|
Catégorie |
Turc |
Anglais |
|
| General |
|
| 1 |
General |
bilgisayar çipi |
computer chip n.
|
|
In the world of computer chips, bigger numbers are often better.
Bilgisayar çipleri dünyasında, daha büyük sayılar genellikle daha iyidir.
More Sentences
|
| 2 |
General |
bilgisayar sanatı |
computer art n.
|
|
Costs for a computer arts diploma program will vary from school to school.
Bilgisayar sanatları diploma programı için maliyetler okuldan okula değişecektir.
More Sentences
|
| 3 |
General |
dizüstü bilgisayar |
laptop n.
|
|
I don't recommend a laptop for gaming.
Oyun oynamak için dizüstü bilgisayar önermiyorum.
More Sentences
|
| 4 |
General |
bilgisayar kullanıcıları |
computer users n.
|
|
This is the most common complaint among computer users.
Bu, bilgisayar kullanıcıları arasında en yaygın şikayettir.
More Sentences
|
| 5 |
General |
bilgisayar suçları |
computer crimes n.
|
|
Now, I have voted for this Cederschiöld report because one of the worst dangers threatening us is computer crime.
Şimdi, bu Cederschiöld raporuna oy verdim çünkü bizi tehdit eden en büyük tehlikelerden biri bilgisayar suçlarıdır.
More Sentences
|
|
|
| 6 |
General |
bilgisayar programları |
computer programs n.
|
|
This would deprive all developers of the building blocks they need for any new computer program.
Bu da tüm geliştiricileri yeni bir bilgisayar programı için ihtiyaç duydukları yapı taşlarından mahrum bırakacaktır.
More Sentences
|
| 7 |
General |
bilgisayar ağları |
computer networks n.
|
|
There has been a general breakdown in the computer network and it lasted five minutes due to defective hardware.
Bilgisayar ağında genel bir çökme meydana geldi ve arızalı donanım nedeniyle beş dakika sürdü.
More Sentences
|
| 8 |
General |
bilgisayar oyunları |
computer games n.
|
|
Firaxis Games is a computer game developer.
Firaxis Games bir bilgisayar oyunu geliştiricisidir.
More Sentences
|
| 9 |
General |
dijital bilgisayar |
digital computer n.
|
|
It is the language of digital computers.
Dijital bilgisayarların dilidir.
More Sentences
|
| 10 |
General |
bilgisayar kodu |
computer code n.
|
|
Bitcoin is effectively a string of computer code.
Bitcoin aslında bir bilgisayar kodu dizisidir.
More Sentences
|
| 11 |
General |
dizüstü bilgisayar |
notebook n.
|
|
This notebook has the latest CPU.
Bu dizüstü bilgisayar en modern CPU'ya sahiptir.
More Sentences
|
| 12 |
General |
bilgisayar korsanlığı |
hacking n.
|
|
People can become involved in computer hacking for very different reasons.
İnsanlar çok farklı nedenlerle bilgisayar korsanlığına dahil olabilirler.
More Sentences
|
| 13 |
General |
bilgisayar bilimleri |
computer sciences n.
|
|
We offer a solid Computer Science education in a Liberal Arts environment.
Liberal Sanatlar ortamında sağlam bir Bilgisayar Bilimi eğitimi sunuyoruz.
More Sentences
|
| 14 |
General |
bilgisayar ortamı |
computer environment n.
|
|
Our engineering department completes all engineering work by designing your ideas in a computer environment.
Mühendislik departmanımız fikirlerinizi bilgisayar ortamında tasarlayarak tüm mühendislik çalışmalarını tamamlar.
More Sentences
|
| 15 |
General |
insan-bilgisayar etkileşimi |
human-computer interaction n.
|
|
The user interface (UI) is the point of human-computer interaction and communication in a device.
Kullanıcı arayüzü (UI), bir cihazdaki insan-bilgisayar etkileşimi ve iletişim noktasıdır.
More Sentences
|
| 16 |
General |
bilgisayar korsanı |
hacker n.
|
|
A hacker stole all the user data from the bank.
Bilgisayar korsanı bankanın tüm kullanıcı verilerini çaldı.
More Sentences
|
| 17 |
General |
bilgisayar dünyası |
computer world n.
|
|
It is the same in the computer world.
Bilgisayar dünyasında da durum aynı.
More Sentences
|
| 18 |
General |
bilgisayar becerileri |
computer skills n.
|
|
You will develop strong business administration, communication and computer skills.
Güçlü işletme yönetimi, iletişim ve bilgisayar becerileri geliştireceksiniz.
More Sentences
|
| 19 |
General |
bilgisayar sınıfı/dersi |
computer class n.
|
|
Tom is in my computer class.
Tom benim bilgisayar sınıfımda.
More Sentences
|
| 20 |
General |
tablet bilgisayar |
tablet n.
|
|
The tablet market has been rising since the beginning of 2010's.
Tablet bilgisayar piyasası 2010'lu yılların başından beri yükseliyor.
More Sentences
|
| 21 |
General |
tablet bilgisayar |
tablet computer n.
|
|
The capacity of the built-in batteries of tablet computers is 4200 mAh.
Tablet bilgisayarların dahili pillerinin kapasitesi 4200 mAh'dir.
More Sentences
|
| 22 |
General |
bilgisayar şirketi |
computer company n.
|
|
She will apply for a job in a computer company.
Bir bilgisayar şirketine iş başvurusunda bulunacak.
More Sentences
|
| 23 |
General |
bilgisayar iş istasyonu |
computer workstation n.
|
|
It concerns electronic guidance, computer workstations and directions to rooms.
Elektronik rehberlik, bilgisayar iş istasyonları ve oda yönlendirmeleri ile ilgilidir.
More Sentences
|
| 24 |
General |
bilgisayar bilgisi |
computer knowledge n.
|
|
In this environment, having basic computer knowledge is not enough.
Bu ortamda temel bilgisayar bilgisine sahip olmak yeterli değildir.
More Sentences
|
| 25 |
General |
mekanik bilgisayar |
mechanical computer n.
|
|
Charles Babbage created the first mechanical computer and otherwise changed the world of mathematics forever.
Charles Babbage ilk mekanik bilgisayarı yarattı ve matematik dünyasını sonsuza dek değiştirdi.
More Sentences
|
|
|
| 26 |
General |
bilgisayar bilimci |
computer scientist n.
|
|
Hundreds of computer scientists are trying to solve this crucial problem.
Yüzlerce bilgisayar bilimcisi bu önemli sorunu çözmeye çalışıyor.
More Sentences
|
| 27 |
General |
bilgisayar hesabı |
computer account n.
|
|
It does not delete the user accounts, computer accounts, or group accounts that were members of that group.
Bu grubun üyesi olan kullanıcı hesaplarını, bilgisayar hesaplarını veya grup hesaplarını silmez.
More Sentences
|
| 28 |
General |
bilgisayar oyunu oynama |
gaming n.
|
|
Online gaming allows players from around the world to challenge each other.
Çevrimiçi bilgisayar oyunu oynamak, dünyanın dört bir yanından oyuncuların karşı karşıya gelmesine olanak tanır.
More Sentences
|
| 29 |
General |
bilgisayar oyunu meraklısı |
gamer n.
|
|
The new update annoyed the gamers.
Yeni güncelleme bilgisayar oyunu meraklılarının keyfini kaçırdı.
More Sentences
|
| 30 |
General |
(bilgisayar) çerçeve |
frame n.
|
|
We call the collection of frames in the browser window a frameset.
Tarayıcı penceresindeki çerçeve koleksiyonuna çerçeve kümesi diyoruz.
More Sentences
|
| 31 |
General |
(bilgisayar kodunda) döngü |
loop n.
|
|
This program is not working; it's given some sort of infinite loop warning!
Bu program çalışmıyor; bir çeşit sonsuz döngü uyarısı vermiş!
More Sentences
|
| 32 |
General |
(bilgisayar) çalışma süresi |
uptime n.
|
|
The computer's uptime was crucial for uninterrupted work.
Kesintisiz çalışma için bilgisayarın çalışma süresi çok önemliydi.
More Sentences
|
| 33 |
General |
(bilgisayar) çalışma alanı |
workspace n.
|
|
She rearranged the workspace of the software to make it more organized.
Yazılımın çalışma alanını değiştirerek daha düzenli hale getirdi.
More Sentences
|
| 34 |
General |
bilgisayar çökmek |
(computer) to crash v.
|
|
I wonder what caused your computer to crash.
Bilgisayarının çökmesine neyin sebep olduğunu merak ediyorum.
More Sentences
|
| 35 |
General |
(bilgisayar programı vb.) başlatmak |
launch v.
|
|
If the program fails to launch, try rebooting.
Program başlatılamazsa, sistemi yeniden yüklemeyi deneyin.
More Sentences
|
| 36 |
General |
(bilgisayar) yazmak |
type v.
|
|
She types faster than anyone I know.
Tanıdığım herkesten daha hızlı yazıyor.
More Sentences
|
| 37 |
General |
bilgisayar ortamında |
virtually adv.
|
|
It was nice to meet you all virtually.
Sizlerle bilgisayar ortamında tanışmak güzeldi.
More Sentences
|
| Phrasals |
|
| 38 |
Phrasals |
(bilgisayar) açılmak/başlamak/çalışmak |
boot up v.
|
|
My computer no longer boots up.
Bilgisayarım artık açılmıyor.
More Sentences
|
| 39 |
Phrasals |
(bir bilgisayar dosyasını bir şey) olarak kaydetmek |
save (something) as (something else) v.
|
|
Earlier versions are copies of files and folders that Windows automatically saves as part of a restore point.
Önceki sürümler, Windows'un bir geri yükleme noktasının parçası olarak otomatik olarak kaydettiği dosya ve klasörlerin kopyalarıdır.
More Sentences
|
| Trade/Economic |
|
| 40 |
Trade/Economic |
bilgisayar destekli tasarım |
computer-aided design n.
|
|
CAD Computer-Aided Design is used to help people design new things.
CAD Bilgisayar Destekli Tasarım, insanların yeni şeyler tasarlamasına yardımcı olmak için kullanılır.
More Sentences
|
| Law |
|
| 41 |
Law |
bilgisayar suçları |
computer crimes n.
|
|
Practical IT education that teaches you to prevent hacking and computer crime.
Bilgisayar korsanlığı ve bilgisayar suçlarını önlemeyi öğreten pratik BT eğitimi.
More Sentences
|
| Technical |
|
| 42 |
Technical |
bilgisayar yazılımı |
computer software n.
|
|
You can create your own product, such as an ebook or computer software.
Bir e-kitap veya bilgisayar yazılımı gibi kendi ürününüzü oluşturabilirsiniz.
More Sentences
|
| 43 |
Technical |
bilgisayar operatörü |
computer operator n.
|
|
No, I'm not talking about professional typists, not about computer operators, and not even about experienced gamers.
Hayır, profesyonel daktilolardan, bilgisayar operatörlerinden ve hatta deneyimli oyunculardan bahsetmiyorum.
More Sentences
|
| 44 |
Technical |
bilgisayar kodu |
computer code n.
|
|
Bitcoin is actually a string of computer code.
Bitcoin aslında bir bilgisayar kodu dizisidir.
More Sentences
|
| 45 |
Technical |
bilgisayar programcısı |
computer programmer n.
|
|
Mark Elliot Zuckerberg is an American computer programmer and Internet entrepreneur.
Mark Elliot Zuckerberg Amerikalı bir bilgisayar programcısı ve internet girişimcisidir.
More Sentences
|
| 46 |
Technical |
uzak bilgisayar |
remote computer n.
|
|
This remote computer has reached its connection limit, you cannot connect at this time.
Bu uzak bilgisayar bağlantı sınırına ulaştı, şu anda bağlanamazsınız.
More Sentences
|
| 47 |
Technical |
bilgisayar uygulamaları |
computer applications n.
|
|
You'll also develop your organization skills, learn computer applications, and enhance your verbal and written communication skills.
Ayrıca organizasyon becerilerinizi geliştirecek, bilgisayar uygulamalarını öğrenecek ve sözlü ve yazılı iletişim becerilerinizi geliştireceksiniz.
More Sentences
|
| 48 |
Technical |
bilgisayar mühendisliği |
computer engineering n.
|
|
Department of Computer Engineering What is Computer Engineering?
Bilgisayar Mühendisliği Bölümü Bilgisayar Mühendisliği Nedir?
More Sentences
|
| 49 |
Technical |
bilgisayar belleği |
computer memory n.
|
|
An IC can function as an amplifier, oscillator, timer, counter, computer memory, or microprocessor.
Bir IC, amplifikatör, osilatör, zamanlayıcı, sayaç, bilgisayar belleği veya mikroişlemci olarak işlev görebilir.
More Sentences
|
| 50 |
Technical |
dizüstü bilgisayar |
notebook computer n.
|
|
Your Mac notebook computer can get warm during normal use.
Mac dizüstü bilgisayarınız normal kullanım sırasında ısınabilir.
More Sentences
|
| 51 |
Technical |
bilgisayar simülasyonu |
computer simulation n.
|
|
Some marketing projects can be tested quickly and relatively inexpensively through computer simulation.
Bazı pazarlama projeleri bilgisayar simülasyonu yoluyla hızlı ve nispeten ucuz bir şekilde test edilebilir.
More Sentences
|
| 52 |
Technical |
genel amaçlı bilgisayar |
general-purpose computer n.
|
|
It is the first general-purpose computer concept.
İlk genel amaçlı bilgisayar konseptidir.
More Sentences
|
| 53 |
Technical |
bilgisayar destekli imalat |
cam n.
|
|
Some say CAM will cause more and more people to lose their jobs.
Kimileri bilgisayar destekli imalatın (CAM) giderek daha fazla insanın işini kaybetmesine neden olacağını söylüyor.
More Sentences
|
| General |
|
| 54 |
General |
bilgisayar organizasyonu |
computer organization n.
|
|
| 55 |
General |
dijital bilgisayar benzeşimi |
digital computer simulation n.
|
|
| 56 |
General |
bilgisayar animasyonu |
computer animation n.
|
|
| 57 |
General |
ıbm kişisel bilgisayar |
ibm personal computer n.
|
|
| 58 |
General |
bilgisayar teknik desteği |
computer technical support n.
|
|
| 59 |
General |
bilgisayar ekranında yapılabilecek çeşitli seçenekleri sunan liste |
menu n.
|
|
| 60 |
General |
bilgisayar programı türü |
dataperfect n.
|
|
| 61 |
General |
uydu bilgisayar sistemi |
master slave system n.
|
|
| 62 |
General |
bilgisayar programcısı |
programer n.
|
|
| 63 |
General |
bilgisayar benzeşimi |
computer simulation n.
|
|
| 64 |
General |
bilgisayar kütüğü |
computer file n.
|
|
| 65 |
General |
sanal bilgisayar sistemleri |
virtual computer systems n.
|
|
|
|
| 66 |
General |
büyük ölçekli bilgisayar |
large scale computer n.
|
|
| 67 |
General |
bilgisayar ağı protokolleri |
computer network protocols n.
|
|
| 68 |
General |
bilgisayar çıktısından alınan değil de elle yazılan dokümanlar için kullanılan ifade |
manual issue n.
|
|
| 69 |
General |
bilgisayar programlama dili |
java n.
|
|
| 70 |
General |
bilgisayar sürücüsü |
drive n.
|
|
| 71 |
General |
bilgisayar kapasitesi |
computer capacity n.
|
|
| 72 |
General |
bir bilgisayar alfabesi |
ebcdic n.
|
|
| 73 |
General |
bilgisayar ağları protokolü |
computer networks protocol n.
|
|
| 74 |
General |
bilgisayar depolama araçları |
computer storage devices n.
|
|
| 75 |
General |
bilgisayar ara birimleri |
computer interfaces n.
|
|
| 76 |
General |
bilgisayar programlaması |
computer programming n.
|
|
| 77 |
General |
dizüstü bilgisayar |
briefcase computer n.
|
|
| 78 |
General |
bilgisayar görüntüsü |
computer vision n.
|
|
| 79 |
General |
embedded bilgisayar sistemleri |
embedded computer systems n.
|
|
| 80 |
General |
bilgisayar biliminde hata düzeltme |
debugging in computer science n.
|
|
| 81 |
General |
yüksek performanslı bilgisayar |
high performance computing n.
|
|
| 82 |
General |
mikroprogramlanır bilgisayar |
microprogrammable computer n.
|
|
| 83 |
General |
örneksel bilgisayar |
analogue computer n.
|
|
| 84 |
General |
bilgisayar çıktısı |
print out n.
|
|
| 85 |
General |
bilgisayar ve medeniyet |
computer and civilization n.
|
|
| 86 |
General |
bilgisayar verilerini gösteren monitör vb |
visual display unit n.
|
|
| 87 |
General |
bilgisayar ağı yapıları |
computer network architectures n.
|
|
| 88 |
General |
bilgisayar destekli veritabanı |
computerized database n.
|
|
| 89 |
General |
sayısal bilgisayar benzeşimi |
digital computer simulation n.
|
|
| 90 |
General |
bilgisayar arabirimleri |
computer interfaces n.
|
|
| 91 |
General |
bilgisayar oyunu |
video game n.
|
|
| 92 |
General |
bilgisayar sözleşmeleri |
computer contracts n.
|
|
| 93 |
General |
bilgisayar uzmanları |
computer scientists n.
|
|
| 94 |
General |
bilgisayar virüsleri |
computer viruses n.
|
|
| 95 |
General |
bilgisayar destekli tercüme |
cat (computer aided translation) n.
|
|
| 96 |
General |
bilgisayar algoritmaları |
computer algorithms n.
|
|
| 97 |
General |
renkli bilgisayar grafikleri |
color computer graphics n.
|
|
| 98 |
General |
ev bilgisayar ağları |
home computer networks n.
|
|
| 99 |
General |
bilgisayar ağı kaynakları |
computer network resources n.
|
|
| 100 |
General |
bilgisayar denetimi |
computer control n.
|
|
| 101 |
General |
bilgisayar çıktısı |
printout n.
|
|
| 102 |
General |
etkileşimli bilgisayar sistemleri |
interactive computer systems n.
|
|
| 103 |
General |
sayısal bilgisayar |
digital computer n.
|
|
| 104 |
General |
yarım bayt (bilgisayar) |
nibble n.
|
|
| 105 |
General |
yarım bayt (bilgisayar) |
nybble n.
|
|
| 106 |
General |
bilgisayar kütüklerini kataloglama |
cataloging of computer files n.
|
|
| 107 |
General |
bilgisayar mühendisliği diploması |
computer engineering diploma n.
|
|
| 108 |
General |
bilgisayar kullanımı |
computer usage n.
|
|
| 109 |
General |
bilgisayar odası |
computer room n.
|
|
| 110 |
General |
bilgisayar desteği |
computer aid n.
|
|
| 111 |
General |
toplama bilgisayar |
homemade computer n.
|
|
| 112 |
General |
avuçiçi bilgisayar |
palmtop computer n.
|
|
| 113 |
General |
bilgisayar masası |
computer table n.
|
|
| 114 |
General |
bilgisayar çalışma hızı |
clock speed n.
|
|
| 115 |
General |
bilgisayar ortamı |
electronic environment n.
|
|
| 116 |
General |
temel bilgisayar eğitimi |
basic computer training n.
|
|
| 117 |
General |
bilgisayar taraması |
computer scan n.
|
|
| 118 |
General |
çok bilgisayar kullanan |
power user n.
|
|
| 119 |
General |
diz üstü bilgisayar |
laptop computer n.
|
|
| 120 |
General |
bilgisayar girdi-çıktı donatımı |
computer input-output equipment n.
|
|
| 121 |
General |
bilgisayar girdi-çıktı donanımı |
computer input-output equipment n.
|
|
| 122 |
General |
bilgisayar destekli çizim |
computer-aided drawing n.
|
|
| 123 |
General |
bilgisayar uygulamasına çevirme |
virtualization n.
|
|
| 124 |
General |
taşınabilir bilgisayar |
luggable computer n.
|
|
| 125 |
General |
taşınabilir bilgisayar |
lunchbox computer n.
|
|
| 126 |
General |
defter bilgisayar |
notebook computer n.
|
|
| 127 |
General |
kalem bilgisayar |
notepad computer n.
|
|
| 128 |
General |
kalem bilgisayar |
pen-based computer n.
|
|
| 129 |
General |
bilgisayar hafızası |
scratchpad n.
|
|
| 130 |
General |
bilgisayar müptelalığı |
computer nerditry n.
|
|
| 131 |
General |
bilgisayar bağımlılığı |
computer nerditry n.
|
|
| 132 |
General |
bilgisayar oyunları oynayan |
gamer n.
|
|
| 133 |
General |
toplumdan elini eteğini çekmiş zamanını bilgisayar başında geçiren kişi (jp) |
hikikomori n.
|
|
| 134 |
General |
bilgisayar becerisi |
computer skill n.
|
|
| 135 |
General |
bilgisayar destekli karar verme |
computer assisted decision making n.
|
|
| 136 |
General |
bilgisayar oyunlarında bir oyunun konusunun ve temel oyun mekaniğinin ne kadar iyi tasarlanmış ve oyunda ne kadar verimli bir şekilde uygulanmış olduğunu ifade eden sözcük |
gameplay n.
|
|
| 137 |
General |
bilgisayar veri bölümü |
computer data department n.
|
|
| 138 |
General |
bilgisayar dersi |
computer lesson n.
|
|
| 139 |
General |
avuçiçi bilgisayar |
handheld organiser n.
|
|
| 140 |
General |
bilgisayar ünitesi |
work station n.
|
|
| 141 |
General |
bilgisayar sertifikası |
computer certificate n.
|
|
| 142 |
General |
bilgisayar uygulamasına çevirme |
virtualisation n.
|
|
| 143 |
General |
tablet bilgisayar |
tablet pc n.
|
|
| 144 |
General |
bilgisayar bilimleri araştırma ve uygulama merkezi |
computer sciences research and application center n.
|
|
| 145 |
General |
bilgisayar bilimi |
computer studies n.
|
|
| 146 |
General |
bilgisayar kullanabilen kimse |
computer literate n.
|
|
| 147 |
General |
bilgisayar bilgisine sahip olan kimse |
computer literate n.
|
|
| 148 |
General |
bilgisayar oyunu tasarımcısı |
computer game designer n.
|
|
| 149 |
General |
bilgisayar destekli bir araştırma servisi |
nexis® n.
|
|
| 150 |
General |
(bilgisayar, internet) erişimdeki uçurum |
digital divide n.
|
|
| 151 |
General |
bilgisayar tuşlarının altında ve etrafında biriken pislik |
keyboard plaqu n.
|
|
| 152 |
General |
video veya bilgisayar oyunları oynama |
video gaming n.
|
|
| 153 |
General |
bilgisayar çağı |
computer age n.
|
|
| 154 |
General |
kişisel bilgisayar |
microcomputer n.
|
|
| 155 |
General |
bilgisayar veya internet oyunlarında yenilen düşmanlardan elde edilen işe yarar parçalar |
loot n.
|
|
| 156 |
General |
(midye kabuğu gibi açılan) portatif bilgisayar |
clamshell n.
|
|
| 157 |
General |
bilgisayar kullanmayan tasarımcılar |
designosaurs n.
|
|
| 158 |
General |
bilgisayar tarafından yapılan çarpma |
multiply n.
|
|
| 159 |
General |
bilgisayar tarafından yapılan çoğaltma |
multiply n.
|
|
| 160 |
General |
radar, bilgisayar kurulumu gibi elektronik haberleşme araçlarını yöneten kimse |
operator n.
|
|
| 161 |
General |
bilgisayar üretip satan işletme |
computer business n.
|
|
| 162 |
General |
(bilgisayar için) zımbalı kağıt destesi |
fanfold n.
|
|
| 163 |
General |
hazır bilgisayar programı |
package n.
|
|
| 164 |
General |
hazır bilgisayar programı ile bağlantılı yazılım koleksiyonu |
package n.
|
|
| 165 |
General |
bilgisayar faresine tıklayan kimse |
clicker n.
|
|
| 166 |
General |
bilgisayar veri tabanının bir kimse tarafından kullanılan bölümü |
subschema n.
|
|
| 167 |
General |
aktörün bilgisayar destekli sanal görüntüsü |
synthespian n.
|
|
| 168 |
General |
(bilgisayar) uygulama |
application n.
|
|
| 169 |
General |
(bilgisayar) şablon |
template n.
|
|
| 170 |
General |
(bilgisayar menüsünde) seçenek |
option n.
|
|
| 171 |
General |
kişisel bilgisayar |
pc n.
|
|
| 172 |
General |
(bilgisayar programı) spider |
spider n.
|
|
| 173 |
General |
(teknik bir alana yönelmiş) bilgisayar bağımlısı |
otaku n.
|
|
| 174 |
General |
bilgisayar sistemindeki geçici küçük değişiklik |
patch n.
|
|
| 175 |
General |
bilgisayar sistemindeki geçici küçük düzeltme |
patch n.
|
|
| 176 |
General |
bilgisayar tamircisi |
computer repairman n.
|
|
| 177 |
General |
bilgisayar programına sokmak |
computerize v.
|
|
| 178 |
General |
girmek (bilgisayar) |
insert v.
|
|
| 179 |
General |
bilgisayar yedeklemek |
back up v.
|
|
| 180 |
General |
bilgisayar çökmek |
(computer) to be down v.
|
|
| 181 |
General |
bilgisayar ile donatmak |
computerise v.
|
|
| 182 |
General |
bilgisayar kurmak |
computerize v.
|
|
| 183 |
General |
bilgisayar kurmak |
set up the computer v.
|
|
| 184 |
General |
bilgisayar çıktısı almak |
print out v.
|
|
| 185 |
General |
bilgisayar ortamına aktarmak |
computerize v.
|
|
| 186 |
General |
bilgisayar kurmak |
computerise v.
|
|
| 187 |
General |
bilgisayar ortamına almak |
computerize v.
|
|
| 188 |
General |
bilgisayar ortamına almak |
computerise v.
|
|
| 189 |
General |
bilgisayar programına almak |
computerise v.
|
|
| 190 |
General |
bilgisayar programına almak |
computerize v.
|
|
| 191 |
General |
bilgisayar kullanmak |
use computer v.
|
|
| 192 |
General |
bilgisayar oynamak |
play computer games v.
|
|
| 193 |
General |
bilgisayar oynamak |
play pc games v.
|
|
| 194 |
General |
bilgisayar başında olmak |
be at the computer v.
|
|
| 195 |
General |
bilgisayar başında olmak |
sit at the computer v.
|
|
| 196 |
General |
bilgisayar oyunu oynamak |
play computer game v.
|
|
| 197 |
General |
bilgisayar oynamak |
play computer game v.
|
|
| 198 |
General |
bilgisayar başında olmak |
be on the computer v.
|
|
| 199 |
General |
bilgisayar oyunları oynamak |
play computer games v.
|
|
| 200 |
General |
bir bilgisayar sisteme hakkı olmadığı halde/izinsiz girmek |
hack into a computer system v.
|
|
| 201 |
General |
bilgisayar ile donatmak |
computerize v.
|
|
| 202 |
General |
bilgisayar ortamına aktarmak |
computerise v.
|
|
| 203 |
General |
bilgisayar programına sokmak |
computerise v.
|
|
| 204 |
General |
bütün gün bilgisayar/bilgisayarın başında olmak |
be on the computer all day v.
|
|
| 205 |
General |
bilgisayar oyununa yeni başlayıp da çok kötü oynamak |
noob v.
|
|
| 206 |
General |
bilgisayar programını çalışana kadar parça parça düzeltmek |
hack v.
|
|
| 207 |
General |
(bilgisayar oyunlarında) öldürülen düşmanın cesedini ganimet bulma amacıyla aramak |
loot v.
|
|
| 208 |
General |
bilgisayar oyunu oynamak |
game v.
|
|
| 209 |
General |
(bilgisayar programı veya veri) diğer verileri depolayarak yok etmek |
overwrite v.
|
|
| 210 |
General |
(bilgisayar programını) kapatmak |
exit v.
|
|
| 211 |
General |
(bilgisayar programı) verimliliğini düşürmek |
pessimize v.
|
|
| 212 |
General |
(bilgisayar programı) verimliliğini düşürmek |
pessimise v.
|
|
| 213 |
General |
bilgisayar kurdu |
geeky adj.
|
|
| 214 |
General |
bilgisayar ortamlı |
computer-mediated adj.
|
|
| 215 |
General |
bilgisayar kontrollü |
computer controlled adj.
|
|
| 216 |
General |
bilgisayar destekli |
computer aided adj.
|
|
| 217 |
General |
anlaşılması ve kullanılması kolay (bilgisayar yazılımı vs.) |
intuitive adj.
|
|
| 218 |
General |
bilgisayar destekli |
computer-enhanced adj.
|
|
| 219 |
General |
bilgisayar kontrollü |
computer-driven adj.
|
|
| 220 |
General |
bilgisayar destekli |
computer-driven adj.
|
|
| 221 |
General |
pornografik içerikli manga, anime, bilgisayar oyunu ile ilgili |
hentai adj.
|
|
| 222 |
General |
bilgisayar bağımlısı kimse |
mouse-potato adj.
|
|
| 223 |
General |
birden fazla bağlantı noktası olan (bilgisayar ağı veya elektronik cihaz) |
multiport adj.
|
|
| 224 |
General |
iki veya daha fazla uçbirimi bulunan (bilgisayar sistemi) |
multiterminal adj.
|
|
| 225 |
General |
yan bilgisayar ürünlerine ait |
peripheral adj.
|
|
| 226 |
General |
yardımcı bilgisayar ürünlerine ait veya ilgili |
peripheral adj.
|
|
| 227 |
General |
yan bilgisayar ürünleri ile ilgili |
peripheral adj.
|
|
| 228 |
General |
yardımcı bilgisayar ürünlerine ait |
peripheric adj.
|
|
| 229 |
General |
yan bilgisayar ürünleri ile ilgili |
peripheric adj.
|
|
| 230 |
General |
yardımcı bilgisayar ürünleri ile ilgili |
peripheric adj.
|
|
| 231 |
General |
yan bilgisayar ürünlerine ait |
peripheric adj.
|
|
| 232 |
General |
bilgisayar ortamında |
in computer environment adv.
|
|
| 233 |
General |
bilgisayar vasıtasıyla |
through/via computer adv.
|
|
| 234 |
General |
bilgisayar aracılığıyla |
through/via computer adv.
|
|
| 235 |
General |
bilgisayar ekranında |
onscreen adv.
|
|
| 236 |
General |
bilgisayar ekranında |
on-screen adv.
|
|
| Phrasals |
|
| 237 |
Phrasals |
bir bilgisayar oyunu |
a computer game n.
|
|
| 238 |
Phrasals |
(veriyi) bilgisayar belleğinden çağırmak |
call up v.
|
|
| 239 |
Phrasals |
bir veya daha fazla bilgisayar dosyasını başka bir formatta kaydetmek/başka bir formata dönüştürmek |
render down v.
|
|
| 240 |
Phrasals |
(bilgisayar) yavaşlamak/ağırlaşmak |
throttle down v.
|
|
| 241 |
Phrasals |
(bilgisayar/işlemci) boğulmak veya teklemek |
throttle down v.
|
|
| 242 |
Phrasals |
bilgisayar dosyasını daha küçük bir pakete dönüştürmek |
zip up v.
|
|
| 243 |
Phrasals |
bilgisayar, web sitesi, bilgisayar programı hesabına girmek/giriş yapmak |
sign into v.
|
|
| 244 |
Phrasals |
bilgisayar, web sitesi, bilgisayar programı hesabını kişisel bilgilerini girerek açmak |
sign into v.
|
|
| 245 |
Phrasals |
bilgisayar, web sitesi, bilgisayar programı hesabına şifreyle girmek/giriş yapmak |
sign into v.
|
|
| 246 |
Phrasals |
bilgisayar işlevleri arasında kabloyla geçiş sağlamak |
wire in v.
|
|
| 247 |
Phrasals |
bilgisayar işlevleri arasında kabloyla geçiş sağlamak |
wire into v.
|
|
| 248 |
Phrasals |
bilgiyi bilgisayar ortamına girmek/aktarmak |
key in v.
|
|
| 249 |
Phrasals |
bilgisayar ekranında bir program, sayfa, dosya açmak |
bring up v.
|
|
| 250 |
Phrasals |
(bilgisayar ekranında bir şeyi) bir şeyin içine sürüklemek |
drag in v.
|
|
| 251 |
Phrasals |
(bilgisayar oyunlarında) önceden var olan bir unsuru kaldırmak/çıkartmak |
dummy out v.
|
|
| 252 |
Phrasals |
(bilgisayar programcılığında) bir koddan bir unsuru çıkarıp yerine zararsız fakat gereksiz bir bilgi koymak |
dummy out v.
|
|
| 253 |
Phrasals |
(bilgisayar sistemi) biri çökmesi halinde yedek, alternatif bir bileşene geçmek |
fail over v.
|
|
| 254 |
Phrasals |
(bilgisayar ekranında) aniden (bir mesaj/uyarı) çıkmak/belirmek |
flash up v.
|
|
| 255 |
Phrasals |
(telefon, bilgisayar gibi bir aleti) kullanmayı bırakmak |
get off v.
|
|
| 256 |
Phrasals |
merkezi sinir sistemini kullanarak bir bilgisayar sistemine bağlanmak/giriş yapmak |
jack into (something) v.
|
|
| 257 |
Phrasals |
beynini bilgisayar sistemine bağlamak |
jack into (something) v.
|
|
| 258 |
Phrasals |
klavyeyle bilgisayar ekranında aşağı doğru inmek |
key down v.
|
|
| 259 |
Phrasals |
(bilgisayar) (bir programdan) veri alıp hafızaya/belleğe kaydetmek |
read into (something) v.
|
|
| 260 |
Phrasals |
(bir bilgisayar dosyasını) kaydetmek/yedeklemek |
save down v.
|
|
| 261 |
Phrasals |
(bir bilgisayar dosyasını bir isimle) kaydetmek |
save (something) as (something else) v.
|
|
| 262 |
Phrasals |
(bir bilgisayar dosyasını bir formatta) kaydetmek |
save (something) as (something else) v.
|
|
| 263 |
Phrasals |
bilgisayar, web sitesi, bilgisayar programı hesabına şifreyle girmek/giriş yapmak |
sign into (something) v.
|
|
| 264 |
Phrasals |
bilgisayar, web sitesi, bilgisayar programı hesabını kişisel bilgilerini girerek açmak |
sign into (something) v.
|
|
| 265 |
Phrasals |
bilgisayar, web sitesi, bilgisayar programı hesabına girmek/giriş yapmak |
sign into (something) v.
|
|
| 266 |
Phrasals |
bilgisayar hard diskinin hızını yavaşlatmak |
spin down v.
|
|
| 267 |
Phrasals |
bilgisayar hard diskinin hızını artırmak |
spin up v.
|
|
| 268 |
Phrasals |
bilgisayar oyununda istemsizce oyundan/oyun sayfasından atılmak |
tab out v.
|
|
| 269 |
Phrasals |
bilgisayar oyununda istemsizce oyun sayfasından çıkmak |
tab out v.
|
|
| 270 |
Phrasals |
gününün önemli bir bölümünü tv/bilgisayar veya oyun konsolu karşısında geçiren çocuklar için kullanılan bir ifade |
screenagers expr.
|
|
| Phrases |
|
| 271 |
Phrases |
bilgisayar zararlıdır |
computer is harmful expr.
|
|
| 272 |
Phrases |
bilgisayar yardımıyla |
by means of computer expr.
|
|
| 273 |
Phrases |
1980'lerde bir japon bilgisayar oyununda kullanılıp sonradan espri haline gelmiş saçma bir altyazı |
all your base are belong to us expr.
|
|
| 274 |
Phrases |
eski bir japon bilgisayar oyununda kullanılıp sonradan espri haline gelmiş saçma bir alt yazı |
ba abrev.
|
|
| Colloquial |
|
| 275 |
Colloquial |
bilgisayar kurdu |
a computer wonk n.
|
|
| 276 |
Colloquial |
bilgisayar meraklısı |
computer geek n.
|
|
| 277 |
Colloquial |
bilgisayar kurdu |
computer geek n.
|
|
| 278 |
Colloquial |
bilgisayar kurdu/manyağı |
tech-nerd n.
|
|
| 279 |
Colloquial |
bilgisayar korsanı |
black hat n.
|
|
| 280 |
Colloquial |
bilgisayar yazılımı veya donanımındaki bir sorun için bulunan doğaçlama çözüm |
hack n.
|
|
| 281 |
Colloquial |
bilgisayar korsanı |
hack n.
|
|
| 282 |
Colloquial |
dizüstü bilgisayar |
lappy n.
|
|
| 283 |
Colloquial |
çok kullanıcılı bir bilgisayar oyununda özel yönetici ayrıcalıklarına sahip olmayıp karakteri öldürülebilen bir oyuncu |
mort n.
|
|
| 284 |
Colloquial |
beceriksiz bilgisayar kullanıcılarını taklit amacıyla ünlem işaretinden sonra konan bir sayısı |
one n.
|
|
| 285 |
Colloquial |
bilgisayar kullanan kimse |
computerist n.
|
|
| 286 |
Colloquial |
bilgisayar endüstrisi |
computerdom n.
|
|
| 287 |
Colloquial |
bilgisayar teknolojisine meraklı kimse |
computerist n.
|
|
| 288 |
Colloquial |
bilim, teknik, bilgisayar ve edebiyat gibi konular üzerinde saplantılı derecesinde bilgili kişilerin oluşturduğu alt kültür |
geek n.
|
|
| 289 |
Colloquial |
bilgisayar işlevli telefon |
superphone n.
|
|
| 290 |
Colloquial |
(bilgisayar ya da bilgisayara programı) çökmek |
bomb (out) v.
|
|
| 291 |
Colloquial |
işe yaramaz bilgisayar programları yazmak |
hack v.
|
|
| 292 |
Colloquial |
verimsiz bilgisayar programları yazmak |
hack v.
|
|
| 293 |
Colloquial |
kullanışsız bilgisayar programları yazmak |
hack v.
|
|
| 294 |
Colloquial |
bir özelliği bilgisayar işletim sistemine ayrılmaz parça olarak eklemek |
bake in v.
|
|
| 295 |
Colloquial |
(bilgisayar) aktarılan bilgiyi alamamak |
choke v.
|
|
| 296 |
Colloquial |
(bilgisayar) bilgi akışını kesmek |
choke v.
|
|
| 297 |
Colloquial |
açılmak (bilgisayar) |
power up v.
|
|
| 298 |
Colloquial |
çalışmak (bilgisayar, motor) |
power up v.
|
|
| 299 |
Colloquial |
çökmüş (bilgisayar) |
down adj.
|
|
| 300 |
Colloquial |
bilgisayar cahili |
computer-illiterate adj.
|
|
| 301 |
Colloquial |
bu bilgisayar kimin? |
whose computer is this? expr.
|
|
| 302 |
Colloquial |
bilgisayar programcılığında yazılım geliştirirken kod tekrarına düşmeyi veya gereksiz kodları azaltmak için kullanılan bir prensip |
dry (don't repeat yourself) expr.
|
|
| 303 |
Colloquial |
(bilgisayar) mouse'un/farenin sol tuşu |
lmb (left mouse button) expr.
|
|
| Idioms |
|
| 304 |
Idioms |
kağnı gibi bilgisayar |
boat anchor n.
|
|
| 305 |
Idioms |
külüstür bilgisayar |
boat anchor n.
|
|
| 306 |
Idioms |
hantal bilgisayar |
boat anchor n.
|
|
| 307 |
Idioms |
işe yaramaz bilgisayar |
boat anchor n.
|
|
| 308 |
Idioms |
bir bilgisayar programının zamanla bozulmaya yüz tutması |
code rot n.
|
|
| 309 |
Idioms |
bilgisayar klavyesinde "control alt del" tuşlarını ifade eden bir söz |
a three-finger salute (tfs) n.
|
|
| 310 |
Idioms |
telefon ya da uzaktan bilgisayar kullanımı aracılığıyla mesaj bırakmayı sağlayan bilgisayar hizmeti |
bulletin board n.
|
|
| 311 |
Idioms |
bilgisayar yazılımının/sisteminin giderek güncelliğini yitirmesi |
software entropy n.
|
|
| 312 |
Idioms |
bilgisayar yazılımının/sisteminin giderek eskimesi/yavaşlaması |
software rot n.
|
|
| 313 |
Idioms |
bilgisayar yazılımının/sisteminin giderek eskimesi/yavaşlaması |
software entropy n.
|
|
| 314 |
Idioms |
bilgisayar yazılımının/sisteminin giderek güncelliğini yitirmesi |
software rot n.
|
|
| 315 |
Idioms |
bilgisayar programcılığında, otomatik olarak çalıştırılabilir programlar oluşturabilmek için make adında bir otomasyon aracını bir programın kaynak dosyası üzerinde çalıştırmak |
run a make on (someone or something) v.
|
|
| 316 |
Idioms |
bilgisayar hayır diyor |
computer says no [cliché] expr.
|
|
| Speaking |
|
| 317 |
Speaking |
bilgisayar temelleri |
computer essentials n.
|
|
| 318 |
Speaking |
bilgisayar kapandı |
the computer shut down expr.
|
|
| 319 |
Speaking |
bilgisayar kilitlendi |
the computer locked up expr.
|
|
| 320 |
Speaking |
bilgisayar oyunları oynamaktan hoşlanıyor mısın? |
do you like playing computer games? expr.
|
|
| 321 |
Speaking |
bilgisayar oyunları oynamaktan hoşlanıyor musun? |
do you like playing computer games? expr.
|
|
| 322 |
Speaking |
ben hafta içi bilgisayar oynamam |
I don't play computer games on weekdays expr.
|
|
| 323 |
Speaking |
bilgisayar kullanmayı seviyorum |
I love using computer expr.
|
|
| 324 |
Speaking |
ben bilgisayar mühendisi olmak istiyorum |
I want to be a computer engineer expr.
|
|
| 325 |
Speaking |
iyi bir bilgisayar kullanıcısı olduğumu düşünüyorum |
I think I'm a good computer user expr.
|
|
| 326 |
Speaking |
iyi bir bilgisayar kullanıcısı olduğumu düşünüyorum |
I think I am a good computer user expr.
|
|
| Trade/Economic |
|
| 327 |
Trade/Economic |
firmanın çeşitli mali ilişkilerini gösteren bir bilgisayar sistemi |
financial planning model n.
|
|
| 328 |
Trade/Economic |
abd'de menkul değer aracı kurumları ulusal birliği'nin bilgisayar ağı ile sağladığı menkul değer alım satım hizmeti |
nasdaq n.
|
|
| 329 |
Trade/Economic |
yazar kasalar ve bilgisayar donanımları |
cash register and computer equipments n.
|
|
| 330 |
Trade/Economic |
bilgisayar donanımları |
computer equipments n.
|
|
| 331 |
Trade/Economic |
bilgisayar destekli tasarım eğitmeni |
computer based design trainer n.
|
|
| 332 |
Trade/Economic |
bilgisayar malzemeleri tedarikçisi polonya menşeli bir firma |
elbox n.
|
|
| 333 |
Trade/Economic |
bir bilgisayar sisteminin hafıza veya depolama birimi |
central processing unit n.
|
|
| 334 |
Trade/Economic |
bilgisayar donanım sistemi |
hardware n.
|
|
| 335 |
Trade/Economic |
kapalı bilgisayar ağı |
closed computer network n.
|
|
| 336 |
Trade/Economic |
her bir değişkenin etkilerini belirlemek amacıyla bu değişkenlerin ayarlanmasına olanak sağlayan özel bilgisayar yazılımları |
spreadsheets n.
|
|
| 337 |
Trade/Economic |
bilgisayar donanımı |
computer equipment n.
|
|
| 338 |
Trade/Economic |
elektronik bilgi işleme yöntemlerinin ve bilgisayar ağlarının endüstri hayatında egemen olduğu toplum |
knowledge society n.
|
|
| 339 |
Trade/Economic |
açık bilgisayar ağı |
open computer network n.
|
|
| 340 |
Trade/Economic |
bilgisayar sistemindeki elektronik ve mekanik araçlar |
hardware n.
|
|
| 341 |
Trade/Economic |
bilgisayar destekli perakende satış |
computer-assisted retailing n.
|
|
| 342 |
Trade/Economic |
bilgisayar denetimi |
computer audit n.
|
|
| 343 |
Trade/Economic |
bilgisayar uygulama dosyaları |
edp applications n.
|
|
| 344 |
Trade/Economic |
denetim bilgisayar yazılımı |
audit software n.
|
|
| 345 |
Trade/Economic |
bilgisayar destekli muhasebe |
computer aided accounting n.
|
|
| 346 |
Trade/Economic |
bilgisayar destekli deneme ve muayene |
computer-aided testing and inspection n.
|
|
| 347 |
Trade/Economic |
bilgisayar destekli gereç seçimi |
computer-aided materials selection n.
|
|
| 348 |
Trade/Economic |
bilgisayar destekli süreç planlama |
computer-aided process planning n.
|
|
| 349 |
Trade/Economic |
bilgisayar mağazası |
computer store n.
|
|
| 350 |
Trade/Economic |
bilgisayar dükkanı |
computer store n.
|
|
| 351 |
Trade/Economic |
bilgisayar dükkanı |
computer shop n.
|
|
| 352 |
Trade/Economic |
bilgisayar mağazası |
computer shop n.
|
|
| 353 |
Trade/Economic |
(bilgisayar yerine) müşteriyle kurulan birebir temas |
high-touch n.
|
|
| 354 |
Trade/Economic |
müşterilerin bilgisayar ağı aracılığıyla bankacılık hizmetlerinden yararlanmalarını sağlayan uygulama |
telebanking n.
|
|
| 355 |
Trade/Economic |
istatistik ve bilgisayar analizi kullanan bir ekonomik tarih bilimi |
cliometrics n.
|
|
| 356 |
Trade/Economic |
bir atölye veya fabrikada ürünlerin imal edilmesi, malzemelerin işlenmesi gibi süreçlerin aralıksız devam etmesi için tasarlanmış, genellikle bilgisayar kontrollü olan sistemler |
continuous processing n.
|
|
| 357 |
Trade/Economic |
bilgisayar ağı ile |
on-line adj.
|
|
| Law |
|
| 358 |
Law |
bilgisayar suçu |
computer crime n.
|
|
| 359 |
Law |
bilgisayar suçları |
cyber crimes n.
|
|
| 360 |
Law |
bilgisayar suçları |
IT crimes n.
|
|
| 361 |
Law |
bilgisayar programı |
computer programme n.
|
|
| 362 |
Law |
bilgisayar ve internetin kötü amaçlarla kullanımı |
cyberterrorism n.
|
|
| Politics |
|
| 363 |
Politics |
iit bilgisayar acil müdahale ekibi |
oic computer emergency response team n.
|
|
| 364 |
Politics |
oecd enformasyon, bilgisayar ve iletişim politikaları komitesi |
oecd committee for information, computer and communications policy n.
|
|
| Institutes |
|
| 365 |
Institutes |
balistik bilgisayar analiz sistemi |
computerized ballistics analysis system n.
|
|
| 366 |
Institutes |
avrupa komisyonu ana bilgisayar birimi organizasyonu |
european commission host organisation n.
|
|
| 367 |
Institutes |
avrupa bilgisayar kullanım lisansı |
european computer driving licence n.
|
|
| 368 |
Institutes |
uluslararası kişisel bilgisayar bellek kartı birliği |
pcmcia (personal computer memory card international association) abrev.
|
|
| Tourism |
|
| 369 |
Tourism |
otellerde özel hizmetler ve taşınabilir bilgisayar teknolojisi talep eden iş yolcusu için kullanılan pazarlama ifadesi |
road warrior n.
|
|
| Media |
|
| 370 |
Media |
bilgisayar oyunlarında ve filmlerde kullanılan bir animasyon ve çekim tekniği |
stop motion n.
|
|
| Technical |
|
| 371 |
Technical |
paralel bilgisayar |
parallel computer n.
|
|
| 372 |
Technical |
bilgisayar girişi |
computer input n.
|
|
| 373 |
Technical |
amaç bilgisayar |
object computer n.
|
|
| 374 |
Technical |
eşanlı bilgisayar |
simultaneous computer n.
|
|
| 375 |
Technical |
ikinci kuşak bilgisayar |
second generation computer n.
|
|
| 376 |
Technical |
bilgisayar arabirim birimi |
computer interface unit n.
|
|
| 377 |
Technical |
klavyeli bilgisayar |
keyboard computer n.
|
|
| 378 |
Technical |
elektronik bilgisayar kutusu |
electronic control unit n.
|
|
| 379 |
Technical |
bilgisayar profesyoneli |
computer professional n.
|
|
| 380 |
Technical |
bilgisayar cihazları |
computer hardware n.
|
|
| 381 |
Technical |
üçüncü kuşak bilgisayar |
third generation computer n.
|
|
| 382 |
Technical |
bilgisayar tasarımı |
computer design n.
|
|
| 383 |
Technical |
etkileşimli bilgisayar |
interactive computer n.
|
|
| 384 |
Technical |
bilgisayar desteği |
computer utility n.
|
|
| 385 |
Technical |
mikro bilgisayar |
microcomputer n.
|
|
| 386 |
Technical |
bilgisayar mimarı |
computer architect n.
|
|
| 387 |
Technical |
sanal bilgisayar |
virtual computer n.
|
|
| 388 |
Technical |
bilgisayar adı |
hostname n.
|
|
| 389 |
Technical |
değişmez programlı bilgisayar |
wired program computer n.
|
|
| 390 |
Technical |
bilgisayar destekli mühendislik |
cae n.
|
|
| 391 |
Technical |
güvenli bilgisayar sistemi |
secure computer system n.
|
|
| 392 |
Technical |
küçük bilgisayar |
pc n.
|
|
| 393 |
Technical |
bilgisayar endüstrisi |
computer industry n.
|
|
| 394 |
Technical |
kaynak bilgisayar |
source computer n.
|
|
| 395 |
Technical |
otomatik bilgisayar |
automatic computer n.
|
|
| 396 |
Technical |
dördüncü kuşak bilgisayar |
fourth generation computer n.
|
|
| 397 |
Technical |
bilgisayar dizgesi |
computer system n.
|
|
| 398 |
Technical |
bilgisayar dili |
computer language n.
|
|
| 399 |
Technical |
bilgisayar destekli taslak ve dizayn üretimi |
cand n.
|
|
| 400 |
Technical |
bilgisayar aşırı yüklenmesi |
computer overflow n.
|
|
| 401 |
Technical |
bilgisayar depolaması |
computer storage n.
|
|
| 402 |
Technical |
uydu bilgisayar |
satellite computer n.
|
|
| 403 |
Technical |
özel amaçlı bilgisayar |
special purpose computer n.
|
|
| 404 |
Technical |
koşut bilgisayar |
simultaneous computer n.
|
|
| 405 |
Technical |
kullanıcının bilgisi dışında kişisel bilgiler toplayan bilgisayar programı |
spyware n.
|
|
| 406 |
Technical |
virüssüz bilgisayar |
virusfree computer n.
|
|
| 407 |
Technical |
bilgisayar işlemi |
computer operation n.
|
|
| 408 |
Technical |
süper bilgisayar |
super computer n.
|
|
| 409 |
Technical |
bilgisayar denetleme paketi |
computer audit package n.
|
|
| 410 |
Technical |
bilgisayar çıktısı mikrofilm |
computer output microfilm n.
|
|
| 411 |
Technical |
zamanuyumsuz bilgisayar |
asynchronous computer n.
|
|
| 412 |
Technical |
hedef bilgisayar |
target computer n.
|
|
| 413 |
Technical |
bilgisayar verimi |
computer efficiency n.
|
|
| 414 |
Technical |
bilgisayar profili |
computer profile n.
|
|
| 415 |
Technical |
rastgele sıralı bilgisayar |
arbitrary sequence computer n.
|
|
| 416 |
Technical |
elektrik ve bilgisayar mühendisliği |
electrical and computer engineering n.
|
|
| 417 |
Technical |
tek parça bilgisayar |
compact computer n.
|
|
| 418 |
Technical |
melez bilgisayar |
hybrid computer n.
|
|
| 419 |
Technical |
yazmaç bilgisayar |
register machine n.
|
|
| 420 |
Technical |
bilgisayar köşkü |
kiosk n.
|
|
| 421 |
Technical |
büyük bilgisayar |
mainframe n.
|
|
| 422 |
Technical |
pnömatik bilgisayar |
pneumatic computer n.
|
|
| 423 |
Technical |
tek kartlı bilgisayar |
single board computer n.
|
|
| 424 |
Technical |
bilgisayar kullanıcısı |
computer user n.
|
|
| 425 |
Technical |
bilgisayar adresi |
host address n.
|
|
| 426 |
Technical |
bilgisayar arayüz birimi |
computer interface unit n.
|
|
| 427 |
Technical |
bilgisayar çıkışı |
computer output n.
|
|
| 428 |
Technical |
bilgisayar modülü |
computer module n.
|
|
| 429 |
Technical |
eşzamanlı bilgisayar |
synchronous computer n.
|
|
| 430 |
Technical |
tek yongalı bilgisayar |
single chip computer n.
|
|
| 431 |
Technical |
bilgisayar çalışması |
computer run n.
|
|
| 432 |
Technical |
kişisel bilgisayar ağı |
personal computer network n.
|
|
| 433 |
Technical |
bilgisayar şalteri |
computer switch n.
|
|
| 434 |
Technical |
ardıl sıralı bilgisayar |
consecutive sequence computer n.
|
|
| 435 |
Technical |
tek parçalı bilgisayar |
compact computer n.
|
|
| 436 |
Technical |
tamponlanmış bilgisayar |
buffered computer n.
|
|
| 437 |
Technical |
indirgenmiş komut takımı bilgisayar |
reduced instruction set computer n.
|
|
| 438 |
Technical |
bilgisayar işletmeni |
machine operator n.
|
|
| 439 |
Technical |
bilgisayar destekli sistem mühendisliği |
case n.
|
|
| 440 |
Technical |
zaman uyumsuz bilgisayar |
asynchronous computer n.
|
|
| 441 |
Technical |
yerel alan bilgisayar ağı |
local area computer network n.
|
|
| 442 |
Technical |
büroda bilgisayar kullanımı |
office automation n.
|
|
| 443 |
Technical |
bilimsel bilgisayar |
scientific computer n.
|
|
| 444 |
Technical |
asal bilgisayar |
host computer n.
|
|
| 445 |
Technical |
bilgisayar kontrollü dwell |
computer controlled dwell n.
|
|
| 446 |
Technical |
bilgisayar personeli |
computer personnel n.
|
|
| 447 |
Technical |
seri bilgisayar |
serial computer n.
|
|
| 448 |
Technical |
sayısal bilgisayar benzeşimi |
digital computer simulation n.
|
|
| 449 |
Technical |
sayısal bilgisayar devreleri |
digital computer circuits n.
|
|
| 450 |
Technical |
büyük ölçekli bilgisayar |
large-scale computer n.
|
|
| 451 |
Technical |
bilgisayar yardımlı eğitim |
computer-aided instruction n.
|
|
| 452 |
Technical |
önceki sürümlü bilgisayar |
down-level computer n.
|
|
| 453 |
Technical |
bilgisayar destekli tasarım |
computer-assisted design n.
|
|
| 454 |
Technical |
düşük model bilgisayar |
down-level computer n.
|
|
| 455 |
Technical |
bilgisayar yazılı çıktıları |
computer print-out n.
|
|
| 456 |
Technical |
bilgisayar esasına dayalı sistem |
computer-based system n.
|
|
| 457 |
Technical |
bilgisayar destekli eğitim |
computer-managed instruction n.
|
|
| 458 |
Technical |
bilgisayar destekli öğretim |
computer-assisted instruction n.
|
|
| 459 |
Technical |
özel amaçlı bilgisayar |
special-purpose computer n.
|
|
| 460 |
Technical |
katı yapılı bilgisayar |
solid-state computer n.
|
|
| 461 |
Technical |
öz-öğrenimli bilgisayar |
self-learning computer n.
|
|
| 462 |
Technical |
çok hızlı bilgisayar |
ultrahigh-speed computer n.
|
|
| 463 |
Technical |
çevrim-içi bilgisayar sistemi |
on-line computer system n.
|
|
| 464 |
Technical |
özuyumlu bilgisayar |
self-adapting computer n.
|
|
| 465 |
Technical |
tek levha bilgisayar |
single-board computer n.
|
|
| 466 |
Technical |
algılayıcı temelli bilgisayar |
sensor-based computer n.
|
|
| 467 |
Technical |
çoklu ortamlı bilgisayar |
multimedia computer n.
|
|
| 468 |
Technical |
etkileşimli bilgisayar kullanım |
interactive computing n.
|
|
| 469 |
Technical |
küçük bilgisayar ölçünlü arayüzü |
small computer standard interface n.
|
|
| 470 |
Technical |
bilgisayar destekli imalat |
computer aided manufacturing n.
|
|
| 471 |
Technical |
bilgisayar bilimi |
computer sciences n.
|
|
| 472 |
Technical |
bilgisayar destekli yazılım mühendisliği |
computer aided software engineering n.
|
|
| 473 |
Technical |
biparça bilgisayar |
compact computer n.
|
|
| 474 |
Technical |
kompak bilgisayar |
compact computer n.
|
|
| 475 |
Technical |
sayısal bilgisayar |
digital computer n.
|
|
| 476 |
Technical |
yoğun bilgisayar |
compact computer n.
|
|
| 477 |
Technical |
bilgisayar oyunu |
video game n.
|
|
| 478 |
Technical |
bilgisayar sistem uygulama ve analiz programı |
system exercise and analysis computer programme n.
|
|
| 479 |
Technical |
bilgisayar sistem bakım programı |
system maintenance computer programme n.
|
|
| 480 |
Technical |
bilgisayar ve büro makinelerinden yayılan yüksek frekanslı gürültünün ölçülmesi |
measurement of high-frequency noise emitted by computer and business equipment n.
|
|
| 481 |
Technical |
bilgisayar destekli çözümleme |
computer-aided analysis n.
|
|
| 482 |
Technical |
bilgisayar destekli çizim masası |
computer aided drawing table n.
|
|
| 483 |
Technical |
bilgisayar grafiklerindeki çeşitli problemleri çözmek için ışın yüzeyi kesişim testlerinin kullanılması |
ray casting n.
|
|
| 484 |
Technical |
(bilgisayar, robot) kontrol merkezi |
brain n.
|
|
| 485 |
Technical |
(füze) bilgisayar sisteminin koordinasyon bölümü |
brain n.
|
|
| 486 |
Technical |
bilgisayar ekranında görüntülenen resimsel görüntü |
graphic n.
|
|
| 487 |
Technical |
başka cihaz veya sisteme entegre edilebilen aygıt (bilgisayar, bilgisayar yazılımı) |
compatible n.
|
|
| 488 |
Technical |
bilgisayar hafızasında kullanılan yuvarlak küçük manyetik materyal |
core n.
|
|
| 489 |
Technical |
bilgisayar ekranında görüntülenen bilgi |
screen n.
|
|
| 490 |
Technical |
bir bilgisayar programlama dili |
pascal n.
|
|
| 491 |
Technical |
(bilgisayar programına) yama yapmak |
patch v.
|
|
| 492 |
Technical |
birbirinden bağımsız olarak erişilebilen birden fazla veri tabanı bulunan (bilgisayar diski veya kutucuk) |
multivolume adj.
|
|
| 493 |
Technical |
kodlamasının tümü veya bir kısmı ile bağlı olan üniteleri teçhiz eden (bilgisayar ağı) |
on-line adj.
|
|
| 494 |
Technical |
kodlamasının tümü veya bir kısmı ile bağlı olan üniteleri teçhiz eden (bilgisayar ağı) |
online adj.
|
|
| 495 |
Technical |
bilgisayar tarafından rastgele oluşturulmuş |
procedurally generated adj.
|
|
| Computer |
|
| 496 |
Computer |
bilgisayar simülasyonu |
model n.
|
|
| 497 |
Computer |
bilgisayar iletişim ağları |
computer communication networks n.
|
|
| 498 |
Computer |
küçük bilgisayar sistemi arabirimi |
small computer system interface n.
|
|
| 499 |
Computer |
tek bilgisayar |
single computer n.
|
|
| 500 |
Computer |
tek ana bilgisayar |
single host n.
|
|