periled - Türkçe İngilizce Sözlük

periled

"periled" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 13 sonuç

İngilizce Türkçe
General
peril i. risk
The perils of racing decreased with the modern safety standards.
Modern güvenlik standartları ile yarışmanın riskleri azaldı.

More Sentences
peril i. tehlike
The firemen put their lives in peril to save the little child.
İtfaiyeciler küçük çocuğu kurtarmak için hayatlarını tehlikeye attılar.

More Sentences
Law
peril i. tehlike
Our prayers are with those who are still alive but remain in peril.
Dualarımız hala hayatta olan ancak tehlikede olanlarla.

More Sentences
Insurance
peril i. tehlike
The Italian presidency would ignore this reality at its peril.
İtalyan başkanlığı bu gerçeği görmezden gelirse büyük bir tehlikeye atılmış olur.

More Sentences
Technical
peril i. tehlike
Sami realized the peril he was in.
Sami içinde bulunduğu tehlikeyi fark etti.

More Sentences
General
peril i. vahamet
peril i. tehlikeye uğrama
peril f. tehlikeye atmak
Trade/Economic
peril i. risk
peril i. tehlike doğuran nedenler
peril i. zarar doğuran nedenler
Law
peril i. muhatara
Insurance
peril i. muhatara

"periled" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 43 sonuç

İngilizce Türkçe
General
peril point i. kritik nokta
peril of losing i. kaybetme riski
yellow peril [canada] i. (quebec'te) okul otobüsü
yellow peril [canada] i. (quebec'te) okul servisi
be in peril f. tehlikede bulunmak
be at peril f. risk altında olmak
at one's peril zf. başına gelebileceklerden kendisi sorumlu olarak
at your peril zf. günahı boynuna
at one's peril zf. mesulyeti altında
at one's peril zf. kendini riske atarak
at the peril of zf. tehlikesinde
in peril of ed. tehlikede
Phrases
fraught with peril expr. tehlike dolu
at (one's) own peril expr. (birinin) kendi mesuliyeti altında
at (one's) own peril expr. (birinin) başına gelebileceklerden kendisi sorumlu olarak
at (one's) own peril expr. riskini/sorumluluğunu kendisi alarak
at (one's) own peril expr. (birinin) kendi sorumluluğu dahilinde
(do something) at your (own) peril expr. (bir şeyin) mesuliyetini (kendisi) alarak (yapmak)
(do something) at your (own) peril expr. (bir şeyi kendi) mesuliyeti altında (yapmak)
(do something) at your (own) peril expr. (bir şeyi) başına gelebileceklerden (kendisi) sorumlu olarak (yapmak)
(do something) at your (own) peril expr. (bir şeyin) riskini/sorumluluğunu (kendisi) alarak (yapmak)
(do something) at your (own) peril expr. (bir şeyi kendi) sorumluluğu dahilinde (yapmak)
Idioms
grave peril i. ölüm tehlikesi
be in grave peril f. ölüm tehlikesi ile karşı karşıya olmak
fraught with peril s. çok riskli
fraught with peril s. tehlike dolu
Trade/Economic
multi peril crop insurance i. çok bileşenli tarım sigortası
marine peril i. deniz tehlikesi
sea peril i. deniz tehlikesi
maritime peril i. deniz tehlikesi
sea peril i. deniz rizikosu
peril point i. gümrük tarifesi ile korumada belirlenen bir sınır
peril-point provisions i. tehlikeli nokta hükmü
imminent peril i. yakın tehlike
Politics
yellow peril i. sarı tehlike
yellow peril i. asya halklarının batı uygarlığı ve yaşam standartlarına oluşturduğu bir sözde tehlike
Insurance
special multi-peril policy i. çok rizikolu özel poliçe
multi peril i. çok rizikolu
insured peril i. sigortalı tehlike
peril insured against i. sigortalı muhatara
peril point i. tehlike noktası
Technical
peril point i. tehlike noktası
Marine
marine peril i. deniz rizikosu