bir bölümü - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

bir bölümü



Sens de "bir bölümü" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 2 résultat(s)

Turc Anglais
Colloquial
bir bölümü bit n.
Insurance
bir bölümü part of n.

Sens de "bir bölümü" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 281 résultat(s)

Turc Anglais
General
kesilmiş bir uzvun bedende kalan bölümü stump n.
büyük bir projenin en monoton ve sıkıcı bölümü scutwork n.
aşınmış bir dişin ağızda kalan bölümü stump n.
başlık (bir yazı/kitap bölümü vb için) title n.
yüzün bir bölümü feature n.
bir şeyin en üst bölümü hill n.
karın büyük bir bölümü a large proportion of the profits n.
ışık saçan yüzeyin her santimetrekaresi üzerindeki bir kaloriye eşit güneş radyasyonu bölümü langley n.
bir şeyin belli bir bölümü party n.
bir kattan merdiven sahanlığına kadar giden merdiven bölümü flight of stairs n.
bir kattan merdiven sahanlığına kadar giden merdiven bölümü flight of steps n.
bir şeyin alt bölümü underneath n.
hinduizmin kutsal metinleri olan veda'ların bir bölümü sama-veda n.
bir organın yuvarlak bölümü lobe n.
bir şeyi yapmak için elverişli zaman bölümü window n.
bir şeyin orta ve son bölümü afternoon n.
ekonomisinin önemli bir bölümü yasadışı uyuşturucu ticaretinden oluşan ülke narco-state n.
bir şeyin çıkıntılı bölümü veya ucu neb n.
dokunacın bir bölümü tentillum n.
bir oyunun ilanı veya giriş bölümü banns [obsolete] n.
bir şeyin şişkin bölümü belly n.
(bir şeyin) küçük bir bölümü bit [scotland] n.
bir parçanın noktasız bölümü blank n.
bir mağazanın çarşaf ve havlu gibi keten veya pamuktan yapılmış ev eşyalarının satıldığı bölümü manchester n.
bir mağazanın 38 ila 44 bedenlerinde kadın kıyafeti satan bölümü woman's n.
sosyal hizmetler bölümü veya gönüllü kuruluşlar tarafından işletilen, yaşlı veya evden çıkamayan insanlara sıcak yemek götüren bir hizmet programı meals on wheels [uk] n.
uzun bir seyahatin bir bölümü meander n.
bir dizi bölümden oluşan bir şeyin iki uç bölümü dışında kalan kısmı middle n.
yayınevinin çok satmayan kitapları içeren listesinin bir bölümü mid-list n.
kesiksiz olarak numaralandırılmış veya derecelendirilmiş serinin bir bölümü bracket n.
at ve benzeri hayvanların arka bacağının bir bölümü gaskin n.
ritmin bir bölümü rhythm n.
kriket sahasının bir bölümü ground n.
aşırı dolu bir mekanın boşluk olmayan bölümü overflow n.
bir ilçenin ücra ve çorak bölümü gore n.
arka kısmında bagaj bölümü olan, geniş ve kapalı bir tür fayton concord n.
arka kısmında bagaj bölümü olan, geniş ve kapalı bir tür fayton concord coach n.
sergi veya müzenin belirli bir sergiye ayrılan bölümü court n.
yaşam yolculuğunun özel bir bölümü pilgrimage n.
üst baskısı veya tasarımının bir bölümü tersine çevrilmiş damga invert n.
gösterinin bir bölümü item n.
kitap kapağının belirli bir çerçeveye alınmış bölümü panel n.
her bir bölümü madde ile dolu olan boşluk plenum n.
belirli bir işlevin merkezi olan vücut bölümü seat n.
bir şeyin taban bölümü seat n.
siuların bir bölümü oluşturan topluluk sihasapa n.
yeni doğmuş bebeğin başını kaplayan amniyotik kesenin bir bölümü sillyhow [scotland] n.
bir serinin (film, kitap, video oyunu) yeni bölümü new installment n.
okuyucuları/izleyicileri bir nesne veya olay hakkında merak içerisinde bırakarak bir sonraki bölümü okumalarını/izlemelerini sağlamak amacıyla kullanılan hikaye anlatım tekniği mystery box n.
(atın göğüs bölümü için kullanılan) gösterişli bir at zırhı poitrel n.
bir şeyin bir bölümü somedeal n.
bilgisayar veri tabanının bir kimse tarafından kullanılan bölümü subschema n.
tedarik zincirinin bir bölümü supply n.
(kıyafet) bir bölümü kapatmak ride v.
baskı yüzeyindeki bir bölümü oyarak silmek grave v.
kolun bir bölümü desteklemek oxter [scotland] v.
(filmden) kısa bir bölümü çıkarmak clip v.
(bölümü, süreci) bir diğerine denk getirmek phase v.
(belirli bir bölümü bulmak için) dikkatle araştırmak sieve v.
(bir bölümü) kol olarak yerleştirmek sleeve v.
önemli bir bölümü a considerable part of adj.
önemli bir bölümü a substantial part of adj.
önemli bir bölümü a significant part of adj.
önemli bir bölümü a major part of adj.
hatırı sayılır bir bölümü a considerable part of adj.
önemli bir bölümü considerable part of adj.
bir bölümü kesilmiş veya çıkarılmış voided adj.
(bir şeyin) büyük bölümü most adj.
bir bölümü kabuklu semi crustaceous adj.
bir bölümü kabuklu semicrustaceous adj.
bir bölümü kel semibald adj.
bir bölümü kuruyan semidrying adj.
bir bölümü taşa dönmüş semilapidified adj.
bir bölümü cilalanmış semilustrous adj.
(bitkinin bir bölümü) diğer organın üzerinde yer alan superior adj.
vücudun belirli bir bölgesi veya bölümü anlamını veren bir son ek -soma suf.
Phrases
bir bölümü olarak as a part of expr.
Colloquial
büyük bir bölümü/kısmı in good part expr.
büyük bir bölümü/kısmı in large part expr.
Idioms
bir konunun belirsiz bölümü grey area n.
bir yerin en kötü/çekilmez bölümü armpit of (somewhere) n.
bir şeyin büyük bir bölümü best part of something n.
bir şeyin yalnızca bir bölümü the half of it n.
(bir şeyin/yerin) kusurlu yeri/bölümü the sick man of (something or somewhere) n.
(bir yerin) en kötü/çekilmez bölümü the armpit of (some place) n.
gündelik işin bir bölümü all in a day's work expr.
Trade/Economic
şık bir barın yemek servis edilen bölümü diner n.
(arazi, karın bir bölümü) belirli amaç doğrultusunda kenara ayrılan şey set-aside n.
Law
bir belgenin hükümlerinin nedenini anlatan tanıtıcı giriş bölümü introductory recitals n.
abd'de bir adli yargı bölümü circuit n.
Politics
(hindistan) bir bölgenin alt bölümü taluk n.
(hindistan) bir bölgenin alt bölümü taluka n.
(hindistan) bir bölgenin alt bölümü talooka n.
abd kamu güvenlik teşkilatının başlıca görevi abd başkanlarını ve ailelerini korumak olan bir bölümü ss (secret service) n.
Institutes
abd kamu güvenlik teşkilatının başlıca görevi abd başkanlarını ve ailelerini korumak olan bir bölümü united states secret service n.
abd kamu güvenlik teşkilatının başlıca görevi abd başkanlarını ve ailelerini korumak olan bir bölümü us secret service n.
abd kamu güvenlik teşkilatının başlıca görevi abd başkanlarını ve ailelerini korumak olan bir bölümü usss (united states secret service) n.
Insurance
liste muhtelif detayların belirtildiği poliçenin bir bölümü schedule n.
Media
çevrimiçi olarak izlenebilen veya indirilebilen bir televizyon programı bölümü webisode n.
bir serinin (film, kitap, video oyunu) çıkacak yeni bölümü next installment n.
bir serinin (film, kitap, video oyunu) yeni bölümü next installment n.
Technical
dişli grubu ve üretici bölümü tek bir komponent içinde olan ve uçak motorundan aldığı dönüyle elektrik üreten jeneratör integrated drive generator n.
(titreşim kaynağı ile sistemin bir bölümü arasında) transdüser işlevi gören cihaz pickup n.
bir bölümü kalkerli semicalcareous n.
belirli bir alanda çalışan (makine bölümü) positive adj.
(toprağın) dörtte bir bölümü qs (quarter section) abrev.
ışık saçan yüzeyin her santimetrekaresi üzerindeki bir kaloriye eşit güneş radyasyonu bölümü ly (langley) abrev.
Computer
alanın herhangi bir bölümü any part of field n.
bir klavyenin sayısal bölümü numeric section of a keyboard n.
(elektronik çizelge uygulamasında) çalışma kitabının bir bölümü work sheet n.
(elektronik çizelge uygulamasında) çalışma kitabının bir bölümü worksheet n.
herhangi bir noktada bırakılarak geri dönülebilen bilgisayar programı bölümü co-routine n.
(web tasarımında) temiz bir URL'nin görüntülenen kaynak ismini içeren son bölümü slug n.
Television
çevrimiçi olarak izlenebilen veya indirilebilen bir televizyon programı bölümü webisode n.
Textile
sandalet ile giyilen ayak başparmağı için ayrı bir bölümü olan kalın tabanlı bir japon çorabı tabi n.
sandalet ile giyilen ayak başparmağı için ayrı bir bölümü olan kalın tabanlı bir japon çorabı tabis n.
Architecture
pencerenin bir bölümü day n.
Construction
bir duvarın destek bölümü foundation n.
Woodworking
bir kütüğün kısa ve yuvarlak bir bölümü bolt n.
Automotive
bir elektrik devresindeki alternatif geçiş bölümü shunt n.
Transportation
yolculuğun farklı bir bölümü için başka araca aktarma yapmak connect v.
Aeronautic
bir uçağın dengesini sağlayan kanat bölümü aileron n.
bir havaalanının meşru ziyaretçilere açık kısmı gümrük ve diğer kontrollerden önce gelen bölümü landside n.
dişli grubu ve üretici bölümü tek bir komponent içinde olan ve uçak motorundan aldığı dönüyle elektr integrated drive generator n.
Marine
ambar ağzının bir bölümü coursey n.
bir gemiye ait düz kıç bölümü square stern n.
(bir teknede) kıç bölümü sternsheet n.
Medical
kalbin kulakçık diye adlandırılan bir bölümü atrium n.
yoğun bakım ünitesi ile servis yatakları arasındaki seviyede sağlık hizmeti veren bir hastane bölümü step-down unit n.
tek bir somitten türeyip tek bir spinal sinir bölümü ile donatılmış kas veya kas grubu myotome n.
onikiparmak bağırsağı ile bağırsak yolunun başka bir bölümü arasında ameliyatla kanal oluşturma duodenoenterostomy n.
onikiparmak bağırsağı ile bağırsak yolunun başka bir bölümü arasında ameliyatla kanal oluşturma duodenostomy n.
bir bölümü katlayıp diğerine tutturma plication n.
(kalp kasının bir bölümü) önceden uyarmak pre-excite v.
bir birimin bölümü ile ilgili fractional adj.
Anatomy
doğum esnasında bebeğin başını kaplayan amniyotik kesenin bir bölümü caul n.
belirli bir görevi olan hücre bölümü organelle n.
iki akciğer arasında yer alan plevral doku gibi bir organın veya boşluğun iki bölümü arasındaki zar mediastinum n.
omuriliğin her bir lateral kesitinin dorsal bölümünde yer alan gri maddenin boylamsal alt bölümü dorsal column n.
omuriliğin her bir lateral kesitinin dorsal bölümünde yer alan gri maddenin boylamsal alt bölümü dorsal horn n.
omuriliğin her bir lateral kesitinin dorsal bölümünde yer alan gri maddenin boylamsal alt bölümü posterior column n.
omuriliğin her bir lateral kesitinin dorsal bölümünde yer alan gri maddenin boylamsal alt bölümü posterior horn n.
daha büyük bir yapının herhangi bir bölümü part n.
(omurgalılarda) göğüs kemiğinin bir bölümü sternebra n.
kulak kolumellasının bir bölümü ile ilgili infrastapedial adj.
Physiology
vücut fizyolojisi veya nörolojisinin bir yetenek veya bozukluğu belirleyen bölümü wiring n.
vücut fizyolojisi veya nörolojisinin bir yetenek veya bozukluğu kontrol eden bölümü wiring n.
belirli işlevlerin vücudun belirli bir bölümü veya organındaki yerlerle sınırlı olduğu ilkesi localisation n.
belirli işlevlerin vücudun belirli bir bölümü veya organındaki yerlerle sınırlı olduğu ilkesi localisation of function n.
belirli işlevlerin vücudun belirli bir bölümü veya organındaki yerlerle sınırlı olduğu ilkesi localisation principle n.
belirli işlevlerin vücudun belirli bir bölümü veya organındaki yerlerle sınırlı olduğu ilkesi localization principle n.
belirli işlevlerin vücudun belirli bir bölümü veya organındaki yerlerle sınırlı olduğu ilkesi localization n.
belirli işlevlerin vücudun belirli bir bölümü veya organındaki yerlerle sınırlı olduğu ilkesi localisation n.
beyin zarının presantral girus ile postsantral girusu içerip duyusal ve motor işlevlerini bir araya getiren bölümü sensorimotor area n.
beyin zarının presantral girus ile postsantral girusu içerip duyusal ve motor işlevlerini bir araya getiren bölümü sensorimotor region n.
Optics
yansıtıcılığı yüksek bir ayna ile kısmen yansıtıcı bir aynadan oluşan lazer bölümü optical resonator n.
Printing
basımda bir bölümü ya da başlangıcını belirten karakter section n.
Statistics
bir durumun ortalama gerçekleşme sayısının gerçekleşebilme sayısının ortalamasına bölümü base rate n.
Physics
bir katot ışını tüpünün fosforlu ekranını taşıyan bölümü faceplate n.
Biology
doğum esnasında bebeğin başını kaplayan amniyotik kesenin bir bölümü veil n.
deuteromycota alt bölümü ile eş zamanlı bulunan bir mantar sınıfı class deuteromycetes n.
deuteromycota alt bölümü ile eş zamanlı bulunan bir mantar sınıfı deuteromycetes n.
hücre protoplazmının bir bölümü idioplasma n.
kahverengi kabarık fertil bölümü ve pembe oluklu sapı olan bir mantar round-spored gyromitra n.
kahverengi kabarık fertil bölümü ve pembe oluklu sapı olan bir mantar gyromitra sphaerospora n.
bir bölümdeki eksikliği başka bölümü fazladan geliştirerek dengeleme compensation n.
meme ucuna benzer küçük çıkıntılı bir vücut bölümü papilla n.
(memelilerde) alt sınıfın alt bölümü olan bir taksonomik grup cohort n.
(bitkilerde) alt familyanın alt bölümü olan bir taksonomik grup cohort n.
endodermin epiblastın iç yüzeyinde küçük bir disk gibi göründüğü blastoderm bölümü gastrodisc n.
omurganın kaburgayı veya benzer işleve sahip bir bölümü oluşturan uzantısı pleurapophysis n.
hücreleri primordium içerisindeki tek bir hücreden türetilen organ bölümü segment n.
eklem bacaklı uzvunun herhangi bir bölümü podomere n.
bir organizmanın üreme hücreleri dışındaki bölümü soma n.
bir bölümü kesilmiş şekilde abrupt adj.
(içi boş organ) bir bölümü başka bölümünün içine doğru çekilmiş invaginate adj.
(bitkinin bir bölümü veya organı) bağımsız solitary adj.
(bitkinin bir bölümü veya organı) tek solitary adj.
(bitkinin bir bölümü veya organı) basit solitary adj.
alt bacak bölümü çıkıntısı anlamına gelen bir ön ek pectin- pref.
alt bacak bölümü çıkıntısı anlamına gelen bir ön ek pectini- pref.
Marine Biology
delikliler şubesinin küçük delikli kabuklara sahip yosunları da içeren bir bölümü perforata n.
batı hint adaları ve florida'ya özgü, sarı kafalı ve kuyruklu, vücudunun orta bölümü siyah olan bir balık black angel (holacanthus tricolor) n.
hidraları içeren bir hydroidea bölümü gymnochroa n.
Astronomy
gökyüzünün belirli bir gökcismi ile birlikte ufkun altına inen bölümü descension n.
bir güneş gününün yirmi dört saatlik bölümü solar hour n.
Zoology
taraklıların bir bölümü olup, uzun kurdelevari bir yapıya sahip olan bağırsak kurdu taeniata n.
tulumlular alt şubesinin bir bölümü tethyodea n.
tulumlular alt şubesinin bir bölümü tethioidea n.
gevişgetirenler alttakımının yaban geyiği ve soyu tükenmiş diğer hayvanları içeren bir bölümü tragulina n.
avustralya ve yeni gine dikenli karıncayiyenini de içine alan tekdeliklilerin bir bölümü tachyglossa n.
bazı kabuklularda iç iskelet uzantısının bir bölümü endopleurite n.
gövdesi bölümlenmiş hayvanın tek bir bölümü zoonite n.
gövdesi bölümlenmiş hayvanın tek bir bölümü zoonule n.
kabuklu hayvanların bir bölümü gnathostoma n.
bir gastropod bölümü gymnoglossa n.
yassı solucanların yumurta kanalının bir bölümü ootype n.
Botanic
mantar, alg ve liken gibi çiçek açmayan bitkileri içeren büyük bir bitki sınıfı/bölümü thallogen n.
(eski sınıflandırmada) mantar, alg ve liken gibi çiçek açmayan bitkileri içeren büyük bir bitki sınıfı/bölümü thallophyta n.
(eski sınıflandırmada) mantar, alg ve liken gibi çiçek açmayan bitkileri içeren büyük bir bitki sınıfı/bölümü thallophyte [obsolete] n.
(yaprak dizilişinde) bir bitki bölümü ve bitişiğinde yer alan bölüme ait kıvrım cycle n.
yapraklarının yüzen bölümü yeşil, alt bölümü kırmızı olan bir su bitkisi water shield n.
zincir selüloz moleküllerinin paralel uzandığı bitki hücresi duvarının herhangi bir bölümü crystallite n.
yumuşak üst bölümü toprağa gömülü bir yertopu mantarı scleroderma flavidium n.
yumuşak üst bölümü toprağa gömülü bir yertopu mantarı star earthball n.
tek bir yapraksı bölümü olan unifoliate adj.
yaprağa benzeyen tek bir bölümü olan unifoliate adj.
yapı veya işlev olarak başka bir bölüme benzeyen (bitki bölümü) simulant adj.
Agriculture
mera veya otlak bitkilerinin sınırlı bir süre için otlanılabilecek bölümü break n.
Apiculture
dilin bir bölümü lacinia n.
iğnenin bir bölümü quadrate plate n.
Social Sciences
kafkas ırklarının daha açık renkli üyelerden oluşan bir bölümü xanthochroi n.
peru'da yunka halkının bir alt bölümü chincha n.
Education
farklı bir bölümü kendi bünyesinde barındıran fakülte hosting faculty n.
mastır başvurularında öğrencilerin ilgili bölümü tercih etme nedenlerini açıkladıkları bir tür niyet yazısı statement of purpose n.
bölümü dışında ve aktif katılmadığı bir ders alan öğrenci auditor [australia/us/canada] n.
Literature
üçlü bir kasidenin ikinci bölümü antistrophe n.
History
eski lakonia'da bir klanın alt bölümü obe n.
eski lakonia'da bir kabilenin alt bölümü obe n.
palestranın belirli bir bölümü conistra n.
roma imparatorluğu'nun yönettiği italyan şehirlerinde halkın veya senatonun bir bölümü curia n.
Archaeology
insan vücudunun fosilleşmiş bir bölümü anthropolite n.
Religious
hinduizmin kutsal metinleri olan vedalar'ın bir bölümü rigveda n.
hinduizmin kutsal metinleri olan vedalar'ın bir bölümü rig veda n.
rigveda'nın bir bölümü mandala n.
kısa bir şükür duası okunan ayin bölümü brachah n.
kısa bir şükür duası okunan ayin bölümü brocho n.
(doğu ortodoks kilisesi'nde) takvimsel olarak gruplandırışmış ilahi derlemelerinin her bir bölümü menaion n.
büyük bir metnin ana bölümü book n.
tespihin bir bölümü decade n.
(roma katolik kilisesi'nde) törenler, yasal ve idari sorunlar, inanç ve ahlak sorunları gibi dini konuları inceleyen bir papalık mahkemesi bölümü roman congregation n.
Environment
plajların önemli bir bölümü oluşturan ufak deniz kabuğu parçaları shell sand n.
bir alanın genellikle yüzde ile ifade edilen karla kaplı bölümü snow cover n.
Geography
niagara şelalelerinin ontario'da bulunan bir bölümü canadian falls n.
niagara şelalelerinin ontario'da bulunan bir bölümü horseshoe falls n.
kolorado platosunun bir bölümü uncompahgre plateau n.
panama kanalı'nın bir bölümü gaillard cut n.
normandiya'nın bir bölümü lower-normandy n.
washington şehrinin bir bölümü georgetown n.
leicestershire'ın bir bölümü olan ilçe rutland n.
leicestershire'ın bir bölümü olan ilçe rutlandshire n.
rocky dağları'nın bir bölümü sawatch n.
pasifik okyanusu'nun bir bölümü flores sea n.
denizin belirli bir bölümü sea n.
bitterroot sıradağları'nın bir bölümü beaverhead mountains n.
Geology
yerkabuğunun topyekün hareket eden sert ve büyük bir bölümü veya kütlesi massif n.
Military
mançu ordusunun kendi ayrı flaması olan temel bir bölümü banner n.
moğol kabilelerinin askeri bir alt bölümü banner n.
mirv füze yükünün bir bölümü bus n.
kıyı şeridinin alay çıkarma timi gibi büyüklükteki bir birliğin çıkarma hücumu için yeterli ve kullanılabilir bölümü colored beach n.
çift taraflı kuşatmanın bir bölümü pincer n.
Art
geleneksel bir macar halk dansı olan csardas'ın yavaş bölümü lassu n.
bir bölümü süslenen parcel-gilt adj.
Music
ortaçağda çoksesli olarak söylenen koro müziğinin bir bölümü cantus n.
(bir orkestrada) üflemeli çalgılar bölümü brass section n.
(bir orkestrada) nefesli çalgılar bölümü brass section n.
bastan yüksek tenörden alçak bir ses bölümü baritone n.
32 ölçülük bir pop şarkısının diğer bölümlere kontrast yapan üçüncü 8 ölçülük bölümü middle eight n.
genellikle eşlik edilen tek bir vokal bölümü bulunan müzik monophonic music n.
(operada) ritim ve ölçüleri birbirine karıştırarak karşıtlık oluşturmak üzere tasarlanmış bir müzik bölümü imbroglio n.
bastan tiz tenörden pes olan bir ses bölümü baritone n.
belirli bir bölümü koro halinde seslendirilen müzikal eser semichorus n.
orkestranın veya koronun bir bölümü tarafından icra edilecek olan solo parçayı oluşturan soli adj.
(bir müzik bölümü) yumuşak bir şekilde çalınan sordamente adj.
(bir müzik bölümü) hafif bir şekilde çalınan sordamente adj.
Photography
bir bölümü ışık geçmeyecek şekilde maskelenmiş fotoğraf negatifi blockout n.
Librarianship
basılı veya yazılı eserin bir bölümü page n.
Bookbindery
ciltli kitapta bir bölümü güçlendiren veya serbest hareketini sağlayan yapı hinge n.
bir bölümü sonrakine dikmek overcast v.
Printery
basılı eserin ayrı yayınlanan her bir bölümü fascicule n.
önceden bir bölümü bastırmak preprint v.
Archaic
dünyanın belirli bir bölümü earth n.
Engineering
harita veya krokinin aynı seride bulunan diğer bir harita veya kroki ile örtüşen bölümü overlap n.
Ornithology
geniş gagalı, sert ve dik tüylü, erkeğinin gövdesinin üst bölümü kırmızımsı kahverengi olan bir amerikan ördeği blackjack (oxyura jamaicensis rubida) n.
Entomology
kınkanatlılar takımının biri ilkel olan dört tarsal eklemli böceklerden oluşan bir bölümü tetramera n.
kınkanatlılar takımının biri ilkel olan dört tarsal eklemli böceklerden oluşan bir bölümü pseudotetramera n.
böcek gövdesinin alt kısmının bir bölümü urite n.
zarkanatlıların bir bölümü urocerata n.
böcek gövdesinin alt kısmının bir bölümü uromere n.
pul kanatlıların kelebekleri de içine alan bir bölümü diurna n.
kınkanatlıların bir bölümü pentamera n.