Geçmiş

ettirme

"ettirme" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 2 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	ettirme	administration i.
Linguistics
2	Dilbilim	ettirme	causing i.

"ettirme" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 98 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	icap ettirme	entailing i.
2	Genel	intibak ettirme	acclimatization i.
3	Genel	devam ettirme	prolongation i.
4	Genel	hareket ettirme	manipulation i.
5	Genel	zorla kabul ettirme	indoctrination i.
6	Genel	beraat ettirme	exculpating i.
7	Genel	tefrika ettirme	serialization i.
8	Genel	zorla kabul ettirme	imposition i.
9	Genel	terfi ettirme	elevating i.
10	Genel	intibak ettirme	acclimation i.
11	Genel	dünyadan nefret ettirme	embitterment i.
12	Genel	hareket ettirme	moving i.
13	Genel	suçluları iade ettirme	extraditing i.
14	Genel	dünyadan nefret ettirme	embittering i.
15	Genel	elle hareket ettirme	manipulation i.
16	Genel	devam ettirme	maintenance i.
17	Genel	acele ettirme	hastening i.
18	Genel	beraat ettirme	exonerating i.
19	Genel	iade ettirme (suçluları)	extraditing i.
20	Genel	rahat ettirme	easing i.
21	Genel	tahliye ettirme	eviction i.
22	Genel	mesleğini devam ettirme	pursuing a career i.
23	Genel	kendini zorla kabul ettirme	ingratiation i.
24	Genel	terfi ettirme	promoting i.
25	Genel	görev göç ettirme	task migration i.
26	Genel	devam ettirme	furthering i.
27	Genel	hayatı devam ettirme işini iş haline getiren	survivalist i.
28	Genel	zorla kabul ettirme	obtrusion i.
29	Genel	intibak ettirme	acclimatisation i.
30	Genel	tefrika ettirme	serialisation i.
31	Genel	botu iki kürekle hareket ettirme	sculling i.
32	Genel	intibak ettirme	acclimatement i.
33	Genel	varlığını devam ettirme	endurance i.
34	Genel	terfi ettirme	upgradation i.
35	Genel	bir şeyi çekip ittirerek hareket ettirme	worrying i.
36	Genel	at nalı biçimli nesneyi kazığa isabet ettirme oyunu	horseshoe i.
37	Genel	vücudu veya herhangi bir uzvunu hareket ettirme	motion i.
38	Genel	(dama, satranç) taşı hareket ettirme	move i.
39	Genel	tahliye ettirme	deturbation i.
40	Genel	zorla gerçeği kabul ettirme	conviction i.
41	Genel	hayret ettirme	flabbergasting i.
Colloquial
42	Konuşma Dili	(buz pateni) hız kazanmak ya da yön değiştirmek üzere ayakları birbiri ardına hareket ettirme	crossover i.
Idioms
43	Deyim	her şeyini ipotek ettirme	anaconda mortgage i.
Speaking
44	Konuşma	acele ettirme beni!	don't rush me! expr.
Trade/Economic
45	Ticaret/Ekonomi	tescil ettirme	registry i.
46	Ticaret/Ekonomi	devam ettirme	maintenance i.
47	Ticaret/Ekonomi	eksik tahakkuk ettirme	under-assessment i.
48	Ticaret/Ekonomi	iskonto ettirme	discounting i.
49	Ticaret/Ekonomi	intikal ettirme	referral i.
50	Ticaret/Ekonomi	tahakkuk ettirme	assesing i.
51	Ticaret/Ekonomi	tahakkuk ettirme	assessment i.
52	Ticaret/Ekonomi	tahakkuk ettirme	settlement i.
53	Ticaret/Ekonomi	tahakkuk ettirme	establishment i.
54	Ticaret/Ekonomi	sahibine ciddi zarar ettirme olasılığı olan (finansal varlık)	toxic s.
55	Ticaret/Ekonomi	sahibine ciddi zarar ettirme olasılığı olan (finansal varlık)	toxical s.
Law
56	Hukuk	yeniden kabul ettirme	reimposition i.
57	Hukuk	kıymeti düşük bir malı yüksek kıymette sigorta ettirme	gambling policy i.
58	Hukuk	tekemmül ettirme	consummation i.
59	Hukuk	tahliye ettirme	eviction i.
60	Hukuk	tescil ettirme hakkı	right to registration i.
61	Hukuk	yemin ettirme	juration i.
62	Hukuk	yemin ettirme görevlisi	commissioner for oath i.
Politics
63	Siyasal	yemin ettirme	administration i.
64	Siyasal	tescil ettirme	registering i.
65	Siyasal	gaulle'ün politikasını takip ettirme	gaullism i.
66	Siyasal	işkenceye tanıklık ettirme	witnessing another under torture i.
67	Siyasal	zorla göç ettirme	forced migration i.
Technical
68	Teknik	görev göç ettirme	task migration i.
69	Teknik	kayışla hareket ettirme	belt drive i.
70	Teknik	trip ettirme	trip initiation i.
71	Teknik	zincirle hareket ettirme	chain drive i.
Telecom
72	Telekom	bir başka kişinin oturumunu ele geçirip devam ettirme	session hijacking i.
Electric
73	Elektrik	elektrikle hareket ettirme	electric drive i.
Automotive
74	Otomotiv	güç tahrikli park ettirme teçhizatı	power-driven parking equipment i.
75	Otomotiv	hareket ettirme rayı	guide rail i.
76	Otomotiv	hareket ettirme	setting in motion i.
77	Otomotiv	kam mili ve hareket ettirme mekanizmaları	camshaft drive and actuating mechanisms i.
Aeronautic
78	Havacılık	havaalanında biletini vize ettirme	check in i.
Marine
79	Denizcilik	lok yardımıyla bir su seviyesindiğerine hareket ettirme	lockage i.
80	Denizcilik	yükle birlikte gelen kolileri çekip hareket ettirme	rummage i.
81	Denizcilik	filoyu bir oluşumdan diğerine hareket ettirme yöntemi	isodrome i.
Psychology
82	Psikoloji	fiziksel kuvvet uygulamadan bir şeyi sadece düşünerek hareket ettirme yeteneği	telekinesis i.
83	Psikoloji	fiziksel kuvvet uygulamadan bir şeyi sadece düşünerek hareket ettirme yeteneği	telenergy i.
Dentistry
84	Diş Hekimliği	dişi aşağı doğru hareket ettirme	retrusion i.
Social Sciences
85	Sosyal Bilimler	konuşmacının sarf ettiği kelimeleri dinleyici kalabalığına aynı anda tekrar ettirme tekniği	human megaphone i.
Military
86	Askeri	güç intikal ettirme	force projection i.
87	Askeri	güç intikal ettirme	power projection i.
88	Askeri	harekatı idame ettirme yeteneği	sustainability i.
89	Askeri	infilak ettirme	detonation i.
90	Askeri	lazer işaretleyicisini hedeften başka noktaya yönlendirip lazer tespitinden sonra lazeri terminal hücum güdümünü belirlemek için hareket ettirme tekniği	offset lasing i.
91	Askeri	kendini idame ettirme imkan ve kabiliyetine sahip	self-sustaining s.
Sport
92	Spor	(eskrimde) vücudun rakipçe dokunulduğunda puan alınan hedef alanlarını hücumdan kaçınmak üzere hareket ettirme	displacement i.
Tennis
93	Tenis	kendi servis oyununu devam ettirme	hold i.
Chess
94	Satranç	(satrançta) piyonu oyun başında iki kare hareket ettirme	double jump i.
Music
95	Müzik	dansta bir ayak üstünde durup diğer ayağı ileri veya geri hareket ettirme	coupee i.
96	Müzik	telli çalgılarda yayı uç kısmından topuk kısmına doğru hareket ettirme	up-bow i.
97	Müzik	telli çalgılarda yayı topuk kısmından uç kısmına doğru hareket ettirme	down-bow i.
Archaic
98	Eski Kullanım	yeniden devam ettirme	recontinuance i.