lider - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

lider



Sens de "lider" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 46 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
lider leader n.
General
lider standard bearer n.
lider conductor n.
lider chieftain n.
lider captain n.
lider cock n.
lider headman n.
lider head n.
lider fugleman n.
lider leader n.
lider helm n.
lider flagbearer n.
lider flag-bearer n.
lider pacesetter n.
lider apostle n.
lider caid n.
lider qaid n.
lider tyee n.
lider main man n.
lider master n.
lider hero n.
lider honcho n.
lider moses n.
lider cob [dialect] [uk] n.
lider duke [obsolete] n.
lider pole star n.
lider foreman [obsolete] n.
lider prelate [obsolete] n.
lider pathbreaking adj.
lider in chief adj.
lider cock adj.
Colloquial
lider big kahuna [us] n.
lider a big kahuna [us] n.
lider a grand kahuna [us] n.
lider tsar n.
lider czar n.
lider gun n.
Idioms
lider big fish n.
lider in the van [uk] expr.
Trade/Economic
lider leader n.
lider mentor n.
Politics
lider leader n.
lider emir n.
History
lider lochage n.
Religious
lider sirdar n.
Latin
lider princeps n.

Sens de "lider" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 235 résultat(s)

Turc Anglais
General
ruhani lider pontiff n.
dini lider religious leader n.
ruhani lider dignitary n.
manevi lider spiritual leader n.
halkın koruyucusu lider tribune n.
politik lider fugleman n.
yenilikçi lider innovative pioneer n.
lider konum leading position n.
devrik lider overthrown leader n.
devrik lider dethroned leader n.
devrik lider ousted leader n.
lider üretici (firma) top producer n.
lider marka leading brand n.
lider firma leading company n.
lider otel leading hotel n.
küresel lider global leader n.
ruhani lider spiritual leader n.
yardımcı lider co-leader n.
sosyal-duygusal lider social-emotional leader n.
önder lider leader n.
hakkında az bilinen fakat beklenmedik bir şekilde başarılı olan ya da olma ihtimali bulunan siyasi lider dark horse n.
gizli lider secret leader n.
müzik grubunda lider frontman n.
tartışmasız lider undisputed leader n.
ulusal lider national leader n.
büyük lider great leader n.
lider rol pioneering role n.
lider (ispanyolca) caudillo n.
büyük bir lider a big leader n.
lider ruh leading spirit n.
lider isim leading name n.
doğuştan lider born leader n.
lider tahtası leaderboard n.
lider tahtası leader board n.
ticari lider commercial leader n.
mantıktan ziyade duygu üzerine söylemlerle destek kazanmaya çalışan siyasi lider demagogue n.
eski lider former leader n.
ruhani lider acharya n.
kitlelerin duygularını kışkırtan konuşmacı ya da lider rabble-rouser n.
kadın lider leaderene n.
caz grubunda lider lead n.
lider at leader n.
çok sayıdaki insanın ölümünden sorumlu tutulan siyasi veya askeri lider mass murderer n.
bir hayvan grubundaki lider erkek alpha male n.
kadın lider high priestess n.
ulu lider supreme leader n.
izci gruplarına gözetmenlik yapan kadın lider den mother n.
eski şövalyelik nişanlarında lider great master n.
orta seviye izci kız grubundaki yetişkin lider guardian n.
yönetici sınıfı oluşturan toplumsal, ekonomik ve siyasi lider grubu overground n.
(özellikle benito mussolini'ye ithafen) lider il duce n.
(roma katolik kilisesinde) papanın mutlak lider olduğu yönetim sistemi papacy n.
(hindistan ve pakistan'da) askeri lider sardar n.
eş lider cohead n.
(kızakta) lider köpek outrunner n.
dansta lider presultor n.
alanında lider kadın stateswoman n.
dini lider superior n.
harekete lider olmak spearhead v.
alanında lider olmak rank foremost among its competitors v.
lider yetiştirmek raise a leader v.
lider rolü üstlenmek assume the leading role v.
lider konumunda olmak be in the leading position v.
lider konumda olmak lead the field v.
lider ruhu olmak have the makings of a leader v.
lider/liderlik eksikliği/boşluğu leadership vacuum v.
lider olmak become the leader v.
(çocuk oyununda) tekerleme söyleyerek lider seçmek dip v.
rehber veya lider olarak kabul etmek follow v.
bir rehber ya da lider tarafından idare edilen conducted adj.
yarışmada lider konumda in the lead adj.
lider konumda in the leading position adv.
lider anlamı veren ön ek arch- pref.
yüce (lider) great expr.
Phrasals
lider olmak head up v.
Phrases
seni kim patron/lider yaptı? who died and made you boss expr.
yarışta lider/birinci out front expr.
Proverb
vasatı seven lider olamaz the good is the enemy of the best
Colloquial
başarılı/lider takımı tutan kimse glory hunter n.
parlak lider leading light n.
güçlü politik lider kingfish n.
lider rol üstlenmek carry the ball v.
Idioms
bir grupta lider alpha dog n.
bir grupta lider top banana n.
perde arkasındaki lider a whole nother story n.
alanında lider teknoloji leading edge n.
alanında lider uygulama/faaliyet leading edge n.
alanında lider çalışma leading edge n.
(sürüde) lider olmak bear the bell v.
öncü/lider olmak bear the bell v.
alanında lider/önde olmak lead the field v.
öncü/lider olmak lead the way v.
lider olmak hold the high ground v.
önde/lider olmak lead the field v.
önde/lider olmak lead the pack v.
lider olmak be at the fore v.
bir alanda lider olmak reign supreme v.
açık ara lider olmak open up a lead v.
açık ara lider götürmek open up a lead v.
açık ara lider olmak open up one's lead v.
açık ara lider götürmek open up one's lead v.
lider olmak play first fiddle v.
(bir şeyi) lider bitirmek come out on top (of something) v.
yarışta/koşuda/at yarışında lider olmak take up the running v.
konusunda lider ahead of the curve adj.
alanında lider olan (konum, teknoloji, uygulama) leading edge adj.
lider konumda (sitting) in the catbird seat adj.
baştan sona lider konumda pillar-to-post adj.
lider konumda in the catbird seat expr.
bir siyasi lider için tabu ya da korkutucu bir meseleyi halletmek only Nixon could go to China expr.
tam bir lider every inch a leader expr.
her şeyiyle bir lider every inch a leader expr.
her yönüyle/bütün yönleriyle eksiksiz bir lider every inch a leader expr.
nereden baksan bir lider every inch a leader expr.
tam bir lider every inch the leader expr.
her şeyiyle bir lider every inch the leader expr.
her yönüyle/bütün yönleriyle eksiksiz bir lider every inch the leader expr.
nereden baksan bir lider every inch the leader expr.
lider olarak in front expr.
lider konumunda in front expr.
lider konumda (sitting) in the catbird seat expr.
vasatı seven lider olamaz (the) good is the enemy of (the) great expr.
baştan sona lider konumda pillar to post [uk] expr.
Trade/Economic
alanında lider pacesetter n.
alanında lider pacemaker n.
demokratik lider democratic leader n.
ikna edici lider persuasive leader n.
lider yönetici lead manager n.
lider girişimci leader entrepreneur n.
lider konum (firma vb) leading position n.
lider yatırım bankası leader investment bank n.
lider firmalar leading companies n.
lider yönetici book running lead manager n.
lider şirketler leading companies n.
lider marka leading brand n.
müesseseye hakim olan lider dominant leader n.
nın öncü lider tedarikçisi leading provider of n.
otokrat lider autocratic leader n.
sembolik lider/yönetici figurehead n.
yönetici lider executive leader n.
Politics
askeri ve politik lider caudillo [spanish] n.
ispanya ve latin amerika'da yerel siyasi lider cazique n.
bir siyasi lider adına seçimde gayret gösteren partili heeler n.
devrimci lider revolutionary leader n.
egemen lider dominant leader n.
halkın duygu ve önyargılara hitap ederek destek arayan siyasi lider rabble-rouser n.
hakim lider dominant leader n.
kalkınma için yenilikçi finansman lider grubu leading group on innovative financing for development n.
lider sultası authoritian leadership n.
lider sultası leader's authoritarianism n.
lider sultası leader's domination n.
meşru lider legitimate leader n.
politik lider political leader n.
sürpriz yapabilme olasılığına sahip siyasal parti veya lider dark horse n.
ulusal lider national leader n.
ulusal lider statesman n.
ulusal lider solon n.
amerikan devrimi ve abd'nin kurulmasında rol almış milliyetçi lider american revolutionary leader n.
ulusal lider wealsman [obsolete] n.
lider kuruluş lead agency n.
bir grup radikal çinli komünist lider gang of four n.
fransız siyasi lider jules basile guesd'in savunduğu marksist sosyalizm ve reform programı geusdism n.
baskın lider hegemon n.
siyasi lider political boss n.
siyasi lider party boss n.
lider veya temsilcilerden oluşan çıkar örgütü forum [south africa] n.
ulusal lider statesperson n.
lider kadın siyasetçi stateswoman n.
siyasi lider özelliğinde sachemic adj.
Insurance
lider sigortacılar leading underwriters n.
lider sigortacı leading underwriter n.
lider şirket leading company n.
lider sigortacıya tabi subject leading underwriter adj.
Technical
lider öncesi geçi strand pass n.
lider öncesi paso strand pass n.
lider paso leader pass n.
Aeronautic
lider uçak lead aircraft n.
Marine
orta çağ iskandinavyası'nda korsanlık yapan lider sea king n.
Psychology
araçsal lider instrumental leader n.
despot lider korkusu tyrannophobia n.
lider kültü cult of the leader n.
otoriter lider authoritarian leader n.
Marine Biology
balık sürülerinin lider olan üyesi schoolmaster n.
balina sürülerinin lider olan üyesi schoolmaster n.
Social Sciences
dönüşümcü lider transformational leader n.
lider-üye etkileşim teorisi leader-member exchange theory n.
Literature
lider bir yazarın çevresinde toplanan yazarlar topluluğu (özellikle romantizm akımı) cenacle n.
History
romalı bir lider coriolanus n.
devlet yöneticisinden daha düşük statüde olup ülkenin varisine öğretmenlik ve vasilik yapan lider atabeg n.
devlet yöneticisinden daha düşük statüde olup ülkenin varisine öğretmenlik ve vasilik yapan lider atabek n.
dini lider general n.
antik dönemlerde avam güzellemesi yapan lider veya hatip demagogue n.
halkın algısını yöneten lider demagogue n.
antik dönemlerde avam güzellemesi yapan lider veya hatip demagog n.
halkın algısını yöneten lider demagog n.
(rönesans italyası'nda) askeri lider despot n.
(eski ingiliz liderler arasında) baş lider pendragon n.
(armalarda) lider yerinde bulunan in chief adj.
Religious
(hinduizm) ruhani lider acharya n.
yahudilikte ruhani lider rebbe n.
hasidizm mezhebinden ruhani lider rebbe n.
yahudiliğin hasidik inancında manevi lider tsadik n.
yahudiliğin hasidik inancında manevi lider zaddik n.
yahudiliğin hasidik inancında manevi lider tzadik n.
yahudiliğin hasidik inancında manevi lider tzaddiq n.
hasidizm'in kurucusu olan polonya kökenli yahudi, mistik ve dini lider baal shem tov n.
kendini başkalarından üstün gören güç sahibi lider ayatollah n.
islam devletinde idari ve dini lider kalif n.
islam devletinde idari ve dini lider kaliph n.
islam devletinde idari ve dini lider khalifah n.
saygın dini lider master n.
dini lider veya din alimi için kullanılan bir hitap maulana n.
(roma katolik kilisesinde) papanın mutlak lider olduğu yönetim sistemi papality [obsolete] n.
(hristiyanlık dışı dinlerde) ruhani lider pope n.
(doğu ortodoks kilisesi'nde) ruhani lider starets n.
kadın lider superioress n.
Military
askeri lider military leader n.
lider eğitimi leader training n.
genellikle askeri bir lider olup siyasi kriz dönemlerinde diktatör olabilecek kadar halkın desteğini almış adam man on horseback n.
lider hava birliği lead mobility wing n.
Sport
lider takımın şampiyon olması veya rövanş maçını garantileyebilmesi için alması gereken galibiyet sayısı ile ikinci sıradaki takımın sahip olması gereken mağlubiyet sayısı magic number n.
lider kimse pacesetter n.
Volleyball
lider antrenör leader trainer n.
lider oyuncu leader player n.
Card
(briç) iki puan daha yüksek kart ile oynayarak rakibin lider olmasını engellemek finesse v.
Cinema
koruyucu lider protective leader n.
Latin
bariz lider facile princeps n.
Archaic
islam devletinde idari ve dini lider khaliff n.
Modern Slang
bir dansın hem lider hem de onu takip eden dansçı figürlerini öğrenip dans rollerindeki cinsiyet ayrımını kıran ambidancetrous adj.
Star Wars
siyah lider black leader n.
imparatorluk askeri gelecek lider hazırlık okulu future imperial leaders military preparatory school n.
yeşil lider green leader n.
anka lider phoenix leader n.
ulu lider supreme leader n.
yüce lider (bağımsız sistemler konfederasyonu) supreme leader (confederacy of independent systems) n.