Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
apaçık
"apaçık"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 66 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
apaçık
obvious
s.
General
2
Genel
apaçık
nose
i.
3
Genel
apaçık
incontrovertible
s.
4
Genel
apaçık
hands down
s.
5
Genel
apaçık
explicit
s.
6
Genel
apaçık
self evident
s.
7
Genel
apaçık
straightforward
s.
8
Genel
apaçık
as plain as the nose on your face
s.
9
Genel
apaçık
manifest
s.
10
Genel
apaçık
evidentiary
s.
11
Genel
apaçık
as clear as light
s.
12
Genel
apaçık
glaring
s.
13
Genel
apaçık
very clear
s.
14
Genel
apaçık
as plain as a pikestaff
s.
15
Genel
apaçık
gross
s.
16
Genel
apaçık
without dispute
s.
17
Genel
apaçık
blatant
s.
18
Genel
apaçık
crying
s.
19
Genel
apaçık
evident
s.
20
Genel
apaçık
beyond dispute
s.
21
Genel
apaçık
barefaced
s.
22
Genel
apaçık
conspicuous
s.
23
Genel
apaçık
crystal clear
s.
24
Genel
apaçık
evidential
s.
25
Genel
apaçık
truistic
s.
26
Genel
apaçık
aboveboard
s.
27
Genel
apaçık
self-evident
s.
28
Genel
apaçık
wide-open
s.
29
Genel
apaçık
downright
s.
30
Genel
apaçık
agape
s.
31
Genel
apaçık
naked
s.
32
Genel
apaçık
transparent
s.
33
Genel
apaçık
eloquent
s.
34
Genel
apaçık
bare
s.
35
Genel
apaçık
visible
s.
36
Genel
apaçık
liquid
s.
37
Genel
apaçık
omnipotent [obsolete]
s.
38
Genel
apaçık
semple [scotland]
s.
39
Genel
apaçık
obviously
zf.
40
Genel
apaçık
evidently
zf.
41
Genel
apaçık
clearly
zf.
42
Genel
apaçık
very evidently
zf.
43
Genel
apaçık
openly
zf.
44
Genel
apaçık
notably
zf.
45
Genel
apaçık
signally
zf.
46
Genel
apaçık
diserty [obsolete]
zf.
47
Genel
apaçık
in the raw
zf.
48
Genel
apaçık
outward
zf.
49
Genel
apaçık
patently
zf.
Colloquial
50
Konuşma Dili
apaçık
much in evidence
expr.
51
Konuşma Dili
apaçık
stands out like a shag on a rock
expr.
52
Konuşma Dili
apaçık
on the up and up [us]
expr.
Idioms
53
Deyim
apaçık
as clear as black and white
s.
54
Deyim
apaçık
black and white
s.
55
Deyim
apaçık
plain as day
s.
56
Deyim
apaçık
plain as the nose on your face
s.
57
Deyim
apaçık
of course
zf.
58
Deyim
apaçık
writ large
expr.
59
Deyim
apaçık
as plain as the nose on one's face
expr.
60
Deyim
apaçık
in a walk
expr.
61
Deyim
apaçık
in clear [obsolete]
expr.
62
Deyim
apaçık
on the up-and-up
expr.
Technical
63
Teknik
apaçık
obvious
s.
Archaic
64
Eski Kullanım
apaçık
apodeictically
zf.
Slang
65
Argo
apaçık
no shinola
exclam.
British Slang
66
İngiliz Argosu
apaçık
bait
expr.
"apaçık"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 73 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
suçun apaçık ortada olması
flagrancy
i.
2
Genel
apaçık çözüm
trivial solution
i.
3
Genel
apaçık adaletsizlik
blatant injustice
i.
4
Genel
kendiliğinden apaçık kabul edilen temel önerme
axiom
i.
5
Genel
apaçık ortada olma
notoriousness [obsolete]
i.
6
Genel
apaçık ortada olan gerçek
truism
i.
7
Genel
apaçık önerme
self-evident truth
i.
8
Genel
birini kötülemek (adını apaçık zikrederek)
speak ill of someone
f.
9
Genel
apaçık olmak
shine
f.
10
Genel
kesin ve apaçık
specific
s.
11
Genel
apaçık ortada
noticeable
s.
12
Genel
apaçık ortada
bald-faced
s.
13
Genel
apaçık ortada olan
bodacious [dialect]
s.
14
Genel
apaçık yapay
hokey
s.
15
Genel
apaçık şekilde
nakedly
zf.
16
Genel
apaçık bir şekilde
notoriously [obsolete]
zf.
17
Genel
apaçık ortada
in
zf.
18
Genel
apaçık şekilde
distinctively
zf.
Phrasals
19
Öbek Fiiller
apaçık belli olmak
show up
f.
Phrases
20
İfadeler
-in apaçık göstergesi
telltale sign of
expr.
Colloquial
21
Konuşma Dili
apaçık yalan söyleyen
bald-faced liar
i.
22
Konuşma Dili
apaçık yalan söyleyen
bold-faced liar
i.
23
Konuşma Dili
apaçık bir şekilde yalan
bold-faced lie
i.
24
Konuşma Dili
apaçık yalan
a crock
i.
25
Konuşma Dili
apaçık söylemek/konuşmak
tell it how it is
f.
26
Konuşma Dili
apaçık söylemek/konuşmak
tell it how/like it is
f.
Idioms
27
Deyim
apaçık ortada olan delil
a smoking gun
i.
28
Deyim
apaçık ortada olan delil
a smoking pistol
i.
29
Deyim
apaçık yalan
bold-faced lie
i.
30
Deyim
apaçık ortada olan ama görmezden gelinen/üstü kapatılan durum
(the) elephant in the corner
i.
31
Deyim
apaçık ortada olan ama görmezden gelinen/üstü kapatılan durum
the elephant in the corner
i.
32
Deyim
apaçık hata
the beam in one's own eye
i.
33
Deyim
apaçık ortada olan delil
a smoking gun
i.
34
Deyim
apaçık ortada olan delil
the smoking gun
i.
35
Deyim
apaçık yalan
barefaced lie
i.
36
Deyim
apaçık yalancı
barefaced liar
i.
37
Deyim
apaçık ifade
irish hint
i.
38
Deyim
apaçık olmak
stick out like a sore thumb
f.
39
Deyim
aşikar/apaçık belli olmak
tell its own tale
f.
40
Deyim
aşikar/apaçık belli olmak
tell its own story
f.
41
Deyim
kusurları açıkça/apaçık ortada olmak
could drive a truck through (something) [us]
f.
42
Deyim
apaçık ortada olup/olmasına rağmen fark edilmemek
hide in plain view
f.
43
Deyim
apaçık ortada olmasına rağmen tepki çekmeden ve değişmeden kalmak
hide in plain view
f.
44
Deyim
apaçık ortada olmasına rağmen alışıldığı için görünmez olmak
hide in plain view
f.
45
Deyim
apaçık olmak
be as plain as the nose on (one's) face
f.
46
Deyim
apaçık ortada olmak
be as plain as the nose on (one's) face
f.
47
Deyim
apaçık olmak
be crystal clear
f.
48
Deyim
apaçık ortada olmak
be staring (one) in the face
f.
49
Deyim
apaçık ortada olmak
be staring someone in the face
f.
50
Deyim
apaçık ortada olmak
be staring someone in the face
f.
51
Deyim
apaçık belli
as clear as black and white
s.
52
Deyim
apaçık sahte
phonier than a three-dollar bill
s.
53
Deyim
apaçık sahte
queerer than a three-dollar bill
s.
54
Deyim
apaçık ortada olup/olmasına rağmen fark edilmeyen
hidden in plain view
s.
55
Deyim
apaçık eşcinsel/trans
(as) bent as a nine-bob note [uk]
s.
56
Deyim
apaçık ortada
(as) clear as day
s.
57
Deyim
apaçık ortada
(as) plain as day
s.
58
Deyim
apaçık ortada
(as) plain as the nose on (one's) face
s.
59
Deyim
apaçık eşcinsel/trans
(as) queer as a three-dollar bill [us]
s.
60
Deyim
apaçık ortada
it's all over bar the shouting
expr.
61
Deyim
apaçık ortada
something speaks for itself
expr.
62
Deyim
apaçık ortada
in evidence
expr.
63
Deyim
(bir anlaşmanın, tartışmanın, sözleşmenin) açıklarının/zayıflıklarının apaçık ortada olması
can drive a truck through something
expr.
64
Deyim
apaçık bir şekilde
in plain view
expr.
65
Deyim
apaçık ortada
(as) clear as the sky is blue
expr.
Speaking
66
Konuşma
bu apaçık ortada
it's no secret
expr.
67
Konuşma
durum apaçık ortada
it seems pretty obvious
expr.
Technical
68
Teknik
apaçık çözüm
trivial solution
i.
Informatics
69
Bilişim
apaçık çözüm
trivial solution
i.
Math
70
Matematik
apaçık çözüm
trivial solution
i.
71
Matematik
apaçık olmayan çözüm
nontrivial solution
i.
Religious
72
Dini
(yahudilikte) tanrı'nın varlığının apaçık dışavurumu
shekhinah
i.
Slang
73
Argo
apaçık belli
stands out like dog's balls
expr.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of apaçık
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy