arrive - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

arrive

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"arrive" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 21 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
arrive f. varmak
arrive f. ulaşmak
General
arrive f. başarmak
arrive f. gelip çatmak
arrive f. dayanmak
arrive f. ayak basmak
arrive f. vasıl olmak
arrive f. gelip dayanmak
arrive f. ulaşmak
arrive f. doğmak
arrive f. vürut etmek
arrive f. başarı kazanmak
arrive f. varmak
arrive f. gelmek
arrive f. yetişmek
arrive f. ortaya çıkmak
Trade/Economic
arrive f. vasıl olmak
Technical
arrive f. gelmek
arrive f. varmak
Archaic
arrive f. gerçekleşmek
arrive f. olmak

"arrive" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 118 sonuç

İngilizce Türkçe
General
arrive at f. varmak
arrive at f. ulaşmak
arrive at a decision f. karara varmak
arrive in f. ulaşmak
arrive in f. varmak
arrive after dark f. karanlığa kalmak
arrive in f. bir yere ulaşmak
arrive safely f. sağ salim varmak
arrive the harbour f. limana varmak
arrive at an agreement f. anlaşmaya varmak
arrive at answer f. cevabına ulaşmak
arrive at a decision f. bir karara varmak
arrive at an agreement f. anlaşmaya ulaşmak
arrive at answer f. cevaba ulaşmak
arrive at f. yerine ulaşmak
(letter) to arrive f. mektup gelmek
(something) fail to arrive f. eline ulaşamamak
(something) to arrive f. eline ulaşmak
arrive at a decision or opinion f. hükme bağlamak
arrive at an agreement f. görüş birliğine varmak
arrive at a consensus f. görüş birliğine varmak
arrive at agreement f. uzlaşma sağlamak
arrive at a consensus f. fikir birliğine varmak
arrive at a consensus f. fikir birliği yapmak
arrive at a conclusion f. neticeye varmak
arrive at f. (bir yere) ulaşmak
arrive at the conclusion f. son bulmak
arrive at the conclusion f. sonuçlanmak
arrive at the conclusion f. sona ermek
arrive at the conclusion f. kapanmak
arrive at the conclusion f. bitmek
arrive home f. eve varmak
arrive safe f. salimen varmak
arrive at maturity f. vadesi gelmek
arrive safe f. sağ salim varmak
arrive safe f. kazasız varmak
arrive late to f. geç gelmek
arrive late to f. geç kalmak
arrive in time f. zamanında yetişmek
arrive ahead of time f. vaktinden önce varmak
arrive on the scene (of something) f. olay mahalline gelmek/varmak
arrive at the scene (of something) f. olay mahalline gelmek/varmak
arrive upon the scene (of something) f. olay mahalline gelmek/varmak
arrive ahead of time f. (söylenenden/beklenenden/duyurulan zamandan) önce gelmek/varmak/ulaşmak
arrive in time f. zamanında varmak
arrive in time f. zamanında ulaşmak
arrive early f. erken varmak/ulaşmak
arrive by the agreed time f. anlaşılan/kararlaştırılan zamanda ulaşmak/varmak
arrive at the last minute f. son dakikada gelmek/varmak
arrive safe and sound f. kazasız belasız varmak
arrive at a solution f. çözüme kavuşmak
arrive at school f. okula varmak
arrive at school f. okula varmak
arrive at a conclusion f. sonuca varmak
arrive upon the scene f. olay yerine/mahalline gelmek
arrive upon the scene f. olay yerine/mahalline ulaşmak
arrive on the scene f. olay yerine/mahalline gelmek
arrive on the scene f. olay yerine/mahalline ulaşmak
when you arrive zf. vardığında
Phrasals
arrive at f. (karara, anlaşmaya, sonuca) varmak
arrive at f. (hedefe, çözüme) varmak
arrive back f. bir şeye/yere dönmek
arrive back f. bir şeye/yere geri gelmek
arrive back f. bir şeye/yere geri dönmek
Proverb
It is better to travel hopefully than to arrive geleceği düşünmektense bugünün tadını çıkar
It is better to travel hopefully than to arrive göle giden yol gölden daha güzeldir
Colloquial
arrive somewhere on the dot f. tam vaktinde varmak
arrive somewhere on the dot f. tam zamanında ulaşmak
arrive somewhere on the dot f. tam zamanında varmak
arrive somewhere on the dot f. tam vaktinde gelmek
Idioms
arrive upon the scene f. olay yerine gelmek
arrive on the scene f. sahneye çıkmak
arrive (some place) in a body f. toplu halde/beraberce gelmek
arrive upon the scene f. (bir yere) gelmek
arrive on the scene f. doğmak
arrive upon the scene f. üzerine gelmek
arrive on the scene f. ortaya çıkmak
arrive upon the scene f. olay yerine intikal etmek
arrive on the scene f. dünyaya gelmek
arrive (some place) in a body f. grup halinde varmak
arrive (some place) in a body f. hep birlikte varmak/ulaşmak/gelmek
arrive on the scene f. olay yerine/mekana gelmek
arrive in the very nick of time f. son saniyede varmak
arrive in the very nick of time f. son anda gelmek
arrive in the nick of time f. son anda gelmek
arrive in the nick of time f. son saniyede varmak
arrive on the stroke of some time f. tam saat ...'yi çaldığında varmak
arrive on the stroke of some time f. tam saat ....'de varmak
arrive (somewhere) at the stroke of some time f. tam saat ....'de varmak
arrive (somewhere) upon the stroke of some time f. tam saat ....'de varmak
arrive ahead of time f. (söylenenden) erken varmak/ulaşmak
arrive on a wing and a prayer f. (uçak veya araç için) düştü düşecek/her an parçalarına ayrılacakmış gibi gelmek
arrive upon the scene f. doğmak
arrive upon the scene f. dünyaya gelmek
arrive upon the scene f. ortaya çıkmak
arrive on the scene f. doğmak
arrive on the scene f. dünyaya gelmek
arrive on the scene f. ortaya çıkmak
arrive/come on the scene f. ortaya çıkmak
arrive/come on the scene f. sahneye çıkmak
arrive/come on the scene f. olay mahalline/yerine gelmek
Speaking
as soon as you arrive expr. gider gitmez
we are about to arrive there expr. oraya varmak üzereyiz
we are about to arrive there expr. oraya gelmemize az kaldı
what time does the train from miami arrive? expr. miami'den gelen tren ne zaman burada olur?
what time does the train from miami arrive? expr. miami'den gelen tren buraya ne zaman varır?
what time does the train from miami arrive? expr. miami'den gelen tren buraya ne zaman ulaşır?
what time does the train from miami arrive? expr. miami treni ne zaman gelir?
we are about to arrive there expr. oraya ulaşmamıza az kaldı
we are about to arrive there expr. oraya ulaşmak üzereyiz
as soon as you arrive expr. ulaşır ulaşmaz
as soon as you arrive expr. varır varmaz
call me the minute you arrive expr. varır varmaz beni ara
Trade/Economic
arrive at maturity f. vadesi gelmek
to-arrive s. yakında gelecek (mal, ürün)
Medical
patient arrive at the emergency department via the ambulance i. acile ambulansla gelen hasta
patient arrive at the emergency department via the ambulance i. ambulans ile acil servise gelen hasta
patient arrive at the emergency department via the ambulance i. ambulansla acil servise gelen hasta