surprise! - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

surprise!

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"surprise!" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 194 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
surprise i. şaşkınlık
surprise i. sürpriz
take by surprise f. gafil avlamak
surprise f. şaşırtmak
General
surprise i. sürpriz
surprise wedding i. sürpriz nikah
surprise i. baskın
surprise wedding i. yıldırım nikahı
surprise i. hayret
great surprise i. hayret
great surprise i. büyük sürpriz
an ejaculation of surprise i. şaşırma nidası
surprise visitor i. sürpriz misafir
surprise party i. sürpriz parti
unwelcome surprise i. kötü sürpriz
bad surprise i. kötü sürpriz
a bad surprise i. kötü bir sürpriz
unpleasant surprise i. kötü sürpriz
surprise birthday party i. sürpriz doğum günü partisi
mid-week surprise i. hafta içi sürprizi
surprise gift i. sürpriz hediye
surprise ending i. sürpriz son
surprise egg i. sürpriz yumurta
element of surprise i. sürpriz unsuru
surprise raid i. sürpriz baskın
surprise i. gafil avlama
surprise i. umulmadık zamanda yakalama
surprise i. sürpriz içerikli turta
surprise i. sürpriz içerikli gösterişli yemek
surprise i. aniden beliren duygu
surprise i. bir kimseyi aniden ele geçiren duygu
surprise i. (ani saldırı sonucu gelişen) korku
surprise i. (ani saldırı sonucu gelişen) endişe
surprise i. beklenmedik şey
surprise i. umulmadık şey
surprise i. aniden gelişen şey
surprise i. ansızın gelişen durum
surprise [obsolete] i. ani duygu seli
surprise [obsolete] i. ani hastalık
surprise [obsolete] i. aniden hastalanma
surprise party i. beklenmedik etkinlik
surprise party i. kötü sürpriz
surprise party i. şaşırtıcı şey
surprise party i. hayrete düşüren şey
surprise f. birine sürpriz yapmak
take someone by surprise f. birini gafil avlamak
take someone by surprise f. baskın yaparak birini yakalamak
surprise f. hayrete düşürmek
take by surprise f. baskın yapmak
surprise one f. garibine gitmek
surprise f. hayret ettirmek
surprise f. birini gafil avlamak
surprise f. bir yere baskın yapmak
surprise f. sürpriz yapmak
surprise f. birini şaşırtmak
take someone by surprise f. birini çok şaşırtmak
surprise f. şaşırtmak
make a surprise attack f. baskın düzenlemek
not surprise f. şaşırmamak
cause surprise f. şaşkınlık yaratmak
cause surprise f. şaşkınlığa sebebiyet vermek
cause surprise f. şaşkınlığa sebep olmak
take by surprise f. şaşırtmak
surprise f. hayret uyandırmak
surprise f. şaşkınlık uyandırmak
cause surprise f. hayret uyandırmak
cause surprise f. şaşkınlık uyandırmak
surprise f. baskın yapmak
give a surprise f. sürpriz yapmak
hide one's surprise f. şaşkınlığını gizlemek
take by surprise f. sürpriz yapmak
surprise f. esir almak
surprise f. aniden saldırmak
surprise f. birden hücum etmek
surprise f. birden üstüne atlamak
surprise f. ifşa etmek
surprise f. açığa çıkarmak
surprise f. duyurmak
surprise f. gün yüzüne çıkarmak
surprise f. ihanet etmek
surprise f. kandırmak
surprise f. beklenmedik bir duruma yol açmak
surprise f. ansızın bulmak
surprise f. ansızın keşfetmek
surprise f. ansızın karşılaşmak
surprise f. ansızın denk gelmek
surprise [obsolete] f. el koymak
surprise [obsolete] f. ele geçirmek
surprise [obsolete] f. etkisi altına almak
surprise [obsolete] f. sarmalamak
surprise [obsolete] f. gasp etmek
surprise s. ani
surprise s. beklenmedik
surprise s. ansızın gelişen
surprise s. umulmadık
surprise s. umulmayan
to her surprise zf. meğer
in surprise zf. şaşkın şaşkın
to his surprise bağ. ki
to her surprise bağ. meğerse
to her surprise bağ. ki
to his surprise bağ. meğer
to his surprise bağ. meğerse
Phrasals
surprise with f. ile şaşırtmak
surprise with f. ile sürpriz yapmak
surprise by f. ile şaşırtmak
surprise (one) by (doing) (something) f. (bir şey yaparak birini) şaşırtmak
surprise (one) with (something) f. (birini bir şeyle) şaşırtmak
Phrases
to my surprise expr. hayrettir ki
to the surprise of somebody expr. hayrete düşürerek
to my surprise expr. meğer
to my surprise expr. meğerse
to my surprise expr. ki
to the surprise of somebody expr. şaşkına çevirerek
make it no surprise expr. şaşırtıcı gelmemek
Colloquial
air of surprise i. şaşkınlık
surprise birthday i. sürpriz doğum günü
an unpleasant surprise i. tatsız bir sürpriz
make a surprise visit f. sürpriz bir ziyaret yapmak
to his surprise expr. aksine
surprise me expr. şaşırt beni
quelle surprise exclam. bu ne sürpriz
surprise, surprise exclam. aman ne şaşırtıcı
surprise, surprise exclam. ne büyük sürpriz
surprise, surprise exclam. bil bakalım ne oldu
Idioms
element of surprise i. gafil avlama
element of surprise i. ummadığı bir anda yapma
element of surprise i. ummadığı/beklemediği anda şaşırtma
element of surprise i. boş bir anını yakalama
element of surprise i. boşluğuna getirme
element of surprise i. hazırlıksız yakalama
take someone by surprise f. birini gafil avlamak
catch someone by surprise f. birini şaşırtmak
take someone by surprise f. birini şaşırtmak
catch someone by surprise f. birini gafil avlamak
take someone by surprise f. gafil avlamak
take by surprise f. gafil avlamak
surprise on the upside f. iyi anlamda şaşırtmak
surprise on the downside f. kötü anlamda şaşırtmak
come as no surprise f. sürpriz olmamak
be in for a surprise f. sürprizlere hazırlıklı olmak
be in for a surprise f. sürprizler yaşayacağı kesin olmak
be in for a surprise f. umulmadık şeyler yaşayacağı kesin olmak
be in for a surprise f. sarsıcı/şaşırtıcı şeyler yaşayacağı kesin olmak
be in for a surprise f. olumsuz şeyler yaşayacağı kesin olmak
be taken by surprise f. gafil avlanmak
be taken by surprise f. hazırlıksız yakalanmak
be taken by surprise f. sürpriz olmak
be taken by surprise f. şaşırmak
be taken by surprise f. savunmasız yakalanmak
catch (one) by surprise f. (birini) gafil avlamak
catch (one) by surprise f. (birini) şaşırtmak
catch (one) by surprise f. (birini) hazırlıksız yakalamak
Speaking
it wouldn't surprise me expr. beni şaşırtmaz
what a pleasant surprise expr. bu ne güzel bir sürpriz
what a surprise this is expr. bak sen şu sürprize
what a surprise expr. bu ne sürpriz
what a nice surprise! expr. bu ne güzel sürpriz!
it's quite a surprise expr. büyük sürpriz oldu
it wouldn't surprise me expr. benim için sürpriz olmaz
I love surprise parties expr. ben sürpriz partileri severim
you surprise me sometimes expr. bazen beni şaşırtıyorsun
wouldn't surprise me expr. beni şaşırtmazdı
it took me by surprise expr. gafil avlandım
it took them by surprise expr. onları şaşkınlığa düşürdü
what a pleasant surprise expr. ne hoş bir sürpriz
it took them by surprise expr. onları şaşırttı
what a nice surprise expr. ne hoş bir sürpriz
what a lovely surprise expr. ne güzel bir sürpriz
what a lovely surprise expr. ne hoş bir sürpriz
we got a surprise for you expr. sana bir sürprizimiz var
surprise me expr. şaşırt beni
I have a surprise for you expr. sana bir sürprizim var
what a nice surprise to see you here expr. seni burada görmek ne hoş sürpriz
what a nice surprise to see you here expr. seni burada görmek ne hoş bir sürpriz
it should come as no surprise that expr. sürpriz sayılmamalıdır ki
it took me by surprise expr. şaşırttı beni
Politics
october surprise i. başkanlık seçiminden kısa süre sonra gerçekleşip sonuçları etkileyen büyük olay
Statistics
surprise index i. sürpriz indeksi
Chemistry
surprise dosage attack i. aşırı dozda saldırı
Geography
surprise i. nebraska eyaletinde yerleşim yeri
surprise i. arizona eyaletinde şehir
Military
counter-surprise military system i. askeri mukabil baskın sistemi
surprise attack i. ani saldırı
surprise landing i. baskın çıkarması
surprise i. baskın
surprise development i. baskın tarzında yayılma
surprise landing i. baskın indirmesi
surprise raid i. baskın tarzında akın
surprise attack i. baskın taarruzu
surprise attack i. sürpriz saldırı
surprise s. baskın tarzında
Archaic
surprise f. esir almak
surprise f. tutuklamak