something up - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

something up



"something up" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç

İngilizce Türkçe
General
blowing something up i. şişirme
fire something up i. fayrap etmek (soba/kalorifer vb'ni)
mark something up f. zam yapmak
patch something up f. bir şeyi eğreti bir şekilde tamir etmek
mess something up f. bir yeri dağıtmak
clean something up f. kırmak
have somebody up for something f. mahkemeye vermek
clear something up f. düzene koymak
fire something up f. çalıştırmak (motoru)
blow something up f. şişirmek
give something the thumbs up f. tam not vermek
lock something up f. bir şeyi kilit altında tutmak
sum something up f. bir şeyi özetlemek
tear something up f. parça parça etmek
put something up for sale f. bir şeyi satışa çıkarmak
button something up f. düğmelemek
turn something up f. paçalarını kıvırmak
coop up in something f. hapsetmek
put up with something with patience f. ya sabır çekmek
muck something up f. içine sıçmak
clear something up f. düzene sokmak
keep up with something f. başa çıkmak
mess (something) up f. ağzına sıçmak
be wrapped up in something f. kendini kaptırmak
take something up with f. bir meseleyi konuşmak (birisiyle)
mist something up f. buğulandırmak
learn something from the ground up f. bir şeyi her yönüyle öğrenmek
shake something up f. sıvıyı çalkalamak
pile up something f. arttırmak
be in something up to one's eyes f. yasadışı bir işin içinde olmak
mess something up f. bir şeyi bozmak
round something up f. yuvarlak hesap yapmak
break something up f. ovalamak
end up owing somebody something f. borçlu çıkmak
be chocked up with something f. tıkanmak
clean something up f. tertemiz yapmak
start something up f. bir şeyi başlatmak
make up for something f. telafi etmek
work somebody up (into something) f. gaza getirmek
sew something up f. bir işi sağlam kazığa bağlamak
turn something up f. sesini açmak
wind something up f. saat vb gibi bir şey kurmak
be mixed up in something bad f. adı karışmak
clear something up f. toparlamak
take something up f. sıvıyı emmek
cut something up f. doğramak
pry something up f. bir şeyi manivela görevini gören bir şeyle kanırtmak
blow something up f. havaya uçurmak
sum something up f. bir durumu anlamak/kavramak
be bunged up with something f. tıkanmak
call something up f. hatırlatmak
hurry something up f. hızlandırmak
touch something up f. sadece gereken yerlere boya vurarak bir şeyin görünümünü düzeltmek
sop something up with f. bir şeyi bir sıvıya banarak o şeyi soğurmak
zip something up f. fermuarlamak
write something up f. birini/bir olayı makale konusu yapmak
bung something up f. tıkamak
give up something to somebody f. helal etmek
break something up f. sona erdirmek
lay something up f. depolamak
sew something up f. kesik yeri dikmek
shake something up f. katı maddeyi sallamak
rake something up f. kurcalamak
break something up f. noktalamak
sew something up f. bir şeyi dikip kapatmak
parcel something up f. paketlemek
break something up f. parçalamak
put up something for auction f. açık artırmaya çıkarmak
round something up f. yuvarlamak (sayı)
swallow something up f. bir şeyi yok etmek
liven something up f. bir şeyi daha canlı bir hale getirmek
lay something up f. depo etmek
bring something up f. ortaya atmak
mark something up f. fiyatını artırmak
keep up with something f. uymak
pick up the tab (for something) f. ödemek
touch something up f. bir şeyi rötuş etmek
prize something up f. bir şeyi manivela görevini gören bir şeyle kanırtmak
cook something up f. tezgahlamak
keep something up f. sürdürmek
speed something up f. hızlandırmak
mess (something) up f. içine etmek
turn one's nose up at something f. burun kıvırmak
rip something up f. bir şeyi yırtmak
write something up f. kitap vb haline sokmak
touch something up f. bir şeyi boyayla rötuş etmek
put something up for auction f. bir şeyi açık artırma ile satışa çıkarmak
show something up f. bir şeyi açıkça göstermek
gobble something up f. çala kaşık yemek
take something up f. merak sarmak
write something up f. kitap vb'ne dönüştürmek
be in something up to one's eyes f. bir işe fena halde bulaşmış olmak
start something up f. bir makineyi çalıştırmak
see something up close f. yakından görmek
set something up on fire f. yangın çıkarmak
set something up on fire f. ateşe vermek
make something up f. paket yapmak
make something up to someone f. telafi etmek
make something up f. tamamlamak
make something up f. yerini doldurmak
make up for something f. karşılamak
make something up f. karşılamak
make something up f. uydurmak
make something up f. hazırlamak
give up the idea of (doing something) f. vazcaymak
speed something up f. süratini artırmak
speed something up f. sürat vermek
speed something up f. süratlendirmek
hurry something up f. süratini artırmak
hurry something up f. süratlendirmek
hurry something up f. sürat vermek
kick up a row (about something) f. kavga çıkarmak
kick up a row (about something) f. mesele çıkarmak
bring something up for discussion f. tartışmaya açmak
open something up for discussion f. tartışmaya açmak
get pumped up about something f. havaya girmek
pass something up f. pas geçmek
beam something/someone up f. ışınlamak
come up against somebody/something f. karşı karşıya kalmak
keep something up to date f. modernleştirmek
keep something up to date f. güncelleştirmek
keep something up to date f. çağdaşlaştırmak
scale something up f. ebadını büyütmek
scale something up f. sayısını yükseltmek
scale something up f. boyutunu büyütmek
dredge something up f. kurcalamak
dredge something up f. saplanıp kalmak
dredge something up f. eşelemek
make up for something f. eksiği gidermek
soak something up f. sünger gibi çekmek
something come up f. işi çıkmak
something come up f. bir işi çıkmak
something come up f. bir iş çıkmak
pull something up f. yukarıya çekmek
beef something up f. kuvvetlendirmek
beef something up f. güçlendirmek
beef up something f. takviye etmek
beef up something f. güçlendirmek
beef up something f. kuvvetlendirmek
beef something up f. takviye etmek
warm something up f. bir şeyi ısıtmak
mix something up with something else f. bir şeyi başka bir şeyle karıştırmak
mix something up with something else f. bir şeyi başka bir şey sanmak
end up at something f. (bir yolculuk vb) bir yerde bitmek
fly up to something f. (haritada/rakım olarak) daha yüksek bir yere uçmak
fog something up f. buğulaştırmak
fry something up f. bir şey kızartmak
end up by doing something f. bir şey yaparak bitirmek/sonuçlandırmak
froth something up f. köpürtmek
wind up by doing something f. bir şey yaparak bitirmek/sonuçlandırmak
harden something up f. bir şeyi sertleştirmek
heist someone or something up f. birini veya bir şeyi kaldırmak
hurry up and do something f. hemen/çabuk olup bir şeyler yapmak
give up the idea of (doing something) f. bir şeyi yapma fikrinden vazgeçmek
power something up f. bir şeyi (motoru/makineyi) çalıştırmak
set something up with someone f. biriyle birlikte bir şeyler ayarlamak/planlamak
bend over to pick something up f. bir şeyi almak için yere eğilmek
blow something up f. patlatmak
wake up at the sound of something f. bir şeyin sesi ile uyanmak
wake up at the sound of something f. bir şeyin sesiyle uyanmak
Phrasals
count from something up f. -den doğru saymak
end up as (something) f. sonunda (bir şey) olmak/yapmak
end up (as)( something ) to become something f. sonunda (bir şey) olmak/yapmak
bind someone or something up (in something) f. birini ya da bir nesneyi bir şeyle sarmak
bind someone or something up (in something) f. birini ya da bir nesneyi bir şeyle bağlamak
box something up f. kutulamak
box something up f. paketlemek
box something up f. kutuya koymak/yerleştirmek
bump (up) against (someone or something) f. (birine/bir şeye) değmek
bump (up) against (someone or something) f. (birine/bir şeye) dokunmak
bump (up) against (someone or something) f. (birine/bir şeye) hafifçe çarpmak
bump (up) against (someone or something) f. (birine/bir şeye) yavaşça vurmak
bump (up) against someone or something f. (birine/bir şeye) değmek
bump (up) against someone or something f. (birine/bir şeye) dokunmak
bump (up) against someone or something f. (birine/bir şeye) hafifçe çarpmak
bump (up) against someone or something f. (birine/bir şeye) yavaşça vurmak
bung something up f. sakatlamak
bung something up f. zedelemek
bung something up f. berelemek
bung something up f. hırpalamak
bung something up f. örselemek
bung something up f. hasar/zarar vermek
bung something up f. yaralamak
bung something up f. parçalamak
bungle something up f. yüzüne gözüne bulaştırmak
bungle something up f. acemice/beceriksizce yapmak/hazırlamak
bungle something up f. yarım yamalak/baştan savma yapmak/hazırlamak
bungle something up f. yalapşap/karman çorman yapmak/hazırlamak
bungle something up f. karmakarışık yapmak/hazırlamak
bungle something up f. çorba etmek
bungle something up f. berbat etmek
bungle something up f. batırmak
bungle something up f. becerememek
bungle something up f. içine etmek
buttress something up f. desteklemek
buttress something up f. sağlamlaştırmak
buttress something up f. sabitlemek
buttress something up f. düşmesini/yıkılmasını önlemek
buttress something up f. yukarıda/ayakta tutmak
buttress something up f. finansal olarak desteklemek
buttress something up f. paraca destek çıkmak
buttress something up f. finansal destek sağlamak
chew someone or something up f. (bir şeyi ya da birini) doğramak
chew someone or something up f. parçalamak
chew someone or something up f. öğütmek
chew something up f. çiğnemek
chew something up f. iyice çiğnemek
chew something up f. öğütene kadar çiğnemek
chink up (something) f. çatlakları kapatmak
chink up (something) f. çatlakları doldurmak
chink up (something) f. yarıkları kapatmak
chip up (something) f. (bir şeyi) ufalamak
chip up (something) f. parça parça etmek
chip up (something) f. (bir şeyi) kırmak
chip up (something) f. (bir şeyi) paralamak
chip up (something) f. küçük parçalara ayırmak
coil up into (something) f. kıvrılarak bir şekle girmek
coil up into (something) f. kıvrılıp bükülmek
coil up into (something) f. (bir yere veya bir şeyin) içine kıvırılmak
collect something up f. (eşya vb.) toplamak
cork something up f. şişeyi mantarla kapatmak
cork something up f. şişenin ağzına mantar tıkamak
cage someone or something up in something f. bir yere kapamak
cage someone or something up in something f. bir yere kapatmak
cage someone or something up in something f. bir yere hapsetmek
cage someone or something up in something f. bir yere koymak
call someone or something up f. telefonla aramak
call someone or something up f. telefon etmek
call someone or something up f. telefon açmak
call something up f. bilgisayardan rapor çıkarmak
call something up f. bilgisayardan bilgi/veri toplamak
come up for (something) f. (bir şey) için kuzeye gelmek
come up for (something) f. (bir şey) için uygun olmak/düşmek
come up for (something) f. (bir şey) için münasip olmak
come up for (something) f. iyi karşılanmak
come up for (something) f. zamanı/tarihi gelmek
chalk something up f. (bir şey için birini) suçlamak
chalk something up f. faturasını (birine) çıkarmak
chalk something up f. suç (birinin) üzerine kalmak
chalk something up f. (birinin) hanesine eksi olarak yazmak
chalk something up f. (bir şeyin) suçunu (birine) yüklemek
chalk something up (to something) f. tecrübesizliklerine, hastalığına vs. saymak
chalk something up (to something) f. tecrübesizliklerine, hastalığına vs. vermek
chalk something up (to something) f. tecrübesizliklerine, hastalığına vs. yormak
chalk something up (to something) f. tecrübesizliklerine, hastalığına vs. atfetmek
charge (something) (up) to (something) f. belli bir hesaptan veya kredi kartından ödemek/harcamak
charge (something) (up) to (something) f. bir ödemeyi şirketin vs. hesabına yazmak
charge (something) (up) to (something) f. bir ödemeyi belli bir hesaba yazmak
charge something up to someone or something f. belli bir hesaptan veya kredi kartından ödemek/harcamak
charge something up to someone or something f. bir ödemeyi şirketin vs. hesabına yazmak
charge something up to someone or something f. bir ödemeyi belli bir hesaba yazmak
charge something up f. belli bir hesaptan veya kredi kartından ödemek/harcamak
charge something up f. bir ödemeyi şirketin vs. hesabına yazmak
charge something up f. bir ödemeyi belli bir hesaba yazmak
toss something up f. havaya atmak
toss something up f. fırlatmak
cut up about (someone or something f. yıkılmış olmak
cut up about (someone or something f. (bir şey) çok dokunmak
cut up about (someone or something f. sarsılmak
cut up about (someone or something f. mahvolmak
cut up about (someone or something f. perişan olmak
cut up about (someone or something f. darmadağın olmak
cut up about (someone or something f. çok üzülmek
cut up about (someone or something f. kederli/ıstıraplı olmak
abut (up) against something f. (sert bir şeye) dayanmak/yaslanmak
abut (up) against something f. bitişik olmak
plaster something up f. alçı/sıva ile kapamak
divvy something up among some people f. arasında bölmek/paylaştırmak
build something up f. arttırmak
build something up f. bir şeyi övmek ya da yüceltmek
build something up f. bir şeyin iyi yönlerini abartmak
build something up f. bir araziye veya mahalleye binalar eklemek
build something up f. biriktirmek
scrounge someone or something up f. birini/bir şeyi bulmak
dam something up f. baraj yapmak
stink up something f. bir yeri kokutmak
pot something up f. bir şeyi saksıya koymak
mock something up f. bir şeyin modelini/simülasyonunu yapmak
steam something up f. buhar ile kaplamak
reach something up to someone f. birine bir şeyi uzatmak/vermek
pull something up f. bir şeyin yanına bir şeyi çekmek
save up for something f. bir şey için para biriktirmek
hype something up f. bir şeyi tanıtmak
botch something up f. bir şeyin içine etmek
mix someone up in something f. birini bir şeye dahil etmek
tidy up something f. bir şeyi düzeltmek/düzene koymak
yack something up f. bir şeyi diline dolamak
ice something up f. bir şeyin buzlanmasına neden olmak
sign someone up for something f. birini bir şeye kaydettirmek
slick something up f. bir şeyi düzeltmek/düzene koymak
sweeten something up f. biraz daha şeker koyarak tadını güzelleştirmek
scratch something up f. bir şeyi çizmek/kazımak
hold someone up to something f. birini bir yere (pencereye vb) kaldırmak
dirty something up f. bir şeyi kirletmek
load something up with someone f. bir yeri/şeyi birileriyle doldurmak
scuff something up f. bir şeyi çizmek
pump someone up (for something) f. birine gaz vermek
see someone up to something f. birine yukarıya kadar eşilik etmek
print something up f. bir şey yazdırmak
hitch someone up to something f. birini bir yere/şeye bağlamak
touch someone (up) for something f. bir şey istemek amacıyla birine yanaşmak
weigh something up f. bir şeyi tartmak
smoke something up f. bir yeri duman içinde bırakmak
hype something up f. bir şeyin reklamını yapmak
carve up something f. bölümlere/parçalara ayırmak
chalk something up to something f. bir şeyin nedenini başka bir şeye bağlamak
carve something up f. bir şeyi bölmek
stink something up f. bir yeri kokutmak
smell something up f. bir şeyi kokutmak
permit someone up to something f. bir yere çıkmasına izin vermek
pump someone up (for something) f. birini bir şeye hazırlamak
stiffen something up f. bir şeyi katılaştırmak/sertleştirmek
carve up something f. bölmek
ice something up f. buz tutturmak
render something up to someone f. bir şeyi birine vermek
spiff something up f. bir şeyi düzeltmek/düzenlemek
rustle something up f. bir şeyler hazırlamak (yemek için vb)
stock up on something f. bir şeyi stoklamak
show someone up as something f. birinin ne mal olduğunu göstermek
line up on something f. bir şeyin üzerinde sıraya girmek/sıra yapmak
carve something up f. bölümlere/parçalara ayırmak
smoke something up f. bir yeri duman altı etmek
yack something up f. bir şey hakkında çok konuşmak
pull something up to something f. bir şeyin yanına bir şeyi çekmek
weigh something up f. bir şeyin ağırlığını ölçmek
pry something up f. bir şeyi kaldıraç/levye ile kaldırmak
tool something up f. bir yeri aletlerle donatmak
see someone up to something f. birini yukarıya kadar geçirmek
root something up f. burnuyla deşerek bulmak
show someone up as something f. birinin maskesini düşürmek
pot something up f. bir şeyi saksılamak
set something up f. bir şeyi kurmak
jam something up f. bir şeyi sıkıştırmak/tıkamak
line up for something f. bir şey için sıraya girmek/kuyruk yapmak
jerk something up f. bir şeyi yukarı kaldırmak/çekmek
muddy something up f. bulandırmak
carve something up f. bölmek
whip someone up something f. çabucak yiyecek bir şeyler hazırlatmak
work oneself up to something f. cesaretli bir şekilde/cesaretini toplayarak bir şeye hazırlanmak
nail something up f. çivilemek
buff something up f. cilalamak
muddy something up f. çamurlamak
stitch something up f. dikerek tutturmak
trade up (to something) f. daha pahalısıyla/büyüğüyle takas etmek
tank up on something f. çok/tıka basa içmek
nick something up f. cilasına/boyasına vb zarar vererek bir şeyin üzerinde küçük çentikler açmak/oluşturmak
whip up something f. çabucak yiyecek bir şeyler hazırlamak
trade up from something f. daha pahalısıyla/büyüğüyle takas etmek
whip something up f. çabucak yiyecek bir şeyler hazırlamak
sack something up f. çuvallara koymak/doldurmak
yack something up f. diline pelesenk etmek
muddy something up f. çamura bulamak
muck something up f. daha karmaşık bir hale getirmek
muck up something f. daha karmaşık bir hale getirmek
peck something up f. gagalayarak yemek
point up something f. fark edilir kılmak
point up something f. gözler önüne sermek
hush something up f. gizlemek
study up on someone or something f. hakkında bilgi toplamak
hush up something f. gizli tutmak
dent something up f. eskitmek
hush up something f. gizlemek
hush something up f. gizli tutmak
point up something f. göstermek/açıklamak
thicken something up f. genişletmek
vacuum something up (from something) f. elektrik süpürgesiyle temizlemek
point something up f. göstermek/açıklamak
train up to something f. idman yapmak
muck something up f. içine etmek
spit something up f. kusmak
shake something up f. kökten sarsmak
muddle something up f. karman çorman etmek
match up to something f. karşılık gelmek/uymak
cobble something up f. kabaca birleştirmek
dent something up f. mahvetmek
crumble something up f. küçük parçalara ayrılmak
show someone up as something f. ortaya çıkarmak
thicken something up f. koyulaştırmak
soak up something f. kolayca/ezberden hatırlamak
vomit something up f. kusarak çıkarmak
jimmy something up f. levye ile kaldırmak
soak something up f. kolayca/ezberden hatırlamak
pipe up with something f. konuşmaya başlamak
cast someone or something up f. karaya vurdurmak
thicken something up f. kalınlaştırmak
spade something up f. kürekle toprağı eşelemek
seize something up f. kapmak/tutmak
plow something up f. pullukla/sabanla sürmek
slack up on something f. serbest bırakmak/gevşetmek
bundle oneself up against something f. sarıp sarmalamak
conjure something up f. sihirle/büyüyle bir şey çıkarmak
mop something up f. paspasla silerek temizlemek
count someone or something up f. sayım yapmak
tack something up f. raptiye ile tutturmak
sponge something up f. süngerle almak
charge something up f. şarj etmek
line up into something f. sıra oluşturmak
buff something up f. parlatmak
pipe up with something f. söze girmek/katılmak
build something up f. servet veya iyi niyet gibi bir şeyi geliştirmek
dam something up f. set yapmak
line up in something f. sıra oluşturmak
plow something up f. toprağı sürerken (bir şey/nesne) ortaya çıkarmak/bulmak
soak something up f. tadını çıkarmak
chalk something up f. tahtaya tebeşirle bir şeyler yazmak/çizmek
book something up f. tüm yerleri rezerve etmek/ayırmak
rake something up f. tırmıkla temizlemek
clog something up f. tıkamak
soak up something f. tadını çıkarmak
saw something up f. testereyle kesmek
pull up to something f. (arabayla) bir şeyin yakınında durmak
line up for something f. (bir şey için) kuyruğa girmek
read up on something f. (kütüphanede/okuyarak) bir şey hakkında bilgi toplamak
fish something up out of something f. (özellikle arayıp) bir yerden bir şey çıkarmak/çekmek
rustle up something f. (yemek vb için) kolay bir şeyler hazırlamak
move up through something f. ...aşarak yükselmek/ilerlemek
mar something up f. (sırayı/masayı) çizerek zarar vermek
cast someone or something up f. (dalgalar) (kazazedeleri/gemiyi vb) karaya taşımak
pump something up f. (rakamları vb) şişirmek
paste something up f. zamkla birleştirmek/yapıştırmak
nuzzle up to someone or something f. (özellikle bir hayvan için kullanılır) sırnaşarak burnunu vb sürtmek
mash something up f. (parça parça) ezmek
thicken something up f. yoğunlaştırmak
ruffle something up f. (kuş) (tüylerini vb) dikmek
whip something up f. (rüzgarla/fırtınayla) şiddetini artırmak/(dalga vb) azgınlaşmak
look up from something f. (bir şeyden) başını kaldırıp bakmak
roll oneself up in something f. (dönerek/döndürerek) kendini bir şeyle sarmak
pump up something f. (rakamları vb) şişirmek
lead up to something f. (bir yere) açılmak
hoard something up f. zor zamanlar için istiflemek/saklamak
cook something up f. yemek yapmak/hazırlamak
fish something up f. (özellikle arayıp) bir yerden bir şey çıkarmak/çekmek
line up for something f. (bir şey için) sıraya girmek
build something up f. yoğunlaştırmak
build up to something f. yavaş yavaş bir şeye hazırlanmak
point something up f. üzerinde durmak
jam something up with something f. -ile tıkamak
pump something up f. vücut çalışmak
lead up to something f. (yol) bir yere/şeye gitmek
rustle something up f. (yemek vb için) kolay bir şeyler hazırlamak
move up into something f. (bir üst düzeye/seviyeye) geçmek/yükselmek
muffle something up f. (sesi) boğmak/bastırmak
ruffle something up f. (kuş) (tüylerini vb) kabartmak
scuff something up f. (bir şeyin yüzeyini vb) çizmek
point something up f. (duvarı/bacayı vb) tamir etmek
crumble something up f. un ufak etmek
divvy something up between two f. (iki kişi) arasında bölmek/paylaştırmak
rest up from something f. ...yorgunluğunu atmak
toil up something f. (dik bir yere) tırmanmaya uğraşmak
mound something up f. yığın haline getirmek
slope up (to something) f. yukarı doğru uzanmak
permit someone up (something) f. yukarı çıkmasına izin vermek
bandage something up f. (yarayı vb.) bandajlamak
score something up against someone f. (birine karşı) puan kazanmak/sayı yapmak
whip up something f. (rüzgarla/fırtınayla) şiddetini artırmak/(dalga vb) azgınlaşmak
nuzzle up against someone or something f. (özellikle bir hayvan için kullanılır) sırnaşarak burnunu vb sürtmek
move up through something f. ..geçerek yükselmek/ilerlemek
count up to something f. belli bir sayıya kadar saymak
count up to something f. belli bir tutara ulaşmak
count up to something f. toplamda belli bir meblağ olmak
count up to something f. belli bir meblağa denk gelmek
crease something up f. bir şeyi kırıştırmak
crease something up f. bir şeyi buruşturmak
crush (up) against (someone or something) f. (birinin ya da bir şeyin) üstüne yıkılmak
crush (up) against (someone or something) f. (birine ya da bir şeye) çok yüklenmek
crush something up (into something) f. bir şeyi bir şey haline gelecek şekilde ezmek
crush something up (into something) f. ufalamak
crush something up (into something) f. toz haline getirmek
crush something up (into something) f. parça parça etmek
crush something up (into something) f. öğütmek
crush something up (into something) f. bir şeyi bir şey haline gelecek şekilde ezmek
crush something up (into something) f. ufalamak
crush something up (into something) f. toz haline getirmek
crush something up (into something) f. parça parça etmek
crush something up (into something) f. öğütmek
crush (up) against someone or something f. bir şeyi bir şey haline gelecek şekilde ezmek
crush (up) against someone or something f. ufalamak
crush (up) against someone or something f. toz haline getirmek
crush (up) against someone or something f. parça parça etmek
crush (up) against someone or something f. öğütmek
dress (up) as (someone or something) f. birisi/bir şey gibi giyinmek
dress (up) as (someone or something) f. birinin/bir şeyin kılığına girmek
dress (up) as (someone or something) f. birini/bir şeyi giydirmek
dress (up) as (someone or something) f. birini/bir şeyi başka bir kılığa sokmak
dress (up) as (someone or something) f. birini/bir şeyi başka birinin/bir şeyin kılığına sokmak
dress (up) as someone or something f. birisi/bir şey gibi giyinmek
dress (up) as someone or something f. birinin/bir şeyin kılığına girmek
stock something (up) with something f. bir şeyi/bir yeri bir ürünle doldurmak
stock something (up) with something f. bir şeye/bir yere bir ürün stoklamak
stock something (up) with something f. bir şeye/bir yere bir ürünün stokunu yapmak
stick something up f. bir şeyi görünür bir yere yapıştırmak
stick something up f. bir şeyi görünür bir yere tutturmak/iliştirmek
stick something up f. bir şeyi görünür bir yere iğnelemek/zımbalamak
stick something up f. bir şeyi havaya kaldırmak
stick something up f. bir şeyi havada tutmak
face up (to someone or something) f. (biriyle/bir şeyle) yüzleşmek
face up (to someone or something) f. (birinin/bir şeyin) karşısına çıkmak
face up (to someone or something) f. (biriyle/bir şeyle) yüz yüze gelmek
fit (someone or something) up with (something) f. (birine/bir şeye) gerekli ekipmanı vermek/sağlamak
fit (someone or something) up with (something) f. (birine/bir şeye) uygun ekipman sağlamak