kapı - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

kapı



Bedeutungen von dem Begriff "kapı" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 31 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
kapı gateway n.
kapı gate n.
kapı door n.
General
kapı door n.
kapı entrance n.
kapı entry n.
kapı head n.
kapı opening n.
kapı point n.
kapı portal n.
kapı possibility n.
kapı outlet n.
kapı valve n.
kapı port n.
kapı doorcheek [dialect] [uk] n.
kapı porch n.
kapı shut n.
Chat Usage
kapı g8 abrev.
Trade/Economic
kapı employment n.
Technical
kapı gate n.
kapı terminal pair n.
kapı terminal port n.
Computer
kapı port n.
Telecom
kapı gate n.
kapı port n.
Construction
kapı yett [scotland] n.
Automotive
kapı door n.
kapı gate n.
kapı door n.
Medical
kapı porta n.
Archaic
kapı yate [scottish] n.

Bedeutungen, die der Begriff "kapı" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 500 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
kapı mandalı latch n.
kapı çalmak knock v.
açılmak (kapı) be opened v.
açık (kapı) open adj.
eşik (kapı için) sill n.
General
arka kapı postern door n.
kapı kanadı valve n.
kapı aralığı gateway n.
çarpma kapı swinging door n.
kapı pencere süngeri weather strip n.
kapı anahtarı latchkey n.
açık kapı open door n.
kapı veya pencerenin dik yanı veya kenar pervazı jamb n.
kapı kolu doorknob n.
kapı dikmesi doorpost n.
kapı mandalı door latch n.
kapı çalınması knock n.
kapı sürgü staple n.
kapı (tavla) point n.
açık kapı politikası open door policy n.
güverteye açılan kapı ağzı ve koridor companionway n.
arka kapı backdoor n.
kasa (kapı, pencere) casing n.
kapı çerçevesi doorframe n.
kapı eşiği door sill n.
kapı pencere yalıtımı weather stripping n.
yarım kapı wicket n.
kapı anahtarı latch key n.
kapı çalınması rap n.
küçük kapı wicket n.
kapı dikmesi gatepost n.
kapı üstü yelpaze şeklinde pencere fanlight n.
sürme kapı sliding door n.
kapı kolu doorhandle n.
ana kapı portal n.
kapı tokmağı doorknob n.
kapı babası gate post n.
kapı kolu door handle n.
yana kayarak açılan kapı sliding door n.
kapı panosu door panel n.
kapı tokmağı doorhandle n.
kapı menteşesi door hinge n.
kapı üstü penceresi transom n.
armonik kapı folding door n.
kapı sövesi gatepost n.
kapı kilidi door lock n.
kapı topuzu doorknob n.
kapı çevresindeki izleme portal perimeter monitoring n.
giriş (kapı önündeki) porch n.
kapı (kapı aralığını kapayan kanat) gate n.
kapı dikmesi doorjamb n.
kapı kapı dolaşarak sipariş toplama canvass door to door n.
çift kapı double door n.
kapı komşu next door neighbor n.
iki tarafa açılır kapı swing door n.
kapı zili door bell n.
iç kapı interior door n.
yan kapı side door n.
çakma kapı batten door n.
kapı topuzu door knob n.
kapı komşu next door neighbour n.
kapı mandalı ipi latchstring n.
kapı tokmağı doorknocker n.
kapı komşu next door n.
açılır kapanır kapı folding door n.
akordion kapı dutch door n.
ahşaptan yapılmış kapı topuzu door knob n.
ara kapı communicating door n.
kapı kilidi door latch n.
kapı çerçevesi doorcase n.
sundurma (kapı önündeki yanları açık) porch n.
kapı tokmağı knocker n.
akordeon kapı folding door n.
arka kapı back door n.
kapı aralığı doorway n.
arka kapı postern n.
kapı arası doorway n.
kapı mandalı fasteners n.
kapı hırsızı picklock n.
kapı yüzü door face n.
kilitli kapı locked door n.
kapı zili doorbell n.
kapı takımları doorsets n.
kapı contası weatherstrip n.
kapı paspası doormat n.
kapı eşiği sill n.
körüklü kapı folding door n.
kapı tokmağı door handle n.
katlanır kapı folding door n.
dış kapı exterior door n.
markiz (kapı önündeki) marquee n.
kasa kapı veya pencere casing n.
döner kapı revolving door n.
kapı basamağı doorstep n.
kapı üstü penceresi fanlight n.
kapı isim plakası doorplate n.
japon stili beyaz kağıt ile kaplanmış geleneksel kapı fusuma n.
kapak şeklinde kapı (tavanda/çatıda/yerde) trapdoor n.
kapı tamponu doorstopper n.
yağlı kapı rich employer n.
asansör kapı açma magneti retiring cam n.
kapı kapı dolaşarak oy toplama canvass door to door n.
iki tarafa açılır kapı bidirectional doors n.
kapı yeri doorway n.
kapı (harcama) cause n.
kapı sürgüsü latch n.
kapı veya pencerenin yana yatmış iç tarafı scuncheon n.
hızla çarpan kimse (kapı vb) slammer n.
sürgü (kapı, pencere) snib n.
kapı kapı dolaşarak satış yapan pazarlamacı doorstep salesman n.
kapı kapı satış işi doorstep trading n.
kapı eşiği doorsill n.
kapı kapı dolaşarak satış yapan kimse doorstep salesman n.
kapı tamponu doorstop n.
kapı dikmesi reveal n.
kapı zili tintinabulum n.
küçük kapı guichet n.
yukarı kayar kapı overhead sectional door n.
arka kapı (çıkış) rear exit n.
kapı boşluğu opening n.
kapı aynası panel n.
kapı tutucusu catch n.
kapı dürbünü peephole n.
gizli kapı back door n.
çift kanatlı sürme kapı biparting door n.
yalancı kapı blank door n.
kör kapı blank door n.
kapı kontrol ünitesi door control unit n.
kapı önü doorstep n.
kapı açıklığı door aperture n.
kapı eşik basamağı doorstep n.
ön kapı front door n.
kapı yanı kulesi gate tower n.
metal kapı metal door n.
kapı kontrol yapısı gatehouse n.
kapı kulesi gate tower n.
cam kapı glass door n.
büyük kapı gate n.
kapı telefonu entry-phone n.
yarım camlı kapı half-glass door n.
yangına dayanır kapı fire-proof door n.
yüzdeki kapı tekniği adı verilen bir tür ikna etme yöntemi door-in-the-face technique n.
ön kapı front-entrance door n.
kapı telefonu door-phone n.
tel kafesli kapı removable wire-mesh frame n.
sızdırmaz kapı infitting door n.
kapı gıcırtısı door creaking/creak n.
kapı boşluğu doorway n.
binanın iç tarafındaki kapı ve pencere çerçeveleri woodwork n.
kapı ya da pencere kilidi fastening n.
sol kapı kilidi left-hand lock n.
sol kapı left-hand door n.
dış kapı outer door n.
camlı kapı perde kornişi pelmet n.
kapı tokmağı rapper n.
kapı askısı runner bracket n.
arka kapı rear door n.
camlı kapı sash door n.
kapı eşiği threshold n.
kapı mandalı tumbler n.
kapı aralığı vestibule n.
kapı görevlisi porter n.
kapı görevlisi ostiary n.
kapı görevlisi doorkeeper n.
otel kapı görevlisi hall porter n.
kapı görevlisi gatekeeper n.
kapı görevlisi doorman n.
kapı görevlisi door guard n.
endüstriyel kapı industrial door n.
çelik kapı steel door n.
kapı numarası door number n.
aslanlı kapı lion gate n.
yanlara açılan kapı sliding door n.
çift kanatlı kapı double door n.
çift kanatlı kapı double-leaf door n.
tek kanatlı kapı single door n.
sürgülü kapı sliding door n.
kapı zinciri door chain n.
demir parmaklı kapı barred door n.
kapı mili ve pimi door pivot and pin n.
kapı genişliği door width n.
kapı genişliği width of a door n.
anahtar ve kapı key and door n.
cadılar bayramında çocukların kapı kapı dolaşıp şeker veya para istemeleri trick-or-treating n.
tek kanatlı kapı single-leaf door n.
kapı arması/amblemi gate seal n.
görüntülü kapı telefonu video door phone n.
kapı gözü door viewer n.
kapı kelepçesi door guard n.
gizli kayar kapı pocket door n.
(garaj/depo için) yukarı açılır-kapanır kapı up-and-over-door n.
kapı standartı door standard n.
sineklikli kapı screen door n.
tel örgülü kapı screen door n.
ipten kapı sapı rope handle n.
ipten kapı/pencere sapı rope handle n.
kapı kasası/çerçevesi door buck n.
kapı güvenliği door safety n.
masonlarda dış kapı gözcüsü tyler n.
masonlarda dış kapı gözcüsü tiler n.
sürgülü kapı slide gate n.
tahta (çit) kapı fence gate n.
tamamlayıcı kapı statement door n.
tasarıma veya temaya uygun kapı statement door n.
kapı gibi belge an undeniable/indisputable document n.
kapı gibi belge an airtight document n.
kapı gibi belge an irrefutable document n.
kapı lastiği (buzdolabı vb) door liner n.
kapı girişi door entrance n.
kapı no door number n.
kapı kamerası door cam n.
kapı teslim door delivery n.
demir kapı iron door n.
yüzer kapı floating gate n.
kapı deliği peephole n.
kapı açma aparatı door opening tool n.
kapı dili latch bolt n.
kapı yüzeyi door surface n.
pencere/kapı pervazı backband n.
kapı tıklatma sesi rat-tat n.
kapı tıklatma sesi rat-tat-tat n.
kanatlı kapı swing door n.
kapı görevlisi chaprassi [indian] n.
kapı hidroliği door check n.
brandalı kapı tarpaulin door n.
çocukların kapı ya da pencereyi uzaktan çalarken kullandığı şaka aleti ticktack n.
çocukların kapı ya da pencereyi uzaktan çalarken kullandığı şaka aleti tictac n.
kapak biçiminde kapı trap n.
kapı üstü penceresi transome n.
(tavlada) her bir oyuncunun sahasındaki dıştan üçüncü kapı trois point n.
döner kapı turnabout [obsolete] n.
kapı süsü door ornament n.
arkasında kapı bulunmayan yük vagonu blind baggage n.
arkasında kapı bulunmayan posta arabası blind baggage n.
kapı menteşesi band [obsolete] n.
kapı demiri direği barpost n.
bariyer kapı barrier gate n.
kapı zili ipi bell pull n.
kapı zili ipi bellpull n.
eve caddeden veya sokaktan girişi sağlayan kapı maindoor n.
kapı girişinde yer alan yükseltilmiş döşeme tahtası saddle n.
zeminde bulunan küçük kapı trap door n.
zeminde bulunan küçük kapı trapdoor n.
kapı pervazı ledge n.
yarım kapı half door n.
kapı tokmağı hammer [obsolete] n.
sürgülü kapı askısı hanger n.
kapı kilidi hasp n.
düğme, kapı kolu yapmada kullanılan, mineral veya bitkisel maddelerle karıştırılmış ve kandan yapılmış bir alaşım hemacite n.
kapı mandalı hook n.
kapı kapı dolaşarak satma huckstery n.
döner kapı sistemi revolving door n.
kilitlenebilir kapı lock-gate n.
kilitlenebilir kapı lock gate n.
kiler ve koridor arasındaki yarım kapı buttery hatch n.
kapı görevlisi chokidar [india] n.
kapı dikmesi dern n.
kapı sövesi dern n.
kamp veya ev girişindeki fırtınaya karşı konulmuş dış kapı dingle n.
ızgaralı yatay kapı grind [scotland] n.
noel zamanı kapı kapı dolaşan kostümlü amatör oyuncu guiser [scotland] n.
iç kapı heck [dialect] [uk] n.
yavru kapı loke [dialect] [uk] n.
kapı aralığı door n.
kapı zili sesi doorbell n.
kapı pervazı doorcheek [dialect] [uk] n.
kapı aralığı doorcheek [dialect] [uk] n.
kapı çerçevesi dooring [obsolete] n.
kapı pervazı dooring [obsolete] n.
kapı kasası dooring [obsolete] n.
(kapı kapı dolaşılan) bağış kampanyası doorknock [australia] n.
kapı kanadı doorplane n.
kapı görevlisi doorsman [uk] n.
kapı girişi doorstead n.
kapı yeri doorstead n.
(reklam veya mülakat için) kapı kapı dolaşan kimse doorstepper n.
boşluktan hava girmemesi için kapı altına yerleştirilen esnek şerit draught excluder n.
(tavanda, çatıda veya yerde) kapak şeklinde kapı drop n.
çat kapı gelen kimse drop-in n.
kapı sövesi durn [dialect] [uk] n.
kapı çerçevesi durn [dialect] [uk] n.
kapı mandalı pin n.
kapı kolu pin n.
kapı mandalı click [dialect] [uk] n.
dış kapı anahtarı clicket [dialect] [uk] n.
kapı tokmağı crow [obsolete] n.
iç kapı kilidi inlock n.
(kurgu) boyutlar arası geçiş sağlayan kapı portal n.
kadın kapı görevlisi porteress n.
kapı görevlisi kadın portress n.
kapı ağzı salutatory [obsolete] n.
kapı girişlerine asılan saçaklı bambu perde chick n.
birbirine açılan iki oda arasındaki sürme kapı çiftinden her biri folding door n.
kapı ile kapatılabilen giriş veya yol gateway n.
dış kapı outside door n.
(özellikle pencere ve kapı camları için) koruyucu plastik örtü screen n.
(özellikle pencere ve kapı camları için) koruyucu plastik örtü screening n.
çat kapı yapan kimse showerer n.
(kapının üzerine kapandığı) kapı dikmesi shutting post n.
kapı yanındaki ufak pencere sidelight n.
kapı penceresi sidelight n.
(kapı pervazında) yan direk sidepiece n.
kapı dürbünü sight-hole n.
siyah kapı black door n.
kapı görevlisi key holder n.
kapı zili sleigh bell n.
kapı menteşe cıvatası slot [dialect] [uk] n.
kapı sürgüsü slot [dialect] [uk] n.
kapı sürgüsü snacket [dialect] [uk] n.
kapı kilidi snacket [dialect] [uk] n.
yaylı kapı mandalı snaphance [obsolete] n.
yaylı kapı mandalı snaphaunce [obsolete] n.
yaylı kapı mandalı snaphaan [obsolete] n.
kapı sürgüsüne takılan ip sneck band n.
kapı sürgüsünü taşıyan platform sneck drawing n.
kapı sürgüsü snecket n.
kapı mandalı snecket n.
kapı pervazı sole n.
kapı eşiği sole n.
kapı kapı gezen pazarlamacı solicitor n.
kapı kapı dolaşan işportacı solicitor n.
ahşap kapı stick n.
kapı lentosu supercilium n.
açık kapı bırakmak leave with some room for choice v.
bakmak (kapı/telefon) answer v.
dönmek (kapı/köprü vb bir eksen üzerinde) swing v.
kapı dışarı etmek dismiss v.
sürmelemek (kapı) bolt v.
birini kapı dışarı etmek kick someone out v.
çat kapı ziyaret etmek drop in v.
açmak (kapı, pencere) open v.
kapı kapı dolaşarak satmak peddle v.
birini kapı dışarı etmek show someone the door v.
açık kapı bırakmak leave someone some leeway v.
kapı dışarı etmek throw out v.
kapı kapı dolaşmak go from door door v.
yanlış kapı çalmak bark up the wrong tree v.
açık kapı bırakmak leave the door open v.
çalmak (kapı) rap v.
kapı ziline basmak press the doorbell v.
kapı ziline basmak ring the doorbell v.
çalınmadık kapı bırakmamak leave no stone unturned v.
kapı çalmak beat on the door v.
kapı çalmak knock the door v.
kapı çalmak beat at the door v.
kapı kilitlemek lock the door v.
çalmadık kapı bırakmamak move heaven and earth v.
kapı dışarı etmek turf out v.
kapı kapı dolaşmak go from door to door v.
kapı kapı gezmek go from door to door v.
karga tulumba kapı dışarı etmek toss someone out of the door v.
(kapı vb) otomatik kapanmak swing shut v.
çat kapı gelmek drop in unexpectedly v.
çat kapı gelmek come by unexpectedly v.
çat kapı gelmek drop by unexpectedly v.
kapı komşusu olmak live next door to someone v.
kapı dışarı edilmek be locked out v.
kapı takmak install a door v.
(kapı) hemen merdivene açılmak swing over stairs v.
karga tulumba kapı dışarı etmek frogmarch v.
(kapı) çalmak chap [scottish] v.
(mason toplantısına) kapı gözcülüğü yapmak tile v.
(mason toplantısına) kapı gözcülüğü yapmak tyle v.
kapı mandalı veya pim ile tıkırtı sesi çıkarmak tirl [scottish] v.
(kapı, pencere) kilitli olup olmadığına bakmak için açmayı denemek try v.
(tavlada) kapı almak make v.
kapı mandalını açmak unsneck [scotland] v.
çat kapı gitmek horn v.
(kapı) zorlayarak açmak burst v.
(kapı) içeri açılmak open on to v.
(kapı) kapamak condemn v.
(aynı anda haber vermek için) çok sayıda kapı zilini çalmak doorbell v.
(kapı kapı gezerek) reklam yapmak doorstep v.
(kapı kapı dolaşarak) anket yapmak doorstep v.
çat kapı gelmek plump v.
(kapı sürgüsü) oynatmak shut [obsolete] v.
az açık (kapı) ajar adj.
kapı gibi large adj.
aralık (kapı) ajar adj.
kapı gibi colossal adj.
kapı gibi big adj.
kapı gibi husky adj.
kapı (ile ilgili) portal adj.
arka kapı backdoor adj.
çapraz kirişli (kapı, pencere) transomed adj.
kapı kapı dolaşan door-to-door adj.
kapı ile çevrelenen ported adj.
kapak veya kapı ile kontrol edilen gated adj.
(kapı, paravan) duman geçişini engelleyen smokeproof adj.
(kapı) duman geçirmez smoketight adj.
(kapı) dumanı tutan smoketight adj.
(kapı) duman sızdırmaz smoketight adj.
kapı kapı (dolaşma) from pillar to post adv.
çat kapı knocking at the door unexpectedly adv.
kapı kapı dolaşarak door-to-door adv.
kapı işlevi görerek gatewise adv.
kapı tıklatma sesi rat-a-tat interj.
kapı tıklatma sesi rat-a-tat-tat interj.
kapı kapanmıyor the door won't close expr.
kapı kitlenmiyor the door won't lock expr.
kapı açılmıyor the door won't open expr.
Phrasals
kapı dışarı etmek cast by v.
(kapı/pencere) çarpmak blow in v.
kapı dışarı etmek turf off [brit] v.
çat kapı gitmek intrude oneself into v.
kapı dışarı etmek chuck out v.
kapı dışarı etmek chuck out of v.
(kapı aralığı gibi bir yerden) bir gözünü kısmen kısarak bakmak squint out of something v.
(kapı vb) birine çarpmak hit against v.
bir şeyi aralık/hafif açık bırakmak (perde, kapı) draw something to v.
kapı dışarı etmek sling out v.
çat kapı gelmek land in on v.
(birini bir şeyden/yerden) kapı dışarı etmek put (one) out of (something or some place) v.
(birini/bir hayvanı) bir şeyden/yerden kapı dışarı etmek put (someone or an animal) out of something v.
(birini/bir hayvanı) bir şeyden/yerden kapı dışarı etmek put (someone or an animal) out v.
(kapı vb.) çalmak beat on v.
kapı dışarı etmek boot or an animal out v.
birini/bir hayvanı kapı dışarı etmek boot someone or an animal out v.
bir yerden kapı dışarı etmek chuck out of some place v.
(birini) çat kapı ziyaret etmek drop in on (someone) v.
(birinin evine/yaşadığı yere bir şey için) çat kapı gelmek invite (oneself) over (for something) v.
Phrases
kapı ağzında on the doorstep adv.
bir kapı kapanırsa diğeri açılır as one door closes, another (one) opens expr.
bir kapı kapanırsa diğeri açılır as one door closes, another one opens expr.
bir kapı kapanırsa diğeri açılır one door closes and another one opens expr.
bir kapı kapanırsa diğeri açılır as one door closes, another opens expr.
gümüş kapı kapanırsa altın kapı açılır as one door closes, another (one) opens expr.
gümüş kapı kapanırsa altın kapı açılır as one door closes, another one opens expr.
gümüş kapı kapanırsa altın kapı açılır one door closes and another one opens expr.
gümüş kapı kapanırsa altın kapı açılır as one door closes, another opens expr.
bir kapı kapandığında, başka bir kapı açılır when one door closes, a window opens expr.
bir kapı kapanır diğeri açılır when one door closes, a window opens expr.
çat kapı out of the blue expr.
işte kapı işte sapı my way or the highway expr.
Proverb
allah bir kapıyı kapatırsa başka bir kapı açar when god closes a door, he opens a window n.
paranın açamayacağı kapı yoktur a golden key can open any door
bir kapı kapanır bir kapı açılır when one door shuts, another opens
bir kapı kapanır bir kapı açılır when one door shuts another opens
bir kapı kapanır bir diğeri açılır when one door shuts another opens
bir kapı kapanırken başka bir kapı açılır as one door closes, another opens
bir kapı ya açık durmalı ya kapalı a door must be either shut or open
bir kapı kapanır diğeri açılır as one door closes, another (one) opens
bir kapı kapanır diğeri açılır one door closes and another one opens
bir kapı kapanır, diğeri açılır one door closes, another opens
bir kapı kapanırsa diğeri açılır one door closes, another opens
gümüş kapı kapanırsa altın kapı açılır one door closes, another opens
tanrı bir kapıyı kapatırsa başka bir kapı açar when god closes a door, he opens a window
bir kapı kapanırsa diğeri açılır when one door closes, another (one/door) opens
gümüş kapı kapanırsa altın kapı açılır when one door closes, another (one/door) opens
bir kapı kapanır diğeri açılır when one door closes, another (one/door) opens
bir kapı kapanırsa diğeri açılır when one door shuts, another (one/door) opens
gümüş kapı kapanırsa altın kapı açılır when one door shuts, another (one/door) opens
bir kapı kapanır diğeri açılır when one door shuts, another (one/door) opens
Colloquial
kapı önüne koyma the heave-ho n.
kapı önüne koyma the old heave-ho n.
kapı kapı dolaşarak satış yapan kişi fuller brush man n.
kapı kapı/ev ev dolaşan satıcı fuller brush man n.
kapı önünde sigara içerken flört etme durumu smirting n.
kapı komşusu one's next-door neighbor n.
yağlı kapı milch n.
cadılar bayramında kostümle kapı kapı dolaşıp şeker toplayan kimse/çocuk trick-or-treater n.
kapı dışarı etmek give the boot v.
kapı dışarı edilmek get the boot v.
kapı dışarı edilmek get the bullet v.
kapı dışarı etmek give the push v.
kapı dışarı edilmek get turfed [uk] v.
bir açık kapı bırakmak give (someone) an out v.
bir adayın destekçilerini oy kullanmaya ikna etmek için seçim günü kapı kapı dolaşmak knock up [uk] v.
kapı dışarı edilmek get turfed out v.
kapı baca açık unprotected adj.
kapı dışarı edilmeden çık git don't let the doorknob hit you where the dog should have bit you expr.
kapı eşiğinde at doorstep expr.
Idioms
kapı önüne konulma the business n.
kapalı kapı a closed door n.
kapalı kapı closed door n.
yeni bir çağa açılan kapı the door to a new age n.
kapı gıcırtısı gibi ses a good voice to beg bacon n.
kapı gıcırtısı gibi ses a good voice to beg bacon n.
(ilerideki fırsatlar için) aralanan kapı a foot in the door n.
yağlı kapı a gravy train n.
(ilerideki fırsatlar için) aralanan kapı a leg in the door n.
(ilerideki fırsatlar için) aralanan kapı a toe in the door n.
açık kapı an open invitation n.
(birine) açık kapı an open invitation (to somebody) n.
kapı dışarı etmek lay on the shelf v.
kapı dışarı edilmek be given the gate v.
kapı dışarı edilmek/atılmak be turfed [uk] v.
kapı dışarı edilmek/atılmak be turfed out [uk] v.
(çalışanını) kapı dışarı etmek give (one) the air v.
(çalışanını) kapı önüne koymak give (one) the air v.
(çalışanını) kapı dışarı etmek give someone the air v.
(çalışanını) kapı önüne koymak give someone the air v.
(çalışanını) kapı dışarı etmek give someone the brush off v.
(çalışanını) kapı önüne koymak give someone the brush off v.
(çalışanını) kapı dışarı etmek give someone the gate v.
(çalışanını) kapı önüne koymak give someone the gate v.
(çalışanını) kapı dışarı etmek give someone the old heave-ho v.
(çalışanını) kapı önüne koymak give someone the old heave-ho v.
kapı önüne konulmak get the air v.
kapı önüne konulmak get the brush off v.