takviye - Türkisch Englisch Wörterbuch

takviye

Bedeutungen von dem Begriff "takviye" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 39 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
takviye reinforcement n.
The general summoned more men as reinforcements.
General takviye olarak daha fazla adam çağırdı.

More Sentences
General
takviye fortification n.
Mr. Mineta adds vitamin D drops to his milk as food fortification.
Bay Mineta, gıda takviyesi olarak sütüne D vitamini damlası ekliyor.

More Sentences
takviye reinforcement n.
Enlargement requires reinforcement; reinforcement facilitates enlargement but does not compromise it.
Genişleme takviye gerektirir; takviye genişlemeyi kolaylaştırır ancak tehlikeye atmaz.

More Sentences
takviye boost n.
The car needs a boost of electricity.
Arabaya elektrik takviyesi lazım.

More Sentences
takviye supplement n.
She is taking iron and folic acid supplements.
Demir ve folik asit takviyesi alıyor.

More Sentences
Technical
takviye reinforcement n.
The task of the reinforcement is the strengthening of the composite.
Takviyenin görevi kompozitin güçlendirilmesidir.

More Sentences
Construction
takviye reinforcement n.
The next operation is the installation of a reinforcement cage.
Bir sonraki işlem bir takviye kafesinin kurulmasıdır.

More Sentences
Medical
takviye booster n.
A Covid 19 booster shot can be received after the second dose.
İkinci dozdan sonra Covid 19 takviye aşısı olunabilir.

More Sentences
Military
takviye reinforcement n.
Wider tape may be used for areas that require more reinforcement and have wider cracks.
Daha fazla takviye gerektiren ve daha geniş çatlaklara sahip alanlar için daha geniş bant kullanılabilir.

More Sentences
takviye augmentation n.
The company has renewed itself after the augmentation of its infrastructure.
Şirket, altyapısına yapılan takviyeler ile kendini yeniledi.

More Sentences
General
takviye recruitment n.
takviye fortifier n.
takviye consolidation n.
takviye reinforcing n.
takviye strengthening n.
takviye padding n.
takviye backing n.
takviye reenforcement n.
takviye follow-up n.
takviye re-enforcement n.
takviye sustenance n.
takviye enforcement n.
takviye comfort [obsolete] n.
takviye pitch n.
takviye salt n.
takviye fuel n.
takviye auxiliary adj.
Trade/Economic
takviye consolidation n.
Politics
takviye support n.
Technical
takviye replenishing n.
takviye brace n.
takviye stiffener n.
takviye stay n.
takviye stiffening n.
Construction
takviye buildup n.
Education
takviye remedial adj.
Military
takviye augmentee n.
takviye reenforcement n.
Archaic
takviye hurter n.

Bedeutungen, die der Begriff "takviye" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 332 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
takviye etmek reinforce v.
They were ordered to reinforce the troops.
Onlara askerleri takviye etmeleri emredildi.

More Sentences
takviye etmek consolidate v.
General
takviye kursu refresher course n.
You need a refresher course.
Bir takviye kursuna ihtiyacın var.

More Sentences
bitkisel takviye herbal n.
Many herbal supplements can affect the success of surgery.
Birçok bitkisel takviye ameliyatın başarısını etkileyebilir.

More Sentences
takviye etmek reinforce v.
The Seville European Council decided to reinforce the EU's efforts in this field.
Sevilla Avrupa Konseyi, AB'nin bu alandaki çabalarını takviye etme kararı aldı.

More Sentences
Phrasals
(bir şeyi bir şeyle) takviye etmek reinforce (something) with (something) v.
The reactionary legal arsenal is being reinforced with new provisions.
Gerici yasal cephanelik yeni hükümlerle takviye ediliyor.

More Sentences
Technical
takviye etmek (yakıt/yağ) replenish v.
On the contrary, they serve to replenish the war chest of the Khartoum government.
Aksine, Hartum hükümetinin savaşa ayırdığı bütçenin takviye edilmesine hizmet ediyorlar.

More Sentences
takviye eden reinforcing adj.
In fact, some projects of this kind have already been conducted and simply need reinforcing.
Aslında bu türden bazı projeler halihazırda yürütülmektedir ve sadece takviye edilmeye ihtiyaçları vardır.

More Sentences
Electric
takviye kabloları jumper cables n.
Tom always keeps a set of jumper cables in the trunk of his car.
Tom arabasının bagajında her zaman bir takviye kablosu bulundurur.

More Sentences
Military
takviye kuvvetleri reinforcements n.
The commander called reinforcements up.
Komutan, takviye kuvvetlerini çağırdı.

More Sentences
General
takviye parçası reinforcement n.
uzunlamasına takviye longitudinal bracing n.
takviye etme padding n.
takviye etme consolidation n.
takviye iskeleti truss n.
takviye edilmiş besin fortified food n.
takviye etme feed n.
takviye pulu grummet n.
takviye etme strengthening n.
aşırı takviye excessive reinforcement n.
ağır/sağlam biçimde takviye edilmiş sınır heavily fortified border n.
yeniden takviye etme reconsolidation n.
takviye eden kimse backstop n.
ayakkabıya takviye astar parçaları yapıştıran işçi backer n.
takviye etmek ranforce [obsolete] n.
takviye etme reenforcement n.
takviye eden kimse reinforcer n.
takviye edilme reinforcement n.
gazlı bez takviye eden çalışan gauze dresser n.
takviye kuvvet fortifier n.
takviye etmek back v.
takviye etmek fortify v.
takviye etmek pad v.
takviye etmek support v.
takviye etmek consolidate v.
takviye etmek confirm v.
takviye etmek strengthen v.
takviye etmek encourage v.
takviye etmek build up v.
askeri gücü takviye etmek build up v.
takviye etmek beef something up v.
takviye etmek beef up something v.
aküsü bitmiş aracın motorunu takviye kablosuyla ya da vurdurmak suretiyle çalıştırmak jump-start v.
aküsü bitmiş aracın motorunu takviye kablosuyla ya da vurdurmak suretiyle çalıştırmak jumpstart v.
takıma takviye yapmak reinforce the team v.
ile güçlendirmek/takviye etmek reinforce with v.
takviye etmek enforce v.
takviye etmek afforce [obsolete] v.
yeniden takviye etmek reconsolidate v.
takviye etmek reenforce v.
takviye etmek re-enforce v.
takviye etmek nurse v.
takviye etmek man v.
takviye etmek renforce [obsolete] v.
takviye sağlamak second v.
takviye etmek solidate v.
takviye edilmiş reinforced adj.
takviye edilmiş castled adj.
takviye edilen padded adj.
çelikle takviye edilmiş steeled adj.
takviye edilmiş fortified adj.
takviye edilebilir reinforceable adj.
takviye eden auxiliary adj.
takviye edici auxiliary adj.
takviye edilmemiş unpadded adj.
takviye edici bolt-on adj.
takviye elemanı stiff (stiffener) abrev.
Phrasals
(bir şeyi/birini bir şeyle) takviye etmek fortify (someone or something) with (something) v.
bir şeyi bir şeyle takviye etmek replenish something with something v.
(birini/bir hayvanı bir şey karşısında bir şeyle) takviye etmek fortify (someone or an animal) (against something) (with something) v.
ile takviye etmek replenish with v.
Idioms
takviye destek pair of hands n.
takviye destek a pair of hands n.
Trade/Economic
takviye etme re-inforcement n.
stok noksanını geçici olarak takviye etmek üzere perakendeciler tarafından yapılan satın alımlar hand to-mouth buying n.
takviye tahvili adjustment bond n.
sermayeyi takviye etmek amacıyla çıkarılan tahvil adjustment bond n.
Politics
takviye kuvvet gönderen nato ulusu reinforcing nation n.
takviye etmek strengthen v.
Technical
takviye diski reinforcing disc n.
takviye plakası reinforcement plate n.
takviye halkası reinforcing ring n.
çapraz takviye angle brace n.
takviye örgüsü reinforcing web n.
takviye şeridi stiffening strip n.
takviye elemanı stiffener member n.
takviye kirişi reinforcing beam n.
takviye levhası reinforcing plate n.
ön takviye front reinforcement n.
motor takviye şasisi sub frame n.
takviye plakası stiffening plate n.
takviye ile çalıştırma jump starting n.
takviye flanşı reinforcing flange n.
yatay takviye horizontal bracing n.
takviye plakası backing plate n.
takviye açısı reinforcing angle n.
besleme takviye pressure feed n.
yük takviye kayışı gericisi load strap tensioner n.
takviye braketi reinforcing bracket n.
takviye edici booster n.
takviye kayışı strap n.
takviye çerçeve reinforcing frame n.
takviye levhası reinforcing board n.
takviye etme feed n.
boyuna takviye longitudinal bracing n.
takviye kablosu guy wire n.
takviye rayı reinforcing rail n.
takviye şeridi reinforcing strip n.
hava takviye tapası (hidrolik fren) brake bleeder n.
yoğun tüketim saatlerinde takviye sağlama amacıyla yapılan gaz tasarruf uygulamaları peak lopping n.
yoğun tüketim saatlerinde yapılan takviye sağlama amaçlı gaz uygulamaları peak shaving n.
takviye kiti reinforcement kit n.
yatay takviye horizontal stiffening n.
takviye kayışı reinforcing strap n.
takviye yıkayıcı backing washer n.
takviye plakası reinforcing plate n.
takviye kalorifer booster heater n.
takviye elemanı reinforcing member n.
takviye vitesi (diferansiyel) auxiliary shift n.
takviye kablosu jump leads n.
takviye çıtası reinforcing moulding n.
basınçla takviye pressure feed n.
takviye yayı reinforcing spring n.
enine takviye nogging n.
takviye kompresörü booster compressor n.
enine takviye sway bracing n.
bir köprüyü takviye etme strengthening a bridge n.
takviye valfi (yakıt/yağ) replenishing valve n.
dikey takviye parçası vertical stiffencr n.
eğri takviye auxiliary diagonal n.
çapraz takviye diagonal n.
eğri takviye diagonal member n.
tampon takviye kirişi headstock strengthening plate n.
takviye sacı headstock stiffening plate n.
takviye parçaları end stiffener plate n.
dikey takviye parçası vertical stiffener n.
x-çapraz takviye pekitme x-bracing n.
motor takviye fişi auxiliary start receptacles n.
takviye çözeltisi feeding liquor n.
takviye banyosu replenishing liquor n.
takviye kabloları reinforcement cords n.
takviye etme reinforcement n.
takviye kordları reinforcement cords n.
uçağın dış kaplamasına takviye amacıyla tutturulan yapısal eleman stiffener n.
marş sonrası emme manifold takviye ısıtma sistemi air inlet heater extendet postheat cycle n.
vinç halkası takviye demiri lifting brace n.
çelik takviye steel reinforcement n.
takviye levhası stay plate n.
takviye sacı stiffening plate n.
takviye yayı strengthening spring n.
takviye öğesi stiffening element n.
takviye parçası stiffener n.
takviye malzeme reinforced material n.
cam elyafla takviye edilmiş sıcakta sertleşen plastik glass reinforced thermosetting plastic n.
dolgu ve takviye maddeleri fillers and reinforcing materials n.
takviye elemanları reinforcing elements n.
takviye edici maddeler için deney metotları methods of test for reinforcements n.
lifli sürekli takviye edici maddeli seramik matriks bileşenler ceramic matrix composites with fibrous continuous reinforcement n.
takviye edilmiş taban malzemesi reinforced base material n.
takviye elyafı reinforcing fibre n.
takviye etme strengthening n.
takviye fanı booster fan n.
takviye pompası booster pump n.
takviye borusu topping-up pipe n.
dolgu ve takviye malzemesi ihtiva etmeyen without fillers and reinforcing materials n.
su takviye miktarı water refill quantity n.
dolgu veya takviye malzemeleri ihtiva etmeyen without fillers or reinforcing materials n.
dolgu veya takviye malzemeleri içermeyen without fillers or reinforcing materials n.
hortum takviye teli hose reinforcement wire n.
takviye katmanı reinforcement layer n.
takviye valfi makeup valve n.
ayakkabı arkasına takviye için konan kösele backstay n.
takviye oranı reinforcement rate n.
takviye etmek shore v.
takviye etmek reinforce v.
(perçinleme) titreşimi azaltıp genleşmeyi artırmak için takviye aletini perçine bastırmak buck v.
(yolu) kütükle takviye etmek skid v.
polimerle takviye edilmiş polymer reinforced adj.
sağlam takviye edilmiş hard adj.
Electric
takviye kablosu booster cable n.
takviye kablosu jumper lead n.
Mechanic
takviye etme reinforcement n.
Textile
takviye dikiş reinforcing seam n.
takviye banyosu replenishing liquor n.
takviye elyafı reinforcement fibre n.
takviye ipleri reinforcement yarns n.
metal nüfuz etmeye dirençli takviye metal penetration resistant insert n.
iş ayakkabılarının tabanına sabitlenmiş metal takviye toeplate n.
Construction
takviye parçası reinforcement plato n.
takviye birliği reinforcements n.
takviye çerçeve reinforcing frame n.
takviye levhası reinforcing plate n.
boyuna takviye longitudinal bracing n.
uzunlamasına takviye longitudinal bracing n.
takviye kirişi stringer n.
takviye kirişi grade beam n.
beton takviye lifi concrete reinforcement fiber n.
yeniden takviye etme refortification n.
dikey saplanmış çiviler arasına gerilen yatay takviye şeridi nogging n.
gemi omurgasıyla baş veya kıç bodoslaması arasındaki düşey takviye bağları deadwood n.
öngerilmeli takviye tellerle beton elemanı yapma prestress n.
çelik takviye steel brace n.
yeniden takviye etmek refortify v.
(beton elemanını) öngerilmeli takviye tellerle yapmak prestress v.
(beton elemanını) öngerilmeli takviye ile yapmak pretension v.
takviye eden reinforcing adj.
Automotive
ön takviye kolu front stiffener n.
arka takviye kolu rear stiffener n.
hava takviye selenoidi air adder solenoid n.
takviye basınç kontrolü boost pressure control n.
takviye şanzıman auxiliary gear box n.
tampon takviye parçası bumper support strap n.
kapı kolu takviye parçası door check strap n.
takviye sensörü boost sensor n.
takviye basıncı kontrol selenoidi boost pressure control solenoid n.
hava takviye supap diyodu air adder valve diode n.
takviye basıncı boost pressure n.
kapı kilit takviye plakası door lock reinforcement plate n.
diferansiyel takviye dişlisi double reduction rear axle n.
takviye basınç göstergesi boost pressure indicator n.
takviye basınç kumandası boost pressure actuator n.
takviye kablosu battery booster cable n.
arka alt takviye çubuğu rear beam brace n.
gaz kelebeği basınç takviye valfi throttle pressure boost valve n.
akü takviye kablosu jumper cable n.
hidrolik takviye hydraulic assist n.
akü takviye kablosu jumper cable n.
takviye aküsü booster battery n.
takviye aküyle çalıştırma jump start n.
takviye bağlantısı butt strap n.
takviye basıncı sensörü boost pressure sensor n.
takviye basıncı boost pressure n.
takviye birimi booster n.
takviye bobini booster coil n.
takviye elemanı reinforcement n.
takviye etme reinforcement n.
takviye malzemesi reinforcement n.
fiber takviye fiber reinforcement n.
takviye etme souping n.
takviye elemanı stiffener n.
topuk takviye bezi bead chafer n.
takviye modu attack mode n.
takviye kablosu jumper cables n.
akü takviye kablosu jump leads n.
takviye yapmak boost v.
takviye aküyle çalıştırmak jump v.
takviye edilmiş reinforced adj.
Railway
balast takviye makinesi track reballasting machine n.
Aeronautic
takviye şeridi butt strap n.
takviye parçası doily n.
pala takviye segmanı blade shroud n.
takviye parçası backing bar n.
takviye şeridi breaker n.
baş kesit takviye parçası hat-section stiffener n.
manevra özellikleri takviye sistemi maneuvering characteristics augmentation system (mcas) n.
takviye roketi sustainer n.
Marine
tekneye sabitlenen takviye odun parçası anchor chock n.
istiralya ile takviye etmek stay v.
Medical
takviye edilmiş besin fortified food n.
folik asitle zorunlu takviye mandatory fortification with folic acid n.
folik asitle takviye fortification with folic acid n.
folik asitle takviye folic acid fortification n.
ağ örme takviye darn repair n.
çıkarılan sıvı, gaz vb. maddenin yerine konması için hazırlanan takviye madde refill n.
takviye aşısı booster shot n.
Pharmaceutics
laktoz intoleransına karşı kullanılan, laktozu glukoz ve galaktoza ayrıştıran laktaz enzimi içeren bir takviye ilaç lactaid® n.
eklem hareket ve esnekliğini geliştirmek için alınan takviye madde chondroitin n.
Food Engineering
takviye edici gıda food supplement n.
Gastronomy
takviye edilerek kuvvetlendirilmiş (içki) fortified adj.
Agriculture
takviye sulaması supplemental irrigation n.
takviye sulaması supplement n.
boyunduruk üzerinde iki tane halkalı cıvata ve iki takviye plakasına bağlı büyük demir halka neck yoke attachment n.
Apiculture
takviye beslemesi emergency feeding n.
Education
takviye kursu refresher n.
takviye eğitim remediation n.
takviye ders almak take extra tuition v.
takviye eğitim vermek remediate v.
takviye eğitim vererek remedially adv.
Environment
takviye edilmiş tesis hardened site n.
takviye edilmiş hedef hardened target n.
tamir-takviye çalışması repair and strengthening works n.
Military
takviye/destek gücü reinforcement n.
takviye kuvveti augmentation force n.
takviye aşısı booster dose n.
takviye uçak yetkisi backup aircraft authorization n.
takviye sağlayan ülke reinforcing nation n.
takviye görevi reinforcing mission n.
takviye kademesi follow up shipping n.
takviye uçak envanteri backup aircraft inventory n.
takviye birliği reinforcing unit n.
takviye roketi sustainer rocket n.
takviye kuvveti reinforcing force n.
takviye etme reinforcement n.
takviye edici psikolojik harekat consolidation psychological operations n.
takviye motoru sustainer engine n.
takviye edilmiş silah salted weapon n.
takviye topçu ateşi reinforcing artillery fire n.
topçu takviye görevi reinforcing artillery mission n.
dış takviye kuvveti external reinforcing force n.
bölge takviye kuvveti regional reinforcing force n.
deniz takviye grubu naval augmentation group n.
hava üssü takviye seti air base augmentation support set n.
kara kuvvetleri takviye kuvvetleri army reserve reinforcements n.
indirme takviye kademesi follow-up echelon n.
acil takviye personeli emergency reinforcement n.
takviye kuvvetlerle destekleme reenforcement n.
takviye güç reinforcement n.
donanma filosuna destek için görevlendirilmiş takviye gemiler train n.
taktik takviye görevi general support (gs) n.
deniz piyade teşkilatının tek bir bölük ile hava filosundan ve bunların standart takviye birliklerinden meydana gelen hava-yer ekibi marine division and wing team n.
mevcut olmayıp askeri hareketlilik halinde nato'ya atanan, nato'ya tahsis edilen veya nato kuvvetlerini güçlendirmek için görevlendirilen takviye kuvvetleri mobilizable reinforcing force n.
takviye güç replacement n.
genel destek takviye topçusu general support-reinforcing n.
takviye kuvvetleri succors n.
takviye kuvvetleri succour [uk] n.
askeri takviye succors n.
takviye kuvvetleri succor n.
askeri takviye succour [uk] n.
askeri takviye succor n.
takviye etmek reinforce v.
gerillaların takviye yollarını kesmek deny guerrillas access to support v.
takviye kuvvetlerle desteklemek reenforce v.
takviye kuvvetlerle desteklemek re-enforce v.
takviye veya savunma amacıyla belirli bir konuma asker desteği göndermek appui v.
hendekle takviye etmek entrench v.
(nükleer bombardımana karşı) takviye etmek harden v.
takviye etmek bulwark v.
takviye edilen reinforced adj.
takviye edilmiş reinforced adj.
hendekle takviye edilmemiş untrenched adj.
takviye lazım need back up expr.
Slang
sürekli ya da aşırı takviye alan badici juice freak [dated] n.