grup - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

grup



Bedeutungen von dem Begriff "grup" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 78 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
grup batch n.
grup group n.
General
grup coterie n.
grup clique n.
grup series n.
grup ingroup n.
grup class n.
grup push n.
grup bunch n.
grup bevy n.
grup covey n.
grup clump n.
grup section n.
grup tribe n.
grup fellowship n.
grup faction n.
grup ensemble n.
grup clan n.
grup clutch n.
grup troop n.
grup party n.
grup company n.
grup body n.
grup contingent n.
grup circle n.
grup lot n.
grup flock n.
grup group n.
grup band n.
grup crop n.
grup cluster n.
grup gang n.
grup pocket n.
grup team n.
grup panel n.
grup racemation n.
grup rafter n.
grup unit n.
grup league n.
grup bourock [scotland] n.
grup breed n.
grup round n.
grup consort [obsolete] n.
grup panorama n.
grup flotilla n.
grup plump n.
grup set n.
grup shoot n.
grup shooting match n.
grup sors n.
grup community n.
Trade/Economic
grup lot n.
grup bracket n.
Law
grup faction n.
Technical
grup cluster n.
grup gang n.
grup category n.
grup outfit n.
Computer
grup grouping n.
grup set n.
grup groups n.
Telecom
grup cluster n.
Construction
grup category n.
Aeronautic
grup battery n.
Math
grup group n.
Statistics
grup group n.
Biology
grup order n.
Astronomy
grup reseau n.
Environment
grup cohort n.
Music
grup band n.
Archaic
grup nation n.
grup boiling n.
grup ging n.
grup distinction n.
grup coville n.
grup sept n.
grup smytrie [scotland] n.
grup sort n.

Bedeutungen, die der Begriff "grup" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 500 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
sosyal grup group n.
belirli bir amaçla bir araya gelen insanların veya milletlerin oluşturduğu grup league n.
alt grup subgroup n.
java adasında yaşayan bir etnik grup sundanese n.
grup davranışı group behaviour n.
grup sınırları group boundaries n.
grup halinde sözde ciddi bir maksatla seyahat etme junketing n.
grup testi group test n.
grup dayanışması group solidarity n.
ortak özellikleri olan grup species n.
yorulanın yerini alan grup relay n.
bütün siyasi gücü elinde tutan grup oligarchy n.
dokuzdan oluşan grup veya set ennead n.
devrimci grup revolutionary group n.
grup çalışması group action n.
sosyal grup social group n.
kendine dönük grup çalışması self directed group work n.
grup lideri courier n.
grup özdeşimi group identity n.
kalabalık bir grup bevy n.
bir grup insana sunma exposal n.
grup normları group norms n.
sosyal grup çalışması social group work n.
sosyal grup çeşitleri group structures n.
grup duygusu group feeling n.
bir grup insanın oturduğu yer homeland n.
bir grup damızlık at stud n.
grup içi çatışma group conflicts n.
grup standartları group norms n.
siyasi grup junto n.
dokuz kişilik grup ennead n.
grup çatışması group conflicts n.
anket uygulanan grup panel n.
bir grup nöbetçi asker picket n.
hedef grup focus group n.
fransa'nın kuzeybatı kıyıları açıklarında bir grup ingiliz adası channel islands n.
grup kimliği group identity n.
ortak bir amaç veya çıkarla bağlanan bir grup insan affinity group n.
geçici bir süre için işbirliği yapanlardan oluşan grup task force n.
grup tedavisi group therapy n.
modaya yön veren/etkileyen kişi veya grup taste maker n.
yasadışı siyasi grup junto n.
grup yapıları forms of groups n.
eğitimde grup rehberliği group guidance in education n.
selam makamında grup ateşi eden takım firing squad n.
beş kişilik grup quintet n.
grup (insanlardan oluşan) cohort n.
bir yönetim altında bulunan aynı türden bir grup ticari kuruluş syndicate n.
grup şuuru group consciousness n.
grup ortalaması ensemble average n.
grup turu package tour n.
grup türleri forms of groups n.
karma grup mixed group n.
tanzaya'da yaşayan etnik bir grup kwere n.
kuzey afrika'da yaşayan etnik bir grup nubian n.
grup ayniyeti group identity n.
abd'de gizli bir yasadışı grup cosa nostra n.
grup sigortası group insurance n.
bir grup grev gözcüsü picket n.
etnik grup ethnic group n.
grup düşünmesi groupthink n.
grup tartışması group discussion n.
grup yapıları group structures n.
bir ihtilal veya darbe ertesinde iktidarı ele geçiren siyasi veya askeri grup junta n.
grup anlamına gelecek şekilde kullanılan sözcük party n.
üçlü grup threesome n.
grup kimliği çatışması group identity conflict n.
sosyal grup çeşitleri forms of groups n.
etnik grup üyesi ethnic n.
bir grup içindeki birlik ruhu esprit de corps n.
yedilik grup heptad n.
grup teorisi group theory n.
grup etkileri group influences n.
odaklanmış grup görüşmesi focused group interviewing n.
kombinatoryal grup teorisi combinatorial group theory n.
mimaride grup çalışması group work in architecture n.
grup türleri group structures n.
grup çalışmaları group studies n.
güney sudan’da yaşayan etnik bir grup tacho n.
grup normu group norm n.
bir grup danışman brain trust n.
çatılmış bir grup (silah) stack n.
grup şirket group company n.
altı kopyadan oluşan grup sextuplicate n.
altı kişilik grup sestet n.
üçlü grup trinity n.
bir grup insan passel n.
grup yemeği potluck n.
bir grup insanın aynı sigarayı sırayla içmesi chainsmoke n.
grup şirketi group company n.
grup üyeleri group members n.
çizgi roman dünyasında en güçlü kötüleri temsil eden grup archfoe n.
çizgi roman dünyasında en güçlü kötüleri temsil eden grup archenemy n.
çizgi roman dünyasında en güçlü kötüleri temsil eden grup archnemesis n.
çizgi roman dünyasında en güçlü kötüleri temsil eden grup archvillain n.
yolda yürüyerek müzik yapan grup marching band n.
meksika'nın hermosillo bölgesinde bulunan etnik bir grup yaquis n.
grup turizmi group tourism n.
onlu grup decade n.
grup kalıp gang mold n.
örgüt içinde grup oluşturan topluluk in-group n.
bağışık grup charmed-circle n.
alt-grup sub-group n.
sosyo-kültürel grup socio-cultural group n.
kendine dönük grup çalışması self-directed group work n.
geleneksel fikirlere sahip grup old school n.
144'lük grup gross n.
kamu yararına çalışan grup public interest group n.
üç kişilik grup trio n.
üçlü grup triad n.
grup üyeliği group affiliation n.
grup üyeliği group membership n.
abhazlara bağlı bir alt etnik grup asadzwa n.
abhazlara bağlı bir alt etnik grup sadz n.
abhazlara bağlı bir alt etnik grup jigets n.
filipinler'de bir etnik grup bicolano n.
burundi ve ruanda'da bulunan bir etnik grup hutu n.
güney amerika'da bir etnik grup fuegians n.
kuzey namibya'da bir etnik grup himba n.
kuzey namibya'da yaşayan bir etnik grup himba n.
rusya'da yaşayan bir etnik grup udmurtia n.
tayland'da yaşayan bir etnik grup saisiat n.
yunanistan'da yaşayan etnik bir grup arnavit n.
bir grup insan a score of people n.
güçsüz durumda olan grup underdog n.
grup göçü group migration n.
odak grup görüşmesi focus group discussion n.
dış grup outgroup n.
davetlilerin kendi yemeklerini hazırladıkları grup yemeği potluck n.
grup lideri group leader n.
kalabalık bir grup insan topluluğu a bevy of people n.
seçilmiş grup selected group n.
acaristanda yaşayan etnik bir grup ajar n.
en iyi çıkış yapan grup best newcomer band n.
en iyi çıkış yapan grup best new band n.
grup/topluluk/kitle psikolojisi/kararı groupshift n.
ön grup opening act (us) n.
konser öncesi ana grup öncesi çıkan grup opening act (us) n.
(bir konserdeki) ana grup headliner n.
ön grup warm-up act (us) n.
konser öncesi ana grup öncesi çıkan grup warm-up act (us) n.
grup müdürü group manager n.
itfaiye grup amiri station manager n.
kar amacı gütmeyen grup non-profit group n.
itfaiye grup amiri fire company chief n.
itfaiye grup amir yardımcısı fire company assistant chief n.
grup yapısı group structure n.
grup kompozisyonu group composition n.
grup kaynaşması/uyumu group cohesiveness n.
dini grup religious group n.
ortak bir çıkar veya hedef paylaşan küçük grup clique n.
ortak bir çıkar veya hedef paylaşan küçük grup ingroup n.
ortak bir çıkar veya hedef paylaşan küçük grup coterie n.
ortak bir çıkar veya hedef paylaşan küçük grup pack n.
ortak bir çıkar veya hedef paylaşan küçük grup camp n.
ortak bir çıkar veya hedef paylaşan küçük grup inner circle n.
grup kampı band camp n.
grup rehberliği group guidance n.
grup fotoğrafı group photo n.
birinci grup first group n.
ilk grup first group n.
hindistan'da yaşayan bir etnik grup rath n.
savunmasız sosyal/toplumsal grup vulnerable social group n.
grup arkadaşı friend from the group n.
grup arkadaşı band friend n.
grup arkadaşı group friend n.
grup arkadaşı friend from the band n.
grup arkadaşı groupmate n.
(müzik) grup lideri bandleader n.
sonraki grup next group n.
birbiriyle ilişkili ya da benzer insanlar ya da şeylerin oluşturduğu grup constellation n.
birbiriyle bağlantılı ya da birbirine benzeyen insanların ya da şeylerin oluşturduğu grup constellation n.
grup çalışması teamwork n.
dörtlü grup quadrumvirate n.
görüşlerinden ötürü genel çoğunluktan ayrılan grup fringe element n.
grup döğüşü mass brawl n.
grup kavgası mass brawl n.
grup evi (bakıma ihtiyaç duyan kişilere hizmet veren bakım evi) group home n.
grup merkezcilik groupcentrism n.
grup kişiliği syntality n.
düşünce farklılığı nedeniyle ana gruptan ayrılan grup splinter group n.
yedi ünlü kişi veya şeyden oluşan grup pleiad n.
bir grup kaynak veya stratejiden takip edilecek veya seçilecek bir tanesi arrow in the quiver n.
ellerini ve parmaklarını masaya koymuş bir grup insanın bulunduğu masanın sözde ruhlar tarafından hareket ettirilmesi table-turning n.
fransa pireneler' de yer alan bir azınlık grup cagot n.
beraber seyahat eden grup cafilla [arabic] n.
beraber seyahat eden grup cafila n.
bu tür bir grup tarafından yapılan gürültü racquette n.
popüler, gürültülü, karışık grup racquette n.
1990'lardan beri lübnan'da faaliyet gösteren filistinli aşırı dinci sünni grup band of partisans n.
kalvinizm doktrinine inanan bir grup vaftizci calvinistic baptist n.
(bir grup talicinin/izcinin kullandığı) geçici konaklama yeri camp n.
bir doktrin veya teoriyi destekleyen grup camp n.
çocukların grup olarak yaz tatillerinde gittikleri basit yapılı rekreasyon yeri camp n.
gösteri yapan grup act n.
özellikle dini veya siyasi inançları veya ırkları nedeniyle insanlara acımasızca davranan kişi veya grup persecutor n.
isyancıların oluşturduğu grup/topluluk rebeldom n.
mahkumların tutulduğu bir grup hücre cellblock n.
yüz kişilik grup centumvirate [obsolete] n.
yüz kişilik grup century n.
belli bir sınıf veya tür oluşturan grup (köpekler, kuşlar, vb.) regiment [obsolete] n.
özel/ayrıcalıklı grup charmed circle n.
hiçbir grup no body n.
yarışmacı olmayan grup noncompetitor n.
çalışmaya hazır yedek grup relay n.
birbirine yakın olacak veya birbiri içine sığacak şekilde yerleştirilmiş bir grup nesne nest n.
bir grup insanın oluşturduğu çevre network n.
bir grup çadır tentage n.
üçlü grup ternary [obsolete] n.
mücadele edilen (bir grup) rakip the competition n.
ortak inanca veya ilgiye sahip bir grup insan the fold n.
otuzlu grup thirty n.
otuz sekizli grup thirty-eight n.
otuz beşli grup thirty-five n.
otuz birli grup thirty-one n.
otuz yedili grup thirty-seven n.
otuz altılı grup thirty-six n.
otuz üç elemanlı grup thirty-three n.
otuz iki elemanlı grup thirty-two n.
üçlü grup three n.
postanede dağıtılması için gönderilmek üzere bağlanmış bir grup posta tie-out n.
üçlü grup triangle n.
grup içi yüksek sadakat tribalism n.
küçük grup tribelet n.
grup mensupları tribespeople n.
üçlü grup triumvirate n.
üçlü grup triune n.
üç kişiden oluşan grup triunity n.
üçlü grup troika n.
üçlü grup seks troilism n.
kız izci birliğine yardım ve danışmanlık etmek üzere kurulmuş bir grup ebeveyn ve diğer ilgili yetişkinlerden oluşan komite troop committee n.
on ikili grup twelve n.
yirmili grup twenty n.
yirmi sekizli grup twenty-eight n.
yirmi beşli grup twenty-five n.
yirmi dokuzlu grup twenty-nine n.
yirmi birli grup twenty-one n.
yirmi yedili grup twenty-seven n.
yirmi altılı grup twenty-six n.
yirmi üçlü grup twenty-three n.
yirmi ikili grup twenty-two n.
ikili grup two n.
herhangi bir grup any body n.
bir etnik grup veya topluluğun geleneksel müziği ethnic music n.
belirli bir grup mensubu kişilerin eşlerinin üye olduğu dernek auxiliary n.
belirli bir grup mensubu kişilerin akrabalarının üye olduğu dernek auxiliary n.
yenilikçi grup avant-guard n.
ilerici grup avant-guard n.
sekiz kişilik grup eightsome n.
seçkin insanlardan oluşan grup elect n.
bağımlı kısım veya grup underfaction n.
bağlı kısım veya grup underfaction n.
kabile ve sosyal sınıf gibi belirli bir grup içinde gerçekleşen evlilik endomy n.
grup üyelerinin çıkarlarının, amaçlarının veya görüşlerinin aynı olması unity n.
birbirini tamamlayan parçalardan oluşan bir birim veya grup ensemble n.
karşıt grup, fikir veya faaliyetlerin dikkatle dengelenmesini gerektiren durum balancing act n.
guangşi zhuang özerk bölgesi'nde yaşayan bir etnik grup zhuang n.
guangşi zhuang özerk bölgesi'nde yaşayan bir etnik grup chuang n.
çin'de bir etnik grup zhuang n.
grup arkadaşı bandmate n.
flamayı takip eden bir grup adam veya ordu banner n.
bir grup şövalye banner n.
benzer türden bir grup eşya barrel n.
benzer türden bir grup nesne barrel n.
belirli bir grup tarafından bilinen sırlar esoterica n.
beraber seyahat eden grup kafila n.
beraber seyahat eden grup kafilah n.
bir ilkeyi savunan grup bastion n.
bir kimse veya bir grup insanla akrabalığı bulunan kimse kinsperson n.
yaşlı ve muhafazakar iktidara karşı kontrolü ele geçirmeye çalışan bir grup genç young turk n.
üç kişiden oluşan grup leash n.
üçlü grup leash n.
bin elemanlı grup chiliad n.
etnik grup ethnicity n.
komplo düzenleyen bir grup nüfuzlu kimse magic circle n.
bir grup olarak görülen ortalama işletme ve haneler main street n.
güneydoğu pennsylvania'da bir grup banliyö main-line n.
birbirine yakın konumlanmış ve grup olarak kabul edilen bir dizi yer vicinage n.
dörtlü grup quaternity n.
dört unsurdan oluşan grup quaternity n.
küçük ve güçlü grup big five n.
küçük ve güçlü grup big four n.
küçük ve güçlü grup big three n.
bir grup utanç verici insan arasındaki normal ve iyi huylu kimse white sheep n.
ellili grup half-century n.
silahlı grup halt n.
on beşli grup quindecaplet n.
on beş kişilik grup quindecemvirate n.
özel grup quorum n.
keşif yapılmamış bir bölgedeki bir grup kasaba block (canada) n.
sürüsüne otlak bulmak için dolaşan bir grup çoban boley n.
sürüsüne otlak bulmak için dolaşan bir grup çoban booly n.
kurumsal bakıma ihtiyaç duyan mültecilerin oluşturduğu grup hard core n.
kurumsal bakıma ihtiyaç duyan mültecilerin oluşturduğu grup hardcore [uk] n.
tuhaf, şaşırtıcı ve yabancı olan çeşitli kişi veya objelerden oluşan grup veya derleme menagerie n.
bir grup garaj mews n.
1000 birimden oluşan grup millenary n.
bir milyonluk grup million n.
bir grup ögesi word n.
yabani veya yarı evcilleştirilmiş hayvanlardan oluşan grup herd n.
ortak bağa sahip bir grup insan herd n.
(insanları, hayvanları) grup halinde bir araya getirmek herd together n.
belirli kişi veya grup için ayrılmış şey heritage n.
min dillerini konuşan bir etnik grup min n.
papua yeni gine'nin sandaun eyaletinde yaşayan bir etnik grup min n.
başarılı ve genç sanatçılardan oluşan grup bratpack n.
kötü davranışlı bir grup genç bratpack n.
(konferans) küçük grup toplantısı breakout n.
yavru sürüsüne benzer grup brood n.
eskiden londra belediye başkanına eşlik eden uzun kıyafetli bir grup erkekten biri budge bachelor n.
heterojen grup heterogeny n.
derecelere ayrılmış kimselerin oluşturduğu grup hierarchy n.
rastgele bir araya getirilmiş bir grup şey hill n.
insanların vücutlarını sallayarak hareket ettikleri dairesel bir grup dansı hokey cokey [uk] n.
at tutkunlarından oluşan grup horsy set n.
at yarışı ilgililerinin oluşturduğu grup horsy set n.
grup üyelerine samimi ve gayriresmi olarak tanışma fırsatı vermek için bir partide yapılan oyun, gösteri veya dans mixer n.
rastgele bir grup şey mob n.
pek ilişkili olmayan bir grup şey mob n.
bir grup kalıp mold n.
sosyete bireyin kendi sosyal çevresindeki şık veya modaya uygun bir grup insan monde n.
yarışmada para ödülü kazanan grup money n.
bir araya gelip iş yönetimi meselelerini görüşen grup mote [obsolete] n.
hedefe ulaşma yolunda hareket eden grup movement n.
bir grup eşya rendezvous [obsolete] n.
aykırı grup revel-rout n.
dağınık haldeki bir grup şey gaggle n.
neşeli grup gala n.
nüfuzlu kimselerden oluşan grup loop n.
ortak çıkar veya hedef paylaşan küçük grup loop n.
öğle yemeklerinde bir araya gelen grup luncheon club n.
birbirine karışmış grup lurry n.
bir grup tarafından üretilip propagandası yapılan mitler bütünü mythoi n.
erkek soyundan ortak atalara sahip bir grup insan gens n.
şüphe çekici, yanlış veya uygunsuz hareketler sergileyen grup gentry n.
bir grup kedi glaring [rare] n.
glasgow sanat okulu çevresinde toplanmış ve 19. yüzyılın sonu ile 20. yüzyılın başında etkili olmuş bir grup tasarımcı glasgow school n.
üç kişilik grup gleek [obsolete] n.
sıkışık duran grup globe [obsolete] n.
bir grup müzisyen music n.
toplu konuşma için bir araya gelen grup choir n.
toplu konuşma için bir araya gelen grup quire n.
grup lideri choragus n.
grup lideri choregus n.
popüler dans müziği çalan grup dance orchestra n.
(amerika erkek izcileri'nde) iki veya daha fazla yavru kurt grubunu kapsayıp tek bir devriyeyi oluşturan alt grup den n.
karşılıklı grup eylemi getting even n.
izole edilmiş grup ghetto n.
ayrımcılığa uğrayan grup ghetto n.
taşrada bir grup erkeğe yemek pişiren aşçı greasy n.
bir eylem hakkındaki görüş ve duyguları ısrarla ifade eden bir grup insan greek chorus n.
grup toplantısı group meeting n.
grup takipçisi groupist n.
küçük grup grouplet n.
koruya benzeyen grup grove n.
mağlup bir kimseye sadık olan grup guard n.
zamanı geçmiş bir ilkeye sıkı sıkıya bağlı grup guard n.
kendini farklı bir grup ile özdeşleştirme identification n.
17. yüzyılın ortasında londra caddelerinde şamata yapan grup mun n.
sekizli grup octave n.
sekiz kişilik grup octet n.
ortak özelliklere sahip sekiz üyeli grup octuplet n.
ortak davranışlara sahip sekiz üyeli grup octuplet n.
(yazı tura atarak) grup içinden birini seçme odd man out n.
(yazı tura atarak) grup içinden birini eleme odd man out n.
grup içinden birinin bozuk paraların eşleştirilmesiyle seçildiği bir oyun odd man out n.
grup içinden birinin bozuk paraların eşleştirilmesiyle elendiği bir oyun odd man out n.
sekizli bir grup ogdoad n.
yönetici grup overground n.
(grup üyelerine aynı anda ikram edilen) likör round n.
(grup üyelerine) tek tek yapılan içecek servisi round of drinks n.
yuvarlak grup roundel n.
ne olduğu belirsiz yığın veya grup rummage n.
olağan grup run n.
sorun çözme odak grup etkinliği hackathon n.
köklü bir amaç veya ilke uğruna çalışan grup old guard n.
demode bir amaç veya ilke uğruna çalışan grup old guard n.
ayrıcalıklı bir azınlığın kontrol ettiği grup oligarchy n.
bir grup insanın yaşadığı bölge community n.
yazı tipini istenen hale getirerek basıma hazırlayan kişinin altında çalışan bir grup dizgici companionship [uk] n.
kurum, grup gibi bir oluşumla ilişiğini kesme dismemberment n.
1000 üyeden oluşan grup millenary n.
belirli bir sektörde birbiriyle ilişkili unsurların yer aldığı grup basket n.
beşli grup cinquain n.
yuvarlak oluşturan grup circle n.
bir grup kişinin sırayla ziyaret ettiği belirlenmiş güzergah circuit n.
kompakt grup clot n.
bir grup kedi cludder [obsolete] n.
bir grup kedi clutter [obsolete] n.
grup üyesi co-member n.
bir grup takipçi comitiva n.
birlikte yemek yiyen grup commensality n.
aynı yuvada yaşayan bir grup çayır köpeği coterie n.
benzer ilgi alanı veya faaliyete yönelmiş grup coville n.
düzenli grup dovecot n.
düzenli grup dovecote n.
on ikili grup duodene [rare] n.
benzer şeylerden oluşan grup family n.
birbiri ile ilişkili şeylerden oluşan grup family n.
düşünsel olarak birbirine bağlı kişilerden oluşan grup family n.
ilgili nesnelerin oluşturduğu grup pack n.
düşman grup pack n.
tahrip edici grup pack n.
küçük grup packet n.
kompakt grup oluşturma packing n.
konser öncesi ana grup öncesi çıkan grup supporting act [uk] n.
ön grup supporting act [uk] n.
himaye eden grup constituency n.
temsil eden grup constituency n.
temsil eden grup contingent n.
bir topluluk veya kuruluşun bünyesindeki diğerlerinden ayırt edilebilen grup contingent n.
grup üyesi fellow member n.
grup üyelerin birbirini ziyareti intervisitation n.
izole grup island n.
görevi gereği gezici çalışan bir grup insan itinerancy n.
üyelerinin birbirinin yerine geçtiği grup sistemiyle çalışan polis ekibi platoon n.
birlikte var olan, aynı ya da benzer şeylerden oluşan grup platoon n.
en önemli grup core n.
temel grup core n.
en önemli grup core group n.
temel grup core group n.
küçük grup corporal's guard n.
iki grup arasındaki şiddetli anlaşmazlık divide n.
asiller, din adamları, orta sınıf ve basın dışında kalan toplumsal grup fifth estate n.
beş üyeli grup five n.
beşli grup fivesome n.
sorumlu olunan grup flock n.
ortak inanç ve amaçlar etrafında birleşmiş bir grup kuruluş fold n.
grup dışından olan kimse foreigner n.
hükümdar veya devlet eliyle verilen itibara sahip bir grup insan order n.
birlikte çalışan bir grup insan organisation n.
(kültürel grup veya özelliklerde) karşılıklı nüfuz yoluyla gerçekleşen etkileşim osmosis n.
siyasi grup outfit n.
kendi grubuna ait olmayan grup outgroup n.
içerisinden yeni bir grup çıkaran kuruluş parent n.
bir grup yerleşim yerinden oluşan idari bölge pargana [india] n.
bir grup yerleşim yerinden oluşan idari bölge pergunnah [india] n.
grup faaliyetlerine katılım ve katkı sağlayarak sürdürülen sosyal etkileşim participation n.
farklı alt grup phase n.
grup veya sınıfın en iyisi pride n.
grup lideri prime n.
küçük protestan grup üyesi primitive n.
grup toplantısı lideri presiding officer n.
birlikte tüneyen bir grup kümes hayvanı roost n.
(17. yüzyılda) yerel cemaat kontrolünü savunan muhalif ingiliz grup seeker n.
altılı grup senary [obsolete] n.
yedi kişilik grup septet n.
yedi parçadan oluşan grup septet n.
yedi kişilik grup septette n.
yedi parçadan oluşan grup septette n.
yetmiş kişilik grup septuagint n.
sendika temsilcisinin o gün çalışacak ekipten seçtiği bir grup tersane işçisi shapeup n.
sendika temsilcisinin o gün çalışacak ekipten seçtiği bir grup tersane işçisi shape-up n.
ortak özelliklere sahip grup sisterhood n.
altı kişilik grup sixsome n.
altılı grup sixsome n.
on altılı grup sixteen n.
birbirine rakip üç kişi, grup veya fikir arasındaki çatışma truel n.
kırklı grup forty n.
kırk sekizli grup forty-eight n.
kırk beş kişilik grup forty-five n.
kırk beşli grup forty-five n.
kırk dörtlü grup forty-four n.
kırk dokuzlu grup forty-nine n.
kırk birli grup forty-one n.
kırk yedili grup forty-seven n.
kırk altılı grup forty-six n.
kırk üçlü grup forty-three n.
kırk ikili grup forty-two n.
dörtlü grup four n.
iki çiftten oluşan grup foursome n.
dört kişilik grup foursome n.
dörtlü grup foursome n.
dördüncü grup fourth class n.
ülke siyasetini etkileyen grup fourth estate n.
bir grup insan arasında doğal olarak oluşan dostluk ve iyi niyet freemasonry n.
altmışlı grup sixty n.
altmış sekizlik grup sixty-eight n.
altmış beşlik grup sixty-five n.
altmış dörtlük grup sixty-four n.
altmış dokuzlu grup sixty-nine n.
altmış birli grup sixty-one n.
altmış yedili grup sixty-seven n.
altmış altılı grup sixty-six n.
altmış üçlü grup sixty-three n.
altmış ikili grup sixty-two n.
belirli bir amaç için ortak fonda para biriktiren bir grup insan slate club [uk] n.
biyografileri büyük ölçüde izlenemeyen bir grup insanın ortak özelliklerinin araştırılması prosopography n.
geçici grup provisional n.
parıltılı grup spanges n.
düzensiz dağılmış grup sprawl n.
dağınık grup sprawl n.
(boy scout izciler takımında) en az beş hava araştırmacısından oluşan grup squadron n.
bir grup üyesi stablemate n.
alt grup sublot n.
alt grup subseries n.
sıra ile ilerleyen grup success [obsolete] n.
alt grup (müzik) support n.
(nota) sekizli grup octave n.
nöbetçi grup relief n.