düşünen - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

düşünen



"düşünen" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 5 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
düşünen thinking s.
General
düşünen considering s.
düşünen regardful s.
düşünen careful s.
düşünen deliberative s.

"düşünen" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 136 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
düşünen adam heykeli le penseur i.
düşünen adam heykeli the thinker i.
yerleşmiş dinsel inançlara aykırı düşünen kişi heretic i.
General
düşünen kişi thinking person i.
mantıklı düşünen kimse reasoner i.
kara kara düşünen kimse brooder i.
mantıklı düşünen kimse clear thinker i.
düşünen ve iradesini kullanan insan ego i.
düşünen kimse deliberator i.
farklı düşünen kişi deviationist i.
güneşin evrenin merkezi olduğunu düşünen inanış heliocentricity i.
enine boyuna düşünen contemplator i.
düşünen canlı reasonable creature i.
düşünen adam heykeli the thinking man sculpture i.
başkalarını düşünen altruist i.
alanında uzman olduğunu düşünen kimse self-proclaimed expert i.
uzun uzadıya düşünen kimse excogitator i.
filozofça düşünen kişi raisonneur i.
(belirli bir şekilde) düşünen kimse thinker i.
arpacı kumrusu gibi düşünen kararsız kimse hamlet i.
düşünen kimse wonderer i.
yerleşmiş dinsel inançlara aykırı düşünen kimse miscreant i.
ülkesine dönmeyi düşünen kimse returnik i.
dini meselelerde özgür düşünen kimse libertine i.
dalgın dalgın düşünen kimse muser i.
uzun uzadıya düşünen kimse ruminator i.
farklı düşünen kimse deviator i.
farklı düşünen kimse dissentient i.
yalnızca kendi çıkarını düşünen kimse politician i.
detaylı düşünen kimse ponderer i.
detaylı düşünen kimse muller i.
düşünen kimse considerator i.
düşünen kimse considerer i.
enine boyuna düşünen kimse contemplant [obsolete] i.
yaratıcı düşünen ve yaşayan kimse free spirit i.
düşünen kimse supposeer i.
(1920'lerde) özgür düşünen genç kadın flapper i.
yanlış düşünen off beam s.
kendini düşünen self oriented s.
kara kara düşünen broody s.
başkalarını düşünen thoughtful s.
yalnızca kendi çıkarlarını düşünen small s.
hep kendini düşünen self centered s.
kendi halini çok düşünen self conscious s.
kendi çıkarını düşünen hard-nosed s.
kendi halini çok düşünen self-conscious s.
kendini düşünen self-oriented s.
kamu yararını düşünen public-spirited s.
hep kendini düşünen self-centered s.
kamu yararını düşünen public-minded s.
yalnızca kendi çıkarlarını düşünen small-minded s.
kendi çıkarlarını düşünen hard-nosed s.
aksi düşünen contrary minded s.
parayı düşünen money-minded s.
ileriyi düşünen forward-thinking s.
geleceği düşünen forward-thinking s.
geleceği düşünen forward-looking s.
ileriyi düşünen forward-looking s.
kendi üstüne düşünen self-reflexive s.
küçük düşünen small-minded s.
küçük düşünen petty s.
hep kendini düşünen self-centred s.
istemsiz düşünen/davranan hard-wired s.
yalnızca kendi çıkarlarını düşünen thinking only of one's own interests s.
topluluk/toplum yararını gözeten/düşünen community-minded s.
günü düşünen present-minded s.
sadece kendini düşünen self-obsessed s.
mantıklı düşünen reasoning s.
makul düşünen reasoning s.
derin düşünen reflecting s.
sadece maddi olayların anlaşılabileceğini ve manevi meselelerin veya onların nihai sebeplerinin bilinmesinin imkansız olduğunu düşünen nescient s.
(belirli şekilde) düşünen thoughted s.
küçük düşünen meanspirited s.
kendinden çok başkalarını düşünen selfless s.
mantıklı düşünen right-minded s.
soyut düşünen long-haired s.
filozof gibi düşünen long-haired s.
akla uygun ve gerçekçi düşünen common-sense s.
mucit gibi düşünen inventive s.
ince düşünen fine s.
geleceği düşünen forehanded s.
yalnızca kendini düşünen selfish s.
kendini düşünen self-regarding s.
kendi çıkarlarını düşünen self-serving s.
ilerici düşünen forward s.
özgür düşünen freethinking s.
net ve mantıklı düşünen sober-headed s.
Phrases
başkasının yerinde olduğunu hayal etmiş/düşünen in someone else's place expr.
başkasının konumunda olduğunu hayal eden/düşünen in someone else's place expr.
kötü düşünen utansın honi soit qui mal y pense expr.
Proverb
sadece kendini düşünen biri kimse için cazip değildir a man wrapped up in himself makes a very small bundle
yalnızca kendini düşünen biri kısır kalır/gelişemez a man wrapped up in himself makes a very small bundle
Colloquial
sadece notlarını/iyi not almayı düşünen öğrenci grade-grubber i.
dış etkilerin britanya kültürü ve kurumları için zararlı olduğunu düşünen kimse little englander i.
aşırı düşünen kimse stewer i.
sadece not düşünen grade-grubbing s.
sadece notlarını/iyi not almayı düşünen grade-grubbing s.
yalnızca kendini düşünen full of oneself s.
yalnız sefayı düşünen lotus eater expr.
(biriyle/bir şeyle) aynı şeyleri düşünen at one with (someone or something) expr.
Idioms
kendi çıkarlarından ziyade şirketin çıkarlarını düşünen çalışan company man i.
yalnızca sağladığı kazancı düşünen kimse a bean counter i.
her şeyin kendi sayesinde olduğunu düşünen kimse a fly on the wheel i.
önce başkalarını düşünen above (oneself) s.
kendini düşünen navel-gazing s.
mantıklı, gerçekçi ve pratik düşünen with both feet on the ground expr.
Speaking
çevremde düşünen insanlar vardı there were people around me expr.
Trade/Economic
kar düşünen profit-minded s.
Politics
kişisel çıkarlarını düşünen siyasetçi political hack i.
kişisel çıkarlarını düşünen siyasetçi ward-heeler i.
kişisel çıkarlarını düşünen siyasetçi hack i.
Medical
verilen ilaç ya da maddenin zararlı olduğunu düşünen hastanın bu şartlanmadan ötürü hastalık semptomları göstermesi nocebo effect i.
Psychology
düşünen tip thinking type i.
biyolojik ve fiziksel sebeplerin sosyal davranışları açıklamaya yeterli olduğunu düşünen mechanistic s.
Social Sciences
sadece tek tür ilişki olduğunu düşünen ve ilişkiyi toplumdaki kadın rolü ve erkek rolü çevresinde değerlendiren kişi heterosexist i.
ayrımcılığa uğradığını düşünen (kadınlar, şişmanlar, afrikalılar, engelliler) sosyoekonomik konumlarının kimlikleri dışında sınıf ve etnik kökenleri tarafından da etkilendiğini savunan görüş intersectionality i.
Education
düşünen sınıf thinking classroom i.
Literature
eserin farklı yazarca yazıldığını düşünen kimse chorizont i.
eserin farklı yazarca yazıldığını düşünen kimse chorizontist i.
History
(1920'lerde) özgür düşünen genç kadın flapper i.
Religious
milattan sonra 4. yüzyılda ortaya çıkan, tanrı'nın her şeyi bilme yeteneğinin yalnızca şimdiki zamanla kısıtlı olduğunu düşünen aryan tarikatı themistian i.
milattan sonra 4. yüzyılda ortaya çıkan, tanrı'nın her şeyi bilme yeteneğinin yalnızca şimdiki zamanla kısıtlı olduğunu düşünen aryan tarikatı agnoete i.
milattan sonra 4. yüzyılda ortaya çıkan, tanrı'nın her şeyi bilme yeteneğinin yalnızca şimdiki zamanla kısıtlı olduğunu düşünen aryan tarikatı agnoite i.
milattan sonra 4. yüzyılda ortaya çıkan, tanrı'nın her şeyi bilme yeteneğinin yalnızca şimdiki zamanla kısıtlı olduğunu düşünen aryan tarikatı agnoetae i.
yerleşmiş dinsel inançlara aykırı düşünen kimse miscredent [obsolete] i.
Philosophy
yaratıcıdan nefret eden ve dünyadaki bütün acının sebebinin tanrı olduğunu düşünen kimse misotheist i.
duygulu, bilinçli ve düşünen bir varlık olarak insan homo sapiens i.
Archaic
virtüöz gibi düşünen curious s.
Slang
sadece seksi düşünen tip fuckboy i.
sadece seksi düşünen tip fuckboy i.
sürekli olumsuz düşünen kimse doomer i.
bileklerini keserek intihar etmeyi düşünen ya da teşebbüs eden kişiye verilen alay yollu tavsiye down the road, not across the street expr.
Modern Slang
her şeyin doğrusunu bildiğini düşünen kadın a karen i.
android işletim sisteminin diğer sistemlerden üstün olduğunu düşünen kimse android fanboy i.
android işletim sisteminin iOS'a göre daha iyi olduğunu düşünen kimse android nerd i.
aynı şeyi düşünen hisseden all on the same bus s.