distance - Turco Inglés Diccionario
Historia

distance

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Significados de "distance" en diccionario turco inglés : 59 resultado(s)

Inglés Turco
Common Usage
distance n. mesafe
distance n. uzaklık
General
distance n. uzak olma
distance n. perspektif
distance n. fasıla
distance n. menzil
distance n. müddet
distance n. soğukluk
distance n. ara
distance n. ıraklık
distance n. uzak yer
distance n. uzak
distance n. açıklık
distance n. resmiyet
distance n. araya mesafe koyma
distance n. uzaklık
distance n. süre
distance n. aralık
distance n. kat edilen mesafe
distance n. ilerleme ölçütü
distance v. uzakta tutmak
distance v. uzağa koymak
distance v. geride bırakmak
distance v. geçmek
distance v. uzaklaştırmak
distance v. uzağa almak
distance v. ileri almak
distance adj. uzağı gösteren
Technical
distance n. aralık
distance n. iki nokta arasındaki mesafe
distance n. mesafe (uzaklık)
distance n. uzaklık
Computer
distance n. uzaklık
Medical
distance n. distans
Psychology
distance v. izole olmak
distance v. (bir şeyden) uzaklaşmak
distance v. (kendini) bir şeyden soyutlamak
Math
distance n. (matematik) mesafe
distance n. mutlak değer
Statistics
distance n. uzaklık
Sport
distance n. aralık
distance n. mesafe
distance n. (yarışta) rota
distance n. (yarışta) yol
distance n. (yarışta) mesafe
distance v. (yarışta) farkla yenmek
distance v. mesafeyi açarak yenmek
distance v. diskalifiye olduğunu beyan etmek
distance v. (boksta nakavt olmadan) maç kazanmak
distance adj. uzun mesafeli
distance adj. orta mesafeli
Art
distance n. estetik mesafe
distance n. estetik sınır
distance n. estetik çizgi
distance n. uzak nokta
distance n. uzak bölüm
Music
distance n. (müzikte) aralık
distance n. interval
distance n. ses perdesi aralığı

Significados de "distance" con otros términos en diccionario inglés turco: 500 resultado(s)

Inglés Turco
General
sighting distance n. görüş uzaklığı
social distance n. sosyal uzaklık
long distance n. uzun mesafeli
direct distance dialling n. otomatik arama
long distance communications n. uzun mesafeler arası iletişim
long distance flight n. uzun mesafe uçuşu
very short distance n. arpa boyu
walking distance n. yürüyüş mesafesi
visibility distance n. görüş mesafesi
long distance call n. şehirlerarası konuşma
power distance n. güç mesafesi
a good distance n. uzun bir mesafe
skip distance n. sekme uzaklığı
long distance runner n. uzun mesafe koşucusu
distance education n. uzaktan eğitim
mean distance n. ortalama uzaklık
walking distance n. yürüme mesafesi
landing distance n. iniş mesafesi
long distance call n. şehirlerarası görüşme
angular distance n. açısal mesafe
vehicle distance n. araçlar arası mesafe
distance education n. açık öğretim
distance education n. uzak eğitim
distance learning n. uzaktan okuma
distance piece n. çelik
distance piece n. çiroz
distance from the sea n. denize uzaklık
sea distance n. denize uzaklık
clear distance n. temiz açıklık
reuse distance n. petek büyüklüğü (cep telefonu)
effort distance n. (kaldıraçta) kuvvet kolu
effort distance n. kuvvet yolu
long-distance call n. şehirlerarası telefon konuşması
long-distance call n. şehirlerarası konuşma
long-distance driver n. uzun yol sürücüsü
long-distance n. şehirlerarası konuşma
long-distance call n. milletlerarası konuşma
long-distance n. uluslararası (telefon konuşması)
inaccessible distance n. el yetişmez uzaklık
long distance signal n. şehirlerarası sinyal
long distance communication n. şehirlerarası iletişim
long distance dialling n. şehirlerarası arama
long-distance communications n. uzun mesafeler arası iletişim
long distance n. uzun mesafe
long-distance n. şehirlerarası telefon görüşmesi
long-distance call n. şehirlerarası telefon görüşmesi
longest distance n. en uzun mesafe
intimate distance n. mahrem mesafe
long distance relationship n. birbirinden uzakta ilişki yaşama
long distance relationship n. uzak mesafe ilişkisi
equal distance n. eşit mesafe
equal distance n. eşit uzaklık
intermediate distance n. ara mesafe
minimum following distance n. minimum izleme mesafesi
distance from the starting point n. başlangıç noktasından uzaklık
shadow distance n. gölge mesafesi
long distance n. uzak mesafe
travelled distance n. kat edilen mesafe
vertical distance n. dik mesafe
vertical distance n. dikey mesafe
distance covered n. katedilen mesafe
distance glasses n. uzak gözlüğü
mutual distance n. karşılıklı mesafe
social distance n. fiziksel mesafe
ldr (long distance relationship) n. uzak mesafe ilişkisi
hailing distance n. seslenme mesafesi
hailing distance n. menzil
hailing distance n. kapsama alanı
distance sales contract n. mesafeli satış sözleşmesi
distance sales agreement n. mesafeli satış sözleşmesi
middle distance n. tablonun, çizimin veya fotoğrafın önplanı ile arkaplanı arasındaki alan
middle distance n. parkurların 400 metre ile 1500 metre arasında değiştiği yarış
distance [obsolete] n. anlaşmazlık
distance [obsolete] n. uyuşmazlık
distance [obsolete] n. geçimsizlik
distance [obsolete] n. ihtilaf
distance [obsolete] n. bozuşma
distance [obsolete] n. kavga
distance [obsolete] n. dalaşma
distance [obsolete] n. münakaşa
distance vision n. uzağı görme
distance vision n. uzak görüşü
distance traveled n. alınan yol
distance traveled n. kat edilen mesafe
keep somebody at a distance v. yüz vermemek
keep one's distance from v. ile arasına mesafe koymak
keep somebody at a distance v. fazla samimi olmamak
keep one's distance v. soğuk davranmak
sail at a great distance from the lande v. açıktan gitmek
keep somebody at a distance v. mesafeli davranmak
keep one's distance v. uzak durmak
keep one's distance v. yüz vermemek
keep one's distance from v. uzak durmak
keep someone at a distance v. birine soğuk davranmak
keep one's distance v. araya mesafe koymak
keep somebody at a distance v. soğuk davranmak
keep someone at a distance v. pas vermemek
cover a distance v. mesafe katetmek
cover a distance v. mesafe almak
hold oneself at a distance v. birisine soğuk davranmak
hold oneself at a distance v. birine soğuk davranmak
hold oneself at a distance v. mesafeli davranmak
keep one's distance v. birine soğuk davranmak
keep one's distance v. birisine soğuk davranmak
cover a distance v. mesafe kat etmek
cover a distance v. yol kat etmek
keep one's distance (from someone) v. resmiyeti korumak
watch everything from the distance v. olup biteni uzaktan izlemek
maintain a safe following distance v. takip mesafesini korumak
remain within voice distance of somebody v. birinin ses mesafesinde kalmak
remain within touch distance of somebody v. birinin temas mesafesinde kalmak
cover a distance v. mesafe almak
be within striking distance of v. çok yaklaşmak
be within striking distance of v. ramak kalmak
be within striking distance of v. eşiğine gelmek
be within striking distance of v. burun buruna gelmek
come within striking distance of v. çok yaklaşmak
come within striking distance of v. ramak kalmak
come within striking distance of v. eşiğine gelmek
come within striking distance of v. burun buruna gelmek
long-distance adj. uzun mesafeli
long-distance adj. şehirlerarası (telefon görüşmesi vb)
long-distance adj. şehirlerarası (telefon görüşmesi)
long-distance adj. şehirlerarası (telefon konuşması)
long-distance adj. (telefon) şehirlerarası
long-distance adj. uzun mesafe
long-distance adj. uzakta yer alan
long-distance adj. uzak bir alanı kapsayan
long-distance adj. uzun menzilli
long-distance adj. uzak mesafeden uygulanan
long-distance adj. uzak mesafeden etkileyen
at a distance adv. uzak bir yerde
from a great distance adv. uzaktan uzağa
at a distance adv. belirli bir mesafede
a good distance off adv. epey uzakta
within walking distance adv. yürüyüş mesafesinde
a good distance off adv. epeyce uzakta
within striking distance adv. darbe indirecek mesafede
within striking distance adv. vurulacak mesafede
within walking distance adv. yürüme mesafesinde
at a distance adv. uzakta
to a distance adv. uzağa
from a distance adv. gıyabi
at this distance of time adv. bunca zaman geçtikten sonra
at a distance adv. uzak bir yerde belirli bir mesafede
in the distance adv. uzakta
from a distance adv. açıktan
at a distance of (..) metres from here adv. buraya (..) metre mesafede
from a distance adv. uzaktan
at a distance adv. belli bir mesafede
at a distance adv. uzaktan
long-distance adv. uzak mesafeden
long-distance adv. uzak mesafe üzerine
long-distance adv. uzak mesafe ile
Phrasals
distance (oneself) from (someone or something) v. (bir şeyle/biriyle) arasına mesafe koymak
distance (oneself) from (someone or something) v. (kendini bir şeyden/birinden) uzaklaştırmak
distance (oneself) from (someone or something) v. (bir şeyle/biriyle) bağlantısını sınırlamak
distance (oneself) from (someone or something) v. (bir şeyle/biriyle) ilişkisini sınırlamak
Phrases
love knows no distance expr. aşk mesafe tanımaz
distance doesn't matter expr. mesafeler engel değil
reaching distance expr. ulaşılabilecek mesafe
in hearing distance expr. duyma mesafesinde
in hearing distance expr. yapılanları veya söylenenleri net bir şekilde duyabilecek mesafede
at/from a distance expr. uzakta/uzaktan
at/from a distance expr. belli bir mesafede/mesafeden
at/from a distance expr. uzak bir yerde/yerden
in the distance expr. uzakta
into the distance expr. uzağa
Proverb
distance lends enchantment davulun sesi uzaktan hoş gelir
distance lends enchantment to the view davulun sesi uzaktan hoş gelir
Colloquial
small distance n. iki adımlık yol
spitting distance n. iki adımlık yol
within sniffing distance n. iki adımlık yol
shouting distance n. iki adımlık yol
in shouting distance expr. duyabilecek mesafede
within hearing distance expr. duyma mesafesinde
within hearing distance expr. denilenleri/konuşulanları net bir şekilde duyabilecek mesafede
within hearing distance expr. kulak misafiri olabilecek mesafede
within hearing distance expr. her şeyi duyabilecek kadar yakın
within hearing distance expr. her şeyi duyabilecek mesafede/uzaklıkta
Idioms
striking distance n. birkaç adımlık mesafe
striking distance n. çok yakın mesafe
striking distance n. eli kulağında
keep your distance v. mesafeyi korumak (samimiyet bakımından)
keep one's distance v. yakınlıktan kaçınmak
hold (one) at a comfortable distance v. güvenli bir mesafede tutmak
hold (one) at a comfortable distance v. (birinin) rahatını bozmayacak şekilde davranmak
hold (one) at a comfortable distance v. mesafeyi korumak
put some distance between someone and oneself v. birisiyle arasına mesafe koymak
get within striking distance v. etkilenme alanına girmek
get within striking distance v. etkilenme alanı içinde olmak
go the distance v. işi bitirmeden bırakmamak
go the full distance v. işi bitirmeden bırakmamak
go the full distance v. sonuna kadar yapmak
go the distance v. sonuna kadar yapmak
go the distance v. sonuna kadar götürmek
go the full distance v. sonuna kadar götürmek
recede into the distance v. uzaklaşmak
hold (one) at a comfortable distance v. (birini) güvenli bir mesafede tutmak
hold (one) at a comfortable distance v. (biriyle) arasına güvenli bir mesafe koymak
hold (one) at a comfortable distance v. (biriyle) arasına belli bir mesafe koymak
hold (one) at a comfortable distance v. (biriyle) arasındaki güvenli mesafeyi korumak
hold (one) at a respectful distance v. (birine) saygıdan çerçevesinde mesafeyi korumak
hold (one) at a respectful distance v. (birini) saygı sınırlarını aşmayacak bir mesafede tutmak
hold (one) at a respectful distance v. (birini) uygun bir mesafede tutmak
hold (one) at a respectful distance v. (biriyle) uygun mesafeyi korumak
stay the distance v. yarışın/yarışmanın sonuna kadar kararlılığını, enerjisini, dayanıklılığını korumak
stay the distance v. sonuna kadar mücadele etmek
stay the distance v. zor bir şeyin sonuna kadar vazgeçmemek
stay the distance v. dayanıklı olmak
stay the distance v. sonuna kadar sürdürmek/peşini bırakmamak
stay the distance v. sonuna kadar devam etmek
hold (one) at a distance v. (birini) belli bir mesafede tutmak
hold (one) at a distance v. (biriyle) mesafeyi korumak
hold (one) at a distance v. (biriyle) arasına belli bir mesafe koymak
hold (one) at a distance v. (birini) uygun bir mesafede tutmak
hold (one) at a distance v. (birine) mesafeli davranmak
keep (one's) distance from (someone or something) v. (birinden/bir şeyden) uzak durmak
keep (one's) distance from (someone or something) v. (birine/bir şeye) yaklaşmamak
keep (one's) distance from (someone or something) v. (birine/bir şeye) soğuk davranmak
keep (one's) distance from (someone or something) v. (biriyle/bir şeyle) arasına mesafe koymak
keep (one's) distance from (someone or something) v. (birine/bir şeye) yüz vermemek
keep (one's) distance from (someone or something) v. (biriyle/bir şeyle) resmiyeti korumak
keep (one's) distance from (someone or something) v. (biriyle/bir şeyle) yakınlıktan kaçınmak
keep (someone or something) at a distance v. (birini/bir şeyi) uzak tutmak
keep (someone or something) at a distance v. (birini/bir şeyi) dışında/dışarıda tutmak
keep (someone or something) at a distance v. (birini/bir şeyi) karıştırmamak
keep (someone or something) at a distance v. (biriyle/bir şeyle) fazla samimi olmamak
keep (someone or something) at a distance v. (birine/bir şeye) yüz vermemek
keep (someone or something) at a distance v. (birine/bir şeye) mesafeli davranmak
keep (someone or something) at a distance v. (biriyle/bir şeyle) mesafeyi korumak
keep (someone or something) at a distance v. (birinden/bir şeyden) uzak durmak
keep (someone or something, or oneself) at a distance v. (birini/bir şeyi/kendini) uzak tutmak
keep (someone or something, or oneself) at a distance v. (birini/bir şeyi/kendini) belli bir uzaklıkta/geride tutmak
keep (someone or something, or oneself) at a distance v. (birinin/bir şeyin/kendinin) mesafesini korumak
keep (someone or something, or oneself) at a distance v. (birini/bir şeyi/kendini) ayrı/uzakta tutmak
keep at a distance v. yüz vermemek
keep at a distance v. mesafeli davranmak
keep at a distance v. soğuk davranmak
keep at a distance v. pas vermemek
keep at a distance v. mesafeyi korumak
keep at a distance v. uzak durmak
keep distance v. mesafeyi korumak (samimiyet bakımından)
keep distance v. yakınlıktan kaçınmak
keep distance v. soğuk davranmak
keep distance v. pas vermemek
keep distance v. uzak durmak
keep distance v. araya mesafe koymak
keep distance v. yüz vermemek
keep distance v. mesafeli davranmak
put some distance between v. ile araya mesafe koymak
put some distance between (someone or something) v. (biriyle/bir şeyle) arasına mesafe koymak
put some distance between someone and someone/something v. biriyle biri/bir şey arasına mesafe koymak
last the distance v. belirli bir mesafe kat etmek
last the distance v. yolu tamamlamak
last the distance v. yarışı tamamlamak
last the distance v. bitirmek
last the distance v. tamamlamak
last the distance v. sorumluluklarını yerine getirmek
know one's distance v. yerini bilmek
know one's distance v. mesafe koymak
within spitting distance expr. birkaç adım mesafede
in striking distance expr. bir adım mesafede
within striking distance expr. bir adım mesafede
within calling distance expr. bağırdığında duyulabilecek kadar yakında
within shouting distance expr. bağırdığında duyulabilecek kadar yakında
in spitting distance expr. birkaç adım mesafede
in spitting distance expr. bir adım mesafede
within striking distance expr. birkaç adım mesafede
in striking distance expr. birkaç adım mesafede
within spitting distance expr. bir adım mesafede
within hailing distance expr. bağırdığında duyulabilecek kadar yakında
within striking distance expr. çok yakın
within striking distance expr. çok yakın mesafede
in striking distance expr. çok yakın
in spitting distance expr. çok yakın
within spitting distance expr. çok yakın
within spitting distance expr. çok yakın mesafede
in striking distance expr. çok yakın mesafede
in spitting distance expr. çok yakın mesafede
within striking distance (of something) expr. eli kulağında
in striking distance (of something) expr. eli kulağında
within calling distance expr. neredeyse seslenme mesafesinde
within shouting distance expr. neredeyse seslenme mesafesinde
within hailing distance expr. neredeyse seslenme mesafesinde
within hailing distance expr. ses mesafesinde
within shouting distance expr. ses mesafesinde
within calling distance expr. ses mesafesinde
in striking distance (of something) expr. (yapmaya/bir şeye) ramak kalmış
within striking distance (of something) expr. (yapmaya/bir şeye) ramak kalmış
within striking distance expr. bitmek üzere
within striking distance expr. bitmeye yakın
within striking distance expr. sonuna yaklaşmış
within striking distance expr. tamamlanmak üzere
in striking distance expr. bitmek üzere
in striking distance expr. bitmeye yakın
in striking distance expr. sonuna yaklaşmış
in striking distance expr. tamamlanmak üzere
within walking distance (of someone or something) expr. (birine/bir şeye) yürüme mesafesinde
within walking distance (of someone or something) expr. (birine/bir şeye) yürüyerek gidilebilecek mesafede
in walking distance (of someone or something) expr. (birine/bir şeye) yürüme mesafesinde
in walking distance (of someone or something) expr. (birine/bir şeye) yürüyerek gidilebilecek mesafede
in spitting distance (of someone or something) expr. (birine/bir şeye) bir adım mesafede
in spitting distance (of someone or something) expr. (birine/bir şeye) birkaç adım mesafede
in spitting distance (of someone or something) expr. (birine/bir şeye) çok yakın
in spitting distance (of someone or something) expr. (birine/bir şeye) çok yakın mesafede
in spitting distance (of someone or something) expr. (birinin/bir şeyin) dibinde
in spitting distance (of someone or something) expr. (birinin/bir şeyin) çok yakınında
in striking distance (of someone or something) expr. (birine/bir şeye) bir adım mesafede
in striking distance (of someone or something) expr. (birine/bir şeye) birkaç adım mesafede
in striking distance (of someone or something) expr. (birine/bir şeye) çok yakın
in striking distance (of someone or something) expr. (birine/bir şeye) çok yakın mesafede
in striking distance (of someone or something) expr. (birinin/bir şeyin) dibinde
in striking distance (of someone or something) expr. (birinin/bir şeyin) çok yakınında
into the distance expr. uzağa
within spitting distance (of someone or something) expr. (birinden/bir şeyden) bir adım mesafede
within spitting distance (of someone or something) expr. (birine/bir şeye) çok yakın
within spitting distance (of someone or something) expr. (birinin/bir şeyin) çok yakınında
within striking distance (of someone or something) expr. (birinden/bir şeyden) bir adım mesafede
within striking distance (of someone or something) expr. (birine/bir şeye) çok yakın
within striking distance (of someone or something) expr. (birinin/bir şeyin) çok yakınında
Speaking
short distance n. iki adımlık yol
there is a distance between us expr. aramızda mesafe var
short distance expr. iki adımlık mesafe
Trade/Economic
intermolar distance n. intermolar mesafe
distance freight n. mesafe navlunu
long distance call n. şehirler veya ülkeler arası telefon konuşması
distance-to-default n. temerrüde uzaklık
long distance call n. uzak mesafeli telefon konuşması
distance selling n. uzaktan satış
distance selling contract n. mesafeli satış sözleşmesi
distance selling n. mesafeli satış
Law
distance contract n. mesafeli sözleşme
Tourism
long distance coach with air-condition n. klimalı uzak mesafe otobüsü
long distance coach n. ldc uzak mesafe otobüsü
travel distance n. seyahat mesafesi
long distance call n. ülkelerarası telefon görüşmesi
Technical
skip distance n. atlama mesafesi
distance ring n. aralık halkası
distance-piece n. ara parçası
angular distance n. açısal mesafe
flow distance n. akma mesafesi
distance relay n. aralık rölesi
distance piece n. aralık kovanı
distance piece n. ara parçası
angular distance n. açısal uzaklık
lower distance lock n. alt ray açıklık kilidi
distance piece n. ara bilezik
distance piece n. ara parça
distance piece n. aralık demiri
distance bar n. aralık demiri
skip distance n. atlama uzaklığı
distance of separation n. ayrıklık uzaklığı
bond distance n. bağ mesafesi
riser distance n. besleyici boyun uzunluğu
linear distance n. boyuna mesafe
unit distance code n. birim uzaklıklı kod
distance piece n. çelik
working distance n. çalışma uzaklığı
determination of flow distance on a glass plate n. cam plaka üzerinde akma mesafesinin belirlenmesi
distance piece n. çiroz
interparticle distance n. çökeltilerarası uzaklık
measuring the operating distance and operating frequency n. çalışma uzaklığı ve çalışma frekansının ölçülmesi
unsupported distance n. desteklenmemiş açıklık
equilibrium separation distance n. denge ayrılığı uzaklığı
minimum resolvable distance n. çözümlenebilen en düşük uzaklık oranı
out-to-out distance n. dıştan dışa uzaklık
vertical distance n. düşey uzaklık
direct distance dialing n. direkt uzak arama
stopping sight distance n. duruş görüş uzaklığı
interplanar distance n. düzlemlerarası uzaklık
axle distance n. dingil mesafesi açıklığı
facing distance n. dönüş mesafesi
axial distance n. eksenel aralık
shortest focusing distance n. en yakın görüş mesafesi
electronic distance measurement n. elektro-optik uzaklık ölçümü
minimum distance code n. en az aralık kodu
minimum approach distance n. en kısa yaklaşma mesafesi
equivalent j-distance n. eşdeğer j-uzaklığı
electrical distance n. elektriksel uzaklık
axial distance n. eksenel mesafe
axial distance n. eksenel uzaklık
stopping distance n. fren mesafesi
brake lag distance n. fren tutma mesafesi
braking distance n. fren mesafesi
safe driving distance n. fren mesafesi
passing sight distance n. geçme görüş uzaklığı
transition distance n. geçiş mesafesi
image distance n. görüntü uzaklığı
sight distance n. görüş uzaklığı
visibility distance n. görüş mesafesi
safety distance n. güvenlik mesafesi
heliocentric distance n. güneş ile yer kabuğu arasındaki mesafe
interocular distance n. göz aralığı
hamming distance n. hamming aralığı
hyperfocal distance n. hiperfokal mesafe
atomic distance n. iki atomun merkezleri arasındaki mesafe
signal distance n. işaret aralığı
jominy distance n. jominy uzaklığı
creepage distance n. kaçak mesafesi
creepage distance n. kaçak yolu mesafesi
short-distance n. kısa mesafeler
shear distance n. kesme uzaklığı
source to film distance n. kaynak film mesafesi
distance piece n. klavuz makarası
distance piece n. kılavuz makarası
shifting distance n. kayma mesafesi
interslice distance n. kesit aralığı
edge distance n. kenar mesafesi
protected creepage distance n. korumalı/korunaklı kaçak mesafesi
air distance n. kuş uçuşu mesafe
laser distance meter n. lazer mesafe ölçer
distance bolt n. mesafe tutucu civata
distance relay n. mesafe rölesi
distance ring n. mesafe tutma halkası
distance table n. mesafe tablosu
distance plate n. mesafe ayar levhası
distance piece n. mesafe tutucu
distance piece n. menteşe kulağı takviyesi
distance accuracy n. mesafe doğruluğu
distance measuring equipment n. mesafe ölçme teçhizatı
intercentre distance variations n. merkezlerarası mesafe değişimleri
distance sleeve n. mesafe tutucu kovan
distance repeatability n. mesafe tekrarlanabilirliği
time distance n. mesafe süresi
focal distance n. odak uzaklığı
hyperfocal distance n. net keskinliği
hyperfocal distance n. odakötesi uzaklığı
hyperfocal distance n. netlik sahası
mean distance n. ortalama uzaklık
object distance n. nesne uzaklığı
focal distance n. odak uzunluğu
focal distance n. odaksal mesafe
front distance ring n. ön aralık halkası
direct distance dialing n. otomatik arama
automatic long-distance n. otomatik uzun mesafe konuşma sistemi
ground sample distance n. örnek yer uzaklığı
automatic long distance telephone system n. otomatik uzun mesafe telefon sistemi
blasting distance n. patlatma mesafesi
projection distance n. projeksiyon mesafesi
reuse distance n. petek büyüklüğü (cep telefonu)
parallel distance n. paralel uzaklık
interparticle distance n. parçacıklararası uzaklık
reuse distance n. petek büyüklüğü
distance ring n. rondela
miss distance scorer n. sapma mesafesi kayıtçısı
reaction distance n. reaksiyon uzunluğu
skip distance n. sıçrama mesafesi
hamming distance n. sinyal uzaklığı
signal distance n. sinyal uzaklığı
distance of percolation n. sızma mesafesi
long distance dialing n. şehirlerarası arama
probe-sample distance n. sonda-numune uzaklığı
extinction distance n. sönüm uzaklığı
probe-surface distance n. sonda-yüzey uzaklığı
theoretical distance range n. teorik mesafe aralığı
inverse distance weighted interpolation method n. ters mesafe ağırlıklı enterpolasyon yöntemi
inverse distance weighting method n. ters mesafe ağırlıklı yöntem
distance learning n. tele eğitim
hauling distance n. taşıma uzaklığı
tangent distance n. tanjant boyu
tip-particle distance n. uç-parçacık uzaklığı
optimum shot distance n. uygun atış mesafesi
distance measuring equipment n. uçuşta uzaklığı gösteren sistem
long distance n. uzun mesafe görüşmesi bağlayan telefon santralı
upper distance lock n. üst ray açıklık kilidi
long distance n. uzun mesafe
distance measuring equipment n. uzaklık ölçme teçhizatı
distance transform n. uzaklık gürültüsü
tip-sample distance n. uç-numune uzaklığı
transition distance on three equal length idler rollers n. üç eşit uzaklıktaki taşıyıcı makaralar ile uç tamburu arasındaki geçiş mesafesi
long distance transportation n. uzun mesafelere taşıma
distance-amplitude curve n. uzaklık-genlik eğrisi
tip-surface distance n. uç-yüzey uzaklığı
skin distance n. vericinin yansıyan dalganın yere ilk ulaştığı noktaya olan uzaklığı
distance reading thermometer n. uzaktan okunabilir termometre
transition distance on three equal length idler roller n. üç eşit uzunluktaki taşıyıcı makaranın geçiş mesafesi
tip-molecule distance n. uç-molekül uzaklığı
horizontal distance n. yatay uzaklık
horizontal distance n. yatay mesafe
diffusion distance n. yayınım uzaklığı
restrictive sight distance n. yetersiz görüş uzaklığı
road distance n. yol mesafesi
geocentric distance n. yer merkezi ile yüzey arasındaki mesafe
time distance n. zamanca mesafe
repeat distance n. yineleme uzaklığı
load distance n. (kaldıraçta) yük kolu
distance mark n. (radar) mesafe işareti
endurance distance n. kara aracı veya geminin belirtilen seyir hızıyla gidebileceği toplam mesafe
long-distance adj. uzun yol
long-distance adj. uzakta
Computer
minimum distance code n. en az aralık kodu
distance from indent to text n. girintiden metne uzaklık
hamming distance n. hamming aralığı
hamming distance n. hamming uzaklığı
distance from edge n. kenardan uzaklık
distance from bullet to text n. madde iminden metne uzaklık
distance from text n. metinden uzaklık
reuse distance n. petek büyüklüğü cep telefonu
distance from number to text n. sayıdan metne uzaklık