tarak - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

tarak



"tarak" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 33 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
tarak comb i.
General
tarak cockle i.
tarak drag i.
tarak doffer i.
tarak rake i.
tarak dredger i.
tarak scallop i.
tarak harrow i.
tarak scollop i.
tarak dredge i.
tarak comb i.
tarak card i.
tarak kemb [dialect] i.
tarak scoot i.
Technical
tarak comb i.
tarak card i.
tarak comber i.
tarak dredging machine i.
tarak finger plate i.
tarak dredging shovel i.
Textile
tarak weaver's reed i.
tarak crest i.
tarak comber i.
tarak harrow i.
tarak hackle i.
tarak doffer i.
tarak slaie i.
Medical
tarak pecten i.
Gastronomy
tarak pilgrim scallop i.
tarak clam i.
Zoology
tarak scallop i.
tarak queenie [uk] i.
tarak fan shell i.

"tarak" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 224 sonuç

Türkçe İngilizce
General
tarak ayaklı örümcek comb footed spider i.
dev tarak giant scallop i.
tarak (istiridye benzeri canlı) scollop i.
tarak ağlı tekne trawler i.
tarak dikeni teazel i.
tarak kabuğu scallop i.
tarak dişi tooth of a comb i.
emici tarak suction dredge i.
tarak kabuğu scollop i.
tarak döküntüsü comber waste i.
tarak dişi tine i.
tarak makinası dredge i.
tarak kabuğu cockleshell i.
kaba tarak teazel i.
tarak kabuğu şeklinde oya scallop i.
tarak dubası dredge i.
kovalı tarak ladder dredger i.
tarak gemisi dredge i.
tarak (istiridye benzeri canlı) scallop i.
emici tarak sucking dredge i.
tarak makinesi dredger i.
tarak şekilli dentation i.
tarak (istridye benzeri canlı) toplayan kimse scalloper i.
tarak (istridye benzeri canlı) toplama eylemi scalloping i.
tarak dişi dent i.
ince dişli tarak fine-toothed comb i.
tarak ağlı balıkçı teknesi trawler i.
kuyruklu tarak tail comb i.
tarak tezgahı carder i.
tarak kabuğu cockle i.
tarak makinesi couloir i.
tarak çizgisi dragline i.
(tarak vb) tutma yeri handle side i.
afro saça takılan tarak afro-comb i.
ince dişli tarak toothcomb i.
tarak toka tuck comb i.
başın arkasına süs amaçlı takılan uzun dişli geniş tarak tucking-comb i.
başın arkasına süs amaçlı takılan uzun dişli geniş tarak back comb i.
genellikle beyaz renkli olup tarak kısmında zıt renkten deri bir şerit bulunan gündelik bir ayakkabı saddle shoe i.
tarak tırmık brush harrow i.
çelik dişli tarak gill i.
ayakkabının, çorabın tarak kemikleri üzerindeki kısmı instep i.
saç toplamak için kullanılan tarak benzeri dekoratif nesne comb i.
dişleri uzun ve geniş aralıklı tarak pick i.
sık dişli tarak fine-toothed comb i.
gücü takımlarında tarak dişi gear [obsolete] i.
tarak kabuğunda fırınlamak scallop f.
tarak vurmak comb f.
tarak kabuğu şeklinde kesmek scallop f.
tarak kabuğu şeklinde yapmak scallop f.
tarak kabuğu şeklinde süslemek scallop f.
tarak makinesi kullanmak dredge f.
(tarak veya tırmığa) diş yapmak teethe [dialect] f.
tarak kabuğu şeklinde kesmek scollop f.
tarak kabuğunda fırınlamak scollop f.
(maçuna, tarak gemisi) sabit tutmak spud f.
(maçuna, tarak gemisi) kazıklar ile demirlemek spud f.
tarak şeklinde dentate s.
tarak gibi comblike s.
tarak şeklinde combed s.
tarak dişi gibi çıkıntıları olan comb-like s.
tarak ile ilgili pectinal [obsolete] s.
tarak kabuğuna benzer pectiniform s.
tarak kabuğumsu pectiniform s.
tarak gibi combwise [rare] zf.
tarak anlamı veren bir ön ek cteno- ök.
tarak anlamı veren bir ön ek cten- ök.
Phrases
öyle başa böyle tarak if you can't do the time, don't do the crime expr.
Proverb
kel başa şimşir tarak he wears a ten dollar hat on a five cent head
kel başa şimşir tarak he wears a $10 hat on a five-cent head
Colloquial
saça parmak ve tarak kullanarak verilen dalga finger wave i.
Idioms
kel başa şimşir tarak a bald head and boxwood comb do not go together i.
kel başa şimşir tarak a square peg in a round hole i.
Industry
(tarak yapımında kullanılan) ince bir eğe çeşidi found i.
Technical
çift çeneli tarak clamshell bucket i.
çift çeneli kovalı tarak grapple dredger i.
çift çeneli kovalı tarak grab dredger i.
dubalı tarak floating dredge i.
direkli tarak kepçesi stanchion dredger ladle i.
dipten boşaltmalı tarak hopper dredger i.
emici tarak suction dredge i.
esnek tarak garnitür telleri flexible card clothing wires i.
excavator kepçeli tarak ekskavatörü bucket ladder i.
hidrolik tarak hydraulic dredger i.
ince tarak fine lines i.
ince tarak tezgahı fine drawer i.
kaba tarak ruffer i.
kesici uçlu tarak cutter-dredger i.
kepçeli tarak ekskavatörü bucket ladder excavator i.
kendiliğinden hareket etme kapasitesine sahip tarak gemisi self-propelled dredge i.
kepçeli tarak power shovel i.
kepçeli tarak makinesi dipper dredger i.
kesici-emici tarak suction-cutter dredge i.
kovalı tarak ladder dredger i.
kovalı tarak makinesi bucket dredger i.
kovalı tarak bucket chain dredger i.
kovalı tarak bucket excavator i.
kovalı tarak bucket dredge i.
kovalı tarak gemisi bucket dredger i.
on-line tarak makinesi online card i.
tarak oluşumu scalloping i.
tarak süzgeç comb filter i.
tarak dubası dredger i.
tarak makinesi carding engine i.
tarak kepçesi dredging bucket i.
tarak kova zinciri pitch chain i.
tarak makinesi carding machine i.
tarak silindiri doffing cylinder i.
tarak kepçesi dredger bucket i.
tarak makinesinde taraklama işlemini gerçekleştiren silindir carding roller i.
tarak oluşumu earing i.
tarak süzgeci comb filter i.
tarak gemisi dredger i.
tarak anten comb antenna i.
tarak makinesi carder i.
tarak kovası dredging ladder i.
tarak kovası dredging bucket i.
tarak pompası dredge pump i.
tarak ustabaşısı dredgemaster i.
tarak makinesi dredging machine i.
tarak sıva scraped rendering i.
yapağı tarak makinesi ratteening machine i.
genellikle ayakkabıya zıt renkli olup tarak kısmında bulunan deri bir şerit süs saddle i.
tarak makinesinde kullanılan santrifüj pompa sand sucker i.
tarak dişini sivrileştiren alet pointer i.
(tarak gemisini demirlemek için kullanılan) dört sivri uçlu direk/kazık spud i.
a-frame baraj tarak gemisi ayağı spud i.
(tarak makinesinde) brizör squirrel i.
(tarak yapımında kullanılan) çift bıçaklı testere stadda i.
Electric
tarak süzgeç comb filter i.
tarak anten comb antenna i.
Mechanic
tarak makinesindeki tarakla kaplı iki silindirden biri urchin i.
tarak makinesinde taraklama işlemini gerçekleştiren silindir urchin i.
Textile
tarak makinesinin silindirini kaplamaya yarayan tel şeritler card clothing i.
dairesel tarak   circular comb i.
tarak makinesi carding engine i.
tarak makinesi dreging machine i.
tarak makinesi dredge i.
tarak makinesi carder i.
tarak makinesi combing machine i.
tarak şablonu card gauge i.
tarak makinesi comber i.
tarak şeridi carding sliver i.
tarak tülbenti card web i.
tarak ile liflerine ayrılmış ve eğirilmeye hazır uzun keten iplikleri line i.
keten lifini daha az paralel ipliklere ayıran çelik dişli tarak gill i.
yünü daha az paralel ipliklere ayıran tarak gill i.
tarak makinelerinin silindirlerini kaplayan yün veya kumaş malzeme clothing i.
tarak makinesinde, özellikle kamgarn kumaş yapımında, kullanılan uzun iplikçikli ve güçlü lifli bir yün combing i.
tarak makinesinde, özellikle kamgarn kumaş yapımında, kullanılan uzun iplikçikli ve güçlü lifli bir yün combing wool i.
(taramada) tarak dişinin uçlarını birbirine bağlayan enine çubuk crown i.
ara yün tarak makinesi intermediate i.
(üç farklı taraktan oluşan) yün tarak makineleri grubu set i.
(tarak makinesinin) üzerinde biriken lifleri temizlemek fettle f.
Construction
kepçeli tarak clamshell dredge i.
tarak izi pin rake i.
Automotive
tarak filtre disc filter i.
Traffic
tarak (köprü) shell i.
Marine
çift kepçeli tarak clamshell backet i.
tarak gemisi dredger i.
tarak gemisi barge i.
tarak gemisi hoy i.
tarak gemisi flatboat i.
tarak ağı atma trawling i.
tarak dubası dredger i.
tarak ağlı balıkçı gemisi trawler i.
tarak gemisi lighter i.
tarak makinesi ballast engine i.
tulumbalı tarak gemisi pump dredger i.
yüzer tarak gemisi floating dredge i.
tarak gemisi hopper i.
Mining
altın tarak makinesi gold dredge i.
Medical
tarak kemiği kırığı metatarsal fracture i.
tarak ayaklı comb footed s.
Anatomy
tarak kemiği metacarpus i.
tarak (ayak) instep i.
yamuk kemik tarak eklemi intercarpal joint i.
(el veya ayakta) tarak kemiği metapodiale i.
el bileğini oluşturan kemiklerden baş şeklinde çıkıntısı bulunup üçüncü el tarak kemiği ile eklem yapan kemik os capitatum i.
Gastronomy
büyük tarak scallop i.
Chemistry
tarak, düğme ve elektrik izolasyonu için kullanılan, kükürtle sertleştirilmiş plastik vulcanite i.
Biology
iki tarak uçlu bipectinate s.
iki tarak uçlu bipectinated s.
tarak yapılı pectinated s.
tarak anlamına gelen bir ön ek pectin- ök.
tarak anlamına gelen bir ön ek pectini- ök.
Marine Biology
yumuşak kabuklu tarak mya arenaria i.
yumuşak kabuklu tarak long-neck clam i.
yumuşak kabuklu tarak soft-shell clam i.
yumuşak kabuklu tarak steamer clam i.
yumuşak kabuklu tarak steamer i.
yumuşak kabuklu tarak long clam i.
yumuşak kabuklu tarak soft-shell clam i.
yumuşak kabuklu tarak razor clam i.
tarak kemikli balık pectinal i.
yumuşak kabuklu tarak soft clam i.
yumuşak kabuklu tarak soft-shell i.
Zoology
tarak ayaklı örümcek theridiid i.
tarak ayaklı örümceklerin içinde bulunduğu bir familya theridiidae i.
tarak antenli peygamberdeveleri empusidae i.
tarak parmaklı kertenkele acanthodactylus schreiberi i.
neredeyse tüm kuşların ve birçok sürüngenin gözlerinde bulunan, tarak dişlerini andıran pigmentli vasküler bir zar marsupium i.
tarak kabuğu fan shell i.
tarak familyasından olan bir çift kabuklu deniz yumuşakçası cinsi pecten i.
tarak familyasından olan yumuşakça pecten i.
tarak midyesigiller pectinidae i.
tarak midyesigiller family pectinidae i.
(solungaç) tarak yapılı pectinibranchiate s.
(solungaç) tarak yapılı pectinibranchian s.
Botanic
tarak otu teasle i.
keskin tarak şeklinde yüzgeçleri olan tüy yapraklı eğreltiotu cinsi rasp fern (doodia) i.
tarak otu goldseed i.
tarak otu dog's-tail grass i.
tarak otu goldseed i.
Agriculture
tarak tırmık bush harrow i.
kenevir veya darının tohumunu sapından ayıran özel tarak ripple i.
tarak tırmıkla sürmek bush-harrow f.
tarak benzeri dişli bir araçla tohumları ayıklamak ripple f.
Fishery
(istiridyelerin denizden çıkarılması için kullanılan) dişli ağızlı ağır demirden tarak oyster dredge i.
Religious
sihlerin din ve kültürlerinin sembolü olarak saçlarına taktıkları bir tarak kangha i.
Bookbindery
tarak spiral comb binding i.
Entomology
her bir arka ayağında tarak benzeri kıl sırası bulunan örümcek comb-footed spider i.
Modern Slang
afro veya çok kıvırcık saçlı insanların kullandığı tarak afro pick i.
Paleontology
tarak biçimli yaprakları olan karbonlu fosil bitkileri içeren bir cins pecopteris i.