yatmak - Turc Anglais Dictionnaire

yatmak

Sens de "yatmak" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 60 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
yatmak lie down v.
That night she lay down as usual.
O gece her zamanki gibi yattı.

More Sentences
yatmak go to bed v.
Do not drink tea or coffee before going to bed.
Yatmadan önce çay veya kahve içmeyin.

More Sentences
yatmak go to sleep v.
Drink this tea 30 minutes before going to sleep.
Bu çayı yatmadan 30 dakika önce için.

More Sentences
yatmak lie v.
What are you doing lying on the floor?
Yerde yatmış ne yapıyorsun orada?

More Sentences
General
yatmak bed with v.
Please note that children are strictly not allowed to stay in the same bed with an adult.
Çocukların bir yetişkinle aynı yatakta kalmasına kesinlikle izin verilmediğini lütfen unutmayın.

More Sentences
yatmak hit the hay v.
Let's hit the hay.
Haydi yatalım.

More Sentences
yatmak be in bed v.
She is in bed with a cold.
Soğuk algınlığı nedeniyle yatıyor.

More Sentences
yatmak have sex v.
He probably didn't have sex with her.
Muhtemelen adam da onunla yatmadı.

More Sentences
yatmak sleep with v.
She can be sleeping with five different people.
Beş farklı kişiyle yatıyor olabilir.

More Sentences
yatmak lie on v.
It is useful to relax at home and lie on your back.
Evde dinlenmek ve sırt üstü yatmak faydalıdır.

More Sentences
yatmak hit the sack v.
Let's hit the sack.
Hadi yatalım.

More Sentences
yatmak turn in v.
He glanced over the newspaper before turning in.
Yatmadan önce gazeteye bir göz attı.

More Sentences
yatmak sleep v.
She slept on the floor because she did not have a bed.
Yatağı olmadığı için yerde yatıyordu.

More Sentences
Phrasals
yatmak bed down v.
We bedded down at the roadside park for the night.
Gece yol kenarındaki parkta yattık.

More Sentences
Colloquial
yatmak hit the hay v.
I'm going to hit the hay.
Ben yatacağım.

More Sentences
yatmak hit the sack v.
I will hit the sack.
Ben yatacağım.

More Sentences
Technical
yatmak lie v.
Here lies Prince Philip, Duke of Edinburgh.
Burada Edinburgh Dükü Prens Philip yatıyor.

More Sentences
General
yatmak be couched v.
yatmak lay oneself down v.
yatmak couch v.
yatmak stay in prison v.
yatmak have a screw v.
yatmak repose v.
yatmak go by the board v.
yatmak lie up v.
yatmak rest v.
yatmak be buried v.
yatmak become flat v.
yatmak kip v.
yatmak kip down v.
yatmak bang v.
yatmak repose oneself v.
yatmak recline v.
yatmak indine v.
yatmak doss v.
yatmak make love v.
yatmak accumb v.
yatmak conk (off) v.
yatmak conk (out) v.
yatmak dwell v.
yatmak sit v.
yatmak snug v.
Phrasals
yatmak bunk down v.
yatmak doss down v.
Colloquial
yatmak pack it in v.
yatmak have v.
Idioms
yatmak take to one's bed v.
yatmak bunk down (for the night) v.
yatmak get your head down v.
yatmak take to bed v.
Technical
yatmak incline v.
Marine
yatmak lie at anchor v.
Slang
yatmak crap out v.
yatmak play hide the pickle v.
yatmak play hide the salami v.
yatmak play hide the sausage v.
yatmak play hide the sausage v.
yatmak get some action v.
yatmak cork off v.
yatmak scrog v.

Sens de "yatmak" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 500 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
kuluçkaya yatmak incubate v.
The male of this species incubates the eggs.
Bu cinsin erkekleri yumurtalar üzerinde kuluçkaya yatar.

More Sentences
yayılıp yatmak sprawl v.
yatağa yatmak go to bed v.
yatağa yatmak go to sleep v.
General
kuluçkaya yatmak brood v.
Don't disturb the doves brooding eggs.
Kuluçkaya yatan güvercinleri rahatsız etmeyin.

More Sentences
hastaneye yatmak hospitalize v.
In the case of uncomplicated urethritis, the treatment does not require hospitalization and occurs at home.
Komplike olmayan üretrit durumunda, tedavi hastaneye yatmayı gerektirmez ve evde gerçekleşir.

More Sentences
hapis yatmak serve time v.
Sami is still serving time.
Sami hâlâ hapis yatıyor.

More Sentences
altında yatmak underlie v.
Whenever possible, they treat diseases that underlie the development of heart failure, such as anemia.
Mümkün olduğunda, anemi gibi kalp yetmezliği gelişiminin altında yatan hastalıkları tedavi ederler.

More Sentences
yan yatmak list v.
The ship listed 14 degrees, causing minor injuries.
Gemi 14 derece yan yattı ve küçük çaplı yaralanmalara neden oldu.

More Sentences
kuluçkaya yatmak (tavuk) sit v.
The chicken is sitting on its eggs in the henhouse.
Tavuk kümesteki yumurtalarının üzerinde kuluçkaya yatıyor.

More Sentences
hapis yatmak be in prison v.
He was in prison for life.
O ömür boyu hapis yattı.

More Sentences
yan yatmak tilt v.
The car tilted sideways because of the crash.
Araba kaza nedeniyle yan yattı.

More Sentences
pusuya yatmak skulk v.
The spy skulked in the shadows.
Casus gölgelerin arasında pusuya yatmıştı.

More Sentences
hapis yatmak serve v.
Ms. Li has been released after serving six months.
Bayan Li, altı ay hapis yattıktan sonra serbest bırakıldı.

More Sentences
secdeye yatmak prostrate v.
The Right in Europe seems to be lying prostrate before the United States.
Avrupa'daki Sağ, Amerika Birleşik Devletleri'nin önünde secdeye yatmış gibi görünüyor.

More Sentences
ardında yatmak lie behind v.
That is quite simply what lies behind the Lisbon spirit.
Lizbon ruhunun ardında yatan şey oldukça basit bir şekilde budur.

More Sentences
kış uykusuna yatmak hibernate v.
Why don't men hibernate?
İnsanlar neden kış uykusuna yatmazlar?

More Sentences
erken yatmak keep early hours v.
You should keep early hours.
Erken yatıp erken kalkmalısınız.

More Sentences
birlikte yatmak sleep together v.
Fadil and Layla were sleeping together.
Fadıl ve Leyla birlikte yatıyorlardı.

More Sentences
kafayı vurup yatmak hit the sack v.
Let's hit the sack.
Kafayı vurup yatalım.

More Sentences
hapiste yatmak do time v.
What did Tom do time for?
Tom ne için hapis yattı?

More Sentences
hareketsiz yatmak lie still v.
You need to lie still.
Hareketsiz yatman gerekiyor.

More Sentences
düz yatmak lie flat v.
Avoid lying flat on your back; this may cause contractions to increase.
Sırt üstü düz yatmaktan kaçının; bu kasılmaların artmasına neden olabilir.

More Sentences
yan yatmak cant v.
The fishing boat was canted by the storm.
Balıkçı teknesi fırtına yüzünden yan yattı.

More Sentences
(hapis) yatmak serve v.
He was said to have served time at Alcatraz.
Alcatraz'da hapis yattığı söyleniyor.

More Sentences
Phrasals
boylu boyunca yatmak lie down v.
You need to lie down.
Boylu boyunca yatmalısın.

More Sentences
sere serpe yatmak lie down v.
You need to lie down.
Sere serpe yatmalısın.

More Sentences
Idioms
hastalıktan yatmak sick in bed v.
Mother has been sick in bed since the end of last month.
Annem geçen ayın sonundan beri hastalıktan yatıyor.

More Sentences
Technical
bir tarafa yatmak bank v.
The plane banked towards the right to turn before landing.
Uçak inmeden önce dönmek için sağa doğru yattı.

More Sentences
General
üstüne yatmak impropriation n.
sırt üstü yatmak lie on one's back v.
koyun koyuna yatmak cuddle up together in bed v.
kuluçkaya yatmak (dişi kuş) set v.
altında ... yatmak smack of v.
arkaya yatmak recline v.
üstüne yatmak pocket v.
pusuya yatmak ambush v.
eli işe yatmak be skilful v.
aklına yatmak sound plausible to (somebody) v.
yan yatmak rake v.
sırtüstü yatmak lie on one's back v.
üstüne yatmak appropriate v.
üstüne yatmak not to give back v.
yan gelip yatmak sit back v.
çamura yatmak break one's promise v.
yüzüstü yatmak welter v.
sırt üstü yatmak lie back v.
yana yatmak tip v.
sarılıp yatmak snuggle v.
mağdura yatmak pile on the agony v.
pusuya yatmak lie in ambush v.
yana yatmak heel v.
arka üstü yatmak lie on one's back v.
kıvrılıp yatmak snuggle v.
pusuya yatmak lie in wait for v.
sarınıp yatmak snuggle v.
mazluma yatmak pile on the agony v.
yana yatmak tilt v.
kıvrılıp yatmak snuggle down v.
ayağına yatmak pretend to be v.
çamura yatmak not to pay one's debts v.
bıçak altına yatmak have an operation v.
yaz uykusuna yatmak aestivate v.
üstünde yatmak repose on v.
salağa yatmak act the fool v.
hapis yatmak serve one's time v.
yüzükoyun yatmak lie face downwards v.
kıvrılıp yatmak roll in v.
yan yatmak gemi careen v.
açıkta yatmak camp out v.
bir şeye aklı yatmak bend to v.
gülmekten yerlere yatmak be doubled up with laughter v.
bir yana yatmak tip v.
pusuya yatmak lurk v.
sırtüstü yatmak lie back v.
bir yana yatmak (hızla giderken) careen v.
yana yatmak lean v.
pusuya yatmak be in ambush v.
hasta yatmak lie sick v.
pusuya yatmak waylay v.
gece uykusuna yatmak üzere yatmak go to bed v.
pusuya yatmak ambuscade v.
yana yatmak tilt over v.
bir şeye aklı yatmak bend towards v.
yüzükoyun yatmak welter v.
ayağına yatmak masquerade as v.
ranzada yatmak bunk v.
salağa yatmak feign ignorance v.
pusuya yatmak couch v.
erken yatmak go to bed early v.
yatakta yatmak bunk v.
üzerine yatmak overlie v.
temelinde yatmak underlie v.
yana yatmak list v.
aklı yatmak be convinced of v.
kuluçkaya yatmak sit v.
yaz uykusuna yatmak estivate v.
sarılıp yatmak cuddle up v.
altında yatmak lie behind v.
yatmak (yatakta) occupy v.
yan gelip yatmak wind down v.
yan gelip yatmak unwind v.
yoğun bakımda yatmak be in intensive care unit v.
mezarda yatmak lie under the sod v.
aklına yatmak find reasonable v.
aklına yatmak find logical v.
birbirine sokularak yatmak nestle v.
masmavi gökyüzünün altında uzanıp yatmak lie down under blue sky v.
hastanede yatmak be in hospital v.
temelinde yatmak lie behind v.
hastaneye yatmak go into hospital v.
hastaneye yatmak stay in hospital v.
çıplak yatmak sleep naked v.
hastanede yatmak stay in hospital v.
aç yatmak sleep hungry v.
kış uykusuna yatmak go into hibernation v.
hastalıktan yatmak be confined to bed (by illness) v.
hastalıktan yatmak bedfast v.
nur içinde yatmak rest in peace v.
hapiste yatmak be in the jail v.
kol ve bacakları yana açılmış olarak yatmak spread-eagled v.
-in altında yatmak underlie v.
hastalıktan yatmak sick-abed v.
-in temelinde yatmak underlie v.
kol ve bacaklarını yana açarak yatmak spread-eagle v.
yana yatmak lobe v.
kazancının üzerine yatmak rest on one's laurels v.
(yolu bir şeyde) yatmak lay v.
kanlar içinde yerde yatmak lie in a pool of blood v.
müebbet hapis yatmak serve a life sentence v.
gripten yatmak sick in bed with the flu v.
sokaklarda yatmak sleep on the streets v.
sokakta uyumak/yatmak sleep on the streets v.
kaldırımda yatmak sleep on the sidewalk v.
yerde yatmak sleep on the ground v.
ameliyat olmak için hastaneye yatmak go in for an operation v.
rol kapmak için bir yönetmenle yatmak sleep with a director to get a part v.
pusuya yatmak scupper v.
pusuya yatmak lie in wait v.
pusuya yatmak bushwhack v.
üstüne yatmak stiff v.
çok geç yatmak go to bed too late v.
kol ve bacaklar yanlara açılmış olarak yatmak lay spread-eagle on the floor v.
hastaneye yatmak hospitalise v.
hesaba yatmak be deposited into the account v.
salağa yatmak play stupid v.
kış uykusuna yatmak lie dormant v.
kanlar içinde yatmak welter v.
yana yatmak cant over v.
virajda/dönüşte bir yana yatmak career v.
kanepeye yeniden yatmak recouch [obsolete] v.
saklanmak için yere yatmak tapish [obsolete] v.
yana yatmak trip v.
pusuya yatmak await [obsolete] v.
pusuya yatmak embush v.
önüne gelenle yatmak bed–hop v.
pusuya yatmak withset [uk/scotland] v.
pusuya yatmak meach [dialect] v.
pusuya yatmak hugger [obsolete] v.
ölü halde yatmak repose v.
arkaya yatmak ligge v.
pusuya yatmak lote v.
pusuya yatmak lurch [uk] v.
(uçarken) sağa yatmak right-bank v.
karanlıkta pusuya yatmak darkle v.
pusuya yatmak derne [scotland] v.
(biriyle) yatmak istemek desire v.
kuluçkaya yatmak (tavuk) ruck [dialect] [obsolete] [uk] v.
yatağa yatmak imbed v.
üstüne yatmak impropriate [obsolete] v.
pusuya yatmak insidiate [obsolete] v.
kuluçkaya yatmak clock [dialect] [uk] v.
kuluçkaya yatmak covey v.
fahişelerle yatmak drab v.
yatağa yatmak couch v.
pusuya yatmak forelay [dialect] v.
çadırda yatmak outlie v.
açıkta yatmak outlie v.
yana yatmak slent [dialect] [uk] v.
(kararın) bir gece üstüne yatmak sleep v.
geç yatmak sleep in v.
kış uykusuna yatmak slumber v.
pusuya yatmak snook v.
(bir şeyin) üstüne yatmak poach v.
kıvrılıp yatmak snudge v.
kıvrılıp yatmak snuzzle [dialect] [uk] v.
sarılıp yatmak snuzzle [dialect] [uk] v.
yüzükoyun yatmak streek v.
akla yatmak subsist v.
üstte yatmak superlie v.
üzerinde yatmak superlie v.
kafayı vurup yatmak crash v.
(geçici bir yerde) yatmak bunk v.
barakada yatmak hovel v.
aklına yatmak spark v.
önüne gelenle yatmak fuck around v.
kuluçkaya yatmak isteyen broody adj.
Phrasals
aklı yatmak bend to v.
aklına yatmak bend to v.
yorgan döşek yatmak be down with v.
aklı yatmak bend towards v.
serilip yatmak lie down v.
yan gelip yatmak laze something away v.
yan gelip yatmak lay about v.
yan gelip yatmak lay around v.
birinin yanına uzanmak/yatmak lie next to someone v.
birinin yanına uzanmak/yatmak lie alongside of someone v.
bir şeyin üzerine uzanmak/yatmak lie down on something v.
bir şeyin üstüne uzanmak/yatmak lie down on something v.
bir şeyin altına/altında uzanmak/yatmak lie down beneath something v.
bir şeyin altına/altında uzanmak/yatmak lie down under something v.
bir şeye kıvrılıp/sokulup yatmak nestle down (in something) v.
birbirleriyle yatmak sleep together v.
yan yatmak heel over v.
bir şeye doğru eğrilmek/yatmak fall toward something v.
yan yana yatmak/uzanmak lay together v.
(bir şeyin) üstünde yatmak repose upon (something) v.
(birinin/bir şeyin) içinde yatmak rest in (someone or something) v.
(bir şeyin) üstünde yatmak repose on (something) v.
(birinin/bir şeyin) içinde yatmak repose in (someone or something) v.
(bir durumda) boylu boyunca yatmak/uzanmak repose in (something) v.
dışarı yatmak lay out v.
(bir şeyin) içinde ölü olarak yatmak/uzanmak repose in (something) v.
açık havada yatmak/uzanmak lay out v.
(bir şeye) uzanmak/yatmak repose in (something) v.
(bir yöne) doğru yatmak lean in (to something) v.
birinin/bir şeyin içinde yatmak reside in someone or something v.
içinde yatmak reside in v.
belli bir süre hapis yatmak serve (something) in (some place) v.
(birine) doğru kıvrılıp yatmak snuggle (up) against someone or something v.
(birine) doğru kıvrılıp yatmak snuggle (up) against (one) v.
(birinin) yanında/yanına yatmak lie with (one) v.
(biriyle) yatmak lie with someone v.
(biriyle) yan yana yatmak/uzanmak lie with (one) v.
(biriyle) yatmak lie with (one) v.
birinin yanında/yanına yatmak lie with someone v.
biriyle yan yana yatmak/uzanmak lie with someone v.
(biriyle) birlikte yatmak/uzanmak lie with (one) v.
biriyle birlikte yatmak/uzanmak lie with someone v.
(birine/bir şeye) sarılıp yatmak nuzzle up (to someone or something) v.
(birine/bir şeye) sarılıp yatmak nuzzle up against (someone or something) v.
yüzükoyun yatmak prone out v.
sörf tahtasına yatmak/uzanmak prone out v.
yüz üstü yatmak prone out v.
(birinin/bir hayvanın) yanında/yanına yatmak lie alongside (of someone or an animal) v.
(birinin/bir hayvanın) yanında/yanına yatmak lie alongside (of someone or an animal) v.
açık alanda yatmak/uyumak bed out v.
dışarıda yatmak bed out v.
aynı yatakta yatmak bunk with v.
aynı odada/çadırda yatmak/kalmak bunk with v.
aynı odada/çadırda yatmak/kalmak bunk together v.
birlikte yatmak/kalmak bunk with v.
aynı yatakta yatmak bunk together v.
birlikte yatmak/kalmak bunk together v.
(biriyle) yatmak cohabit with (someone) v.
ile yatmak couple with v.
(birine/bir şeye) doğru kıvrılıp yatmak cozy up (to someone or something) v.
(birinin/bir hayvanın) yanına kıvrılıp yatmak curl up with (someone or an animal) v.
(bir şeyle) kıvrılıp yatmak curl up with (something) v.
(biriyle/bir hayvanla) kıvrılıp yatmak curl up with (someone or an animal) v.
(biriyle/bir şeyle) sarılıp yatmak curl up with (someone or something) v.
(biriyle/bir şeyle) kıvrılıp yatmak curl up with (someone or something) v.
(biriyle/bir hayvanla) sarılıp yatmak curl up with (someone or an animal) v.
(birinin/bir şeyin) yanına kıvrılıp yatmak curl up with (someone or something) v.
kıvrılıp yatmak curl up to something v.
kıvrılıp yatmak curl up into something v.
-e doğru eğrilmek/yatmak fall toward v.
yanında yatmak butt on v.
(bir şeyin) kökeninde olmak/yatmak lay behind (something) v.
sırt üstü yatmak lay back v.
'-in üstüne uzanmak/yatmak lie down on v.
yan gelip yatmak lie around v.
dışarıda yatmak lie out v.
'-in altına/altında uzanmak/yatmak lie down under v.
-in altında uzanıp yatmak lie down under v.
yanına uzanmak/yatmak lie alongside v.
boş boş uzanmak/yatmak lie around v.
(birinin/bir şeyin) yanına uzanmak/yatmak lie alongside (someone or something) v.
tembel tembel yatmak lie around v.
güneşin altında yatmak lie out v.
(bir şeye/tarafa) doğru yatmak list to (some direction) v.
(biri/bir şey) ayağına yatmak masquerade as (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) yanına kıvrılıp yatmak nestle (up) to (someone or something) v.
-e kıvrılıp/sokulup yatmak nestle down v.
yanına kıvrılıp yatmak nestle against v.
(birinin/bir şeyin) yanına kıvrılıp yatmak nestle (up) against (someone or something) v.
'-e sarılıp yatmak nuzzle up against v.
(bir yerde) kıvrılıp yatmak pad down (somewhere) v.
(bir şey) ayağına yatmak pretend to (something) v.
(bir şeye) uzanmak/yatmak rest on (something) v.
-in içinde yatmak rest in v.
(bir şeye) uzanmak/yatmak rest upon (something) v.
(birinde/bir şeyde) yatmak rest with (someone or something) v.
(bir şeyde) yatmak rest upon (something) v.
(bir şeyde) yatmak rest on (something) v.
-de hapis yatmak serve in v.
(bir cezaevinde belli bir süre) yatmak/ceza çekmek serve (something) in (something or some place) v.
hapis yatmak serve your time v.
(bir şeyin) üzerine yatmak sit upon (something) v.
(bir şeyin) üzerine yatmak sit on (something) v.
'-e doğru yan yatmak slant toward v.
(biriyle/bir şeyle) kıvrılıp yatmak snuggle down with (someone or something) v.
(bir şeyin içine) kıvrılıp yatmak snuggle down (into something) v.
(birine/bir şeye) sokulup yatmak snuggle down with (someone or something) v.
-e doğru kıvrılıp yatmak snuggle against v.
geriye doğru yatmak tip back v.
geçici olarak yatmak bed v.
Phrases
(birine/bir şeye) doğru yan yatmak slant toward (someone or something) v.
(birine/bir şeye) doğru yatmak slant toward (someone or something) v.
birine/bir şeye doğru yatmak slant toward someone or something v.
birine/bir şeye doğru yan yatmak slant toward someone or something v.
Proverb
erken yatmak erken kalkmak insanı sağlıklı, zengin ve akıllı yapar early to bed and early to rise, makes a man healthy, wealthy and wise
korkulu rüya görmektense uyanık yatmak hayırlıdır foresight is better than hindsight
korkulu rüya görmektense uyanık yatmak iyidir better safe than sorry
korkulu rüya görmektense uyanık yatmak iyidir it's better to be safe than sorry
korkulu rüya görmektense uyanık yatmak iyidir better (be) safe than sorry [cliché]
erken yatmak erken kalkmak insanı sağlıklı, zengin ve akıllı yapar early to bed, early to rise (makes a man healthy, wealthy, and wise)
Colloquial
yatağa yatmak bed v.
avantaya yatmak get in on the act v.
boylu boyunca yatmak measure one's length v.
pusuya yatmak lie in ambush v.
kafayı vurup yatmak crash v.
salağa yatmak play the daft laddie (scottish) v.
salağa yatmak act a fool v.
(bir iş) yatmak brick v.
aynı odada/çadırda yatmak/kalmak bunk up v.
birlikte yatmak/kalmak bunk up v.
aynı yatakta yatmak bunk up v.
yere yatmak (çatışmadan korunmak için) duck and cover v.
(gülmekten) yerlere yatmak fall about the place (laughing) v.
gülmekten yerlere yatmak roll about laughing v.
(gülmekten) yerlere yatmak kill yourself (laughing) [uk] v.
gülmekten yerlere yatmak kill (oneself) laughing v.
biriyle yatmak spend the night v.
biriyle yatmak spend the night with somebody/together v.
biriyle yatmak stay the night v.
(biriyle) birlikte olmak/yatmak be with (one) v.
hapis yatmak do/serve time v.
ile yatmak get it off with v.
ile yatmak have it off with v.
ile yatmak have it away with v.
(biriyle9 yatmak have it away (with someone) v.
(biriyle) yatmak sleep with (one) v.
Idioms
aklı yatmak embrace an opinion v.
akla yatmak stand to reason v.
bıçak altına yatmak go under the knife v.
salağa yatmak play the goat v.
salağa yatmak act the goat v.
tavşan uykusuna yatmak be out like a light v.
pusuya yatmak lie down in ambush v.
ötesinde yatmak lie beyond v.
birisiyle yatmak lie with v.
arkasında yatmak lie behind v.
salağa yatmak play the fool v.
salağa yatmak act the fool v.
gülmekten yerlere yatmak fall about v.
yorgan döşek yatmak flat on one's back v.
hastalıktan dolayı yatmak take to one's bed v.
hasta yatmak flat on one's back v.
pusuya yatmak lie in wait for v.
pusuya yatmak lie in wait v.
gülmekten yerlere yatmak be rolling in the aisles v.
temelinde yatmak (neden vb.) lie at the bottom of something v.
temelinde yatmak (neden vb.) be at the bottom of something v.
çırılçıplak uyumak/yatmak sleep in the buff v.
çırılçıplak uyumak/yatmak sleep in the altogether v.
çırılçıplak uyumak/yatmak sleep in the nude v.
çırılçıplak uyumak/yatmak sleep in the raw v.
tavuk gibi erkenden yatmak go to bed with the chickens v.
erken yatmak go to bed with the chickens v.
(kurşundan vb korunmak için) yere yatmak hit the deck (us) v.
(kurşundan vb korunmak için) yere yatmak hit the dirt (us) v.
(neden olarak) temelinde yatmak be/lie at the bottom of something v.
başkasıyla takılmak/yatmak mess around with somebody v.
yan gelip yatmak rest on one's laurels v.
(birine) salağa yatmak come the raw prawn with someone v.
(birine) saf ayağına yatmak come the raw prawn with someone v.
onla bunla yatmak sleep around (with someone) v.
geç saatlere kadar yatmak have a lie-in v.
vurup kafayı yatmak hit the sack v.
temelinde yatmak lie at the root of v.
(gemi, tekne) yan yatmak be on her beam ends v.
temelinde yatmak lie at the heart v.
salağa yatmak play possum v.
ters tarafa yatmak be caught flat-footed v.
aynı yatakta yatmak bunk (up) together v.
birlikte yatmak/kalmak bunk (up) with (someone) v.
aynı odada/çadırda yatmak/kalmak bunk (up) together v.
aynı yatakta yatmak bunk (up) with (someone) v.
aynı odada/çadırda yatmak/kalmak bunk (up) with (someone) v.
birlikte yatmak/kalmak bunk (up) together v.
gidip yatmak bunk down (for the night) v.
(hastalık yüzünden) evde yatmak down with v.
yorgan döşek yatmak down with v.
güneşin altında yatmak catch a tan v.
hapis yatmak pay (one's) dues to society v.
kullanılmadan yatmak catch dust v.
kullanılmadan yatmak gather dust v.
kullanılmadan yatmak collect dust v.
gülmekten yerlere yatmak be in fits v.
(birinin) aklına yatmak sit well (with something) v.
(birinin) aklına yatmak sit easily (with something) v.
(birinin) aklına yatmak sit comfortably (with something) v.
gülmekten yerlere yatmak die laughing v.
yerlere yatmak be laughing one's head off v.
akıl hastanesinde yatmak/yatmış olmak have straws in (one's) hair [obsolete] v.
gidip yatmak cash in (one's) chips v.
içinde dümdüz yatmak lie in v.
avantaya yatmak be in on the act v.
her zamankinden geç yatmak have a late night v.
normalden geç yatmak have a late night v.
geç yatmak have a late night v.
normalden erken yatmak have an early night v.
gece erkenden yatmak have an early night v.
gece geçten yatmak have a late night v.
geç yatmak have a late night v.
gece yatmak için geçe kalmak have a late night v.
normalden geç yatmak have a late night v.
her zamankinden geç yatmak have a late night v.
her zamankinden erken yatmak have an early night v.
erken yatmak have an early night v.
serilip yatmak be down for the count v.
devrilip yatmak be down for the count v.
gidip yatmak cash in chips v.
çocuğuyla/çocuklarıyla birlikte yatmak cosleep v.
(gülmekten) yerlere yatmak fall about the place v.
güzellik uykusuna yatmak get (one's) beauty sleep v.
güzellik uykusuna yatmak get your beauty sleep v.
normalden geç yatmak have a late night v.
(her zamankinden) geç yatmak have a late night v.
geç yatmak have a late night v.
(her zamankinden) erken yatmak have an early late night v.
normalden erken yatmak have an early late night v.
erkenden yatmak have an early late night v.
yere yatmak (bir tehlikeden korunmak için) hit the ground v.
(gülmekten) yerlere yatmak kill yourself v.
boylu boyunca yatmak measure your length [obsolete] v.
mağdura yatmak pile the agony on [uk] v.
mazluma yatmak pile the agony on [uk] v.
kazancının üzerine yatmak lean on your oars [old-fashioned] [uk] v.
kazancının üzerine yatmak rest on your oars v.
kazancının üzerine yatmak rest on your laurels v.
gülmekten yerlere yatmak shake with laughter [uk] v.
hastalıktan yatmak take to bed v.
yatak döşek yatmak take to bed v.
yatak döşek yatmak take to your bed v.
hastalıktan yatmak take to your bed v.
aklına yatmak sit well v.
korkulu rüya görmektense uyanık yatmak iyidir better safe than sorry expr.
korkulu rüya görmektense uyanık yatmak iyidir better to be safe than sorry expr.
Chat Usage
gülmekten yerlere yatmak rofl v.
gülmekten yerlere yatmak rolling on the floor laughing v.
Technical
bir tarafa doğru yatmak indene v.
yana yatmak slant v.
Computer
biriyle yatmak sleep with someone v.
Aeronautic
uçakta bir tarafa yatmak bank v.
(hava aracı) yana doğru yatmak sideslip v.
Marine
alargada yatmak lie off v.
yan yatmak (gemi) careen v.
bir yana yatmak list v.
yan yatmak heel v.
(gemi) yan yatmak careen v.
alargada yatmak lie of v.
(gemi) bir yana yatmak heel v.
yan yatmak list v.
yana yatmak bank to v.
demirde yatmak lie at anchor v.
fazla yatmak broach v.
yan yatmak lie over v.
demirli yatmak lie at an anchor v.
demirli yatmak ride at an anchor v.
tek demir üzerinde yatmak ride at a single anchor v.
yan yatmak rake v.
demirli yatmak ride at anchor v.
sansabosa yatmak ride easy v.
yana yatmak careen v.
(gemi) yana yatmak heave a ship down v.
rüzgar tarafına doğru yatmak fetch way v.
rüzgar tarafına doğru yatmak fetch away v.
Anatomy
(kemik) bir başka bölüme yatmak ride v.
Zoology
delikte kış uykusuna yatmak hole up v.
kuluçkaya yatmak cover v.
Agriculture
(toprak, tahıl) yatmak lodge v.
Literature
kıvrılıp/büzüşüp (bir arada) yatmak lie huddled v.
Hunting
pusuya yatmak still-hunt v.
Sport
kambura yatmak tuck v.
Card
(kart) yatmak go to bed v.
Archaic
ine veya deliğe çekilip kış uykusuna yatmak latibulize v.
ine veya deliğe çekilip kış uykusuna yatmak latibulise v.
pusuya yatmak lower v.
daha uzun süre pusuya yatmak outwait v.
kıvrılıp yatmak snug v.
sarınıp yatmak snug v.
Ornithology
avustralasya'da yaşayan ve kuluçkaya yatmak için çalı çırpıdan tepeler yapan, iri ayaklıgiller familyasına mensup kısa kanatlı kuşlara verilen ad mound builder n.
avustralasya'da yaşayan ve kuluçkaya yatmak için çalı çırpıdan tepeler yapan kuşları içeren, tavukgiller takımına mensup bir familya family megapodiidae n.
avustralasya'da yaşayan ve kuluçkaya yatmak için çalı çırpıdan tepeler yapan kuşları içeren, tavukgiller takımına mensup bir familya megapodiidae n.
avustralasya'da yaşayan ve kuluçkaya yatmak için çalı çırpıdan tepeler yapan, iri ayaklıgiller familyasına mensup kısa kanatlı kuşlara verilen ad mound-bird n.
(kuş) kuluçkaya yatmak cleck [scotland] v.
Slang
yatağa yatmak crawl in v.
yatağa yatmak hit the sack v.