kaliteli - Türkisch Englisch Wörterbuch

kaliteli

Bedeutungen von dem Begriff "kaliteli" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 41 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
kaliteli of good quality adj.
Another objective is work of good quality.
Bir diğer hedef ise kaliteli çalışmaktır.

More Sentences
kaliteli quality adj.
The chocolates were made with quality ingredients.
Çikolatalar kaliteli malzemelerden yapılmıştır.

More Sentences
kaliteli of high quality adj.
We know how safe and of high quality our products are.
Ürünlerimizin ne kadar güvenli ve kaliteli olduğunu biliyoruz.

More Sentences
General
kaliteli choice adj.
This meal is made of choice beef and fresh herbs.
Bu yemek kaliteli sığır eti ve taze otlardan yapılıyor.

More Sentences
kaliteli fine adj.
Before I finish, I should like to mention the issue of fine bakery products.
Bitirmeden önce, kaliteli unlu mamuller konusuna değinmek istiyorum.

More Sentences
kaliteli high-grade adj.
The solid wood kitchen cabinets are natural, high-grade and beautiful, giving people a feeling of returning to nature.
Masif ahşap mutfak dolapları doğal, kaliteli ve güzeldir ve insanlara doğaya dönüş hissi verir.

More Sentences
kaliteli good n.
kaliteli jammy adj.
kaliteli de luxe adj.
kaliteli qualified adj.
kaliteli hightoned adj.
kaliteli classic adj.
kaliteli glorified adj.
kaliteli vintage adj.
kaliteli pukka adj.
kaliteli sterling adj.
kaliteli high-class adj.
kaliteli high-toned adj.
kaliteli wire-wove adj.
kaliteli qualitied adj.
kaliteli haut adj.
kaliteli fancy adj.
kaliteli first-string adj.
kaliteli fitted adj.
kaliteli well made adj.
kaliteli well-made adj.
kaliteli top-tier adj.
kaliteli good adj.
kaliteli hq (high quality) abrev.
Colloquial
kaliteli top line adj.
kaliteli high-res adj.
kaliteli primo adj.
kaliteli class adj.
kaliteli cruddie adj.
kaliteli crudy adj.
Formal
kaliteli nonutility adj.
Technical
kaliteli high-class adj.
Gastronomy
kaliteli noble adj.
Slang
kaliteli el primo adj.
kaliteli dicty adj.
British Slang
kaliteli cruddy adj.

Bedeutungen, die der Begriff "kaliteli" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 375 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
kaliteli eğitim quality education n.
To supplement these measures the report rightly calls for more high quality education.
Bu önlemleri tamamlamak için rapor haklı olarak daha yüksek kaliteli eğitim çağrısında bulunmaktadır.

More Sentences
kaliteli marka quality brand n.
Good quality brands will be open and transparent about their products and ingredients.
Kaliteli markalar, ürünleri ve içerikleri konusunda açık ve şeffaf olacaktır.

More Sentences
kaliteli ürün quality product n.
We shall also strive to protect our quality products by defending our designations of origin.
Ayrıca menşe adlarımızı savunarak kaliteli ürünlerimizi korumak için çaba göstereceğiz.

More Sentences
kaliteli zaman quality time n.
You may find new friends or enjoy quality time with old ones.
Yeni arkadaşlar bulabilir veya eski arkadaşlarla kaliteli zaman geçirebilirsiniz.

More Sentences
kaliteli benzin premium n.
I always use premium for my car.
Arabamda her zaman kaliteli benzin kullanırım.

More Sentences
kaliteli hizmet sunmak provide quality service v.
Our aim is to provide quality service and to provide satisfaction.
Amacımız kaliteli hizmet sunmak ve memnuniyet sağlamaktır.

More Sentences
kaliteli zaman geçirmek spend quality time v.
Your cat loves you and wants to spend quality time with you.
Kediniz sizi seviyor ve sizinle kaliteli zaman geçirmek istiyor.

More Sentences
en kaliteli top-quality adj.
Phones with top-quality video cameras can end up overheating.
En kaliteli video kameralara sahip telefonlar aşırı ısınabilir.

More Sentences
daha kaliteli more quality adj.
This also gives you more quality time with your child.
Bu aynı zamanda çocuğunuzla daha kaliteli zaman geçirmenizi sağlar.

More Sentences
yüksek kaliteli high-quality adj.
Furthermore, the existence of high-quality public services requires appropriate taxation.
Ayrıca, yüksek kaliteli kamu hizmetlerinin varlığı uygun vergilendirmeyi gerektirmektedir.

More Sentences
lezzetli ve kaliteli (yemek) gourmet adj.
The shop only sells gourmet food.
Mağazada sadece lezzetli ve kaliteli yiyecekler satılıyor.

More Sentences
yüksek kaliteli high-grade adj.
All Leatherman products are manufactured from 100% high-grade stainless steel.
Tüm Leatherman ürünleri %100 yüksek kaliteli paslanmaz çelikten üretilmektedir.

More Sentences
yüksek kaliteli high-quality adj.
High-quality food is produced nowadays and it has to meet a wide range of requirements.
Günümüzde yüksek kaliteli gıdalar üretiliyor ve bunların çok çeşitli gereksinimleri karşılaması gerekiyor.

More Sentences
Trade/Economic
düşük kaliteli low-quality adj.
These fats are derived from low-quality vegetable oils.
Bu yağlar düşük kaliteli bitkisel yağlardan elde edilir.

More Sentences
General
kaliteli şey super n.
kaliteli hizmet anlayışımızla through our high quality service n.
en kaliteli finest quality n.
beyaz kaliteli porselen parian n.
kaliteli şarabın elde edildiği yıl a vintage year n.
kaliteli şarap vintage n.
üstün kaliteli olma choiceness n.
parlak kağıda basılmış kaliteli dergi glossy n.
düşük kaliteli kireç meager lime n.
kaliteli dergi slick n.
çok kaliteli/etkileyici kimse class act n.
düşük kaliteli ve ucuz ürünler low-end goods n.
yüksek kaliteli ve pahalı ürünler high-end goods n.
kaliteli gereçler high-grade materials n.
kaliteli yaşam quality living n.
kaliteli yaşam quality life n.
evde kullanılan yüksek kaliteli ses cihazları ve sistemleri household high-fidelity audio equipment and systems n.
en kaliteli ürünlerin sunulması delivering the best quality products n.
lüks/pahalı/marka/(yüksek) kaliteli mal sektörü high-end sector n.
kaliteli kumaş quality fabric n.
yüksek kaliteli sünger high quality sponge n.
kaliteli bir hint ipeği türü cabeca n.
ortalama çoğunluğun beğenisi için fazla ince ve kaliteli kalan ürün caviar n.
kaliteli ipek şapka tile n.
kaliteli misket ally n.
kaliteli misket alley n.
ses ve müzik kayıtlarında mükemmelliği yakalamak için yüksek kaliteli ekipmanla dinleme hali audiophilia n.
çok kaliteli bir incir türü eleme figs n.
yerine daha iyisi bulunana kadar koleksiyonda tutulan düşük kaliteli eşya filler n.
vanilyanın düşük kaliteli bir çeşidi vanilloes n.
kaliteli yazı kağıdı ledger paper n.
mukavvanın orta veya iç katmanını veya katmanlarını oluşturan ve genellikle düşük kaliteli olan malzeme middle n.
yüksek kaliteli ve dayanıklı beyaz kağıt bond n.
düşük kaliteli, küçük ve vahşi bir at broomy n.
düşük kaliteli, küçük ve vahşi bir at broomtail n.
düşük kaliteli, küçük ve vahşi bir at broomie n.
yüksek kaliteli kayıtları dinleme hobisi hifi n.
yüksek kaliteli kayıtları dinleme hobisi hi-fi n.
yüksek kaliteli kahve mocha n.
meksika körfezi ile batı hint adaları'nda ve florida sahili açıklarına özgü olup ticareti yapılan düşük kaliteli koyu kahverengi kırılgan bir sünger grass n.
kaliteli yiyecek ve içecekle ilgilenen kimse gormand n.
kaliteli yiyeceğe olan aşırı tutku gormandism n.
kaliteli ürün coloury n.
kaliteli ürün colory n.
düşük kaliteli tütün dogleg n.
yüksek kaliteli bir tür deri croupon n.
(özellikle düşük kaliteli veya değersiz olduğu için) kabul edilmeyen şey cull n.
kaliteli malzeme kullanımına ilişkin sözleşme maddesi pedigree clause n.
ucuz giysilerde kullanılan düşük kaliteli kürk parçası plate n.
souchong çayının kaliteli bir türü pouchong n.
kaliteli şey first-rater n.
yüksek kaliteli inci orient n.
eskiden isveç'ten ingiltere'ye ithal edilen kaliteli bir demir osmond n.
eskiden isveç'ten ingiltere'ye ithal edilen kaliteli bir demir osmund n.
düşük kaliteli şarap plunk [australia] n.
kaliteli uyku için takip edilen uygulamalar sleep hygiene n.
çoğunluk tarafından bilinmeyen kaliteli şey hidden gem n.
çin'e özgü kaliteli bir çay sooshong n.
kaliteli şey substantial n.
kaliteli bir ürünü adi bir ürün ile değiştirme substitution n.
kaliteli ürün super n.
kaliteli ahşap masa superboard n.
çok kaliteli vitrin supercabinet n.
çok kaliteli ürün super n.
kaliteli ahşap platform superboard n.
yüksek kaliteli ürün superpremium n.
yüksek kaliteli marka superpremium n.
kaliteli olma sterlingness n.
müşterilere kaliteli hizmet vermek provide customers with quality service v.
kaliteli hizmet sunmak give quality service v.
kaliteli hizmet sunmak render quality service v.
kaliteli hizmet sunmak offer quality service v.
kaliteli olmak be quality v.
daha kaliteli olmak have higher quality v.
üstün kaliteli first-rate adj.
çok kaliteli choice adj.
üstün kaliteli (gıda maddeleri) fancy adj.
düşük kaliteli poor adj.
yüksek kaliteli premium adj.
üstün kaliteli superior adj.
düşük kaliteli off-grade adj.
son derece kaliteli well-qualified adj.
üstün kaliteli high-grade adj.
çok kaliteli high grade adj.
düşük kaliteli cheap adj.
düşük kaliteli poor graded adj.
yüksek kaliteli superior adj.
pahalı ve kaliteli upmarket adj.
daha/en seçkin/kaliteli/güzel/hoş choicer, choicest adj.
pahalı ve kaliteli up-market adj.
daha kaliteli with higher quality adj.
düşük kaliteli tawdry adj.
üstün kaliteli tip-top adj.
geleneksel yollarla yüksek kaliteli malzemeler kullanılarak üretilmiş artisan adj.
geleneksel yollarla yüksek kaliteli malzemeler kullanılarak üretilmiş artisanal adj.
daha kaliteli quilted adj.
üstün kaliteli blue-ribbon adj.
düşük kaliteli bodgie adj.
yüksek kaliteli high-calibre adj.
çok kaliteli highborn adj.
yüksek kaliteli high-octane adj.
üstün kaliteli more adj.
düşük kaliteli low-grade adj.
çok kaliteli gem adj.
yüksek kaliteli gilt-edge adj.
düşük kaliteli occidental adj.
(sığır eti) yüksek kaliteli choice adj.
düşük kaliteli dime-store adj.
(davranış veya performans bakımından) düşük kaliteli graceless adj.
düşük kaliteli rough adj.
çok kaliteli imperial adj.
yüksek kaliteli duckie adj.
çok kaliteli clean-cut adj.
işlenmiş gıda yapımında kullanılan (düşük kaliteli hayvan karkası) cull adj.
üstün kaliteli (değerli taş) oriental adj.
düşük kaliteli parsimonious adj.
(otel, ulaşım) düşük kaliteli ve ucuz second-class adj.
düşük kaliteli second-string adj.
en kaliteli four-star adj.
çok kaliteli skookum adj.
çok kaliteli snooty adj.
kaliteli görünen solid-looking adj.
en üstün kaliteli super premium adj.
çok kaliteli super adj.
çok kaliteli superslick adj.
en kaliteli superquality adj.
çok kaliteli superquality adj.
çok yüksek kaliteli superquality adj.
en üstün kaliteli superpremium adj.
üstün kaliteli superquality adj.
en üstün kaliteli super-premium adj.
kaliteli hizmet anlayışımızla with our high quality service adv.
kaliteli hizmet anlayışımızla with our devotedness to providing high-quality services adv.
kaliteli bir şekilde sterlingly adv.
düşük kaliteli anlamına gelen bir ön ek demi- pref.
çok kaliteli anlamına gelen bir ön ek super- pref.
iskoçya'da vatandaşlara kaliteli ev hizmeti sunan bir dernek ssha (scottish special housing association) abrev.
yüksek kaliteli hq (high quality) abrev.
Phrasals
ince ayrımlar, daha kaliteli elemanlar vb. ekleyerek iyileştirmek refine on v.
ince ayrımlar, daha kaliteli elemanlar vb. ekleyerek iyileştirmek refine upon v.
kaliteli yapmak/imal etmek build something into something v.
Colloquial
yüksek kaliteli kimse/şey hot stuff [uk] n.
klasik ve kaliteli araba packard n.
eti için yetiştirilen düşük kaliteli sığır dog n.
düşük kaliteli evcil hayvan dog n.
daha düşük kaliteli olmak be down v.
daha kaliteli bir hale getirmek class up v.
çok kaliteli bomb adj.
(ses reprodüksiyonu) düşük kaliteli gibi olan lo-fi adj.
(ses reprodüksiyonu) düşük kaliteli lo-fi adj.
(ses reprodüksiyonu) düşük kaliteli low-fi adj.
(ses reprodüksiyonu) düşük kaliteli gibi olan low-fi adj.
Idioms
düşük fiyatına rağmen kaliteli olan şey a good value n.
yüzeysel konuları işleyen çok kaliteli olmayan film popcorn film n.
çok kaliteli/etkileyici kimse a class act n.
kaliteli davranış/hareket class act n.
yüzeysel konuları işleyen çok kaliteli olmayan film popcorn flick n.
kaliteli şeyleri kalitesiz olanlardan ayırmak sort the wheat from the chaff v.
diğerlerinden daha kaliteli a cut above the rest adj.
düşük kaliteli one-star adj.
üstün kaliteli top of the line expr.
yüzde yüz kaliteli all wool and no shoddy expr.
üstün kaliteli all wool and no shoddy expr.
ucuz ama kaliteli cheap and cheerful expr.
yüksek kaliteli all wool and a yard wide expr.
çok kaliteli all wool and a yard wide expr.
Speaking
biraz kaliteli ol just have a little class expr.
Trade/Economic
kaliteli işlev yayılımı quality function deploymen n.
bir işte iyi ve kaliteli iş yapma arzusu competence motive n.
ucuz kaliteli tüketim malları convenience goods n.
kaliteli mal piyasası quality market n.
kaliteli kağıt bond paper n.
teklif edilen parayla alınması mümkün olan en kaliteli mal best buy n.
orta derecede kaliteli mallar medium grades goods n.
yüksek kaliteli ürün satışını gösteren belge coupon n.
kaliteli marka power brand n.
düşük kaliteli poor-quality adj.
Politics
kaliteli iş job growth n.
Industry
kusurları gidermek veya daha kaliteli deriyi ortaya çıkarmak için postun üzerinden ince tabaka alan işçi whitener n.
(un) yüksek kaliteli patent adj.
Media
kaliteli televizyon dizisi prestige TV n.
Technical
kaliteli baskı letter quality n.
yüksek kaliteli çelik high steel n.
çelik halat yapımında kullanılan son derece kaliteli çelik tel plow steel wire n.
düşük kaliteli yağ poor quality oil n.
yüksek kaliteli çimento super cement n.
düşük kaliteli low grade n.
yüksek kaliteli ses cihazı high fidelity audio equipment n.
yüksek kaliteli ses cihaz ve sistemleri high-fidelity audio equipment and systems n.
yüksek kaliteli ses cihazları ve sistemleri high-fidelity audio equipment and systems n.
yüksek kaliteli püskürtme kaplamaları high-quality sprayed coatings n.
yüksek kaliteli kömür high grade coal n.
düşük kaliteli yakıt low grade fuel n.
yüksek kaliteli kaynak ve kesme işlemleri high quality welding and cutting n.
yüksek kaliteli ara bağlantılar high-quality interconnections n.
beyaz renkli tasarımları olan kaliteli renkli seramik jasper n.
yüksek kaliteli ses cihazının ses veya güç kapasitesi headroom n.
yüksek kaliteli ses sistemi high definition n.
yüksek kaliteli ses sistemi high fidelity sound system n.
yüksek kaliteli ses sistemi rig n.
düşük kaliteli cevher dradge n.
(birleşik krallık'ta) esasen askeri amaçlarla üretilip günümüzde eğlence ve iş için kullanılan bir dizi yüksek kaliteli ve detaylı harita ordnance survey map n.
kaliteli baskıya yakın near-letter quality adj.
iyi kaliteli fine adj.
yüksek kaliteli (ses sistemi) high-fidelity adj.
yüksek kaliteli çelik üretiminde kullanılan yansımalı fırınla ilgili open-hearth adj.
yüksek kaliteli çelik üretiminde kullanılan yansımalı bir fırın olan open-hearth adj.
yüksek kaliteli kayıtları çalan cihaz hifi (high fidelity) abrev.
Computer
kaliteli tarama quality scan n.
kaliteli içerik quality content n.
kelime işlemciye bağlı yazıcıdan alınan düşük kaliteli ve yüksek hızlı çıktı draft-quality printing n.
Telecom
yüksek kaliteli televizyon enhanced-quality television n.
sabit kaliteli televizyon existing-quality television n.
Textile
yüksek kaliteli ince iplik zephyr yarn n.
kaliteli apre high-grade finish n.
yapağı liflerinin düşük kaliteli bir parçayla kesintiye uğraması break n.
koyunun boynu ve karnından alınan düşük kaliteli yün brokes n.
yüksek kaliteli kalın bir hareli kumaş moire antique n.
çok keçeleşmiş yün ürünlerden ve atıklardan geri dönüştürülen düşük kaliteli ve çok kısa lifli yün mongoe n.
ünlü bir moda tasarımcısının kaliteli mağazalarda satılmak üzere yaptığı giysiler diffusion line n.
düşük kaliteli ve kısa lifli yün downright n.
daha kaliteli yünlere eklenmek için seçilen eteklik kumaş parçalar pieces n.
kaliteli saten cypress n.
(ortaçağ'da) kıbrıs'tan ithal edilmiş kaliteli kumaş cypress n.
kaliteli dokuma kumaş fine goods n.
merinos koyunundan elde edilen kaliteli yün finos n.
kaliteli yün bir kumaş türü puke n.
(yün kumaş) yüksek kaliteli puke adj.
Dyeing
türk kırmızısı üretiminde kullanılan düşük kaliteli zeytinyağı turkey-red oil n.
büyük köklerin kabuklarından ve artıklarından elde edilen düşük kaliteli kök boyası mull n.
küçük köklerden elde edilen düşük kaliteli kök boyası mull n.
Automotive
çok kaliteli, lüks ve prestijli eski bir ingiliz araba markası rolls-royce® n.
Petrol
daha kaliteli yakıt üretmek için hidrokarbonları kırılma işlemine tabi tutan aparat reformer n.
Mining
düşük kaliteli kömür low rank coal n.
mavimsi beyaz dereceli yüksek kaliteli bir elmas jager n.
kesme, aşındırma gibi işlemler için kullanılan düşük kaliteli elmas bortz n.
düşük kaliteli elmas boort n.
kesme, aşındırma gibi işlemler için kullanılan düşük kaliteli elmas boart n.
düşük kaliteli kömür dross [uk] n.
düşük kaliteli cevher ve kayaların atıldığı set dump n.
atık olarak ayrılan düşük kaliteli malzeme dump n.
(cevher parçalarından) atık veya düşük kaliteli materyali el çekici ile ayırmak lob v.
düşük kaliteli (taş, mücevher) occidental adj.
Food Engineering
domuzun böbrek yağından elde edilen çok kaliteli iç yağı leaf lard n.
yağsız sütten yapılarak sonradan yağlandırılmış düşük kaliteli peynir filled cheese n.
çok kaliteli içki supernaculum n.
Gastronomy
kaliteli bir mahsul yılı vintage n.
üzüm posasının son tortularından yapılan düşük kaliteli seyrek şarap rape wine n.
düşük kaliteli bir yeşil çay çeşidi twankey tea n.
düşük kaliteli bir yeşil çay çeşidi twankay tea n.
coffea arabica ağacından elde edilen yüksek kaliteli kahve çekirdeği arabica n.
coffea arabica ağacından elde edilen yüksek kaliteli kahve çekirdeği arabica bean n.
düşük kaliteli kahverengi şeker bastard n.
düşük kaliteli bira belch n.
schloss johannisberg'de üretilen kaliteli bir beyaz şarap johannisberger n.
bitkisel yağ içeren düşük kaliteli bir çikolata markası vegelate® n.
domuzun böbrek yağından elde edilen çok kaliteli iç yağı leaf-lard n.
prunus brigantiaca ağacının tanelerinden elde edilen kaliteli bir yağ marmottes oil n.
kaliteli kahve milds n.
yüksek kaliteli santos kahve bourbon n.
yüksek kaliteli kahve porsiyonu mocha n.
yüksek kaliteli bir kahve mocha coffee n.
arabistan'da yetiştirilen, küçük yeşil veya sarımsı çekirdekleri olup yüksek kaliteli içecekler veren bir kahve çeşidi mocha coffee n.
italya'da elde edilen düşük kaliteli bir zeytinyağı gallipoli oil n.
düşük kaliteli porto şarabı logjuice n.
düşük kaliteli et compound [africa] n.
(abd dana eti sınıflamasına göre) düşük kaliteli dana eti cutter [us] n.
yıllanmış kaliteli parmesan peyniri parmigiano-reggiano n.
yüksek kaliteli etlere göre daha çok yağsız kası ve daha az yağı bulunan (et) good adj.
(abd dana eti sınıflamasında) düşük kaliteli cutter [us] adj.
fast-food'dan daha kaliteli olup hızlı servis veren (restoran) fast casual adj.
yüksek kaliteli şarap vdqs abrev.
Chemistry
düşük kaliteli hint kauçuğu negrohead n.
kaliteli polimer superpolymer n.
düşük kaliteli metal alaşımlı base adj.
düşük kaliteli metalden oluşan base adj.
Marine Biology
meksika körfezi ile batı hint adaları'nda ve florida sahili açıklarına özgü olup ticareti yapılan düşük kaliteli koyu kahverengi kırılgan bir sünger grass sponge (spongia graminea) n.
üstün kaliteli olması için kürlenmiş morina balığı dunfish n.
Zoology
postu kaliteli hayvan furbearer n.
Botanic
eskiden veterinerlikte kullanılan kaliteli ve saf olmayan sarısabır ilacı caballine aloes n.
kaliteli kereste veren bir tür brezilya ağacı arariba (centrolobium robustum) n.
yüksek kaliteli izmir inciri eleme figs n.
yüksek kaliteli izmir inciri elemi figs n.
yüksek kaliteli siyah bir abanoz gabun n.
yüksek kaliteli siyah bir abanoz gaboon n.
çin'e özgü kaliteli bir çay soochong n.
çin'e özgü kaliteli bir çay souchong n.
(meyve veya sebze) orta-alt kaliteli standard adj.
(meyve veya sebze) standart kaliteli standard adj.
Agriculture
seçilmiş üzümlerle yapılıp yıllandırılan kaliteli şarap vintage wine n.
art arda mahsul alınan üstün kaliteli arazi croftland n.
yüksek kaliteli hint veya seylan çayı orange peel fungus n.
kaliteli bir buğday türü soft wheat n.
şarabı çok kaliteli olan yıla ait vintage adj.
Breeding
sürüdeki en kaliteli hayvanlar tops n.
sosis, sucuk gibi ürünlerde kullanılabilen düşük kaliteli hayvan eti boner [new zealand] n.
düşük kaliteli eti olan zayıf hayvan hatrack n.
kaliteli et ve süt üretiminde kullanılan bir sığır ırkı north devon n.
kaliteli et ve süt üretiminde kullanılan bir sığır ırkı south devon n.
kaliteli et ve süt üretiminde kullanılan bir sığır ırkı devon n.
hızla olgunlaşıp kaliteli yüne sahip olan bir amerikan koyun ırkı romeldale n.
(büyükbaş hayvan) kaba ve düşük kaliteli plain adj.
Tobacco
düşük kaliteli tütün yaprakları seconds n.
Forestry
kuzey amerika'nın batısına özgü, kaliteli ahşap veren ve yaprak dökmeyen iri bir ağaç pacific hemlock n.
kuzey amerika'nın batısına özgü, kaliteli ahşap veren ve yaprak dökmeyen iri bir ağaç west coast hemlock n.
kuzey amerika'nın batısına özgü, kaliteli ahşap veren ve yaprak dökmeyen iri bir ağaç western hemlock (tsuga heterophylla) n.
düşük kaliteli kereste degrade n.
Social Sciences
bağımsız grupların federal hükümetin denetlediği bir pazarda rekabeti ile sağlık hizmetlerinin daha kaliteli olacağı teorisi managed competition n.
Education
kaliteli okul superschool [australia] n.
Archaeology
antik mısır'da kutsal kitapların yazımında kullanılmış kaliteli bir papirüs hieratica n.
Geology
yüksek kaliteli feldispat konsantreleri high grade feldspar concentrates n.
Sport
düşük kaliteli spor ligi bush-league n.
(özel eğitim ürünü) üstün kaliteli cultured adj.
Wagering
düşük kaliteli yarış atı plater n.
Music
1980'lerde amatör müzisyenlerin düşük kaliteli kayıt ekipmanlarıyla kaydettiği rock müzik lo-fi n.
Theatre
profesyonel ve çok kaliteli tiyatro legitimate theater n.
Cinema
yüksek kaliteli profesyonel bir video sistemi markası betacam® n.
Printery
yüksek kaliteli kağıt art paper n.
parşömen benzeri beyazımsı kaliteli bir kağıt vellum n.
mürekkep püskürtmeli yazıcıyla yüksek kaliteli baskı üretme süreci giclée n.
mürekkep püskürtmeli yazıcıyla üretilen yüksek kaliteli baskı giclée print n.
yüksek kaliteli perdahlı kağıtla ilgili wire-wove adj.
yüksek kaliteli perdahlı kağıda ait wire-wove adj.
yüksek kaliteli perdahlı kağıt içeren wire-wove adj.
(yazdırma cihazı) düşük kaliteli low-resolution adj.
düşük kaliteli yazıcı ile ilgili low-resolution adj.
kaliteli baskı lq (letter-quality) abrev.
Archaic
lüks, kaliteli ve lezzetli yiyecek cate n.
düşük kaliteli kristal şeker piece n.
ince ve kaliteli bir çeşit kumaş pall n.
kaliteli malzemeden yapılmış dış giyim ürünü pall n.
kaliteli olma proof n.
Slang
üstün kaliteli şey cheese n.
tohumsuz, yüksek kaliteli marihuana sense bud n.
tohumsuz, yüksek kaliteli marihuana sinse n.
kaliteli esrar clay n.
düşük kaliteli içki silo drippings n.
kaliteli esrar/marihuana manicure n.
düşük kaliteli şey wojus [ireland] n.
kaliteli esrar heads n.
düşük kaliteli içki bug juice n.
etkili ve yüksek kaliteli kokain fish flakes n.
güçlü ve yüksek kaliteli kokain fish flakes n.
yüksek kaliteli marihuana dank n.
yüksek kaliteli esrar dank n.
tohum içermeyen kaliteli esrar sinsemilla n.
düşük kaliteli şey clinker n.
düşük kaliteli marihuana schwag n.
çok kaliteli film peak fiction n.
çok kaliteli yapım peak fiction n.
daha iyi/kaliteli esrar üretebilmek için kenevir bitkilerini budamak manicure v.
düşük kaliteli el cheapo adj.
düşük kaliteli wack adj.
yüksek kaliteli (esrar) dank adj.
(yazılımcı argosunda) düşük kaliteli smelly adj.
(alkollü içecek) çok kaliteli supernacular [obsolete] adj.
düşük kaliteli shit house expr.
Modern Slang
düşük çözünürlüklü/kaliteli fotoğraf android quality n.
en kaliteli aiden approved adj.
yüksek kaliteli acellent adj.
Gastronomy
etin kaliteli orta kısmı eye n.