hit ! - Turc Anglais Dictionnaire

hit !

Sens de "hit !" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 500 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
hit v. çarpmak
I lost my balance and hit my head against the wall.
Dengemi kaybettim ve kafamı duvara çarptım.

More Sentences
hit v. vurmak
He tried to hit the piñata with a stick.
Pinyata'ya sopayla vurmaya çalıştı.

More Sentences
hit v. isabet etmek
The bullet hit her in the arm.
Kurşun koluna isabet etmişti.

More Sentences
General
hit n. başarı
His last play was a big hit.
Onun son oyunu büyük bir başarıydı.

More Sentences
hit n. vuruş
How many homers has Tom hit?
Tom kaç sayı vuruşu yaptı?

More Sentences
hit n. çok sevilen
Our showroom made a hit with young ladies.
Sergileme alanımız genç hanımlarca çok sevildi.

More Sentences
hit n. darbe
We took a hit on the left wing and began to lose altitude.
Sol kanattan bir darbe aldık ve irtifa kaybetmeye başladık.

More Sentences
hit-and-run accident n. arabayla çarpıp kaçma
Tom was killed in a hit-and-run accident.
Tom bir arabayla çarpıp kaçma kazasında öldü.

More Sentences
hit n. başarı
Their concert was a big hit.
Onların konseri büyük bir başarıydı.

More Sentences
hit list n. hedef listesi
These unwise words evidently caused North Korea to believe they were on George Bush's hit list.
Bu akılsızca sözler Kuzey Kore'nin George Bush'un hedef listesinde olduğuna inanmasına neden oldu.

More Sentences
hit n. ses getiren
We went to see the massive hit musical Hamilton.
Büyük ses getiren Hamilton müzikalini izlemeye gittik.

More Sentences
hit n. izlenme
The band's video reached 1 million hits in a single day!
Grubun videosu bir günde 1 milyon kez izlendi!

More Sentences
hit n. sonuç
I searched for that article, but only a couple of hits came up.
Bu makaleyi aradım ama yalnızca birkaç sonuç bulabildim.

More Sentences
hit n. suikast
No one was brave enough to execute the hit.
Kimsede suikastı gerçekleştirecek cesaret yoktu.

More Sentences
hit v. olmak
An economic crisis will hit at the end of the year.
Yıl sonunda ekonomik kriz olacak.

More Sentences
hit home v. can evinden vurmak
His remark hit home.
Onun sözü can evinden vurdu.

More Sentences
hit it off v. anlaşmak
Tom and Mary really seem to be hitting it off.
Tom ve Mary gerçekten iyi anlaşıyor gibi görünüyorlar.

More Sentences
hit the ground v. yere çarpmak
A large piece of ice slid from the roof and hit the ground with a loud thud.
Büyük bir buz parçası çatıdan kaydı ve büyük bir gürültüyle yere çarptı.

More Sentences
hit v. saldırmak
It looks like someone deliberately hit us with an infected flash drive.
Görünüşe göre birisi kasıtlı olarak virüslü bir flash sürücü ile bize saldırdı.

More Sentences
hit it off v. iyi geçinmek
We didn't exactly hit it off.
Biz tam olarak iyi geçinmedik.

More Sentences
hit v. isabet etmek
It is believed his vehicle was hit by an improvised explosive device.
Aracına el yapımı patlayıcının isabet ettiği sanılıyor.

More Sentences
hit v. sarsmak
Honey, I know it's been a year since Jeff was abducted, and that's hitting you pretty hard.
Tatlım, Jeff'in kaçırılmasının ardından bir yıl geçti, biliyorum ve bu seni bayağı bir sarsıyor.

More Sentences
hit back v. karşılık vermek
It's about time Tom hit back.
Tom'un karşılık verme zamanı.

More Sentences
hit the mark v. hedefi vurmak
He hit the mark.
Hedefi vurdu.

More Sentences
hit v. ulaşmak
Our profits hit an all-time high over the last year.
Kârımız geçen yıl tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştı.

More Sentences
hit it off v. uyuşmak
We didn't exactly hit it off.
Biz tam olarak uyuşmadık.

More Sentences
hit v. bulmak
He has hit upon a good idea.
İyi bir fikir buldu.

More Sentences
be hit v. vurulmak
No one was hit.
Kimse vurulmadı.

More Sentences
hit bottom v. dibe vurmak
We haven't yet hit bottom.
Henüz dibe vurmadık.

More Sentences
make a hit v. çok beğenilmek
Our showroom made a hit with young ladies.
Teşhir salonumuz genç hanımlar tarafından çok beğenildi.

More Sentences
hit v. vurulmak
In summary, the Union is being hit by unjust and unfounded measures.
Özetle, Birlik haksız ve temelsiz tedbirlerle vurulmaktadır.

More Sentences
hit the hay v. yatmak
I'm going to hit the hay.
Ben yatacağım.

More Sentences
hit v. koyulmak
Hit the ground running.
Hemen işe koyul.

More Sentences
hit the jackpot v. turnayı gözünden vurmak
We hit the jackpot.
Turnayı gözünden vurduk.

More Sentences
hit from behind v. arkadan çarpmak
My neck snapped when my car was hit from behind.
Arabama arkadan çarpılınca boynum kırıldı.

More Sentences
hit v. vurmak
This is the first time that floods have hit our département.
İlk kez sel felaketi bizim bölgemizi vurdu.

More Sentences
hit the sack v. kafayı vurup yatmak
Let's hit the sack.
Kafayı vurup yatalım.

More Sentences
hit the sack v. yatmak
Let's hit the sack.
Hadi yatalım.

More Sentences
hit the roof v. çılgına dönmek
When Dad finds out what you've done, he's going to hit the roof.
Babam ne yaptığını öğrendiğinde, çılgına dönecek.

More Sentences
hit v. kötü etkilenmek
I am thinking in particular here of fish and shellfish companies, which have been particularly badly hit.
Burada özellikle kötü etkilenen balık ve kabuklu deniz ürünleri şirketlerini düşünüyorum.

More Sentences
hit v. (birine başka bir şey) vermek
I see that your Windows laptop was hit by the blue screen of death.
Windows yüklü laptopun mavi ekran verdi sanırım.

More Sentences
hit v. bulmak
He finally hit upon a solution to his problem.
Sonunda sorununa bir çözüm buldu.

More Sentences
hit v. denk gelmek
That hit the spot.
Tam yerine denk geldi.

More Sentences
hit v. hedefi vurmak
Tom hit the target.
Tom hedefi vurdu.

More Sentences
hit v. (piyangoyu) kazanmak
I've hit the jackpot.
Büyük bir ikramiye kazandım.

More Sentences
hit v. sayı yapmak
Tom swung the bat and hit a home run.
Tom sopayı salladı ve sayı yaptı.

More Sentences
hit v. yola koyulmak
Let's hit the road.
Yola koyulalım.

More Sentences
hit v. topa vurmak
You can hit any ball from your suit.
Takımın içerisinden istediğin topa vurabilirsin.

More Sentences
hit v. basmak
I hear a strange noise every time I hit the brakes.
Her frene bastığımda garip bir ses duyuyorum.

More Sentences
hit v. suya düşmek
Their plans to go fishing hit a snag when the car broke down.
Araba bozulunca balığa çıkma planları da suya düştü.

More Sentences
hit v. fark etmek
I was driving downtown when it hit me that I was going the wrong way.
Şehir merkezinde araba kullanırken yanlış yöne gittiğimi fark ettim.

More Sentences
hit v. gelmek
When does that Oscar-winning movie hit the town?
Şu Oscar ödüllü film ne zaman şehre geliyor?

More Sentences
hit v. (koku vb.) çarpmak
The smell of garlic and basil hit me as I entered the pizzeria.
Pizzacıya girdiğimde sarımsak ve fesleğen kokusu beni çarptı.

More Sentences
hit v. hasar vermek
Our village was severely hit by a typhoon.
Köyümüz bir tayfun nedeniyle ciddi şekilde hasar gördü.

More Sentences
hit adj. çok popüler (film, kayıt)
That movie was a hit.
O film çok popülerdi.

More Sentences
Colloquial
hit it off v. iyi geçinmek
I thought Tom and Mary would hit it off.
Tom ve Mary'nin iyi geçineceğini düşündüm.

More Sentences
hit the hay v. yatmak
We hit the hay early in order to get up at dawn.
Şafak vaktinde kalkmak için erken yattık.

More Sentences
hit the sack v. yatmak
I'm going to hit the sack early.
Erken yatacağım.

More Sentences
Common Usage
hit n. çarpma
General
hit n. yerinde söz
three base hit n. üç adım vuruşu
hit n. laf çaktırma
hit man n. kiralık katil
hit n. sükse
hit n. şans
hit n. taş
hit n. çıkış
meteor hit n. göktaşı çarpması
meteor hit n. meteor çarpması
hit list n. kara liste
hit list n. ölüm listesi
hit n. yakalama
hit n. vurgun
hit n. vurma
hit n. isabet
hit n. hedefe ulaşma
hard-hit n. ağır hasar görmüş
hit-off n. taklit
hit ratio n. yakalama oranı
hit n. muvaffakiyet
box-office hit n. kapalı gişe oynayan film/oyun
hit single of the album n. albümün çıkış parçası
smash hit n. ses getiren liste başı şarkı/parça
hit song n. hit şarkı
car hit n. araba çarpması
hit squad n. suikast timi
hit squad n. zor bir görevi yerine getirmek için kurulmuş ekip
a huge hit n. çok popüler
hit n. başarılı vuruş
hit n. başarılı atış
hit n. başarılı girişim
hit n. uygun söz
hit n. faydalı yorum
hit n. dikkat çekici başarı
hit n. talih
hit n. çok popüler şey
hit n. çok keyifli etkinlik
hit n. çok başarılı olan şey
hit n. kumarda kazanma
hit n. saldırı
hit n. test setindeki tahmini doğru cevap
hit [obsolete] n. ani düşünce değişikliği
hit n. (yasadışı bir iş için) gizlice buluşma
hit list n. bağış listesi
hit list n. düşman listesi
hit man n. sağ kol
hit man n. yandaş
hit man n. mürit
hit-off n. iyi taklit
hit-off n. iyi tasvir
hit squad n. diğer insanlara fiziksel zarar veren çete
bona fide hit n. organik başarı
bona fide hit n. hiçbir manipülasyona uğramadan kritik ve finansal başarıya ulaşmış film, dizi veya şarkı
hit the bottle v. kendini alkole vermek
hit below the belt v. kahpelik etmek
hit out v. yumruklamak
hit on the right answer quickly v. cevabı yapıştırmak
make a hit v. üstün başarı sağlamak
hit v. yumruk atmak
hit v. sopa ile vurmak
hit v. denk getirmek
hit at v. saldırmak
hit it off v. arası iyi olmak
hit v. erişmek
hit v. uymak
hit the jackpot v. umulmadık bir anda başarı kazanmak
hit the top v. bir numara olmak (müzik listelerinde)
hit v. üzmek
hit upon v. rastgele bulmak
hit off v. keşfetmek
hit the mark v. isabet etmek
hit the glasses v. kadeh tokuşturmak
hit it off v. gül gibi geçinmek
(prices) hit the ceiling v. tavana vurmak (fiyatlar)
hit back v. misilleme yapmak
hit v. uyuşmak
hit off v. kısaca anlatmak
hit somebody for six v. darbe vurmak
hit on a good idea v. aklına parlak bir fikir gelmek
cause to hit the mark v. rast getirmek
be hit for six v. darbe yemek
hit a target v. denk getirmek
hit at v. sataşmak
make a hit v. olumlu bir izlenim bırakmak
make a hit with somebody v. olumlu bir izlenim bırakmak
hit off v. taklit etmek
hit the booze v. alem yapmak
hit the mark v. rast gelmek
hit the spot v. canına değmek
hit it off with v. gül gibi geçinmek
hit out v. yumruk atmak
hit the top v. zirve yapmak
hit v. yaralamak
hit the target v. rast gelmek
hit v. varmak
hit hard v. sertçe vurmak
hit the mark v. isabet ettirmek
hit the mark v. başarmak
hit v. isabet ettirmek
hit off v. ortaya çıkarmak
hit the roof v. barut kesilmek
hit v. patlatmak
hit the booze v. içki içmek
hit below the belt v. kalleşlik etmek
hit the top v. zirveye çıkmak
hit the bottle v. kendini içkiye vermek
make a hit v. tutulmak
be hit v. isabet almak
hit with the shoulder v. omuzlamak
hit the mark v. tahmini doğru olmak
hit it off with v. arası iyi olmak
hit it off with v. iyi geçinmek
hit below the belt v. haksızlık etmek
hit rock bottom v. en alt seviyeye düşmek
hit rock bottom v. çok moralsiz hissetmek
hit rock bottom v. kendini çok şanssız hissetmek
hit a raw nerve v. bamteline basmak
be hard hit by v. bir şeyin çok zararını görmek
hit it off with somebody v. ısınmak
hit it off with somebody v. kanı kaynamak
hit it off with somebody v. anlaşmak
hit the jackpot v. başarmak
hit pay dirt v. başarmak
hit pay dirt v. başarı göstermek
hit the jackpot v. başarı göstermek
hit pay dirt v. turnayı gözünden vurmak
hit the jackpot v. büyük ikramiyeyi yakalamak
hit the bullseye v. aşığı cuk oturmak
hit the bullseye v. umulmadık bir anda başarı kazanmak
hit the bullseye v. büyük ikramiye kazanmak
hit the bullseye v. vurgun vurmak
hit the bullseye v. turnayı gözünden vurmak
hit the bullseye v. köşe olmak
hit the bullseye v. büyük bir başarı kazanmak
hit the shelves v. raflardaki yerini almak (kitap/kaset)
(a car) to hit v. araba çarpmak
hit on v. kazara bulmak
hit a truck coming in the opposite direction v. karşı yönden gelen kamyona çarpmak
hit a truck coming in the opposite direction v. karşı yönden seyreden kamyona çarpmak
hit a vehicle coming in the opposite direction v. karşı yönden seyreden araca çarpmak
hit a vehicle coming in the opposite direction v. karşı yönden gelen araca çarpmak
hit a car coming in the opposite direction v. karşı yönden seyreden arabaya çarpmak
hit a car coming in the opposite direction v. karşı yönden gelen arabaya çarpmak
hit a truck coming in the opposite direction v. karşı yönden seyreden bir kamyona çarpmak
hit the target v. hedefi tutturmak (kurşun vb)
hit with a stick v. sopayla vurmak
hit the peak v. zirveye oturmak
(an idea) hit someone v. aklına bir fikir gelmek
(an idea) hit someone v. fikir gelmek
hit target v. hedefi vurmak
hit the button v. düğmeye basmak
hit the button v. butona basmak
hit the fan v. toplumsal bir sorun haline gelmek
hit the fan v. ayyuka çıkmak
hit the fan v. toplumsal bir sorun halini almak
hit one's stride v. en yüksek dereceyi elde etmek
hit one's stride v. en yüksek hıza ulaşmak
make a hit with someone v. birinin gönlünü hoş etmek
hit on v. tesadüfen bulmak
hit out v. saldırmak
hit it off v. kanı kaynamak
hit out v. şiddetle eleştirmek
hit the ceiling v. çılgına dönmek
career off the road and hit a tree v. yoldan çıkıp ağaca çarpmak
get hit by a falling-bullet from a celebratory gun fire v. maganda kurşununa kurban gitmek
(car) hit the pole v. (araba) direğe çarpmak
hit a kid crossing the street v. karşıdan karşıya geçen çocuğa çarpmak
hit the headlines v. manşetlerden düşmemek
hit the headlines v. manşetlerden inmemek
hit the nail right on the head v. kafasına çivi çakmak
hit the wall v. duvara çarpmak
hit the ditch v. çukura girmek (araba ile)
hit at the wall v. duvara çarpmak/vurmak
hit back at someone v. birine vurarak karşılık vermek
take a hit v. burnundan solumak
hit record high v. (fiyat vb.) rekor seviyeye çıkmak/ulaşmak
hit record high v. rekor/en yüksek seviyede olmak
hit record high v. tavan yapmak
hit adolescence v. ergenliğe girmek
hit a checker v. (tavlada) pul kırmak
hit the marketplace v. piyasaya çıkmak
hit a problem v. bir sorun ile karşılaşmak
hit a policeman v. polis memuruna vurmak
hit the heels of your heels together v. topuklarını birbirine vurmak
hit v. rast gelmek
hit v. darbe indirmek
hit v. kötü etkilemek
hit v. kart dağıtmak
hit v. (istenen bir şeyi) başarmak
hit v. (birinin) bir anda karşısına çıkmak
hit v. başına gelmek
hit v. uymak
hit v. doğru tahmin etmek
hit v. acı çektirmek
hit v. yer almak
hit v. karşılaşmak
hit v. aynını yapmak
hit v. füzeyle vurmak
hit v. (bir seviyeye) ulaşmak
hit v. aşırı derecede tüketmek
hit v. (istenmeyen) cinsel ilgi göstermek
hit v. talep etmek
hit v. istemek
hit v. talepte bulunmak
hit v. eleştirmek
hit v. tenkit etmek
hit v. (bir seviyeye) ulaşmak
hit v. vurgulamak
hit v. (haberlerde) yer bulmak
hit v. kavramak
hit v. başka bir kart vermek
hit v. başka bir kartı olmak
hit v. (pokerde) açmak için gerekli kartları çekmek
hit v. el koymak
hit v. (pokerde) değerli bir kart çekmek
hit v. açıkta kalan taşı vurmak
hit v. kendini yönlendirmek
hit [dialect] v. hemfikir olmak
hit [dialect] v. mutabık olmak
hit v. kendini istikrarlı bir şekilde bir işe vermek
hit v. uyuşturucu vermek
hit v. aniden saldırmak
hit v. (tavlada) rakibin taşını almak
hit v. (belirli bir seviyeye) ulaşmak
hit v. erişmek
hit v. yayınlanmak
hit v. (belaya) çatmak
hit v. yolculuğa çıkmak
hit out v. vurmaya çalışmak
hit the jackpot v. vurgun vurmak
hit the marketplace v. piyasaya sürülmek
hit or miss adj. gelişigüzel
hit or miss adj. rasgele
hit and run adj. çarpıp kaçan
hit-and-run adj. çarpıp kaçan (şoför)
hit-and-miss adj. gelişigüzel
hit-or-miss adj. tesadüfi
hit-or-miss adj. gelişigüzel
worst-hit adj. (bir doğal afette) en çok zarar gören
hunger-hit adj. açlığın etkilediği
hunger-hit adj. açılığın vurduğu
hard-hit adj. kuvvetli bir şekilde vurulmuş
hard-hit adj. ağır zorluklar içinde
hit adj. çok başarılı
hit. adj. çok popüler olmuş
hit. adj. çok ünlü olmuş
hit-and-miss adj. bazen başarılı bazen başarısız olan
hit-and-run adj. ani
hit-and-run adj. hızlıca olup biten
hit-and-run adj. çarpıp kaçan
hit-and-run adj. çarpıp kaçan sürücünün sebep olduğu (kaza)
hit-or-miss adj. tutarsız
hit-or-miss adj. öngörülemeyen
hit-or-miss adj. kararsız
hit-or-miss adj. değişen
hit-and-miss adv. rastgele
hit-or-miss adv. neticesini düşünmeden
hit-or-miss adv. dikkatsizce
hit-or-miss adv. rastgele
hit [dialect] pron. o
hit [dialect] pron. cinsiyetsiz üçüncü şahıs
hit a man when he's down! interj. vur abalıya!
hit abrev. yüksek yoğunluklu aralıklı antrenman
hit abrev. yüksek yoğunluklu antrenman
Irregular Verb
hit v. hit - hit
Phrasals
hit off v. ustaca hicvetmek
hit on v. beklenmedik bir şekilde keşfetmek
hit out v. şans eseri yapmak
hit off v. hazırcevaplıkla alt etmek
hit out v. rastgele vuruşlarla saldırmak
hit on v. tesadüfen bulmak
hit on v. cinsel yönden yakınlaşmaya çalışmak
hit off v. geçinmek
hit on v. tavlamaya uğraşmak
hit off v. uyum içinde olmak
hit someone with something v. birine büyük bir ceza kesmek
hit someone with something v. birini bir haberle şaşırtmak
hit on v. birisine asılmak
hit someone with something v. birine bir haberi patlatmak
hit on somebody v. birine yazmak
hit on something v. bir şey bulmak/keşfetmek
hit someone v. birine vurmak
hit someone with something v. birine bir şey ile vurmak
hit out for something v. bir şey için yola çıkmak
hit on someone v. birine asılmak
hit upon something v. bir şey bulmak/keşfetmek
hit something off v. bir şeyi başlatmak
hit on someone v. birine askıntı olmak
hit something off v. bir şeye başlamak
hit on someone v. birine yazmak
hit out for something v. şiddetle saldırmak
hit against v. (kapı vb) birine çarpmak
hit upon someone or something v. birine/bir şeye vurmak
hit upon someone or something v. birine/bir şeye çarpmak
hit upon someone or something v. birini/bir şeyi keşfetmek
hit upon someone or something v. birinin/bir şeyin farkına varmak
hit on someone or something v. birine/bir şeye vurmak
hit on someone or something v. birine/bir şeye çarpmak
hit on someone or something v. birini/bir şeyi keşfetmek
hit on someone or something v. birinin/bir şeyin farkına varmak
hit someone (or an animal) on something v. birinin (veya bir hayvanın) bir yerine vurmak
hit someone (or an animal) on something v. birinin (veya bir hayvanın) bir yerine çarpmak
hit on v. bir yerine vurmak
hit on v. bir yerine çarpmak
hit on v. keşfetmek
hit on v. farkına varmak
hit someone with something v. birine bir fikir sunmak
hit someone with something v. birine bir plan/teklif sunmak
hit upon (something) v. (bir şeyin) bir yerine vurmak
hit upon (something) v. (bir şeyin) bir yerine çarpmak
hit on (something) v. (bir şeyin) bir yerine vurmak
hit on (something) v. (bir şeyin) bir yerine çarpmak
hit upon someone or something v. (bir şeye) odaklanmak
hit upon someone or something v. (bir şeyi) ele almak
hit upon someone or something v. (bir şeyden) söz etmek
hit upon someone or something v. (bir şeyden) bahsetmek
hit upon someone or something v. (bir şey) üzerinde durmak
hit on someone or something v. (bir şeye) odaklanmak
hit on someone or something v. (bir şeyi) ele almak
hit on someone or something v. (bir şeyden) söz etmek
hit on someone or something v. (bir şeyden) bahsetmek
hit on someone or something v. (bir şey) üzerinde durmak
hit it up v. terk etmek
hit it up v. hızla gerçekleştirmek
hit off [obsolete] v. taklidini yapmak
hit on v. doğru tahmin etmek
hit on v. (cevabı) bulmak
hit on v. icat etmek
hit (someone or something) with (something) v. (birine/bir şeye bir şeyle) vurmak
hit (someone or something) with (something) v. (birini/bir şeyi) bir cezaya çarptırmak
hit (someone or something) with (something) v. (birine/bir şeye) ceza kesmek
hit (someone) with (something) v. (birini kötü bir haberle) vurmak
hit (someone) with (something) v. (birine kötü bir haber) vermek
hit (someone) with (something) v. (birine kötü haberi) patlatmak
hit against (someone or something) v. (birine/bir şeye) çarpmak
hit at (someone or something) v. (birine/bir şeye) vurmak/saldırmak
hit back (at someone or something) v. (birine/bir şeye şiddetle, olumsuz şekilde) karşılık vermek
hit back (at someone or something) v. (birinin/bir şeyin) saldırısına karşılık vermek
hit back (at someone or something) v. (birine/bir şeye) karşılık olarak saldırmak/vurmak
hit off v. -e vurmak
hit off v. '-e çarpmak
hit off v. vurup uçurmak
hit off v. vurup/çarpıp düşürmek
hit off v. birini internet ağından düşürmek
hit off v. birinin internet bağlantısını koparmak/kesmek
hit off v. birinin internet servis bağlantısını koparmak
hit out for (some place) v. (bir yere) doğru yola çıkmak/koyulmak
hit someone for something v. birinden bir şey istemek
hit someone for something v. birinin bir şey için (yardım, destek) başvurmak
hit someone (up) for something v. birinden bir şey istemek
hit someone (up) for something v. birinin bir şey için (yardım, destek) başvurmak
hit up for v. (para, yardım) istemek
hit with v. bilgi vermek
hit with v. (para) ödetmek
hit with v. (para cezasına) çarptırmak
hit with v. ile uğraşmak
hit with v. ile başa çıkmak
hit with (something) v. (bilgi) vermek
hit with (something) v. (para) ödetmek
hit with (something) v. (para cezasına) çarptırmak
hit with (something) v. ile uğraşmak
hit with (something) v. ile başa çıkmak
Proverb
a hit dog will holler yarası olan gocunur
Colloquial
a hit maker n. hit şarkı yapan/hazırlayan/besteleyen kimse
hit-or-miss n. şansa bağlı durum
hit n. aşırı ilgi gören kimse
hit n. aşırı ilgi gören şey
hit n. talih kuşu
sleeper hit n. beklenmedik bir şekilde başarıya ulaşan yapım
hit big v. çok büyük ya da olağanüstü başarı yakalamak
hit big v. voliyi vurmak
hit big v. rağbet görmek
hit big v. tutulmak
hit big v. başarı sağlamak
hit big v. büyük başarı sağlamak
hit big v. muvaffak olmak
hit it big v. çok büyük ya da olağanüstü başarı yakalamak
hit it big v. voliyi vurmak
hit it big v. rağbet görmek
hit it big v. tutulmak
hit it big v. başarı sağlamak
hit it big v. büyük başarı sağlamak
hit it big v. muvaffak olmak
hit the sauce v. alkol tüketmek
hit the sauce v. içki içmek
hit the sauce v. demlenmek
hit the sauce v. kafayı çekmek
hit the sauce v. piyizlenmek
hit off v. aynısını yapmak
hit one’s head on the sink v. başını küvete/lavaboya çarpmak
hit the big time v. çok başarılı olmak
hit the big time v. çok parası olmak/para kazanmak
hit the sack v. devrilmek
hit the hay v. devrilmek
hit up the clubs v. gece kulübüne gitmek
hit up the clubs v. gece kulübünde takılmak
hit the table v. masaya vurmak
hit the headlines v. manşetlere yerleşmek
hit the news v. manşetlere yerleşmek
hit off v. kopya etmek
hit it with something hard v. sert bir şeyle vurmak
hit the streets v. sokağa dökülmek
hit the streets v. sokaklara dökülmek
hit off v. taklit etmek
hit a traffic jam v. trafiğe takılmak
hit the gym v. vücut çalışmak için spor salonuna gitmek
hit the sack v. uyumak
hit it off v. yıldızı barışmak
hit the hay v. uyumak
take a hit v. darbe almak
take a hit v. olumsuz etkilenmek
hit me on the hip v. biriyle cep telefonundan/çağrı cihazından iletişim kurmak
hit a home run v. beysbol veya softbolda topu, dört kaleyi de alıp sayı yapmaya izin verecek şekilde iç sahanın dışına vurmak
hit a home run v. sayı turu vuruşu yapmak
hit a home run v. sayı kazandıran vuruş yapmak
hit it v. bir şeyi (makine, cihaz) başlatmak/çalıştırmak
hit it v. bir şeyi yapmaya başlamak
hit it v. düğmeye basmak
hit it v. başlama düğmesine basmak
hit me v. yirmi bir oyununda kağıt dağıtan kişiden kart istemek
hit me v. (kart ver yirmi bir oyununda kağıt dağıtan kişiden kart isterken)
hit me v. kart gönder (yirmi bir oyununda kağıt dağıtan kişiden kart isterken)
hit me v. kart alayım (yirmi bir oyununda kağıt dağıtan kişiden kart isterken)
hit me (right) in the feels v. hislerine dokunmak
hit me (right) in the feels v. duygulandırmak
hit shops v. dükkanlara gelmek
hit shops v. dükkanlarda satışa sunulmak
hit shops v. dükkanlarda mevcut olmak
hit shops v. dükkanlarda satışa girmek
hit the rock [us] v. yumruk tokuşturmak
hit the rock [us] v. (bir şeyi kutlamak için veya arkadaşlık, birlik, anlaşma göstergesi olarak) yumruklarını birbirine vurmak
hit the rocks v. zor/sıkıntılı bir noktaya gelmek
hit the rocks v. dibe vurmak
make a hit v. başarıya ulaşmasını sağlamak
make a hit v. başarıya ulaştırmak
make a hit v. büyük çıkış yaptırmak
make a hit v. patlatmak (başarıya ulaştırmak)
make a hit v. hit yapmak
make a hit v. çok büyük başarı elde etmek
make a hit v. hit olmak

Sens de "hit !" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 25 résultat(s)

Turc Anglais
General
hit şarkı hit song n.
hit şarkı superhit n.
hit film superhit n.
günde 100 bin kadar hit almak get about 100,000 hits a day v.
hit superhot adj.
Irregular Verb
hit - hit hit v.
Colloquial
haftanın en çok dinlenen hit parçası number one n.
hit şarkı yapan/hazırlayan/besteleyen kimse a hit maker n.
hit yapmak make a hit v.
hit olmak make a hit v.
hit olmak be a hit v.
Idioms
hit parça/şarkı smash hit n.
hit parça/şarkı/albüm a smash hit n.
(birileri) arasında bir hit olmak be a hit with (someone) v.
(birileri) arasında (büyük) bir hit olmak be/make a (big, large, great) hit with somebody v.
birileri arasında büyük bir hit olmak be a hit with somebody v.
birileri arasında büyük bir hit olmak make a hit with somebody v.
birileri arasında büyük bir hit olmak make a (big, great) hit with somebody v.
birileri arasında büyük bir hit olmak be a (big, great) hit with somebody v.
Music
hit parça hit single n.
hit şarkı hit single n.
nirvana nevermind albümünün açılış ve ikinci hit parçası smells like teen spirit n.
pink floyd albümü ve syd barret'a ithafen yazılmış hit parçası (1975) wish you were here n.
beklenmedik şekilde hit olan şarkı sleeper n.
Slang
hit superfly adj.