Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
bir kenara
"bir kenara"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 3 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
bir kenara
aside
zf.
2
Genel
bir kenara
by
ed.
Idioms
3
Deyim
bir kenara
to one side
zf.
"bir kenara"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 200 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
bir kenara koyma
removal
i.
2
Genel
bir kenara koyma
setting aside
i.
3
Genel
(bir şeyi) kenara kaldıran kimse
mislayer
i.
4
Genel
(yükü) bir kenara bırakma
deposition [obsolete]
i.
5
Genel
bir kenara para koymak
put something away
f.
6
Genel
bir kenara bırakmak
put something to one side
f.
7
Genel
bir şeyi kenara çekmek
get something out of the way
f.
8
Genel
bir kenara para koymak
put something by
f.
9
Genel
bir şeyi bir kenara bırakmak
put something to one side
f.
10
Genel
daha sonra bakmak üzere bir kenara koymak
keep something on the back burner
f.
11
Genel
bir kenara bırakmak
leave aside
f.
12
Genel
bir kenara koymak
put something by
f.
13
Genel
sonrası için bir kenara koymak (para vb)
put away
f.
14
Genel
bir kenara bırakmak
put away
f.
15
Genel
bir kenara atmak
put away
f.
16
Genel
bir kenara para ayırmak
put some money on the side
f.
17
Genel
bir kenara para ayırmak
allocate money
f.
18
Genel
bir kenara koymak
set apart
f.
19
Genel
bir kenara ayırmak
earmark
f.
20
Genel
bir kenara ayırmak
set-aside
f.
21
Genel
bir kenara koymak
set aside
f.
22
Genel
bir kenara koymak
lay aside
f.
23
Genel
bir kenara koymak
put aside
f.
24
Genel
bir kenara atmak (para vb)
lay aside
f.
25
Genel
bir kenara itmek
brush aside
f.
26
Genel
bir kenara bırakmak
cast aside
f.
27
Genel
bir kenara kaldırmak
sweep aside
f.
28
Genel
bir amaç için bir kenara koymak
earmark
f.
29
Genel
bir oyuncuyu kenara çekmek
sideline
f.
30
Genel
bir kenara atmak
trash
f.
31
Genel
bir kenara bırakmak
elong
f.
32
Genel
bir kenara koymak
mislay
f.
33
Genel
diğer her şeyi bir kenara bırakıp aşırı konsantre olmak
overfocus
f.
34
Genel
bir kenara atmak
dice [australia]
f.
35
Genel
bir kenara itmek
fob off
f.
36
Genel
bir kenara yazmak
scriggle [dated]
f.
37
Genel
bir kenara itmek
shog
f.
38
Genel
bir kenara koymak
sidetrack
f.
39
Genel
bir kenara atılmış
to the left
s.
40
Genel
bir kenara atılmış
dumped
s.
41
Genel
bir davaya veya fikre diğer kaygıları bir kenara itecek derecede saplantılı kimse
monomaniacal
s.
42
Genel
bir kenara konmuş
reversed
s.
43
Genel
bir kenara atılmış
old
s.
44
Genel
katlanıp bir kenara konulabilen (yatak)
foldaway
s.
45
Genel
bir kenara bırakarak
away
zf.
46
Genel
her şeyi bir kenara bırakarak
first of all
zf.
47
Genel
her şeyi bir kenara koyarak
firstly
zf.
48
Genel
bir kenara bırakırsak
apart from
ed.
49
Genel
-i bir kenara bırakırsak
apart from
ed.
Phrasals
50
Öbek Fiiller
bir kenara atmak
cast away
f.
51
Öbek Fiiller
bir kenara bırakmak
cast away
f.
52
Öbek Fiiller
bir kenara bırakmak
cast out
f.
53
Öbek Fiiller
bir kenara koymak
throw by
f.
54
Öbek Fiiller
fırçayla vb. bir kenara itmek
brush aside
f.
55
Öbek Fiiller
bir kenara atmak
throw away
f.
56
Öbek Fiiller
bir kenara itmek
thrust off
f.
57
Öbek Fiiller
bir kenara itmek
thrust away
f.
58
Öbek Fiiller
bir kenara koymak
set by
f.
59
Öbek Fiiller
bir kenara atmak
put off
f.
60
Öbek Fiiller
bir kenara koymak
place aside
f.
61
Öbek Fiiller
yana/bir kenara itmek/itelemek
sweep aside
f.
62
Öbek Fiiller
bir kenara bırakmak
place aside
f.
63
Öbek Fiiller
bir kenara bırakmak
toss out
f.
64
Öbek Fiiller
bir kenara saklamak
put aside
f.
65
Öbek Fiiller
bir kenara ayırmak
lay something by
f.
66
Öbek Fiiller
bir kenara itmek
push away
f.
67
Öbek Fiiller
bir kenara atmak
put aside
f.
68
Öbek Fiiller
bir kenara ayırmak
put aside
f.
69
Öbek Fiiller
bir kenara bırakmak
cast aside
f.
70
Öbek Fiiller
bir kenara ayırmak
put something by
f.
71
Öbek Fiiller
bir kenara koymak
put aside
f.
72
Öbek Fiiller
bir kenara atmak
cast aside
f.
73
Öbek Fiiller
bir kenara vb. para koymak
sock something away
f.
74
Öbek Fiiller
bir kenara atmak
chuck out
f.
75
Öbek Fiiller
bir kenara bırakmak
put aside
f.
76
Öbek Fiiller
bir kenara itmek
push aside
f.
77
Öbek Fiiller
bir kenara bırakmak/koymak
leave something aside
f.
78
Öbek Fiiller
gelecekte kullanmak üzere bir kenara saklamak
stash away
f.
79
Öbek Fiiller
gelecekte kullanmak üzere bir kenara saklamak
store away
f.
80
Öbek Fiiller
gelecekte kullanmak üzere bir kenara saklamak
salt away
f.
81
Öbek Fiiller
gelecekte kullanmak üzere bir kenara saklamak
store something away
f.
82
Öbek Fiiller
gelecekte kullanmak üzere bir kenara saklamak
lay in
f.
83
Öbek Fiiller
gelecekte kullanmak üzere bir kenara saklamak
hive away
f.
84
Öbek Fiiller
gelecekte kullanmak üzere bir kenara saklamak
stack away
f.
85
Öbek Fiiller
ileride kullanmak üzere bir kenara koymak
hive away
f.
86
Öbek Fiiller
ileride kullanmak üzere bir kenara koymak
stash away
f.
87
Öbek Fiiller
ileride kullanmak üzere bir kenara koymak
lay in
f.
88
Öbek Fiiller
ileride kullanmak üzere bir kenara koymak
stack away
f.
89
Öbek Fiiller
ileride kullanmak üzere bir kenara koymak
salt away
f.
90
Öbek Fiiller
(sonra kullanmak üzere) bir kenara koymak
store away
f.
91
Öbek Fiiller
(sonra kullanmak üzere) bir kenara koymak
store something away
f.
92
Öbek Fiiller
bir kenara koymak
put down
f.
93
Öbek Fiiller
bir kenara koymak
factor out
f.
94
Öbek Fiiller
bir oyuncuyu kenara almak
rest in (someone)
f.
95
Öbek Fiiller
bir oyuncuyu kenara alıp dinlendirmek
rest in (someone)
f.
96
Öbek Fiiller
bir kenara atmak/fırlatmak
pitch on
f.
97
Öbek Fiiller
bir şeyi bir şeyin içerisinde bir kenara koymak
store something in something
f.
98
Öbek Fiiller
bir süreliğine bir kenara bırakmak
lay aside
f.
99
Öbek Fiiller
(bir şey) için kenara para koymak
put (something) toward (something)
f.
100
Öbek Fiiller
bir şeyi bir kenara bırakmak
set something aside
f.
101
Öbek Fiiller
bir kenara koymak
set something aside
f.
102
Öbek Fiiller
ileride kullanmak üzere bir kenara koymak/kaldırmak
set something aside for future use
f.
103
Öbek Fiiller
biri için bir kenara bir şey ayırmak
set something aside for someone
f.
104
Öbek Fiiller
bir kenara koymak
lay by
f.
105
Öbek Fiiller
biri/bir şey için kenara para koymak
budget something for someone or something
f.
106
Öbek Fiiller
(bir şey) için (bir şey) kenara koymak
budget (something) for (something)
f.
107
Öbek Fiiller
bir şeyi bir kenara atmak
cast something aside
f.
108
Öbek Fiiller
birini/bir şeyi kenara itmek
chuck someone or something away
f.
109
Öbek Fiiller
birini/bir şeyi kenara çekmek
chuck someone or something away
f.
110
Öbek Fiiller
(bir şeyi) kenara bırakmak
depart with (something)
f.
111
Öbek Fiiller
birini/bir şeyi bir kenara bırakmak
dispense with someone or something
f.
112
Öbek Fiiller
(bir şeyi) bir kenara bırakmak
dispense with (something)
f.
113
Öbek Fiiller
birini/bir şeyi kenara itmek
fling someone or something away
f.
114
Öbek Fiiller
öylece bir kenara atmak
kick aside
f.
115
Öbek Fiiller
(bir şeyi biri/bir şey) için kenara koymak/ayırmak
lay aside (something) for (someone or something)
f.
116
Öbek Fiiller
(bir şeyi biri/bir şey) için bir kenara koymak
reserve (something) for (someone or something)
f.
117
Öbek Fiiller
için bir kenara koymak
reserve for
f.
118
Öbek Fiiller
(bir şey) için kenara para koymak
save for (something)
f.
119
Öbek Fiiller
(bir şey) için kenara para koymak
save toward (something)
f.
120
Öbek Fiiller
(bir şey için) bir tarafa/kenara (bir şey) koymak
set (something) apart (for something)
f.
121
Öbek Fiiller
(bir aracı) kenara çekmek
pull up
f.
Phrases
122
İfadeler
şimdi bunları bir kenara/tarafa bırakalım millet
but seriously, folks
expr.
123
İfadeler
bir kenara bırakırsak
apart from the fact that
expr.
124
İfadeler
-i bir kenara bırakırsak
apart from the fact that
expr.
Colloquial
125
Konuşma Dili
her ihtimale karşı kenara koyulan cüzi bir para
mad money
i.
126
Konuşma Dili
görüntüsünü bir kenara bırakırsak
aside from how it looks
f.
127
Konuşma Dili
konuyu bir kenara bırakmak
park it
f.
128
Konuşma Dili
(bir şeyi) bir kenara bırakabilirsin
you can dispense with (something)
expr.
129
Konuşma Dili
yaz bir kenara (söz verirken söylenir)
book it
expr.
130
Konuşma Dili
konuyu kapat, konuyu bir kenara bırak
let it drop
expr.
131
Konuşma Dili
konuyu kapat, konuyu bir kenara bırak
let it rest
expr.
132
Konuşma Dili
(ya bir şeyi yap) ya da kenara çekil
(do something) or get off the pot
expr.
Idioms
133
Deyim
diğer meseleleri bir kenara bırakıp tek bir meseleye odaklanma
navel-contemplation
i.
134
Deyim
diğer meseleleri bir kenara bırakıp tek bir meseleye odaklanma
navel-gazing
i.
135
Deyim
anlaşmazlıkları bir kenara bırakmak/göz ardı etmek
put aside (one's) differences
f.
136
Deyim
bir kenara bırakmak
clear the decks
f.
137
Deyim
bir kenara bırakmak
clear the deck
f.
138
Deyim
eskiyip bir kenara atılmak
collect dust
f.
139
Deyim
bir kenara atılmak
collect dust
f.
140
Deyim
bir kenara çekilmek
take a back seat
f.
141
Deyim
bir kenara itilmek
end up in the knacker's yard
f.
142
Deyim
bir kenara atılmak
go by the board
f.
143
Deyim
geçmişi bir kenara bırakmak
break with the past
f.
144
Deyim
her şeyi bir kenara bırakmak
throw everything to wind
f.
145
Deyim
kendi isteklerini bir kenara bırakıp her zaman başkaları için uğraşmak
can't call one's soul one's own
f.
146
Deyim
kendi ihtiyaçlarını bir kenara bırakmak
nip their own noses off
f.
147
Deyim
(bir şey için) (bir şeyi) bir kenara ayırmak
put something aside (for something)
f.
148
Deyim
(bir şeyler konuşmak için) biriyle bir kenara çekilmek
move off to the side with someone
f.
149
Deyim
(bir şeyler konuşmak için) biriyle bir kenara çekilmek
get off to the side with someone
f.
150
Deyim
(zor günler için) bir kenara koymak
put something aside for a rainy day
f.
151
Deyim
(zor günler için) bir kenara koymak
keep something for a rainy day
f.
152
Deyim
(zor günler için) bir kenara koymak
hold something back for a rainy day
f.
153
Deyim
(sonradan kullanmak üzere) bir şeyi kenara kaldırmak
put something in mothballs
f.
154
Deyim
(bir şeyler konuşmak için) biriyle bir kenara çekilmek
go off to the side with someone
f.
155
Deyim
(zor günler için) bir kenara koymak
save something for a rainy day
f.
156
Deyim
(bir şeyler konuşmak için) biriyle bir kenara çekilmek
step off to the side with someone
f.
157
Deyim
birini bir köşeye/kenara çekmek
draw (one) to one side
f.
158
Deyim
bir kenara atılmak/itilmek
gather dust
f.
159
Deyim
anlaşmazlıkları bir kenara bırakmak/göz ardı etmek
set aside (one's) differences
f.
160
Deyim
mantığını bir kenara bırakmak
suspend (one's) disbelief
f.
161
Deyim
sorgulamayı bir kenara bırakmak
suspend (one's) disbelief
f.
162
Deyim
birini bir köşeye/kenara çekmek
take/draw somebody to one side
f.
163
Deyim
gururunu bir kenara bırakmak
go to canossa
f.
164
Deyim
bir kenara atılmak
be hung out to dry
f.
165
Deyim
birini/bir şeyi kenara çekmek
move someone or something out of the way
f.
166
Deyim
(bir şeyi) bir kenara bırakmak
leave (something) to one side
f.
167
Deyim
bir şeyi bir kenara bırakmak
leave something on one side
f.
168
Deyim
bir şeyi bir kenara bırakmak
put something on one side
f.
169
Deyim
bir şeyi bir kenara bırakmak
put something to one side
f.
170
Deyim
bir şeyi bir kenara bırakmak
leave something to one side
f.
171
Deyim
anlaşmazlığı bir kenara bırakmak
bury your differences
f.
172
Deyim
kendi isteklerini bir kenara bırakıp her zaman başkaları için uğraşmak
can't call soul own
f.
173
Deyim
korkulu/endişeli/üzüntülü bir anıyı/düşünceyi bir kenara bırakmak
lay a ghost
f.
174
Deyim
korkulu/endişeli/üzüntülü bir anıyı/düşünceyi bir kenara bırakmak
lay the ghost
f.
175
Deyim
bir şeyi bir kenara bırakmak
leave something on one side
f.
176
Deyim
bir şeyi bir kenara bırakmak
leave something onto one side
f.
177
Deyim
bir şeyi bir kenara bırakmak
put something on one side
f.
178
Deyim
bir şeyi bir kenara bırakmak
put something onto one side
f.
179
Deyim
(bir şeyi) bir kenara bırakmak
let (something) lie
f.
180
Deyim
(bir şeyi) bir kenara bırakmak
let (something) rest
f.
181
Deyim
(bir konuyu) bir kenara bırakmak
put (something) to bed
f.
182
Deyim
(bir konuyu) bir kenara bırakmak
put (something) to rest
f.
183
Deyim
bir kenara kaldırmak
put in mothballs
f.
184
Deyim
(bir şey) için kenara para koymak
save money up (for something)
f.
185
Deyim
bir yana/kenara çekmek
take to one side
f.
186
Deyim
(bir şeyler konuşmak için biriyle) bir kenara çekilmiş
off to the side (with someone)
s.
187
Deyim
sözlerimi bir kenara yaz
mark my words
expr.
Speaking
188
Konuşma
bu sözü bir kenara yazayım
I must remember that line
expr.
189
Konuşma
dediklerimi yaz bir kenara
you mark my words
expr.
190
Konuşma
sözlerimi/bunu bir kenara yaz
mark my word
expr.
Trade/Economic
191
Ticaret/Ekonomi
(arazi, karın bir bölümü) belirli amaç doğrultusunda kenara ayrılan şey
set-aside
i.
Technical
192
Teknik
(grafik teorisinde) bir grafikteki bağımsız olan ve birbiriyle kesişmeyen bir dizi kenara verilen ad
matching
i.
Gastronomy
193
Mutfak
(hamur) mayalanması için bir kenara koymak
set
f.
Biology
194
Biyoloji
farklı bir renk veya biçimde kenara sahip olan
marginate
s.
Apiculture
195
Arıcılık
bir kenara atmak
supersedure
f.
Philosophy
196
Felsefe
yalnızca gerçek deneyimlere odaklanmak için metafiziksel teorileri ve varoluşsal soruları bir kenara bırakmak
bracket
f.
Sport
197
Spor
(bilardo) topu birkaç kenara çarptırıp bir sonraki vuruş için istenen pozisyona getirmek
drive
f.
Slang
198
Argo
bir kenara koymak
ditch
f.
199
Argo
bir kenara atmak
crater
f.
200
Argo
bir kenara atmak
shit-can
f.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of bir kenara
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy