Geçmiş

serbestçe

"serbestçe" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 13 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	serbestçe	freely zf.
General
2	Genel	serbestçe	freeness i.
3	Genel	serbestçe	without constraint zf.
4	Genel	serbestçe	free zf.
5	Genel	serbestçe	unrestrainedly zf.
6	Genel	serbestçe	cavalierly zf.
7	Genel	serbestçe	uninhibitedly zf.
8	Genel	serbestçe	uncontrolledly zf.
9	Genel	serbestçe	wild zf.
10	Genel	serbestçe	freehand zf.
11	Genel	serbestçe	free-handed zf.
12	Genel	serbestçe	freewheelingly zf.
Idioms
13	Deyim	serbestçe	at (one's) leisure expr.

"serbestçe" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 98 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	büro içerisinde kişiye özel masalar olmaksızın serbestçe çalışılması	hoteling i.
2	Genel	hayvanın sınırlı bir alan içinde serbestçe hareket etmesini sağlayan ip	tether i.
3	Genel	kamu yararına olan bazı sorunların serbestçe tartışılması	ventilation i.
4	Genel	serbestçe çoğalan canlı	increaser i.
5	Genel	akıl hastanesindeki bir hastaya belirli alanları serbestçe ziyaret hakkı verilmesi	parole i.
6	Genel	serbestçe takılma	free love i.
7	Genel	bir yeri serbestçe kullanabilmek	have the run of f.
8	Genel	serbestçe düşmek	trace [obsolete] f.
9	Genel	serbestçe hareket edecek şekilde bir yere sabitlemek	hang f.
10	Genel	serbestçe uygulamak	give f.
11	Genel	serbestçe uygulamak	give f.
12	Genel	serbestçe gitmek	run f.
13	Genel	serbestçe sallanmak	drop f.
14	Genel	belirli sınırlar dahilinde serbestçe hareket etmek	play f.
15	Genel	(bir şeyi) duraksamadan veya düşünmeden serbestçe yazmak	freewrite f.
16	Genel	hislerini serbestçe açığa vuran	demonstrative s.
17	Genel	duygulannı serbestçe dile getiremeyen	noncommunicative s.
18	Genel	serbestçe yeme	ad libitum s.
19	Genel	serbestçe dolaşan (düşünceler vb.)	ranging s.
20	Genel	serbestçe dolaşan	bandied s.
21	Genel	serbestçe sallanabilmesi için ipçiğe bağlı olan (başçık)	versatile s.
22	Genel	serbestçe asılı duran	dingle-dangle [obsolete] s.
23	Genel	serbestçe akıp giden	fluxible [obsolete] s.
24	Genel	temeli olmadan serbestçe dolanan (dedikodu)	flying s.
25	Genel	serbestçe hareket edebilen	free-floating s.
26	Genel	serbestçe akan	free-from s.
27	Genel	serbestçe verilmiş	freehanded s.
28	Genel	serbestçe veren	freehanded s.
29	Genel	serbestçe dolaşan	sure-footed s.
Phrasals
30	Öbek Fiiller	serbestçe akıp gitmek	flush down f.
Colloquial
31	Konuşma Dili	rahatça/serbestçe yapmak	let it rip f.
32	Konuşma Dili	(bir şeyi) rahatça/serbestçe yapmak	let (something) rip f.
33	Konuşma Dili	rahatça/serbestçe yapmak	let her rip f.
34	Konuşma Dili	serbestçe yapmak	let rip f.
35	Konuşma Dili	çocukların serbestçe gezip dolaşabildiği (yetiştirme tarzı)	free-range s.
Idioms
36	Deyim	(bir alanda) serbestçe hareket edebilmek	get the run of (some place) f.
37	Deyim	(bir alanda) serbestçe koşabilmek	get the run of (some place) f.
38	Deyim	(bir alanı) özgürce/serbestçe kullanabilmek	get the run of (some place) f.
39	Deyim	evini birinin serbestçe/özgürce kullanmasına izin vermek	give somebody the run of something f.
40	Deyim	(birinin/bir şeyin bir alanda) serbestçe hareket etmesine izin vermek	give (someone or something) the run of (some place) f.
41	Deyim	özellikle hassas konularda yüksek sesle/serbestçe konuşmak	shoot off at the mouth f.
42	Deyim	serbestçe dolaşmak/hareket etmek	be on the loose f.
43	Deyim	(bir yeri) serbestçe kullanabilmek	have the run of (some place) f.
44	Deyim	(birini) rahatça/serbestçe konuşturmak	loosen (one's) tongue f.
45	Deyim	rahatça/serbestçe konuşturmak	loosen tongue f.
46	Deyim	serbestçe davranan	on the loose s.
Trade/Economic
47	Ticaret/Ekonomi	altın veya gümüşle serbestçe değiştirilebilen kağıt para	convertible money i.
48	Ticaret/Ekonomi	büro içerisinde kişiye özel masalar olmaksızın serbestçe çalışılması	hot-desking i.
49	Ticaret/Ekonomi	büro içerisinde çalışanlara özel masalar olmaksızın serbestçe çalışılması	hotdesking i.
50	Ticaret/Ekonomi	büro içerisinde çalışanlara özel masalar olmaksızın serbestçe çalışılması	hot desking i.
51	Ticaret/Ekonomi	büro içerisinde kişiye özel masalar olmaksızın serbestçe çalışılması	hotelling i.
52	Ticaret/Ekonomi	serbestçe alınıp satılan menkul değerler	curb stocks i.
53	Ticaret/Ekonomi	serbestçe dalgalanan kur sistemi	freely fluctuating exchange rate system i.
54	Ticaret/Ekonomi	serbestçe gelişme hakkı	right of free development i.
55	Ticaret/Ekonomi	(fiyat, ücret) serbestçe yükselip düşmesine izin vermek	unpeg f.
56	Ticaret/Ekonomi	serbestçe değiştirilemeyen	irredeemable s.
Law
57	Hukuk	aile mallarından serbestçe faydalanma hakkı	homestead law i.
Politics
58	Siyasal	serbestçe yer değiştirme hakkı	the right to move freely i.
59	Siyasal	serbestçe yer değiştirme hakkı	right to move freely i.
60	Siyasal	ritüellerin serbestçe yorumlanmasını vurgulayan bir anglikan kilisesi partisine ait	broad church s.
Tourism
61	Turizm	tüm yolcuların her türlü hizmetten faydalanıp halka açık alanlara serbestçe girebildikleri ulaşım aracı	one-class i.
Technical
62	Teknik	serbestçe hareket eden bir elektron	free electron i.
63	Teknik	serbestçe duran	free standing i.
64	Teknik	küçük millere bağlı serbestçe dönen çarklar	anti-friction wheels i.
65	Teknik	küçük millere bağlı serbestçe dönen çarklar	friction wheels i.
66	Teknik	manyetik meridyenin dikey düzleminde serbestçe dönen bir pusula iğnesinin ufukla yaptığı açı	dip i.
67	Teknik	ağırlık merkezinde asılı olup düşey düzlemde serbestçe hareket ederek manyetik eğimi gösteren mıknatıslı iğne	dipping needle i.
68	Teknik	içindeki asılı halde bulunan bobinin manyetik alanda serbestçe hareket ettiği (elektromekanik cihaz)	moving-coil s.
Computer
69	Bilgisayar	oyuncuların serbestçe gezinebildikleri ve doğrusal ilerlemeyen (bilgisayar oyunu)	sandbox s.
Automotive
70	Otomotiv	piston ve piston kolu ayağına serbestçe takılan piston pimi	floating piston pin i.
Marine
71	Denizcilik	serbestçe geçmesine izin vermek	let run f.
72	Denizcilik	serbestçe hareket etmesine izin vermek	let run f.
Anatomy
73	Anatomi	hareketin dönme ile sınırlı olduğu serbestçe hareket eden eklem	trochoid joint i.
74	Anatomi	hareketin dönme ile sınırlı olduğu serbestçe hareket eden eklem	pivot joint i.
75	Anatomi	hareketin dönme ile sınırlı olduğu serbestçe hareket eden eklem	rotatory joint i.
76	Anatomi	hareketin dönme ile sınırlı olduğu serbestçe hareket eden eklem	rotary joint i.
77	Anatomi	hareketin dönme ile sınırlı olduğu serbestçe hareket eden eklem	articulatio trochoidea i.
78	Anatomi	serbestçe hareket eden bir eklem	articulatio synovialis i.
79	Anatomi	serbestçe hareket eden bir eklem	synovial joint i.
80	Anatomi	serbestçe hareket eden bir eklem	diarthrosis i.
Math
81	Matematik	türetilmiş herhangi bir gerçeğe ilişkin hipotezlerin ek varsayımlar ile serbestçe genişletilebileceğini belirten yapısal bir matematiksel ilke	weakening i.
Physics
82	Fizik	serbestçe asılan mıknatısın kuzeyi gösteren kutbu	north-seeking pole i.
83	Fizik	mıknatıs serbestçe asıldığında güneye doğru yönelen ucu	negative magnetic pole i.
Biology
84	Biyoloji	serbestçe hareket eden	vagile s.
85	Biyoloji	serbestçe üreyemeyen	dysgenesic s.
86	Biyoloji	serbestçe döllenemeyen	dysgenesic s.
87	Biyoloji	serbestçe çiftleşemeyen	dysgenesic s.
88	Biyoloji	(bitki, hayvan) serbestçe üremeyen	shy s.
Marine Biology
89	Deniz Biyolojisi	serbestçe yüzen tulumluların dahil olduğu küçük bir sınıf	thaliacea i.
Zoology
90	Zooloji	serbestçe hareket etme	vagility i.
91	Zooloji	serbestçe yüzen	free-swimming s.
Botanic
92	Botanik	serbestçe çaprazlama dölleme	compatibility i.
93	Botanik	alg, ciğer otu veya eğrelti otu gibi bir bitkinin genellikle anteridyumda üretilen ve serbestçe yüzen hareketli erkek gameti	spermatozoid i.
Breeding
94	Hayvancılık	tavukların serbestçe dolaştığı ahır	perchery i.
95	Hayvancılık	serbestçe gezinip yiyecek aramak	free-range f.
Geology
96	Jeoloji	dikey düzlemde serbestçe dönen bir pusula iğnesinin ufukla yaptığı açı	dip of the needle i.
Sport
97	Spor	(krikette) bileğini serbestçe hareket ettirerek vuruş yapan	wristy s.
Entomology
98	Böcek Bilimi	serbestçe yüzen larva	tornaria i.