tortu - Turco Inglés Diccionario
Historia

tortu



Significados de "tortu" en diccionario inglés turco : 63 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
tortu sediment n.
tortu residue n.
General
tortu feculence n.
tortu ground n.
tortu tailing n.
tortu remainder n.
tortu faeces n.
tortu tailings n.
tortu tartar n.
tortu tartarus n.
tortu dregs n.
tortu depositum n.
tortu foots n.
tortu lees n.
tortu fecula n.
tortu bottoms n.
tortu feces n.
tortu draff n.
tortu residuum n.
tortu grounds n.
tortu crust n.
tortu sludge n.
tortu deposit n.
tortu residue n.
tortu dreg n.
tortu residual n.
tortu lags [obsolete] n.
tortu remain n.
tortu lave n.
tortu rinsings n.
tortu heeltap n.
tortu dregginess n.
tortu silt n.
Colloquial
tortu milage n.
tortu mileage n.
Formal
tortu depositation n.
Trade/Economic
tortu residual n.
Technical
tortu deposit n.
tortu settlings n.
tortu sludge n.
tortu residue n.
tortu precipitate n.
tortu sand n.
Automotive
tortu scale n.
tortu deposit n.
tortu sludge n.
tortu varnish n.
Mining
tortu sediment n.
tortu sedimentation n.
tortu residuum n.
tortu sludge n.
Medical
tortu precipitation n.
Food Engineering
tortu scale n.
tortu sediment n.
tortu deposit n.
tortu vinasse n.
Chemistry
tortu precipitate n.
tortu hypostasis n.
Biochemistry
tortu deposition n.
Printery
tortu slime n.
tortu dregs n.
Archaic
tortu mother n.
Slang
tortu gook n.

Significados de "tortu" con otros términos en diccionario inglés turco: 122 resultado(s)

Turco Inglés
General
tortu nakli transfering of sediment n.
katı tortu solid residue n.
bırakma (tortu) deposition n.
deniz yatağındaki tortu sludge n.
akarsu yatağındaki tortu sludge n.
tortu nakli sediment transport n.
tortu tabakası deposition n.
radyoaktif tortu fall-out n.
artık tortu (şarap) ullage n.
yatay biriken tortu herb layer n.
kurutma sonucu oluşan tortu desiccate n.
buhar kazanında biriken tortu tabakası sludge n.
bırakmak (tortu) deposit v.
tortu bırakmak deposit v.
(tortu) bırakmak deposit v.
tortu olarak çökeltmek sediment v.
tortu bırakmak sediment v.
tortu çökeltmek sediment v.
tortu haline getirmek sludge v.
tortu ile doldurmak sludge v.
tortu yaratmak sludge v.
tortu giderici descaling adj.
tortu dolu roily adj.
Phrasals
buhar kazanından (buhar, su, tortu, vb.) püskürtmek blow off v.
Law
silahla ateş ettikten sonra elde kalan tortu powder residue n.
silahla ateş ettikten sora elde kalan tortu powder residue n.
Technical
acı tortu suyu bittern n.
ağır tortu madenciliği placer mining n.
artık yakıtlardaki toplam tortu total sediment in residual fuel oils n.
çamur ve tortu numuneleri sludge and sediment samples n.
curuf tortu sullage n.
çözünmez tortu insoluble residue n.
ışınetkin tortu radiactive deposit n.
karbonlu tortu carbonaceous sediment n.
kireçli tortu calcareous deposit n.
organik tortu organic impurity n.
organik tortu organic sediment n.
sert tortu hard head n.
su tortu filtresi water sediment filter n.
tortu birikimi sedimentation n.
tortu tayini determination of sediment n.
tortu tabakası deposit n.
tortu özelliğinde olan sedimentary n.
tortu asfalt sludge asphalt n.
tortu kapağı sludge gate n.
tortu tabakası deposition n.
tortu kapağı sludge door n.
tortu muhtevası residual content n.
tortu temizleme desludging n.
tortu giderme desludging n.
yağlı tortu şişti oil shale n.
(su) tortu filtre water sediment filter n.
şarap fıçılarında biriken bir tür tortu wine stone n.
kaynak metal dolgusunda oluşan ufak tortu pad n.
sıvı hidrokarbonların damıtılmasıyla kalan katı tortu coke n.
(ağır tortu madenciliğinde) alüvyal toprak, çakıl gibi malzemeler dirt n.
buhar kazanında tortu çıkarılabilen adam deliği sludge hole n.
tortu vb çökmek subside v.
Automotive
kurşun tortu deposu lead sludge n.
tortu miktarı sludge merit n.
motorlarda oluşan tortu varnish n.
Petrol
tortu belirlenmesi determination of sediment n.
Mining
ağır tortu (maden) placer n.
ağır tortu madenciliği placer mining n.
tortu çöktürme settling n.
tortu çözümlemesi sedimentation analysis n.
tortu oluşumu sludge formation n.
tortu giderme sludge removal n.
tortu derinliği depth of deposition n.
tortu havuzu sedimentation pond n.
(kömür damarı) ince ve parçalanabilen tortu yatağı üzerinde bulunan kaya roof n.
altını kumdan ayrıştırmak için kullanılan çamurlu tortu slum n.
altını kumdan ayrıştırmak için kullanılan çamurlu tortu slumgullion n.
ağır tortu madenciliğinde çalışmak placer v.
Medical
ateş ve gut nöbetlerinin bitiminde idrarda görülen kiremit tozuna benzer tortu lateritious sediment n.
etkin bir maddenin bir çözücü ile özütlenmesinden geriye kalan tortu marc n.
Pathology
bazen korneada görülen yay şeklinde beyazımsı tortu arcus n.
bazen korneada görülen yay şeklinde beyazımsı tortu arcus senilis n.
Food Engineering
tortu lezzeti muddy sediment n.
Gastronomy
acı tortu suyunun filtrelenmesiyle yapılan ince taneli tuz cat-salt n.
bira kovasının/kazanının dibinde kalan tortu trub n.
zeytinyağının dibinde biriken tortu amurca n.
(uzun olgunlaşma süreci esnasında) şarap şişesinin iç yüzeyinde biriken tortu crust n.
(şarap tortu) bırakmak throw v.
Physics
radyoaktif tortu radioactive deposit n.
Chemistry
buhar kazanlarındaki tortu boiler scale n.
dip tortu bottoms n.
dip tortu basic sediment n.
karbonlu tortu carbonaceous sediment n.
kimyasal tortu chemical deposition n.
tuzlu göllerde, playa göllerde, kaynaklarda ve kayaçların üzerinde tortu katmanı olarak bulunan bir mineral mirabilite n.
Marine Biology
tortu oluşumu fouling n.
Botanic
organik tortu ile ilgili phytogenic adj.
Environment
asılı halde duran tortu suspended-sediment n.
ıslak ormanlık bölgelere özgü kısmen çürümüş bitkisel maddelerden oluşan kalın tortu tabakası muskeg n.
ıslak ormanlık bölgelere özgü kısmen çürümüş bitkisel maddelerden oluşan kalın tortu tabakası maskeeg n.
derin suda biriken (tortu) pontic adj.
Geography
delta üzerinde biriken pürüzsüz tortu tabakası topset beds n.
asılı tortu suspended sediments n.
deniz kıyısı boyunca bulunan ve gübre olarak kullanılabilen balçıklı tortu sea mud n.
deniz kıyısı boyunca bulunan ve gübre olarak kullanılabilen balçıklı tortu sea ooze n.
(erozyon döngüsünün son aşamasındaki bir akarsu) tortu taşıması nedeniyle güç kaybetmiş decrepit adj.
Geology
yumuşak tortu tabakasında çökmeyi gösteren tortul yapı cast n.
okyanus diplerinde biriken, çeşitli mineral ve organik kalıntıları içeren tortu tabakası red clay n.
volkanik patlamanın sebep olduğu suyla karışık çamurlu akıntının bıraktığı tortu veya çökelti lahar n.
ince tortu tabakası lamina n.
bulanıklık akımı ile biriken tortu turbidite n.
ağır tortu placer n.
kırıntı tortu clastic sediment n.
klastik tortu clastic sediment n.
taşkın tortu flooding deposit n.
kaya, tortu veya topraktan oluşan, suyu geçiren bir yeraltı tabakası aquafer n.
kaya, tortu veya topraktan oluşan, suyu geçiren bir yeraltı tabakası aquifer n.
yeraltı suyunun bir akiferden diğerine geçişini geciktiren kaya veya tortu tabakası aquitard n.
dalma kuşağında yer alan aşağı doğru hareket eden tektonik bir plakanın yüzeyinden kazınan tortu ve kayaların meydana getirdiği bir metamorfik kayaç oluşumu mélange n.
akıntıyla beraber çökelti veya tortu halinde taşınan mineral madde load n.
toprak, tortu gibi malzemelerde farklı boyutlardaki taneciklerin sıklık dağılımı gradation n.
çakılların birbiri üstüne yaslandığı tortu tabakası imbrication n.
tortu ile ilgili remnantal adj.
kaya, tortu veya topraktan oluşan su geçirir yeraltı tabakasına ait veya ilgili aquiferous adj.
(tortu, kireçtaşı) biyoklastik bioclastic adj.
Printery
tortu önleyici slimicide n.