|
Catégorie |
Turc |
Anglais |
|
General |
|
1 |
General |
kesilmiş bir uzvun bedende kalan bölümü |
stump n.
|
|
2 |
General |
büyük bir projenin en monoton ve sıkıcı bölümü |
scutwork n.
|
|
3 |
General |
aşınmış bir dişin ağızda kalan bölümü |
stump n.
|
|
4 |
General |
başlık (bir yazı/kitap bölümü vb için) |
title n.
|
|
5 |
General |
yüzün bir bölümü |
feature n.
|
|
6 |
General |
bir şeyin en üst bölümü |
hill n.
|
|
7 |
General |
karın büyük bir bölümü |
a large proportion of the profits n.
|
|
8 |
General |
ışık saçan yüzeyin her santimetrekaresi üzerindeki bir kaloriye eşit güneş radyasyonu bölümü |
langley n.
|
|
9 |
General |
bir şeyin belli bir bölümü |
party n.
|
|
10 |
General |
bir kattan merdiven sahanlığına kadar giden merdiven bölümü |
flight of stairs n.
|
|
11 |
General |
bir kattan merdiven sahanlığına kadar giden merdiven bölümü |
flight of steps n.
|
|
12 |
General |
bir şeyin alt bölümü |
underneath n.
|
|
13 |
General |
hinduizmin kutsal metinleri olan veda'ların bir bölümü |
sama-veda n.
|
|
14 |
General |
bir organın yuvarlak bölümü |
lobe n.
|
|
15 |
General |
bir şeyi yapmak için elverişli zaman bölümü |
window n.
|
|
16 |
General |
bir şeyin orta ve son bölümü |
afternoon n.
|
|
17 |
General |
ekonomisinin önemli bir bölümü yasadışı uyuşturucu ticaretinden oluşan ülke |
narco-state n.
|
|
18 |
General |
bir şeyin çıkıntılı bölümü veya ucu |
neb n.
|
|
|
19 |
General |
dokunacın bir bölümü |
tentillum n.
|
|
20 |
General |
bir oyunun ilanı veya giriş bölümü |
banns [obsolete] n.
|
|
21 |
General |
bir şeyin şişkin bölümü |
belly n.
|
|
22 |
General |
(bir şeyin) küçük bir bölümü |
bit [scotland] n.
|
|
23 |
General |
bir parçanın noktasız bölümü |
blank n.
|
|
24 |
General |
bir mağazanın çarşaf ve havlu gibi keten veya pamuktan yapılmış ev eşyalarının satıldığı bölümü |
manchester n.
|
|
25 |
General |
bir mağazanın 38 ila 44 bedenlerinde kadın kıyafeti satan bölümü |
woman's n.
|
|
26 |
General |
sosyal hizmetler bölümü veya gönüllü kuruluşlar tarafından işletilen, yaşlı veya evden çıkamayan insanlara sıcak yemek götüren bir hizmet programı |
meals on wheels [uk] n.
|
|
27 |
General |
uzun bir seyahatin bir bölümü |
meander n.
|
|
28 |
General |
bir dizi bölümden oluşan bir şeyin iki uç bölümü dışında kalan kısmı |
middle n.
|
|
29 |
General |
yayınevinin çok satmayan kitapları içeren listesinin bir bölümü |
mid-list n.
|
|
30 |
General |
kesiksiz olarak numaralandırılmış veya derecelendirilmiş serinin bir bölümü |
bracket n.
|
|
31 |
General |
at ve benzeri hayvanların arka bacağının bir bölümü |
gaskin n.
|
|
32 |
General |
ritmin bir bölümü |
rhythm n.
|
|
33 |
General |
kriket sahasının bir bölümü |
ground n.
|
|
34 |
General |
aşırı dolu bir mekanın boşluk olmayan bölümü |
overflow n.
|
|
35 |
General |
bir ilçenin ücra ve çorak bölümü |
gore n.
|
|
36 |
General |
arka kısmında bagaj bölümü olan, geniş ve kapalı bir tür fayton |
concord n.
|
|
37 |
General |
arka kısmında bagaj bölümü olan, geniş ve kapalı bir tür fayton |
concord coach n.
|
|
38 |
General |
sergi veya müzenin belirli bir sergiye ayrılan bölümü |
court n.
|
|
|
39 |
General |
yaşam yolculuğunun özel bir bölümü |
pilgrimage n.
|
|
40 |
General |
üst baskısı veya tasarımının bir bölümü tersine çevrilmiş damga |
invert n.
|
|
41 |
General |
gösterinin bir bölümü |
item n.
|
|
42 |
General |
kitap kapağının belirli bir çerçeveye alınmış bölümü |
panel n.
|
|
43 |
General |
her bir bölümü madde ile dolu olan boşluk |
plenum n.
|
|
44 |
General |
belirli bir işlevin merkezi olan vücut bölümü |
seat n.
|
|
45 |
General |
bir şeyin taban bölümü |
seat n.
|
|
46 |
General |
siuların bir bölümü oluşturan topluluk |
sihasapa n.
|
|
47 |
General |
yeni doğmuş bebeğin başını kaplayan amniyotik kesenin bir bölümü |
sillyhow [scotland] n.
|
|
48 |
General |
bir serinin (film, kitap, video oyunu) yeni bölümü
|
new installment n.
|
|
49 |
General |
okuyucuları/izleyicileri bir nesne veya olay hakkında merak içerisinde bırakarak bir sonraki bölümü okumalarını/izlemelerini sağlamak amacıyla kullanılan hikaye anlatım tekniği |
mystery box n.
|
|
50 |
General |
(atın göğüs bölümü için kullanılan) gösterişli bir at zırhı |
poitrel n.
|
|
51 |
General |
bir şeyin bir bölümü |
somedeal n.
|
|
52 |
General |
bilgisayar veri tabanının bir kimse tarafından kullanılan bölümü |
subschema n.
|
|
53 |
General |
tedarik zincirinin bir bölümü |
supply n.
|
|
54 |
General |
(kıyafet) bir bölümü kapatmak |
ride v.
|
|
55 |
General |
baskı yüzeyindeki bir bölümü oyarak silmek |
grave v.
|
|
56 |
General |
kolun bir bölümü desteklemek |
oxter [scotland] v.
|
|
57 |
General |
(filmden) kısa bir bölümü çıkarmak |
clip v.
|
|
58 |
General |
(bölümü, süreci) bir diğerine denk getirmek |
phase v.
|
|
59 |
General |
(belirli bir bölümü bulmak için) dikkatle araştırmak |
sieve v.
|
|
60 |
General |
(bir bölümü) kol olarak yerleştirmek |
sleeve v.
|
|
61 |
General |
önemli bir bölümü |
a considerable part of adj.
|
|
62 |
General |
önemli bir bölümü |
a substantial part of adj.
|
|
63 |
General |
önemli bir bölümü |
a significant part of adj.
|
|
64 |
General |
önemli bir bölümü |
a major part of adj.
|
|
65 |
General |
hatırı sayılır bir bölümü |
a considerable part of adj.
|
|
66 |
General |
önemli bir bölümü |
considerable part of adj.
|
|
67 |
General |
bir bölümü kesilmiş veya çıkarılmış |
voided adj.
|
|
68 |
General |
(bir şeyin) büyük bölümü |
most adj.
|
|
69 |
General |
bir bölümü kabuklu |
semi crustaceous adj.
|
|
70 |
General |
bir bölümü kabuklu |
semicrustaceous adj.
|
|
71 |
General |
bir bölümü kel |
semibald adj.
|
|
72 |
General |
bir bölümü kuruyan |
semidrying adj.
|
|
73 |
General |
bir bölümü taşa dönmüş |
semilapidified adj.
|
|
74 |
General |
bir bölümü cilalanmış |
semilustrous adj.
|
|
75 |
General |
(bitkinin bir bölümü) diğer organın üzerinde yer alan |
superior adj.
|
|
76 |
General |
vücudun belirli bir bölgesi veya bölümü anlamını veren bir son ek |
-soma suf.
|
|
Phrases |
|
77 |
Phrases |
bir bölümü olarak |
as a part of expr.
|
|
Colloquial |
|
78 |
Colloquial |
büyük bir bölümü/kısmı |
in good part expr.
|
|
|
79 |
Colloquial |
büyük bir bölümü/kısmı |
in large part expr.
|
|
Idioms |
|
80 |
Idioms |
bir konunun belirsiz bölümü |
grey area n.
|
|
81 |
Idioms |
bir yerin en kötü/çekilmez bölümü |
armpit of (somewhere) n.
|
|
82 |
Idioms |
bir şeyin büyük bir bölümü |
best part of something n.
|
|
83 |
Idioms |
bir şeyin yalnızca bir bölümü |
the half of it n.
|
|
84 |
Idioms |
(bir şeyin/yerin) kusurlu yeri/bölümü |
the sick man of (something or somewhere) n.
|
|
85 |
Idioms |
(bir yerin) en kötü/çekilmez bölümü |
the armpit of (some place) n.
|
|
86 |
Idioms |
gündelik işin bir bölümü |
all in a day's work expr.
|
|
Trade/Economic |
|
87 |
Trade/Economic |
şık bir barın yemek servis edilen bölümü |
diner n.
|
|
88 |
Trade/Economic |
(arazi, karın bir bölümü) belirli amaç doğrultusunda kenara ayrılan şey |
set-aside n.
|
|
Law |
|
89 |
Law |
bir belgenin hükümlerinin nedenini anlatan tanıtıcı giriş bölümü |
introductory recitals n.
|
|
90 |
Law |
abd'de bir adli yargı bölümü |
circuit n.
|
|
Politics |
|
91 |
Politics |
(hindistan) bir bölgenin alt bölümü |
taluk n.
|
|
92 |
Politics |
(hindistan) bir bölgenin alt bölümü |
taluka n.
|
|
93 |
Politics |
(hindistan) bir bölgenin alt bölümü |
talooka n.
|
|
94 |
Politics |
abd kamu güvenlik teşkilatının başlıca görevi abd başkanlarını ve ailelerini korumak olan bir bölümü |
ss (secret service) n.
|
|
Institutes |
|
95 |
Institutes |
abd kamu güvenlik teşkilatının başlıca görevi abd başkanlarını ve ailelerini korumak olan bir bölümü |
united states secret service n.
|
|
96 |
Institutes |
abd kamu güvenlik teşkilatının başlıca görevi abd başkanlarını ve ailelerini korumak olan bir bölümü |
us secret service n.
|
|
97 |
Institutes |
abd kamu güvenlik teşkilatının başlıca görevi abd başkanlarını ve ailelerini korumak olan bir bölümü |
usss (united states secret service) n.
|
|
Insurance |
|
98 |
Insurance |
liste muhtelif detayların belirtildiği poliçenin bir bölümü |
schedule n.
|
|
Media |
|
99 |
Media |
çevrimiçi olarak izlenebilen veya indirilebilen bir televizyon programı bölümü |
webisode n.
|
|
100 |
Media |
bir serinin (film, kitap, video oyunu) çıkacak yeni bölümü |
next installment n.
|
|
101 |
Media |
bir serinin (film, kitap, video oyunu) yeni bölümü |
next installment n.
|
|
Technical |
|
102 |
Technical |
dişli grubu ve üretici bölümü tek bir komponent içinde olan ve uçak motorundan aldığı dönüyle elektrik üreten jeneratör |
integrated drive generator n.
|
|
103 |
Technical |
(titreşim kaynağı ile sistemin bir bölümü arasında) transdüser işlevi gören cihaz |
pickup n.
|
|
104 |
Technical |
bir bölümü kalkerli |
semicalcareous n.
|
|
105 |
Technical |
belirli bir alanda çalışan (makine bölümü) |
positive adj.
|
|
106 |
Technical |
(toprağın) dörtte bir bölümü |
qs (quarter section) abrev.
|
|
107 |
Technical |
ışık saçan yüzeyin her santimetrekaresi üzerindeki bir kaloriye eşit güneş radyasyonu bölümü |
ly (langley) abrev.
|
|
Computer |
|
108 |
Computer |
alanın herhangi bir bölümü |
any part of field n.
|
|
109 |
Computer |
bir klavyenin sayısal bölümü |
numeric section of a keyboard n.
|
|
110 |
Computer |
(elektronik çizelge uygulamasında) çalışma kitabının bir bölümü |
work sheet n.
|
|
111 |
Computer |
(elektronik çizelge uygulamasında) çalışma kitabının bir bölümü |
worksheet n.
|
|
112 |
Computer |
herhangi bir noktada bırakılarak geri dönülebilen bilgisayar programı bölümü |
co-routine n.
|
|
113 |
Computer |
(web tasarımında) temiz bir URL'nin görüntülenen kaynak ismini içeren son bölümü |
slug n.
|
|
Television |
|
114 |
Television |
çevrimiçi olarak izlenebilen veya indirilebilen bir televizyon programı bölümü |
webisode n.
|
|
Textile |
|
115 |
Textile |
sandalet ile giyilen ayak başparmağı için ayrı bir bölümü olan kalın tabanlı bir japon çorabı |
tabi n.
|
|
116 |
Textile |
sandalet ile giyilen ayak başparmağı için ayrı bir bölümü olan kalın tabanlı bir japon çorabı |
tabis n.
|
|
Architecture |
|
117 |
Architecture |
pencerenin bir bölümü |
day n.
|
|
Construction |
|
118 |
Construction |
bir duvarın destek bölümü |
foundation n.
|
|
Woodworking |
|
119 |
Woodworking |
bir kütüğün kısa ve yuvarlak bir bölümü |
bolt n.
|
|
Automotive |
|
120 |
Automotive |
bir elektrik devresindeki alternatif geçiş bölümü |
shunt n.
|
|
Transportation |
|
121 |
Transportation |
yolculuğun farklı bir bölümü için başka araca aktarma yapmak |
connect v.
|
|
Aeronautic |
|
122 |
Aeronautic |
bir uçağın dengesini sağlayan kanat bölümü |
aileron n.
|
|
123 |
Aeronautic |
bir havaalanının meşru ziyaretçilere açık kısmı gümrük ve diğer kontrollerden önce gelen bölümü |
landside n.
|
|
124 |
Aeronautic |
dişli grubu ve üretici bölümü tek bir komponent içinde olan ve uçak motorundan aldığı dönüyle elektr |
integrated drive generator n.
|
|
Marine |
|
125 |
Marine |
ambar ağzının bir bölümü |
coursey n.
|
|
126 |
Marine |
bir gemiye ait düz kıç bölümü |
square stern n.
|
|
127 |
Marine |
(bir teknede) kıç bölümü |
sternsheet n.
|
|
Medical |
|
128 |
Medical |
kalbin kulakçık diye adlandırılan bir bölümü |
atrium n.
|
|
129 |
Medical |
yoğun bakım ünitesi ile servis yatakları arasındaki seviyede sağlık hizmeti veren bir hastane bölümü |
step-down unit n.
|
|
130 |
Medical |
tek bir somitten türeyip tek bir spinal sinir bölümü ile donatılmış kas veya kas grubu |
myotome n.
|
|
131 |
Medical |
onikiparmak bağırsağı ile bağırsak yolunun başka bir bölümü arasında ameliyatla kanal oluşturma |
duodenoenterostomy n.
|
|
132 |
Medical |
onikiparmak bağırsağı ile bağırsak yolunun başka bir bölümü arasında ameliyatla kanal oluşturma |
duodenostomy n.
|
|
133 |
Medical |
bir bölümü katlayıp diğerine tutturma |
plication n.
|
|
134 |
Medical |
(kalp kasının bir bölümü) önceden uyarmak |
pre-excite v.
|
|
135 |
Medical |
bir birimin bölümü ile ilgili |
fractional adj.
|
|
Anatomy |
|
136 |
Anatomy |
doğum esnasında bebeğin başını kaplayan amniyotik kesenin bir bölümü |
caul n.
|
|
137 |
Anatomy |
belirli bir görevi olan hücre bölümü |
organelle n.
|
|
138 |
Anatomy |
iki akciğer arasında yer alan plevral doku gibi bir organın veya boşluğun iki bölümü arasındaki zar |
mediastinum n.
|
|
139 |
Anatomy |
omuriliğin her bir lateral kesitinin dorsal bölümünde yer alan gri maddenin boylamsal alt bölümü |
dorsal column n.
|
|
140 |
Anatomy |
omuriliğin her bir lateral kesitinin dorsal bölümünde yer alan gri maddenin boylamsal alt bölümü |
dorsal horn n.
|
|
141 |
Anatomy |
omuriliğin her bir lateral kesitinin dorsal bölümünde yer alan gri maddenin boylamsal alt bölümü |
posterior column n.
|
|
142 |
Anatomy |
omuriliğin her bir lateral kesitinin dorsal bölümünde yer alan gri maddenin boylamsal alt bölümü |
posterior horn n.
|
|
143 |
Anatomy |
daha büyük bir yapının herhangi bir bölümü |
part n.
|
|
144 |
Anatomy |
(omurgalılarda) göğüs kemiğinin bir bölümü |
sternebra n.
|
|
145 |
Anatomy |
kulak kolumellasının bir bölümü ile ilgili |
infrastapedial adj.
|
|
Physiology |
|
146 |
Physiology |
vücut fizyolojisi veya nörolojisinin bir yetenek veya bozukluğu belirleyen bölümü |
wiring n.
|
|
147 |
Physiology |
vücut fizyolojisi veya nörolojisinin bir yetenek veya bozukluğu kontrol eden bölümü |
wiring n.
|
|
148 |
Physiology |
belirli işlevlerin vücudun belirli bir bölümü veya organındaki yerlerle sınırlı olduğu ilkesi |
localisation n.
|
|
149 |
Physiology |
belirli işlevlerin vücudun belirli bir bölümü veya organındaki yerlerle sınırlı olduğu ilkesi |
localisation of function n.
|
|
150 |
Physiology |
belirli işlevlerin vücudun belirli bir bölümü veya organındaki yerlerle sınırlı olduğu ilkesi |
localisation principle n.
|
|
151 |
Physiology |
belirli işlevlerin vücudun belirli bir bölümü veya organındaki yerlerle sınırlı olduğu ilkesi |
localization principle n.
|
|
152 |
Physiology |
belirli işlevlerin vücudun belirli bir bölümü veya organındaki yerlerle sınırlı olduğu ilkesi |
localization n.
|
|
153 |
Physiology |
belirli işlevlerin vücudun belirli bir bölümü veya organındaki yerlerle sınırlı olduğu ilkesi |
localisation n.
|
|
154 |
Physiology |
beyin zarının presantral girus ile postsantral girusu içerip duyusal ve motor işlevlerini bir araya getiren bölümü |
sensorimotor area n.
|
|
155 |
Physiology |
beyin zarının presantral girus ile postsantral girusu içerip duyusal ve motor işlevlerini bir araya getiren bölümü |
sensorimotor region n.
|
|
Optics |
|
156 |
Optics |
yansıtıcılığı yüksek bir ayna ile kısmen yansıtıcı bir aynadan oluşan lazer bölümü |
optical resonator n.
|
|
Printing |
|
157 |
Printing |
basımda bir bölümü ya da başlangıcını belirten karakter |
section n.
|
|
Statistics |
|
158 |
Statistics |
bir durumun ortalama gerçekleşme sayısının gerçekleşebilme sayısının ortalamasına bölümü |
base rate n.
|
|
Physics |
|
159 |
Physics |
bir katot ışını tüpünün fosforlu ekranını taşıyan bölümü |
faceplate n.
|
|
Biology |
|
160 |
Biology |
doğum esnasında bebeğin başını kaplayan amniyotik kesenin bir bölümü |
veil n.
|
|
161 |
Biology |
deuteromycota alt bölümü ile eş zamanlı bulunan bir mantar sınıfı |
class deuteromycetes n.
|
|
162 |
Biology |
deuteromycota alt bölümü ile eş zamanlı bulunan bir mantar sınıfı |
deuteromycetes n.
|
|
163 |
Biology |
hücre protoplazmının bir bölümü |
idioplasma n.
|
|
164 |
Biology |
kahverengi kabarık fertil bölümü ve pembe oluklu sapı olan bir mantar |
round-spored gyromitra n.
|
|
165 |
Biology |
kahverengi kabarık fertil bölümü ve pembe oluklu sapı olan bir mantar |
gyromitra sphaerospora n.
|
|
166 |
Biology |
bir bölümdeki eksikliği başka bölümü fazladan geliştirerek dengeleme |
compensation n.
|
|
167 |
Biology |
meme ucuna benzer küçük çıkıntılı bir vücut bölümü |
papilla n.
|
|
168 |
Biology |
(memelilerde) alt sınıfın alt bölümü olan bir taksonomik grup |
cohort n.
|
|
169 |
Biology |
(bitkilerde) alt familyanın alt bölümü olan bir taksonomik grup |
cohort n.
|
|
170 |
Biology |
endodermin epiblastın iç yüzeyinde küçük bir disk gibi göründüğü blastoderm bölümü |
gastrodisc n.
|
|
171 |
Biology |
omurganın kaburgayı veya benzer işleve sahip bir bölümü oluşturan uzantısı |
pleurapophysis n.
|
|
172 |
Biology |
hücreleri primordium içerisindeki tek bir hücreden türetilen organ bölümü |
segment n.
|
|
173 |
Biology |
eklem bacaklı uzvunun herhangi bir bölümü |
podomere n.
|
|
174 |
Biology |
bir organizmanın üreme hücreleri dışındaki bölümü |
soma n.
|
|
175 |
Biology |
bir bölümü kesilmiş şekilde |
abrupt adj.
|
|
176 |
Biology |
(içi boş organ) bir bölümü başka bölümünün içine doğru çekilmiş |
invaginate adj.
|
|
177 |
Biology |
(bitkinin bir bölümü veya organı) bağımsız |
solitary adj.
|
|
178 |
Biology |
(bitkinin bir bölümü veya organı) tek |
solitary adj.
|
|
179 |
Biology |
(bitkinin bir bölümü veya organı) basit |
solitary adj.
|
|
180 |
Biology |
alt bacak bölümü çıkıntısı anlamına gelen bir ön ek |
pectin- pref.
|
|
181 |
Biology |
alt bacak bölümü çıkıntısı anlamına gelen bir ön ek |
pectini- pref.
|
|
Marine Biology |
|
182 |
Marine Biology |
delikliler şubesinin küçük delikli kabuklara sahip yosunları da içeren bir bölümü |
perforata n.
|
|
183 |
Marine Biology |
batı hint adaları ve florida'ya özgü, sarı kafalı ve kuyruklu, vücudunun orta bölümü siyah olan bir balık |
black angel (holacanthus tricolor) n.
|
|
184 |
Marine Biology |
hidraları içeren bir hydroidea bölümü |
gymnochroa n.
|
|
Astronomy |
|
185 |
Astronomy |
gökyüzünün belirli bir gökcismi ile birlikte ufkun altına inen bölümü |
descension n.
|
|
186 |
Astronomy |
bir güneş gününün yirmi dört saatlik bölümü |
solar hour n.
|
|
Zoology |
|
187 |
Zoology |
taraklıların bir bölümü olup, uzun kurdelevari bir yapıya sahip olan bağırsak kurdu |
taeniata n.
|
|
188 |
Zoology |
tulumlular alt şubesinin bir bölümü |
tethyodea n.
|
|
189 |
Zoology |
tulumlular alt şubesinin bir bölümü |
tethioidea n.
|
|
190 |
Zoology |
gevişgetirenler alttakımının yaban geyiği ve soyu tükenmiş diğer hayvanları içeren bir bölümü |
tragulina n.
|
|
191 |
Zoology |
avustralya ve yeni gine dikenli karıncayiyenini de içine alan tekdeliklilerin bir bölümü |
tachyglossa n.
|
|
192 |
Zoology |
bazı kabuklularda iç iskelet uzantısının bir bölümü |
endopleurite n.
|
|
193 |
Zoology |
gövdesi bölümlenmiş hayvanın tek bir bölümü |
zoonite n.
|
|
194 |
Zoology |
gövdesi bölümlenmiş hayvanın tek bir bölümü |
zoonule n.
|
|
195 |
Zoology |
kabuklu hayvanların bir bölümü |
gnathostoma n.
|
|
196 |
Zoology |
bir gastropod bölümü |
gymnoglossa n.
|
|
197 |
Zoology |
yassı solucanların yumurta kanalının bir bölümü |
ootype n.
|
|
Botanic |
|
198 |
Botanic |
mantar, alg ve liken gibi çiçek açmayan bitkileri içeren büyük bir bitki sınıfı/bölümü |
thallogen n.
|
|
199 |
Botanic |
(eski sınıflandırmada) mantar, alg ve liken gibi çiçek açmayan bitkileri içeren büyük bir bitki sınıfı/bölümü |
thallophyta n.
|
|
200 |
Botanic |
(eski sınıflandırmada) mantar, alg ve liken gibi çiçek açmayan bitkileri içeren büyük bir bitki sınıfı/bölümü |
thallophyte [obsolete] n.
|
|
201 |
Botanic |
(yaprak dizilişinde) bir bitki bölümü ve bitişiğinde yer alan bölüme ait kıvrım |
cycle n.
|
|
202 |
Botanic |
yapraklarının yüzen bölümü yeşil, alt bölümü kırmızı olan bir su bitkisi |
water shield n.
|
|
203 |
Botanic |
zincir selüloz moleküllerinin paralel uzandığı bitki hücresi duvarının herhangi bir bölümü |
crystallite n.
|
|
204 |
Botanic |
yumuşak üst bölümü toprağa gömülü bir yertopu mantarı |
scleroderma flavidium n.
|
|
205 |
Botanic |
yumuşak üst bölümü toprağa gömülü bir yertopu mantarı |
star earthball n.
|
|
206 |
Botanic |
tek bir yapraksı bölümü olan |
unifoliate adj.
|
|
207 |
Botanic |
yaprağa benzeyen tek bir bölümü olan |
unifoliate adj.
|
|
208 |
Botanic |
yapı veya işlev olarak başka bir bölüme benzeyen (bitki bölümü) |
simulant adj.
|
|
Agriculture |
|
209 |
Agriculture |
mera veya otlak bitkilerinin sınırlı bir süre için otlanılabilecek bölümü |
break n.
|
|
Apiculture |
|
210 |
Apiculture |
dilin bir bölümü |
lacinia n.
|
|
211 |
Apiculture |
iğnenin bir bölümü |
quadrate plate n.
|
|
Social Sciences |
|
212 |
Social Sciences |
kafkas ırklarının daha açık renkli üyelerden oluşan bir bölümü |
xanthochroi n.
|
|
213 |
Social Sciences |
peru'da yunka halkının bir alt bölümü |
chincha n.
|
|
Education |
|
214 |
Education |
farklı bir bölümü kendi bünyesinde barındıran fakülte |
hosting faculty n.
|
|
215 |
Education |
mastır başvurularında öğrencilerin ilgili bölümü tercih etme nedenlerini açıkladıkları bir tür niyet yazısı |
statement of purpose n.
|
|
216 |
Education |
bölümü dışında ve aktif katılmadığı bir ders alan öğrenci |
auditor [australia/us/canada] n.
|
|
Literature |
|
217 |
Literature |
üçlü bir kasidenin ikinci bölümü |
antistrophe n.
|
|
History |
|
218 |
History |
eski lakonia'da bir klanın alt bölümü |
obe n.
|
|
219 |
History |
eski lakonia'da bir kabilenin alt bölümü |
obe n.
|
|
220 |
History |
palestranın belirli bir bölümü |
conistra n.
|
|
221 |
History |
roma imparatorluğu'nun yönettiği italyan şehirlerinde halkın veya senatonun bir bölümü |
curia n.
|
|
Archaeology |
|
222 |
Archaeology |
insan vücudunun fosilleşmiş bir bölümü |
anthropolite n.
|
|
Religious |
|
223 |
Religious |
hinduizmin kutsal metinleri olan vedalar'ın bir bölümü |
rigveda n.
|
|
224 |
Religious |
hinduizmin kutsal metinleri olan vedalar'ın bir bölümü |
rig veda n.
|
|
225 |
Religious |
rigveda'nın bir bölümü |
mandala n.
|
|
226 |
Religious |
kısa bir şükür duası okunan ayin bölümü |
brachah n.
|
|
227 |
Religious |
kısa bir şükür duası okunan ayin bölümü |
brocho n.
|
|
228 |
Religious |
(doğu ortodoks kilisesi'nde) takvimsel olarak gruplandırışmış ilahi derlemelerinin her bir bölümü |
menaion n.
|
|
229 |
Religious |
büyük bir metnin ana bölümü |
book n.
|
|
230 |
Religious |
tespihin bir bölümü |
decade n.
|
|
231 |
Religious |
(roma katolik kilisesi'nde) törenler, yasal ve idari sorunlar, inanç ve ahlak sorunları gibi dini konuları inceleyen bir papalık mahkemesi bölümü |
roman congregation n.
|
|
Environment |
|
232 |
Environment |
plajların önemli bir bölümü oluşturan ufak deniz kabuğu parçaları |
shell sand n.
|
|
233 |
Environment |
bir alanın genellikle yüzde ile ifade edilen karla kaplı bölümü |
snow cover n.
|
|
Geography |
|
234 |
Geography |
niagara şelalelerinin ontario'da bulunan bir bölümü |
canadian falls n.
|
|
235 |
Geography |
niagara şelalelerinin ontario'da bulunan bir bölümü |
horseshoe falls n.
|
|
236 |
Geography |
kolorado platosunun bir bölümü |
uncompahgre plateau n.
|
|
237 |
Geography |
panama kanalı'nın bir bölümü |
gaillard cut n.
|
|
238 |
Geography |
normandiya'nın bir bölümü |
lower-normandy n.
|
|
239 |
Geography |
washington şehrinin bir bölümü |
georgetown n.
|
|
240 |
Geography |
leicestershire'ın bir bölümü olan ilçe |
rutland n.
|
|
241 |
Geography |
leicestershire'ın bir bölümü olan ilçe |
rutlandshire n.
|
|
242 |
Geography |
rocky dağları'nın bir bölümü |
sawatch n.
|
|
243 |
Geography |
pasifik okyanusu'nun bir bölümü |
flores sea n.
|
|
244 |
Geography |
denizin belirli bir bölümü |
sea n.
|
|
245 |
Geography |
bitterroot sıradağları'nın bir bölümü |
beaverhead mountains n.
|
|
Geology |
|
246 |
Geology |
yerkabuğunun topyekün hareket eden sert ve büyük bir bölümü veya kütlesi |
massif n.
|
|
Military |
|
247 |
Military |
mançu ordusunun kendi ayrı flaması olan temel bir bölümü |
banner n.
|
|
248 |
Military |
moğol kabilelerinin askeri bir alt bölümü |
banner n.
|
|
249 |
Military |
mirv füze yükünün bir bölümü |
bus n.
|
|
250 |
Military |
kıyı şeridinin alay çıkarma timi gibi büyüklükteki bir birliğin çıkarma hücumu için yeterli ve kullanılabilir bölümü |
colored beach n.
|
|
251 |
Military |
çift taraflı kuşatmanın bir bölümü |
pincer n.
|
|
Art |
|
252 |
Art |
geleneksel bir macar halk dansı olan csardas'ın yavaş bölümü |
lassu n.
|
|
253 |
Art |
bir bölümü süslenen |
parcel-gilt adj.
|
|
Music |
|
254 |
Music |
ortaçağda çoksesli olarak söylenen koro müziğinin bir bölümü |
cantus n.
|
|
255 |
Music |
(bir orkestrada) üflemeli çalgılar bölümü |
brass section n.
|
|
256 |
Music |
(bir orkestrada) nefesli çalgılar bölümü |
brass section n.
|
|
257 |
Music |
bastan yüksek tenörden alçak bir ses bölümü |
baritone n.
|
|
258 |
Music |
32 ölçülük bir pop şarkısının diğer bölümlere kontrast yapan üçüncü 8 ölçülük bölümü |
middle eight n.
|
|
259 |
Music |
genellikle eşlik edilen tek bir vokal bölümü bulunan müzik |
monophonic music n.
|
|
260 |
Music |
(operada) ritim ve ölçüleri birbirine karıştırarak karşıtlık oluşturmak üzere tasarlanmış bir müzik bölümü |
imbroglio n.
|
|
261 |
Music |
bastan tiz tenörden pes olan bir ses bölümü |
baritone n.
|
|
262 |
Music |
belirli bir bölümü koro halinde seslendirilen müzikal eser |
semichorus n.
|
|
263 |
Music |
orkestranın veya koronun bir bölümü tarafından icra edilecek olan solo parçayı oluşturan |
soli adj.
|
|
264 |
Music |
(bir müzik bölümü) yumuşak bir şekilde çalınan |
sordamente adj.
|
|
265 |
Music |
(bir müzik bölümü) hafif bir şekilde çalınan |
sordamente adj.
|
|
Photography |
|
266 |
Photography |
bir bölümü ışık geçmeyecek şekilde maskelenmiş fotoğraf negatifi |
blockout n.
|
|
Librarianship |
|
267 |
Librarianship |
basılı veya yazılı eserin bir bölümü |
page n.
|
|
Bookbindery |
|
268 |
Bookbindery |
ciltli kitapta bir bölümü güçlendiren veya serbest hareketini sağlayan yapı |
hinge n.
|
|
269 |
Bookbindery |
bir bölümü sonrakine dikmek |
overcast v.
|
|
Printery |
|
270 |
Printery |
basılı eserin ayrı yayınlanan her bir bölümü |
fascicule n.
|
|
271 |
Printery |
önceden bir bölümü bastırmak |
preprint v.
|
|
Archaic |
|
272 |
Archaic |
dünyanın belirli bir bölümü |
earth n.
|
|
Engineering |
|
273 |
Engineering |
harita veya krokinin aynı seride bulunan diğer bir harita veya kroki ile örtüşen bölümü |
overlap n.
|
|
Ornithology |
|
274 |
Ornithology |
geniş gagalı, sert ve dik tüylü, erkeğinin gövdesinin üst bölümü kırmızımsı kahverengi olan bir amerikan ördeği |
blackjack (oxyura jamaicensis rubida) n.
|
|
Entomology |
|
275 |
Entomology |
kınkanatlılar takımının biri ilkel olan dört tarsal eklemli böceklerden oluşan bir bölümü |
tetramera n.
|
|
276 |
Entomology |
kınkanatlılar takımının biri ilkel olan dört tarsal eklemli böceklerden oluşan bir bölümü |
pseudotetramera n.
|
|
277 |
Entomology |
böcek gövdesinin alt kısmının bir bölümü |
urite n.
|
|
278 |
Entomology |
zarkanatlıların bir bölümü |
urocerata n.
|
|
279 |
Entomology |
böcek gövdesinin alt kısmının bir bölümü |
uromere n.
|
|
280 |
Entomology |
pul kanatlıların kelebekleri de içine alan bir bölümü |
diurna n.
|
|
281 |
Entomology |
kınkanatlıların bir bölümü |
pentamera n.
|
|