space - Turco Inglés Diccionario
Historia

space

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Significados de "space" en diccionario turco inglés : 46 resultado(s)

Inglés Turco
Common Usage
space n. aralık
space n. açıklık
space n. mekan
space n. uzay
space n. boşluk
General
space n. süre
space n. uzaklık
space n. espas
space n. mesafe
space n. meydan
space n. feza
space n. müddet
space n. fasıla
space n. yer
space n. mahal
space n. uzay
space n. alan
space n. boş yer
space n. mekanda genişlik ve sonsuzluk algısı
space v. boşluk bırakmak
space v. aralamak
space v. espas koymak
Advertising
space n. (radyo veya televizyonda) reklam kuşağı
Technical
space n. ara
space n. açıklık
space n. boşluk
space n. uzam
space n. uzay
space v. ara vermek
space v. aralık bırakmak
space v. yerleştirmek
Computer
space n. ara çubuğu
space n. ara tuşu
Telecom
space n. (telgraf tuşu serbest bırakıldığında gelişen) işlem kesintisi
Printing
space n. araboşu
space n. sözcük veya cümlelerin arasını açmaya yarayan metal bir çubuk
Math
space n. uzay
space n. n elemanları ile n boyutlarından oluşan küme
space n. matematiksel nesneler grubu
Linguistics
space n. aralık
space n. uzam
Card
space n. solitaire oyununda kartların dizildiği alan
Art
space n. resim yüzeyi
space n. iki boyutlu yüzey derinliği
Music
space n. dizekler arası mesafe
space n. porteler arası boşluk

Significados de "space" con otros términos en diccionario inglés turco: 500 resultado(s)

Inglés Turco
Common Usage
confined space n. kapalı alan
General
benach space n. benach uzayı
locally euclidean space n. yerel öklit uzayı
a space apart n. ayrı bir yer
locally arcwise connected space n. yerel yay bağlantılı uzay
measurable space n. ölçülebilir uzay
lindelof space n. lindelof uzayı
metrizable space n. metriklenebilir uzay
space law n. uzay hukuku
outer space n. dış mekan
space suit n. uzay elbisesi
deep space n. derin mesafe
space age n. uzay çağı
space coast n. uzay kıyısı
space frame n. uzay çatı
space and time n. uzay ve zaman
locally connected space n. yerel bağlantılı uzay
open space n. meydan
space behind n. peş
configuration space n. konfigürasyon uzay
space flight n. uzay uçuşu
space heater n. oda/mekan ısıtıcısı
locally convex space n. yerel dışbükey uzay
space sciences n. uzay bilimleri
space line n. anterlin
sacred space n. kutsal mekan
green space ratio n. yeşil alan oranı
open space n. meydanlık
living space n. yaşam alanı
space for water affinity n. deniz manzaralı güzel mekan
vector space n. vektör uzayı
breathing space n. nefes alacak yer
locally compact topological space n. yerel kompakt topolojik uzay
left vector space n. sol vektör uzayı
non breaking space n. bölünemez boşluk
half space n. yarıuzay
measure space n. ölçüm uzayı
space vehicle n. uzay aracı
parking space n. park yeri
open space n. saha
open space n. alan
space in economics n. ekonomide uzay
space and time n. mekan ve zaman
locally compact space n. yerel kompakt uzay
outer space n. uzay boşluğu
space vehicles n. uzay araçları
hilbert space n. hilbert uzayı
space shuttle n. uzay mekiği
open space n. açık mekan
storage space n. depo alanı
passenger space ratio n. yolcu yeri oranı
space walk n. uzayda yürüyüş
space craft n. uzay aracı
outer space n. açık mekan
space line n. enterlin
personal space n. kişisel mekan
covering space n. örtü uzayı
outer space n. feza
space in economics n. ekonomide mekan
space travel n. uzay yolculuğu
space probes n. uzay incelemeleri
life space n. hayat alanı
left coset space n. sol koset uzayı
outer space n. yıldızlar ve gezegenler arasındaki boşluk
man space n. insan taşıma hacmi
narrow space n. dar mekan
confined space n. yasak alan
space psychology n. uzay psikolojisi
space colonies n. uzay kolonileri
space frame structures n. uzay çerçeveli yapılar
space warfare n. uzay savaşı
space weapons n. uzay silahları
space optics n. uzay optik
space environment n. uzay ortamı
space science n. uzay bilimi
storage space n. depolama alanı
open public space n. halka açık alan
green space n. yeşil alan
green space n. yeşillik
space shuttle radar n. uzay mekiği radarı
business space n. iş alanı
clean space n. temiz hacim
conditioned space n. iklimlendirilmiş bölge
conditioned space n. konfor bölgesi
commerce space n. alışveriş alanı
confined space n. dar alan
commerce space n. ticaret alanı
confined space n. etrafı çevrili yer
confined space n. sınırlı alan
restricted space n. kullanımı sınırlandırılmış alan
decision space n. karar uzayı
enclosed space n. örtülü alan
enclosed space n. kapalı mekan
evacuated space n. boşaltılmış yer
exhibition space n. sergi alanı
breathing-space n. dinlenme
breathing-space n. mola
breathing-space n. ara
linear space n. doğru-uzay
space-helmet n. uzay başlığı
time-space distanciation n. zaman-uzam uzaklaşması
recreation space n. eğlence-dinlence alanı
time-space distanciation n. zaman-mekan uzaklaşması
open-air space n. açık alan
open-air space n. yapılaşmamış alan
habitable inner space n. oturulabilir iç mekan
hobby space n. hobi alanı
space flight to the moon n. ay'a uzay uçuşu
shared space n. ortak kullanım alanı
administration space n. yönetim mahalli
living space n. yaşama alanı
nonbreak space n. bölünemez boşluk
open space n. açık alan
outer space n. uzay
near and far visual space n. yakın ve uzak görme alanı
visual space n. görme alanı
visual space n. görsel uzam
space ship n. uzay gemisi
wall space n. duvar boşluğu
temporary space n. geçici alan
parking space n. park etme yeri
space fight n. uzay savaşı
space battle n. uzay savaşı
space project management n. uzay projeleri yönetimi
permit-required confined space n. giriş izni gerektiren sınırlı alan
permit-required confined space n. giriş izni gerektiren kapalı alan
space-faring n. uzay yolculuğu
space engineer n. uzay mühendisi
hyper space n. hiper mekan
space syntax n. mekan sentaksı
space setup n. mekan kurgusu
reserved parking space n. ayrılmış araç park yeri
space journey n. uzay yolculuğu
remaining space n. geriye kalan alan (boşluk)
space waste n. uzay çöplüğü
space debris n. uzay çöplüğü
space junk n. uzay çöplüğü
space vacuum n. uzay boşluğu
vacuum of space n. uzay boşluğu
the first person to go to space n. uzaya giden ilk insan
the first person to go to space n. uzaya giden ilk kişi
space travel n. uzay seyahati
space clothes n. uzay elbiseleri
space clothes n. uzay giysisi
space clothes n. uzay giysileri
space exploration n. uzay keşfi
confined space n. kapalı alan
space photography n. uzay fotoğrafçılığı
space planning n. mekan planlama
space voyage n. uzay seyahati
lack of space n. yer sıkıntısı/darlığı
space race n. uzay yarışı
sense of space n. boşluk hissi
sense of space n. uzay duygusu
international space station n. uluslararası uzay istasyonu
urban space n. kent mekanı
space shuttle n. uzay aracı
living space n. mekan
urban space n. kentsel mekan
space probe n. sonda (insansız küçük uzay aracı)
wide open space n. çok geniş alan
wide open space n. geniş açık alan
space age technology n. uzay çağı teknolojisi
limited space n. sınırlı yer
limited space n. sınırlı alan
limited space n. kısıtlı alan
limited space n. kısıtlı yer
meditation space n. meditasyon aralığı
meditation space n. meditasyon arası
shelf space n. raf aralığı
astronomy and space club n. astronomi ve uzay kulübü
total available space n. toplam kullanılabilir alan
office space n. büro mekanı
office space n. büro alanı
space camp n. uzay kampı
space tourism n. uzay turizmi
gallery space n. galeri boşluğu
open space n. boş arazi
public space n. kamusal mekan
public space project n. kamusal mekan projesi
inner space n. insan aklı
inner space n. içsel uzam
dead-air space n. hava sirkülasyonu olmayan havasız alan
common space n. müşterek mekan
space habitat n. uzaydaki yaşam alanı
space colony n. uzay kolonisi
space asset n. uzay aracı
space asset n. uzay ekipmanı
space cadet n. (uzay operasında) genç astronot
space cadet n. uzay yolculuğu meraklısı
space cadet n. etrafından bihaber kimse
space cadet n. işe yaramaz kimse
space case n. etrafından bihaber kimse
space case n. aklı bir karış havada kimse
space case n. işe yaramaz kimse
space power n. uzay kuvvetleri
space power n. bir ülkenin uzay alanındaki yetkinliği
space superiority n. uzay üstünlüğü
space superiority n. bir ülkenin uzay çalışmalarında kurduğu üstünlük
space writer n. yazdığı uzunluğa göre ödeme alan yazar
space-faring nation n. uzaya erişim kapasitesi bulunan ülke
space-filler n. (gazete veya dergide) boşluk dolduran kısa yazı
space-saving n. yer tasarrufu sağlama
be cramped for space v. sıkışmak
double space v. çift aralıkla yazmak
space out v. ara vermek
take a small space v. az yer kaplamak
take space v. alan kaplamak
space out v. boşluk bırakmak
double-space v. çift aralıkla yazmak
double-space v. çift aralıkla yazmak (daktiloda/bilgisayarda)
take up space v. yer kaplamak
stare into space v. gözü dalmak
stare into space v. gözleri dalmak
provide living space v. yaşam alanı sağlamak
dock with the space station v. uzay istasyonuna kenetlenmek
ease a car into a narrow space v. arabayı dar/sıkışık bir yere yerleştirmek/park etmek
reach the space v. uzaya ulaşmak
rocket the satellite into space v. uyduyu uzaya roket ile yollamak
wait for a parking space to become available v. boş bir park yeri için beklemek
wait for a parking space to become available v. park yerinin boşalmasını beklemek
free up space v. (telefonda vb) yer kazanmak
save space v. (telefonda vb) yer kazanmak
go into space v. uzaya gitmek
go into space v. uzaya uçmak
hair space v. en kısa aralıklara ayarlamak
without space adj. aralıksız
space-bound adj. uzaya doğru/uzaya
space-age adj. uzay çağı ile ilgili
space-age adj. uzay çağına özgü
space-age adj. uzay çağını yansıtan
space-age adj. son teknolojiden faydalanan
space-age adj. en yeni tasarımı kullanan
space-age adj. modern
space-age adj. güncel
space-age adj. yenilikleri takip eden
space-age adj. dönemi yakalayan
space-age adj. vizyoner
space-age adj. geleceğe dönük
for a space adv. bir müddet zarfında
for a space adv. bir süre içinde
from the space adv. uzaydan
on space-available basis adv. yer kalırsa
on space-available basis adv. boş kontenjan dahilinde
in the mean space [obsolete] adv. aynı anda
in the mean space [obsolete] adv. bu sırada
in the mean space [obsolete] adv. bu esnada
in the mean space [obsolete] adv. bu arada
in the mean space [obsolete] adv. aynı zamanda
Phrases
on space available basis expr. elverişli alan bazında
on space available basis expr. elverişli alan (mekan) temel alınarak
on space available basis expr. kalmasına bağlı olarak
on space available basis expr. mevcut alan bazında
space permitting (if space permits) expr. yer varsa
space permitting (if space permits) expr. yer müsaitse
on space available basis expr. yer olmasına bağlı olarak
in the space of (an amount of time) expr. (belli bir zaman) aralığında
Colloquial
third space n. bar veya restorana alternatif olarak görülen kahve dükkanı
third space n. kahveci
space out v. dikkati dağılmak
space out v. dalıp gitmek
space out v. konsantrasyonunu/odağını kaybetmek
space out v. hayallere dalmak
space out v. andan/işten kopmak
space out v. kopup gitmek
space out v. zihni bulanıklaşmak
space out v. sersemlemek
space out v. sersemleşmek
space out v. afallamak
space out v. uyuşmak
space out v. zihnini bulanıklaştırmak
space out v. sersemletmek
space out v. sersemleştirmek
space out v. afallatmak
space out v. aralıklı olarak organize etmek
space out v. arasında boşluk bırakmak
space out v. aralık bırakmak
space out v. etrafla bağlantısını koparmak
space out v. farkındalığını yitirmek
space off v. dikkati dağılmak
space off v. dalıp gitmek
space off v. hayallere dalmak
space off v. kopup gitmek
space off v. (ilaçlardan/ilaç veya uyuşturucu kullanmış gibi) kafası karışmak/uçmak/bulanmak
space off v. (ilaçlardan/ilaç veya uyuşturucu kullanmış gibi) aptallaşmak
space off v. (ilaçlardan/ilaç veya uyuşturucu kullanmış gibi) zihni bulanıklaşmak
Idioms
cap space n. (sporda) oyuncu maaşları için kullanılabilecek para
waste of space n. işe yaramaz
breathing space n. mola
breathing space n. soluklanma
waste of space n. yer israfı
a breathing space n. nefes alacak/soluklanacak bir vakit
a breathing space n. bir dinlenme dönemi
a breathing space n. ara verme
a breathing space n. soluklanma/mola verme fırsatı
a waste of space [uk] n. yer israfı
a waste of space [uk] n. işe yaramaz kimse
a waste of space [uk] n. döl israfı
a waste of space [uk] n. gereksiz tip
a waste of space [uk] n. boşa yer kaplayan kimse
a waste of space [uk] n. oksijen israfı
free up cap space v. (sporda) oyuncu maaşları için kullanılabilecek bütçe oluşturmak
free up cap space v. oyuncu takası veya bazı oyuncularla ilişkiyi kesip bütçe yaratmak
space someone out v. birinin başını döndürmek
gaze into space v. gözü dalmak
gaze into space v. dalıp gitmek
gaze into space v. uzağa dalmak
gaze into space v. dalıp gitmek
gaze off into space v. gözü dalmak
gaze off into space v. dalıp gitmek
gaze off into space v. uzağa dalmak
gaze off into space v. dalıp gitmek
look (off) into space v. boş boş bakmak
look (off) into space v. dalgın dalgın bakmak
look (off) into space v. boşluğa bakmak
look (off) into space v. boşluğa dalıp gitmek
look (off) into space v. gözü dalmak
stare into space v. boş boş bakmak
stare into space v. dalgın dalgın bakmak
stare into space v. boşluğa bakmak
stare into space v. boşluğa dalıp gitmek
stare into space v. gözü dalmak
gaze into space v. boş boş bakmak
gaze into space v. dalgın dalgın bakmak
gaze into space v. boşluğa bakmak
gaze into space v. boşluğa dalıp gitmek
gaze into space v. gözü dalmak
be pressed for space v. yeri olmamak
be pressed for space v. yeri kalmamak
be pressed for space v. yeri çok sıkışık olmak
be pressed for space v. çok az yeri olmak/kalmak
be pushed for space v. yeri olmamak
be pushed for space v. yeri kalmamak
be pushed for space v. yeri çok sıkışık olmak
be pushed for space v. çok az yeri olmak/kalmak
be pushed for space v. yeri dar olmak
be pressed/pushed for money, space, time v. yeri, parası, zamanı olmamak/kalmamak
be pressed/pushed for money, space, time v. çok az yeri, parası, zamanı kalmak
be pressed/pushed for money, space, time v. yere, paraya, zamana sıkışmak
be pressed/pushed for money, space, time v. yere, paraya, zamana sıkışık olmak
be pressed/pushed for money, space, time v. yeri, parası, zamanı dar olmak
be pressed/pushed for money, space, time v. parası, yeri, zamanı az olmak
look/stare/gaze into space v. boş boş bakmak
look/stare/gaze into space v. dalgın dalgın bakmak
look/stare/gaze into space v. boşluğa bakmak
look/stare/gaze into space v. boşluğa dalıp gitmek
look/stare/gaze into space v. gözü dalmak
look/stare/gaze into space v. uzağa dalmak
stare (off) into space v. gözü dalmak
stare (off) into space v. uzaklara dalıp gitmek
stare (off) into space v. dalgın dalgın bakmak
stare (off) into space v. boşluğa dalıp gitmek
watch this space expr. buraya dikkat
in the space of (an amount of time) expr. (belli bir zaman) içerisinde
in the space of an hour expr. belli bir saat aralığında
in the space of an hour expr. belli bir saat içerisinde
Speaking
we have plenty of space expr. bir hayli bol/boş yerimiz var
I need more space expr. daha çok yere ihtiyacım var
I need more space expr. daha çok alana ihtiyacım var
people will live in space expr. insanlar uzayda yaşayacaklar
people will live in space expr. insanlar uzayda yaşayacak
we have some space issues expr. yer ile ilgili sorunlarımız var
there is not space expr. zaman ve zemin müsait değil
Trade/Economic
open storage space n. açık depolama sahası
co-working space n. açık çalışma alanı
working space n. çalışma alanı
output space n. çıktı alanı
space of control n. denetim alanı
vertical space n. dikey açıklık
space bar n. espas tuşu
dead space n. gemide boş kalan yer için alınan ücret
posture and space usage n. iş görüşmesi sırasındaki duruş ve alan kullanımı
indoor space n. kapalı alan
space requirement n. mekan gereksinimi
space requirement n. mekan ihtiyacı
fiscal space n. mali alan
space occupancy n. mekan işgali
preferred shelf space n. öncelikli raf yeri
space schedule n. reklam içerik ve özellik listesi
selling space n. satış alanı
advertising space n. reklam tahtası
risk-return space n. risk-getiri alanı
advertising space n. reklam yeri
selling space n. satış yeri
exhibition space n. sergileme alanı
shipping space n. sevkiyat için gemi ambarında aynlan yer
booth space n. stand alanı
stand space n. stand alanı
guaranteed space per ton n. ton başına garanti edilen yer
space project management n. uzay proje yönetimi
space arbitrage n. yer arbitrajı
freight space n. yükün işgal ettiği yer
Law
extra-atmospheric space n. atmosfer dışı uzay
peaceful use of outer space n. dış uzayın barışçıl kullanımı
air space n. hava sahası
space law n. uzay hukuku
space law n. uzay hukuku
outer space law n. uzay yasası
Politics
united nations platform for space-based information for disaster management and emergency response n. afet yönetimi ve olağanüstü hallerde müdahale amaçlı uzay kaynaklı bilgi için bm platformu
asia-pacific space cooperation organization n. asya-pasifik uzay işbirliği örgütü
european space agency n. avrupa uzay ajansı
european space agency n. avrupa uzay ajansı
european space research organisation n. avrupa uzay araştırma örgütü
european space research organisation n. avrupa uzay araştırmaları örgütü
defence and space company n. avrupa uzay-havacılık
un committee on the peaceful uses of outer space n. birleşmiş milletler uzayın barışçı amaçlarla kullanılması komitesi
democratic negotiation space n. demokratik müzakere alanı
democratic negotation space n. demokratik müzakere alanı
economic space n. ekonomik alan
air space n. hava sahası
violation of air space n. hava sahasının ihlali
fiscal space n. mali olanaklar
private space n. özel alan
policy space n. politik alan
space based weapons n. uzay tabanlı silahlar
national air space n. ulusal hava sahası
consultative committee for space data systems n. uzay veri sistemleri danışma komitesi
international air space n. uluslararası hava sahası
space economy n. uzay ekonomisi
Institutes
committee on space research n. avrupa uzay araştırmaları komitesi
national aeronautics and space administration (nasa) n. abd ulusal havacılık uzay dairesi
european space research and technology center n. avrupa uzay araştırma ve teknoloji merkezi
european space operations center n. avrupa uzay operasyon merkezi
asia-pasific space cooperation organization n. asya-pasifik uzay işbirliği organizasyonu
european space agency n. avrupa uzay ajansı
european space research institute n. avrupa uzay araştırmaları enstitüsü
committee for peaceful uses of outer space n. birleşmiş milletler uzayın barışçı amaçlarla kullanılması komitesi
section of aviation and space systems n. hava ve uzay sistemler şube müdürlüğü
directorate general of aeronautics and space technologies n. havacılık ve uzay teknolojileri genel müdürlüğü
department of space and unmanned systems n. uzay ve insansız sistemler dairesi
Media
space broker n. komisyon karşılığında reklam alanı satan kimse
space broker n. medya simsarı
space broker n. medya planlamacı
space opera n. uzay operası
space opera n. bilim-kurguya dayalı macera öyküsünü yansıtan bir film
Advertising
ad space n. reklam alanı
Technical
air space n. hava aralığı
void space n. boş hacim
aston dark space n. aston karanlık bölgesi
space of flows n. akış uzamı
space heating and sanitary hot water unit n. alan ısıtma ve kullanma sıcak suyu ünitesi
discrete sample space n. ayrık örneklem uzayı
space character n. aralık damgası
space closure n. ara/aralık kapama
lunar space n. ay uzayı
address space n. adres yüzeyi
aluminum space cage n. alüminyum uzay kafesi
affine space mat n. afin uzay
affine space n. afin uzay
acoustic space n. akustik uzay
space requirement n. alan gereksinimi
space ratio n. alan katsayısı
plain space n. ara bölge
space bar n. ara çubuğu
allocation of space n. arazi tahsisi
cislunar space n. ayberisi boşluk
berthing space n. bağlama yeri
connected space n. bağlantılı uzay
steel tube space frame n. boru uzay çerçevesi
space list n. boş yer dizelgesi
interaction space n. bir elektronik cihazda enerjinin elektronlara aktarıldığı elektrotlar arasındaki boşluk
free-space impedance n. boşluk empedansı
free-space impedance n. boşluk celisi
space code n. boşluk kodu
space bar n. boşluk çubuğu
space list n. boşluk listesi
flueless space heaters n. borusuz soba
basis of a space n. bir uzayın tabanı
empty space indicator n. boşluk göstergesi
building space n. bina hacmi
space character n. boşluk karakteri
free space attenuation n. boşlukta zayıflama
pore space n. boşluk hacmi
space suppression n. boşluk yazdırmama
pore space n. boşlukların oylumu
steam space n. buhar alanı
free space propagation n. boşlukta yayılım
void space n. boşluk oranı
space current n. boşluk akımı
space suppression n. boşluk bastırma
working space n. çalışma aralığı
double-space n. çift satır arası
picture space n. çizim alanı
outer space n. dış uzay
differential space n. diferansiyel uzay
mark space ratio n. darbe boşluk oranı
outdoor space n. dış alan
circulation space n. dolaşım alanı
linear vector space n. doğrusal yöney uzayı
complete uniform space n. eksiksiz düzgün uzay
curvilinear space n. eğrisel uzay
head space alignment n. feyyür ayarı
interaction space n. etkileşim uzayı
head space n. feyyür
faraday dark space n. faraday karanlık bölgesi
intergalactic space n. galaksiler arası uzay
interplanetary space n. gezegenler arası uzay
space requirement n. hacim ihtiyacı
communication space n. haberleşme alanı
telecommunication space n. haberleşme alanı