paylaşmak - Türkisch Englisch Wörterbuch

paylaşmak

Bedeutungen von dem Begriff "paylaşmak" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 30 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
paylaşmak share v.
Would you like to share a cab to the office?
Ofise giderken taksi paylaşmak ister misin?

More Sentences
General
paylaşmak divide v.
Divide the candles among you.
Mumları aranızda paylaşın.

More Sentences
paylaşmak split v.
We split the Halloween candy with my little sister.
Cadılar Bayramı şekerini küçük kız kardeşimle paylaştık.

More Sentences
paylaşmak partake v.
Emma invited us to partake of her delicious meal.
Emma bizi lezzetli yemeklerini paylaşmamız için davet etti.

More Sentences
paylaşmak share v.
He hates sharing his food.
Yemeğini paylaşmaktan nefret eder.

More Sentences
paylaşmak post v.
I deleted the post I posted on Facebook yesterday.
Dün Facebook'ta paylaştığım yazıyı sildim.

More Sentences
Trade/Economic
paylaşmak share v.
I share your concerns about the children's safety.
Çocukların güvenliği konusundaki endişelerinizi paylaşıyorum.

More Sentences
Technical
paylaşmak share v.
We share the same vision; we are working towards a common objective.
Aynı vizyonu paylaşıyoruz; ortak bir hedef doğrultusunda çalışıyoruz.

More Sentences
Archaic
paylaşmak divide v.
We divided the catch equally.
Avı eşit olarak paylaştık.

More Sentences
General
paylaşmak share out v.
paylaşmak cast in v.
paylaşmak whack v.
paylaşmak participate of v.
paylaşmak double up v.
paylaşmak pass v.
paylaşmak divvy up v.
paylaşmak go snacks v.
paylaşmak double up on v.
paylaşmak go shares v.
paylaşmak divvy v.
paylaşmak depart [obsolete] v.
paylaşmak communicate [obsolete] v.
paylaşmak coredeem v.
paylaşmak go snicks v.
paylaşmak go snucks [dialect] v.
Colloquial
paylaşmak be in on v.
Idioms
paylaşmak share and share alike v.
paylaşmak whack up v.
Law
paylaşmak go cahoots v.
Computer
paylaşmak signal boost v.

Bedeutungen, die der Begriff "paylaşmak" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 313 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
duygularını paylaşmak sympathize v.
I can sympathize with your problems, but I can't help.
Sorunlarınızı anlayıp duygularınızı paylaşabilirim ama yardımcı olamam.

More Sentences
duygularını paylaşmak sympathise v.
General
duyguları paylaşmak share the feelings v.
Emotional empathy is the ability to share the feelings of another person.
Duygusal empati, başka bir kişinin duygularını paylaşma yeteneğidir.

More Sentences
duyguları paylaşmak sympathize with v.
We sympathize with you.
Sizinle aynı duyguları paylaşıyoruz.

More Sentences
fikir paylaşmak share idea v.
Students had an opportunity to define their stress and share ideas.
Öğrenciler streslerini tanımlama ve fikirlerini paylaşma fırsatı buldular.

More Sentences
bilgi paylaşmak share information v.
The way we use technology and share information has created an entirely new world.
Teknolojiyi kullanma ve bilgiyi paylaşma şeklimiz tamamen yeni bir dünya yarattı.

More Sentences
başrolü paylaşmak co-star v.
The renowned actor will co-star with a talented actress in the play.
Ünlü oyuncu, oyunda yetenekli bir oyuncuyla başrolü paylaşacak.

More Sentences
sır paylaşmak share a secret v.
May I share a secret with you?
Seninle bir sırrımı paylaşabilir miyim?

More Sentences
karşılıklı paylaşmak swap v.
Why don't we meet at a cafe and swap thoughts?
Neden bir kafede buluşup karşılıklı fikirlerimizi paylaşmıyoruz?

More Sentences
paylaşmak istemeyen possessive adj.
I'm so possessive about my new motorbike.
Yeni motosikletimi kimseyle paylaşmam.

More Sentences
ile paylaşmak go shares with v.
duygularını anlayıp paylaşmak sympathize with v.
acısını paylaşmak commiserate v.
acısını paylaşmak commiserate with somebody v.
paylaşmak (bir görüşü) subscribe to v.
kârı paylaşmak pool v.
kozunu paylaşmak settle accounts with v.
kederini paylaşmak commiserate v.
anlayıp paylaşmak (görüşü/fikri) sympathize with v.
anlayıp paylaşmak (görüşü/fikri) have sympathy for v.
karşısındakinin duygularını anlayıp paylaşmak empathize v.
hayatını paylaşmak consort v.
ücreti paylaşmak feel splitting v.
kozlarını paylaşmak square accounts with v.
yarı yarıya paylaşmak go halves in v.
karı paylaşmak cut the melon v.
aynı görüşleri paylaşmak share the same views v.
ile aynı odayı paylaşmak double up with v.
yarı yarıya paylaşmak go halves on v.
koz paylaşmak settle accounts v.
eşit bir şekilde paylaşmak share and share alike v.
anlayıp paylaşmak (görüşü/fikri) express one's sympathy for v.
derdini paylaşmak commiserate v.
aynı odayı paylaşmak chum v.
acısını paylaşmak share one's sorrow v.
acıyı paylaşmak share sorrow v.
yer paylaşmak overlay v.
kozunu paylaşmak settle accounts with (somebody) v.
aynı ortamı paylaşmak share the same environment v.
aynı ortamı paylaşmak share the same ambiance v.
evini paylaşmak share one's apartment with v.
dairesini paylaşmak share one's apartment with v.
aynı görüşü paylaşmak share the same opinion v.
acısını paylaşmak share one's grief v.
karşılıklı paylaşmak exchange v.
evi paylaşmak share the house v.
evini paylaşmak share one's house v.
acısını paylaşmak commiserate with v.
bilgi paylaşmak share one's knowledge v.
tecrübeyi paylaşmak share the experience v.
-in derdini paylaşmak commiserate with v.
aynı kaderi paylaşmak have a similar fate v.
aynı kaderi paylaşmak share the same fate v.
birisiyle paylaşmak go shares with one v.
aynı görüşü paylaşmak carry along v.
ödülleri paylaşmak share awards v.
hayatı paylaşmak share the life v.
mirası eşit paylaşmak/almak inherit equally v.
fikir paylaşmak share an idea/opinion v.
sorumluluk paylaşmak share a responsibility v.
teknik bilgi paylaşmak share technical information v.
karı paylaşmak split the profit v.
aynı hücreyi paylaşmak share the same cell v.
benzer bir özelliği paylaşmak share a similar feature v.
duygusunu paylaşmak sympathize with someone v.
üzüntüsünü paylaşmak sympathize with someone v.
acısını paylaşmak condole v.
görüş paylaşmak share opinion v.
biriyle oyunda baş rolu paylaşmak be costarring in the play v.
başrolü paylaşmak costar v.
karşısındakinin duygularını anlayıp paylaşmak empathise v.
eşit paylaşmak split it evenly v.
pizzayı eşit paylaşmak share the pizza equally v.
anlaşmalı ve dönüşümlü olarak araba paylaşmak carpool v.
aynı görüşü paylaşmak share the same opinion v.
aynı görüşü paylaşmak share the same opinion/view v.
aynı görüşü paylaşmak share the same view v.
eşit paylaşmak go shares v.
kederini paylaşmak bleed v.
(bir kimsenin veya şeyin) işini paylaşmak help v.
aynı duyguları paylaşmak communicate v.
duygularını anlayıp paylaşmak compassionate v.
macera paylaşmak coadventure v.
akraba olunmayan kimselerle bir daireyi paylaşmak flat-share v.
aile evinden ayrılıp akranlarla daire paylaşmak flatting [new zealand] v.
çevrimiçi ortamda paylaşmak publish v.
(bilgiyi) eğip bükerek paylaşmak spoon-feed v.
Phrasals
aynı görüşü paylaşmak agree with v.
derdini paylaşmak commiserate with someone v.
acısını paylaşmak commiserate with someone v.
birisiyle paylaşmak double up with someone v.
bilgi paylaşmak let in v.
(bir kişilik yeri veya şeyi) iki kişi paylaşmak double up v.
bir şeyi iki kişi paylaşmak double up v.
bir kişilik şeyi iki kişi paylaşmak double up v.
eşit paylaşmak spiral down v.
bir şeyi (iki veya daha fazla kişi) paylaşmak/bölüşmek split between (two or more people or things) v.
birinin ıstırabını paylaşmak go out v.
(biriyle gizli bir şey hakkında) bilgi paylaşmak(birine bir şeyi) ötmek breathe (something) to (someone) v.
görev paylaşmak switch off v.
işi aralarında paylaşmak switch off v.
(biriyle biri/bir şey) hakkındaki düşüncelerini paylaşmak express (oneself) to (someone) on (someone or something) v.
biriyle bir şey hakkındaki fikirlerini paylaşmak express (oneself) to someone on something v.
biriyle bir şey hakkındaki görüşlerini paylaşmak express (oneself) to someone on something v.
(biriyle biri/bir şey) hakkındaki görüşlerini paylaşmak express (oneself) to (someone) on (someone or something) v.
(biriyle biri/bir şey) hakkındaki fikirlerini paylaşmak express (oneself) to (someone) on (someone or something) v.
biriyle bir şey hakkındaki düşüncelerini paylaşmak express (oneself) to someone on something v.
(biriyle) sıkıntılarını paylaşmak unload on (someone) v.
(biriyle) duygularını, düşüncelerini, sırlarını paylaşmak unload on (someone) v.
görev paylaşmak alternate with v.
rol paylaşmak alternate with v.
biriyle aynı görüşü paylaşmak agree with someone v.
biriyle aynı görüşü paylaşmak agree with someone v.
(başka biriyle) bir şeyin yükünü paylaşmak help out v.
(başka biriyle) bir şeyin maliyetini paylaşmak help out v.
-in acısını paylaşmak/hissetmek bleed for v.
-in duygularını paylaşmak bleed for v.
birinin acısını hissetmek/paylaşmak bleed for someone v.
birinin duygularını paylaşmak bleed for someone v.
(biriyle) aynı evi paylaşmak buddy up (with someone) v.
(biriyle) bir şeyi paylaşmak buddy up (with someone) v.
odayı/yatağı paylaşmak bunk with v.
ile paylaşmak burden with v.
odayı/yatağı paylaşmak bunk together v.
(birinin) acısını paylaşmak commiserate with (one) v.
(birinin) derdini paylaşmak commiserate with (one) v.
hakkındaki fikirlerini paylaşmak express to on v.
hakkındaki görüşlerini paylaşmak express to on v.
hakkındaki düşüncelerini paylaşmak express to on v.
birinin acısını paylaşmak feel for someone v.
sınırını paylaşmak butt on v.
(bir şeyi) paylaşmak go in on (something) v.
(bir şeyi biriyle/bir şeyle) paylaşmak impart (something) to (someone or something) v.
(biriyle bir şey) hakkında bilgi paylaşmak inform (one) about (something) v.
(biriyle bir şey) hakkında bilgi paylaşmak inform (one) of (something) v.
(biriyle) aynı evi paylaşmak live with (someone) v.
gönderi paylaşmak post on v.
(sosyal bir alanda/platformda) bilgi paylaşmak post on (something) v.
belli bir bilgiyi paylaşmak post on v.
(sosyal bir alanda/platformda) belli bir bilgiyi paylaşmak post on (something) v.
bir şeyi sosyal bir alanda/platformda duyurmak/paylaşmak post on v.
bir şeyi sosyal bir alanda/platformda duyurmak/paylaşmak post on (something) v.
bilgi paylaşmak post on v.
(sosyal bir alanda/platformda) gönderi paylaşmak post on (something) v.
ile aynı odayı paylaşmak room with v.
(birinin/bir şeyin) duygularını, düşüncelerini anlamak/paylaşmak sympathize with (someone or something) v.
Phrases
paylaşmak önemsemektir sharing is caring expr.
Colloquial
hesabı paylaşmak go dutch v.
ekmeğini paylaşmak break bread with v.
sessizliği paylaşmak share silence v.
biriyle aynı görüşü/fikri paylaşmak be with (one) v.
biriyle aynı görüşü/fikri paylaşmak be with somebody v.
odayı/yatağı paylaşmak bunk up v.
derdini paylaşmak get it out v.
twitter'da bir etkinliği canlı paylaşmak live-tweet v.
(bir şeyi) eşit paylaşmak halve v.
(birinin) üzüntüsünü paylaşmak be sorry for (someone) v.
duygularını anlayıp paylaşmak hear v.
tamamen aynı görüşü/fikri paylaşmak couldn't agree more v.
Idioms
aynı kaderi paylaşmak suffer the same fate v.
aynı kaderi paylaşmak meet the same fate v.
eşit olarak paylaşmak go halves v.
(parayı vb) paylaşmak whack up v.
aynı şeyleri paylaşmak fall into line with v.
aynı düşünceleri paylaşmak be in accord with v.
aynı düşünceleri paylaşmak be in tune with v.
aynı düşünceleri paylaşmak be in harmony with v.
acısını paylaşmak feel for v.
iyi ve kötü günlerini paylaşmak cast in one's lot with v.
alın yazısını paylaşmak throw in one's lot with v.
kaderini paylaşmak throw in one's lot with v.
alın yazısını paylaşmak cast in one's lot with v.
iyi ve kötü günlerini paylaşmak throw in one's lot with v.
kaderini paylaşmak cast in one's lot with v.
aynı görüşü paylaşmak be of the same mind v.
acısını paylaşmak share someone's pain v.
acılarını paylaşmak share someone's pain v.
duygusunu paylaşmak one's heart goes out to someone v.
biriyle sırlarını paylaşmak pour one's heart out v.
biriyle sırlarını paylaşmak pour one's heart out to someone v.
biriyle sırlarını paylaşmak open one's heart to someone v.
eline geçen bilgi ve belgeleri basın mensuplarıyla paylaşmak go public v.
eline geçen bilgi ve belgeleri basınla paylaşmak go public v.
(bir konu/kişi hakkında) bildiklerini/tecrübelerini/yaşadıklarını paylaşmak swap notes (on someone or something) v.
(yurtta vb) aynı odayı paylaşmak room with someone v.
birinin acısını paylaşmak share someone's sorrow v.
birinin acısını paylaşmak share someone's pain v.
birinin derdini paylaşmak share someone's sorrow v.
kozlarını paylaşmak slug it out v.
kamuoyuyla paylaşmak take air v.
sırlarını ifşa etmek/paylaşmak bare (one's) breast v.
sırlarını ifşa etmek/paylaşmak bare (one's) breast v.
özünde/temelde aynı duyguları paylaşmak be (all) brothers/sisters under the skin v.
sıkıntısını/derdini (biriyle) paylaşmak burden (someone) with (something) v.
odayı/yatağı paylaşmak bunk (up) with (someone) v.
odayı/yatağı paylaşmak bunk (up) together v.
kozlarını paylaşmak try conclusions with (someone) v.
gerekli bilgileri paylaşmak give (one) the low-down v.
bilgi paylaşmak dish something out v.
ateşli bir şekilde fikirlerini paylaşmak get on (one's) soapbox v.
görüşünü paylaşmak/söylemek give (one's) tuppence (worth) [uk/australia] v.
fikrini paylaşmak/söylemek give (one's) two pennies (worth) [uk] v.
naçizane görüşünü paylaşmak/söylemek give (one's) two pennies (worth) [uk] v.
görüşünü paylaşmak/söylemek give (one's) two pennies (worth) [uk] v.
naçizane görüşünü paylaşmak/söylemek give (one's) tuppence (worth) [uk/australia] v.
biriyle tüm hikayeyi paylaşmak give someone the benefit of v.
naçizane görüşünü paylaşmak/söylemek give (one's) twopence (worth) [uk/australia] v.
görüşünü paylaşmak/söylemek give (one's) two penn'orth v.
(biriyle bir şeyin) tüm detaylarını paylaşmak give (one) the benefit of (something) v.
fikrini paylaşmak/söylemek give (one's) tuppence (worth) [uk/australia] v.
fikrini paylaşmak/söylemek give (one's) twopence (worth) [uk/australia] v.
fikrini paylaşmak/söylemek give (one's) two penn'orth v.
naçizane görüşünü paylaşmak/söylemek give (one's) two penn'orth v.
görüşünü paylaşmak/söylemek give (one's) twopence (worth) [uk/australia] v.
büyük çoğunlukla aynı fikri paylaşmak join the great majority v.
görüşünü/fikrini paylaşmak put in your two ˈcents’ worth v.
naçizane görüşünü/fikrini paylaşmak put in your two penn’orth v.
(kendi) naçizane görüşünü/fikrini paylaşmak put in (one's) two pennyworth [uk] v.
(kendi) görüşünü/fikrini paylaşmak put in (one's) twopence (worth) [uk/australia] v.
(kendi) naçizane görüşünü/fikrini paylaşmak put in (one's) tuppence (worth) [uk/australia] v.
naçizane görüşünü/fikrini paylaşmak put in your two ˈcents’ worth v.
(kendi) naçizane görüşünü/fikrini paylaşmak put in (one's) twopence (worth) [uk/australia] v.
(kendi) görüşünü/fikrini paylaşmak put in (one's) two pennyworth [uk] v.
görüşünü/fikrini paylaşmak put in your two penn’orth v.
görüşünü/fikrini paylaşmak put in your two pennyworth v.
naçizane görüşünü/fikrini paylaşmak put in your two pennyworth v.
(kendi) görüşünü/fikrini paylaşmak put in (one's) tuppence (worth) [uk/australia] v.
karı paylaşmak slice the pie v.
kozlarını paylaşmak measure swords v.
(biriyle) aynı görüşü paylaşmak be in sync (with someone) v.
(biriyle/bir şeyle) aynı düşünceleri paylaşmak be in tune with (someone or something) v.
aynı düşünceleri paylaşmak be in tune v.
aynı düşünceleri paylaşmak be in tune v.
(biriyle/bir şeyle) aynı düşünceleri paylaşmak be in tune (with somebody/something) v.
bir süreliğine biriyle aynı evi/kalacak yeri paylaşmak be shacked up with (someone) v.
birinin üzüntüsünü paylaşmak/hissetmek be/feel sorry for somebody v.
(biriyle) ekmeğini paylaşmak break bread with (someone) v.
iyi ve kötü günlerini paylaşmak cast one's lot with v.
iyi ve kötü günlerini paylaşmak cast lot with v.
alınyazısını paylaşmak cast lot with v.
kaderini paylaşmak cast lot with v.
kaderini paylaşmak cast one's lot with v.
(birinin) acısını paylaşmak feel sorry for (someone) v.
(birinin) acısını paylaşmak feel (someone's) pain v.
birinin üzüntüsünü paylaşmak/hissetmek feel sorry for (someone) v.
(biriyle) yarı yarıya paylaşmak/bölüşmek go half and half (with somebody) v.
korkusunu, endişesini paylaşmak/dile getirmek give voice to something v.
(biriyle) yarı yarıya paylaşmak go half and half (with somebody) v.
(bir şeyi) basınla/halkla paylaşmak go public with (something) v.
'-i basınla/halkla paylaşmak go public with v.
(biriyle) yarı yarıya paylaşmak go halves (with somebody) v.
(biriyle) eşit olarak paylaşmak go half and half (with somebody) v.
(biriyle) eşit olarak paylaşmak go halves (with somebody) v.
(bir şeyle) aynı sonu paylaşmak go the way of (something) v.
(bir şeyle) aynı kaderi paylaşmak go the way of (something) v.
masa paylaşmak hot desk v.
çalışma alanı paylaşmak hot desk v.
sırlarını paylaşmak pour your heart out v.
duygusunu paylaşmak one's heart goes out to v.
sırlarını paylaşmak open your heart v.
(biriyle) kozlarını paylaşmak pick a bone with (someone) v.
sırlarını paylaşmak pour heart out to v.
(biriyle) sırlarını paylaşmak pour out (one's) soul (to someone) v.
(biriyle) sırlarını paylaşmak pour (one's) soul out (to someone) v.
(birinin) acısını paylaşmak share (one's) pain v.
(birinin) acısını paylaşmak share (one's) sorrow v.
(birinin) kederini paylaşmak share (one's) pain v.
(birinin) kederini paylaşmak share (one's) sorrow v.
(birinin) derdini paylaşmak share (one's) pain v.
(birinin) derdini paylaşmak share (one's) sorrow v.
acısını/derdini (biriyle) paylaşmak share (one's) pain v.
(biriyle) kozunu paylaşmak square an account (with somebody) v.
(biriyle) kozunu paylaşmak square accounts (with somebody) v.
(biriyle) kozunu paylaşmak square your account (with somebody) v.
bildiklerini/tecrübelerini/yaşadıklarını paylaşmak swap notes v.
iyi ve kötü günlerini paylaşmak throw in your lot with v.
birinin alın yazısını paylaşmak throw in your lot with somebody v.
alın yazısını paylaşmak throw in your lot with v.
birinin iyi ve kötü günlerini paylaşmak throw in your lot with somebody v.
birinin kaderini paylaşmak throw in your lot with somebody v.
(birinin/bir grubun) iyi ve kötü günlerini paylaşmak throw (in) (one's) lot with (someone or something) v.
kaderini paylaşmak throw in your lot with v.
kaderini paylaşmak throw in with v.
ile kozlarını paylaşmak try conclusions with v.
bildiklerini/tecrübesini paylaşmak ve çalışmak için bir süreliğine bir kurumda ikamet eden in residence expr.
Trade/Economic
riski paylaşmak share the risk v.
Law
önceden ortaklaşa sahip olunan arazileri paylaşmak make pourparty v.
Computer
yazıcı paylaşmak share a printer v.
gönderi paylaşmak forward a post v.
gönderi paylaşmak share a post v.
daha geniş bir kitleye ulaştırmak için bir haberi internette paylaşmak signal boost v.
tartışma başlatmak için (elektronik ortamda) alakasız gönderi paylaşmak troll v.
cep telefonu araması, metin mesajı ve fotoğraf şeklinde kaydedilmiş düşünce ve deneyimleri mobil olarak paylaşmak moblog v.
gönderi paylaşmak post v.
Sport
stadyumu başka takımla paylaşmak groundshare v.
Card
(poker) iki veya daha fazla oyuncunun eş değerde ele sahip olarak çipleri aralarında paylaşmak zorunda kaldıkları el chop n.
Archaic
(biriyle) düşüncelerini paylaşmak break with v.
(biriyle) sırlarını paylaşmak break with v.
duygularını anlayıp paylaşmak compassion v.
sevincini paylaşmak congratulate v.
bir veya daha fazla kişiyle paylaşmak part v.
Slang
internet mecralarında sürekli kendi sitenin linkini paylaşmak link whoring n.
aynı koşulları paylaşmak in the same boat v.
kozlarını paylaşmak duke it out v.
yarı yarıya paylaşmak go halfsies v.
(bir şeyinden) biraz vermek/paylaşmak kick down with (something) v.
payları paylaşmak muck in v.
projenin yükünü paylaşmak muck in v.
işin yükünü paylaşmak muck in v.
yarı yarıya paylaşmak go halfies v.
eşit olarak paylaşmak go halfies v.
vardiyalı olarak yatak paylaşmak hotbed v.
vardiyalı olarak yatak paylaşmak hot bed v.