Historique

hatta

Sens de "hatta" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 29 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
Common Usage
1	Common Usage	hatta	even adv.
General
2	General	hatta	very adj.
3	General	hatta	as a matter of fact adv.
4	General	hatta	for that matter adv.
5	General	hatta	yes adv.
6	General	hatta	in fact adv.
7	General	hatta	at that adv.
8	General	hatta	yet adv.
9	General	hatta	nay adv.
10	General	hatta	moreover adv.
11	General	hatta	as well adv.
12	General	hatta	on the line adv.
13	General	hatta	even adv.
14	General	hatta	further adv.
15	General	hatta	een [dialect] adv.
16	General	hatta	ever adv.
17	General	hatta	indeed adv.
18	General	hatta	surely [us] [canada] adv.
19	General	hatta	at prep.
20	General	hatta	insomuch as conj.
21	General	hatta	yet more conj.
22	General	hatta	insomuch that conj.
23	General	hatta	even if conj.
24	General	hatta	if not conj.
Phrases
25	Phrases	hatta	well into expr.
26	Phrases	hatta	If not expr.
27	Phrases	hatta	in addition expr.
Idioms
28	Idioms	hatta	autem expr.
29	Idioms	hatta	in the devil expr.

Sens de "hatta" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 117 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
General
1	General	aynı hatta gidiş geliş sefer yapan tren	shuttle train n.
2	General	iletişim aygıtını ana hatta bağlayan yanal devre kolu	leg n.
3	General	düzensiz arazinin alanını hesaplamak için ölçümde ana hatta dik ölçülen kısa mesafe	offset n.
4	General	hatta kalmak	hold the phone line open v.
5	General	hatta kalmak	hold the line v.
6	General	hatta kalmak	get a line on v.
7	General	hatta kalmak (telefon)	stay on hold v.
8	General	hatta kalmak (telefon)	hold the line v.
9	General	hatta olmak	be on the phone v.
10	General	hatta kalmak	hold on v.
11	General	(telefon) hatta kalmak	hold v.
12	General	ana hatta ait	outlinear adj.
13	General	ana hatta özgü	outlinear adj.
14	General	hatta hiç	never even adv.
15	General	haliyle hatta	at that adv.
16	General	hatta ve hatta	even adv.
17	General	(hatta) bilakis	vice versa adv.
18	General	(hatta) (tam) aksine	vice versa adv.
19	General	(hatta)(tam) tersine	vice versa adv.
20	General	hatta bundan daha fazla	yet more conj.
21	General	hatta o kadar ki	so much so that conj.
22	General	ancak hatta	but even conj.
Phrasals
23	Phrasals	(telefonda) hatta kalmak	hang on v.
24	Phrasals	birisini hatta bağlamak	put someone through v.
25	Phrasals	hatta kalmak	hang up v.
Phrases
26	Phrases	hatta bazen	even sometimes expr.
27	Phrases	hatta daha iyi	even better expr.
28	Phrases	hatta mısın?	ayt (are you there?) expr.
Colloquial
29	Colloquial	hatta daha fazlası	and then some n.
30	Colloquial	hatta kalmak	hold the phone v.
31	Colloquial	(topa) düz bir hatta hızla vurmak	drill v.
32	Colloquial	hatta kalın lütfen	please hold interj.
33	Colloquial	hatta daha da fazla	and then some expr.
34	Colloquial	hatta ben de ("me too" ifadesinin ardından)	me three expr.
35	Colloquial	hatta kalın lütfen!	could you hold(, please)? expr.
36	Colloquial	hatta kalabilir misiniz, lütfen?	could you hold(, please)? expr.
37	Colloquial	hatta kalınız lütfen!	could you hold(, please)? expr.
38	Colloquial	hatta bekleyebilir misiniz, lütfen?	could you hold(, please)? expr.
39	Colloquial	sizi hatta bekletebilir miyim?	could you hold(, please)? expr.
40	Colloquial	hatta o kadar ki	so much so expr.
41	Colloquial	hatta bekler misiniz, lütfen?	will you hold(, please)? expr.
42	Colloquial	lütfen hatta bekleyin	hold the phone, please exclam.
43	Colloquial	lütfen hatta bekleyin	hold the wire, please exclam.
44	Colloquial	lütfen hatta bekleyin	hold, please exclam.
45	Colloquial	lütfen hatta bekleyin	hold the line, please exclam.
46	Colloquial	lütfen hatta bekleyin	hold the phone, please exclam.
Idioms
47	Idioms	bir şeyi/şeyden yeterince (hatta fazlasıyla) yapmış olmak	have your share of something v.
48	Idioms	birini hatta/telefonda bekletmek	put someone on hold v.
49	Idioms	bir şeyi/şeyden yeterince (hatta fazlasıyla) yapmış olmak	have (one's) share of (something) v.
50	Idioms	hatta bekle/bekleyin	hold the wire v.
51	Idioms	hatta kal/kalın	hold the wire v.
52	Idioms	(birini) hatta/telefonda bekletmek	put (one) on hold v.
53	Idioms	hatta daha da fazla	with knobs on expr.
54	Idioms	hatta daha da fazla	with brass knobs on expr.
55	Idioms	hatta bekler misiniz(, lütfen)?	would you hold(, please)? expr.
Speaking
56	Speaking	hatta kalın lütfen	hold the line please interj.
57	Speaking	hatta kalın lütfen	hold please interj.
58	Speaking	hatta kalın lütfen	hold the wire please interj.
59	Speaking	hatta kalın lütfen	hold the phone please interj.
60	Speaking	birinci hatta	he's on line one expr.
61	Speaking	bir dakika hatta bekler misiniz?	hang on a while expr.
62	Speaking	hatta kalın lütfen!	can you hold? expr.
63	Speaking	hatta kalınız lütfen!	will you hold? expr.
64	Speaking	hatta kalın lütfen!	could you hold? expr.
65	Speaking	hatta kalınız lütfen!	can you hold? expr.
66	Speaking	hatta kalınız lütfen!	could you hold? expr.
67	Speaking	hatta kalın	please hold expr.
68	Speaking	hatta kalın lütfen!	will you hold? expr.
69	Speaking	lütfen hatta kalın	hold please expr.
70	Speaking	lütfen hatta kal	hold the wire please expr.
71	Speaking	lütfen hatta kal	please hold expr.
72	Speaking	lütfen hatta kalın	hold the phone please expr.
73	Speaking	lütfen hatta kalın	please hold expr.
74	Speaking	lütfen hatta kal	hold please expr.
75	Speaking	lütfen hatta kal	hold the phone please expr.
76	Speaking	lütfen hatta kal	hold the line please expr.
77	Speaking	lütfen hatta kalın	hold the line please expr.
78	Speaking	lütfen hatta kalın	hold the wire please expr.
79	Speaking	sizi hatta bekletebilir miyim (, lütfen)?	can you hold(, please)? expr.
Trade/Economic
80	Trade/Economic	tarifeli olmayıp aldığı hatta göre çalışan gemi	tramp steamer n.
Politics
81	Politics	hatta bu iktidar sahipleri şahsi menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler	furthermore, they may identify their personal interests with the political designs of the invaders n.
82	Politics	bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde iktidara sahip olanlar gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler	and sadder and graver than all these circumstances, those who hold power within the country may be in error, misguided and may even be traitors expr.
Technical
83	Technical	aynı hatta olan depolar	inline reservoir n.
84	Technical	hatta-bağlı merkezi dosya	on-line central file n.
85	Technical	hatta parazit darbe	line hit n.
86	Technical	hatta değiştirilebilir ünite	line replaceable unit n.
87	Technical	hatta açılma	hit on the line n.
88	Technical	hatta değiştirilebilen cihaz	line replaceable unit n.
89	Technical	hatta veri azaltımı	on-line data reduction n.
90	Technical	bir treni bir hattan diğer hatta geçirmek	switch v.
91	Technical	ana hatta ait	trunk adj.
Computer
92	Computer	hatta açılma	hit on the line n.
93	Computer	hatta vurgunu	line hit n.
94	Computer	hatta bağlı	on-line adj.
95	Computer	hatta-bağlı	on-line adj.
Informatics
96	Informatics	istasyon kullanıcısının bir dış hatta erişimini engelleyen bir anahtar telefon sistemi (kts) veya pbx özelliği	privacy n.
Telecom
97	Telecom	çağrının hatta bekletilmesi	call park n.
98	Telecom	hatta darbe gerilimi	line surge n.
99	Telecom	hattan hatta işaretleşme	link by link signalling n.
100	Telecom	aramanın otomatik olarak serbest hatta yönlendirildiği bir telefon sistemi	preselection n.
101	Telecom	arayanın otomatik olarak serbest hatta bağlandığı bir telefon sistemi	preselector n.
102	Telecom	hatta kalmak	stay on the line v.
103	Telecom	lütfen hatta kalınız	please stay on the line expr.
Electric
104	Electric	her bir hatta ve her bir hattan yere eşit empedanstaki (elektrik iletim hattı)	balanced adj.
Railway
105	Railway	rayı hatta tutan ve bağı mekanik aşınmaya karşı koruyan metal plaka	tie plate n.
106	Railway	bir hattan başka hatta geçirmek (vagonu/katarı)	shunt v.
107	Railway	(tren vagonunu) hareket halindeyken lokomotiften ayırarak başka bir hatta geçirmek	fly in v.
Marine
108	Marine	düzenli olarak bir hatta çalışan yolcu vapuru	liner n.
Anatomy
109	Anatomy	ön alt iliyak omurgadan küçük trokanter ve intertrokanterik hatta uzanan bir fibröz doku bandı	y ligament n.
110	Anatomy	ön alt iliyak omurgadan küçük trokanter ve intertrokanterik hatta uzanan bir fibröz doku bandı	iliofemoral ligament n.
111	Anatomy	(simfizi oluşturan bölümler) orta hatta olan	symphysial adj.
Math
112	Math	(köprü, kemer) yan açılı orta hatta sahip olan	skew adj.
Literature
113	Literature	karakterin/kahramanın mahvolmasına hatta ölümüne neden olan kusuru	tragic flaw n.
Military
114	Military	bir hatta olmayan harekat	nonlinear operations n.
115	Military	hatta girme	wiretapping n.
116	Military	hatta bağlı	on-line adj.
Hunting
117	Hunting	yönü ateşlenen hatta dik olmayan atış	oblique fire n.