care - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

care

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Sens de "care" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 64 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
care n. bakım
care n. dikkat
care n. itina
care n. özen
care v. önem vermek
care v. aldırmak
care v. umursamak
care v. özen göstermek
care v. önemsemek
General
care n. himaye
care n. muhafaza
care n. tasa
care n. dert
care n. yükümlülük
care n. dikkat
care n. vecibe
care n. gözetim
care n. yapılması gereken şey
care n. itina
care n. ihtimam
care n. ilgi
care n. merak
care n. borç
care n. gaile
care n. endişe
care n. özen
care n. ilgilenme
care n. kaygı
care n. koruma
care n. aldırış
care n. hizmet
care n. üzüntü
care n. tedavi
care n. sorumluluk
care n. mesuliyet
care n. sıkıntı
care n. umursama
care v. ilgilenmek
care v. kafaya takmak
care v. endişelenmek
care v. takmak
care v. umursamak
care v. iplemek
care v. ilgili olmak
care v. önemsemek
care v. umrunda olmak
care v. hoşlanmak
care v. hevesli olmak
care v. sevmek
care v. ilgi duymak
care v. merak etmek
care v. umurunda olmak
care v. beğenmek
care v. özen göstermek
care v. istemek
care v. ilgi göstermek
care v. bakmak
care v. alakadar olmak
care v. arzu etmek
care v. aldırış etmek
care v. dert etmek
Law
care n. dikkat
Technical
care n. ihtiyat
care n. tedbir

Sens de "care" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 35 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
çare remedy n.
çare cure n.
General
çare cure n.
çare relief n.
çare redress n.
çare resource n.
çare obviation n.
çare expedience n.
çare healer n.
çare expedient n.
çare recipe n.
çare resort n.
çare alternative n.
çare help n.
çare expediency n.
çare shift n.
çare choice n.
çare means n.
çare curative n.
çare medium n.
çare way n.
çare corrective n.
çare aid n.
çare out n.
çare egress n.
çare remedy n.
çare redressment n.
çare remede [scottish] n.
çare remediation n.
çare boot [obsolete] n.
Trade/Economic
çare solution n.
Law
çare device n.
Technical
çare remedy n.
çare antidote n.
Medical
çare antidote n.

Sens de "care" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 500 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
care about v. önemsemek
take care of v. ilgilenmek
with care adv. dikkatle
General
vacation for child care n. çocuk bakımı izni
due care n. gerekli olan itina
want of care n. dikkatsizlik
foster home care n. koruyucu aile
health care n. sağlık hizmetleri
dental care n. diş bakımı
salary for child care n. çocuk eğitimi parası
exaggerated care n. aşırı koruma
someone requiring care n. bakıma muhtaç
day care n. günlük bakım
want of care n. bakımsızlık
hospital care n. hastane bakımı
congregate care center n. toplu bakım merkezi
child care n. çocuk bakımı
beauty and care n. güzellik ve bakım
care work n. bakıcılık
care assistant n. bakıcı
nursing care n. hemşirelik
health care delivery n. sağlık hizmetleri
care worker n. bakıcı
beauty care n. güzellik bakımı
due care n. gerekli özen
day care center n. günlük bakım merkezi
acute care n. akut tedavi
care for the self n. benlik kaygısı
salary for child care n. çocuk bakımı parası
adult day care n. yetişkin bakımı
medical care n. sağlık yardımı
free from care n. kaygısız
skin care n. cilt bakımı
care service n. bakım hizmeti
facial care n. yüz bakımı
personal care n. kişisel bakım
health care policy n. sağlık hizmetleri politikası
body care n. vücut bakımı
great care n. aşırı özen
great care n. aşırı ehemmiyet
great care n. büyük özen
great care n. aşırı dikkat
extreme care n. büyük itina
great care n. büyük itina
care product n. bakım ürünü
hair care product n. saç bakım ürünü
personal care product n. kişisel bakım ürünü
garden care n. bahçe bakımı
animal care n. hayvan bakımı
care book n. bakım kitabı (çocuk vb)
care set n. bakım seti
aged-home care n. evde bakım yaşlı
long-term care facilities n. uzun dönemli bakım hizmetleri
care-taker n. bekçi
day-care center n. yuva
care-taker n. bakıcı
health-care provider n. sağlık uzmanı
self-care n. kişisel bakım
methods of child care-education n. çocuk yetiştirme yolları
preventive care n. önleyici tıbbi müdahale
preventive care n. önleyici bakım
tlc (tender loving care) n. (çocuğun ihtiyaç duyduğu) sıcak ilgi
tlc (tender loving care) n. (çocuğun ihtiyaç duyduğu) yakın ilgi
tender loving care n. (çocuğun ihtiyaç duyduğu) sıcak ilgi
tender loving care n. (çocuğun ihtiyaç duyduğu) yakın ilgi
day care n. çocuk bakıcılığı
great care n. azami dikkat ve itina
proper care n. yerinde dikkat
proper care n. yerinde özen
due care n. gerekli dikkat
due care n. gerekli ihtimam
nursing care insurance n. hastabakıcılık sigortası
nursing care insurance n. hemşirelik sigortası
institution for the care of orphans n. kimsesiz çocukları yetiştirme yurdu
reasonable care n. makul ihtimam
home care n. hastaya kendi evinde verilen bakım hizmeti
domiciliary care n. hastaya kendi evinde verilen bakım hizmeti
reasonable care n. makul dikkat
elderly care n. yaşlı bakımı
home care n. evde bakım
domiciliary care n. evde bakım
child care room n. çocuk bakım odası
home health care n. evde sağlık bakımı
social care n. sosyal bakım
car care service n. araba bakım servisi
hand care n. el bakımı
hair care products n. saç bakım ürünleri
immediate care n. acil bakım
kangaroo care n. (bebeği) göğsüne yatırma
futile care n. yararsız bakım
standard of care n. bakım standardı
basic care n. temel bakım
a great care n. büyük bir özen
lawn care services n. çim bakım hizmetleri
social care specialist n. sosyal hizmet uzmanı
hair care n. saç bakımı
cat care n. kedi bakımı
health care application n. sağlık hizmeti başvurusu
child use and care articles n. çocuk kullanım ve bakım eşyaları
eye contour care cream n. göz çevresi bakım kremi
a great care n. büyük bir dikkat
day care centre n. gündüz bakımevi
day care center n. gündüz bakımevi
day care center n. kreş
day care centre n. kreş
self care n. öz bakım
self care n. kendine bakım
self care n. kişisel bakım
pcp (personal care product) n. kişisel bakım ürünü
duty of care n. yasal yükümlülük
social care center n. sosyal bakım merkezi
social care center n. sosyal hizmet merkezi
weekly care n. haftalık bakım
appliances for skin or hair care n. deri veya saç bakım cihazları
duty of care n. özen borcu
ordinary care n. makul dikkat/özen
ordinary care n. normal dikkat/özen
ordinary care n. asgari özen
ordinary care n. olması gereken/doğal dikkat/özen
day-care n. günlük bakım
primary health care center n. sağlık ocağı
health care interpreter n. sağlık hizmetleri çevirmeni
constant care n. sürekli bakım
continuous care n. sürekli bakım
children in care n. çocuk yurdunda/yetimhanede bakılan çocuklar
child care provider n. çocuğun bakımında anneye yardımcı olan kimse
child care provider n. dadı
utmost care n. azami özen
prenatal care n. doğum öncesi bakım
day care service n. gündüz bakım hizmeti
kinship care n. akraba bakımı
skin care products n. cilt bakım ürünleri
hand care product n. el bakım ürünü
home care n. ev bakımı
fish care n. balık bakımı
skin care cream n. cilt bakım kremi
continuing care n. sürekli bakım
cosmetic and personal care n. kozmetik ve kişisel bakım
nail care n. tırnak bakımı
cuticle care n. tırnak bakımı
health care services n. sağlık hizmetleri
health care providers n. sağlıkçılar
care of sick animals n. hasta hayvanların bakımı
health care worker n. sağlıkçı
health care professional n. sağlıkçı
body care product n. vücut bakım ürünü
patients in the intensive care unit n. yoğun bakımda yatan hastalar
patients in the intensive care unit n. yoğun bakımdaki hastalar
personal care of patients n. hastaların kişisel bakımı
they love takıng care of anımaşs n. ortalama yaz sıcaklığı
health care providers n. sağlık çalışanları
health care spending n. sağlık harcaması
foster care system n. koruyucu aile bakım sistemi
foster care system n. koruyucu aile sistemi
daily care n. günlük bakım
elderly care center n. yaşlı bakım merkezi
health care professionals n. sağlık çalışanları
health care providers n. sağlık hizmeti verenler
health-care provider n. sağlık hizmeti veren
care attendant n. bakım görevlisi
care delivery n. sağlık hizmeti sunma
care-worker n. sosyal hizmet çalışanı
care attendant n. hizmetli
care-worker n. bakıcı
care attendant n. bakıcı
pastoral care n. bir çeşit duygusal ve manevi destek modeli
charity care n. dar gelirlilerin yararlandığı ücretsiz veya indirimli sağlık hizmeti
institutional care n. kurum bakımı
residential care n. kurumda bakım
home care n. evde bakım
health care n. sağlık hizmetleri prosedürü
health care n. sağlık hizmetleri yöntemi
health care delivery n. sağlık hizmeti
life care n. yaşlılara barınma, sağlık ve sosyal faaliyet hizmetleri sağlama
domestic care n. ev bakımı (hizmeti)
domiciliary care n. ev bakımı (hizmeti)
custodial care n. (gündelik yaşam aktivitelerine yardımcı) vasıf gerektirmeyen kişisel bakım
day care n. çocuk bakım programı
day care n. çocuk bakım kurumu
day-care center [us] n. gündüz bakım evi
day-care center [us] n. gündüz çocuk yuvası
day-care center [us] n. kreş
day-care centre [uk] n. gündüz bakım evi
day-care centre [uk] n. gündüz çocuk yuvası
day-care centre [uk] n. kreş
shared care n. sosyal yardım kurumu ile ailenin yürüttüğü ortaklaşa engelli bakımı
parental care n. ebeveyn bakımı
foster care n. suçlu veya ihmal edilmiş çocuklara verilen gözetimli kurum bakımı
foster care n. koruyucu aile bakımı
slight care n. göz ucu ile bakma
slight care n. üstünkörü dikkat
slight care n. yüzeysel ilgi
slight care n. şöyle bir bakma
care order n. bakım emri
take care of v. özen göstermek
not to care v. aldırış etmemek
make care v. bakmak
care about v. umursamak
care about v. ilgilenmek
take care of v. gözetmek
take care of v. halletmek (bir meseleyi)
take care v. özen göstermek
not to care v. iplememek
take care v. gayret etmek
take great care v. içi titremek
not to care a fig v. metelik vermemek
require medical care v. bakıma muhtaç olmak
care for v. sevmek
take care of oneself v. sakınmak
take care of oneself v. kendine dikkat etmek
take care of oneself v. kendi başının çaresine bakmak
take care of somebody v. icabına bakmak
not to care a whit v. birinin hiç umurunda olmamak
care for v. hoşlanmak
care for v. bakmak
take care v. dikkatli olmak
care for v. bakımını üstlenmek
not to care v. aldırmazlıktan gelmek
take care v. gözetmek
make care of v. bakmak
not to care v. önem vermemek
not to care v. tınmamak
take care of v. karşılamak
care about v. aldırmak
not to care v. umursamamak
care for v. istemek
take care of v. göz kulak olmak
take care of v. bakımıyla meşgul olmak
take care of v. bakımını üstlenmek
take care of v. bakmak
care for somebody v. hoşlanmak
take care of v. dikkat etmek
not to care v. bana mısın dememek
not to have a care in the world v. hiç derdi olmamak
care for v. sevmek (birini veya bir şeyi)
be put into intensive care v. yoğun bakıma alınmak
be in intensive care unit v. yoğun bakımda yatmak
taking care of business v. işin başında bulunmak
take someone under protective care v. kol kanat olmak
adorn with great care v. süsleyip püslemek
take care v. dikkat etmek
take care v. ihmal etmemek
take care of v. muhafaza etmek
care for patient v. hasta bakmak
take care and manage a house v. evi çekip çevirmek
care patient v. hasta bakmak
care for one's babies v. yavrularına bakmak
not care v. umurunda olmamak
care for an animal v. hayvan bakmak
care about v. önem vermek
take great care to v. titizlik göstermek
do something with meticulous care v. titizlik göstermek
care for v. ilgilenmek
take care of v. göz-kulak olmak
take great care (in) v. itina göstermek
treat with tlc (tender loving care) v. itina göstermek
show great care v. itina göstermek
take care of one's interest v. birisinin çıkarlarını korumak
have care v. dikkatli bulunmak
take care not to do v. bir şeyi yapmamaya dikkat etmek
require medical care v. tıbbi bakıma ihtiyaç duymak
take care of one's health v. sağlığına dikkat etmek
care for v. çocuk büyütmek
care for v. çocuk yetiştirmek
take care v. dikkat göstermek
not to care v. boş vermek
care about v. hatrını saymak
care about v. hatır saymak
take care of the kids v. çocuklara bakmak
take care of the kids v. çocuklarla ilgilenmek
care a baby v. bebek bakmak
care for a baby v. bebek bakmak
care for a baby v. çocuk bakmak
care a baby v. çocuk bakmak
not care v. itibar etmemek
take care of one’s family v. ailesine bakmak
not much care v. pek umurunda olmamak
leave the baby in the care of one's mother v. (bakması için) bebeği annesine bırakmak
need professional care for the rest of one's life v. hayatının geri kalan kısmında profesyonel bakıma ihtiyaç duymak
take good care of oneself v. kendine iyi bakmak
seek medical care v. tıbbi yardım/destek aramak/almaya bakmak
be taken care of v. bakılmak
need a mother care v. anne bakımına ihtiyaç duymak
exercise due care v. gereken özeni göstermek
exercise due care v. gerekli özeni göstermek
take care of v. ilgilenmek
take care of a pet v. evcil hayvana bakmak
care about other people v. diğer insanları önemsemek
take care of v. icabına bakmak
give care v. bakım vermek
take care of the flowers v. çiçeklere bakmak
take care of the flowers v. çiçeklerle ilgilenmek
have a care v. göz kulak olunmak
have a care v. birinin koruması altında olmak
take special care v. özel özen göstermek
care for each other v. birbirine değer vermek
without a care in the world adj. tasasız
devoid of food and care adj. aç biilaç
deprived of food and care adj. aç biilaç
in need of care adj. bakıma muhtaç
care-laden adj. ağır yüklü
care-tuned adj. yorgun
care-tuned adj. kederli
home-care adj. evde bakıma ait
home-care adj. evde bakımla ilgili
home-care adj. evde bakım veren
life-care adj. yaşlılara sağlanan barınma, sağlık ve sosyal faaliyetleri içeren hizmetlere ait veya ilişkin
health-care adj. sağlık hizmetleri ile ilgili
health-care adj. sağlık hizmetlerine ait
devil-may-care adj. uçarı
devil-may-care adj. laubali
devil-may-care adj. rahat
devil-may-care adj. resmi olmayan
devil-may-care adj. gündelik
devil-may-care adj. gelişigüzel
in care of adv. vasıtasıyla
in care of adv. kontrolü altında
in care of adv. eliyle
in care of adv. tedavisi altında
care of prep. dikkatine
in the care of prep. himayesine
care of prep. vasıtasıyla
care of prep. eliyle
care of prep. vasıtası ile
in the care of prep. bakımında
in the care of prep. sorumluluğunda
in the care of prep. himayesinde
in the care of prep. bakımı altında
take care! interj. dikkatli ol!
take care! interj. kendine iyi bak!
take care! interj. dikkat et!
take care! interj. ayağını denk al!
hbc (health and beauty care) abrev. sağlık ve güzellik bakımı
ltc (long-term care) abrev. uzun süreli bakım
Phrasals
care for v. tedavi etmek
care for v. düşkün olmak
care for v. dikkat etmek
care for v. göz kulak olmak
care for v. Saygı duymak
care for v. sevgi duymak
care for v. beğenmek
care nothing for v. aldırış etmemek
care nothing for v. aldırmamak
care for someone v. birini önemsemek
care for v. bakımını üstlenmek
care for someone v. birini umursamak
care for v. hoşlanmak
care nothing for v. ilgilenmemek
care for v. ilgisini çekmek
care about v. önemsemek
care for v. sevmek
care nothing for v. umursamamak
care about (someone or something) v. (birini/bir şeyi) çok sevmek
care about (someone or something) v. (birine/bir şeye) çok düşkün olmak
care about (someone or something) v. (birine/bir şeye) çok değer vermek
care about (someone or something) v. (birini/bir şeyi) önemsemek
care about (someone or something) v. (birini/bir şeyi) umursamak
care about (someone or something) v. (birine/bir şeye) aldırmak
care about (someone or something) v. (biriyle/bir şeyle) ilgilenmek
care about (someone or something) v. (birini/bir şeyi) iplemek
care about (someone or something) v. (birini/bir şeyi) sallamak
care for something v. bir şeyden hoşlanmak
care for something v. bir şeyin tadını sevmek/beğenmek
care for something v. bir şeyi sevmek
care for (someone or something) v. (birine/bir şeye) bakmak
care for (someone or something) v. (biriyle/bir şeyle) ilgilenmek
care for (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) bakımını üstlenmek
care for (someone or something) v. (birini/bir şeyi) çok sevmek
care for (someone or something) v. (birine/bir şeye) çok düşkün olmak
care for (someone or something) v. (birine/bir şeye) çok değer vermek
care for (someone or something) v. (birinden/bir şeyden) hoşlanmak
care for (someone or something) v. (birini/bir şeyi) sevmek/beğenmek
care of somebody v. birinin adresine
care of somebody v. birinin adresinden
Phrases
c/- (care of) expr. adına/ismine
c/o (care of) expr. adına/ismine
c/- (care of) expr. eliyle
c/o (care of) expr. eliyle
c/- (care of) expr. vasıtasıyla
c/o (care of) expr. vasıtasıyla
care of (someone) expr. (birinin) adına/ismine
in care of (someone) expr. (başka birinin) adresine
in the care of (someone) expr. (birinin) sorumluluğunda
in the care of (someone) expr. (birinin) bakımı altında
in the care of (someone) expr. (birinin) himayesinde
in the care of (someone) expr. (birinin) bakımında
in the care of (someone) expr. (birine) emanet
self care isn't selfish expr. öz bakım bencil değildir
self care isn't selfish expr. öz bakım bencillik değildir
to care about anyone but themselves expr. kendilerinden başka kimseyi düşünemeyecek kadar
to care about anyone but themselves expr. kendilerinden başka kimseyi umursamayacak kadar
Proverb
take care of the pennies and pounds will take care of themselves damlaya damlaya göl olur
take care of the pence and the pounds will take care of themselves damlaya damlaya göl olur
take care of the pence, and the pounds will take care of themselves damlaya damlaya göl olur
take care of the pence, and the pounds will take care of themselves küçük harcamaların hesabını iyi tutarsan her zaman paran olur
take care of the pennies, and the pounds will look after themselves damlaya damlaya göl olur
take care of the pennies, and the pounds will look after themselves küçük harcamaların hesabını iyi tutarsan her zaman paran olur
Colloquial
not care for something v. bir şeyden hoşlanmamak
not care for something v. bir şeyi sevmemek
not care two hoots v. baştan savma yapmak
take care of v. bir görevi üzerine almak
take care of v. göz kulak olmak
not care v. istifini bozmamak
not care two hoots v. özen göstermemek
not care two hoots v. savsaklamak
take care of v. sorumluluğunu üstlenmek
not care two hoots v. takmamak
not care twopence [uk/australia] v. hiç umurunda olmamak
not care twopence [uk/australia] v. en ufak bir ilgi duymamak
not care twopence [uk/australia] v. zerre kadar ilgilenmemek
not give (or care) a tinker's curse (or cuss or damn) v. umurunda olmamak
not give (or care) a tinker's curse (or cuss or damn) v. zerre kadar umurunda olmamak
not give (or care) a tinker's curse (or cuss or damn) v. zerre kadar önemsememek
not give (or care) a tinker's curse (or cuss or damn) v. şu kadarcık bile önemsememek
not give (or care) a tinker's curse (or cuss or damn) v. takmamak
not give (or care) a tinker's curse (or cuss or damn) v. sallamamak
not give (or care) a tinker's curse (or cuss or damn) v. iplememek
not give (or care) a tinker's curse (or cuss or damn) v. aldırış etmemek
not care/give a damn (about/for somebody/something) v. umurunda olmamak
not care/give a damn (about/for somebody/something) v. aldırış etmemek
not care/give a damn (about/for somebody/something) v. umursamamak
not care/give a damn (about/for somebody/something) v. pirim vermemek
not care/give a damn (about/for somebody/something) v. iplememek
not care/give a damn (about/for somebody/something) v. sallamamak
care a whit v. zerre kadar umurunda olmak
care a button v. zerre kadar umurunda olmak
care a jackstraw v. zerre kadar umurunda olmak
not care a rap (for someone or something) v. (biri/bir şey) hiç de umurunda olmamak
not care a rap (for someone or something) v. (birinin/bir şeyin) zerre kadar önemi/değeri olmamak
not care a rap (for someone or something) v. (biri/bir şey) zerre kadar umurunda olmamak
(I) don't care if I do expr. eh, peki
(I) don't care if I do expr. olabilir
(I) don't care if I do expr. alayım/içeyim madem
(I) don't care if I do expr. geleyim bari
(would you) care to...? expr. yapmak ister misin?
(would you) care to...? expr. yapmayı arzu eder misin?
(would you) care to...? expr. yapmak ilgini çeker mi?
see what I care expr. hiç de umurumda değil
see what I care expr. çok da umurumdaydı
would you care for (something)? expr. (bir şey) ister misin?
would you care for (something)? expr. (bir şey) alır mısın?
would you care for... expr. (bir şey) ister misin?
would you care for... expr. (bir şey) alır mısın?
would you care to... expr. yapmak ister misin?
would you care to... expr. yapmayı arzu eder misin?
would you care to... expr. yapmak ilgini çeker mi?
take good care of your feet expr. ayaklarınıza iyi bakın
take care of my baby expr. bebeğime iyi bak
see if i care! expr. çok da umurumdaydı!
go take care of yourself expr. git kendinle ilgilen
take care of yourself expr. iyi bak kendine
(just) taking care of business expr. işleri hallettim/hallediyorum
well I don't care expr. iyi de bana ne
take care see you later expr. kendine iyi bak sonra görüşürüz
since when do you care? expr. ne zamandan beri umurunda?
take very good care of yourself expr. kendine çok ama çok iyi bak
take very good care of yourself expr. kendine çok iyi bak
take care of yourself expr. sağlıcakla kalınız
take care of yourself expr. sağlıcakla kal
take care expr. sevgiyle kalın
take care expr. sevgiyle kal
take care of yourself expr. sağlıcakla kalın
somebody couldn't care less expr. umurlarında değil
somebody could care less expr. umurlarında değil
see if i care! expr. umurumda değil!
didn't care too hard expr. pek karşı çıkmamış
didn't care too hard expr. pek itiraz etmemiş
didn't care too hard expr. pek umursamamış
didn't care too hard expr. fark etmez
didn't care too hard expr. umurunda değil
(I) don't care if I do expr. hayır demem
(I) don't care if I do expr. hiç fena olmaz
(I) don't care if I do expr. zahmet olmazsa
I couldn't care less! expr. beni hiç mi hiç ilgilendirmiyor!
(would you) care to join me expr. bana katılır mısınız?
(would you) care to join me expr. bana katılmak ister misin?
(would you) care to join me expr. bana katılmak ister misiniz?
aiic (as if I care) expr. umurumdaydı sanki
aiic (as if I care) expr. umurumdaydı sanki
care for another (something) expr. (bir şeyden) bir tane daha ister misin/ister misiniz?
care of (someone) expr. (birinin) adresine
care to dance? expr. dans etmek ister misin/ister misiniz?
care to dance? expr. benimle dans eder misin/eder misiniz?
care to do expr. yapmak istemek
care to do expr. yapmaya istekli olmak
care to do expr. yapmak ilgisini çekmek
care to do expr. yapmayı canı istemek
care to do expr. yapmaya ilgi/heves duymak
care to do expr. yapmayı arzu etmek
care to join us? expr. bize katılmak ister misin/ister misiniz?
care to join us? expr. bize katılır mısın/katılır mısınız?
care to…? expr. … ister misin/ister misiniz?
care to…? expr. … ilgini/ilginizi çeker mi?
care to…? expr. … arzu eder misin/eder misiniz?
could care less expr. umurunda değil
could care less expr. (birini) hiç mi hiç ilgilendirmiyor
could care less expr. hiç önemi yok
could(n't) care less expr. umurunda değil
could(n't) care less expr. (birini) hiç mi hiç ilgilendirmiyor
could(n't) care less expr. hiç önemi yok