Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
speaking!
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"speaking!"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 245 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
speaking
i.
tekellüm
2
Genel
speaking
i.
konuşma
3
Genel
public speaking
i.
kamuya yönelik konuşma
4
Genel
scientifically speaking
i.
bilimsel olarak konuşmak gerekirse
5
Genel
way of speaking
i.
söyleyiş
6
Genel
speaking
i.
söyleme
7
Genel
generally speaking
i.
genel anlamda
8
Genel
speaking speed
i.
konuşma hızı
9
Genel
english speaking countries
i.
ingilizce konuşan ülkeler
10
Genel
french-speaking west
i.
fransızca konuşulan batı
11
Genel
speaking skill
i.
konuşma becerisi
12
Genel
time of speaking
i.
konuşma zamanı
13
Genel
time of speaking
i.
konuşma anı
14
Genel
arabic-speaking countries
i.
arapça konuşulan ülkeler
15
Genel
loosely speaking
i.
geniş anlamda konuşma
16
Genel
loosely speaking
i.
detaya girmeden konuşma
17
Genel
listening and speaking
i.
dinleme ve konuşma
18
Genel
style of speaking
i.
konuşma üslubu
19
Genel
style of speaking
i.
konuşma biçimi
20
Genel
manner of speaking
i.
konuşma üslubu
21
Genel
manner of speaking
i.
konuşma biçimi
22
Genel
selective speaking
i.
seçici konuşma
23
Genel
evil speaking
i.
başkaları hakkında kötü konuşma
24
Genel
a speaking acquaintance
i.
selamdan öteye geçmeyen tanışıklık
25
Genel
a speaking acquaintance
i.
tanışıklığı olma
26
Genel
home-speaking
i.
doğrudan, etkili ve ikna edici konuşma
27
Genel
plain speaking
i.
açık konuşma
28
Genel
public speaking
i.
topluluk önünde konuşma
29
Genel
public speaking
i.
hatiplik
30
Genel
public speaking
i.
retorik
31
Genel
public speaking
i.
etkili konuşma sanatı
32
Genel
stop speaking
f.
susmak
33
Genel
be on speaking terms with
f.
biriyle selamlaşıp konuşmak
34
Genel
not to be on speaking terms
f.
küsüşmek
35
Genel
be on speaking terms
f.
konuşmak
36
Genel
excel at public speaking
f.
topluluk/insanların/kalabalık önünde hitabeti/konuşma yapmakta iyi/olmak
37
Genel
be good at public speaking
f.
topluluk/insanların/kalabalık önünde hitabeti/konuşma yapmakta iyi/olmak
38
Genel
be not on speaking terms
f.
biriyle dargın olmak
39
Genel
be not on speaking terms
f.
biriyle küs olmak
40
Genel
can't help speaking highly of something/someone all the time
f.
anlata anlata bitirememek
41
Genel
to never stop speaking highly of something/someone
f.
anlata anlata bitirememek
42
Genel
be on speaking terms
f.
birbirini az tanımak
43
Genel
be on speaking terms
f.
merhaba-merhaba düzeyinde olmak
44
Genel
speaking
s.
dokunaklı
45
Genel
speaking
s.
etkileyici
46
Genel
speaking
s.
canlı
47
Genel
speaking
s.
akıcı
48
Genel
evil-speaking
s.
kötüleyen
49
Genel
french-speaking
s.
fransızca konuşan
50
Genel
french-speaking
s.
fransızca konuşulan
51
Genel
speaking
s.
konuşan
52
Genel
speaking
s.
berrak
53
Genel
portuguese speaking
s.
portekizce konuşan
54
Genel
non-turkish speaking
s.
türkçe konuşamayan
55
Genel
non-turkish speaking
s.
türkçe konuşmayan
56
Genel
russian-speaking
s.
rusça konuşan
57
Genel
russian-speaking
s.
rusça konuşulan
58
Genel
english-speaking
s.
ingilizce konuşabilen
59
Genel
english-speaking
s.
ingilizce bilen
60
Genel
kannada-speaking
s.
kannada dilini konuşabilen
61
Genel
japanese-speaking
s.
japonca konuşan
62
Genel
japanese-speaking
s.
japonca bilen
63
Genel
livonian-speaking
s.
livonyaca konuşabilen
64
Genel
plain-speaking
s.
açık konuşan
65
Genel
plain-speaking
s.
dobra konuşan
66
Genel
plain-speaking
s.
içten
67
Genel
plain-speaking
s.
samimi
68
Genel
german-speaking
s.
almanca konuşan
69
Genel
italian-speaking
s.
italyanca konuşabilen
70
Genel
oscan-speaking
s.
oscan dilini konuşabilen
71
Genel
siouan-speaking
s.
siyu dilini bilen
72
Genel
siouan-speaking
s.
siyu dilini konuşan
73
Genel
siouan-speaking
s.
siyu dilinde iletişim kuran
74
Genel
slow-speaking
s.
yavaş konuşan
75
Genel
broadly speaking
zf.
genellikle
76
Genel
anatomically speaking
zf.
anatomik olarak konuşursak
77
Genel
broadly speaking
zf.
kabaca
78
Genel
strictly speaking
zf.
kurallara bakılırsa
79
Genel
broadly speaking
zf.
yaklaşık
80
Genel
frankly speaking
zf.
açıkçası
81
Genel
in a manner of speaking
zf.
sözün gelişi
82
Genel
in a manner of speaking
zf.
sözgelişi
83
Genel
in a manner of speaking
zf.
bir anlamda
84
Genel
strictly speaking
zf.
açıkçası
85
Genel
in a manner of speaking
zf.
bir manada
86
Genel
strictly speaking
zf.
aslında
87
Genel
strictly speaking
zf.
gerçekte
88
Genel
properly speaking
zf.
gerçekte
89
Genel
properly speaking
zf.
aslında
90
Genel
speaking of which
zf.
tesadüfen
91
Genel
speaking of which
zf.
bu arada
92
Genel
concretely speaking
zf.
fiziksel anlamda konuşursak
93
Genel
frankly speaking
zf.
doğrusu
94
Genel
strictly speaking
zf.
doğrusu
95
Genel
speaking of
ed.
demişken
96
Genel
speaking of
ed.
tam sözederken
97
Genel
speaking of
ed.
bahsederken
98
Genel
speaking
ünl.
olarak konuşmak gerekirse
Phrases
99
İfadeler
speaking as someone
expr.
yapmış/yaşamış biri olarak
100
İfadeler
speaking as someone
expr.
bu konudaki deneyimlerine/tecrübelerine göre
101
İfadeler
frankly speaking
expr.
açık söylemek gerekirse
102
İfadeler
strictly speaking
expr.
aslını söylemek gerekirse
103
İfadeler
properly speaking
expr.
aslını söylemek gerekirse
104
İfadeler
speaking of
expr.
bundan hazır söz etmişken
105
İfadeler
speaking for myself
expr.
bence
106
İfadeler
speaking quite candidly
expr.
dürüstçe söylemem gerekirse
107
İfadeler
speaking candidly
expr.
doğruyu söylemek gerekirse
108
İfadeler
strictly speaking
expr.
doğrusunu söylemek gerekirse
109
İfadeler
speaking quite candidly
expr.
dürüstçe söylemek gerekirse
110
İfadeler
speaking candidly
expr.
dürüstçe söylemek gerekirse
111
İfadeler
frankly speaking
expr.
dürüst olmak gerekirse
112
İfadeler
speaking of
expr.
demişken
113
İfadeler
speaking candidly
expr.
dürüstçe söylemem gerekirse
114
İfadeler
speaking quite candidly
expr.
doğruyu söylemek gerekirse
115
İfadeler
speaking of
expr.
gelince
116
İfadeler
speaking of
expr.
hazır bahsetmişken
117
İfadeler
speaking of
expr.
konusu açılmışken
118
İfadeler
speaking of
expr.
lafı açılmışken
119
İfadeler
speaking of
expr.
lafı gelmişken
120
İfadeler
roughly speaking
expr.
kabaca söylemek gerekirse
121
İfadeler
speaking of
expr.
söz bundan açılmışken
122
İfadeler
speaking of
expr.
sözü gelmişken
123
İfadeler
in a manner of speaking
expr.
tabiri caizse
124
İfadeler
commercially speaking
expr.
ticari anlamda
125
İfadeler
speaking of
expr.
-den bahsetmişken
126
İfadeler
speaking of
expr.
-e gelince
127
İfadeler
speaking of which
expr.
yeri gelmişken
128
İfadeler
in a manner of speaking
expr.
yerinde söylemek gerekirse
Colloquial
129
Konuşma Dili
figuratively speaking
zf.
mecazen
130
Konuşma Dili
strictly speaking
expr.
aslına bakarsan
131
Konuşma Dili
speaking of this
expr.
bundan söz etmişken
132
Konuşma Dili
strictly speaking
expr.
doğrusunu istersen
133
Konuşma Dili
in a matter of speaking
expr.
deyim yerindeyse
134
Konuşma Dili
speaking of which
expr.
hazır lafı açılmışken
135
Konuşma Dili
whom am I speaking to?
expr.
kimle görüşüyorum?
136
Konuşma Dili
speaking for myself
expr.
kendi adıma
137
Konuşma Dili
to whom am I speaking?
expr.
kiminle görüşüyorum?
138
Konuşma Dili
with whom am I speaking?
expr.
kimle görüşüyorum?
139
Konuşma Dili
whom am I speaking with?
expr.
kiminle görüşüyorum?
140
Konuşma Dili
in a manner of speaking
expr.
öyle de denebilir
141
Konuşma Dili
whom am I speaking with?
expr.
kimle görüşüyorum?
142
Konuşma Dili
figuratively speaking
expr.
mecazen söylersek
143
Konuşma Dili
with whom am I speaking?
expr.
kiminle görüşüyorum?
144
Konuşma Dili
speaking for myself
expr.
kendim için konuşursam
145
Konuşma Dili
to whom am I speaking?
expr.
kimle görüşüyorum?
146
Konuşma Dili
speaking for myself
expr.
kendim için konuşacak olursam
147
Konuşma Dili
whom am I speaking to?
expr.
kiminle görüşüyorum?
148
Konuşma Dili
speaking for oneself
expr.
kendi için konuşacak olursa
149
Konuşma Dili
speaking for oneself
expr.
birine göre
150
Konuşma Dili
speaking for oneself
expr.
kendi adına
151
Konuşma Dili
speaking of (something)
expr.
(bir şey) demişken
152
Konuşma Dili
speaking of (something)
expr.
(bir şeyden) konu açılmışken
153
Konuşma Dili
speaking of (something)
expr.
(bir şeyden) bahsetmişken
154
Konuşma Dili
speaking of (something)
expr.
(bir şeyle) ilgili olarak
155
Konuşma Dili
speaking of (something)
expr.
(bir şey) konusunda
Idioms
156
Deyim
be not on speaking terms (with someone)
f.
birine dargın/küskün olmak
157
Deyim
be on speaking terms (with somebody)
f.
(biriyle) tanış olmak
158
Deyim
be on speaking terms (with somebody)
f.
(biriyle) merhaba-merhaba düzeyinde olmak
159
Deyim
be on speaking terms (with somebody)
f.
(birini) az tanımak
160
Deyim
be on speaking terms (with somebody)
f.
(biriyle) selamlaşma düzeyinde tanışmak
161
Deyim
be on speaking terms (with somebody)
f.
(biriyle) barışmak
162
Deyim
be on speaking terms (with somebody)
f.
(biriyle) tekrar konuşmaya başlamak
163
Deyim
be on speaking terms (with somebody)
f.
(biriyle) muhabbeti olmak
164
Deyim
be speaking out of both sides of (one's) mouth
f.
ikili oynamak
165
Deyim
be speaking out of both sides of (one's) mouth
f.
iki tarafı da idare etmek
166
Deyim
be speaking out of both sides of (one's) mouth
f.
iki tarafı birden idare etmek
167
Deyim
speaking quite frankly
expr.
dürüst olmak gerekirse
168
Deyim
on speaking terms
expr.
(biriyle) selamlaşıp konuşan
169
Deyim
on speaking terms
expr.
(birbiriyle) tanış
170
Deyim
on speaking terms
expr.
merhaba-merhaba düzeyinde
171
Deyim
on speaking terms
expr.
(birbirini) az tanıyan
172
Deyim
on speaking terms
expr.
barışmış
173
Deyim
relatively speaking
expr.
nispeten
174
Deyim
relatively speaking
expr.
ortalama olarak
175
Deyim
relatively speaking
expr.
görece
176
Deyim
relatively speaking
expr.
diğerlerine nazaran
Speaking
177
Konuşma
roughly speaking
i.
aşağı yukarı
178
Konuşma
they aren't on speaking terms
expr.
araları açık
179
Konuşma
frankly speaking
expr.
açıkcası
180
Konuşma
frankly speaking
expr.
açık konuşmak gerekirse
181
Konuşma
speaking of which
expr.
aklıma gelmişken
182
Konuşma
personally speaking
expr.
bana kalırsa
183
Konuşma
I wouldn't be speaking to you if I had another choice
expr.
başka seçeneğim olsa sizinle konuşmazdım
184
Konuşma
personally speaking
expr.
kişisel konuşuyorum
185
Konuşma
speaking of which
expr.
laf arasında
186
Konuşma
you have no idea who you are speaking with
expr.
kiminle konuştuğunun farkında değilsin
187
Konuşma
why have you stopped speaking?
expr.
neden sustun?
188
Konuşma
who am I speaking with?
expr.
kiminle görüşüyorum?
189
Konuşma
who am I speaking with?
expr.
kiminle konuşuyorum?
190
Konuşma
personally speaking
expr.
kanımca
191
Konuşma
speaking of
expr.
konu açılmışken
192
Konuşma
concretely speaking
expr.
somut olarak konuşursak
193
Konuşma
we were speaking of you
expr.
sizden bahsediyorduk
194
Konuşma
I'm speaking from experience
expr.
tecrübe konuşuyor burada
195
Konuşma
technically speaking
expr.
teknik olarak konuşursak
196
Konuşma
technically speaking
expr.
teknik olarak konuşmak gerekirse
Trade/Economic
197
Ticaret/Ekonomi
public speaking
i.
kamuya yönelik konuşma
Politics
198
Siyasal
public speaking
i.
halka hitap etme
199
Siyasal
english-speaking countries
i.
ingilizcenin konuşulduğu ülkeler
200
Siyasal
english-speaking countries
i.
ingilizce konuşulan ülkeler
201
Siyasal
speaking ban
i.
konuşma yasağı
202
Siyasal
the cooperation council of turkish speaking states
i.
türk dili konuşan ülkeler işbirliği konseyi
203
Siyasal
cooperation council of turkic speaking states-turkic council
i.
türk devletleri teşkilatı
Institutes
204
Kurum/Kuruluş
the parliamentary assembly of turkish-speaking countries
i.
türk dili konuşan ülkeler parlamenter asamblesi
205
Kurum/Kuruluş
parliamentary assembly of turkic speaking countries
i.
türk dili konuşan ülkeler parlamenter asamblesi (turkpa)
Technical
206
Teknik
speaking tube
i.
kumanda borusu
207
Teknik
speaking plant approach
i.
konuşan bitki yaklaşımı
208
Teknik
speaking plant
i.
konuşan bitki
Computer
209
Bilgisayar
pause speaking
expr.
konuşmayı duraklat
210
Bilgisayar
stop speaking
expr.
konuşmayı durdur
211
Bilgisayar
stop speaking
expr.
konuşmayı bitir
212
Bilgisayar
resume speaking
expr.
konuşmayı sürdür
213
Bilgisayar
stop speaking
expr.
seslendirmeyi durdur
Construction
214
İnşaat
speaking funnel
i.
konuşma borusu
215
İnşaat
speaking tube
i.
konuşma borusu
Aeronautic
216
Havacılık
this is the captain speaking
i.
kaptanınız konuşuyor
Marine
217
Denizcilik
speaking pipe
i.
kumanda borusu
218
Denizcilik
speaking tube
i.
kumanda borusu
219
Denizcilik
speaking pipe
i.
mükaleme borusu
220
Denizcilik
speaking tube
i.
mükaleme borusu
Psychology
221
Psikoloji
speaking in tongues
i.
hayali konuşma
222
Psikoloji
speaking in tongues
i.
olmayan ya da bilmediğiniz bir dilde anlamsız ya da anlamını bilmediğiniz sözcükler sarf etme
223
Psikoloji
speaking in tongues
i.
tam anlamıyla anlaşılamayan konuşma
Social Sciences
224
Sosyal Bilimler
bantu-speaking
s.
bantuca konuşan
225
Sosyal Bilimler
bantu-speaking
s.
bantuca konuşan halka ait
226
Sosyal Bilimler
bantu-speaking
s.
bantuca konuşan halka dair
Education
227
Eğitim
advanced speaking class
i.
ileri seviye konuşma sınıfı
228
Eğitim
speaking skill
i.
konuşma beceresi
Linguistics
229
Dilbilim
teaching speaking
i.
konuşma öğretimi
230
Dilbilim
speaking test
i.
konuşma sınavı
231
Dilbilim
ethnography of speaking
i.
konuşma kullanım bilgisi
232
Dilbilim
turkic-speaking
s.
türk dillerini konuşabilen
233
Dilbilim
icelandic-speaking
s.
izlandaca konuşabilen
234
Dilbilim
gaelic-speaking
s.
galce konuşabilen
235
Dilbilim
samoyedic-speaking
s.
samoyed dilini konuşabilen
236
Dilbilim
finno-ugric-speaking
s.
fin-ugor dili konuşan
237
Dilbilim
flemish-speaking
s.
flamanca konuşan
238
Dilbilim
flemish-speaking
s.
flamanca konuşabilen
239
Dilbilim
flemish-speaking
s.
flamanca bilen
240
Dilbilim
flemish-speaking
s.
flamanca iletişim kurabilen
241
Dilbilim
semitic-speaking
s.
sami dili konuşan
Music
242
Müzik
choral speaking
i.
şiir dinletisi
243
Müzik
choral speaking
i.
koro dinletisi
244
Müzik
choral speaking
i.
toplu okuma
Modern Slang
245
Modern Argo
am I speaking chinese?
expr.
ben çince mi konuşuyorum? (biri söylediklerini anlamadığında şaka yollu sorulan bir soru)
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of speaking!
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy