remain - Turco Inglés Diccionario
Historia

remain

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Significados de "remain" en diccionario turco inglés : 20 resultado(s)

Inglés Turco
Common Usage
remain v. geriye kalmak
remain v. kalmak (bir pozisyonda/derecede vb)
remain v. kalmak (sessiz/hareketsiz)
remain v. artmak (kalmak)
General
remain n. kalıntı
remain n. tortu
remain n. geriye kalan şey
remain v. sürdürmek
remain v. olduğu gibi kalmak
remain v. artmak
remain v. artakalmak
remain v. durmak
remain v. aynen kalmak
remain v. devam etmek
remain v. değişmemek
remain v. olduğu gibi kalmak
remain v. kalkmamak
remain v. geride kalmak
Technical
remain v. arta kalmak
remain v. kalmak

Significados de "remain" con otros términos en diccionario inglés turco: 395 resultado(s)

Inglés Turco
Common Usage
remain relevant v. gündemde kalmak
remain popular v. gündemde kalmak
General
remain unanswered n. cevapsız kalmak
remain [obsolete] n. kalış
remain [obsolete] n. kalınan süre zarfı
remain insensitive v. duyarsız kalmak
remain incapable v. yetersiz kalmak
remain unresponsive v. tepkisiz kalmak
remain fresh v. tazeliğini korumak
remain fresh v. taze kalmak
remain in the air v. havada durmak
remain true to one's word v. sözüne sadık kalmak
remain sober v. ayık kalmak
remain due v. borçlu kalmak
remain faithful to v. sadık kalmak
remain inactive v. faaliyette olmamak
remain in force v. yürürlükte kalmak
remain over v. artakalmak
remain in one's mind v. aklında kalmak
remain the same v. aynı kalmak
not to remain v. kalmamak
remain unsold v. elinde kalmak
remain inactive v. atıl halde olmak
remain over v. baki kalmak
remain alive v. sağ kalmak
remain on the agenda v. gündemde kalmak
remain in suspense v. muallakta kalmak
remain a spinster v. evde kalmak
remain true to friends v. arkadaşlarına sadık kalmak
remain standing v. ayakta kalmak
remain same v. aynı kalmak
remain on the agenda v. gündemde olmak
remain faithful to v. aldatmamak
(for something) remain unsold v. elde kalmak
remain behind v. geri kalmak
(for something) remain unsold v. elinde kalmak
remain unsold v. elde kalmak
remain at the top of the list v. zirvede kalmak
remain idle v. atıl durmak
remain at home v. evde durmak
remain in between v. arasında kalmak
remain intact v. mahfuz kalmak
remain loyal v. sadık kalmak
remain at the forefront of v. ön planda olmak
remain conserved v. mahfuz kalmak
remain in the forefront of v. ön planda olmak
remain under pressure v. baskı altında kalmak
remain protected v. mahfuz kalmak
remain puzzle v. esrarını korumak
remain puzzle v. sır olarak kalmak
remain unchanged v. aynı kalmak
remain secret v. saklı kalmak
remain hidden v. saklı kalmak
remain in a critical condition v. hayati riski atlatamamak
remain separate v. ayrı kalmak
remain indebted v. borçlu olmak
remain limited v. sınırlı kalmak
remain one of the most v. arasında yer almak
remain uneducated v. cahil kalmak
remain ignorant v. cahil kalmak
remain unimportant v. önemsiz kalmak
remain restricted v. kısıtlı kalmak
remain in the forefront v. ön planda kalmak
remain at the forefront v. ön planda kalmak
remain grateful v. minnettar kalmak
remain limited v. kısıtlı kalmak
remain insignificant v. önemsiz kalmak
remain convinced v. inancını kaybetmemek
remain convinced v. ikna olmaya devam etmek
remain inconclusive v. neticesiz kalmak
remain inactive v. atıl kalmak
remain open v. açık olmak
remain at the level of v. seviyesinde kalmak
remain standing v. ayakta durmak
remain mystery v. gizemini korumak
remain untouched v. bakir kalmak
remain intact v. bozulmamış kalmak
remain intact v. bakir kalmak
remain unsolved v. çözümsüz kalmak
remain usable v. kullanılır halde olmak
remain unprotected v. korunaksız kalmak
remain unprotected v. korunmasız kalmak
remain wide-awake v. ayık kalmak
remain weak v. zayıf kalmak
remain on the throne v. tahtta kalmak
remain in memories v. hafızalardaki yerini korumak
remain calm v. soğukkanlılığını korumak
remain calm v. kendine hakim olmak
remain unresolved v. çözümsüz kalmak
remain without power v. elektriksiz kalmak
remain inconclusive v. sonuçsuz kalmak
use the right to remain silent v. susma hakkını kullanmak
use the right to remain in silence v. susma hakkını kullanmak
use the right to remain in silence v. konuşmama hakkını kullanmak
use the right to remain silent v. konuşmama hakkını kullanmak
remain at the disposal v. emre amade olmak
remain at the disposal v. emre hazır olmak
remain aloof v. mesafeli durmak
remain distant v. mesafeli durmak
remain at the disposal v. emre hazır bulunmak
remain true v. doğru kalmak
remain embarrassed v. mahcup kalmak
remain alive v. hayatta kalmak
remain with v. ile kalmak
remain unfulfilled v. yapılmamak
remain unfulfilled v. karşılanmamış olmak
remain unfulfilled v. sözde kalmak
remain unfulfilled v. yerine getirilmemiş olmak
remain impartial v. tarafsız kalmak
remain a theory v. teoride kalmak
remain a theory v. teori olarak kalmak
remain mystery v. esrarını korumak
remain a puzzle v. gizemini korumak
remain a puzzle v. esrarını korumak
remain a mystery v. gizemini korumak
remain loyal to v. -e sadık kalmak
remain loyal to v. -e bağlı kalmak
remain out of trouble v. beladan uzak durmak
remain out of trouble v. pis işlere bulaşmamak
remain uncertain v. belirsizliğini korumak
remain of something v. -den uzak durmak
remain unchanged v. değişmemek
remain idle v. atıl kalmak
remain faithful to his wife v. karısına sadık kalmak
remain faithful to his wife v. karısına bağlı kalmak
remain faithful to her husband v. kocasına bağlı kalmak
remain faithful to her husband v. kocasına sadık kalmak
remain in communication with v. iletişimde kalmak
remain stable v. sabit kalmak
remain a secret v. esrarını/gizemini korumak
(a murder) go/remain unsolved v. (cinayet) faili meçhul kalmak
remain in limbo v. arafta kalmak
remain poor v. fakir/yoksul kalmak
remain steady v. istikrarlı kalmak
remain a missing persons case v. bir kayıp vakası olarak kalmak
remain low v. düşük kalmak
remain under investigation v. araştırılması devam etmek
remain under investigation v. araştırılmak
remain ahead of v. önünde olmak
remain up v. yatmadan uykusuz zaman geçirmek
remain a virgin until marriage v. evlenene kadar bakire kalmak
remain within voice distance of somebody v. birinin ses mesafesinde kalmak
remain within touch distance of somebody v. birinin temas mesafesinde kalmak
remain open v. açık kalmak
remain close to someone v. birine yakın durmak
remain close to someone v. birinin yanında durmak
remain in power v. iktidarda kalmak
remain at large v. kayıp olmak
remain at large v. hala/henüz yakalanmamış olmak
remain at large v. sırra kadem basmak
remain at large v. kayıplara karışmak
remain neutral v. tarafsız kalmak
remain anonymous v. anonim kalmak
remain anonymous v. ismi gizli/saklı kalmak
wish/want to remain anonymous v. isminin/kimliğinin açıklanmamasını istemek
remain liable v. sorumluluğu/yükümlülüğü sürdürmek/devam etmek
wish/want to remain anonymous v. isminin/kimliğinin gizli/saklı kalmasını istemek
remain close v. yakın olmaya devam etmek
remain constant v. sabit kalmak
remain in (police) custody v. tutuklu kalmak
remain closed v. kapalı kalmak
remain valid v. geçerli kalmak
remain unresponsive v. kayıtsız kalmak
remain seated v. kalkmamak
remain seated v. oturmaya devam etmek
remain seated v. sürekli oturmak
remain seated v. yerinden kalkmamak
remain under stress v. stres altında kalmak
remain standing v. ayakta kalmak (fiziki açıdan)
remain a challenge v. bir sorun olmaya devam etmek
remain unsettled v. kararsız kalmak
remain unsettled v. çözümsüz kalmak
remain [obsolete] v. ikamet etmek
remain [obsolete] v. oturmak
remain [obsolete] v. beklemek
remain firm v. güçlü kalmak
remain firm v. geri adım atmamak
remain firm v. durumunu korumak
remain firm v. geri çekilmemek
remain firm v. dayanmak
remain firm v. vazgeçmemek
remain firm v. direnmek
remain isolated from somewhere v. bir yerden yalıtılmış kalmak
remain isolated from somewhere v. bir yerden izole olmak
remain underestimated v. hafife alınmak
remain steadfast v. kararlı kalmak
Phrasals
remain together v. birbirinden ayrılmamak
remain together v. birbirine yakın/bir arada/toplu halde olmak
remain behind v. geride/arkada kalmak
remain within (something) v. içinde kalmak
remain in v. 'e bulunmak
remain at v. ...'de kalmak
remain behind v. (herkes gittikten sonra) geride kalmak
remain at v. ...'de durmak
remain behind v. (herkes gittikten sonra) kalmaya devam etmek
remain down v. (tehlike anında vb) eğilmek
remain down v. yenilmek
remain away v. uzak durmak
remain down v. eğilip beklemek
remain down v. (eğilmiş/çömelmiş pozisyonda) yerde kalmak
remain down v. yere çömelip beklemek
remain down v. modu düşük olmaya devam etmek
remain down v. modu yükselmemek
remain down v. (duygusal olarak) düşük kalmak
remain down v. dinlenmeye devam etmek
remain down v. düşük faaliyet göstermeye devam etmek
remain down v. düşük verimlilikte devam etmek
remain down v. verimlilik/faaliyet düzeyi düşük kalmak
remain down v. kapalı kalmak
remain down v. çalışmamak
remain down v. hizmet dışı kalmak
remain on v. üstünde kalmak
remain on v. içinde kalmak
remain on v. içerisinde kalmak
remain on v. çıkmamak
remain on v. inmemek
remain on v. üstünde durmak
remain on v. üstünde/ içinde durmaya devam etmek
remain on v. üstünde/içinde kalmaya devam etmek
remain on v. bir yerde kalmak
remain on v. bir yerde bulunmaya devam etmek
remain on v. bir görevde kalmaya devam etmek
remain on v. bir görevi sürdürmek
remain on v. bir grubun/topluluğun üyesi olmaya devam etmek
remain on v. bir ilacı düzenli olarak almayı sürdürmek
remain on v. bir ilacı almaya devam etmek
remain on v. bir ilaca devam etmek
remain on v. bir ilacı bırakmamak
remain on v. bir durumu devam ettirmek
remain on v. bir durumda kalmaya devam etmek
remain on v. bir durumu sürdürmek
remain on v. bir durumda kalmayı sürdürmek
remain on v. bir yerden ayrılmamak
remain on v. bir bünyede hizmet vermeye devam etmek
remain on v. bir bünyede hizmet vermeyi sürdürmek
remain on v. bir şeyde kalmak
remain on v. bir şeyde olmayı sürdürmek
remain ahead v. önünde olmak/kalmak
remain ahead v. avantajlı olmak
remain ahead of (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) önünde olmak/kalmak
remain ahead of (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) önündeki yerini korumak
remain ahead of (someone or something) v. (birinden/bir şeyden) avantajlı durumda/konumda olmak
remain ahead of (someone or something) v. (birinden/bir şeyden) önde gitmek/ilerlemek
remain ahead of (someone or something) v. (birinden/bir şeyden) daha iyi bir durumda/konumda olmak
remain ahead of (something) v. (bir problemin) önüne geçebilmek için bir adım önde olmak
remain ahead of (something) v. (bir problemi) engelleyebilmek için bir adım önden gitmek
remain ahead of (something) v. (bir şeyden) bir adım önde olmak
remain ahead of (something) v. (hedefinin, zaman çizelgesinin, sorumluluklarının) bir adım önünde ilerlemek
remain at (something or some place) v. (bir şeyde/bir yerde) kalmak/bulunmak
remain at (something or some place) v. (bir şeyde/bir yerde) durmak
remain at (something or some place) v. (bir iş yerinde, şirkette) kalmak
remain at (something or some place) v. (bir iş yerinde, şirkette) çalışmaya devam etmek
remain at some place v. (bir yerde) kalmak/bulunmak
remain at some place v. (bir yerde) durmak
remain away (from someone or something) v. (birinden/bir şeyden) uzak durmak
remain away (from someone or something) v. (biriyle/bir şeyle) arasındaki mesafeyi korumak
remain away (from someone or something) v. (birinden/bir şeyden) kaçınmak
remain in (something or some place) v. (bir şeyde/bir yerde) kalmak/bulunmak
remain in (something or some place) v. (bir şeyde/bir yerde) durmak
remain in (something or some place) v. (bir grubun, kurumun) bir parçası/üyesi olmaya devam etmek
remain in (something or some place) v. (bir grubun, kurumun) içinde kalmak
remain in (something or some place) v. (bir grupta, kurumda) kalmak
remain under v. altında kalmak
remain under (something) v. (bir şeyin) altında kalmak
remain under (something) v. (bir şeyin) altında durmaya devam etmek
remain under (something) v. bilinci kapalı kalmak
remain under (something) v. anestezi altında kalmak
remain under (something) v. birinin yönetimi/kontrolü/hakimiyeti altında kalmak
remain under (something) v. (bir durumda) olmaya devam etmek
remain under (something) v. (bir durumda) kalmak
remain under (something) v. (bir şeye) tabi kalmak
remain under (something) v. (bir şey) altında kalmaya devam etmek
remain under (something) v. (bir şey) almaya devam etmek
remain up v. yukarıda kalmak
remain up v. asılı kalmak
remain up v. gösterimde kalmak
remain up v. sergilenmeye devam etmek
remain up v. teşhirde kalmak
remain with (someone or something) v. (biriyle/bir şeyle) kalmak
remain with (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) yanında olmak/durmak
remain with (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) yanında kalmak
remain with (something) v. (bir grupta, takımda, kurumda) kalmak
remain with (something) v. (bir grubun, takımın, kurumun) üyesi olmaya devam etmek
remain with (someone) v. (biriyle) birlikte olmaya devam etmek
remain with (someone) v. (biriyle) ilişkisini sürdürmek
remain within v. içinde kalmak
remain within (something) v. (bir şey) sınırında/sınırı içerisinde kalmak
remain within (something) v. (bir şeyin) sınırını/kapsamını aşmamak
Phrases
who shall remain nameless expr. adı lazım değil
who shall remain nameless expr. ismi lazım değil
remain at your disposal expr. (hizmetlerimizle) emrinize amadeyiz (resmi yazışmalarda)
remain still expr. olduğun yerde kal
remain still expr. kımıldama
remain still expr. dur
Proverb
words fly away, writings remain söz uçar, yazı kalır
spoken words fly away, written words remain söz uçar yazı kalır
Colloquial
remain in the background v. arka planda kalmak
remain composed v. duygularını belli etmemek
remain in the background v. geri planda kalmak
remain in the background v. kendini göstermemek
remain composed v. soğukkanlılığını korumak
remain away from my daughter expr. kızımdan uzak dur
who will remain nameless expr. ismi lazım değil
who will remain nameless expr. ismi önemli değil
who will remain nameless expr. kim olduğu önemli değil
who will remain nameless expr. kim olduğunu açıklamayacağım (biri)
who will remain nameless expr. ismini vermeyeceğim (biri)
who will/shall remain/be nameless expr. ismi lazım değil
who will/shall remain/be nameless expr. ismi önemli değil
who will/shall remain/be nameless expr. kim olduğu önemli değil
who will/shall remain/be nameless expr. kim olduğunu açıklamayacağım biri
who will/shall remain/be nameless expr. ismini vermeyeceğim biri
who will/shall remain/be nameless expr. ismi lazım olmayan biri
who will/shall remain/be nameless expr. ismi önemli olmayan biri
somebody will/shall remain/be nameless expr. ismi lazım değil
somebody will/shall remain/be nameless expr. ismi önemli değil
somebody will/shall remain/be nameless expr. kim olduğu önemli değil
somebody will/shall remain/be nameless expr. kim olduğunu açıklamayacağım biri
somebody will/shall remain/be nameless expr. ismini vermeyeceğim biri
somebody will/shall remain/be nameless expr. ismi lazım olmayan biri
somebody will/shall remain/be nameless expr. ismi önemli olmayan biri
somebody, who will/shall remain/be nameless expr. adı lazım değil biri
somebody, who will/shall remain/be nameless expr. ismini vermeyeceğim biri
somebody, who will/shall remain/be nameless expr. kim olduğunu açıklamayacağım biri
somebody, who will/shall remain/be nameless expr. ismi önemli olmayan biri
Idioms
remain open v. açık kalmak
remain ahead of the game v. avantajlı durumda olmak
remain ahead of the game v. avantajlı konumda olmak
remain on one's guard against someone v. birine karşı tetikte olmak
remain in touch with someone v. birisi ile bağlantıda olmak
remain on one's guard against someone v. birine karşı gardını almak
remain on guard against someone v. birine karşı tetikte olmak
remain in touch with someone v. birisi ile temas halinde olmak
remain on one's guard against someone v. birine karşı gözünü dört açmak
remain above the fray v. bir olayın/tartışmanın dışında kalmak
remain on guard against someone v. birine karşı gardını almak
remain on guard against someone v. birine karşı gözünü dört açmak
remain at bay v. mesafe koymak
remain ahead of the game v. rakiplerinden avantajlı olmak
remain ahead of the game v. rakiplerine göre daha avantajlı bir durumda olmak
remain ahead of the game v. rakiplerinden daha avantajlı konumda olmak
remain ahead of the game v. rakiplerinden daha avantajlı durumda olmak
remain ahead of the game v. rakiplerine göre daha avantajlı bir konumda olmak
remain aloof from v. uzak durmak
remain on (one's) guard (against someone or something) v. tetikte olmak
remain on (one's) guard (against someone or something) v. gözünü dört açmak
remain on (one's) guard (against someone or something) v. gardını almak
remain on (one's) guard (against someone or something) v. savunmada kalmak
remain on (one's) guard (against someone or something) v. gardını indirmemek
remain in touch v. temas halinde olmak
remain in touch v. bağlantıda olmak
remain in touch v. iletişimi sürdürmek/koparmamak
remain in touch with (one) v. (biriyle) temas halinde olmak
remain in touch with (one) v. (biriyle) bağlantıda olmak
remain in touch with (one) v. (biriyle) iletişimi sürdürmek/koparmamak
remain on guard v. gözünü dört açmak
remain on guard v. tetikte olmak
remain on guard v. gardını almak
remain on guard v. savunmada kalmak
remain to be seen v. belirsizliğini korumak
remain to be seen v. hala belirsiz olmak
remain to be seen v. zamanla görülecek olmak
remain to be seen v. hala kesin olmamak
remain to be seen v. henüz bilinmemek
Speaking
nothing will remain the same v. hiçbir şey aynı kalmayacak
I remain at your disposal expr. hizmetinizdeyim
you have the right to remain silent expr. konuşmama hakkına sahipsin
you have the right to remain in silence expr. konuşmama hakkına sahipsin
I remain at your disposal expr. size yardım etmeye hazırım
you have the right to remain silent, anything you say can and will be used against you in a court of law expr. sessiz kalma hakkına sahipsiniz, söyleyeceğiniz her şey mahkemede aleyhinizde delil olarak kullanılabilir
you have the right to remain silent, anything you say can and will be used against you in a court of law expr. sessiz kalma hakkına sahipsin, söyleyeceğin her şey mahkemede aleyhinde delil olarak kullanılabilir
remain seated expr. yerinizden kalkmayın
remain seated expr. yerinden kalkma
remain seated expr. yerlerinizden kalkmayın
Trade/Economic
remain uncovered v. açıkta kalmak
remain due v. borçlu kalmak
remain uncovered v. karşılığı olmamak
remain passive v. pasif kalmak
Law
right to remain silent n. konuşmama hakkı
right to remain silent n. susma hakkı
remain in force v. geçerli kalmak
Politics
indefinite leave to remain n. daimi oturma izni
indefinite leave to remain n. daimi oturma hakkı
right to remain silent n. konuşmama hakkı
limited leave to remain n. sınırlı oturma izni
indefinite leave to remain n. süresiz oturum hakkı
remain in office v. görevde kalmak
ilr (indefinite leave to remain) abrev. (ingiltere'de göçmenlere verilen) süresiz çalışma ve eğitim görme izni
Traffic
remain stopped v. hareket etmemek
remain stopped v. ilerlememek
Medical
remain paralysed v. felç kalmak
Military
remain-behind equipment n. mevzilendirilmiş kuvvetler tarafından bırakılan savaş ekipmanı
remain over night n. gece konaklama
Football
remain at the helm v. takımın başında kalmak
Boxing
remain down n. (boksör) yerden kalkamamak