ön- - Turc Anglais Dictionnaire

ön-

Sens de "ön-" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 1 résultat(s)

Turc Anglais
General
ön- pre- pref.

Sens de "ön-" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 500 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
ön preliminary adj.
Tell me what national parliament, for example, is handed all preliminary investigation documents.
Örneğin hangi ulusal parlamentoya tüm ön soruşturma belgelerinin verildiğini söyleyin.

More Sentences
General
kolun ön kısmı forearm n.
He had bite marks on his forearms.
Kollarının ön kısmında ısırık izleri vardı.

More Sentences
ön cephe front n.
But certainly the absence of the US pushed the European Union into the front line.
Ama kesinlikle ABD'nin yokluğu Avrupa Birliği'ni ön cepheye itti.

More Sentences
ön koşul prior condition n.
Knowing the answer to that question is of course the prior condition of being able to prevent it.
Bu sorunun cevabını bilmek elbette bunu engelleyebilmenin ön koşuludur.

More Sentences
ön yargı bias n.
I think that Tom is biased against me.
Tom'un bana karşı ön yargısı var galiba.

More Sentences
ön koşul precondition n.
Visa-free access should be given to Hong Kong's passport-holders without any preconditions.
Hong Kong pasaportu sahiplerine herhangi bir ön koşul olmaksızın vizesiz giriş hakkı tanınmalıdır.

More Sentences
ön seçimler primaries n.
Like he's running for president and going through the primaries.
Sanki başkanlığa adaylığını koyuyor ve ön seçimlere giriyor.

More Sentences
ön kapı front door n.
I saw three sets of footprints in the snow from the road up to my front door.
Ben karda yoldan ön kapıma kadar üç dizi ayak izi gördüm.

More Sentences
ön bahçe front garden n.
Our house has a front garden.
Evimizin ön bahçesi var.

More Sentences
ön sayfa front page n.
Wow, you're on the front page!
Vay, sen ön sayfadasın!

More Sentences
ön bahçe front yard n.
One of your neighbors complained about all the junk in your front yard.
Komşularından biri ön bahçesindeki tüm ıvır zıvırdan şikayet etti.

More Sentences
ön taraf front n.
She got on a bus and took a seat in the front.
Otobüse bindi ve ön tarafta bir koltuğa oturdu.

More Sentences
ön sevişme foreplay n.
If you don't waste time with foreplay, you'll be in and out like Seal Team Six.
Ön sevişmeyle zaman kaybetmezseniz, Seal Team Six gibi girip çıkarsınız.

More Sentences
ön oda front room n.
Tom and Mary are in the front room.
Tom ve Mary ön odadalar.

More Sentences
ön bilgi/bilgiler preliminary information n.
Only very preliminary information about the biology and the abundance of these species is yet available.
Bu türlerin biyolojisi ve bolluğu hakkında henüz sadece çok ön bilgiler mevcuttur.

More Sentences
ön sıra front row n.
We do not need any cheap seats in the front row, as long as the ultimate performance is worth watching.
Nihai performans izlemeye değer olduğu sürece ön sırada ucuz koltuklara ihtiyacımız yok.

More Sentences
ön bilgi prior knowledge n.
After all, what is prior knowledge and when do we talk about prior knowledge which has an actual effect?
Her şeyden önce, ön bilgi nedir ve ne zaman gerçek bir etkiye sahip olan ön bilgiden bahsederiz?

More Sentences
ön açıklama preliminary remark n.
Allow me to make a preliminary remark.
Bir ön açıklama yapmama izin verin.

More Sentences
ön kabul premise n.
His novel is based on the premise that history is not objective.
Romanı, tarihin objektif olmadığı ön kabulüne dayanıyor.

More Sentences
ön koşul condition precedent n.
There are a number of conditions precedent to any serious discussion of visas.
Vizelerin ciddi bir şekilde tartışılabilmesi için bir dizi ön koşul bulunmaktadır.

More Sentences
Common Usage
ön ödeme down payment n.
son ek/ön ek affix n.
ön front n.
yapılarda ön cephe facade n.
ön face n.
ön ek prefix n.
ön anterior adj.
General
ön uçuş preflight n.
ön oyun foreplay n.
pantolonun ön yırtmacı fly n.
halkın tepkisini öğrenmek için bir plan hakkında verilen ön haber trial balloon n.
ön tehlike listesi preliminary hazards list n.
ön belirtiler prodrome n.
böcekte ön kanatlar hemelytra n.
ön etiket front label n.
ön tekerlek leading wheel n.
ön cam vakumlu yapıştıracağı windshield suction n.
ön taraf forepart n.
ön belleğe alma caching n.
güvertenin ön tarafı foredeck n.
otel ön büro personeli hotel front desk personnel n.
genişletilmiş ön yüz extended facing n.
top arabası ön parçası limber n.
ön kamara anterior chamber n.
ön çapa blind cultivation n.
kitabin iki kapak içi ile boş bırakılan ön ve arka sayfaları endleaf n.
mesleki başarıyı ön planda tutan kimse careerist n.
ön yeterlik pre qualification n.
ön taraf head n.
ön izolasyon pre isolation n.
ön ek gösterimi prefix notation n.
ön ad forename n.
ön lisans derecesi associate's degree n.
ön hazırlık preliminary n.
ön far headlight n.
tarihsel miras boyutu ön plana çıkarılan atraksiyon heritage attraction n.
ön değer face value n.
ön yüz (yapılarda) façade n.
ön plan forefront n.
tüylerin kolay yolunabilmesi için yapılan ön işlem calding n.
ön fontanel bregma n.
ön değerlendirme preliminary consideration n.
manyetik ön alan magnetic bias n.
ön izin prior authorization n.
ön çalışma study n.
ön çalışma spadework n.
uzay roketinin huni şeklindeki ön kısmı nose cone n.
ön tarih prehistory n.
ön kısım (araba) snout n.
ön bildirim advance notification n.
ön ödemeler down payments n.
ön koşul reservation n.
ön sınav prelim n.
ön plana alma foregrounding n.
ön yeterlik prequalification n.
ön hazırlıklar preliminaries n.
ön yargı preconception n.
ön besleme feedforward n.
ön hasar tespiti preliminary damage assessment n.
ön cephe façade n.
vakumlu ön cam kaidesi windshield suction mount n.
ön denetim initial inspection n.
boynun ön bölümü ve bu bölümü oluşturan organlar strait n.
bisiklet veya motorsikletin ön tekerleklerini kaldırarak yapılan gösteri wheelie n.
ön yazı covering letter n.
ön diş nipper n.
ön hazırlıklar groundwork n.
arabanın ön panosu dashboard n.
ön açıklama initial declaration n.
uçurtmanın rüzgara bakan ön kısmıdaki çıta leading edge spar n.
ön plan preplan n.
ön ahlak evresi premoral stage n.
ön taraf forefront n.
ön sınav preliminary examination n.
ön bulgu preliminary finding n.
ön toplantı preassembly n.
ön çizgi front line n.
zorlu ön hazırlık çalışması spadework n.
ön sınav preliminary n.
uçurtmanın ön kısımdaki çıtayı gergin tutmak için kullanılan çıta spreader n.
ön far headlamp n.
ön ve arka kısımları daha geniş böylece dönüşlerde kolaylık sağlayan kayak carving ski n.
bazı şeylerin sivri ön bölümü cape n.
ön face n.
ön giriş front entrance n.
böcekte ön kanat hemelytron n.
ön ulusal kalkınma planı preliminary national development plan n.
muharebede ordunun ön safı vanguard n.
ön precursor n.
ön cephe frontage n.
ön yelken foresail n.
ön tehlike tahlili preliminary hazard analysis n.
kitabin iki kapak içi ile boş bırakılan ön ve arka sayfaları endpaper n.
ön şart precondition n.
ön koşul reserve n.
ön çalışmalar inception mission n.
ön bilgiler rudiments n.
ön teşhis prediagnosis n.
ön tarafından iki arka taraftan tek katlı olan bina saltbox n.
gömlek ya da bluzun ön kısmı shirtfront n.
ön diş tenaille n.
ön hazırlık yapmak için kullanılan defter sketchpad n.
ön yüzü (para/madalyon) obverse n.
ön presence n.
ön taraf face n.
ön ante n.
ön sayaç precounter n.
ön yıkama presoak n.
ön bildirim prior notification n.
ön alarm advance warning n.
ön sözleşme precontract n.
ön tanı early diagnosis n.
ön halka arz preinitial public offering n.
ön savunma front defense n.
ön yıkama prewashing n.
ön inceleme recce (reconnoiter) n.
ön araştırma recce (reconnoiter) n.
ön toplantı preliminary meeting n.
gözde ön ve arka odacıkları dolduran sıvı aqueous humor n.
ön uyarı prewarning n.
ön ad christian name n.
ön onay preapproval n.
ön ıslatma prewetting n.
ön deneme pretesting n.
ön nemlendirme prewetting n.
mağazanın ön tarafı storefront n.
mağazanın ön tarafı shopfront n.
ön cephe resmi front elevation drawing n.
ön ayak foreleg n.
ön plan foreground n.
ön yüz front face n.
ön avlu forecourt n.
ön soğutucu forecooler n.
(bisiklet) ön çatal front fork n.
ön uç front end n.
ön sıra forefront n.
ön foreground n.
ön beyin fore brain n.
ön yardımcı tekerlek front housing wheel n.
bina ön cephesi front elevation n.
ön görünüş front elevation n.
ön tarafa gelen kenar leading edge n.
ön kapı front-entrance door n.
uçurtmanın rüzgara bakan ön kısmıdaki çıtası leading-edge spar n.
ön ödeme down-payment n.
ön tarafın görünüşü front-view n.
ön çatal (bisiklet) fork-head n.
ön vulkanizasyon pre-vulcanization n.
ön teklif pre-offer n.
ön araştırmacı pre-contemplator n.
ön-yeterlik prequalification n.
ön muamele pre-treatment n.
ön sınav pre-examination n.
-e ön hazırlık preliminary to n.
ön savunma pre-defense n.
ön görüşme pre-interview n.
ön-yükleme metodu pre-loading method n.
ön yüz face area n.
ön diş incisor n.
buzluk ön duvarı ice tank screen n.
ön havalandırma preaeration n.
ön delme preboring n.
ön yüz face n.
pantolonun ön yırtmacı flies n.
binanın ön yüzü facade n.
ön-bildirim pre advice n.
ön ihbar pre advice n.
atın ön dişi nipper n.
ön keşif outline specifications n.
ön koşullar outline specifications n.
ön baskı preprint n.
ön proje preliminary project n.
ön bütçe pre-budget n.
ön bütçe preliminary budget n.
ön hol vestibule n.
ön taslak preliminary sketch n.
ön talep prerequest n.
ön kayıt preregistration n.
ön onay preliminary approval n.
borçalı-kazak boyundan gelen kıpçak kuman ve bulgar ve hazar türklerinin ön-asya'daki kolu garapapag n.
borçalı-kazak boyundan gelen kıpçak kuman ve bulgar ve hazar türklerinin ön-asya'daki kolu karapapak n.
borçalı-kazak boyundan gelen kıpçak kuman ve bulgar ve hazar türklerinin ön-asya'daki kolu karapapaks n.
borçalı-kazak boyundan gelen kıpçak kuman ve bulgar ve hazar türklerinin ön-asya'daki kolu karapapakh n.
ön ihbar prior notice n.
ön ihtar prior notice n.
ön tahmin forecast n.
ön eleme preselection n.
ön talep presolicitation n.
ön istek presolicitation n.
ön kısmında şeffaf bölüm bulunan zarf window envelope n.
ön ihtiyaç prerequirement n.
ön gereksinim prerequirement n.
ön ifade preliminary statement n.
ön avlu dooryard n.
ön balkon (sinema) mezzanine n.
ön ve arka sayfa front and back page n.
ön yazı cover letter n.
ön örgütleyici advance organizer n.
ön düzenleyici advance organizer n.
ön ayaklar front legs n.
ön-fikir preunderstanding n.
ön-fikir pre-understanding n.
ön anket pre-questionnaire n.
ön çalışma prestudy n.
ön seminer pre-seminar n.
ön seminer preliminary seminar n.
ön durulama pre-rinsing n.
ön büro müdürü front office manager n.
ön grup opening act (us) n.
ön grup warm-up act (us) n.
ön ödeme upfront n.
ön diploma preliminary diploma n.
ön diploma prediploma n.
telli çalgının ön kısmı belly n.
dışarıya bakan ön diş bucktooth n.
ön program curtain raiser n.
ön oyun curtain raiser n.
ön muhasebe bookkeeping n.
ön veya arka bahçelerde görülen toprağa geçici olarak çakılan basit tabelalar lawn signs n.
ön veya arka bahçelerde görülen toprağa geçici olarak çakılan basit tabelalar yard signs n.
ön saf sağlık çalışanı frontline health worker n.
ön muamele pretreatment n.
ön uçuş pre-flight n.
ön plan pre-plan n.
ön yıkama pre-soak n.
ön sayfa manşeti front-page headline n.
ön açılış soft opening n.
ön görünüş front view n.
ön ödemeli/kontörlü cep telefonu (hattı) prepaid cell phone n.
ön elemelere giren yarışmacı trialist n.
ön insan proto-human n.
kesilecek etin ön kısmı forequarter n.
ön çimenlik/bahçe front lawn n.
düğüne davet etmek amacıyla gönderilen ön davetiye save the date n.
ön bilgi rudiment n.
ön cephe facade n.
savunma hattının ön cephesi first line in defense n.
ön pati forepaw n.
ön yargıya açıklık openness to bias n.
ön duruluma pre-rinse n.
ön ödemeli sayaç prepaid meter n.
(ön) avlu front porch n.
kısa bir ön görüşme brief preliminary interview n.
kısa bir ön görüşme a brief pre-interview n.
ön yüz front end n.
ön yüz frontend n.
ön sahne front stage n.
ön cephe/saha lideri/liderliği front-line leader/leadership n.
ön rapor preliminary report n.
ön yorum preliminary remark n.
defileleri izlemek için ön sırada bulunan en prestijli ve arzu edilen koltukların bulunduğu alan frow (front row) n.
ön kabul pre-admission n.
ön vurgu pre-emphasis n.
atın ön ayaklarını yerden kaldırırarak eşit biçimde kendine toplaması ve yere değmeden ileri doğru sıçraması courbette n.
nalın ön tarafına yapılan çıkıntı calker n.
atın kaymaması için nalın ön tarafına yapılan çıkıntı calkin n.
ön yargı affection [obsolete] n.
ön rezervasyon advance reservation n.
son ek/ön ek afformative n.
ön yargı affection [obsolete] n.
ön/ilk haber advance n.
ön kol korumalarından her biri cannon n.
ön sevişme caressing n.
yüzün ön kısmı chaps n.
yüzün ön kısmı chao n.
ön ödemeli kart prepaid card n.
olayın, durumun ön plandaki kısmı trench n.
ön kolu koruyan zırh parçası vambrace n.
ön eylem anteact n.
ön simge antitype n.
ön yargısız hale getirme unbiassing n.
ön etkinlik undercard n.
ön gösteri undercard n.
atın ön ayağının iç yüzeyindeki küçük nasır chestnut n.
iyileştirilmiş ön koşul upgrade n.
ön yüz face n.
madeni paranın ön yüzü face n.
ön görmesi zor olay knuckleball n.
etek ucunda bir şeyler taşımak için katlanabilen ön kısım lap n.
ayakkabının üst ön kısmı vamp n.
botun üst ön kısmı vamp n.
miğferin görme ve nefes alma için açıklıkları bulunan ön parçası visor n.
miğferin görme ve nefes alma için açıklıkları bulunan ön parçası vizor n.
(ev veya çiftliklerde) ön oda voorkamer [south africa] n.
jokey kıyafeti giymiş tek elinde metal bir halka bulunan ve aslen ön bahçede bağlama kazığı olarak kullanılan küçük (siyahi) adam heykeli lawn jockey n.
(aktör) tanıtımlarda ön plana çıkarmak billing n.
antrenman maçının tersine rekabetin ön planda olduğu oyun matchplay n.
sürücünün pedalı kullanmadan bisikletin ön tekerleğini havaya kaldırdığı bir teknik manual n.
kitapların sayfa kenarları ile ön ve arka sayfalarına basılan mermer desenli süsleme marbling n.
ön sipariş pre-order n.
bilginin türleri, alanları, işlevleri veya ön koşulları hakkındaki bilgi metaknowledge n.
posta pulu gerektirmeyip postanede elektrikli makineyle işaretlenen ön ödemeli posta metered mail n.
bir resmin ön ile arka planı arasındaki kısmı middle-ground n.
dik ön kenarı ve kavisli arka kenarı olan testere dişi mill tooth n.
ön yorum headnote n.
ön açıklama headnote n.
ön açıklama headpiece n.
bazı tekir kedilerin ön bacaklarındaki koyu renkli halka bracelet n.
ön çalışma homework n.
marangoz rendesinin bıçağının ön tarafında yer alan, talaşların geçtiği boşluk mouth n.
ön kol zırhı lower cannon n.
(nümizmatik) aynı parçada görülmeyen ön ve arka tasarımlarla basılmış madeni para veya madalya mule n.
erkeklerde yüzün yan ve kulakların ön kısmında çıkan sakallar mutton chop n.
ön cephe obverse n.
ön obverse n.
insanların ön yargılarına hitap eden etkili konuşma demagoguery n.
atın ön bacaklarını yarım yükselttiği bir pozisyon demivolt n.
vücudun ön kısmı groof n.
arabanın özellikle ön tekerleklerini kapatan panel guard [australia] n.
(at) arka ayağı ön ayağa vurma overreach n.
(atın arka ayağını ön ayağına vurması sonucu meydana gelen) yaralanma overreach n.
bir mülkün ön kısmından ölçülen bir foot (0,3048 m) alan front foot n.
ön görülemezlik imponderableness n.
ön ödeme impress [obsolete] n.
ön söz incipit n.
ön deyiş incipit n.
ön tahsis preallocation n.
ön kısmı yarım ay kesimli olan bir topuklu ayakkabı modeli d'orsay n.
ön kısmı yarım ay kesimli olan bir topuklu ayakkabı modeli d'orsay pump n.
ön kısım belly n.
gösterişli benzetmelerin ön plana çıktığı yazı concettism n.
(e-posta adresinde) eski moda alan adı kullananlara duyulan ön yargı domainism n.
alan adı ön yargısı domainism n.
ön hazırlık donkey-work n.
ön görme doomwatch n.
memeli veya sürüngenlerin ön ve arka uzuvları arasında yer alan zar parachute n.
ön grup supporting act [uk] n.
ön olay curtain-raiser n.
(kaydırılan kütüğün ön ucunda kullanılan) metal levha pan n.
v şeklinde ön saç çizgisi peak n.
baş örtüsünün sivri ön bölümü peak [obsolete] n.
yuvarlak ön yüz pediment n.
kırık yapılı ön yüz pediment n.
tunik şeklindeki üniformanın farklı renkteki ön kısmı plastron n.
okun ön kısmı chest n.
genellikle başın ön kısmına takılan oval şekilli, düz ve küçük bir kadın şapkası disc [uk] n.
genellikle başın ön kısmına takılan oval şekilli, düz ve küçük bir kadın şapkası disk [us] n.
ön sayfa gibi başlıca sayfalarda birincil önemdeki hikayeleri diğerlerinden ayıran pratik çizgi fold n.
yalnızca ön tarafında numara bulunan kitap sayfası folio n.
yalnızca ön tarafından numaralandırılmış olan kitap sayfasına ait numara folio n.
ön savunma forefence [obsolete] n.
ön akış foreflow n.
ön belirti foregleam n.
ön taraf foreground n.
ön pozisyon forehand n.
ön kısım forehead n.
ön taraf forehead n.
ön bilgi foreknowledge n.
ayaklı nesnede ön bacak foreleg n.
ön izleme forelook n.
ön ikaz forenotice n.
ön bilgi forenotice n.
ön bölüm forepart n.
ön ödeme forepayment n.
ön taraf forerank n.
ön belirti forerunner n.
ön foreside n.
ön taraf foreside n.
ön yüz foreside n.
ön cephe foreside n.
atın ön dişi gatherer n.
ön muhafız üyesi outrider n.
tiyatronun ana katının ön kısmı parquet n.
oditoryumun ön kısmı parquet n.
ön yargı parti pris n.
(böcekte) ön kanat primary n.
ön seçim primary n.
ön yargı ply n.
ön ayarlama preadjustment n.
ön uyarlama preadjustment n.
ön yönetim preadministration n.
ön idare preadministration n.
ön uygulama preadministration n.
ön kabul preadmission n.
ön giriş preadmission n.
ön uyarı preadmonition n.
ön ihtar preadmonition n.
ön hisse preallotment n.
ön söz preambulation [obsolete] n.
ön randevu preappointment n.
ön atama preappointment n.
ön belirleme preappointment n.
ön yargı preapprehension n.
ön garanti preassurance n.
ön güvence preassurance n.
ön onay preclearance n.
ön kabul preclearance n.
ön izin preclearance n.
ön koleksiyon precollection n.
ön derleme precollection n.
bağlayıcı ön karar precommitment n.
ön anlaşma preconcert n.
ön anlaşma preconcertion n.
ön koşula dayalı varsayım precondition n.
ön uyum preconformity n.
ön intibak preconformity n.
ön izin preconsent n.
ön rıza preconsent n.
ön onay preconsent n.
ön temas precontact n.
ön tanım predefinition n.
ön açıklama predefinition n.
ön müzakere predeliberation n.
taşınabilir sunağın ön yüzü boyunca uzanan resim veya heykel predella n.
ön gelişme predevelopment n.
ön geliştirme predevelopment n.
ön taslak predraft n.
ön karar preelection n.
ön seçim preelection n.
ön karar pre-election n.
ön seçim pre-election n.
ön alım hakkı ile satın alınmış toprak parçası preemption n.
ön taahhüt preengagement n.
ön teminat preengagement n.
ön yerleşim preestablishment n.
ön muayene preexamination n.
ön inceleme preexamination n.
ön teftiş preexamination n.
ön tetkik preexamination n.
ön tahmin preexistimation n.
ön yorum preexistimation n.
ön düşünce preexistimation n.
ön fikir preexistimation n.
ön görüş preexistimation n.
ön beklenti preexpectation n.
ön söz yazarı prefacer n.
ön model prefiguration n.
ön model prefigurement n.
ön ayarlama prefixion n.
ön randevu prefixion n.
ön buluşma prefixion n.
ön tahsis prefixion n.
ön ek getirme prefixion [obsolete] n.
(petrol arıtma işlemlerinde) ön ısıtma için atık ısı kullanan bir cihaz türü preheater n.
ön ima preintimation n.
doğrudan roma hukuku kapsamına girmeyen hususlara ilişkin ön soruşturma prejudication n.
ön bilgi preknowledge n.
ön okuma prelection n.
ön okuma praelection n.
ön tadım prelibation n.
ön sunum prelibation n.
ön sayfalar preliminaries [uk] n.
ön gereklilik premise [obsolete] n.
ön gereklilik premises n.
ön gereklilik premiss [obsolete] n.
ön gereklilik premisses n.
ön bilgi premonition n.
ön duyuru premonition n.
ön ikaz unsuru premonitor n.
ön gösterim premonstration [obsolete] n.
ön gösterimci premonstrator n.
ön hareket premotion n.
ön görüşme prenegotiation n.
ön müzakere prenegotiation n.
ön tartışma prenegotiation n.
ön bilgi prenotion n.
ön tercih hakkı preoption n.
ön sipariş verilen ürün preorder n.
ön sipariş verme pre-order n.
ön çalışma preproduction n.
ön deneme preproduction n.
ön raffaeloculuk preraphaelism n.
ön raffaeloculuk akımı pre-raphaelism n.
otomatik çamaşır makinesinin ön yıkama programı presoak n.
çalışmanın bağlamını belirleyen ön çalışma scoping study n.
mağazanın ön tarafı shop front n.
mağaza binasının ön tarafında yer alan odalar shop front n.
kitabın ön veya arka kapağı side n.
fotoğraf çerçevesinin ön yüzü sight n.
ön görü sight n.
kitap yaprağına ön kenardan tutturulan harf indeksi gibi tanımlayıcı etiket signal n.
ön sevişme cuddling n.
ön bilgi veren ifade preview n.
ön izleme prevue n.
ünlüler ve gazetecilere yönelik ön gösterim prevue n.
ön izleme sürümü preview version n.
ön gösterimci previewer n.
özel ön gösterime davetli kimse previewer n.
ön yıkama prewash n.
(çamaşır makinesinde) ön yıkama prewash n.