akılda - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

akılda



"akılda" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç

Türkçe İngilizce
Colloquial
akılda upstairs zf.

"akılda" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 91 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
hoş ve kolaylıkla akılda kalan catchy s.
kolayca akılda kalan catchy s.
General
akılda tutma retention i.
akılda tutulma retention i.
akılda tutma bearing in mind i.
akılda kalıcılık memorability i.
akılda tutma retainment i.
(akılda kalıcı) reklam müziği jingle i.
(müzik) akılda kalıcı nakarat hook i.
akılda kalan hoş şarkı catchy tune i.
(şarkı, şiir vb.) akılda kalan ufak kısım catch i.
akılda tutan kimse rememberer i.
akılda tutulması gereken kapsamlı kılavuz coach i.
akılda tutamama irretention i.
akılda saklama yeri pigeonhole i.
akılda kalıcı ifadeler üretme phrasemaking i.
akılda kalıcı ifadeler uydurma phrasemongering i.
akılda tutmak store f.
akılda düzenlemek arrange in the mind f.
akılda tutmak have in mind f.
akılda kalmak remembered easily f.
akılda bulunmak be in one's mind f.
akılda tutmak keep in mind f.
akılda tutulmak be kept in mind f.
akılda tutmak bear in mind f.
akılda kalmak stick in the mind f.
akılda tutmak bear something in mind f.
akılda tutmak keep something in mind f.
akılda canlandırmak imagine f.
akılda yer etmek engrave f.
avın kaçtığı ya da gizlendiği yeri görüp akılda tutmak mark f.
akılda tutmak mind [dialect] f.
akılda tutmak hold f.
(zihinde, akılda) takılı kalmak hang f.
akılda kalıcı kılmak consecrate f.
canlandırıcı veya hoş bir şeyin akılda yer etmesi drink f.
(akılda) kalmak stick f.
akılda kalıcı olmayan slippery s.
akılda tutamaz ineludible s.
akılda kolay kalan catchy s.
akılda canlandırılabilir supposable s.
akılda kalıcı catchy s.
akılda kalan catchy s.
akılda tutulmuş remembered s.
akılda tutulan remembered s.
akılda kalan remindful s.
hoş ve kolaylıkla akılda kalmayan uncatchy s.
kolayca akılda kalmayan uncatchy s.
akılda canlandırılamaz unsupposable s.
akılda olan present s.
bunu akılda tutarak with this in mind zf.
Phrasals
akılda tutmak take for f.
hiç akılda yokken içine düşmek fall in f.
hiç akılda yokken içine düşmek fall into f.
akılda dönüp durmak roll around f.
Phrases
bu gerçekleri akılda bulundurarak bearing these facts in mind expr.
-i akılda tutarak bearing in mind that expr.
üç trigonometrik fonksiyonun (sinüs), (tanjant) ve (kosinüs) işaret değerlerini akılda tutmaya yardımcı olması için oluşturulmuş anımsatıcı ifade all students take calculus expr.
üç trigonometrik fonksiyonun (sinüs), (tanjant) ve (kosinüs) işaret değerlerini akılda tutmaya yardımcı olması için oluşturulmuş anımsatıcı ifade all students take calculus expr.
Colloquial
akılda kalan rahatsız edici şarkı earworm i.
akılda kalan rahatsız edici şarkı brainworm i.
kolay akılda kalan catch s.
hoş ve akılda kalıcı (müzik) ear-grabbing s.
akılda kalan infectious s.
Idioms
akılda şüpheler olması there’s a question mark (hanging) over somebody/something i.
akılda canlandırmak form an estimate f.
akılda yer etmek sticks in the/your mind f.
özellikle akılda kalıcı olmak ring the bell f.
akılda tutmak have regard to something f.
akılda kalmak stick in mind f.
akılda yer etmek stick in mind f.
Speaking
isimleri akılda tutma konusunda özürlüyüm/başarısızım I'm terrible at names expr.
isimleri akılda tutma konusunda çok başarılı değilim I'm awful at names expr.
isimleri akılda tutma konusunda çok başarılı değilim I'm terrible at names expr.
isimleri akılda tutma konusunda özürlüyüm/başarısızım I'm awful at names expr.
isimleri akılda tutma konusunda çok başarılı/hiç iyi değilim I'm awful with names expr.
isimleri akılda tutma konusunda özürlüyüm/başarısızım I'm awful with names expr.
isimleri akılda tutma konusunda çok başarılı/hiç iyi değilim I'm awful at names expr.
isimleri akılda tutma konusunda özürlüyüm/başarısızım I'm awful at names expr.
isimleri akılda tutma konusunda çok başarılı/hiç iyi değilim I'm terrible at names expr.
isimleri akılda tutma konusunda özürlüyüm/başarısızım I'm terrible at names expr.
isimleri akılda tutma konusunda çok başarılı/hiç iyi değilim I'm terrible with names expr.
isimleri akılda tutma konusunda özürlüyüm/başarısızım I'm terrible with names expr.
Trade/Economic
akılda kalan iş top of mind business i.
Medical
kolinerjik toksidrom belirtilerini akılda tutmaya yönelik bir ezberleme sözcüğü sludge i.
Psychology
belli bir duyusal uyarım örüntüsünün tekrar tekrar deneyimlenmesiyle akılda oluşan fikir veya görüntü recept i.
fikrin veya görselin akılda canlandırılması internal representation i.
Education
akılda tutma oranı retention rate i.
Philosophy
(kant felsefesinde) akılda ortaya çıkan ideal bilgiyi oluşturan regulative s.
Music
akılda kalan (melodi) hummable s.
Slang
akılda kalan şey bitch i.