singular - Turco Inglés Diccionario
Historia

singular

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Significados de "singular" en diccionario turco inglés : 59 resultado(s)

Inglés Turco
Common Usage
singular adj. tekil
General
singular n. tekil sayı
singular n. tekil sayıyı ifade eden çekim
singular n. tekil sözcük
singular adj. müstesna
singular adj. bireysel
singular adj. fevkalade
singular adj. ayrı
singular adj. eşsiz
singular adj. nadir
singular adj. tekil isim
singular adj. yalnız
singular adj. acayip
singular adj. müfret
singular adj. kişisel
singular adj. hususiyet
singular adj. görülmemiş
singular adj. tek
singular adj. bambaşka
singular adj. garip
singular adj. münferit
singular adj. olağandışı
singular adj. tuhaf
singular adj. büyük
singular adj. tekil
singular adj. beklenmeyen (olay vb)
singular adj. alışılmamış
singular adj. farklı
singular adj. aykırı
singular adj. ters
singular adj. karşıt
singular adj. uymayan
singular adj. şahsına münhasır
singular adj. özgün
Law
singular adj. hukuki tekilliğe ait veya ilgili
singular adj. hukuki tekilliği etkileyen
singular adj. belirli bir mülke ait veya ilgili
singular adj. belirli bir mülk ile ilgilenen
singular adj. bireysel mülkiyet çıkarlara ait veya ilgili
singular adj. bireysel mülkiyet çıkarlarını etkileyen
singular adj. bireysel mülkiyet haklarına ait veya ilgili
singular adj. bireysel mülkiyet haklarını etkileyen
Technical
singular adj. tekil
Math
singular adj. tekil
singular adj. (matris) singüler
singular adj. (doğrusal dönüşüm) singüler matrisli
Breeding
singular n. yaban domuzu sürüsü
Linguistics
singular adj. tekil
Archaic
singular n. birey
singular n. bağımsız kimse
singular n. yalnız kimse
singular n. tekil nesne
singular n. istisnai durum
singular n. bir seferlik durum
singular adj. tekli
singular adj. her bir yüzünde bir tane olan
singular adj. tek taraflı
singular adj. her bir tarafında birer tane olan
singular adj. birerli

Significados de "singular" con otros términos en diccionario inglés turco: 52 resultado(s)

Inglés Turco
General
singular number n. tekil sayı
singular event n. tekil olay
singular countable nouns n. tekil sayılabilen isimler
sing (singular) adj. tekil
sing. (singular) adj. tekil
singular [obsolete] adj. faydalı
singular [obsolete] adj. etkili
singular [obsolete] adj. kullanışlı
singular [obsolete] adj. işe yarar
singular [obsolete] adj. yararlı
singular [obsolete] adj. özel
singular [obsolete] adj. gizli
singular [obsolete] adj. mahrem
Trade/Economic
words importing the singular shall include the plural and vice versa n. tekil ifadeler çoğul ifadeleri, çoğul ifadeler ise tekil ifadeleri de kapsayacak şekilde anlaşılacaktır
Law
singular successor n. cüzi halef
singular succession n. varisler arası mal paylaşımı
singular succession n. kişisel mal paylaşımı
Technical
singular point n. tekillik noktası
singular solution n. tekil çözüm
singular point n. tekil nokta
non-singular adj. tekil olmayan
Informatics
singular matrix n. tekil matris
singular set n. tekil matris
singular solution n. tekil çözüm
singular point n. tekil nokta
Marine
cauchy’s singular point n. cauchy tekil noktası
singular value decomposition n. tekil değer ayrışması
singular point distribution method n. tekil nokta dağılım yöntemi
Math
non-singular matrix n. tekil olmayan matris
singular matrix n. tekil matris
singular integral n. tekil integral
singular point n. tekil nokta
singular perturbation theory n. tekil pertürbasyon teorisi
singular function n. tekil fonksiyon
singular solution n. tekil çözüm
isolated singular point n. yalıtık tekil nokta
singular point in a curve n. eğri üzerindeki tekil nokta
non-singular adj. tekil olmayan
Logic
singular proposition n. tekil önerme
singular term n. tekil terim
Statistics
non-singular distribution n. tekil olmayan dağılım
singular distribution n. tekil dağılım
singular weighing design n. tekil ağırlıklandırma tasarımı
singular value decomposition n. tekil değer ayrışması
singular value decomposition n. tekil değer ayrışımı
Breeding
singular [obsolete] n. yetişkin yaban domuzu
Social Sciences
singular they pron. cinsiyetsiz üçüncü kişi zamiri (erkekler için he kadınlar için she ve nonbinary kişiler için they zamirinin kullanılması)
Linguistics
first-person singular n. birinci tekil şahıs
second-person singular n. ikinci tekil şahıs
third-person singular n. üçüncü tekil şahıs
singular form n. tekil sözcük biçimi
make (a word) singular v. tekilleştirmek