçe vurmak |
|
73 |
Argo |
dump f.
|
vurup devirmek |
|
British Slang |
|
74 |
İngiliz Argosu |
dump i.
|
pis/döküntü yer |
|
75 |
İngiliz Argosu |
dump f.
|
sıçmak |
|
|
Kategori |
İngilizce |
Türkçe |
|
Common Usage |
|
1 |
Yaygın Kullanım |
garbage dump i.
|
çöplük |
|
The garbage dump is over there.
Çöplük orada.
More Sentences
|
General |
|
2 |
Genel |
rubbish dump i.
|
çöplük |
|
The rubbish dump stinks.
Çöplük berbat kokuyor.
More Sentences
|
3 |
Genel |
dump truck i.
|
damperli kamyon |
|
Tom was almost run over by a dump truck.
Tom neredeyse bir damperli kamyon tarafından eziliyordu.
More Sentences
|
4 |
Genel |
take a dump f.
|
(büyük) tuvaletini yapmak |
|
I have just half an hour to have lunch, take a dump and rest before I go back to work.
İşe dönmeden önce öğle yemeği yemek, tuvaletimi yapmak ve dinlenmek için sadece yarım saatim var.
More Sentences
|
5 |
Genel |
take a dump f.
|
kakasını yapmak |
|
He's in the toilet, taking a dump.
Tuvalette kakasını yapıyor.
More Sentences
|
|
Technical |
|
6 |
Teknik |
city dump i.
|
çöplük |
|
The gang met up at the city dump.
Çete şehir çöplüğünde bir araya geldi.
More Sentences
|
Construction |
|
7 |
İnşaat |
dump truck i.
|
damperli kamyon |
|
He was almost run over by a dump truck.
Az daha bir damperli kamyonun altında kalıyordu.
More Sentences
|
Traffic |
|
8 |
Trafik |
dump truck i.
|
damperli kamyon |
|
He was almost run over by a dump truck.
Neredeyse bir damperli kamyon tarafından eziliyordu.
More Sentences
|
Slang |
|
9 |
Argo |
take a dump f.
|
sıçmak |
|
He's in the toilet, taking a dump.
Tuvalette, sıçıyor.
More Sentences
|
General |
|
10 |
Genel |
trash dump i.
|
çöp yığını |
|
11 |
Genel |
garbage dump i.
|
çürüklük |
|
12 |
Genel |
garbage dump i.
|
çöp yığını |
|
13 |
Genel |
dump body i.
|
damper |
|
14 |
Genel |
end dump truck i.
|
arkadan döker kamyon |
|
15 |
Genel |
ammunition dump i.
|
cephanelik |
|
16 |
Genel |
beam dump i.
|
ışın huzmesi emicisi |
|
17 |
Genel |
dump well i.
|
kör kuyu |
|
18 |
Genel |
rubbish dump i.
|
çöp toplama alanı |
|
19 |
Genel |
trash dump i.
|
atık alanı |
|
20 |
Genel |
rubbish dump i.
|
çöp toplama bölgesi |
|
21 |
Genel |
trash dump i.
|
çöp toplama alanı |
|
22 |
Genel |
garbage dump i.
|
çöp toplama bölgesi |
|
23 |
Genel |
trash dump i.
|
çöp toplama bölgesi |
|
24 |
Genel |
rubbish dump i.
|
atık alanı |
|
25 |
Genel |
garbage dump i.
|
atık alanı |
|
26 |
Genel |
garbage dump i.
|
çöp toplama alanı |
|
27 |
Genel |
trash dump i.
|
çöplük |
|
28 |
Genel |
dump [obsolete] i.
|
dalıp gitme hali |
|
29 |
Genel |
dump [obsolete] i.
|
kafa karışıklığı |
|
30 |
Genel |
dump [obsolete] i.
|
şaşkınlık |
|
31 |
Genel |
dump [dialect] [uk] i.
|
kalın ve şekilsiz nesne |
|
32 |
Genel |
dump [dialect] [uk] i.
|
bazı oyunlarda kullanılan küçük bir tezgah |
|
33 |
Genel |
dump one's load f.
|
yük boşaltmak |
|
34 |
Genel |
dump load f.
|
yük boşaltmak |
|
35 |
Genel |
dump the load f.
|
yükü indirmek |
|
36 |
Genel |
dump load f.
|
yük dökmek |
|
37 |
Genel |
dump [obsolete] f.
|
düşünceye dalmak |
|
38 |
Genel |
dump [obsolete] f.
|
morali bozuk ve üzgün olmak |
|
39 |
Genel |
dump [obsolete] f.
|
depresyona girmek |
|
40 |
Genel |
dump [obsolete] f.
|
üzülmek |
|
41 |
Genel |
dump [obsolete] f.
|
kederlenmek |
|
Phrasals |
|
42 |
Öbek Fiiller |
dump on (someone or something) f.
|
(birinin/bir) şeyin üstüne kar yağmak |
|
43 |
Öbek Fiiller |
dump on (someone or something) f.
|
(birine) dert yüklemek |
|
44 |
Öbek Fiiller |
dump on (someone or something) f.
|
dertleriyle (birinin) canını sıkmak/başını ağrıtmak |
|
45 |
Öbek Fiiller |
dump on (someone or something) f.
|
(birine) bir şey yüklemek/kitlemek (iş) |
|
46 |
Öbek Fiiller |
dump on (someone or something) f.
|
(birinin) sırtına yüklemek (iş) |
|
47 |
Öbek Fiiller |
dump on (someone or something) f.
|
(bir şeyi) atmak/çöpe atmak |
|
48 |
Öbek Fiiller |
dump on (someone or something) f.
|
(birinin) üstüne gitmek/haksız yere eleştirmek |
|
49 |
Öbek Fiiller |
dump on (someone or something) f.
|
(birine) ağır eleştiriler yöneltmek |
|
50 |
Öbek Fiiller |
dump on (someone or something) f.
|
(birini/bir şeyi) terk etmek |
|
51 |
Öbek Fiiller |
dump on (someone or something) f.
|
(bir yere) lapa lapa kar yağmak |
|
52 |
Öbek Fiiller |
dump on (someone or something) f.
|
(birine) içini açmak |
|
53 |
Öbek Fiiller |
dump on (someone or something) f.
|
(birine) iç dökmek |
|
54 |
Öbek Fiiller |
dump on (someone or something) f.
|
(birine) içini dökmek |
|
55 |
Öbek Fiiller |
dump on (someone or something) f.
|
işi (birinin) üstüne yıkmak |
|
56 |
Öbek Fiiller |
dump on (someone or something) f.
|
(bir yere) yığın halinde bırakmak |
|
57 |
Öbek Fiiller |
dump on (someone or something) f.
|
(bir yere) yığın halinde atmak |
|
58 |
Öbek Fiiller |
dump on (someone or something) f.
|
(birine) yüklenmek |
|
59 |
Öbek Fiiller |
dump on f.
|
yığın halinde bırakmak |
|
60 |
Öbek Fiiller |
dump on f.
|
yığın halinde atmak |
|
61 |
Öbek Fiiller |
dump on f.
|
(birine) içini açmak |
|
62 |
Öbek Fiiller |
dump on f.
|
(birine) iç dökmek |
|
63 |
Öbek Fiiller |
dump on f.
|
(birine) içini dökmek |
|
64 |
Öbek Fiiller |
dump on f.
|
(birine) yüklenmek |
|
65 |
Öbek Fiiller |
dump on f.
|
işi (birinin) üstüne yıkmak |
|
66 |
Öbek Fiiller |
dump something on someone f.
|
birine dert yüklemek |
|
67 |
Öbek Fiiller |
dump something on someone f.
|
dertleriyle birinin canını sıkmak/başını ağrıtmak |
|
68 |
Öbek Fiiller |
dump something on someone f.
|
birine içini açmak |
|
69 |
Öbek Fiiller |
dump something on someone f.
|
birine içini dökmek |
|
70 |
Öbek Fiiller |
dump on someone f.
|
birinin üstüne gitmek/varmak |
|
71 |
Öbek Fiiller |
dump on someone f.
|
birine yüklenmek |
|
72 |
Öbek Fiiller |
dump on someone f.
|
birine dert yüklemek |
|
73 |
Öbek Fiiller |
dump on someone f.
|
dertleriyle birinin canını sıkmak/başını ağrıtmak |
|
74 |
Öbek Fiiller |
dump on someone f.
|
birine içini açmak |
|
75 |
Öbek Fiiller |
dump on someone f.
|
birine içini dökmek |
|
76 |
Öbek Fiiller |
dump on someone/something f.
|
birinin/bir şeyin üstüne kar yağmak |
|
77 |
Öbek Fiiller |
dump on someone/something f.
|
birine/bir şeye yüklenmek |
|
78 |
Öbek Fiiller |
dump on someone/something f.
|
birini/bir şeyi yersiz yere eleştirmek |
|
79 |
Öbek Fiiller |
dump on someone/something f.
|
birine/bir şeye haksızlık etmek |
|
80 |
Öbek Fiiller |
dump on someone/something f.
|
birini/bir şeyi acımasızca/kıyasıya eleştirmek |
|
81 |
Öbek Fiiller |
dump out f.
|
boşaltmak |
|
82 |
Öbek Fiiller |
dump out f.
|
dökmek |
|
83 |
Öbek Fiiller |
dump out f.
|
içini dışına çıkarmak |
|
84 |
Öbek Fiiller |
dump out f.
|
içindeki her şeyi boşaltmak/dökmek |
|
85 |
Öbek Fiiller |
dump out f.
|
araçtan atmak |
|
86 |
Öbek Fiiller |
dump out f.
|
atmak |
|
87 |
Öbek Fiiller |
dump out f.
|
çöpe atmak |
|
88 |
Öbek Fiiller |
dump out f.
|
çıkarmak |
|
89 |
Öbek Fiiller |
dump out f.
|
ıskartaya çıkarmak |
|
90 |
Öbek Fiiller |
dump on f.
|
kötü konuşmak |
|
91 |
Öbek Fiiller |
dump on f.
|
yermek |
|
92 |
Öbek Fiiller |
dump on f.
|
küçümsemek |
|
Colloquial |
|
93 |
Konuşma Dili |
brain dump i.
|
aklındakileri yazarak kaydetme |
|
94 |
Konuşma Dili |
brain dump i.
|
düşüncelerini not alma/etme |
|
95 |
Konuşma Dili |
brain dump i.
|
aklındakileri yazma/not etme |
|
96 |
Konuşma Dili |
brain dump i.
|
bilgi yüklemesi |
|
97 |
Konuşma Dili |
brain dump i.
|
bir anda çok miktarda bilgi yükleme/ aktarma |
|
98 |
Konuşma Dili |
brain dump i.
|
kısa sürede çok miktarda bilgi yükleme/aktarma |
|
99 |
Konuşma Dili |
brain dump i.
|
bilgi yağdırma |
|
100 |
Konuşma Dili |
info dump i.
|
bilgi yüklemesi |
|
101 |
Konuşma Dili |
info dump i.
|
bir anda çok miktarda bilgi yükleme/aktarma |
|
102 |
Konuşma Dili |
info dump i.
|
kısa sürede çok miktarda bilgi yükleme/aktarma |
|
103 |
Konuşma Dili |
info dump i.
|
bilgi yağdırma |
|
104 |
Konuşma Dili |
toxic waste dump i.
|
iğrenç kişi/şey |
|
105 |
Konuşma Dili |
toxic waste dump i.
|
çöplük gibi yer/şey |
|
106 |
Konuşma Dili |
toxic waste dump i.
|
tiksindirici kişi/yer/şey |
|
107 |
Konuşma Dili |
toxic waste dump i.
|
zehir saçan kişi/yer/şey |
|
108 |
Konuşma Dili |
toxic waste dump i.
|
kabul edilemez kişi/yer/şey |
|
109 |
Konuşma Dili |
toxic waste dump i.
|
çekilmez kişi/yer/şey |
|
110 |
Konuşma Dili |
toxic waste dump i.
|
rezalet kişi/yer/şey |
|
111 |
Konuşma Dili |
toxic waste dump i.
|
berbat kişi/yer |
|
112 |
Konuşma Dili |
toxic waste dump i.
|
rezil kişi/yer |
|
113 |
Konuşma Dili |
toxic waste dump i.
|
kötü kişi/yer |
|
114 |
Konuşma Dili |
let's dump (someone or something) expr.
|
(birinden/bir şeyden) kurtulalım |
|
115 |
Konuşma Dili |
let's dump (someone or something) expr.
|
(birini/bir şeyi) bırakalım/terk edelim |
|
116 |
Konuşma Dili |
let's dump (someone or something) expr.
|
(birini/bir şeyi bir yere) bırakalım/atalım |
|
117 |
Konuşma Dili |
dump it exclam.
|
çöpe at |
|
118 |
Konuşma Dili |
dump it exclam.
|
at gitsin |
|
Idioms |
|
119 |
Deyim |
brain dump i.
|
not defteri/günlük tutma |
|
120 |
Deyim |
brain dump i.
|
not defterine/ajandasına/günlüğüne yazma |
|
121 |
Deyim |
brain dump i.
|
düşüncelerini/dertlerini deftere/yazıya dökme |
|
122 |
Deyim |
brain dump i.
|
kısa bir zaman diliminde büyük miktarda bilgi boca etme/aktarma |
|
123 |
Deyim |
do a dump on someone f.
|
birini acımasızca/kıyasıya eleştirmek/yermek |
|
124 |
Deyim |
drop/dump something in somebody’s ˈlap f.
|
bir şeyi başka birinin üstüne atmak |
|
125 |
Deyim |
drop/dump something in somebody’s ˈlap f.
|
sorumluluğu başkasına yüklemek |
|
126 |
Deyim |
do a dump on someone f.
|
(birine) yüklenmek |
|
127 |
Deyim |
dump all over someone f.
|
(birine) yüklenmek |
|
128 |
Deyim |
dump (something) in (someone's) lap f.
|
(bir şeyi birinin) başına yıkmak |
|
129 |
Deyim |
dump (something) in (someone's) lap f.
|
(bir işi, sorumluluğu birinin) kucağına atmak/bırakmak |
|
130 |
Deyim |
dump (something) in (someone's) lap f.
|
(bir şeyi birinin) sırtına yüklemek |
|
131 |
Deyim |
dump (something) in (someone's) lap f.
|
(bir işi, sorumluluğu birinin) üstüne atmak |
|
132 |
Deyim |
dump something in somebody's lap f.
|
bir şeyi birinin başına yıkmak |
|
133 |
Deyim |
dump something in somebody's lap f.
|
bir işi, sorumluluğu birinin kucağına atmak/bırakmak |
|
134 |
Deyim |
dump something in somebody's lap f.
|
bir şeyi birinin sırtına yüklemek |
|
135 |
Deyim |
dump something in somebody's lap f.
|
bir işi, sorumluluğu birinin üstüne atmak |
|
136 |
Deyim |
do a dump on someone/something f.
|
birini/bir şeyi acımasızca/kıyasıya eleştirmek |
|
137 |
Deyim |
do a dump on someone/something f.
|
birini/bir şeyi acımasızca yermek |
|
138 |
Deyim |
do a dump on someone/something f.
|
birine/bir şeye yüklenmek |
|
139 |
Deyim |
do a dump on someone/something f.
|
sinirini, stresini birinden/bir şeyden çıkarmak |
|
140 |
Deyim |
do a dump on someone/something f.
|
birini/bir şeyi mahvetmek |
|
141 |
Deyim |
do a dump on someone/something f.
|
birinin/bir şeyin canına okumak |
|
142 |
Deyim |
do a dump on someone/something f.
|
birini/bir şeyi harap etmek |
|
143 |
Deyim |
dump all over someone/something f.
|
birini/bir şeyi acımasızca/kıyasıya eleştirmek |
|
144 |
Deyim |
dump all over someone/something f.
|
birini/bir şeyi acımasızca yermek |
|
145 |
Deyim |
dump all over someone/something f.
|
birine/bir şeye yüklenmek |
|
146 |
Deyim |
dump all over someone/something f.
|
sinirini, stresini birinden/bir şeyden çıkarmak |
|
147 |
Deyim |
dump all over someone/something f.
|
birini/bir şeyi mahvetmek |
|
148 |
Deyim |
dump all over someone/something f.
|
birinin/bir şeyin canına okumak |
|
149 |
Deyim |
dump all over someone/something f.
|
birini/bir şeyi harap etmek |
|
150 |
Deyim |
dump on someone/something f.
|
birini/bir şeyi acımasızca/kıyasıya eleştirmek |
|
151 |
Deyim |
dump on someone/something f.
|
birini/bir şeyi acımasızca yermek |
|
152 |
Deyim |
dump on someone/something f.
|
birine/bir şeye yüklenmek |
|
153 |
Deyim |
dump on someone/something f.
|
sinirini, stresini birinden/bir şeyden çıkarmak |
|
154 |
Deyim |
dump on someone/something f.
|
birini/bir şeyi mahvetmek |
|
155 |
Deyim |
dump on someone/something f.
|
birinin/bir şeyin canına okumak |
|
156 |
Deyim |
dump on someone/something f.
|
birini/bir şeyi harap etmek |
|
157 |
Deyim |
dump all over someone/something f.
|
birine/bir şeye yüklenmek |
|
158 |
Deyim |
dump all over someone/something f.
|
birini/bir şeyi yersiz yere eleştirmek |
|
159 |
Deyim |
dump all over someone/something f.
|
birine/bir şeye haksızlık etmek |
|
Trade/Economic |
|
160 |
Ticaret/Ekonomi |
dump bin i.
|
teşhir sepeti |
|
Technical |
|
161 |
Teknik |
core dump i.
|
aha bellek dökümü |
|
162 |
Teknik |
bottom dump truck i.
|
alttan boşaltmalı kamyon |
|
163 |
Teknik |
bottom dump bucket i.
|
alttan boşaltmalı kova |
|
164 |
Teknik |
bottom dump wagon i.
|
alttan boşaltmalı vagon |
|
165 |
Teknik |
bottom dump bucket i.
|
alttan kapaklı kova |
|
166 |
Teknik |
snapshot dump i.
|
anında döküm |
|
167 |
Teknik |
dump terminal i.
|
aptal terminal |
|
168 |
Teknik |
hard dump i.
|
arıza dökümü |
|
169 |
Teknik |
incremental dump i.
|
artımlı döküm |
|
170 |
Teknik |
incremental dump i.
|
artımsal döküm |
|
171 |
Teknik |
dump valve i.
|
boşaltım valfi |
|
172 |
Teknik |
storage dump i.
|
bellek dökümü |
|
173 |
Teknik |
steam dump valve i.
|
buhar aşırı üretim ventili |
|
174 |
Teknik |
dump valve i.
|
boşaltım vanası |
|
175 |
Teknik |
dump plates i.
|
boşaltma levhaları |
|
176 |
Teknik |
dump cylinder i.
|
boşaltma şilindiri |
|
177 |
Teknik |
dump skip i.
|
boşaltmalı kova |
|
178 |
Teknik |
dump condenser i.
|
boşaltma kondansatörü |
|
179 |
Teknik |
dump car i.
|
boşaltmalı vagon |
|
180 |
Teknik |
dump valve i.
|
boşaltma vanası |
|
181 |
Teknik |
core dump i.
|
çekirdek dökümü |
|
182 |
Teknik |
bottom dump i.
|
alttan boşaltmalı vagon |
|
183 |
Teknik |
slag dump i.
|
curuf çukuru |
|
184 |
Teknik |
checkpoint dump i.
|
denetim noktasında döküm alma |
|
185 |
Teknik |
dump cart i.
|
devirmeli araba |
|
186 |
Teknik |
slag dump i.
|
dışık çukuru |
|
187 |
Teknik |
automatic-dump truck i.
|
damper |
|
188 |
Teknik |
crash dump i.
|
çöküş boşalımı |
|
189 |
Teknik |
change dump i.
|
değişme dökümü |
|
190 |
Teknik |
hardware dump area i.
|
donanım döküm alanı |
|
191 |
Teknik |
direct-current dump i.
|
doğru akım boşaltma |
|
192 |
Teknik |
hardware dump i.
|
donanım dökümü |
|
193 |
Teknik |
dump point i.
|
döküm noktası |
|
194 |
Teknik |
dump check i.
|
döküm sınaması |
|
195 |
Teknik |
static dump i.
|
duruk döküm |
|
196 |
Teknik |
dump test i.
|
haddeye uygunluk deneyi |
|
197 |
Teknik |
binary dump program i.
|
ikili sayı döküm programı |
|
198 |
Teknik |
dump kick out i.
|
kepçe boşaltma otomatiği |
|
199 |
Teknik |
bucket dump/ close i.
|
kepçe boşaltma toplama |
|
200 |
Teknik |
disaster dump i.
|
kaza dökümü |
|
201 |
Teknik |
automatic-dump truck i.
|
kendi boşaltır kamyon |
|
202 |
Teknik |
rescue dump i.
|
kurtarma dökümü |
|
203 |
Teknik |
automatic hardware dump i.
|
otomatik donanım dökümü |
|
204 |
Teknik |
automatic hardware dump i.
|
özdevimi donanım dökümü |
|
205 |
Teknik |
programmed dump i.
|
programlanmış döküm |
|
206 |
Teknik |
selective dump i.
|
seçici döküm |
|
207 |
Teknik |
selective dump i.
|
seçimli döküm |
|
208 |
Teknik |
static dump i.
|
statik döküm |
|
209 |
Teknik |
tape dump i.
|
teyp dökümü |
|
210 |
Teknik |
data base dump i.
|
veri tabanı dökümü |
|
211 |
Teknik |
dump valve i.
|
uçuşta uçağın iniş ağırlığını azaltmak için tanktakı yakıtın boşaltılmasını sağlayan valf |
|
212 |
Teknik |
bucket with side dump i.
|
yandan dökme kepçe |
|
213 |
Teknik |
soft dump i.
|
yazmaç dökümü |
|
214 |
Teknik |
bottom dump s.
|
alttan boşaltmalı |
|
215 |
Teknik |
side dump s.
|
yandan boşaltma (kepçe) |
|
Computer |
|
216 |
Bilgisayar |
dump tree i.
|
ağaç dökümü |
|
217 |
Bilgisayar |
core dump i.
|
ana bellek dökümü |
|
218 |
Bilgisayar |
hard dump i.
|
arıza dökümü |
|
219 |
Bilgisayar |
incremental dump i.
|
artımlı döküm |
|
220 |
Bilgisayar |
incremental dump i.
|
artımsal döküm |
|
221 |
Bilgisayar |
memory dump i.
|
bellek dökümü |
|
222 |
Bilgisayar |
storage dump i.
|
bellek dökümü |
|
223 |
Bilgisayar |
dump file i.
|
bilgi döküm dosyası |
|
224 |
Bilgisayar |
core dump i.
|
çekirdek dökümü |
|
225 |
Bilgisayar |
crash dump i.
|
çöküş boşaltımı |
|
226 |
Bilgisayar |
change dump i.
|
değişme dökümü |
|
227 |
Bilgisayar |
checkpoint dump i.
|
denetim noktasında döküm alma |
|
228 |
Bilgisayar |
hardware dump i.
|
donanım dökümü |
|
229 |
Bilgisayar |
static dump i.
|
duruk döküm |
|
230 |
Bilgisayar |
dump point i.
|
döküm noktası |
|
231 |
Bilgisayar |
dump check i.
|
döküm sınaması |
|
232 |
Bilgisayar |
dynamic dump i.
|
dinamik döküm |
|
233 |
Bilgisayar |
hardware dump area i.
|
donanım döküm alanı |
|
234 |
Bilgisayar |
screen dump i.
|
ekran resmi |
|
235 |
Bilgisayar |
abend dump i.
|
hata aktarımı |
|
236 |
Bilgisayar |
postmortem dump i.
|
işlemsonrası döküm |
|
237 |
Bilgisayar |
binary dump program i.
|
ikili sayı döküm programı |
|
238 |
Bilgisayar |
postmortem dump i.
|
işlem sonrası döküm |
|
239 |
Bilgisayar |
crash dump i.
|
kilitlenme bilgi dökümü |
|
240 |
Bilgisayar |
crash dump i.
|
kilitlenme bilgisi |
|
241 |
Bilgisayar |
disaster dump i.
|
kaza dökümü |
|
242 |
Bilgisayar |
rescue dump i.
|
kurtarma dökümü |
|
243 |
Bilgisayar |
merit dump file i.
|
merit döküm dosyası |
|
244 |
Bilgisayar |
automatic hardware dump i.
|
otomatik donanım dökümü |
|
245 |
Bilgisayar |
automatic hardware dump i.
|
özdevimli donanım dökümü |
|
246 |
Bilgisayar |
programmed dump i.
|
programlanmış döküm |
|
247 |
Bilgisayar |
dump lines i.
|
satır dökümü |
|
248 |
Bilgisayar |
static dump i.
|
statik döküm |
|
249 |
Bilgisayar |
postmortem dump i.
|
son inceleme dökümü |
|
250 |
Bilgisayar |
data base dump i.
|
veri tabanı dökümü |
|
251 |
Bilgisayar |
stack dump i.
|
yığın dökümü |
|
252 |
Bilgisayar |
screen dump i.
|
ekran resmi oluşturma |
|
253 |
Bilgisayar |
dump tree expr.
|
ağaç dökümünü al |
|
254 |
Bilgisayar |
dump then halt expr.
|
dökümden sonra dur |
|
255 |
Bilgisayar |
dump then reboot expr.
|
dökümden sonra yeniden önyükle |
|
256 |
Bilgisayar |
dump lines expr.
|
satır dökümünü al |
|
Informatics |
|
257 |
Bilişim |
snapshot dump i.
|
anlık durum görüntü dökümü |
|
258 |
Bilişim |
memory dump i.
|
bellek dökümü |
|
259 |
Bilişim |
dump file i.
|
döküm dosyası |
|
260 |
Bilişim |
file dump i.
|
kütük dökümü |
|
261 |
Bilişim |
system dump i.
|
sistem dökümü |
|
262 |
Bilişim |
selective dump i.
|
seçici döküm |
|
263 |
Bilişim |
snapshot dump i.
|
şipşak döküm |
|
264 |
Bilişim |
dump routine i.
|
veriyi iç depolama biriminden dış ortama doğru yazan operasyon |
|
Telecom |
|
265 |
Telekom |
core dump i.
|
çekirdek boşaltma |
|
Electric |
|
266 |
Elektrik |
storage dump i.
|
depo boşaltma |
|
267 |
Elektrik |
dynamic dump i.
|
dinamik dökme |
|
268 |
Elektrik |
dump check i.
|
dökme kontrolü |
|
Textile |
|
269 |
Tekstil |
dump [australia] f.
|
(yün) balyalamak |
|
Construction |
|
270 |
İnşaat |
dump site i.
|
çöplük |
|
Automotive |
|
271 |
Otomotiv |
dump truck (us) i.
|
damperli kamyon |
|
272 |
Otomotiv |
secondary air dump silencer i.
|
ikincil hava püskürtme düzeni tahliye susturucusu |
|
273 |
Otomotiv |
vacuum dump valve i.
|
vakum azaltma valfi |
|
274 |
Otomotiv |
vacuum dump valve i.
|
vakum boşaltma valfi |
|
Traffic |
|
275 |
Trafik |
dump box i.
|
damper kasa |
|
Aeronautic |
|
276 |
Havacılık |
dump diffuser i.
|
depolu difüzör |
|
277 |
Havacılık |
dump valve i.
|
uçuşta uçağın iniş ağırlığını azaltmak için tanktaki yakıtın boşaltılmasını sağlayan valf |
|
Mining |
|
278 |
Maden |
end dump truck i.
|
arkadan döker kamyon |
|
279 |
Maden |
mine dump [south africa] i.
|
özellikle altın arama faaliyetlerinden arta kalan büyük artık yığını |
|
Food Engineering |
|
280 |
Gıda |
beet dump i.
|
pancar yükleme yeri |
|
Physics |
|
281 |
Fizik |
dump condenser i.
|
boşaltma kondansatörü |
|
Astronomy |
|
282 |
Gökbilim |
dump orbit i.
|
mezarlık yörüngesi |
|
Agriculture |
|
283 |
Tarım |
beet dump i.
|
pancar yükleme yeri |
|
Environment |
|
284 |
Çevre |
refuse dump i.
|
çöplük |
|
285 |
Çevre |
refuse dump i.
|
çöp toplama alanı |
|
286 |
Çevre |
refuse dump i.
|
atık alanı |
|
287 |
Çevre |
toxic waste dump i.
|
toksik çöplük |
|
288 |
Çevre |
waste dump i.
|
atılan şeylerin biriktiği yer/çöplük |
|
289 |
Çevre |
dump site i.
|
çöplük |
|
290 |
Çevre |
garbage dump site i.
|
çöp sahası |
|
291 |
Çevre |
dump site i.
|
düzensiz depolama sahası |
|
Geology |
|
292 |
Jeoloji |
dump site i.
|
atık sahası |
|
293 |
Jeoloji |
dump site i.
|
döküm sahası |
|
294 |
Jeoloji |
dump site i.
|
yığın sahası |
|
Military |
|
295 |
Askeri |
disaster dump i.
|
acil bellek dökümü |
|
296 |
Askeri |
ammunition dump i.
|
cephede geçici cephanelik |
|
297 |
Askeri |
ammunition dump i.
|
cephanelik |
|
298 |
Askeri |
salvage dump i.
|
geçici hurda |
|
299 |
Askeri |
ammunition dump i.
|
geçici mühimmat ikmal deposu |
|
300 |
Askeri |
supply dump i.
|
geçici ikmal deposu |
|
301 |
Askeri |
mine dump i.
|
mayın yığını |
|
302 |
Askeri |
mine dump i.
|
mayın istifi |
|
303 |
Askeri |
ammunition dump i.
|
mühimmat deposu |
|
Hunting |
|
304 |
Silah/Atıcılık |
dump ammo i.
|
dökme cephanelik |
|
Sport |
|
305 |
Spor |
dump (off) f.
|
(topa) kısa ve yumuşak vuruş yapmak |
|
Cinema |
|
306 |
Sinema |
exposition dump i.
|
bir roman veya filmde, hikaye ile ilgili çok sayıda bilginin tek seferde açıklanması |
|
Librarianship |
|
307 |
Kütüphanecilik |
dump bin i.
|
kitap teşhir ünitesi |
|
Ottoman Turkish |
|
308 |
Osmanlıca |
blind and dump s.
|
bizeban |
|
Slang |
|
309 |
Argo |
dump truck i.
|
kar amacıyla aynı anda birden çok davalının davasına bakan avukat |
|
310 |
Argo |
dump truck i.
|
büyük kalça |
|
311 |
Argo |
dump one's load f.
|
kusmak |
|
312 |
Argo |
take a dump f.
|
kaka yapmak |
|
313 |
Argo |
dump a load f.
|
kusmak |
|
314 |
Argo |
dump a load f.
|
sıçmak |
|
315 |
Argo |
dump a load f.
|
dışkılamak |
|
316 |
Argo |
dump a load f.
|
kaka yapmak |
|
317 |
Argo |
dump a load f.
|
kusmak |
|
318 |
Argo |
dump a load f.
|
çıkarmak |
|
319 |
Argo |
dump one's load f.
|
sıçmak |
|
320 |
Argo |
dump one's load f.
|
dışkılamak |
|
321 |
Argo |
dump one's load f.
|
kaka yapmak |
|
322 |
Argo |
dump one's load f.
|
kusmak |
|
323 |
Argo |
dump one's load f.
|
çıkarmak |
|
324 |
Argo |
dump it f.
|
atmak |
|
325 |
Argo |
dump it f.
|
çöpe atmak |
|
326 |
Argo |
dump a load f.
|
sıçmak |
|
327 |
Argo |
dump a load f.
|
dışkılamak |
|
328 |
Argo |
dump a load f.
|
kaka yapmak |
|
329 |
Argo |
dump a load f.
|
kusmak |
|
330 |
Argo |
dump a load f.
|
çıkarmak |
|
331 |
Argo |
dump one's load f.
|
sıçmak |
|
332 |
Argo |
dump one's load f.
|
dışkılamak |
|
333 |
Argo |
dump one's load f.
|
kaka yapmak |
|
334 |
Argo |
dump one's load f.
|
kusmak |
|
335 |
Argo |
dump one's load f.
|
çıkarmak |
|
336 |
Argo |
let's dump! expr.
|
hadi gidelim! |
|
British Slang |
|
337 |
İngiliz Argosu |
dump all over someone f.
|
birini yersiz yere eleştirmek |
|
338 |
İngiliz Argosu |
dump all over someone f.
|
birine haksızlık etmek |
|
Star Wars |
|
339 |
Star Wars |
the dump i.
|
çöplük |
|