wife - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

wife

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"wife" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 26 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
wife i. kocanın eşi
wife i. karı
wife i.
wife i. hanım
wife i. zevce
General
wife i. refika
wife i. kadın
wife i. karı
wife i. hanım
wife i. bayan
wife i. zevce
wife i. hatun
wife i. aile
wife i. hayat arkadaşı
wife i. avrat
wife i.
wife i. kan
wife i. eş (kadın)
wife i. satıcı
wife i. bakıcı
wife i. sorumlu
wife i. koruyucu
wife f. gelin almak
wife f. gelin vermek
wife f. evlenmek
Zoology
wife i. bir çift hayvanın dişisi

"wife" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 204 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
husband and wife i. karı koca
General
second wife i. kuma
one's wife i. kaşık düşmanı
fellow wife i. kuma
turbaned wife i. türbanlı eş
man and wife i. karı koca
brother's wife i. yenge
wife and children i. çoluk çocuk
common wife i. nikahsız eş
friend's wife i. yenge
ex-wife i. eski eş
husband-wife i. karı-koca
husband and wife i. karı-koca
wife beating i. koca dayağı
husband-to-wife violence i. koca dayağı
husband and wife i. koca ve karı
cheating wife i. eşini aldatan kadın
cheating wife i. kocasını aldatan kadın
trophy wife i. parası veya toplumdaki konumu nedeniyle yaşlı bir adamla evlendirilen genç kadın
co-wife i. kuma
governor's wife i. valinin eşi
loyal wife i. sadık eş
devoted wife i. sadık eş
ex wife i. önceki karısı/eşi
a woman's husband's brother's wife i. elti
late wife i. rahmetli (ölmüş) eş
dutch wife i. destek yastığı
dutch wife i. hamile destek yastığı
dutch wife i. uyku destek yastığı
auld wife [scottish] i. geveze yaşlı kadın
auld wife [scottish] i. dedikoducu yaşlı kadın
old wife i. geveze yaşlı kadın
old wife i. dedikoducu yaşlı kadın
auld wife [scottish] i. telaşlı ve gergin kimse
husband and wife fight i. karı koca tartışması
husband and wife fight i. karı koca kavgası
wife-swapping i. evli çiftlerin seks için geçici olarak eş değiştirmesi
wife-swapping i. eş değiştirme
butter wife i. tereyağı yapan kadın
butter wife i. tereyağı satan kadın
butter wife i. tereyağı satıcısı kadın
old wife i. dedikodu
old wife i. lakırdı
old wife i. gıybet
old wife i. dumanı önleyen baca külahı
sister wife i. kuma
wife abuse f. kadına işkence yapmak
separate from his wife f. karısından ayrılmak
take (a woman) to wife f. nikahına almak
suspect one’s husband/wife cheating f. (eşinin) aldattığından şüphelenmek
be charged with murdering his wife f. karısını öldürmekle suçlanmak
cheat on one's wife f. karısını aldatmak
remain faithful to his wife f. karısına bağlı kalmak
remain faithful to his wife f. karısına sadık kalmak
stay faithful to his wife f. karısına bağlı kalmak
stay faithful to his wife f. karısına sadık kalmak
separate from/divorce/split up with one's husband/wife/spouse f. eşinden ayrılmak
leave one’s wife for another woman f. başka bir kadın için karısını terk etmek
make a great wife f. (kocasına) harika bir eş olmak
live separated from his wife f. karısından ayrı yaşamak
live separated from his wife f. eşinden ayrı yaşamak
live apart from his wife f. karısından ayrı yaşamak
live apart from his wife f. eşinden ayrı yaşamak
cheat on his wife f. karısını aldatmak
mourn the death of one's wife f. karısının yasını tutmak
help his wife with the chores f. karısına ev işlerinde yardım etmek
wife-ridden s. kılıbık (koca)
Phrases
this is my wife expr. bu benim eşim
this is my wife expr. bu benim karım
the devil is beating his wife expr. gökkuşağı havası
the devil is beating his wife expr. hava güneşliyken yağmur yağması
Proverb
a good wife is a good prize expr. kişiyi vezir eden de karısı rezil eden de
a good husband makes a good wife evlilikte de ne ekersen onu biçersin
caesar's wife must be above suspicion sezar'ın karısı her türlü şüphenin üstünde olmalıdır
a cheerful wife is the joy of life neşeli bir eş hayatın mutluluğudur
a good husband makes a good wife karısından saygı ve sevgi bekleyen adam önce kendisi saygı ve sevgi göstermelidir
caesar's wife must be above suspicion. önde gelen birinin eşi güven vermelidir/kuşku yaratmamalıdır
Colloquial
my wife/husband i. benim eşim
starter wife i. ilk eş (özellikle zengin olmadan önce birlikte fedakarlıklara katlanan ve koca zengin olup gözü dışarıda olmaya başlayınca baştan savılan eş)
wife material i. evlenilecek kadın
my wife/husband expr. eşim
don’t cheat on your wife expr. karını aldatma
put my wife on the phone expr. karımı telefona ver
Idioms
the world and his wife i. bir sürü insan
all the world and his wife i. bir sürü insan
all the world and his wife i. tüm sosyete
caesar's wife i. şüphe götürmez kimse
caesar's wife i. şüphe duyulmaz kimse
caesar's wife i. her türlü şüpheden uzak kimse
caesar's wife i. çok güvenilir kimse
caesar's wife i. şüphe/kuşku yaratmayan kimse
caesar's wife i. ahlakı sorgulanmayacak kadın
give to wife f. evlilikle (bir kadını) almak
give to wife f. evlilikle (bir kadını) vermek
take a wife f. bir kadınla evlenmek
take a wife f. bir kadını nikahına almak
take to wife f. bir kadınla evlenmek
take to wife f. bir kadını karısı olarak almak
all the world and his wife expr. cümbür cemaat
the world and his wife expr. cümbür cemaat
all the world and his wife expr. herkes
the world and his wife expr. yediden yetmişe herkes
all the world and his wife expr. yediden yetmişe herkes
the devil is beating his wife expr. güneşli havada yağmur yağıyor
the devil is beating his wife expr. güneş varken yağmur yağıyor
the devil is beating his wife expr. hava güneşliyken yağmur yağıyor
the devil is meeting his wife expr. güneşli havada yağmur yağıyor
the devil is meeting his wife expr. güneş varken yağmur yağıyor
the devil is meeting his wife expr. hava güneşliyken yağmur yağıyor
caesar's wife expr. sezar'ın karısı
caesar's wife expr. sezar'ın karısı her türlü şüphenin üstünde olmalıdır
caesar's wife expr. önde gelen birinin eşi güven vermelidir/kuşku yaratmamalıdır
Speaking
my wife i. eşim (bayan)
my wife i. hanımım
my future wife/husband i. müstakbel eşim
my wife gets nervous when i'm held up expr. ben gecikince karım endişeleniyor
and so I pronounce you man and wife expr. ben de sizleri karı koca ilan ediyorum
i love my wife expr. ben karımı seviyorum
it was my wife who first brought me here expr. beni buraya ilk getiren kişi karımdı
how is your wife? expr. eşiniz nasıl?
my wife is in labor expr. eşim doğum sancısı çekiyor
would you be my wife? expr. eşim olur musun?
he is survived by his wife and four children expr. eşi hayattadır; ardında dört çocuk bırakmıştır
my wife is in labor expr. eşimin doğum sancısı başladı
it was a gift from my wife expr. karımdan hediye
I can't get my wife pregnant no matter how hard I try expr. ne kadar çabalasam da bir türlü karım hamile kalmıyor
are you telling me how to talk to my wife? expr. karımla nasıl konuşacağımı mı söylüyorsun?
that low-lying/good-for-nothing/piece of worthless junk/shit whom you call your husband/father/mother/wife expr. o karın/baban/annen/kocan olacak herif/kadın
his wife really is cheating on him expr. karısı gerçekten onu aldatıyor
my wife is in labor expr. karımın doğum sancısı başladı
how's the wife? expr. karın nasıl?
your wife loves you expr. karın seni seviyor
I have a very comfortable life with my wife expr. karımla da çok rahat bir hayatımız var
I can't get my wife pregnant no matter how hard I try expr. ne kadar çabalasam da bir türlü karımı hamile bırakamıyorum
I have a very comfortable life with my wife expr. karımla da çok rahat bir hayatım var
she's going to be my wife expr. o benim karım olacak
I live with my wife expr. karımla yaşıyorum
would you be my wife? expr. karım olur musun?
that low-lying/good-for-nothing/piece of worthless junk/shit who is supposed to be your husband/father/mother/wife expr. o kocan/baban/annen/karın olacak herif/kadın
my wife left me expr. karım beni terk etti
the woman that you call your wife expr. o karın olacak kadın
my wife is in labor expr. karımın doğum sancısı çekiyor
do you love your wife? expr. karını seviyor musun?
the woman that you call your wife expr. karın olacak kadın
my wife expr. karım
is your wife a jealous woman? expr. karın kıskanç bir kadın mıdır?
my wife and i got divorced expr. karım ve ben boşandık
how's your wife? expr. karın nasıl?
do you take her to be your wife? expr. onu karın olarak kabul ediyor musun?
the woman that you call your wife expr. karın olacak o kadın
I have to get back to my wife expr. karımın yanına dönmeliyim
I pronounce you husband and wife expr. sizi karı koca ilan ediyorum
I now pronounce you husband and wife expr. sizi karı koca ilan ediyorum
I now pronounce you man and wife expr. sizi karı koca ilan ediyorum
how's your wife? expr. (bir erkeğe) eşin nasıl?
how's the wife? expr. (bir erkeğe) eşin nasıl?
Trade/Economic
wife pension i. eş emekli maaşı
Law
rights of wife i. karının hakları
wife de facto i. temelsiz bir evlilik işlemiyle evli bulunan kadın
wife-beater i. eşini döven kimse
husband-wife privilege i. karı koca imtiyazı
husband-wife privilege i. karı koca gizliliği
husband-wife privilege i. eşlerin birbirlerine karşı ifade vermeye zorlanamaması
Textile
wife-beater i. atlet
Psychology
battered wife syndrome i. örselenmiş kadın sendromu
battered woman/wife syndrome i. şiddet görmüş kadın/eş sendromu
Marine Biology
old wife (enoplosus armatus) i. avustralya'da yaşayan levrek benzeri bir balık
pudding-wife i. florida ve brezilya'da yaşayan mavimsi ve bronz renkli bir çırçır balığı
old wife i. sarıgöz, tirsi balığı gibi çeşitli balıklara verilen yerel bir ad
old wife i. çeşitli tetik balıklarına verilen bir ad
old wife i. kraliçe tetik balığı
old wife i. kraliçe çütre balığı
old wife i. pompano familyasından olup ılık denizlerde yaşayan uzun kuyruk ve yüzgeçli bir balık
old wife i. abd'nin atlantik kıyısına özgü bir sarıağız balığı
old wife i. tirsi balığı
old wife i. ringa balığı
old wife i. atlantik menhaden balığı
old wife i. avustralya'ya özgü levrek benzeri bir balık
old wife i. çırçır balığı
old wife i. lapina
Zoology
old wife i. bir ördek
old wife i. telkuyruk
Social Sciences
tradwife (traditional wife) i. geleneksel eş
tradwife (traditional wife) i. geleneksel cinsiyet rollerine inanan ev hanımı eş
Religious
lot's wife i. (eski ahit'te) lut'un karısı
Slang
wife beater i. atlet
wife beater i. beyaz atlet
pimp of his own wife i. dümbük
a man who pimps his wife i. dümbük
wife beater i. eşini döven koca
a man who pimps his wife i. gavat
pimp of his own wife i. gavat
a man who pimps his wife i. kavat
pimp of his own wife i. kavat
wife swapping i. evli çiftlerin seks için geçici olarak eş değiştirmesi
wife swapping i. eş değiştirme
left-handed wife [obsolete] i. metres
left-handed wife [obsolete] i. dost
left-handed wife [obsolete] i. kapatma
wife up f. (bir kadınla) evlenmek
wife up f. karısı olarak almak
wife up f. (bir adamla) evlenmek
wife up f. karısı olmak
British Slang
wife-beater i. stella artois