|
Category |
Turkish |
English |
|
General |
|
1 |
General |
yazarın ölümünden sonra yayımlanma |
posthumousness n.
|
|
2 |
General |
kağıtlar dağıtıldıktan sonra kalan kartlar |
talon n.
|
|
3 |
General |
ölümden sonra olma |
posthumousness n.
|
|
4 |
General |
akıl hastanesine yerleştirdikten sonra duruşma |
post commitment hearing n.
|
|
|
5 |
General |
alarmın çalmasından sonra sürekli kalkmak zorunda olduğunu bilerek uyuma durumu |
unprotected sleep n.
|
|
6 |
General |
uzun bir aradan sonra bir yere dönen (kimse) |
returnee n.
|
|
7 |
General |
eşleri hamile kalan erkeklerin kısa bir süre sonra hamilelik semptomları yaşaması |
couvade n.
|
|
8 |
General |
önce kuvvetli sonra yavaş |
forte piano n.
|
|
9 |
General |
hasattan sonra çıkan otlar |
aftermath n.
|
|
10 |
General |
denize çıktıktan sonra açılmak üzere kaptana verilen kapalı zarf içindeki emir |
sealed orders n.
|
|
11 |
General |
insanın doğumdan sonra gözle görülebilen özelliklerini inceleme |
euphenics n.
|
|
12 |
General |
reklamlardan önce veya sonra mini klipler gösterme |
eyecatching n.
|
|
13 |
General |
ölümden sonra ruhun bir bedenden başka bir bedene göç etmesi |
transmigration of the soul n.
|
|
14 |
General |
krizden bir yıl sonra |
a year after the crisis n.
|
|
15 |
General |
büyük bir toplantının dağılmasından sonra yapılan toplantı |
rump session n.
|
|
16 |
General |
babasının ölümünden sonra doğmuş olma durumu |
posthumousness n.
|
|
17 |
General |
everest'ten sonra dünyanın en yüksek dağı |
k2 n.
|
|
18 |
General |
bundan bir ay sonra |
a month hence n.
|
|
19 |
General |
artış (düşüşten sonra fiyatlarda) |
rally n.
|
|
20 |
General |
bir neslin kendisinden sonra gelen nesle bıraktığı şey |
heritage n.
|
|
21 |
General |
satın aldıktan sonra fiyatları karşılaştırma |
retro shopping n.
|
|
22 |
General |
sonra gelen yemek |
remove n.
|
|
23 |
General |
bilet parçası (tiyatro/sinema vb'ne girdikten sonra müşterinin elinde kalan) |
stub n.
|
|
24 |
General |
avustralya'da, toprakta yağmurdan sonra içindeki suyu tutan çukurluklara verilen isim |
clay pan n.
|
|
25 |
General |
mektup zarfı üzerine isim ve soyadından sonra kısaltılarak yazılan ve “bay” anlamına gelen bir unvan |
esquire n.
|
|
26 |
General |
piskopostan sonra gelen papaz |
presbyter n.
|
|
27 |
General |
uzun bir uçak yolculuğundan sonra zaman farkından doğan uyku düzensizliği, yorgunluk vb |
jet lag n.
|
|
28 |
General |
şükran duası (yemekten önce/sonra söylenen) |
grace n.
|
|
29 |
General |
öğleden sonra |
pm n.
|
|
30 |
General |
öğleden sonra |
afternoon n.
|
|
31 |
General |
bağışçıların dini kuruluşlara öldükten sonra ruhlarına duacı olmaları için hibe ettiği arazilerin kullanım süresi |
frankalmoigne n.
|
|
32 |
General |
bağışçıların dini kuruluşlara öldükten sonra ruhlarına duacı olmaları için hibe ettiği arazilerin kullanım süresi |
tenure by fee alms n.
|
|
33 |
General |
ölümden sonra hayat |
life after death n.
|
|
34 |
General |
bağışı yapanlara ve onların ailelerine öldükten sonra ruhları icin duacı olunması karşılığında hibe edilen arazi |
tenure by free alms n.
|
|
35 |
General |
bağışı yapanlara ve onların ailelerine öldükten sonra ruhları icin duacı olunması karşılığında hibe edilen arazi |
frankalmoigne n.
|
|
36 |
General |
milattan sonra |
anno domini n.
|
|
37 |
General |
öğleden sonra |
post meridian n.
|
|
38 |
General |
çocuklarının belli bir yaştan sonra evi terk ettiği aile |
empty nester n.
|
|
39 |
General |
öğleden sonra güneşlenmeliği |
post-solarium n.
|
|
40 |
General |
kendinden sonra gelen |
successor n.
|
|
41 |
General |
1980 ve daha sonra doğumlu olanlar |
people born in 1980 and afterwards n.
|
|
42 |
General |
milattan sonra |
common era n.
|
|
43 |
General |
tarihi isa'dan önce ve isa'dan sonra olmak üzere ayıran takvim metodu |
current era n.
|
|
44 |
General |
tarihi isa'dan önce ve isa'dan sonra olmak üzere ayıran takvim metodu |
christian era n.
|
|
|
45 |
General |
tarihi isa'dan önce ve isa'dan sonra olmak üzere ayıran takvim metodu |
common era n.
|
|
46 |
General |
on yıl sonra |
ten years later n.
|
|
47 |
General |
kesildikten sonra arta kalmış kağıt parçası |
offcut n.
|
|
48 |
General |
öğleden sonra trafiği |
afternoon traffic n.
|
|
49 |
General |
biriyle tanıştıktan hemen sonra gönderilen arkadaşlık isteği/talebi |
post-acquaintance friend request n.
|
|
50 |
General |
metin bittikten sonra yazılan not |
post scriptum n.
|
|
51 |
General |
konser/gösteri izleme hakkını daha sonra kullanma hakkı |
rain check n.
|
|
52 |
General |
emekli olduktan sonra çalışmaya devam eden kişi |
nevertiree n.
|
|
53 |
General |
öğleden sonra uykusu |
afternoon sleep n.
|
|
54 |
General |
sonraki gün (yarından sonra) |
overmorrow n.
|
|
55 |
General |
güneş gözlüğü ile güneşlendikten sonra göz çevresinde kalan iz |
panda eyes (uk) n.
|
|
56 |
General |
güneş gözlüğü ile güneşlendikten sonra göz çevresinde kalan iz |
raccoon eyes n.
|
|
57 |
General |
güneş gözlüğü ile güneşlendikten sonra göz çevresinde kalan iz |
raccoon eye n.
|
|
58 |
General |
aynı hızla giden bir sürücünün bir süre sonra hızlı gittiğini algılıyamaması |
velocitization n.
|
|
59 |
General |
nefesin dışa verildikten sonra tutulması |
retention of breath following exhalation n.
|
|
60 |
General |
Bakılan görüntü ortadan kalktıktan sonra görsel alanda bir süre daha izlenebilen ardışık görüntü |
after image n.
|
|
61 |
General |
cuma öğleden sonra |
friday afternoon n.
|
|
62 |
General |
ölümden sonra cezalandırma öğretisine (özellikle günahkarlar için ebedi ceza) inanan kişi |
retributionist n.
|
|
63 |
General |
sürüldükten sonra parfümün kokma oranı |
sillage n.
|
|
64 |
General |
hazreti davut'a ve müritlerine erzak getiren ve daha sonra onun karısı olan kadın |
abigail n.
|
|
65 |
General |
milattan sonra ikinci ve onuncu yüzyıllar arasında kullanılan eski ibrani dili |
rabbinic hebrew n.
|
|
66 |
General |
milattan sonra ikinci ve onuncu yüzyıllar arasında kullanılan eski ibrani dili |
mishnaic hebrew n.
|
|
67 |
General |
önceden belirlenen dönemden sonra kalan tüm borçların ödenmesini gerektiren bir kredi türü |
balloon mortgage n.
|
|
68 |
General |
dalai lama'dan sonra gelen tibet rahibi |
tashi lama n.
|
|
69 |
General |
kitabın ana bölümünden sonra gelen kısım |
back matter n.
|
|
70 |
General |
kitabın ana bölümünden sonra gelen kısım |
end matter n.
|
|
71 |
General |
hesap yapıldıktan sonra ortaya çıkan masraflar |
back charges n.
|
|
72 |
General |
yırtıcı kuşların başarısız avdan sonra tekrar uçuşa geçmesi |
cancelier n.
|
|
73 |
General |
öğleden sonra yapılan çaylı dans partisi |
tea dance n.
|
|
74 |
General |
öğleden sonra veya akşam yenen yemek |
tea n.
|
|
75 |
General |
öğleden sonra |
after n.
|
|
76 |
General |
oyun bittikten sonra atılan zar |
aftercast n.
|
|
77 |
General |
iş işten geçtikten sonra yapılan şey |
aftercast n.
|
|
78 |
General |
iş işten geçtikten sonra anlama |
after-wit n.
|
|
79 |
General |
daha sonra kullanılır düşüncesiyle biriktirilen eşyalar |
rammle n.
|
|
80 |
General |
saç tıraşı sonra oluşan, bazen iltihaplanan küçük şişlik |
razor bump n.
|
|
81 |
General |
diğer kardeşlerinden uzun yıllar sonra doğmuş çocuk |
laat lammetjie [south african] n.
|
|
82 |
General |
daha sonra ülkesine geri dönmek şartıyla abd'de geçici bir süre ikamet eden kimse |
nonimmigrant [usa] n.
|
|
83 |
General |
bir sonra gelen şey |
next n.
|
|
84 |
General |
geçen öğleden sonra |
the other afternoon n.
|
|
85 |
General |
pokerde diğer oyuncular niyetlerini açıkladıktan sonra edinilen bahis yapma ayrıcalığı |
edge n.
|
|
86 |
General |
sonra olma |
ulteriority n.
|
|
87 |
General |
bir şey tamamlandıktan sonra yapılan eleştirel analiz |
autopsy n.
|
|
88 |
General |
öğleden sonra |
undermeal n.
|
|
89 |
General |
öğleden sonra olan şey |
undermeal n.
|
|
90 |
General |
öğleden sonra yapılan şey |
undermeal n.
|
|
91 |
General |
öğleden sonra |
underntime n.
|
|
92 |
General |
atın çok yorulduktan sonra atın ağzından gelen köpük |
lather n.
|
|
93 |
General |
uçakla deniz veya okyanusu aştıktan sonra karanın görünmesi |
landfall n.
|
|
94 |
General |
ailenin ilk çocuğundan sonra doğan çocuk |
laterborn n.
|
|
95 |
General |
ailenin ilk çocuğundan sonra doğan çocuk |
later-born n.
|
|
96 |
General |
yemekten sonra masayı temizleyen hizmetçi |
voider [dialect] n.
|
|
97 |
General |
(badmintonda) servisten sonra topun raketler arasında gidip gelmesi |
volley n.
|
|
98 |
General |
iş işten geçtikten sonra eleştiri yapma |
quarterbacking [us] n.
|
|
99 |
General |
bir kimsenin yüzünün genellikle ölümünden sonra yapılan kalıbı |
mask n.
|
|
100 |
General |
abd ve kanada'da 2015'ten sonra yaşanan opioid bazlı uyuşturucu krizi |
opioid epidemic n.
|
|
101 |
General |
abd ve kanada'da 2015'ten sonra opioid bazlı uyuşturucu kullanımının/bağımlılığının/doz aşımı vakalarının ciddi derecede artması |
opioid epidemic n.
|
|
102 |
General |
yılbaşında sonra hediyelerin verildiği ilk pazartesi günü |
handsel monday n.
|
|
103 |
General |
aşırı alkol tüketiminden sonra oluşan fiziksel etki |
hangover n.
|
|
104 |
General |
uyuşturucu kullanımından sonra oluşan kötü etki |
hangover n.
|
|
105 |
General |
heyecandan sonra oluşan düşüş |
hangover n.
|
|
106 |
General |
heyecanlı bir dönemden sonra gelen düşüş |
hangover n.
|
|
107 |
General |
görev süresi bittikten sonra makamında kalmaya devam eden görevli |
hangover n.
|
|
108 |
General |
öğleden sonra veya akşam üstü rahatlayıp içki içmek için yapılan küçük buluşma |
happy hour n.
|
|
109 |
General |
çeşitli kuru yemişlerin ve diğer yağlı tohumların yağını çıkardıktan sonra geriye kalanların öğütülmesi ile elde edilen ürün |
meal n.
|
|
110 |
General |
bir malzemenin özellikle gerildikten sonra eski haline dönme kapasitesi |
memory n.
|
|
111 |
General |
stadyumdaki izleyicilerin birbirine izleyen bölümler halinde ayağa kalkarak kollarını kaldırıp sonra da oturarak yarattıkları dalgalanma efekti |
mexican wave n.
|
|
112 |
General |
öğleden sonra saat 2 ile 4 arasındaki zaman dilimi |
midafternoon n.
|
|
113 |
General |
seyahat edenlere hizmet için normal çalışma saatlerinden sonra çalışma izni olan meyhane |
bona fide [ireland] n.
|
|
114 |
General |
her oyuncu bir el çektikten sonra kalan domino taşları |
boneyard n.
|
|
115 |
General |
her oyuncu bir el çektikten sonra kalan domino taşları |
stock n.
|
|
116 |
General |
doğrandıktan sonra kızartılan çiğ veya haşlanmış patates |
hash browns n.
|
|
117 |
General |
özellikle meksika ve orta amerika'da ormandan temizlenip birkaç dönem ekilip sonra terk edilen küçük arazi |
milpa n.
|
|
118 |
General |
merhumu cenazeden bir ay veya bir yıl sonra ağıtla anma |
mind n.
|
|
119 |
General |
yasal kapanış saatinden sonra içki servisi yapan yer |
bottle party n.
|
|
120 |
General |
(kumarda) daha sonra kullanmak için kartları saklama |
holdout n.
|
|
121 |
General |
görev süresi sona erdikten sonra görevine devam eden memur |
holdover n.
|
|
122 |
General |
kira süresinin bitiminden sonra kalma |
holdover n.
|
|
123 |
General |
briçte mevcut eli kazanabilecek bir kartın sonra kullanılmak için bekletilmesi |
holdup n.
|
|
124 |
General |
bir süre uzakta yaşadıktan sonra memleketine veya çocukluk evine dönen kimse |
homebird n.
|
|
125 |
General |
yıkıldıktan sonra eski haline dönemeyen kimse |
humpty dumpty n.
|
|
126 |
General |
kırıldıktan sonra onarılamayacak şey |
humpty dumpty n.
|
|
127 |
General |
uyuduktan sonra ağızda oluşan kötü koku |
morning breath n.
|
|
128 |
General |
yakıldıktan sonra ölülerin küllerinin koyulduğu urna |
mortuary urn n.
|
|
129 |
General |
civcivleri kuluçkadan sonra koruyan gereç |
mother n.
|
|
130 |
General |
kullanılamaz hale geldikten sonra tekrar kullanılmak üzere onarılan malzeme |
reparable item n.
|
|
131 |
General |
yurt dışına göç ettikten sonra ülkesine dönen kimse |
repat n.
|
|
132 |
General |
zihinsel süreçlerin meydana geldikten hemen sonra ilkel hafıza aracılığıyla gözlemlenmesi |
retrospection n.
|
|
133 |
General |
uzun süre sonra tatilden dönen kimse |
returnee n.
|
|
134 |
General |
(ingiliz bilardosunda) başka bir topa çarptıktan sonra kendi topunu deliğe sokan vuruş |
loser [uk] n.
|
|
135 |
General |
havai fişek patlatıldıktan sonra yağmur, yıldız gibi görüntüler oluşturan malzeme |
garniture n.
|
|
136 |
General |
meşrubat kapağı açma sesinden sonra şişeden dökülen sıvı miktarı |
glug n.
|
|
137 |
General |
(nükleer bomba) patlamadan sonra gökyüzünde oluşan mantar şeklinde moloz ve toz bulutu |
mushroom-shaped cloud n.
|
|
138 |
General |
paralelogramın köşelerinden birini içeren benzer bir paralelogramın çıkarılmasından sonra kalan kısmı |
gnomon n.
|
|
139 |
General |
aşırı alkol tüketiminden sonra görülen nahoş fiziksel etkiler (baş ağrısı, uyuşukluk, mide bulantısı) |
holdover n.
|
|
140 |
General |
kira süresinin bitiminden sonra kalma |
holdover n.
|
|
141 |
General |
briçte mevcut eli kazanabilecek kartın sonra kullanılmak için bekletilmesi |
holdup n.
|
|
142 |
General |
(restoranda) yemekten sonra sahnelenen oyun |
dinner theater [us] n.
|
|
143 |
General |
(restoranda) yemekten sonra sahnelenen oyun |
dinner theatre [uk] n.
|
|
144 |
General |
tam bir dinlenme halinden sonra tekrar başlangıç yapma |
getaway n.
|
|
145 |
General |
yağı erittikten sonra geriye kalan lifli madde |
graves n.
|
|
146 |
General |
daha sonra kullanılmak üzere kenara ayrılmış iskambil kartları |
heel [us] n.
|
|
147 |
General |
radyo veya televizyon programından sonra yayınlanan kısa reklam |
hitchhike n.
|
|
148 |
General |
yapıldıktan sonra geri dönüşü olmayan hareket |
one-way ticket n.
|
|
149 |
General |
baharın sonunda, soğanlar ekildikten sonra yağan hafif kar |
onion snow [us] n.
|
|
150 |
General |
jimnastikten sonra bedeni ovma |
rubdown n.
|
|
151 |
General |
buhar banyosundan sonra bedeni ovma |
rubdown n.
|
|
152 |
General |
ikinci incelemeden sonra görülen şey |
deuteroscopy n.
|
|
153 |
General |
barbut oyuncusunun yeni bahislerden sonra attığı ilk zarlar |
come-out n.
|
|
154 |
General |
ağaç veya çalının üst tabakasının yağmurdan sonra bitki etrafında ıslak halka oluşturacak şekilde su damlattığı hat |
drip line n.
|
|
155 |
General |
sonra da var olma |
postexistence n.
|
|
156 |
General |
birinden kısa süre sonra ölme |
follow-on n.
|
|
157 |
General |
kayakçının atlama veya koşudan sonra durmak için kaydığı alan |
outrun n.
|
|
158 |
General |
müzik sisteminde notadan sonra kullanılan nokta |
prick n.
|
|
159 |
General |
(fransız devrimi'nden sonra kullanılan takvimde) yılın beşinci ayı |
pluviôse n.
|
|
160 |
General |
halterin omuz yüksekliğine getirildikten sonra yavaşça yukarı kaldırıldığı hareket |
press n.
|
|
161 |
General |
daha sonra birleştirilmek üzere farklı motiflerde yapılan örgü parçası |
scrumble n.
|
|
162 |
General |
(patladıktan sonra) yılan gibi sürünen havai fişek türü |
serpent n.
|
|
163 |
General |
sirk ve karnavallarda çığırtkandan sonra bilet satışını açan kimse |
shill n.
|
|
164 |
General |
(kırkıldıktan sonra satılan) kasap koyunu |
shorn n.
|
|
165 |
General |
yıllar sonra patlama yapan kitap |
sleeper n.
|
|
166 |
General |
bir iyilik yaptıktan sonra başka bir iyilik daha yapma ihtimalinin azalması |
moral licensing n.
|
|
167 |
General |
(din görevlisini) kendinden sonra gelecek görevli yerine tayin etme |
superordination n.
|
|
168 |
General |
çok sevinmek (bir zaferden sonra) |
exult v.
|
|
169 |
General |
filmi çekimden sonra seslendirmek |
dub v.
|
|
170 |
General |
geçmek (ruh ölümden sonra bir bedenden başka bir bedene) |
transmigrate v.
|
|
171 |
General |
göç etmek (ruh ölümden sonra bir bedenden başka bir bedene) |
transmigrate v.
|
|
172 |
General |
tereddüde düşmek (karara vardıktan sonra) |
waver v.
|
|
173 |
General |
artırmak (düştükten sonra fiyatları) |
rally v.
|
|
174 |
General |
çıkıp dolaşmak (bir hastalıktan sonra yeniden) |
get about v.
|
|
175 |
General |
sonra almak |
get after v.
|
|
176 |
General |
soluklanıp tekrar eski formunu kazanmak (koşucu vb ilk kez yorulup soluğu kesildikten sonra) |
get one's second wind v.
|
|
177 |
General |
sonra gelmek |
follow v.
|
|
178 |
General |
sonra çalışmak üzere şimdilik ertelemek |
keep something on the back burner v.
|
|
179 |
General |
hasattan sonra ekin toplamak |
glean v.
|
|
180 |
General |
hasattan sonra (tarladaki) ekinleri toplamak |
glean v.
|
|
181 |
General |
şartlı tahliyeden sonra gözetim altında olmak |
be on probation v.
|
|
182 |
General |
hastalıktan sonra iyileşmek |
recuperate v.
|
|
183 |
General |
anlaştıktan sonra fiyat arttırımına gitmek |
gazump v.
|
|
184 |
General |
daha sonra bakmak üzere bir kenara koymak |
keep something on the back burner v.
|
|
185 |
General |
sonra gelmek |
be posterior to v.
|
|
186 |
General |
sonra gelmek |
come second v.
|
|
187 |
General |
sonra olmak |
supervene v.
|
|
188 |
General |
birisinden sonra şirketin başına geçmek |
head the company after someone v.
|
|
189 |
General |
daha sonra aramak |
get back to someone v.
|
|
190 |
General |
daha sonra aramak |
ring back v.
|
|
191 |
General |
daha sonra aramak |
phone (somebody) back v.
|
|
192 |
General |
daha sonra aramak |
call (somebody) back v.
|
|
193 |
General |
kızdırdıktan sonra yavaş yavaş soğutarak sertleştirmek |
anneal v.
|
|
194 |
General |
kızdırdıktan sonra yavaş yavaş soğutarak sertleştirmek |
neal v.
|
|
195 |
General |
sonra cevaplamak |
answer later v.
|
|
196 |
General |
öldükten sonra yeni bir bedende diriltmek |
reincarnate v.
|
|
197 |
General |
-den sonra gelmek |
be subordinate to v.
|
|
198 |
General |
-den sonra hayatta kalmak |
come through v.
|
|
199 |
General |
-den sonra gelmek |
succeed v.
|
|
200 |
General |
(sonra kullanmak üzere) ayırmak |
set-aside v.
|
|
201 |
General |
meydana gelmek (bir olay/bir durum meydana geldikten sonra başka bir şey) |
supervene v.
|
|
202 |
General |
artırmak (düştükten sonra) (fiyatları) |
rally v.
|
|
203 |
General |
yemekten sonra ağırlık çökmek |
feel sleepy after a meal v.
|
|
204 |
General |
yemekten sonra ağırlık çökmek |
feel sluggish after a meal v.
|
|
205 |
General |
yemeklerden önce ve sonra dua etmek |
say grace v.
|
|
206 |
General |
(hastalıktan sonra) kendine gelmek |
build up v.
|
|
207 |
General |
ayrıldıktan sonra arkadaş olarak kalmak |
stay friends after a break up v.
|
|
208 |
General |
ayrıldıktan sonra arkadaş kalmak |
be (still) friends after break up v.
|
|
209 |
General |
ayrıldıktan sonra arkadaş olarak kalmak |
be (still) friends after break up v.
|
|
210 |
General |
ayrıldıktan sonra arkadaş kalmak |
stay friends after a break up v.
|
|
211 |
General |
sonra kontrol etmek |
control later v.
|
|
212 |
General |
(yapılmış olanları iş olup bittikten sonra) sorgulamak |
second-guess v.
|
|
213 |
General |
kalkıştan hemen sonra yere çakılmak |
crash right after takeoff v.
|
|
214 |
General |
emekli olduktan sonra yeniden çalışma hayatına dönmek |
come out of retirement v.
|
|
215 |
General |
bir yerden sonra soğumak |
go cold at one point v.
|
|
216 |
General |
daha sonra fikir yürütmek |
second-guess v.
|
|
217 |
General |
iş işten geçtikten sonra fikrini söylemek |
second-guess v.
|
|
218 |
General |
başarısız avdan sonra tekrar uçuşa geçmek (şahin, doğan vs.) |
canceleer v.
|
|
219 |
General |
başarısız avdan sonra tekrar uçuşa geçmek (şahin, doğan vs.) |
cancelier v.
|
|
220 |
General |
reverans yaptıktan sonra eski duruşuna geçmek |
recover v.
|
|
221 |
General |
fiyatları artırıp sonra düşürerek kar elde etmek |
milk the street v.
|
|
222 |
General |
uzun sessizlikten sonra açığa vurmak |
unbotton v.
|
|
223 |
General |
(üzüldükten sonra) yatışmak |
unfret v.
|
|
224 |
General |
(sinirlendikten sonra) yatışmak |
unfret v.
|
|
225 |
General |
(kızdıktan sonra) sakinleşmek |
unfret v.
|
|
226 |
General |
(endişelendikten sonra) sakinleşmek |
unfret v.
|
|
227 |
General |
emekli olduktan sonra çalışmaya devam etmek |
unretire v.
|
|
228 |
General |
emekli olduktan sonra tekrar çalışmaya başlamak |
unretire v.
|
|
229 |
General |
uçuştan sonra karaya inmek |
land v.
|
|
230 |
General |
(bir şeyi) uçuştan sonra karaya indirmek |
land v.
|
|
231 |
General |
sıçrayıştan sonra karaya inmek |
land v.
|
|
232 |
General |
(bir şeyi) sıçrayıştan sonra karaya indirmek |
land v.
|
|
233 |
General |
(kuş) ineceği yeri belirledikten sonra kayarak hızla alçalmak |
whiffle v.
|
|
234 |
General |
bir yazıyı başlangıç sayfasından hemen sonra gelmeyen bir sayfada devam ettirmek |
break v.
|
|
235 |
General |
(remi kart oyununda) her oyuncu bir el daha oynadıktan sonra oyunun biteceğini duyurmak |
break v.
|
|
236 |
General |
yönünü kaybettikten sonra tekrar bulmak |
reorientate v.
|
|
237 |
General |
(kitabı) dikip düzenledikten sonra genellikle sırt kısmını kaplayarak güçlendirmek |
line v.
|
|
238 |
General |
önce bir yöne sonra tersine doğru hareket etmek |
move back and forth v.
|
|
239 |
General |
soyut veya sonuçsuz tartışmalardan sonra somut bir sonuca ulaşmak |
ground v.
|
|
240 |
General |
konvertöre katışkılar giderildikten sonra da hava vermeye devam etmek |
overblow v.
|
|
241 |
General |
baygınlıktan sonra kendine gelmek |
overcome [dialect] v.
|
|
242 |
General |
(alçalmakta olan doğanı) vurduktan sonra ele geçirememek |
ruff v.
|
|
243 |
General |
şapkasız dikildikten sonra şapkasını geri takmak |
cover v.
|
|
244 |
General |
(hayvanı) derisi yüzülüp iç organları çıkarıldıktan sonra tartmak |
dress v.
|
|
245 |
General |
güç kesildikten sonra bir süre daha momentumu korumak |
drift v.
|
|
246 |
General |
aradan sonra konuşmaya başlamak |
continue v.
|
|
247 |
General |
ölümden sonra var olmak |
postexist v.
|
|
248 |
General |
kendine özel mal yaptırıp daha sonra veresiye verilmezse hiç almamakla tehdit etmek |
fineer v.
|
|
249 |
General |
biraz soğutulduktan sonra kısmen katılaşıp tabaka halinde kaşıktan kaymak |
sheet v.
|
|
250 |
General |
(daha sonra internetten alınacak ürünler için) mağazaya giderek ürünleri incelemek |
showroom v.
|
|
251 |
General |
çalıştırma mekanizmasından çıktıktan sonra dönmeye devam etmek |
freewheel v.
|
|
252 |
General |
mahkemede tanıklık yaptıktan sonra çekilmek |
stand down v.
|
|
253 |
General |
bir süre sessizlikten sonra (konuşmayı veya durumu) sürdürmeye zorlamak |
push past v.
|
|
254 |
General |
öldükten sonra meydana gelen |
posthumous adj.
|
|
255 |
General |
sonra gelen |
following adj.
|
|
256 |
General |
kullanıldıktan sonra atılabilen |
disposable adj.
|
|
257 |
General |
öldükten sonra olan |
posthumous adj.
|
|
258 |
General |
sonra gelen |
after adj.
|
|
259 |
General |
öğleden sonra |
postmeridian adj.
|
|
260 |
General |
umudunu yitirmiş (kötü bir olaydan sonra) |
broken adj.
|
|
261 |
General |
ölümünden sonra (olan/olmuş) |
posthumous adj.
|
|
262 |
General |
insanın doğumdan sonra gözle görülebilen özelliklerini incelemeyle ilgili |
euphonical adj.
|
|
263 |
General |
az sonra |
soon adj.
|
|
264 |
General |
öldükten sonra gelen |
posthumous adj.
|
|
265 |
General |
üçüncül sonra |
tertiary adj.
|
|
266 |
General |
öldükten sonra gerçekleşen |
posthumous adj.
|
|
267 |
General |
şenlikten sonra |
post festum adj.
|
|
268 |
General |
sonra gelen |
latter adj.
|
|
269 |
General |
sonra gelen |
posterior adj.
|
|
270 |
General |
kullandıktan sonra atılan |
disposable adj.
|
|
271 |
General |
kullanıldıktan sonra atılan |
disposable adj.
|
|
272 |
General |
-den sonra gelen |
subordinate adj.
|
|
273 |
General |
bir kimsenin ölümünden sonra olan |
posthumous adj.
|
|
274 |
General |
ölümünden sonra gelen |
posthumous adj.
|
|
275 |
General |
-den sonra gelen |
succeeding adj.
|
|
276 |
General |
sonra gelen |
subsequent adj.
|
|
277 |
General |
kullanıldıktan sonra geri dönüşümle işlem görüp başka bir ürün için kullanılan |
postconsumer adj.
|
|
278 |
General |
kullanıldıktan sonra geri dönüşümle işlem görüp başka bir ürün için kullanılan |
post-consumer adj.
|
|
279 |
General |
hava ile temas ettikten sonra rengi atan/atmış |
weather-stained adj.
|
|
280 |
General |
yumurtladıktan sonra gıdaklayan (tavuk) |
cackly adj.
|
|
281 |
General |
bir proje tamamlandıktan sonra ihtiyaç duyulan |
back-end adj.
|
|
282 |
General |
öğle yemeğinden sonra gerçekleşen |
after-lunch adj.
|
|
283 |
General |
daha sonra bahsedilen |
after-mentioned adj.
|
|
284 |
General |
açıldıktan sonra tekrar kapatılabilen |
reclosable adj.
|
|
285 |
General |
açıldıktan sonra tekrar kapatılabilen |
recloseable adj.
|
|
286 |
General |
diğer parçalar ortadan kaybolduktan sonra kalan |
relict adj.
|
|
287 |
General |
diğer parçalar ortadan kaybolduktan sonra kalan |
relicted adj.
|
|
288 |
General |
iptal edildikten sonra tekrar yerine koyulmamış |
uncancelled adj.
|
|
289 |
General |
silindikten sonra geri yüklenmemiş |
undeleted adj.
|
|
290 |
General |
'-den sonra gelen |
understrapping adj.
|
|
291 |
General |
(kaybedildikten sonra) tekrar ele geçirilmiş |
unlost adj.
|
|
292 |
General |
(kaybedildikten sonra) yeniden elde edilmiş |
unlost adj.
|
|
293 |
General |
(kaybedildikten sonra) tekrar kazanılmış |
unlost adj.
|
|
294 |
General |
kendinden sonra gelen olmayan |
unsucceeded adj.
|
|
295 |
General |
daha sonra doğan |
laterborn adj.
|
|
296 |
General |
daha sonra doğan |
later-born adj.
|
|
297 |
General |
-den sonra olan |
junior adj.
|
|
298 |
General |
kişinin ölümünden sonra soyundan gelen kişilere yasal olarak verilen (unvan, rütbe veya hak) |
hereditary adj.
|
|
299 |
General |
şiddetli ve aralıksız yağmurdan sonra çamurlaşmış (at yarışı pisti) |
muddy adj.
|
|
300 |
General |
yalnızca döllenmeden sonra gelişebilen |
gamic adj.
|
|
301 |
General |
(diğerleri eşleştirildikten sonra) açıkta kalan |
odd adj.
|
|
302 |
General |
(diğerleri gruplandıktan sonra) açıkta kalan |
odd adj.
|
|
303 |
General |
sonra bırakılan |
imprompt adj.
|
|
304 |
General |
nikahtan sonra ilk cinsel ilişki ile tamamlanmış (evlilik) |
completed adj.
|
|
305 |
General |
öğleden sonra |
p.m. adj.
|
|
306 |
General |
öğleden sonra gerçekleşen |
post meridiem adj.
|
|
307 |
General |
öğleden sonra olan |
post meridiem adj.
|
|
308 |
General |
bir şey yapıldıktan sonra gerçekleştirilen |
postact adj.
|
|
309 |
General |
tarih geçtikten sonra yapılan |
postdate [obsolete] adj.
|
|
310 |
General |
tarih geçtikten sonra gerçekleştirilen |
postdate [obsolete] adj.
|
|
311 |
General |
sosyeteye tanıtıldıktan sonra |
postdebutante adj.
|
|
312 |
General |
sosyeteye giriş yaptıktan sonra |
postdebutante adj.
|
|
313 |
General |
ilaç uygulandıktan sonra gelişen |
postdrug adj.
|
|
314 |
General |
noel tatilinden sonra gerçekleşen |
postholiday adj.
|
|
315 |
General |
ölümden sonra yapılan |
posthume adj.
|
|
316 |
General |
babasının vefatından sonra doğan |
posthumous adj.
|
|
317 |
General |
gece yarısından sonra gerçekleşen |
postmidnight adj.
|
|
318 |
General |
gece yarısından sonra meydana gelen |
postmidnight adj.
|
|
319 |
General |
on dördüncüden sonra gelen |
fifteenth adj.
|
|
320 |
General |
daha sonra gelişecek tohumlar içeren |
originative adj.
|
|
321 |
General |
eridikten sonra kullanılabilen |
freezable adj.
|
|
322 |
General |
(daha sonra daha iyisinin alınması amaçlanan) ilk ürüne ait veya ilgili |
starter adj.
|
|
323 |
General |
(ürün) daha sonra daha iyisinin alınması amaçlanan |
starter adj.
|
|
324 |
General |
sonra gelen |
succedent adj.
|
|
325 |
General |
sonra gelen |
succeedant adj.
|
|
326 |
General |
pek az sonra |
in less than no time adv.
|
|
327 |
General |
az sonra |
shortly adv.
|
|
328 |
General |
iyice düşünüp taşındıktan sonra |
after due consideration adv.
|
|
329 |
General |
ondan sonra |
next adv.
|
|
330 |
General |
biraz sonra |
a little later adv.
|
|
331 |
General |
belirli bir zaman sonra |
hence adv.
|
|
332 |
General |
şimdiden sonra |
from now on adv.
|
|
333 |
General |
birkaç dakika sonra |
after a couple of minutes adv.
|
|
334 |
General |
bundan sonra |
in future adv.
|
|
335 |
General |
hemen sonra |
next adv.
|
|
336 |
General |
bundan sonra |
henceforwards adv.
|
|
337 |
General |
gece yarısından sonra |
in the small hours adv.
|
|
338 |
General |
ondan sonra |
in the second place adv.
|
|
339 |
General |
şimdiden sonra |
henceforth adv.
|
|
340 |
General |
bir süre sonra |
after a while adv.
|
|
341 |
General |
bundan sonra |
thereafter adv.
|
|
342 |
General |
ondan sonra |
ever after adv.
|
|
343 |
General |
bundan böyle bundan sonra |
from this time forth adv.
|
|
344 |
General |
en sonra |
last of all adv.
|
|
345 |
General |
-den sonra |
just after adv.
|
|
346 |
General |
ondan sonra daima |
ever after adv.
|
|
347 |
General |
neden sonra |
long afterwards adv.
|
|
348 |
General |
biraz sonra |
after a while adv.
|
|
349 |
General |
daha sonra |
next adv.
|
|
350 |
General |
ondan sonra |
thereafter adv.
|
|
351 |
General |
bir zaman sonra |
some time later adv.
|
|
352 |
General |
ondan sonra |
afterwards adv.
|
|
353 |
General |
insanın doğumdan sonra gözle görülebilen özelliklerini inceleyerek |
euphonically adv.
|
|
354 |
General |
epey sonra |
long afterwards adv.
|
|
355 |
General |
ondan sonra |
since adv.
|
|
356 |
General |
bir müddet sonra |
soon after adv.
|
|
357 |
General |
tamamıyla (nitelediği sözcükten sonra gelince) |
absolutely adv.
|
|
358 |
General |
bir süre sonra |
in time adv.
|
|
359 |
General |
daha sonra |
later adv.
|
|
360 |
General |
daha sonra |
after adv.
|
|
361 |
General |
sonra gelende |
in what follows adv.
|
|
362 |
General |
yemekten sonra |
after meal adv.
|
|
363 |
General |
bunca zaman geçtikten sonra |
at this distance of time adv.
|
|
364 |
General |
ama sonra |
but then adv.
|
|
365 |
General |
ve daha sonra |
and later adv.
|
|
366 |
General |
bundan sonra |
next adv.
|
|
367 |
General |
daha sonra |
afterwards adv.
|
|
368 |
General |
öğleden sonra |
in the afternoon adv.
|
|
369 |
General |
ölümden sonra |
posthumously adv.
|
|
370 |
General |
bundan sonra |
henceforward adv.
|
|
371 |
General |
bundan on yıl sonra |
in another ten years adv.
|
|
372 |
General |
ve sonra |
and later adv.
|
|
373 |
General |
bundan sonra |
after this adv.
|
|
374 |
General |
biraz sonra |
soon adv.
|
|
375 |
General |
öğleden sonra geç saatlerde |
late afternoon adv.
|
|
376 |
General |
vaktinden sonra |
belatedly adv.
|
|
377 |
General |
onu yaptıktan sonra |
with that adv.
|
|
378 |
General |
onu söyledikten sonra |
with that adv.
|
|
379 |
General |
bundan sonra |
hereupon adv.
|
|
380 |
General |
ondan sonra |
then adv.
|
|
381 |
General |
uzun gecikmeden sonra |
at long last adv.
|
|
382 |
General |
bütün olan bitenden sonra |
after all adv.
|
|
383 |
General |
ve sonra |
and then adv.
|
|
384 |
General |
öğleden sonra |
p m adv.
|
|
385 |
General |
şimdiden sonra |
henceforward adv.
|
|
386 |
General |
bundan sonra |
anymore adv.
|
|
387 |
General |
düşünüp taşındıktan sonra |
after mature consideration adv.
|
|
388 |
General |
az bir mesafeden sonra |
shortly adv.
|
|
389 |
General |
daha sonra |
then adv.
|
|
390 |
General |
bundan sonra |
from now onward adv.
|
|
391 |
General |
bundan sonra |
from now on adv.
|
|
392 |
General |
ortalık karardıktan sonra |
after dark adv.
|
|
393 |
General |
belirli bir yaştan sonra |
after a certain age adv.
|
|
394 |
General |
başlangıçtan sonra |
long adv.
|
|
395 |
General |
belirtilen zamandan çok önce veya çok sonra |
long adv.
|
|
396 |
General |
bundan sonra |
hereafter adv.
|
|
397 |
General |
bundan sonra |
henceforth adv.
|
|
398 |
General |
(ondan) sonra |
then adv.
|
|
399 |
General |
daha sonra |
later on adv.
|
|
400 |
General |
daha sonra |
then by adv.
|
|
401 |
General |
milattan sonra |
after christ adv.
|
|
402 |
General |
tarihinden sonra |
after adv.
|
|
403 |
General |
öğleden sonra |
post meridiem adv.
|
|
404 |
General |
kesintiler düşüldükten sonra |
in net adv.
|
|
405 |
General |
bir süreden sonra |
after a while adv.
|
|
406 |
General |
millatan sonra |
after christ adv.
|
|
407 |
General |
bir gün sonra |
a day later adv.
|
|
408 |
General |
günümüzden binlerce yıl sonra |
thousands of years now adv.
|
|
409 |
General |
bundan binlerce yıl sonra |
thousands of years now adv.
|
|
410 |
General |
kuruduktan sonra |
after drying adv.
|
|
411 |
General |
kısa bir süre sonra |
after a while later adv.
|
|
412 |
General |
o andan sonra |
since then adv.
|
|
413 |
General |
üç ay sonra |
three months later adv.
|
|
414 |
General |
iyice düşündükten sonra |
on second thoughts adv.
|
|
415 |
General |
bir sene sonra |
one year later adv.
|
|
416 |
General |
uzun süre sonra |
after a long time adv.
|
|
417 |
General |
günlerden sonra ilk defa |
first time in days adv.
|
|
418 |
General |
aylardan sonra ilk defa |
first time in months adv.
|
|
419 |
General |
günler sonra ilk defa |
first time in days adv.
|
|
420 |
General |
haftalar sonra ilk defa |
for the first time in weeks adv.
|
|
421 |
General |
yıllardan sonra ilk defa |
for the first time in years adv.
|
|
422 |
General |
aylar sonra ilk defa |
for the first time in months adv.
|
|
423 |
General |
günler sonra ilk kez |
first time in days adv.
|
|
424 |
General |
yıllar sonra ilk defa |
for the first time in years adv.
|
|
425 |
General |
yıllar sonra ilk defa |
first time in years adv.
|
|
426 |
General |
yıllar sonra ilk kez |
first time in years adv.
|
|
427 |
General |
yıllar sonra ilk kez |
for the first time in years adv.
|
|
428 |
General |
aylardan sonra ilk defa |
for the first time in months adv.
|
|
429 |
General |
yıllardan sonra ilk kez |
first time in years adv.
|
|
430 |
General |
aylar sonra ilk kez |
first time in months adv.
|
|
431 |
General |
haftalar sonra ilk kez |
first time in weeks adv.
|
|
432 |
General |
haftalar sonra ilk defa |
first time in weeks adv.
|
|
433 |
General |
günlerden sonra ilk kez |
first time in days adv.
|
|
434 |
General |
aylardan sonra ilk kez |
for the first time in months adv.
|
|
435 |
General |
haftalar sonra ilk kez |
for the first time in weeks adv.
|
|
436 |
General |
aylar sonra ilk defa |
first time in months adv.
|
|
437 |
General |
günlerden sonra ilk kez |
for the first time in days adv.
|
|
438 |
General |
günlerden sonra ilk defa |
for the first time in days adv.
|
|
439 |
General |
günler sonra ilk defa |
for the first time in days adv.
|
|
440 |
General |
aylardan sonra ilk kez |
first time in months adv.
|
|
441 |
General |
yıllardan sonra ilk defa |
first time in years adv.
|
|
442 |
General |
yıllardan sonra ilk kez |
for the first time in years adv.
|
|
443 |
General |
günler sonra ilk kez |
for the first time in days adv.
|
|
444 |
General |
aylar sonra ilk kez |
for the first time in months adv.
|
|
445 |
General |
yaptıktan sonra |
after doing adv.
|
|
446 |
General |
gün batımından sonra |
past sun down adv.
|
|
447 |
General |
gün batımını geçtikten sonra |
past sun down adv.
|
|
448 |
General |
gün batımını geçtikten çok daha sonra |
way past sundown adv.
|
|
449 |
General |
gün batımından çok daha sonra |
way past sundown adv.
|
|
450 |
General |
aldıktan sonra |
upon receiving adv.
|
|
451 |
General |
-den sonra bile |
even after adv.
|
|
452 |
General |
bu zamandan sonra |
hence adv.
|
|
453 |
General |
şimdi veya sonra |
now or later adv.
|
|
454 |
General |
daha sonra |
thereafter adv.
|
|
455 |
General |
hemen sonra |
after a bit adv.
|
|
456 |
General |
kısa bir süre sonra |
after a bit adv.
|
|
457 |
General |
ölümden sonra |
post mortem adv.
|
|
458 |
General |
50 sene sonra |
50 years later adv.
|
|
459 |
General |
50 yıl sonra |
50 years later adv.
|
|
460 |
General |
elli yıl sonra |
50 years later adv.
|
|
461 |
General |
elli sene sonra |
50 years later adv.
|
|
462 |
General |
kısa bir aradan sonra |
after a short break adv.
|
|
463 |
General |
iki hafta sonra |
two weeks later adv.
|
|
464 |
General |
birkaç dakika sonra |
few minutes later adv.
|
|
465 |
General |
2 hafta sonra |
two weeks later adv.
|
|
466 |
General |
sadece bir sene sonra |
only after a year adv.
|
|
467 |
General |
bir noktadan sonra |
after a certain point adv.
|
|
468 |
General |
bir noktadan sonra |
after a point adv.
|
|
469 |
General |
bir yıl aradan sonra |
after a period of one year adv.
|
|
470 |
General |
çok zaman sonra |
after a long time adv.
|
|
471 |
General |
kısa bir süre sonra |
after a little while adv.
|
|
472 |
General |
-den az sonra |
soon after adv.
|
|
473 |
General |
bugünden sonra |
after today adv.
|
|
474 |
General |
-den hemen sonra |
immediately adv.
|
|
475 |
General |
-den hemen sonra |
soon after adv.
|
|
476 |
General |
o kadar şeyden sonra |
after all adv.
|
|
477 |
General |
10 yıl sonra |
10 years later adv.
|
|
478 |
General |
on sene sonra |
10 years later adv.
|
|
479 |
General |
on sene sonra |
ten years later adv.
|
|
480 |
General |
10 sene sonra |
ten years later adv.
|
|
481 |
General |
10 sene sonra |
10 years later adv.
|
|
482 |
General |
on yıl sonra |
10 years later adv.
|
|
483 |
General |
10 yıl sonra |
ten years later adv.
|
|
484 |
General |
40 yıl sonra |
forty years later adv.
|
|
485 |
General |
bir yıl sonra |
one year later adv.
|
|
486 |
General |
bir sene sonra |
a year later adv.
|
|
487 |
General |
bir yıl sonra |
a year later adv.
|
|
488 |
General |
belli yaştan sonra |
after a certain age adv.
|
|
489 |
General |
belli bir yaştan sonra |
after a certain age adv.
|
|
490 |
General |
yirmi sene sonra |
twenty years later adv.
|
|
491 |
General |
yirmi yıl sonra |
twenty years later adv.
|
|
492 |
General |
milattan sonra |
in the c.e adv.
|
|
493 |
General |
milattan sonra |
in the common era adv.
|
|
494 |
General |
böyle bir uçak kazasından sonra |
after a plane crash like this adv.
|
|
495 |
General |
uzun bir bekleyişten sonra |
after a long wait adv.
|
|
496 |
General |
kısa bir süre sonra |
after a while adv.
|
|
497 |
General |
kısa süre sonra |
soon afterwards adv.
|
|
498 |
General |
birkaç hafta sonra |
after a couple of weeks adv.
|
|
499 |
General |
birkaç hafta sonra |
after a few weeks adv.
|
|
500 |
General |
öğünlerden sonra |
after meals adv.
|
|