brush - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

brush

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"brush" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 78 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
brush i. fırça
brush f. fırçalamak
General
brush i. fırça darbesi
brush i. çalılık
brush i. hafif dokunuş
brush i. fırçalama
brush i. çatışma
brush i. ressam
brush i. fundalık
brush i. fırça
brush i. sürtünme
brush i. çalı
brush i. temas
brush i. çalı çırpı demeti
brush i. süpürür gibi yapılan el hareketi
brush i. geçerken hafifçe dokunma
brush i. sıyırma
brush i. fırça gibi kuyruk
brush i. kötü davranma
brush i. reddetme
brush i. tüylü tutam
brush i. tüylü püskül
brush i. diş fırçalama
brush i. saç tarama
brush i. anlaşmazlık
brush i. uyuşmazlık
brush i. dans ederken ayakla yapılan hafif bir tür vuruş
brush i. balede bir ayak hareketi
brush i. spontane yapılan kısa yarış
brush f. sıyırmak
brush f. hafifçe dokunmak
brush f. sürtünmek
brush f. savmak
brush f. değinmek
brush f. süpürmek
brush f. değmek
brush f. fırçalamak
brush f. hafifçe değmek
brush f. temizlemek
brush f. hareket halindeyken itmek
brush f. hareket halindeyken zorlamak
brush f. (at) aşındıracak şekilde hafifçe dokunmak
brush f. görünmemek için yavaş yavaş hareket etmek
brush f. sıvışmak
brush f. (atı) kısa mesafede yüksek hıza çıkmaya zorlamak
brush f. acele etmek
brush f. aniden reddetmek
brush f. sertçe reddetmek
brush s. fırçaya benzeyen
Technical
brush i. çalılık
brush i. fırça
brush i. iki eksenli kristale mikroskopla bakıldığında görülen koyu renkli fırça şeklinde alan
brush i. kajon fırça bageti
brush f. fırçalamak
Computer
brush i. fırça
brush i. (3d video oyunlarında) dışbükey çokyüzlü
Electric
brush i. kollektör
brush i. saçak
brush i. saçaklı boşalım
Textile
brush i. fırça
brush f. fırçalamak
Automotive
brush i. boya fırçası
brush i. fırça
brush i. kömür
Railway
brush i. kömür çubuğu
Gastronomy
brush f. pasta fırçası kullanarak yiyeceğin yüzeyine yağ, süt veya çırpılmış yumurta sürmek
Botanic
brush i. şerbetçiotunun taze strobili
brush i. şerbetçiotunun dişi üreme organları
brush i. darının çiçeklenmesi
Agriculture
brush f. budanmış dalları asma ve bitki desteği olarak kullanmak
Geography
brush i. kolorado eyaletinde şehir
brush i. çalılık
brush i. çalılık arazi
brush i. az nüfuslu ormanlık ülke
brush i. ücra bölge
Music
brush i. kajon fırça bageti
Printery
brush f. kağıt yapımında lifleri pürüzlendirmek için dövmek
Slang
brush i. (kumarhanede) yer görevlisi

"brush" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç

İngilizce Türkçe
General
brush kangaroo i. fırça kangurusu
bristle brush i. fırça
brush footed butterfly i. fırça ayaklı kelebek
brush wolf i. fırça kurdu
scrubbing brush i. tahta fırçası
brush turkey i. fırça hindisi
nail brush i. tırnak fırçası
shaving brush i. tıraş fırçası
clothes brush i. elbise fırçası
blower brush i. körüklü fırça
brush cleaning i. fırçalı temizleme
hair brush i. saç fırçası
scrub brush i. tahta fırçası
cleaning brush i. temizleme fırçası
coarse brush i. kaba fırça
distemper brush i. suboyası fırçası
paint brush i. boya fırçası
brush mark i. fırça izi
brush-off i. olumsuz yanıt
brush-off i. tersleme
brush-wood i. çalılık
dandy-brush i. at fırçası
dandy-brush i. kaşağı
nail-brush i. tırnak fırçası
toilet brush i. banyo fırçası
toilet brush i. tuvalet fırçası
brush with greatness i. bir kişinin bir kereliğine ünlü kişilerle tanışması
brush pen i. fırça uçlu kalem
precision concealer brush i. hassas kapatıcı fırça
precision concealer brush i. ince kapatıcı fırça
fruit brush i. meyve fırçası
vegetable brush i. sebze fırçası
tooth brush with removable head i. üstü açılabilir kapaklı diş fırçası
buffer brush i. kabuki
lash brush i. kirpik fırçası
eyelash brush i. kirpik fırçası
pipe brush i. boru temizleme fırçası
cream blush brush i. krem allık fırçası
cup wire brush i. çanak tel fırça
brush holder i. fırçalık
foundation brush i. fondöten fırçası
dandy brush i. kaşağı
lip brush i. dudak fırçası
makeup brush i. makyaj fırçası
pastry brush i. pasta fırçası
basting brush i. pasta fırçası
bristle brush i. sert fırça
tooth brush with removable head i. çıkarılabilir başlıklı diş fırçası
wooden paint brush i. ahşap boya fırçası
long handled brush i. uzun saplı fırça
lavatory brush i. lavabo fırçası
lavatory brush i. tuvalet fırçası
bottle brush i. şişe temizleme fırçası
brush [obsolete] i. ışık demeti
brush [obsolete] i. budanmış ağaç dalı
brush [obsolete] i. budanmış çalı parçası
brush [australia] i. sık bir orman ve çalılık arazi
brush cut i. saçın fırça gibi dik durduğu kısa saç kesimi
brush fire i. çalı yangını
brush fire i. küçük çaplı kriz
brush harrow i. tarak tırmık
scrubbing-brush i. halı fırçası
crumb brush i. gırgır
crumb brush i. kırıntı toplama fırçası
stiff brush i. temizlik fırçası
brush up f. fırçalamak
brush aside f. önemsememek
brush one's teeth f. dişlerini fırçalamak
brush up f. bilgiyi tazelemek
brush off f. fırça ile temizlemek
brush aside f. aldırmamak
brush up f. tazelemek
brush off f. tozunu almak
brush up f. tazelemek (bilgiyi)
brush up on f. bilgiyi tazelemek
brush teeth f. diş fırçalamak
brush off f. başından atmak
brush off f. savmak
brush down f. üstünü fırçalamak
brush one's teeth f. diş fırçalamak
brush aside f. yabana atmak
brush out f. içini fırçalamak
enclose (a place) with a brush fence f. çit çekmek
brush one's teeth f. dişini fırçalamak
brush off the dirt f. kir çözmek
brush the teeth f. dişleri fırçalamak
brush up f. yenilemek
brush against f. -e sürtünmek
brush aside f. bir kenara itmek
brush [dialect] [uk] f. kırpmak
brush [dialect] [uk] f. kesmek
brush off f. göz ardı etmek
brush off f. dikkate almamak
brush up f. küçük kusurları ortadan kaldırarak düzeltmek
brush the dog f. fırça ile köpeği taramak
having a brush s. fırçalı
brush footed s. fırça ayaklı
broad-brush s. yüzeysel
Phrasals
brush aside f. fırçayla vb. bir kenara itmek
brush away f. fırçalayarak çıkarmak
brush up f. fırça ile boyamak
brush up f. fırça ile temizlemek
brush aside f. süpürüp atmak
brush away f. süpürüp atmak
brush up f. fırça ile parlatmak
brush up f. temizlemek
brush back f. (saçı) arkaya doğru taramak
brush back f. (saçı) arkaya doğru fırçalamak
brush back f. (saçı) arkaya doğru toplamak
brush back f. beyzbolda topu vurucunun üstüne doğru atmak/atarak geriye kaçmaya zorlamak
brush off . f. atlatmak
brush down f. azarlamak
brush off f. başından atmak
brush up against f. bir sorunla karşı karşıya kalmak
brush up f. bilgisini tazelemek
brush away f. dikkate almamak
brush up f. hafızasını tazelemek
brush up against f. hafifçe çarpmak
brush away f. fırçalamak
brush away f. fırçalayarak temizlemek/çıkarmak
brush down f. fırça çekmek
brush down f. fırçalamak
brush (somebody) off f. kestirip atmak
brush up against f. (hafifçe dokunmak
brush past someone f. yanından hızla geçmek
brush up f. yenilemek
brush past f. yanında geçerken hafifçe dokunmak
brush up against f. yüz yüze gelmek
brush by someone f. yanından hızla geçmek
brush past f. yanından geçerken sürtünmek
brush back f. arkaya taramak
brush back f. geriye fırçalamak
brush back f. geriye doğru süpürmek
brush back f. fırça vb. ile geriye ittirmek
brush (up) against someone or something f. birine/bir şeye sürtünmek
brush (up) against someone or something f. birine/bir şeye sürünmek
brush (up) against someone or something f. birine/bir şeye hafifçe dokunmak
brush against (someone or something) f. (birine/bir şeye) sürtünmek
brush against (someone or something) f. (birine/bir şeye) sürünmek
brush against (someone or something) f. (birine/bir şeye) hafifçe dokunmak
brush something away (from something) f. bir şeyi (bir şeyden) süpürmek
brush something away (from something) f. bir şeyi (bir şeyden) fırçalayarak çıkarmak/temizlemek
brush by f. yanından hızla geçmek
brush by f. yanından hızlıca sürtünerek geçmek
brush by (someone or something) f. (birinin/bir şeyin) yanından hızla sürtünerek geçmek
brush something down f. bir şeyi fırçalamak
brush something down f. bir şeyi fırçalayarak temizlemek
brush off f. silkelemek
brush off f. göz ardı etmek
brush off f. ciddiye almamak
brush off f. görmezden gelmek
brush off f. aldırmamak
brush someone off f. birinin üstünü silkelemek
brush someone off f. birinin üstünü fırçalamak
brush someone off f. birinin üstünü fırçalayarak temizlemek
brush someone off f. birini terslemek
brush someone off f. birini reddetmek
brush someone off f. birini kovmak
brush someone off f. birini başından savmak
brush someone off f. birini geri çevirmek
brush something off someone or something f. birinin/bir şeyin üstünden bir şeyi silkelemek
brush something off someone or something f. birinin/bir şeyin üstünden bir şeyi fırçalamak
brush something off someone or something f. birinin/bir şeyin üstünden bir şeyi fırçalayarak temizlemek
brush over someone or something f. birinin/bir şeyin üzerinde fazla durmamak
brush over someone or something f. birinden/bir şeyden şöyle bir bahsetmek
brush over someone or something f. birinden/bir şeyden üstünkörü bahsetmek
brush over someone or something f. birini/bir şeyi geçiştirmek
brush something up f. bilgisini tazelemek
brush something up f. bilgisini yenilemek
brush something up f. bilgisini geliştirmek
brush up (on something) f. (bilgisini) tazelemek
brush up (on something) f. (bilgisini) yenilemek
brush up (on something) f. (bilgisini) geliştirmek
Colloquial
fuller brush man i. kapı kapı dolaşarak satış yapan kişi
fuller brush man i. ev ev dolaşarak satış yapan kişi
fuller brush man i. kapı kapı/ev ev dolaşan satıcı
broad brush i. yüzeysel
daft as a brush [uk] s. çok aptal
daft as a brush [uk] s. çok salak
daft as a brush [uk] s. tam bir budala
daft as a brush [uk] s. çok kalın kafalı
daft as a brush [uk] s. tam bir beyinsiz
Idioms
broad brush strokes i. ana hatlarıyla
tarred with the same brush i. aynı yolun yolcusu
broad (brush) strokes i. bir şeyin genel hatları
a brush with (something) i. (bir şeyle) kısa bir karşılaşma
a brush with (something) i. (bir şeyle) kısa bir yüz yüze gelme
a brush with (something) i. (bir şeyle) yaşanan kısa bir deneyim
a brush with (something) i. (bir şeyi) kısaca deneyimleme
a brush with (something) i. geçici/kısa (bir şey) deneyimi
a brush with (something) i. (bir şeyle) yaşanan olumlu bir deneyim
one's brush with (something) i. (bir şeyle) kısa bir karşılaşma
one's brush with (something) i. (bir şeyle) kısa bir yüz yüze gelme
one's brush with (something) i. (bir şeyle) yaşanan kısa bir deneyim
one's brush with (something) i. (bir şeyi) kısaca deneyimleme
one's brush with (something) i. geçici/kısa (bir şey) deneyimi
one's brush with (something) i. (bir şeyle) yaşanan olumlu bir deneyim
brush-off i. olumsuz yanıt
brush-off i. tersleme
brush-off i. başından savma
brush-off i. kestirip atma
brush-off i. tekmeyi basma
brush-off i. başından atma
brush with death i. ölümden dönme
brush with death i. ölümle burun buruna gelme
brush-off i. kestirip atma
brush-off i. reddetme
brush shoulders with f. biraraya gelmek
paint something with a broad brush f. genel hatlarını çizmek
paint something with a broad brush f. genel hatlarıyla anlatmak
paint something with a broad brush f. ana hatlarıyla anlatmak
paint something with a broad brush f. temel özelliklerini anlatmak
paint something with a broad brush f. ayrıntılara girmeden anlatmak
paint something with a broad brush f. derine inmeden/yüzeysel olarak anlatmak
paint something with a broad brush f. genel bir resmini çizmek
brush (something) under the mat f. halı altına süpürmek
brush (something) under the mat f. gözden uzak etmek
brush (something) under the mat f. herkesten/kamuoyundan gizlemek
brush (something) under the mat f. herkesten/kamuoyundan saklamak
brush (something) under the mat f. herkesten/kamuoyundan gizli tutmak
brush (something) under the mat f. herkesten/kamuoyundan sır olarak saklamak
brush (something) under the mat f. herkesten/kamuoyundan sır gibi saklamak
brush (something) under the mat f. görmezden/bilmezden gelmek
brush (something) under the mat f. farkında değilmiş/bilmiyormuş gibi davranmak
brush (something) under the mat f. inkar etmek
brush (something) under the mat f. yaptığını saklamak
brush (something) under the mat f. yadsımak
brush (something) under the mat f. yok saymak
give someone the brush off f. (arkadaşlık teklifini) burun kıvırarak reddetmek/geri çevirmek
give someone the brush off f. (arkadaşlık teklifini) hor görerek reddetmek
give someone the brush off f. (arkadaşlık teklifini) elinin tersiyle itmek
give someone the brush off f. (arkadaşlık teklifini) hakir görerek geri çevirmek
give someone the brush off f. ilişkiyi/arkadaşlığı kesmek/bitirmek
give someone the brush off f. evlenmekten vazgeçmek
give someone the brush off f. nişanı atmak/bozmak
give someone the brush off f. (çalışanını) işten çıkarmak
give someone the brush off f. (çalışanını) kapı dışarı etmek
give someone the brush off f. (çalışanını) kapı önüne koymak
give someone the brush off f. (çalışanına) tekmeyi basmak
give someone the brush off f. (çalışanına) kapıyı göstermek
give someone the brush off f. (çalışanıyla) ilişkiyi kesmek/bitirmek
give someone the brush off f. (çalışanının) işine son vermek
get the brush off f. reddedilmek
get the brush off f. kapı önüne konulmak
have a lick of the tar brush [dated] f. teni esmer/teni koyu olmak
have a lick of the tar brush [dated] f. rengi/teni katrana çalmak
have a touch of the tar brush [dated] f. teni esmer/teni koyu olmak
have a touch of the tar brush [dated] f. rengi/teni katrana çalmak
live over the brush f. erkek/kız arkadaşıyla aynı evde yaşamak
run a brush through (one's) hair f. saçını şöyle bir fırçalamak/taramak
run a brush through (one's) hair f. saçını hızlıca fırçalamak/taramak
run a brush through (one's) hair f. saçını başını düzeltmek
brush something under the carpet [us] f. halı altına süpürmek
brush something under the carpet [us] f. gözden uzak etmek
brush something under the carpet [us] f. herkesten/kamuoyundan gizlemek
brush something under the carpet [us] f. herkesten/kamuoyundan saklamak
brush something under the carpet [us] f. herkesten/kamuoyundan gizli tutmak
brush something under the carpet [us] f. herkesten/kamuoyundan sır olarak saklamak
brush something under the carpet [us] f. herkesten/kamuoyundan sır gibi saklamak
brush something under the carpet [us] f. görmezden/bilmezden gelmek
brush something under the carpet [us] f. farkında değilmiş/bilmiyormuş gibi davranmak
brush something under the carpet [us] f. inkar etmek
brush something under the carpet [us] f. yaptığını saklamak
brush something under the carpet [us] f. yadsımak
brush something under the carpet [us] f. yok saymak
paint somebody with the same brush f. aynı kefeye koymak (koyulmak)
tar somebody with the same brush f. aynı kefeye koymak (koyulmak)
be tarred with the same brush f. aynı hataları yapmak
tar somebody with the same brush f. aynı kefeye koymak
be tarred with the same brush f. aynı yolun yolcusu olmak
give someone a brush off f. birini başından savmak
give the brush off f. başından atmak
have a brush with something f. bir şeyle dirsek temasında olmak
brush over f. fazla üzerinde durmamak
brush under the carpet f. gizli tutmak
brush under the rug f. gizli tutmak
brush under the carpet f. gizlemek
brush underneath the carpet f. gizli tutmak
brush over f. geçiştirmek
brush over f. fazla dikkat vermeden konuşmak
brush underneath the rug f. gizli tutmak
brush underneath the rug f. gizlemek
brush underneath the carpet f. gizlemek
brush under the rug f. gizlemek
brush someone or something aside f. kaale almamak
have a close brush with death f. ölümden dönmek
have a close brush with death f. ölümle burun buruna gelmek
brush someone or something aside f. önemsememek
brush under the rug f. saklamak
brush underneath the carpet f. sümenaltı etmek
brush underneath the carpet f. saklamak
give the brush off f. soğuk davranmak
brush under the carpet f. saklamak
brush underneath the rug f. saklamak
brush under the rug f. sümenaltı etmek
brush under the carpet f. sümenaltı etmek
brush underneath the rug f. sümenaltı etmek
brush underneath the rug f. (kötü bir olayı) sır olarak saklamak
brush underneath the carpet f. (kötü bir olayı) sır olarak saklamak
brush under the rug f. (kötü bir olayı) sır olarak saklamak
brush under the carpet f. (kötü bir olayı) sır olarak saklamak
have a brush with something f. bir şeyle küçük bir bağlantısı olmak
have a brush with something f. bir şeyle karşı karşıya gelmek
have a brush with something f. bir şeyle burun buruna gelmek
have a brush with something f. bir şeyi deneyimlemek
have a brush with f. ile bir şey yaşamak
have a brush with f. ile bir deneyimi olmak
have a brush with f. ile anlaşmazlık yaşamak
have a brush with f. ile uyuşmazlık içine girmek
brush (something) under the rug f. halı altına süpürmek
brush (something) under the rug f. gözden uzak etmek
brush (something) under the rug f. herkesten/kamuoyundan gizlemek
brush (something) under the rug f. herkesten/kamuoyundan saklamak
brush (something) under the rug f. herkesten kamuoyundan gizli tutmak
brush (something) under the rug f. herkesten/kamuoyundan sır olarak saklamak
brush (something) under the rug f. herkesten/kamuoyundan sır gibi saklamak
brush (something) under the rug f. görmezden/bilmezden gelmek
brush (something) under the rug f. farkında değilmiş/bilmiyormuş gibi davranmak
brush (something) under the rug f. inkar etmek
brush (something) under the rug f. yaptığını saklamak
brush (something) under the rug f. yadsımak
brush (something) under the rug f. yok saymak
brush past (someone or something) f. (birinin/bir şeyin) yanından hızla geçmek
brush past (someone or something) f. (birinin/bir şeyin) yanından hızlıca sürtünerek geçmek
brush past (someone or something) f. (birinin/bir şeyin) yanından hızla hafifçe dokunarak geçmek
give (one) the brush-off f. (birini) terslemek
give (one) the brush-off f. (birini) reddetmek
give (one) the brush-off f. (birini) geri çevirmek
give (one) the brush-off f. (birini) görmezden gelmek
give (one) the brush-off f. (birine) aldırış etmemek
give (one) the brush-off f. (birini) azarlamak
paint (someone or something) with the same brush f. (birini/bir şeyi) aynı kefeye koymak
tar (someone or something) with the same brush f. (birini/bir şeyi) aynı kefeye koymak
tar (someone or something) with the same brush f. (birini/bir şeyi) aynı şekilde değerlendirmek
tar people with the same brush f. aynı kefeye koymak
tar people with the same brush f. aynı şekilde değerlendirmek
touch of the tar brush [dated] s. rengi kırık
touch of the tar brush [dated] s. esmer tenli
touch of the tar brush [dated] s. koyu tenli
touch of the tar brush [dated] s. rengi/teni katrana çalan
painted with the same brush s. aynı kefeye koyulmuş
as daft as a brush expr. aklı başında olmayan
as daft as a brush expr. aklını kaçırmış
tarred with the same brush expr. al birini vur ötekine
as daft as a brush expr. çok yaramaz
as daft as a brush expr. deli
broad brush strokes expr. detaylara girmeden
as daft as a brush expr. çılgın
as daft as a brush expr. kaçık
broad brush strokes expr. kaba hatlarıyla
in broad (brush) strokes expr. genel hatlarıyla
in broad (brush) strokes expr. ana hatlarıyla
in broad (brush) strokes expr. detaylara girmeden
in broad (brush) strokes expr. kaba hatlarıyla
in broad (brush) strokes expr. kabataslak
Speaking
I brush my teeth every morning expr. ben her sabah dişlerimi fırçalarım
I brush my teeth every day expr. dişlerimi her gün fırçalıyorum
brush your teeth expr. dişlerini fırçala
how often do you brush your teeth? expr. dişlerinizi ne sıklıkla fırçalıyorsunuz?
I brush my teeth every morning expr. dişlerimi her sabah fırçalarım
I brush my teeth every morning expr. her sabah dişlerimi fırçalarım
how many times a day do you brush your teeth? expr. günde kaç defa dişlerini fırçalarsın?
how many times a day do you brush your teeth? expr. günde kaç kere dişini fırçalarsın?
how many times a day do you brush your teeth? expr. günde kaç kere dişlerini fırçalarsın?
how many times a day do you brush your teeth? expr. günde kaç sefer dişini fırçalarsın?
how many times a day do you brush your teeth? expr. günde kaç sefer dişlerini fırçalarsın?
how many times a day do you brush your teeth? expr. günde kaç kez dişlerini fırçalarsın?
how many times a day do you brush your teeth? expr. günde kaç kez dişini fırçalarsın?
how many times a day do you brush your teeth? expr. günde kaç defa dişini fırçalarsın?
how many times do you brush your teeth a day? expr. günde kaç kere dişlerini fırçalarsın?
brush your teeth before bedtime expr. yatmadan önce dişlerini fırçala
Technical
ground brush i. astar fırçası
yoke-type brush gear i. boyunduruk tipi fırça tutucu
yoke-type brush holder i. boyunduruk tipi fırça tutucu
tube brush i. boru fırçası
wire brush i. borularının temizlenmesinde kullanılan tel fırça
burnishing brush i. cila fırçası
brush saw i. daire testere
circular brush i. döner fırça
paperhanger's brush i. duvar kağıdı fırçası
brush marks i. dik kırışıklıklar
brush holder and four brushes i. dört kömürlü kömür taşıyıcısı
rotary brush i. döner fırça
industrial brush i. endüstriyel fırça
file brush i. eğe fırçası
brush spring i. fırça yayı
brush wire i. fırça teli
brush cleaning i. fırçayla temizleme
brush set i. fırça takımı
brush trigger i. fırça tetiği
brush contact surface i. fırça temas yüzeyi
brush holder arm i. fırça tutucu kolu
brush holder i. fırça tutucu
brush anodizing i. fırçalı anotlama
brush cleaning i. fırçalı temizleme
brush contact losses i. fırça temas kayıpları
brush pressure i. fırça basıncı
brush holder box i. fırça tutucu kutusu
brush work i. fırça ile yapılan iş
brush grinding i. fırçalı taşlama
brush retainer attachment i. fırça tutucusu bağlantısı
brush position i. fırça konumu
brush holder bolt i. fırça tutucu civatası
brush rocker i. fırça köprüsü
brush polishing i. fırçayla parlatma
brush lifting device i. fırça kaldırma düzeneği
brush holder i. fırça taşıyıcı
brush plating i. fırçayla kaplama
brush chamber i. fırça haznesi
brush retainer plate i. fırça tutucusu plakası
brush retainer cover i. fırça tutucusu kapağı
brush filter i. fırçalı filtre
brush retainer i. fırça tutucusu
brush ring i. fırça çemberi
brush guard i. fırça muhafazası
brush wheel i. fırça çark
brush cylinder i. fırça silindiri
brush assembly i. fırça aparatı
brush printing i. fırçayla baskı
brush friction i. fırça sürtünmesi
brush holder i. fırça tutacağı
brush tension i. fırça basıncı
brush type cleaner i. fırçalı tip temizleyici
brush sprayer i. fırçalı püskürtücü
brush holder hinge i. fırça tutucu mafsalı
brush printing i. fırça baskısı
brush atomizer i. fırçalı püskürtücü
brush carrier i. fırça taşıyıcı
brush holder mount i. fırça tutucu sabitleme elemanı
brush guard i. fırça siperi
brush-holder i. fırça taşıyıcı
brush dyeing i. fırçayla boyama
graphite brush i. grafit fırça
twin brush i. ikiz fırça
carbon brush i. karbon fırça
carbon brush i. karbon fırçası
hard brush i. kaynakçı fırçası
scrubbing brush i. kaynakçı fırçası
tar brush i. katran fırçası
boiler brush i. kazan fırçası
edging brush i. kenar temizleme fırçası
brush holder i. kömür yuvası
flue brush i. kurum temizleme firçası
brush unit i. kömür takım
brush holder i. kömür taşıyıcısı
carbon brush retainer i. kontak kömürü tutucusu
carbon brush i. kontak kömürü
carbon brush set i. kontak kömürü takımı
carbon brush i. kömür fırça
brush holder i. kömür tutucu
carbon brush i. kömür fırçası
engine-driven brush cutter i. motorlu çalı kesicisi
scrubbing brush i. ovma fırçası
sizing brush i. perdah fırçası
brush wheel i. perdah çarkı
brush wheel i. parlatma çarkı
radiator brush i. radyatör fırçası
industrial brush i. sanayi fırçası
brush discharge i. saçaklı deşarj
brush discharge i. saçaklı boşalım
radial brush i. radyal fırça
roller brush i. rulo fırça
brush discharge i. sızmayla boşalım
brush rake i. süpürge tırmığı
brush-operating slip-ring short circuiting device i. sürtünme kontrollü kayar bara kısa devre cihazı
dust brush i. toz fırçası
brush cleaner i. temizleme fırçası
portable brush saw i. taşınabilir daire testere
wire brush i. tel fırça
ground brush i. topraklama fırçası
cleaning brush i. temizlik fırçası
glue brush i. tutkal fırçası
scrub brush i. tahta fırçası
tandem brush holder i. tandem fırça tutucu
cleaning brush i. temizleme fırçası
slush brush i. tomar
end brush i. uç fırçası
flat brush i. yassı fırça
starter brush i. marş kömürü
brush on f. fırçayla sürmek
Computer
fine brush i. ince fırça
Electric
brush-holder i. fırça taşıyıcı
brush spring i. fırça yayı
brush shift i. fırça kayması
brush rocker i. fırça yuvası kolu
brush stud i. fırça çubuğu
brush holder i. fırça yuvası
graphitic brush i. grafik fırça
carbon brush i. karbon fırçası
carbon brush i. karbon fırça
carbon brush i. kömür fırçası
carbon brush i. kömür fırça
electrical brush i. elektrik huzmesi
Textile
carding-brush i. elengi
brush cylinder i. fırça silindiri
brush dyeing i. fırçayla boyama
brush printing i. fırçayla baskı
brush printing i. fırça baskısı
wire brush i. tel fırça
scratch brush i. tel fırça