Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
... halinde
"... halinde"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 2 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
... halinde
in a state of
zf.
2
Genel
... halinde
in a condition of
zf.
"... halinde"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
kızarmış ekmek (dilim halinde)
toast
i.
2
Yaygın Kullanım
uyku halinde
dormant
s.
General
3
Genel
bir bütün halinde toplama
embodying
i.
4
Genel
bir bütün halinde toplayan
embodier
i.
5
Genel
tek sıra halinde yürüme
defiling
i.
6
Genel
ekip halinde çalışma ruhu
team spirit
i.
7
Genel
tabakalar halinde dizilim
delamination
i.
8
Genel
küçük lokmalar halinde yeme
nibbling
i.
9
Genel
büyük kütleler halinde yüzen esmer yosun
sargassum
i.
10
Genel
ince bir tabaka halinde olan parça
flake
i.
11
Genel
takım halinde olma
teaming
i.
12
Genel
sıvı halinde atık
effluent
i.
13
Genel
taş yığını halinde anıt
cairn
i.
14
Genel
beş dizelik bölümler halinde yazılmış eser
pentastich
i.
15
Genel
kabuğu ince pullar halinde dökülme (ağaç)
exfoliating
i.
16
Genel
taş yığını halinde mezar
cairn
i.
17
Genel
alan (şerit halinde uzanan)
swath
i.
18
Genel
dizi halinde yayınlanan karikatür
cartoon
i.
19
Genel
gaz halinde olma durumu
gaseousness
i.
20
Genel
paket halinde atık
package waste
i.
21
Genel
zamanı çok hassas dilimler halinde ölçen alet
chronometer
i.
22
Genel
dalgalar halinde yayılma
surge
i.
23
Genel
tabaka halinde pamuk
batting
i.
24
Genel
kanun halinde toplama
codification
i.
25
Genel
kıvrımlar halinde duran kumaş
drapery
i.
26
Genel
i halinde isim fiil
supine
i.
27
Genel
parça halinde olma özelliği
fragmentariness
i.
28
Genel
grup halinde sözde ciddi bir maksatla seyahat etme
junketing
i.
29
Genel
sekiz yaprak halinde katlanmış kağıt tabakası
eightvo
i.
30
Genel
sıcak yemeklerin paket halinde satıldığı (yer)
takeaway
i.
31
Genel
toz halinde olma
powderiness
i.
32
Genel
akın halinde gitme
surge
i.
33
Genel
sos tehlike halinde verilen imdat sinyali
sos
i.
34
Genel
beraberlik halinde oynanan el
rubber
i.
35
Genel
bir sıvının sprey halinde dağıtılmasını sağlayan aygıt
nebuliser
i.
36
Genel
bir sıvının sprey halinde dağıtılmasını sağlayan aygıt
nebulizer
i.
37
Genel
hükümet halinde olmayan
nongovernment
i.
38
Genel
yapım halinde yol
road under construction
i.
39
Genel
toz halinde madde
dust
i.
40
Genel
pul halinde ayrılıp düşen
flaking
i.
41
Genel
alabora olması halinde otomatik olarak düzgün duruma gelen küçük bot
self-righting
i.
42
Genel
sıcak yemeklerin paket halinde satıldığı (dükkan)
take-out
i.
43
Genel
kendi halinde insan
an honest joe
i.
44
Genel
saplantı halinde japon anime/manga tutkunu insan
otaku
i.
45
Genel
denizde kendi halinde yüzen şeyler
drift stuff
i.
46
Genel
ancak bir kişinin sığabileceği çekmece benzeri kompartmanlar halinde uyunacak yer
capsule hotel
i.
47
Genel
yüklü/yığın halinde aktarım
bulk transfer
i.
48
Genel
koro halinde/hep birlikte şarkı/marş söyleme
sing-along
i.
49
Genel
taslak halinde olma
sketchiness
i.
50
Genel
kilise apsisinde yükselen sıralar halinde yer alan din görevlilerinin oturma yeri
synthronon
i.
51
Genel
küçük parçalar halinde kırılmış buz
ice chips
i.
52
Genel
ruh halinde ani değişimler
mood changes
i.
53
Genel
ruh halinde ani değişimler
mood swings
i.
54
Genel
ishal halinde gelen dışkı
squit
i.
55
Genel
kümeler halinde büyüyen bir çimen türü
bunch grass
i.
56
Genel
kişinin tek paragraf halinde kısa özgeçmişi
bio statement
i.
57
Genel
kişinin tek paragraf halinde kısa özgeçmişi
biographical statement
i.
58
Genel
satırlar ve sütunlar halinde düzenlenmiş veri seti
tabular array
i.
59
Genel
belirli bir uzunlukta kütükler halinde kesilmiş yakacak odun
tallwood
i.
60
Genel
panik halinde olma
affrightment [obsolete]
i.
61
Genel
taş yığını halinde mezar
carn
i.
62
Genel
yüzlükler halinde ayırma
centuriation
i.
63
Genel
nesnelerin düz bir çizgi halinde hizalanması
alineation
i.
64
Genel
nesneleri düz bir çizgi halinde hizalayan kimse
aliner
i.
65
Genel
nesnelerin düz bir çizgi halinde hizalanması
allineation
i.
66
Genel
(çin'de) kırsal alanlardan kitleler halinde şehre göç etmiş genç nesil
ant tribe
i.
67
Genel
bir birim halinde elleçlenebilen paketlenmiş öğeler
unitized load
i.
68
Genel
birimleri partiler halinde düzenleyen kimse
unitizer
i.
69
Genel
birimleri partiler halinde düzenleyen şey
unitizer
i.
70
Genel
derileri tuzlayıp yataklar halinde katlayan deri işçisi
bedder
i.
71
Genel
tabletler halinde satılan katışıksız bir beyaz kurşun çeşidi
krems lead
i.
72
Genel
balkanlar'da dağınık topluluklar halinde yaşayan bir halk
vlach
i.
73
Genel
balkanlar'da dağınık topluluklar halinde yaşayan bir halkın konuştuğu rumence lehçesi
vlach
i.
74
Genel
balkanlar'da dağınık topluluklar halinde yaşayan bir halk
walach
i.
75
Genel
balkanlar'da dağınık topluluklar halinde yaşayan bir halkın konuştuğu rumence lehçesi
walach
i.
76
Genel
ambalajlamak için ayakkabıları veya çorapları çift halinde düzenleyen işçi
mater
i.
77
Genel
sıralar halinde ekim yapabilmek için toprağı işaretlemek üzere kullanılan alet veya parça
marker
i.
78
Genel
küçük fırfırlar halinde plilenmiş malzeme şeridi
quilling
i.
79
Genel
kamu kaynaklarına erişimi olanların yetkili konumda bulunanlarla anlaşma halinde yaptığı bir dolandırıcılık
bobol
i.
80
Genel
küçük ve yuvarlak porsiyonlar halinde servis edilen balık, et veya etli börek
medallions
i.
81
Genel
stadyumdaki izleyicilerin birbirine izleyen bölümler halinde ayağa kalkarak kollarını kaldırıp sonra da oturarak yarattıkları dalgalanma efekti
mexican wave
i.
82
Genel
yalnızca birkaç yüz mikrometrelik çapı bulunan ve kan gibi sıvılarda süspansiyon halinde tutulabilen çok küçük kabarcık
microbubble
i.
83
Genel
(insanları, hayvanları) grup halinde bir araya getirmek
herd together
i.
84
Genel
özellikle kale duvarının tepesine inşa edilen sıra halinde ahşaptan geçici barınaklar
bratticings [obsolete]
i.
85
Genel
gruplar halinde çalışan yankesici
mobsman [obsolete]
i.
86
Genel
ekipler halinde çalışan yankesici
mobsman [obsolete]
i.
87
Genel
lokmalar halinde dağıtma
morselling
i.
88
Genel
küçük porsiyonlar halinde dağıtma
morselling
i.
89
Genel
(araçtaki mekanizmalar) birbiriyle etkileşim halinde olan parçaların düzeni
hookup
i.
90
Genel
sürü halinde yaşama
gregarianism
i.
91
Genel
sürü halinde yaşama
gregariousness
i.
92
Genel
dizi halinde yayınlanmayan televizyon programı
one shot
i.
93
Genel
dizi halinde yayınlanmayan televizyon programı
one-shot
i.
94
Genel
tomar halinde yuvarlanmış kağıt para
roll
i.
95
Genel
tekrarlanması halinde büyük zararlar verebilecek olay
russian roulette
i.
96
Genel
küçük hayvanların damlalar halinde su içebildiği bir su kabı
dewdrop
i.
97
Genel
teşkilat halinde olmama
disorganization
i.
98
Genel
teşkilat halinde olmama
disorganisation
i.
99
Genel
sıra halinde düzenlenmiş şeyler
column
i.
100
Genel
sıra halinde düzenlenmiş bir insan grubu
column
i.
101
Genel
(armacılıkta) çift halinde bulunan dar şerit
cost
i.
102
Genel
(armacılıkta) çift halinde bulunan dar şerit
cotise
i.
103
Genel
(armacılıkta) çift halinde bulunan dar şerit
cottise
i.
104
Genel
(armacılıkta) çift halinde bulunan dar şerit
cotice
i.
105
Genel
farklı uzunluklarda iki çift halinde olma (erkek organı)
didynamy
i.
106
Genel
alışkanlık halinde yapılan aktiviteler
diet
i.
107
Genel
damlalar halinde düşme
dribble
i.
108
Genel
paket halinde terapötik uygulama
packing
i.
109
Genel
uzun çubuklar halinde kurutulan balık tutkalı
pipe
i.
110
Genel
tamamı rulo halinde toplanmış saç
pompadour
i.
111
Genel
birbirinin devamı olan parçalar halinde çıkarılan yayın
continuation
i.
112
Genel
uzun sıra halinde ilerleyen bir dizi insan
crocodile
i.
113
Genel
kendi halinde kimse
fat-cat
i.
114
Genel
nöbetler halinde görülme
intermittence
i.
115
Genel
rulo şerit halinde basılmış damga pulu
coil
i.
116
Genel
mücadele verilmesi halinde mevcut olan kazanma ihtimali
fighting chance
i.
117
Genel
birada asıltı halinde bulunan katkı maddesi parçacıkları
flyer
i.
118
Genel
sayfa benzeri bir dizi bölüm halinde katlanmış olan basılı kağıt
folder
i.
119
Genel
sıra, dizi veya topluluk halinde bulunup zorlu bir sınav teşkil eden şey
gauntlet
i.
120
Genel
ihtilaf halinde federal kanunun eyalet kanunu yerine geçmesine ilişkin doktrin
preemption
i.
121
Genel
dört kişilik takımlar halinde oynanan atış poligonunda havaya fırlatılan hedefleri vurma oyunu
scoot
i.
122
Genel
uyku halinde olma
slumber
i.
123
Genel
kendi halinde olma
prudence
i.
124
Genel
çürüme halinde olma
putridness
i.
125
Genel
ince tabakalar halinde satılan sabun
soap flakes
i.
126
Genel
asıl mirasçının erginlik çağına girmemiş olması halinde yedek varis atama
substitution
i.
127
Genel
boş bardağı çevirdiğinde bardağın dibindeki damlaların tırnaktan akması halinde oyuncunun daha fazla içki içtiği bir oyun
supernaculum [obsolete]
i.
128
Genel
ışın halinde yayılmak
radiate
f.
129
Genel
dalgalar halinde yükselmek
billow
f.
130
Genel
tabaka halinde dökülmek
flake away
f.
131
Genel
sürü halinde toplanmak
flock
f.
132
Genel
sürü halinde hareket etmek
flock
f.
133
Genel
biçimsiz parçalar halinde bir araya getirmek
lump
f.
134
Genel
en güzel halinde olmak
be in the pink
f.
135
Genel
iletişim halinde bulunmak
keep in touch
f.
136
Genel
önemli haberleri özet halinde vermek
give a roundup of the news
f.
137
Genel
doğurma halinde olmak
labor
f.
138
Genel
iletişim halinde bulunmak
stay in touch with
f.
139
Genel
tabaka halinde dökülmek
flake off
f.
140
Genel
toplantı halinde olmak (resmi bir meclis/kurul vb)
sit
f.
141
Genel
savaş halinde olmak
war
f.
142
Genel
taslak halinde çizmek
sketch
f.
143
Genel
panik halinde kaçmak
stampede
f.
144
Genel
dolu halinde yağmak
hail
f.
145
Genel
savaş halinde olmak
be at war
f.
146
Genel
sıra halinde gitmek
string
f.
147
Genel
toplantı halinde olmak
be in session
f.
148
Genel
tabakalar halinde dizmek
delaminate
f.
149
Genel
akın halinde gitmek
swarm
f.
150
Genel
inşaat halinde olmak
be under construction
f.
151
Genel
ana hatlarını şema halinde göstermek
outline of
f.
152
Genel
gruplar halinde düzenlemek
arrange into groups
f.
153
Genel
akın halinde gitmek
stream
f.
154
Genel
bir bütün halinde toplamak
embody
f.
155
Genel
bir şeyi ince bir tabaka halinde sürmek
spread something thin
f.
156
Genel
tefrika halinde yayımlamak
serialize
f.
157
Genel
sıra halinde olmak
range
f.
158
Genel
buhar halinde çıkmak (bir şeyden)
steam
f.
159
Genel
ince tabakalar halinde dökülmek
flake off
f.
160
Genel
temas halinde bulunmak
keep in touch
f.
161
Genel
maddeler halinde sıralamak
specify
f.
162
Genel
yapraklarından buhar halinde nem vermek (bitki)
transpire
f.
163
Genel
tek sıra halinde çıkmak
file out
f.
164
Genel
sürü halinde yüzmek (balık)
school
f.
165
Genel
belirli bir sıra halinde geçmek
parade
f.
166
Genel
(arılar) oğul halinde kovandan ayrılmak
swarm
f.
167
Genel
dalgalar halinde yayılmak
surge
f.
168
Genel
sürü halinde gitmek
herd
f.
169
Genel
takım halinde yapmak
team
f.
170
Genel
sürü halinde gitmek
run
f.
171
Genel
kanun halinde toplamak
codify
f.
172
Genel
met halinde olmak
flow
f.
173
Genel
kendi halinde olmak
keep to oneself
f.
174
Genel
irtibat halinde olmak
be in touch with
f.
175
Genel
irtibat halinde olmak
keep in touch
f.
176
Genel
irtibat halinde olmak
be in contact with
f.
177
Genel
maddeler halinde düzenlemek
itemise
f.
178
Genel
maddeler halinde düzenlemek
itemize
f.
179
Genel
ayrı ayrı katmanlar halinde düzenlemek
stratify
f.
180
Genel
toz halinde bir maddeyle kaplamak
dust
f.
181
Genel
federasyon halinde birleştirmek
federate
f.
182
Genel
formül halinde ifade etmek
formulate
f.
183
Genel
ihtiyaç halinde kullanmak için hazırda tutmak
put somebody on stand-by
f.
184
Genel
evreler halinde sunmak
phase
f.
185
Genel
evreler halinde hazırlamak
phase
f.
186
Genel
görüşme halinde olmak
be in contact with
f.
187
Genel
görüşme halinde olmak
be in negotiation with
f.
188
Genel
kalabalık halinde gitmek
throng
f.
189
Genel
iletişim halinde olmak
be in communication with
f.
190
Genel
iletişim halinde olmak
be in touch with
f.
191
Genel
trans halinde olmak
be in trance
f.
192
Genel
hareket halinde olmak
be on the move
f.
193
Genel
minyatür halinde yapmak
miniaturize
f.
194
Genel
temas halinde olmak
keep in contact
f.
195
Genel
temas halinde olmak
be in touch
f.
196
Genel
temas halinde olmak
keep in touch
f.
197
Genel
görüşme halinde olmak
be engaged in talks
f.
198
Genel
sıra halinde girmek
file into something
f.
199
Genel
bağlantı halinde olmak/bulunmak
stay in touch with
f.
200
Genel
temas halinde olmak
stay in touch with
f.
201
Genel
çiftler halinde gitmek
go in pairs
f.
202
Genel
görüşme halinde olmak
be already engaged in talks with
f.
203
Genel
temas halinde kalmak
stay in contact
f.
204
Genel
temas halinde olmaktan kaçınmak
avoid contact with
f.
205
Genel
ikili takımlar halinde çalışmak
work in two-man teams
f.
206
Genel
minyatür halinde yapmak
miniaturise
f.
207
Genel
tefrika halinde yayımlamak
serialise
f.
208
Genel
doğurma halinde olmak
labour
f.
209
Genel
takım/ekip halinde çalışmak
work as a team
f.
210
Genel
kalabalıklar halinde toplaşmak
gather together
f.
211
Genel
kalabalıklar halinde toplaşmak
crowd together
f.
212
Genel
kalabalıklar halinde toplaşmak
gather together in large numbers
f.
213
Genel
sıra halinde yürümek
defile
f.
214
Genel
temas halinde olmak
keep in touch
f.
215
Genel
biriyle iletişim halinde olmak
keep in touch
f.
216
Genel
ışın halinde yayılmak
radiate
f.
217
Genel
liste halinde sıralamak
tabularise
f.
218
Genel
takım halinde yapmak
team
f.
219
Genel
sıra halinde art arda gelmek
cavalcade
f.
220
Genel
yüzlükler halinde ayırmak
centuriate [obsolete]
f.
221
Genel
bölümler halinde düzenlemek
chapter
f.
222
Genel
basamaklar halinde yükselmek
tier
f.
223
Genel
kombinasyon halinde göstermek
unite
f.
224
Genel
dökme malzemeyi bölerek birimler halinde işlemek
unitise
f.
225
Genel
parti halinde bir araya getirmek
batch
f.
226
Genel
parti halinde karıştırmak
batch
f.
227
Genel
parti halinde işlemek
batch
f.
228
Genel
ufak dalgalar halinde akmak
lap
f.
229
Genel
ufak dalgalar halinde çarpmak
lap
f.
230
Genel
sürerek ince ve düz bir tabaka halinde yaymak
wipe
f.
231
Genel
tutamlar halinde bükmek
wisp
f.
232
Genel
tutam halinde bükmek
wisp
f.
233
Genel
ince tabakalar halinde metal
leaf
f.
234
Genel
çete halinde dolaşmak
wild
f.
235
Genel
kabarcıklar halinde patlamak
blister
f.
236
Genel
(et) blok halinde kesmek
block
f.
237
Genel
gevşek kıvrımlar halinde dizilmek
blouse
f.
238
Genel
(kamu kaynaklarına erişimi olanlar ve yetkili konumda bulunanlar anlaşma halinde) dolandırıcılık yapmak
bobol
f.
239
Genel
zihni derin düşünce halinde tutmak
meditate
f.
240
Genel
özenli bir tefekkür halinde bulunmak
meditate
f.
241
Genel
(gruplar halinde) bir yere yavaş yavaş hareket etmek
migrate
f.
242
Genel
büyük bir grup halinde ileri götürmek
herd
f.
243
Genel
büyük bir grup halinde ilerletmek
herd
f.
244
Genel
(dalga) köpükler halinde çatlamak
break
f.
245
Genel
hareket halinde olmak
bristle
f.
246
Genel
uyku halinde olmak
hibernate
f.
247
Genel
(tütün yapraklarını) bağlayıcı olarak kullanmak için hamur halinde öğütüp tabaka halinde sıkıştırmak
homogenize
f.
248
Genel
(tütün yapraklarını) bağlayıcı olarak kullanmak için hamur halinde öğütüp tabaka halinde sıkıştırmak
homogenise
f.
249
Genel
çok küçük damlalar halinde yağmak
mistle
f.
250
Genel
küçük parçalar halinde paylaştırmak
morsel
f.
251
Genel
küçük parçalar halinde bölüştürmek
morsel
f.
252
Genel
hareket halinde olmak
move
f.
253
Genel
uyku halinde olmak
hybernacle
f.
254
Genel
kitle halinde bir araya getirmek
bulk
f.
255
Genel
çete halinde saldırmak
gang
f.
256
Genel
basılan sayfaları grup halinde üretmek
gang (up)
f.
257
Genel
büyük dalgalar halinde akmak
riffle
f.
258
Genel
lokma halinde yutmak
gobbet [obsolete]
f.
259
Genel
tabakalar halinde yerleştirmek
dess [dialect] [uk]
f.
260
Genel
katmanlar halinde yığmak
dess [dialect] [uk]
f.
261
Genel
tabakalar halinde biriktirmek
dess [dialect] [uk]
f.
262
Genel
tabakalar halinde yerleştirmek
dass [dialect] [uk]
f.
263
Genel
katmanlar halinde yığmak
dass [dialect] [uk]
f.
264
Genel
tabakalar halinde biriktirmek
dass [dialect] [uk]
f.
265
Genel
rüzgar halinde esmek
gust
f.
266
Genel
kalabalıklar halinde akıp gitmek
overflow
f.
267
Genel
yüksek duyarlılık ve kavrayış halinde olmak
commune
f.
268
Genel
ince tabaka halinde sıvamak
infilm
f.
269
Genel
art arda katmanlar halinde düzenlemek
interleave
f.
270
Genel
çiftler halinde randevuya çıkmak
double-date
f.
271
Genel
çiftler halinde buluşmak
double-date
f.
272
Genel
(armacılıkta) kenarlara çift halinde dar şerit eklemek
cotise
f.
273
Genel
küçük parçalar halinde vermek
dole
f.
274
Genel
eşit parçalar halinde vermek
dole
f.
275
Genel
düzineler halinde ayırmak
dozen
f.
276
Genel
formül halinde ifade etmek
draw
f.
277
Genel
rüzgarla savrulup yığınlar halinde birikmek
drift
f.
278
Genel
(latince isim veya sıfat) hecesi yalın halden çok -in halinde olan
increase
f.
279
Genel
(belgeyi) birden fazla orijinal nüsha halinde düzenlemek
indent
f.
280
Genel
grup halinde haldır huldur ilerlemek
pile
f.
281
Genel
çapraz kesit halinde göstermek
cross-section
f.
282
Genel
dalgalar halinde yükselmek
curl
f.
283
Genel
tanecikler halinde saçmak
pepper
f.
284
Genel
çıkıntı yapmadan düz çizgi halinde uzanmak
plane
f.
285
Genel
tek sıra halinde yürümek
file
f.
286
Genel
belirli bir sürede küçük birimler halinde ilerlemek
filter
f.
287
Genel
(kelime veya ifadeyi) harfleri birbirine yapışık olduğu için tek bir birim halinde yazmak
flash
f.
288
Genel
kalabalıklar halinde akın etmek
flush [obsolete]
f.
289
Genel
sert bir dalga halinde hareket etmek
fly
f.
290
Genel
sprey halinde uygulamak
fog
f.
291
Genel
(formaları) ciltlemek için dizi halinde toplamak
gather
f.
292
Genel
grup halinde toplanmak
gather together
f.
293
Genel
(tahıl veya saman) demetler halinde tırmıklamak
gavel
f.
294
Genel
(tahıl veya saman) demetler halinde toplamak
gavel
f.
295
Genel
eski halinde olmak
preexist
f.
296
Genel
eski halinde olmak
pre-exist
f.
297
Genel
kopup ince tabakalar halinde dökülmek
scale (off)
f.
298
Genel
bölümler halinde ayırmak
sectionize
f.
299
Genel
kesitler halinde ayırmak
sectionize
f.
300
Genel
bölümler halinde ayırmak
sectionise
f.
301
Genel
kesitler halinde ayırmak
sectionise
f.
302
Genel
seriler halinde dizmek
seriate
f.
303
Genel
seriler halinde düzenlemek
seriate
f.
304
Genel
gerçekleri sıralayıp cevap halinde sunmak
shape
f.
305
Genel
parçalar halinde kabuk dökmek
shard
f.
306
Genel
toplayıp deste halinde bağlamak
sheaf
f.
307
Genel
tabakalar halinde düşmek
sheet
f.
308
Genel
biraz soğutulduktan sonra kısmen katılaşıp tabaka halinde kaşıktan kaymak
sheet
f.
309
Genel
ince parçalar halinde kopmak
shell
f.
310
Genel
merkezden yayılan ince çizgilerden oluşan bir desen halinde çatlamak veya parçalanmak
spider
f.
311
Genel
noktalar halinde oluşturmak
spot
f.
312
Genel
(konvoy halinde) eşlik etmek
convoy
f.
313
Genel
maddeler halinde belirtmek
itemize
f.
314
Genel
yarış halinde olmak
race
f.
315
Genel
parçalar halinde
pieced
s.
316
Genel
tabakalar halinde dizilmiş
delaminated
s.
317
Genel
tefrika halinde yayımlanan
serial
s.
318
Genel
iki parça halinde
bicuspid
s.
319
Genel
salkımlar halinde yetişen
bunchy
s.
320
Genel
ince dilimler halinde
flaky
s.
321
Genel
ihtilaf halinde
in dispute
s.
322
Genel
kendi halinde
placid
s.
323
Genel
diyagram halinde
diag
s.
324
Genel
çizelge/tablo/liste halinde olan
tabular
s.
325
Genel
toz halinde
pulverous
s.
326
Genel
kendi halinde
harmless
s.
327
Genel
kabuğu ince pullar halinde dökülmüş (ağaç)
exfoliated
s.
328
Genel
sürü halinde yaşayan
gregarious
s.
329
Genel
alay halinde yapılan
processional
s.
330
Genel
demet halinde
bunchy
s.
331
Genel
bantlar halinde
zosteriform
s.
332
Genel
sürü halinde yaşamayı seven
gregarious
s.
333
Genel
hareket halinde
astir
s.
334
Genel
toz halinde
powdery
s.
335
Genel
çiftler halinde
geminate
s.
336
Genel
parçalar halinde
fragmentary
s.
337
Genel
yaprak halinde
laminate
s.
338
Genel
konserve halinde saklanmış
canned
s.
339
Genel
moda halinde
in vogue
s.
340
Genel
tohum halinde
germinal
s.
341
Genel
lamel şeklinde ince tabaka halinde
lamellose
s.
342
Genel
ölüm halinde
moribund
s.
343
Genel
eylem halinde
in action
s.
344
Genel
uyku halinde
lethargic
s.
345
Genel
parçalar halinde
fragmental
s.
346
Genel
tasavvur halinde
notional
s.
347
Genel
grup halinde yaşama eğilimi gösteren
gregarious
s.
348
Genel
cürmü meşhut halinde yakalanmış
caught in the act
s.
349
Genel
tek parça halinde
massy
s.
350
Genel
diyagram halinde
diagraming
s.
351
Genel
6 sıra halinde
drawn up six deep
s.
352
Genel
tabakalar halinde hazırlanmış
laminary
s.
353
Genel
parça halinde
fragmentary
s.
354
Genel
çalışma halinde
underway
s.
355
Genel
minyatür halinde
in little
s.
356
Genel
topluluk halinde
gregarious
s.
357
Genel
desteler halinde paketlenmiş
packaged in bundles
s.
358
Genel
ham halinde boyanmış
ingrain
s.
359
Genel
kendi halinde
unobtrusive
s.
360
Genel
kendi halinde
composed
s.
361
Genel
cetvel halinde düzenlenmiş
tabular
s.
362
Genel
topluluk halinde yaşayan
gregarious
s.
363
Genel
kendi halinde
quiet
s.
364
Genel
inşa halinde
in process of construction
s.
365
Genel
toz halinde
pulverulent
s.
366
Genel
taslak halinde olan
rough
s.
367
Genel
gaz halinde
aeriform
s.
368
Genel
daha yaprak halinde
leafier
s.
369
Genel
kendi halinde
inoffensive
s.
370
Genel
koma halinde
comatose
s.
371
Genel
en yaprak halinde
leafiest
s.
372
Genel
salkım halinde yetişen
gregarious
s.
373
Genel
özet halinde olan
summary
s.
374
Genel
toz halinde
dusted
s.
375
Genel
buhar halinde
vaporish
s.
376
Genel
toz halinde
dustlike
s.
377
Genel
kendi halinde
simple
s.
378
Genel
hareket halinde
under weigh
s.
379
Genel
iki sıra halinde düzenlenmiş
distichous
s.
380
Genel
sıfat halinde
adjectively
s.
381
Genel
sürü halinde
gregarious
s.
382
Genel
seri halinde olan
serial
s.
383
Genel
kök halinde olan
radical
s.
384
Genel
çizelge halinde
tabular
s.
385
Genel
tablo halinde
tabular
s.
386
Genel
liste halinde
tabular
s.
387
Genel
kendi halinde
innocuous (person)
s.
388
Genel
tabakalar halinde bulunan
stratiform
s.
389
Genel
rekabet halinde olmayan
noncompeting
s.
390
Genel
gruplar halinde olmayan
nongregarious
s.
391
Genel
gruplar halinde olmayan
nonsocial
s.
392
Genel
cam halinde
vitreous
s.
393
Genel
ışınlar halinde gönderilmiş
radiated
s.
394
Genel
kangal halinde
coiled
s.
395
Genel
tabakalar halinde
stratified
s.
396
Genel
yığın halinde
glomerate
s.
397
Genel
akkor halinde
glowing
s.
398
Genel
ismin -e halinde olan
datival
s.
399
Genel
kendi halinde
simple-hearted
s.
400
Genel
savaş halinde
belligerent
s.
401
Genel
kollektif birlik halinde
corporate
s.
402
Genel
ince levha halinde
laminar
s.
403
Genel
ince tabaka halinde
laminar
s.
404
Genel
ince yaprak halinde
laminar
s.
405
Genel
yapraklar halinde
laminar
s.
406
Genel
toz halinde
pulverized
s.
407
Genel
hareket halinde
travelling
s.
408
Genel
yolculuk halinde
travelling
s.
409
Genel
tefrika halinde yayımlanan
published serially
s.
410
Genel
hareket halinde
on-the-go
s.
411
Genel
damlalar halinde dağıtılmış
sprinkled
s.
412
Genel
kor halinde
baking
s.
413
Genel
külçe halinde
chunky
s.
414
Genel
özet halinde
compendious
s.
415
Genel
ismin e halinde olan
dative
s.
416
Genel
eğri halinde
curvilinear
s.
417
Genel
sıralar halinde düzenlenmiş olan
tiered
s.
418
Genel
kendi halinde
aloof
s.
419
Genel
yolculuk halinde
traveling
s.
420
Genel
hareket halinde
traveling
s.
421
Genel
diyagram halinde
diagramming
s.
422
Genel
buhar halinde
vapourish
s.
423
Genel
gruplar halinde olmayan
non-social
s.
424
Genel
toz halinde
pulverised
s.
425
Genel
teyakkuz halinde
hypervigilant
s.
426
Genel
patlama halinde
aburst
s.
427
Genel
hareket halinde
abroach [obsolete]
s.
428
Genel
taş yığını halinde
cained
s.
429
Genel
faaliyet halinde
activate
s.
430
Genel
gaz halinde
airlike
s.
431
Genel
birçok tabakadan oluşan bir yığın halinde yayılmış (bez, kumaş)
laid up
s.
432
Genel
tabakalar halinde
lamellary
s.
433
Genel
tabakalar halinde
lamellate
s.
434
Genel
tabakalar halinde
lamellated
s.
435
Genel
tabakalar halinde
lamellose
s.
436
Genel
gelişme halinde
nascent
s.
437
Genel
sürekli tüketim halinde olan
non-durable
s.
438
Genel
külçe halinde
nuggety
s.
439
Genel
üç eş parça halinde olan
tergeminous
s.
440
Genel
sıra halinde dizili olmayan
astichous
s.
441
Genel
topak halinde
floccular
s.
442
Genel
yumak halinde
floccular
s.
443
Genel
kendi halinde
unoffensive [obsolete]
s.
444
Genel
katmanlar halinde düzenlenmiş
banked
s.
445
Genel
yığın halinde
batch
s.
446
Genel
parti halinde
batch
s.
447
Genel
yığın veya parti halinde kullanıma ait
batch
s.
448
Genel
yığın veya parti halinde kullanıma dair
batch
s.
449
Genel
yığın veya parti halinde kullanıma yönelik
batch
s.
450
Genel
göreceli olarak büyük bir küme halinde olan
macroaggregated
s.
451
Genel
kendi halinde
visceral
s.
452
Genel
kor halinde
living
s.
453
Genel
çift halinde görülen
bigeminal
s.
454
Genel
birlikler halinde sıralanmış
legioned
s.
455
Genel
şeritler halinde yağı olan
marbled
s.
456
Genel
blok halinde
block
s.
457
Genel
küçük damlalar halinde yağan
meazling [obsolete]
s.
458
Genel
tek ve kesintisiz bir parça halinde saran
wrapround
s.
459
Genel
kendi halinde mükemmel olan
holy
s.
460
Genel
kendi halinde değerli olana yaraşan
holy
s.
461
Genel
uyku halinde olan
moribund
s.
462
Genel
tek parça halinde
globular
s.
463
Genel
topak halinde
glomerous [obsolete]
s.
464
Genel
sıralar halinde düzenlenmiş
multiserial
s.
465
Genel
diziler halinde düzenlenmiş
multiserial
s.
466
Genel
sekizli gruplar halinde
octuple
s.
467
Genel
en iyi halinde olmayan
off
s.
468
Genel
ilerleme halinde olan
on-line
s.
469
Genel
topak halinde
rolled
s.
470
Genel
yumak halinde
rolled
s.
471
Genel
tomar halinde
rolled
s.
472
Genel
harabe halinde olan
ruinous
s.
473
Genel
özet halinde
compendiarious
s.
474
Genel
savaş halinde olan
batailled
s.
475
Genel
iki sıra halinde düzenlenmiş
distich
s.
476
Genel
kümeler halinde büyüyen
clustery
s.
477
Genel
sütunlar halinde düzenlenmiş
columniated
s.
478
Genel
sıralar halinde dizilmiş
coursed
s.
479
Genel
yığın halinde
piled
s.
480
Genel
temas halinde olan
contingent [obsolete]
s.
481
Genel
sık kümeler halinde büyüyen
fascicled
s.
482
Genel
yoğun kümeler halinde çiçeklenen
fascicular
s.
483
Genel
sık kümeler halinde olan
fasciculate
s.
484
Genel
beşli gruplar halinde düzenlenmiş
pentomic
s.
485
Genel
toz halinde
powdry [obsolete]
s.
486
Genel
iki ya da dörde katlanmış yapraklar halinde üretilmiş
folio
s.
487
Genel
sıralar halinde olan
ordinate
s.
488
Genel
tabaka halinde
pliform
s.
489
Genel
kıvrım halinde
pliform
s.
490
Genel
devamlı hareket halinde
seething
s.
491
Genel
seri halinde olan
seriatim
s.
492
Genel
slaytlar halinde sunulan
slide show
s.
493
Genel
bulamaç halinde
slubby [dialect]
s.
494
Genel
uyku halinde
slumberous
s.
495
Genel
uyku halinde
slumbrous
s.
496
Genel
köz halinde yanma
smoldering [us]
s.
497
Genel
köz halinde yanan
smouldering [uk]
s.
498
Genel
köz halinde yanan
smouldry
s.
499
Genel
avlanma halinde
prowling
s.
500
Genel
eğri halinde olan
streamlined
s.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of ... halinde
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy