|
Kategori |
Türkçe |
İngilizce |
|
Common Usage |
|
1 |
Yaygın Kullanım |
özel bir amaç için |
ad hoc zf.
|
|
2 |
Yaygın Kullanım |
özel bir amaç için kurulmuş |
ad hoc zf.
|
|
General |
|
3 |
Genel |
esas amaç |
essential objective i.
|
|
4 |
Genel |
makineler (belli bir amaç için kullanılan) |
apparatus i.
|
|
|
5 |
Genel |
büyük amaç (uzun zamandır güdülen) |
ambition i.
|
|
6 |
Genel |
büyük amaç (uzun zamandır güdülen) |
aspiration i.
|
|
7 |
Genel |
amaç doğrultusunda engelleri ve güçlükleri aşma azim ve kararlılığı |
achievement motive i.
|
|
8 |
Genel |
kötü bir amaç için yapılan büyü |
black magic i.
|
|
9 |
Genel |
aygıtlar (belli bir amaç için kullanılan) |
apparatus i.
|
|
10 |
Genel |
amaç (yasa) |
purview i.
|
|
11 |
Genel |
ortak bir amaç veya çıkarla bağlanan bir grup insan |
affinity group i.
|
|
12 |
Genel |
bir amaç için ayrılmış mal varlığı |
earmarked asset i.
|
|
13 |
Genel |
alt amaç |
subgoal i.
|
|
14 |
Genel |
amaç edinen |
aimer i.
|
|
15 |
Genel |
temel amaç |
main purpose i.
|
|
16 |
Genel |
temel amaç |
main objective i.
|
|
17 |
Genel |
kurumsal amaç |
corporate objective i.
|
|
18 |
Genel |
ana amaç |
main purpose i.
|
|
19 |
Genel |
ana amaç |
primary purpose i.
|
|
20 |
Genel |
ana amaç |
prime purpose i.
|
|
21 |
Genel |
temel amaç |
primary aim i.
|
|
22 |
Genel |
temel amaç |
chief goal i.
|
|
23 |
Genel |
temel amaç |
primary purpose i.
|
|
24 |
Genel |
temel amaç |
primary goal i.
|
|
25 |
Genel |
temel amaç |
main goal i.
|
|
26 |
Genel |
temel amaç |
main aim i.
|
|
27 |
Genel |
temel amaç |
chief aim i.
|
|
28 |
Genel |
öncelikli amaç |
primary purpose i.
|
|
29 |
Genel |
öncelikli amaç |
principal purpose i.
|
|
30 |
Genel |
öncelikli amaç |
main purpose i.
|
|
31 |
Genel |
öncelikli amaç |
prime purpose i.
|
|
32 |
Genel |
öncelikli amaç |
chief purpose i.
|
|
33 |
Genel |
amaç sahibi olma |
sense of purpose i.
|
|
34 |
Genel |
belirli bir amaç için ayrılmış arazi |
reserve i.
|
|
35 |
Genel |
ortak amaç |
common purpose i.
|
|
36 |
Genel |
esas amaç |
end-all i.
|
|
37 |
Genel |
sosyal amaç |
social purpose i.
|
|
38 |
Genel |
sosyal amaç |
social objective i.
|
|
39 |
Genel |
sosyal amaç |
social aim i.
|
|
40 |
Genel |
kutsal bir amaç |
a divine goal i.
|
|
41 |
Genel |
ulvi bir amaç |
a lofty aim i.
|
|
42 |
Genel |
özel bir amaç için üretilmiş araç |
purpose built vehicle i.
|
|
43 |
Genel |
amaç saptama |
goal setting i.
|
|
44 |
Genel |
amaç dil |
object language i.
|
|
45 |
Genel |
asıl amaç |
original purpose i.
|
|
46 |
Genel |
belirli amaç |
specific aim i.
|
|
47 |
Genel |
ortak bir amaç/gaye |
a common goal i.
|
|
48 |
Genel |
büyük amaç |
lofty goal i.
|
|
49 |
Genel |
amaç fonksiyonu |
objective function i.
|
|
50 |
Genel |
ulaşılabilir (bir) hedef/amaç |
an achievable target i.
|
|
51 |
Genel |
başarılabilecek/ulaşılabilecek bir amaç/hedef |
an achievable target i.
|
|
52 |
Genel |
ruhsal amaç |
spiritual goal i.
|
|
53 |
Genel |
yüce/kutsal amaç |
apotheosis i.
|
|
54 |
Genel |
gizli amaç |
arriere pensee i.
|
|
55 |
Genel |
yaşamak için amaç |
reason to live i.
|
|
56 |
Genel |
amaç ve konu |
purpose and subject i.
|
|
57 |
Genel |
(yunanca) amaç |
telos i.
|
|
58 |
Genel |
kötü bir amaç uğruna insanların sevgisini kazanma |
charm offensive i.
|
|
59 |
Genel |
kutsal amaç |
sacred cause i.
|
|
60 |
Genel |
yegane amaç |
sole purpose i.
|
|
61 |
Genel |
tek amaç |
sole purpose i.
|
|
62 |
Genel |
pratik amaç |
practical purpose i.
|
|
63 |
Genel |
işe yarar/temel amaç |
practical purpose i.
|
|
64 |
Genel |
yüce amaç |
noble cause i.
|
|
65 |
Genel |
soylu amaç |
noble cause i.
|
|
66 |
Genel |
asil amaç |
noble cause i.
|
|
67 |
Genel |
şu andaki amaç |
current objective i.
|
|
68 |
Genel |
gerçekdışı amaç |
unrealistic goal i.
|
|
69 |
Genel |
nihai amaç |
ultimate aim i.
|
|
70 |
Genel |
temel amaç |
core purpose i.
|
|
71 |
Genel |
amaç birliği |
unity of purpose i.
|
|
72 |
Genel |
politik amaç |
political aim i.
|
|
73 |
Genel |
siyasi amaç |
political aim i.
|
|
74 |
Genel |
(bir amaç için) bir araya gelme |
rally i.
|
|
75 |
Genel |
erişilemez amaç |
nirvana i.
|
|
76 |
Genel |
mevcut durum, amaç veya kullanım |
nonce i.
|
|
77 |
Genel |
belirli amaç |
nonce [dialect] i.
|
|
78 |
Genel |
asıl amaç |
main purpose i.
|
|
79 |
Genel |
esas amaç |
main purpose i.
|
|
80 |
Genel |
gizli amaç |
mental reservation i.
|
|
81 |
Genel |
amaç sahibi olma |
aspiringness i.
|
|
82 |
Genel |
bencilce bir amaç için çalışma |
ax–grinding i.
|
|
83 |
Genel |
bencilce bir amaç için çalışma |
axe–grinding i.
|
|
84 |
Genel |
(ortak bir amaç için) birlikte hareket eden kimselerin oluşturduğu yapı |
machine i.
|
|
85 |
Genel |
bir amaç veya faaliyetin peşine düşme |
madness i.
|
|
86 |
Genel |
zorluklara rağmen bir amaç uğruna mücadele eden kimse |
dead ender i.
|
|
87 |
Genel |
bir amaç uğruna savaşan etrafı kuşatılmış şövalye |
white knight i.
|
|
88 |
Genel |
bir şeyin altında yatan amaç |
meaning i.
|
|
89 |
Genel |
temel amaç |
message i.
|
|
90 |
Genel |
amaç veya inancın aktif olarak savunulması |
militancy i.
|
|
91 |
Genel |
kuruluş üyelerinin bir amaç uğruna birlikte çalıştığı gönüllülük projesi |
work camp i.
|
|
92 |
Genel |
önemli amaç |
holy grail i.
|
|
93 |
Genel |
kişinin davranışlarının arkasındaki amaç |
motive i.
|
|
94 |
Genel |
yüce bir amaç için kendini feda eden adam |
galahad i.
|
|
95 |
Genel |
ikincil amaç |
by-end i.
|
|
96 |
Genel |
özel amaç |
by-respect i.
|
|
97 |
Genel |
uzun çaba veya arayışla elde edilmesi arzulanan nihai amaç |
grail i.
|
|
98 |
Genel |
manipülatif amaç |
ideology i.
|
|
99 |
Genel |
belirli bir siyasi amaç uğruna hazırlanmış organize kampanya |
offensive i.
|
|
100 |
Genel |
amaç için gerekli olanın abartılması |
overkill i.
|
|
101 |
Genel |
hayattaki amaç |
life goal i.
|
|
102 |
Genel |
gerçekleştirilmesi mümkün görülmeyen siyasi amaç |
impossibilism i.
|
|
103 |
Genel |
imkansız amaç |
impossibilism i.
|
|
104 |
Genel |
imkansız amaç destekçiliği |
impossibilism i.
|
|
105 |
Genel |
köklü bir amaç veya ilke uğruna çalışan grup |
old guard i.
|
|
106 |
Genel |
demode bir amaç veya ilke uğruna çalışan grup |
old guard i.
|
|
107 |
Genel |
harekete geçirici amaç |
compass i.
|
|
108 |
Genel |
ortak amaç için kurulan ittifak |
combination i.
|
|
109 |
Genel |
bencilce amaç |
by-view i.
|
|
110 |
Genel |
amaç doğrultusunda ortak çaba |
conspiration i.
|
|
111 |
Genel |
belirli bir amaç için eşleştirilen iki kişi |
couple i.
|
|
112 |
Genel |
diğer bir amaca aykırı amaç |
cross-purpose i.
|
|
113 |
Genel |
karşı amaç |
cross-purpose i.
|
|
114 |
Genel |
amaç bağlamında kullanılabilme |
instrumentalness i.
|
|
115 |
Genel |
belirli bir kurum veya amaç için toplanan para |
plate i.
|
|
116 |
Genel |
yeni amaç yüklemek için devralma |
co-optation i.
|
|
117 |
Genel |
ortak amaç etrafında kenetlenen insanlar |
fodder i.
|
|
118 |
Genel |
her bir parçasının hem bir araç hem de amaç olduğu bir varlık |
organism i.
|
|
119 |
Genel |
belirli bir amaç için ayrılmış küçük alan |
plot i.
|
|
120 |
Genel |
önceden belirlenmiş amaç |
predetermination i.
|
|
121 |
Genel |
belirli bir amaç için donatılıp bir araya getirilen şey |
preparation i.
|
|
122 |
Genel |
gerekli hallerde amaç dışı kullanım |
secondary use i.
|
|
123 |
Genel |
hayali amaç |
shadow i.
|
|
124 |
Genel |
gerçeğe dayanmayan amaç |
shadow i.
|
|
125 |
Genel |
belirli bir amaç için ortak fonda para biriktiren bir grup insan |
slate club [uk] i.
|
|
126 |
Genel |
bellirli bir amaç için toplanan ortak para |
money pool i.
|
|
127 |
Genel |
elde edilemeyen amaç |
star i.
|
|
128 |
Genel |
amaç için doğru özellikleri taşıma |
suitableness i.
|
|
129 |
Genel |
belirli bir amaç güderek yola çıkmak |
start out to do something f.
|
|
130 |
Genel |
bir amaç için bir yere gitmek |
go to see f.
|
|
131 |
Genel |
amaç belirlemek |
set an objective f.
|
|
132 |
Genel |
amaç olarak almak |
have as a purpose f.
|
|
133 |
Genel |
amaç gerçekleştirmek |
realize an objective f.
|
|
134 |
Genel |
bir amaç peşinde olmak |
be out to f.
|
|
135 |
Genel |
amaç gütmek |
pursue a goal f.
|
|
136 |
Genel |
amaç dışında kullanmak |
misuse f.
|
|
137 |
Genel |
birbirine zıt oldukları halde belirli bir amaç için birlikte çalışmak |
be strange bedfellows f.
|
|
138 |
Genel |
amaç edinmek |
aspire after f.
|
|
139 |
Genel |
amaç edinmek |
aspire to f.
|
|
140 |
Genel |
amaç olarak seçmek |
level f.
|
|
141 |
Genel |
amaç gerçekleştirmek |
reach one's aim f.
|
|
142 |
Genel |
amaç gerçekleştirmek |
realize an aim f.
|
|
143 |
Genel |
amaç edinmek |
take as a goal f.
|
|
144 |
Genel |
belirli bir amaç için yetiştirmek |
cultivation f.
|
|
145 |
Genel |
amaç taşımak |
have aim f.
|
|
146 |
Genel |
bir amaç için bir kenara koymak |
earmark f.
|
|
147 |
Genel |
bir amaç uğruna yaşamak |
live to do something f.
|
|
148 |
Genel |
bir hedef/amaç tesis etmek |
establish an objective f.
|
|
149 |
Genel |
(bir amaç için) bir araya gelmek |
rally f.
|
|
150 |
Genel |
bir amaç için çalışmak |
work for a cause f.
|
|
151 |
Genel |
bir grubun amaç veya eylemlerine katılmamak |
nonengagement f.
|
|
152 |
Genel |
bir grubun amaç veya eylemleriyle meşgul olmamak |
nonengagement f.
|
|
153 |
Genel |
(bir şeyi) belirli bir amaç için hazırlamak |
tew [obsolete] f.
|
|
154 |
Genel |
belirli bir amaç için ayırmak |
ticket f.
|
|
155 |
Genel |
amaç edinmek |
trade [obsolete] f.
|
|
156 |
Genel |
ortak bir amaç veya inan için birleşmek |
unify f.
|
|
157 |
Genel |
özel bir amaç için emanet vermek |
bail f.
|
|
158 |
Genel |
bir amaç için çalıştırmak |
use f.
|
|
159 |
Genel |
(belirli bir amaç için) birleşmek |
league f.
|
|
160 |
Genel |
belirli bir amaç doğrultusunda, rotayı veya sevkiyat yerini değiştirmek gibi istikamette ve konumda bir dizi değişiklikler yapmak |
manoeuver f.
|
|
161 |
Genel |
(ortak amaç veya duygu dolayısıyla) bir araya getirmek |
bond f.
|
|
162 |
Genel |
(bir şeyi) belirli amaç için kullanmak |
harness f.
|
|
163 |
Genel |
belirli amaç için teslim etmek |
give f.
|
|
164 |
Genel |
(amaç için) gerekenden fazlasını uygulamak |
overkill f.
|
|
165 |
Genel |
amaç için (bir şeyi) yerleştirmek |
plant f.
|
|
166 |
Genel |
her şeyden önemli olan (neden/amaç) |
overriding s.
|
|
167 |
Genel |
belli bir amaç için üretilen |
specialized s.
|
|
168 |
Genel |
tek bir amaç güden |
single-minded s.
|
|
169 |
Genel |
amaç dışı |
out of purpose s.
|
|
170 |
Genel |
tek bir amaç için yaratılmış |
created for a single purpose s.
|
|
171 |
Genel |
tek bir amaç için yaratılmış |
created for one purpose s.
|
|
172 |
Genel |
belli bir amaç için üretilen |
specialised s.
|
|
173 |
Genel |
bir amaç veya fonksiyon için kendini ayarlayabilen |
tailorable s.
|
|
174 |
Genel |
(amaç) etrafında toplanan |
centered s.
|
|
175 |
Genel |
esas amaç ya da konudan sapan |
tangent s.
|
|
176 |
Genel |
(belli bir amaç için) ayrılmış |
laid up s.
|
|
177 |
Genel |
özel bir amaç doğrultusunda karakterize edilen |
tendential s.
|
|
178 |
Genel |
bilimsel amaç karşıtı |
antiscientific s.
|
|
179 |
Genel |
belirli bir amaç için ayrılmamış |
unearmarked s.
|
|
180 |
Genel |
belirli bir amaç için işaretlenmemiş |
unearmarked s.
|
|
181 |
Genel |
bir amaç için kullanılmış |
unwasted s.
|
|
182 |
Genel |
özel bir amaç için kullanılan |
extraordinary s.
|
|
183 |
Genel |
(amaç, önem açısından) kenarda olan |
by s.
|
|
184 |
Genel |
imkansız amaç ile ilgili |
impossibilist s.
|
|
185 |
Genel |
amaç ve hedeflerinden sapmış |
disoriented s.
|
|
186 |
Genel |
belirli bir amaç doğrultusunda ancak düşünmeden sunulan |
incidental s.
|
|
187 |
Genel |
amaç ile ilgili |
final s.
|
|
188 |
Genel |
amaç veya perspektife yönelik |
well-framed s.
|
|
189 |
Genel |
bu amaç doğrultusunda |
in accordance with this purpose zf.
|
|
190 |
Genel |
bu amaç doğrultusunda |
in line with this purpose zf.
|
|
191 |
Genel |
bu amaç doğrultusunda |
in parallel with this purpose zf.
|
|
192 |
Genel |
bu amaç doğrultusunda |
in line with this objective zf.
|
|
193 |
Genel |
hangi amaç doğrultusunda |
whereto zf.
|
|
194 |
Genel |
zihindeki amaç olarak |
in purpose zf.
|
|
Phrasals |
|
195 |
Öbek Fiiller |
bir amaç için sebat etmek |
stick out f.
|
|
196 |
Öbek Fiiller |
(bir şey almak/belli bir amaç/hedef için) para biriktirmek |
save money toward something f.
|
|
197 |
Öbek Fiiller |
belli bir amaç için tasarlamak |
gear to (someone or something) f.
|
|
198 |
Öbek Fiiller |
belli bir amaç için tasarlamak |
gear toward (someone or something) f.
|
|
199 |
Öbek Fiiller |
belirli bir amaç/görev için (birini/bir şey) seçmek |
select (someone or something) for (something) f.
|
|
200 |
Öbek Fiiller |
bir amaç için gayret sarf etmek |
work toward f.
|
|
201 |
Öbek Fiiller |
bir amaç için çabalamak |
work toward f.
|
|
202 |
Öbek Fiiller |
bir bölgenin bir kısmını (başka bir amaç için) ayırmak/tahsis etmek |
zone off f.
|
|
203 |
Öbek Fiiller |
amaç doğrultusunda motive etmek |
build up f.
|
|
204 |
Öbek Fiiller |
bir amaç altında toplanmak |
fall together f.
|
|
205 |
Öbek Fiiller |
belirli bir amaç doğrultusunda çalışmak |
get up f.
|
|
206 |
Öbek Fiiller |
(bir amaç) yolunda ilerlemek |
go for (something) f.
|
|
207 |
Öbek Fiiller |
(bir amaç, değişim) için güncelleme yapmak |
retool for (something) f.
|
|
208 |
Öbek Fiiller |
(bir amaç, değişim) için yeniden düzenleme yapmak |
retool for (something) f.
|
|
209 |
Öbek Fiiller |
(bir amaç) için kendine gereken yetenekleri kazandırmak |
retool for (something) f.
|
|
210 |
Öbek Fiiller |
kendini (bir amaç) için gereken yeteneklerle/bilgilerle donatmak |
retool for (something) f.
|
|
211 |
Öbek Fiiller |
(bir amaç) için (resmi bir şey) teklif etmek/sunmak |
tender (something) for (something) f.
|
|
212 |
Öbek Fiiller |
(bir amaç/sebep) uğruna çalışmak |
work for (something) f.
|
|
213 |
Öbek Fiiller |
bir amaç için almak |
come up f.
|
|
214 |
Öbek Fiiller |
belirli bir amaç doğrultusunda bir fona katkıda bulunmak |
dob in f.
|
|
215 |
Öbek Fiiller |
belirli bir amaç doğrultusunda bir fona katkıda bulunmak |
dob on [australia/new zealand] f.
|
|
216 |
Öbek Fiiller |
(birilerini amaç için) bir araya getirmek |
beat up f.
|
|
Phrases |
|
217 |
İfadeler |
amaç aracı meşru kılar |
the end justifies the means i.
|
|
218 |
İfadeler |
amaç değil araç |
a means rather than an end i.
|
|
219 |
İfadeler |
başlı başına bir amaç |
an end itself expr.
|
|
220 |
İfadeler |
bu amaç doğrultusunda |
with this purpose in mind expr.
|
|
221 |
İfadeler |
bir amaç çevresinde |
under the banner of expr.
|
|
222 |
İfadeler |
bu amaç için |
for this purpose expr.
|
|
223 |
İfadeler |
belirli bir amaç dahilinde |
with an eye to something expr.
|
|
224 |
İfadeler |
buradaki amaç |
the aim here is expr.
|
|
225 |
İfadeler |
bu amaç doğrultusunda |
in line with this target expr.
|
|
226 |
İfadeler |
her şey iyi bir amaç uğruna |
all for a good cause expr.
|
|
227 |
İfadeler |
ticari amaç olmaksızın |
without any commercial purpose expr.
|
|
228 |
İfadeler |
daha iyi bir amaç uğruna |
for the greater good expr.
|
|
Colloquial |
|
229 |
Konuşma Dili |
kendi içinde bir amaç |
an end in itself i.
|
|
230 |
Konuşma Dili |
istenen amaç |
holy grail i.
|
|
231 |
Konuşma Dili |
bir amaç veya organizasyon için olağanüstü heyecan gösteren kimse |
moonie i.
|
|
232 |
Konuşma Dili |
kendi içinde bir amaç |
end in itself i.
|
|
233 |
Konuşma Dili |
(bir şey, iş, amaç için) güvenilir kişi |
go-to girl i.
|
|
234 |
Konuşma Dili |
(bir şey, iş, amaç için) yararlı olabilecek kişi |
go-to girl i.
|
|
235 |
Konuşma Dili |
ortak bir amaç için biriyle işbirliğine girmek |
make common cause f.
|
|
236 |
Konuşma Dili |
bir amaç için bir şeyin içinde olmak |
be in it for f.
|
|
237 |
Konuşma Dili |
bir amaç uğruna bir şeyin parçası olmak |
be in it for f.
|
|
238 |
Konuşma Dili |
bir amaç uğruna bir şeye girmek |
be in it for f.
|
|
239 |
Konuşma Dili |
(bir amaç) uğruna çalışmak |
be (all) out to (do something) f.
|
|
240 |
Konuşma Dili |
bir amaç uğruna çalışmak |
be (all) out to do something f.
|
|
241 |
Konuşma Dili |
bir amaç uğruna çalışmak |
be (all) out for something f.
|
|
242 |
Konuşma Dili |
belli bir amaç uğruna katılmak/girmek |
be in for f.
|
|
243 |
Konuşma Dili |
bir amaç peşinde olmak |
be out f.
|
|
244 |
Konuşma Dili |
enstrümanı gayretle ve belirli bir amaç uğruna çalmak |
woodshed f.
|
|
245 |
Konuşma Dili |
iyi bir amaç için olmak |
be for/in a good cause f.
|
|
246 |
Konuşma Dili |
bir amaç uğruna çalışmak |
be out to do something f.
|
|
247 |
Konuşma Dili |
bir amaç uğruna yaşamak |
live to do f.
|
|
248 |
Konuşma Dili |
(bir şey, iş, amaç için) güvenilir |
go-to s.
|
|
249 |
Konuşma Dili |
(bir şey, iş, amaç için) yararlı olabilecek |
go-to s.
|
|
250 |
Konuşma Dili |
(bir şey, iş, amaç için) başvurulan/başvurulacak |
go-to s.
|
|
251 |
Konuşma Dili |
en önemli amaç değil |
(not) the be-all and end-all expr.
|
|
Idioms |
|
252 |
Deyim |
belirli bir amaç için çok uygun kişi veya şey |
raw material i.
|
|
253 |
Deyim |
var olmayan amaç |
no-goal i.
|
|
254 |
Deyim |
desteği hak eden amaç |
deserving cause i.
|
|
255 |
Deyim |
yardım etmeye değer/layık amaç |
deserving cause i.
|
|
256 |
Deyim |
değerli/kıymetli bir amaç |
worthwhile cause i.
|
|
257 |
Deyim |
desteklemeye değer bir amaç |
worthwhile cause i.
|
|
258 |
Deyim |
en önemli amaç |
be all and end all i.
|
|
259 |
Deyim |
en önemli amaç |
the be-all and end-all i.
|
|
260 |
Deyim |
kişisel amaç |
ax to grind i.
|
|
261 |
Deyim |
kişisel bir amaç |
an ax to grind i.
|
|
262 |
Deyim |
kişisel/gizli amaç |
axe to grind i.
|
|
263 |
Deyim |
en önemli amaç |
the be-all and end-all i.
|
|
264 |
Deyim |
belirli bir ticari amaç gütmeyen araştırma |
blue-sky research i.
|
|
265 |
Deyim |
çelişen amaç |
cross purpose i.
|
|
266 |
Deyim |
farklı amaç |
cross purpose i.
|
|
267 |
Deyim |
(birinin) yaptığı deliliğin altında yatan mantıklı/haklı neden/amaç |
method in (one's) madness i.
|
|
268 |
Deyim |
birbirine zıt oldukları halde belirli bir amaç için birlikte çalışan ikili |
strange bedfellows i.
|
|
269 |
Deyim |
ulaşılması imkansız bir amaç |
will o' the wisp i.
|
|
270 |
Deyim |
tek amaç olmak |
be all about something f.
|
|
271 |
Deyim |
politikacıların bir siyasi hedef veya amaç için muhalif parti veya üyeleriyle birleşmesi veya iş birliği yapması |
cross the aisle f.
|
|
272 |
Deyim |
amaç edinmek |
have one's sights trained on something f.
|
|
273 |
Deyim |
amaç edinmek |
train one's sights on something f.
|
|
274 |
Deyim |
amaç saptamak |
adopt a course of action f.
|
|
275 |
Deyim |
bir amaç için verilen uğraşı devam ettirmek |
carry the torch f.
|
|
276 |
Deyim |
ilkeler uğruna, iyi niyetle, doğru bir amaç için mücadele etmek |
fight the good fight f.
|
|
277 |
Deyim |
ortak bir amaç doğrultusunda/müşterek bir hedefe yönelik olarak birisiyle işbirliği yapmak |
make common cause with someone f.
|
|
278 |
Deyim |
ortak bir amaç için biriyle işbirliğine girmek |
make common cause with somebody f.
|
|
279 |
Deyim |
(bir amaç vb) peşinde olmak |
go after f.
|
|
280 |
Deyim |
(belirli bir amaç için) evden çıkmak |
come out for f.
|
|
281 |
Deyim |
(kutsal bir amaç uğruna) hayatını kaybetmek |
pay the ultimate price f.
|
|
282 |
Deyim |
(kutsal bir amaç uğruna) ölmek |
pay the ultimate price f.
|
|
283 |
Deyim |
aynı amaç uğruna çalışmak |
work hand in hand f.
|
|
284 |
Deyim |
tek bir amaç uğruna çalışmak |
work hand in hand f.
|
|
285 |
Deyim |
aynı amaç uğruna çalışmak |
be shooting for the same target f.
|
|
286 |
Deyim |
iyi bir amaç için olmak |
be for a good cause f.
|
|
287 |
Deyim |
iyi bir amaç için olmak |
be (all) in a good cause f.
|
|
288 |
Deyim |
iyi bir amaç için olmak |
be (all) for a good cause f.
|
|
289 |
Deyim |
belirli bir amaç için almak |
get hold f.
|
|
290 |
Deyim |
(birini/bir şeyi) amaç edinmek |
have (one's) sights trained on (someone or something) f.
|
|
291 |
Deyim |
bir amaç doğrultusunda ilerlemek |
have (one's) sights trained on (someone or something) f.
|
|
292 |
Deyim |
ortak bir amaç için (biriyle/bir şeyle) iş birliğine girmek |
make common cause with (someone or something) f.
|
|
293 |
Deyim |
(birini/bir şeyi) amaç edinmek |
set (one's) sights on (someone or something) f.
|
|
294 |
Deyim |
(birini/bir şeyi) amaç edinmek |
train (one's) sights on (someone or something) f.
|
|
295 |
Deyim |
amaç edinmek |
train sights on f.
|
|
296 |
Deyim |
belli bir amaç için tasarlanmış |
geared to (someone or something) s.
|
|
297 |
Deyim |
belli bir amaç için tasarlanmış |
geared toward (someone or something) s.
|
|
298 |
Deyim |
iki farklı görüşteki insan veya grubun bir amaç için bir araya gelmesi |
make strange bedfellows expr.
|
|
299 |
Deyim |
iki farklı görüşteki insan veya grubun bir amaç için bir araya gelmesi |
make odd bedfellows expr.
|
|
300 |
Deyim |
belli bir amaç gütmeden |
for (something's) own sake expr.
|
|
301 |
Deyim |
amaç olarak |
in (one's) sights expr.
|
|
Trade/Economic |
|
302 |
Ticaret/Ekonomi |
ahlaki amaç |
moral purpose i.
|
|
303 |
Ticaret/Ekonomi |
amaç birliği |
goal congruence i.
|
|
304 |
Ticaret/Ekonomi |
amaç fiyat |
norm price i.
|
|
305 |
Ticaret/Ekonomi |
amaç uğruna eşit temel üzerinde birleşerek çalışma |
affectio societatis i.
|
|
306 |
Ticaret/Ekonomi |
amaç ve görev tekniği |
objective-and-task technique i.
|
|
307 |
Ticaret/Ekonomi |
amaç yönlendirmeli proje yönetimi |
goal directed project management i.
|
|
308 |
Ticaret/Ekonomi |
asıl amaç |
primary objective i.
|
|
309 |
Ticaret/Ekonomi |
belirli bir amaç için yapılmış ortaklık |
special partnership i.
|
|
310 |
Ticaret/Ekonomi |
belli bir amaç için ayrılmış para |
earmarked funds i.
|
|
311 |
Ticaret/Ekonomi |
belirli amaç ve koşullarda kullanılabilen fon |
restricted fund i.
|
|
312 |
Ticaret/Ekonomi |
belirli amaç doğrultusunda bazı belirgin soruların cevaplarını aramak amacıyla yapılan mülakat |
objective interview i.
|
|
313 |
Ticaret/Ekonomi |
belirli bir amaç için kurulmuş yalnız o amaçla sınırlı geçici nitelikteki komite |
ad hoc committee i.
|
|
314 |
Ticaret/Ekonomi |
belirli bir amaç için atanan temsilci |
attorney ad hoc i.
|
|
315 |
Ticaret/Ekonomi |
belirli bir amaç için ayrılmamış fon |
general fund i.
|
|
316 |
Ticaret/Ekonomi |
belirli bir amaç için ayrılmış yedek |
restricted surplus i.
|
|
317 |
Ticaret/Ekonomi |
beyan edilen amaç |
intended purpose i.
|
|
318 |
Ticaret/Ekonomi |
birçok amaç için ayrılmış yedek |
hybrid reserve i.
|
|
319 |
Ticaret/Ekonomi |
emeklilik gibi özel bir amaç için ayırılan ödenek |
nest egg i.
|
|
320 |
Ticaret/Ekonomi |
emeklilik gibi özel bir amaç için ayırılan ödenek |
nest-egg i.
|
|
321 |
Ticaret/Ekonomi |
işletmeye yön veren amaç |
business driver i.
|
|
322 |
Ticaret/Ekonomi |
kar temelli amaç |
profit-based objective i.
|
|
323 |
Ticaret/Ekonomi |
kısa vadeli bir amaç için şirketlerin birlik oluşturması |
corporate alliance i.
|
|
324 |
Ticaret/Ekonomi |
kurumsal amaç |
corporate purpose i.
|
|
325 |
Ticaret/Ekonomi |
manevi amaç |
moral purpose i.
|
|
326 |
Ticaret/Ekonomi |
mali olmayan amaç |
nonfiscal purpose i.
|
|
327 |
Ticaret/Ekonomi |
özel bir amaç için ayrılmış ihtiyat |
funded reserve i.
|
|
328 |
Ticaret/Ekonomi |
temel kurumsal amaç |
organizational mission i.
|
|
329 |
Ticaret/Ekonomi |
temel amaç |
primary objective i.
|
|
330 |
Ticaret/Ekonomi |
yurt içi ekonomik amaç |
domestic economic goal i.
|
|
331 |
Ticaret/Ekonomi |
yurt içi ekonomik amaç |
internal economic goal i.
|
|
332 |
Ticaret/Ekonomi |
belirli bir amaç için ayrılan bütçe |
budget i.
|
|
333 |
Ticaret/Ekonomi |
(belirli bir amaç için) alınan para |
drawing i.
|
|
334 |
Ticaret/Ekonomi |
(arazi, karın bir bölümü) belirli amaç doğrultusunda kenara ayrılan şey |
set-aside i.
|
|
335 |
Ticaret/Ekonomi |
özel bir amaç için ayırmak |
earmark f.
|
|
336 |
Ticaret/Ekonomi |
(bir kimseyi veya kurumu) parayı belirli bir amaç doğrultusunda kullanmaya mecbur bırakmak |
ring-fence f.
|
|
Law |
|
337 |
Hukuk |
esas amaç |
final cause i.
|
|
338 |
Hukuk |
kanunun amaç veya kapsamı |
purview i.
|
|
339 |
Hukuk |
niyet ve amaç |
intent and purpose i.
|
|
340 |
Hukuk |
şirketimiz ana sözleşmesi ile belirlenen şirketin amaç konusuna giren tüm işlemleri ifa ve ikmale |
initiate and execute and finalize all activating within the ambit of our corporate charter of incorporation i.
|
|
341 |
Hukuk |
kamu fonunun belirli bir amaç için harcanmasını teklif eden yasal düzenleme |
appropriation bill i.
|
|
342 |
Hukuk |
ciddi şekilde yaralanma veya ölüme sebep olan fakat ihmal, haksız amaç veya yasadışı fiil içermeyen kaza |
misadventure i.
|
|
Politics |
|
343 |
Siyasal |
ortak amaç etrafında toplanmış siyasi parti veya örgütlerin birleşimi |
cartel i.
|
|
344 |
Siyasal |
amaç fiyatı |
norm price i.
|
|
345 |
Siyasal |
stratejik hedef/amaç |
strategic intent i.
|
|
346 |
Siyasal |
stratejik amaç |
strategic goal i.
|
|
347 |
Siyasal |
(amaç doğrultusunda) birliğe girmek |
federalize f.
|
|
348 |
Siyasal |
(amaç doğrultusunda) birliğe girmek |
federalise f.
|
|
349 |
Siyasal |
belirli bir amaç için düzenlenmiş |
ad hoc s.
|
|
350 |
Siyasal |
belirli bir amaç için yapılmış |
ad hoc s.
|
|
Institutes |
|
351 |
Kurum/Kuruluş |
özellikle hayvanlar konusunda insani amaç ve uygulamaları destekleyen kuruluş |
humane society i.
|
|
Industry |
|
352 |
Sanayi |
dengelenmiş amaç kartı |
balanced scorecard i.
|
|
Technical |
|
353 |
Teknik |
amaç işlevi |
objective function i.
|
|
354 |
Teknik |
amaç dil |
target language i.
|
|
355 |
Teknik |
amaç evresi |
target phase i.
|
|
356 |
Teknik |
amaç modül |
object module i.
|
|
357 |
Teknik |
amaç bilgisayar |
object computer i.
|
|
358 |
Teknik |
amaç görünüm |
object configuration i.
|
|
359 |
Teknik |
amaç kod |
object code i.
|
|
360 |
Teknik |
amaç konfigürasyon |
object configuration i.
|
|
361 |
Teknik |
amaç küme |
object deck i.
|
|
362 |
Teknik |
amaç küme |
object pack i.
|
|
363 |
Teknik |
amaç makine |
target machine i.
|
|
364 |
Teknik |
amaç makine |
object machine i.
|
|
365 |
Teknik |
amaç program |
target program i.
|
|
366 |
Teknik |
amaç ve kapsam tarifi |
goal and scope definition i.
|
|
367 |
Teknik |
özel amaç |
special purpose i.
|
|
368 |
Teknik |
amaç dışı kullanmak |
misuse f.
|
|
Computer |
|
369 |
Bilgisayar |
amaç dil |
target language i.
|
|
370 |
Bilgisayar |
amaç programı |
object programme i.
|
|
371 |
Bilgisayar |
amaç evresi |
target phase i.
|
|
372 |
Bilgisayar |
amaç modül |
object module i.
|
|
373 |
Bilgisayar |
amaç işlevi |
objective function i.
|
|
374 |
Bilgisayar |
amaç dil |
object language i.
|
|
375 |
Bilgisayar |
amaç bilgisayar |
object computer i.
|
|
376 |
Bilgisayar |
amaç birimi |
object module i.
|
|
377 |
Bilgisayar |
amaç görünüm |
object configuration i.
|
|
378 |
Bilgisayar |
amaç kod |
object code i.
|
|
379 |
Bilgisayar |
amaç kodu |
object code i.
|
|
380 |
Bilgisayar |
amaç konfigürasyon |
object configuration i.
|
|
381 |
Bilgisayar |
amaç küme |
object pack i.
|
|
382 |
Bilgisayar |
amaç küme |
object deck i.
|
|
383 |
Bilgisayar |
amaç makine |
object machine i.
|
|
384 |
Bilgisayar |
amaç makine |
target machine i.
|
|
385 |
Bilgisayar |
amaç program |
target program i.
|
|
386 |
Bilgisayar |
amaç program |
object code i.
|
|
387 |
Bilgisayar |
amaç program |
object program i.
|
|
388 |
Bilgisayar |
genel amaç |
general purpose i.
|
|
389 |
Bilgisayar |
herhangi bir amaç |
any purpose i.
|
|
390 |
Bilgisayar |
internetin kötü amaçlı/amaç dışı kullanımı |
abuse of internet i.
|
|
391 |
Bilgisayar |
yeni amaç |
new purpose i.
|
|
392 |
Bilgisayar |
amaç ekle |
add purpose expr.
|
|
Informatics |
|
393 |
Bilişim |
amaç dil |
object language i.
|
|
394 |
Bilişim |
amaç dil |
target language i.
|
|
395 |
Bilişim |
amaç işlevi |
objective function i.
|
|
396 |
Bilişim |
amaç program |
object code i.
|
|
397 |
Bilişim |
amaç program |
object program i.
|
|
Medical |
|
398 |
Medikal |
steroidlerin amaç dışı kullanımı |
steroid abuse i.
|
|
Psychology |
|
399 |
Psikoloji |
amaç ketlemesi |
aim-inhibition i.
|
|
400 |
Psikoloji |
araç-amaç analizi |
means-ends analysis i.
|
|
401 |
Psikoloji |
kısmi amaç |
partial aim i.
|
|
Biology |
|
402 |
Biyoloji |
(belirli bir amaç için muhafaza edilen) canlı organizma yığını |
stabilate i.
|
|
Social Sciences |
|
403 |
Sosyal Bilimler |
doğal ve toplumsal güçlerin yararlı bir amaç uğruna kullanılması |
telesia i.
|
|
404 |
Sosyal Bilimler |
doğal ve toplumsal güçlerin yararlı bir amaç uğruna kullanılması |
telesis i.
|
|
Literature |
|
405 |
Edebiyat |
edebi amaç gütmeyen materyal |
subliterature i.
|
|
406 |
Edebiyat |
edebi amaç ile yazılmayan |
subliterary s.
|
|
Linguistics |
|
407 |
Dilbilim |
amaç belirten zarflar |
adverbs of purpose i.
|
|
408 |
Dilbilim |
amaç yönelimlilik |
goal-orientedness i.
|
|
409 |
Dilbilim |
amaç yönetimlilik |
goal directedness i.
|
|
410 |
Dilbilim |
davranışsal amaç |
behavioural objective i.
|
|
411 |
Dilbilim |
amaç bildiren (fiil, cümle, ifade) |
telic s.
|
|
412 |
Dilbilim |
amaç çekim |
destinative s.
|
|
Religious |
|
413 |
Dini |
(roma katolik kilisesi'nde) belirli bir amaç için veya rahibin takdirine bağlı olarak gerçekleşen ayin |
votive mass i.
|
|
414 |
Dini |
belirli bir amaç için bir araya gelen çeşitli dini gruplara mensup görevlilerin oluşturduğu birlik |
ministerium i.
|
|
415 |
Dini |
özel amaç için yapılan bir tören |
office i.
|
|
416 |
Dini |
özel amaç için yapılan bir ayin |
office i.
|
|
417 |
Dini |
özel amaç için yapılan bir dini tören |
office i.
|
|
Philosophy |
|
418 |
Felsefe |
evren gelişimini amaç ve tasarımın kontrol ettiğine olan inanç |
teleologism i.
|
|
419 |
Felsefe |
nihai amaç |
final cause i.
|
|
420 |
Felsefe |
tasarım, amaç, nihai niyet veya nedenlere ait veya ilgili |
teleological s.
|
|
Military |
|
421 |
Askeri |
bir amaç için başvurulan taktik |
tactic i.
|
|
422 |
Askeri |
askeri amaç ve ideallerin egemenliğinde olan |
militarist s.
|
|
Sport |
|
423 |
Spor |
oyuncunun ulaşmak istediği amaç |
home i.
|
|
424 |
Spor |
(oyunlarda) amaç |
home i.
|
|
Cinema |
|
425 |
Sinema |
ticari amaç için olmayan |
nontheatrical s.
|
|
Latin |
|
426 |
Latince |
amaç ya da bitiş noktası |
terminus ad quem i.
|
|
Archaic |
|
427 |
Eski Kullanım |
gizli amaç |
counsel i.
|
|
428 |
Eski Kullanım |
özel bir amaç için ayırmak |
separate f.
|
|
Slang |
|
429 |
Argo |
biri tarafından çöpe atılan fakat başkası tarafından alınıp başka bir amaç için değerlendirilen şey |
mongo i.
|
|