(rüzgara) karşı - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

(rüzgara) karşı



Bedeutungen von dem Begriff "(rüzgara) karşı" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 1 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Marine
(rüzgara) karşı to adv.

Bedeutungen, die der Begriff "(rüzgara) karşı" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 60 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
rüzgara karşı iniş landing into the wind n.
rüzgara karşı iniş landing against wind n.
rüzgara karşı upwind n.
rüzgara karşı volta vurmak back and fill v.
hemen hemen rüzgara karşı close to the wind adj.
rüzgara karşı olarak against the wind adv.
rüzgara karşı up-wind adv.
hemen hemen rüzgara karşı on a wind adv.
hemen hemen rüzgara karşı sharp adv.
Phrasals
(rüzgara vb) karşı yelken açmak/gitmek sail against something v.
tahılı samandan ayırmak için dövülmüşünü rüzgara karşı savurmak winnow from (something) v.
rüzgara karşı yelken açmak bear up for v.
Proverb
rüzgara karşı kadim meşeler devrilirken incecik sazlar ayakta kalır reed before the wind lives on while mighty oaks do fall
rüzgara karşı kadim meşeler devrilirken incecik sazlar ayakta kalır a reed before the wind lives on(, while mighty oaks do fall)
Idioms
rüzgara karşı işemek cast stones against the wind v.
denizde rüzgara karşı yol almak sail near the wind v.
rüzgara karşı yelken açmak sail against the wind v.
rüzgara karşı/doğru up the wind expr.
Trade/Economic
rüzgara karşı durma politikası leaning against the wind n.
Technical
rüzgara karşı koruma sağlayan sıralı veya küme halindeki ağaçlar veya çalılar wind-break n.
rüzgara karşı korunmuş dead-air pocket adj.
rüzgara karşı upwind adj.
Construction
rüzgara karşı direnç resistance to wind n.
Aeronautic
rüzgara karşı iniş landing into the wind n.
rüzgara karşı iniş landing against wind n.
rüzgara karşı süzülüş frontal soaring n.
Marine
fırtınalı denizde rüzgara karşı seyir thrash n.
fırtınalı denizde rüzgara karşı seyir thresh n.
gelgit sırasında rüzgara karşı seyreden sandal tide boat n.
gemiyi boca alabanda edip kıçını rüzgara karşı getirme wear n.
geminin rüzgara karşı alındığı sırada kat ettiği yol board n.
gemiyi rüzgara karşı alma rotasındaki bir yol board n.
geminin başka gemiye veya rüzgara karşı konumu gage n.
esen rüzgara karşı akan deniz counter sea n.
esen rüzgara karşı akan deniz countersea n.
(karula yakası üzerinde) rüzgara karşı seyretme stretch n.
geminin yönünü rüzgara karşı değiştirmek bear up v.
ters rüzgara/akıntıya karşı yelken açmak beat up v.
rüzgara karşı yelken açmak work to windward v.
hemen hemen rüzgara karşı yelken açmak sail free v.
gemiyi boca alabanda edip kıçını rüzgara karşı getirmek wear v.
fırtınalı denizde rüzgara karşı seyretmek thrash v.
rüzgara karşı gitmek ply v.
rüzgara karşı seyretmek take the wind out of one's sails v.
rüzgara karşı ilerlemek beat v.
rüzgara karşı gitmek to hug the wind v.
rüzgara karşı gitmek beat v.
fazla rüzgara karşı yelkeni kasmak reef a sail in v.
rüzgara karşı dönmek wear round v.
rüzgara karşı dönmek tack v.
(yarışta veya deniz savaşında) rüzgara karşı avantajlı konum elde etmek weather v.
rüzgara karşı yelken açmak work v.
rüzgara karşı yol almak work v.
rüzgara karşı yelken açmak claw v.
rüzgara karşı seyretmek run v.
sert rüzgara karşı yelken açmak spoom v.
(güçlü esen rüzgara karşı) yelken açarak hızlıca ilerlemek spoom v.
başı rüzgara karşı olan (gemi) head to wind adj.
hemen hemen rüzgara karşı near the wind adv.
rüzgara karşı in the eye of the wind expr.